Kadınlar İçin "Tek Ses" - Son Dakika
Güncel

Kadınlar İçin "Tek Ses"

Haklı Kadın Platformu; kadınların hayatın her alanında eşit haklara sahip olması amacıyla, CHP, MHP ve HDP'li kadın milletvekilleri ve adaylarının yanı sıra sivil toplum örgütleri, iş dünyası temsilcileri ve konuyla ilgili kanaat önderlerini 'Kadınlar İçin Tek Ses' organizasyonunda bir araya geldi.

22.05.2015 17:40

Haklı Kadın Platformu; kadınların hayatın her alanında eşit haklara sahip olması amacıyla, CHP, MHP ve HDP'li kadın milletvekilleri ve adaylarının yanı sıra sivil toplum örgütleri, iş dünyası temsilcileri ve konuyla ilgili kanaat önderlerini 'Kadınlar İçin Tek Ses' organizasyonunda bir araya geldi.

Haklı Kadın Platformu Kurucu Üyesi, Hürriyet Yönetim Kurulu Başkanı Vuslat Doğan Sabancı'nın ev sahipliğinde, İstanbul Kongre Merkezi Harbiye Oditoryum Salonu'nda düzenlenecek buluşmada, ünlü oyuncular Nilgün Belgün, Bennu Yıldırımlar, Seda Türkmen, Deniz Özerman, Ecem Üstündağ kısa bir performans sergilendi. Vuslat Doğan Sabancı'nın açılış konuşmasının ardından gazeteci İsmail Küçükkaya'nın moderatörlüğünde CHP, HDP ve MHP'li kadın milletvekili adaylarının katılımıyla 3 ayrı panel düzenlendi. Vekiller panelde Küçükkaya ve #BenimSesimSensin hashtag'i ile sosyal medyada paylaşılan soru ve talepleri yanıtladılar.

ÇÜNKÜ TEK İHTİYACI OLAN ŞEY ONLARIN PARMAKLARIYMIŞ

Birinci panelde konuşan ve soruları yanıtlayan CHP Ankara 1. Bölge 4. Sıra Adayı Aylin Nazlıak, TBMM çok hararetli tartışmaların olduğunu belirterek, "O tartışmalar esnasında çok uygunsuz bir takım sözler karşı karşıya geldiğimiz de oluyor. Fakat biz bunun mecliste güzel bir dayanışma örneğini sergiledik. Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, ben Vakıflar Bankası'nın bütçesi hakkında kendisine hesap sorarken konuyu benim kadınlığıma ve anneliğime getirmişti. ve daha sonra aramızda bir polemik olmuştu. İşte o aşamada mesela meclisteki 4 partiden 3'nün kadın milletvekilleri düzenlenen bir yemeğe katılmayarak o dönemin Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı tarafından düzenlenmişti. Bir nevi yemeği protesto ederek aslında mesaj vermiş oldu. Mecliste biz bu ortak dili daha nasıl geniş bir alana yayabiliriz diyecek olursanız. Birincisi karar mekanizmalarında kadını daha etkin kılmak gerekiyor. İkincisi, burada sayısal çoğunluktan ziyade niteliğe ve gerçekten yer alan kadın milletvekillerinin fikri hür vicdanı hür vekillerden oluşarak kadın haklarını samimiyetle savunanlarına ihtiyacımız var. Çok özür diliyorum ben bazı vekiller için diyorum ki, 'Malum kişi onu değil parmaklarını vekil yapsaymış. Çünkü tek ihtiyacı olan şey onların parmaklarıymış'…Kadına yönelik şiddeti önleme yasasında olduğu gibi 4 parti nasıl bir arada hareket ettiysek bundan sonra da meclise girecek olan partiler olarak birlikte hareket etmeliyiz." dedi.

ERKEKLER EŞLERİNİN BİZİM GİBİ OLMASINI ARZU ETMİYORLAR

MHP Eskişehir 1. Sıra Adayı Ruhsar Demirel de bir olaya hep karşı olduğunu hep söyleyerek, "Bir cinayeti isimle anmayı doğru bulmuyorum. Çünkü bu ülkede hala kadına 'kadın' diyemeyen insanlar var. Kadına kadın diyemeyen meclise çok kadın götürdük diye övünüyorlarsa bu ülkede düşünsel bir problem var. Kadınların öldürülmesine kadın cinayeti diyemeyenlerin işini kolaylaştırırcasına kadın cinayetlerini bir genç kızın (Özgecan Özcan) anmayı açıkçası doğru bulmuyorum, kınıyorum. 0 yaşındaki kız çocuğuysa da bu öldürülen, 80 yaşındaki teyzemse de bu öldürülen bunun adı kadın cinayeti ve biz kadınız. Kadın demeyi ayıp sayanların hayatını kolaylaştırmayı hiçbir zaman doğru bulmadım." dedi. TBMM kadın milletvekili sayısına da değinen Demirel "Bence önemli olan sayı değil etkinlik, edilgen olmak değil, etken kadınlar olabilmek. 2007 yılından 2011 genel seçimlerine geldiğimizde MHP kadın sayısını yüzde 50 arttırdı. Bu bir gerçektir, bir istatistiktir. İkiden 3'e çıktık. İstatistik böyle bir şeydir, nerden baktığınıza bağlı. Erkekler eşlerinin bizim gibi olmasını arzu etmiyorlar. Karar verici kadınlar gibi. Gelinlerinin de bizim gibi olmasını istemiyorlar. Ama kızlarının bizler gibi olmasını istiyorlar. O yüzden kız babalarını en büyük umut kaynağı olarak görüyorum." dedi.

'YARIYA YARIYA KADIN TEMSİLİYETİYLE YÖNETİLSE NE OLUR?' İŞTE HDP OLUR"

HDP Hakkari 1. Sıra Adayı Selma Irmak ise "Biz ne kadar çok buluşursak, biz ne kadar çok ortak zeminlerde bir araya gelirsek, ne kadar çok kadınlar olarak konuşursak, öyle inanıyorum ki bu ülkenin sorunları daha kolay çözülür. Çünkü bizim temel sorunumuz ortaklaşmak. Bu ülkede kadınlar ne kadar çok konuşursa sorunlar o kadar kolay çözülür. O nedenle bu sözü örgütlemede katkı sunun bütün kadınlara sevgilerimi sunuyorum. 'Kadınlar mecliste eşit olsa ne olur? Bakanların yarısı kadın olur? Toplum yarıya yarıya kadın temsiliyetiyle yönetilse ne olur?' İşte HDP olur. Yani barış, demokrasi, kardeşlik, farklılıkların bir arada yaşaması olur. Biz buna inanıyoruz. Kadın sorunu siyasetler üstü, ideolojiler üstü, partiler üstü bir sorundur. Biz her şeyden önce kadınız. Kürt kadını da şiddet görüyor. Türk kadını da öldürülüyor. Laz, Çerkez, Ermeni kadı da istihdam sorunu yaşıyor. Orta Anadolu kadını da küçük yaşta evlendiriliyor. Pek çok ortak sorun kadınların kimliğinden kaynaklı ileri gelen sorunlarıdır. Kadınların daha fazla sesini duyulur kılmak bizim işimiz." dedi.

İSTİHDAM OLARAK GÖREN BİR YAKLAŞIMI İLK 100 GÜNDE YAPMAK MÜMKÜN

İkinci panelde konuşan CHP İzmir 1. Bölge 1. Sıra Adayı Selin Sayek Böke, kadının sesinin her yerde duyulması ve her kadının da sesini de duyurduğunun de hissetmesini çok önemli olduğunu düşündüklerini belirterek, " O yüzden bu toplantıya çok kıymetli buluyoruz. Bütün seslerin olması için partimizin çok önemsediği seçim barajının kaldırılması gerekliliğini de esasında buradan bir kez daha vurgulama fırsatını yakalamış olduk. Nasıl ki her birimiz kadın olarak sesimizin duyulmasını istiyorsak esasında her birimizin ortak paydası insan olmamız. Türkiye'de en çok değişime ihtiyaç duyduğumuz yer esasında kullanılan dil. Bu dilin ilk değişmesi gereken ve en keskinleşmesi gereken yerde siyaset. Sosyal bakım hizmetlerini önemli bir kamu yatırımına dönüştürmemiz gerekiyor. CHP'nin belediyeleri verdiği bir talimat var. Her mahalleye bir kreş açma zorunda. Bu yükü özel sektöre bırakan değil. Özel sektörle yükü paylaşan dolayısıyla kadını sisteme dahil etmek için sosyal bakım hizmetini bir sektör olarak gören bunu da bir istihdam olarak gören bir yaklaşımı ilk 100 günde yapmak mümkün." dedi.

ŞİDDET YALNIZ FİZİKSEL DEĞİLDİR

MHP Çorum 2. Sıra Adayı Aybüke Topçubaşı Ekici ise konunun toplumsal cinsiyet eşitliği olduğunu söyleyerek, " Ben burada çok önemli bir konuyu vurgulamak istiyorum. Nasip olur da bende meclise girersem. Zaten kendi partimin yaklaşımı da bu noktadadır. Kadın konusu aslında siyaset üstü bir konu olmalıdır. Burada siyasi partilerin temsilcileri olarak bulunuyoruz ancak meclise girdiğimiz zaman tüm kadınlarımızın sesi olacağız. Ben milletvekili olduğum zamanda şunu söyleyebilirim. Tüm kadınlarımızın sesi olacağız. Tarlada çocuğuyla birlikte çalışmak zorunda kalan kadınımızın da sesi olacağız. Üniversite mezunu olup iş bulamayan kardeşimizin de sesi olacağız. Evinde veya çalışma hayatında şiddete maruz kalan kadınlarımızın da sesi olacağız. Şiddet yalnız fiziksel değildir. İşlerinde mobbing uygulanan kadınlarımızda bir nevi şiddete maruz kalıyor. Bu konunun siyaset üstü bir konu olduğunu kadın konusunun ve siyasetçileriyle, sivil toplum örgütleriyle olsun tamamen kolektif bir çalışma içerisinde işbirliği ve istişare içerisinde yol katedilmesi gereken bir konu olduğunu düşünüyorum. Biz diyoruz ki eğitim, eğitim, eğitim çok önemli şikayet ettiğimiz erkeği yetiştiren de bir kadın. Önce kadınların eğitimi ama erkeklerinde eğitimi çocuk yaşlarda eğitimi bu konunun çok önemli olduğunu düşünüyorum. "

ÇOK CİDDİ BİR MÜCADELE TARİHİNE SAHİBİZ

HDP İstanbul 2.Bölge 2.Sıra Adayı Filiz Kerestecioğlu da yıllardır aktif olarak siyasetin içerisinde yer aldığını belirterek, "Çünkü feminist mücadeleden geliyorum. Bizin sadece mağduriyet tarihimiz yok kadınlar olarak, çoğunlukla şiddet gören, tacize tecavüze maruz kalan olarak yansıtılıyoruz. Aynı zamanda çok ciddi bir mücadele tarihine sahibiz. Biz dayağa karşı kampanyalar örgütledik. Mor çatıyı kurduk. Kadının İnsan Hakları Projelerini geliştirdik. TCK gerçekleşen değişiklikler bu kadın mücadelesinin sayesinde oldu. " dedi.

MECLİS İÇ TÜZÜĞÜNDE GELİN HEP BİRLİKTE BİR DEĞİŞİKLİK YAPALIM

Üçüncü panelde konuşan CHP İstanbul 2. Bölge 1. Sıra Adayı Selina Doğan, bugün buraya CHP'nin ısrarla kadın ve genç olmasını istediği 2 Bölge 1. Sıra milletvekili olarak davet edildiğini vurgulayarak, "Bunun sorumluluğuyla sizler buluştum. Bu sorumluluğu seçildiğim takdirde mecliste de devam ettireceğimi bilmenizi istiyorum. Sevgili Aylin hanım 'Parmaklar yönetiyor, parmaklar söz sahibi mecliste' dedi. Benim o parmaklarla ilgili bir önerim var. Diğer milletvekili adaylarıma da sesleniyorum. Meclis iç tüzüğünde gelin hep birlikte bir değişiklik yapalım. Sadece kaba sarfedilen sözlerin değil, aynı zamanda cinsiyet ayrımcı söylemlerin de müeyyidelendirilmesi için iç tüzükte bir değişiklik yapalım ki öncelikle tepeden bu değişim başlasın. Herkes kendine bir çeki düzen versin." dedi.

İSTİHDAM, İŞSİZLİK VE GENÇLERE BİR GELECEK SUNMAK

MHP İzmir 1. Bölge 3.Sıra Adayı Senem Kılıç, geleceği temsil edecek her bireyin haklı sesi olabilmek adına meclise girmeye çalıştığını ifade ederek, "Burada yapacağımız şey istihdam açısından öncelikle üniversite sayısını açmakta rekor kırdığımız 13 yılda elinde diplomalarla işsiz yaratılmış ve diplomalı genç işsiz stoğu olan bir ülke olarak bu stok fazlasını doğru istihdam fazlasıyla eritebilmemiz lazım. Biz sadece kaosu silahlarla kadına kıyılarak, kaosun cana kıyılarak, kaosun insanların ötekileştirilerek değil aynı zamanda gelecek hayalini kaybetmiş bir neslin zihinde eritilmiş, umutları çökertilmiş ve kim olduğu, kimliği unutulmuş bir gençliği siyahlaştırılacağı bir kaygıyı da bugün yaşamamız gerektiğini düşünüyorum. Dolayısıyla en önemli konumuzun istihdam, işsizlik ve gençlere bir gelecek sunmak olduğunu düşünüyorum." dedi.

EKRANLARDA DAHİL OLMAK ÜZERE KADINLARA KONUŞMA YASAĞI GETİRDİLER

HDP İstanbul 1. Bölge 2. Sıra Adayı Hüda Kaya konuşmalarda bir vekil adayının eğitime vurgu yaptığını hatırlatarak, "Yıllardır Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) genellikle milliyetçi ve muhafazakar bir ekibin kontrolünde. Bugün MEB'nın merkezi yönetici kadrosuna 117 kişilik kadrosuna baktığımızda bunların sadece 7 tanesi kadın. Kadının elini değmediği her yerde tek tipçilik, tek kimlikçilik hep devam edecektir. Ne analar, ne kadınlar, ne diller özgürleşmenin önünü alacaktır. Seçim kampanyalarında rastladığımız bazı ilçelerde, devletin yardımlarından, kadınlar sadaka kültürüne bağlı hale getirildiler, sadakayla oy toplanır hale getirildiler. Dağıtılan yardım çantasının içinde tarihi geçmiş bayatlamış çay paketleri bulunuyor. Kadınlar oy karşılığında mutfaklarında tarihi geçmiş çayları kullanmak zorunda bırakılıyorlar. Ama aynı zihniyet AK sarayın mutfağında kilosu 4 bin liralık çay kullanıyorlar. Şuanda bu programda dahil olmak üzere, ekranlarda dahil olmak üzere kadınlara konuşma yasağı getirdiler. Kadın adaylara konuşma yasağı getiren zihniyet önümüzdeki dönemde acaba halklara ne verebilecek. Biz kadınların sesi olacağız HDP'li tüm kadınlar olarak. Tekstillerde çalışan, emeği sömürülen çalınan kadınlarımızın, öğrenci kadınlarımızın, şiddete uğrayan kadınlarımızında… " dedi.

2626 KADINA SÖZ VERECEK TOPLANTIYI YAPMAK KOLAY DEĞİL

Panel sırasında Haklı Kadın Platformu Yürütme Kurulu adına bir konuşma yapan Çiğdem Aydın ise "Haklı Kadın Platformu olarak, önceliğimiz her zaman kadınların siyasi katılımı oldu. Ama bunun yanı sıra diğer konular hakkında da çokça çalıştık. Bugün çok sayıda meselenin tartışıldığı ve bunun çok sayıda kadın tarafından sahiplenildiği için son derece kıymetli. Bugün, 31 parti seçime gidiyor. Bunların 20'sinden alınan bilgiler eşliğinde söyleyebiliriz ki; 7235 erkeğe karşılık sadece 2626 kadın aday var. Biz kadın adayları bir araya getirmek istediğimiz bir toplantı yapmak istedik. Takdir edersiniz ki 2626 kadına söz verecek toplantıyı yapmak kolay değil. Bu yüzden, bir dönem önce milletvekilliği yapmış ile meclise girebilecek olan kadın adayları hem bir araya getirelim, dedik. Çünkü mecliste bir dayanışma görmek istiyoruz." dedi.

DEMOKRASİ KÜLTÜRÜNÜN NE KADAR YERLEŞMİŞ OLDUĞUNU BUGÜN YAŞADIK

Kapanış konuşmasını gerçekleştiren Vuslat Doğan Sabancı, "Kadınlarda demokrasi kültürünün ne kadar yerleşmiş olduğunu bugün bu toplantıyla yaşadık. Bugün gönül isterdi ki bütün sesler burada olsun, toplantının amacı meclise girebilecek milletvekillerinin, mecliste bizim sesimiz olarak bir dayanışma oluşturabilmeleriydi" şeklinde konuştu.

Doğan Holding Onursal Başkanı Aydın Doğan'ın eşi Sema Doğan,Doğan Holding Yönetim Kurulu Başkanı Begümhan Doğan Faralyalı, Doğan TV Holding Yönetim Kurulu Başkanı Arzuhan Doğan Yalçındağ, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun eşi Selvi Kılıçdaroğlu, Fransa'nın İstanbul Başkonsolosu Muriel Domenach, Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Sedat Ergin, Ayşe Arman, Yonca Evcimik, Meltem Cumbul,, Şirin Yalçın, Elif Dürüst, Şila Gök, Ceyda Çarmıklı Kılıçaslan, Zuhal Şeker Tucker, Maide Kurttepeli,, miletvekilleri, milletvekili adayları, STK temsilcilerinin de aralarında bulunduğu siyaset, iş, sanat ve medya dünyasından birçok isim katıldı.

Toplumda kadını hak ettiği seviyeye ulaştıracak gücün, meclisteki kadın gücünün birleşmesinden geçtiğine inanan Haklı Kadın Platformu; 'Kadınlar İçin Tek Ses'Buluşması'yla, kadın milletvekili adaylarının, parti politikalarının yanı sıra kadın haklarını geliştirmek ve yerleştirmek, toplumda konuyla ilgili farkındalık oluşturmak ve zihniyet değişimi yaratmak için siyaset üstü bir dayanışma sergilemelerini hedefliyor. - İstanbul

Kaynak: DHA

Son Dakika Güncel Kadınlar İçin 'Tek Ses' - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement