Başbakan Ahmet Davutoğlu önceki akşam aralarında Şanlıurfa'nın da bulunduğu sivil toplum kuruluşlarının (STK) temsilcileriyle bir araya geldi. Akşam saatlerinde başlayan ve gece 02.30'a kadar süren toplantıya Urfa'dan dahil yaklaşık 65 civarında temsilci katıldı. Şanlıurfa'dan Şanlıurfa Ticaret ve Sanayi Odası (ŞUTSO), Şanlıurfa Ticaret Borsası (ŞUTB), Şanlıurfa Esnaf ve Sanatkarlar Odası, Müstakil ve Sanayici İşadamları Derneği (MÜSİAD), Tüm Sanayici ve İşadamları Derneği (TÜMSİAD) ile Memur-Sen Şanlıurfa İl Temsilciğinden temsilciler katıldı. Kabineden 10 bakanın da katıldığı toplantıda bölgede yaşanan çatışmalı ortamın son bulması için devlet ve toplumun yapması gerekenler masaya yatırıldı.
SADE: TERÖRLE ANILMAK İSTEMİYORUZ
Kabineden 10 bakanın da katıldığı toplantıda söz alan ve en uzun konuşmayı yapan TÜMSİAD Şanlıurfa Şube Başkanı Sadık Sade, Şanlıurfa'nın her anlamda pozitif ayırımcılığı hak ettiğini söyledi. Şanlıurfa'nın çatışma olaylarından uzak bir kent olduğunun altını çizen Başkan Sade, "7 Haziran seçimleri sonrası ilimizde gerçekleştirilen bazı olaylar Şanlıurfa'nın terör çizgisini yeşilden sarıya getirdi. Ama kesinlikle kırmızı değiliz. Özellikle sayın bakanımızın da özverili çalışmalarıyla huzur ve kardeşliğin tesisinde önemli aşamalar kaydettik. Şanlıurfa şu anda terör konusunda yeşil çizgisini muhafaza etmektedir. Bazı medya organlarında sanki Güneydoğunun tamamında çatışma varmış gibi algı oluşturulması çabalarını art niyetli buluyoruz" dedi.
'SURİYELİLER İÇİN TAMPON ŞEHİRLER KURULMALI'
Suriyeli mültecilere ilişkin sorunlara da değinen Sade, "Suriyeli misafirlerimiz ilimizi sadece ekonomik anlamda değil, asayiş ve diğer sosyal anlamlarda da etkiliyorlar. Bu etkilerin minimize edilmesi için devlet yetkililerimiz ellerinden geleni yapıyorlar. Ancak uzun süreli misafirlikler sorunları da beraberinde getirir. Önerimiz İlimizin Suriye sınırına yakın bölgelerinde Tampon Şehirler kurulmasıdır. Suriyeli kardeşlerimiz yine devletimizin kontrolünde kendi ülkelerinde yaşadıkları gibi bu illerde ikamet edebilmeli, kültürlerini yaşayabilmelidir. Suriye'den göçün başladığı ilk günden beri cefasını en fazla çeken il Şanlıurfa'dır. Bu şehirlerin kurulması ilimizin ekonomik ve sosyal hayatını olumlu etkileyecektir. Suriye'den göç etmiş zengin iş adamları da var. Onlarla iş birliği halinde krizi fırsata dönüştürme adına ortak yatırımlar yapabiliriz. Bu anlamda devletin bize öncülük etmesi yeterlidir. Gerisini işadamlarımız getirir." diye kaydetti.
'BELEDİYELERİMİZ SURİYE MAĞDURU'
Belediyelerin Suriyeli mültecilerden dolayı çektiği sıkıntıları da dile getiren Sade, "Şanlıurfa Büyükşehir Belediyemiz kendi hizmet alanına ilaveten 600 bin Suriyeliden kaynaklanan problemlere de cevap vermek için çırpınmaktadır. Şehir nüfusunu katlayan bu durum dikkate alınarak Belediye gelirlerinde yeniden düzenleme yapılmalıdır. Aksi taktirde belediyecilik hizmetlerinde tıkanmalar yaşanacaktır. Şanlıurfa Türkiye'deki inanç turizmi merkezlerinin başında gelmektedir. Güneydoğu'da ve Ülkemizin başka yerlerinde meydana gelen terör eylemleri dolayısıyla turizm sektörümüz durma noktasına gelmiştir. Türkiye'nin batı bölgelerinde hatta dünyada oluşan olumsuz algının ortadan kaldırılması için Bakanlığımızca bazı acil ve ayrıcalıklı tedbirlerin alınmasına ihtiyaç vardır. Aksi takdirde başta turizm olmak üzere bağlantılı tüm sektörler zarar görecektir" şeklinde konuştu.
KAYA: BAŞBAKAN DESTEK MESAJI VERDİ
Başbakan Davutoğlu'nun çatışmalarda halkın yanında yer alacaklarını vurguladığını kaydeden Şanlıurfa Ticaret Borsası Başkanı Mehmet Kaya ise, "Başbakan 'şefkat elimiz sonuna kadar halkımızın üzerinde olacak' dedi. Her türlü mağduriyetin devlet tarafından karşılanacağını belirtti başbakan. Toplantı çok verimli geçti. Başbakan çok iyi niyetli. Başbakan teröre asla prim vermiyor. Başbakan her şeye açık olduğunu ancak karşı tarafın bunu suiistimal ettiğini söyledi. Başbakan halka maddi yönden her türlü yardımda bulunacaklarını söyledi" diye konuştu.
EYYÜPOĞLU: BÖLGEDE HUZUR İSTİYORUZ
Şanlıurfa Ziraat Odası Başkanı Ahmet Eyyüpoğlu da, Başbakan Davutoğlu'nun başkanlığında Güneydoğu Anadolu Bölgesi sivil toplum kuruluşları temsilcileri ile gerçekleştirilen toplantıya katılanlardandı. Odadan yapılan açıklamada, Şanlıurfa Ziraat Odası Başkanı Eyyüpoğlu, toplantıda söz alarak son aylarda bölgede yaşanan çatışmalı ortamdan kaynaklanan konulara dikkat çekti. Eyyüpoğlu, "Bölgede sorunlar bir türlü bitmiyor. Uzun yıllardır insanımız hep sorunlarla uğraşmak zorunda bırakılıyor. Bir zamanlar derin devlet, sonra JİTEM, ardından beyaz toroslar şimdi ise PKK ve HDP'nin sorunları ile boğuşuyoruz. Bu bölgemizin kaderi midir? Bizler sözde değil özde bir barış istiyoruz. Çözüm sürecinde devlet elinden gelen tüm imkanları ile katkı sunmuştur. Bu yüzden iddia edilen sorunların çözüm yeri meclistir" dedi.
'ÇÖZÜM YERİ MECLİSTİR'
Şanlıurfa Ziraat Odası Başkanı Ahmet Eyyüpoğlu, konuşmasının devamında içerisinde bulunan duruma rağmen yatırımların ve çiftçilerin refahının artırılması yönünde projelerin bitirilmesine hız verilerek, sorunların büyümesinin önemli ölçüde engelleneceğini belirtti.
Bu bağlamda Eyyüpoğlu, "Sulama alanları artırılmalı. GAP'ın sulama yatırımları bir an önce bitirilerek, her şeyin barış ve güvenlik içerisinde çözüleceğine inanıyorum. Proje biterse bölgenin kalkınması hızlanacaktır. Böylelikle tarım ürünlerde büyük artış sağlanacak, bu durum bölgeye refah ve huzur getirecektir" ifadelerini kullandı.
Toplantıya katılan bazı sivil toplum kuruluşu temsilcileri ise sosyal medya hesaplarından bol bol fotoğraf paylaşıp, Başbakan'la bir araya geldiklerini belirtirken, toplantıda konuşup konuşmadıklarını veya ne konuştuklarını kamuoyuna açıklamak istemedi.
DELEBE: KASITLI YAPILDIĞINI DÜŞÜNÜYORUZ
Başbakanın bölge STK'larıyla yaptığı toplantıya davet edilmediklerini belirten Şanlıurfa Barosu Başkanı Hikmet Delebe, Urfa Barosuna karşı art bir niyetin olduğunu söyledi. Delebe, "Başbakanın bölge STK başkanlarıyla Çankaya Köşkünde dün ve bugün yapacağı toplantıya Urfa Barosu yine davet edilmedi. Öteki baro başkanlarıyla yapmış olduğumuz görüşmelerde bölge baro başkanlarının tamamının davet edildiğini Urfa'da birçok STK, vakıf ve derneğin bu toplantıya davet edildiğini öğrendik. Birileri Urfa Barosunun adına çizme gayreti içerisinde. Daha önceleri de Urfa'da yapılan bir toplantıya Urfa Barosu davet edilmemişti. Hatta 400 kilometre öteden Batman Baro Başkanı, Diyarbakır Barosu Başkanı rahmetli Tahir Elçi davet edilmiş ama Urfa Barosu davet edilmemişti. O zaman da biz bu tepkimizi gerekli yerlere iletmiştik. Aynı olay bugün yine tekerrür etti. Bunu bugün vali beyle de paylaştım. Vali beyle telefonla görüşerek başbakanlığa gönderilen STK listelerinin kimler tarafından hazırlandığını sordum. Vali bey, bunun valilikle bir bağlantının olmadığını ve bunun valilikten kaynaklanan bir durum olmadığın izah etti. Malumunuz 7 Haziran'dan önce siyasal iktidarın bir temayül yoklaması vardı. STK'lar bu temayül yoklamasına davetliydi fakat biz Urfa Barosu olarak burada yer alamayacağımızı, baronun bir siyasi partinin uzantısı olmaması gerektiğini ifade ederek temayül yoklamasına katılmamıştık. Bu listeyi başbakanlığa bildiren kişilerin bunu kasıtlı yaptığını düşünüyoruz. Çünkü Urfa Barosu bölgenin en büyük barolarından bir tanesi ve kuşkusuz STK'ların en önemlisi. Dolayısıyla Urfa Barosunun içinde olmadığı bir toplantının Urfa'yı hakkıyla temsil eden bir toplantı olmaz. Biz, gerektiği zaman bunu AK Parti il başkanlığıyla da paylaşabiliriz. Biz, neden davet edilmediğimizi ve önümüze neden böyle bir tavır konulduğunu öğrenmek istiyoruz. Biz, toplantılara katılma meraklısı değiliz. Derneklerin bile davet edildiği bir toplantıya Urfa Barosu'nun davet edilmemesi kafalarda soru işaretleri oluşturmaktadır" dedi.
'HİÇBİR PARTİNİN UZANTISI HALİNE GELMEYECEĞİZ'
Baroya karşı aynı tutumun devam etmesi halinde kendilerinin de karşılık vereceğini kaydeden Delebe, şöyle devam etti: "Şanlıurfa'daki STK'ların listesini başbakana bildiren kişiler şayet yaptıkları her icraattan sonra kendisini alkışlayacak bir koro arıyorlar ise biz böyle bir noktada değiliz. Zaten baro yönetimine geldiğimiz yaklaşık 14 aydan bu yana bizde hukukun üstünlüğünü ve insan haklarını savunma çabası içerisinde olduk. Seçim vaatlerimiz arasında da vardı. Urfa Barosu hiçbir siyasi partinin uzantısı haline gelmeyecek diye meslektaşlarımıza taahhütte bulunduk. Şayet birileri bizleri kendilerinin uzantısı olarak görmek istiyorlarsa bu konuda yanılırlar. Çünkü avukatlar doğru olana doğrudur derler, ancak yanlış olana da yanlıştır demek durumundalar. Biz de tam bu noktada doğru bulduklarımıza doğru, yanlış bulduklarımıza yanlış demek durumundayız. Bundan sonra da dediğim gibi Urfa Barosuna karşı bu dışlayıcı tavır devam ederse biz de artık hiçbir toplantılarına iştirak etmeyeceğiz. Biz bir meslek örgütü olarak hem meslektaşlarımızın hak ve hukukunu menfaatlerini hem de insan haklarını korumaya savunmaya devam edeceğiz."
(Kaynak: Gazeteipekyol)
Son Dakika › Güncel › STK'lar Başbakan'dan Barış İstedi - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?