Valiler Buluşması - Son Dakika
Güncel

Valiler Buluşması

Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Ümit ederiz ki 6-7 Ekim olayları ve diğer olaylardan edinilen tecrübelerle kamu düzeni sağlama yönünde atılan bu adımlar, muhalefet partilerimizce de doğru anlaşılır, hep beraber bu ülkenin geleceği, halkımızın refahı, mutluluğu için gereken adımları atarız" dedi.

26.02.2015 14:09

Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Ümit ederiz ki 6-7 Ekim olayları ve diğer olaylardan edinilen tecrübelerle kamu düzeni sağlama yönünde atılan bu adımlar, muhalefet partilerimizce de doğru anlaşılır, hep beraber bu ülkenin geleceği, halkımızın refahı, mutluluğu için gereken adımları atarız" dedi.

Davutoğlu, İçişleri Bakanlığınca Vilayetler Evi'nde düzenlenen "Valiler Buluşması"nda yaptığı konuşmada, Dışişleri Bakanlığında, büyükelçilere "Eğer Avrupa'da veya dünyanın herhangi bir yerinde vatandaşımızın gözünden bir damla yaş düşmüşse, o damla yaşı önce bizim büyükelçimiz görmemişse görevini yapmıyor demektir. O dökülen bir damla yaşı önce başkonsolos görecek, büyükelçi görecek" talimatını verdiğini anımsattı.

"Şimdi vilayetlerde de herhangi bir olay olduğunda, vatandaşımızın gözünde bir yaş varsa onu silecek olan sizsiniz" diyen Davutoğlu, şöyle devam etti:

"Vatandaşımız birinin göğsüne dayanıp ağlamak istiyorsa valinin göğsüne dayanacak. Başkasını aramayacak. Akrabasını aramayacak. Siz olacaksınız ve sizin göğsünüze kafasını koyacak ve ağlayacak. Devletin şefkatini hissetmediği zaman halk, devletine aidiyet bağıyla bağlanmaz. Korkuyla aidiyet bağı kurulmaz, korkuyla otorite bağı kurulur. Aidiyet bağı, muhabbetle, aşkla kurulur. Onun için hizmet ederken, ister su götürün, ister sağlık hizmeti, ister yol götürün, o yolun ilk geçen arabası sizin arabanız olacak. Bir deprem mi var, sel mi var, afet mi var, sitem edecekse vatandaş, kızacaksa önce size kızacak. O dalgayı siz kıracaksınız. 'Ya şimdi ben oraya gidersem, vatandaş bana eleştirel yaklaşır, tenkit eder, hatta tepki gösterir' demeyeceksiniz. Tepkiyi size gösterecek ki devlete göstermesin. Tepki size yönelirse siz onu absorbe edersiniz. Ama sizin orada olmamanız dolayısıyla tepkiyi devlete 'devlet nerede' diye gösterirse, işte o zaman devletle bağı kopar. Siz orada olacaksınız, tepkiyi siz çekeceksiniz, nazı, sitemi siz çekeceksiniz, ama 'devlet orada' diyecek halk. O bakımdan sizden, hizmet ederken, güvenlik ve huzur sağlarken, halkla bütünleşik olarak, onlarla beraber olmanız konusunda kesin olarak duyarlı bir tavır sergilemenizi bekliyorum."

-İç Güvenlik Paketi

TBMM'de görüşülmekte olan yasa tasarısı bağlamında da bütün muhalefet partilerini basirete ve kamu düzenine sahip çıkmaya davet eden Davutoğlu, "Bu yasayla ilgili olarak normalde farklı düşünen siyasi partilerin, birbirleriyle ihtilaf eden siyasi partilerin, aynı çizgide buluşuyor olması ve yasayı engellemek için gece gündüz hakaret ve her türlü saldırıyla, gayri ahlaki yöntemlerle neredeyse muamele ediyor olması da gerçekten üzüntü vericidir" dedi.

-"Ümit ederiz ki kamu düzeni için atılan adımlar doğru anlaşılır"

Davutoğlu, "Ümit ederiz ki 6-7 Ekim olayları ve diğer olaylardan edinilen tecrübelerle kamu düzeni sağlama yönünde atılan bu adımlar, muhalefet partilerimizce de doğru anlaşılır. Hep beraber bu ülkenin geleceği, halkımızın refahı, mutluluğu için gereken adımları atarız" değerlendirmesinde bulundu.

Valilerden bir diğer beklentilerinin de yerelde, vilayet bağlamında, yapılacak koordinasyon olduğunu belirten Davutoğlu, "Sizler hem halkla iyi iletişim kuracaksınız, ama nasıl siz merkezi yönetimle vilayet arasında bir irtibatsanız, halkla sizin aranızdaki irtibatı sağlayacak olanlar da o vilayetin eşrafıdır, eski tabiriyle. Şimdiki tabiri sivil toplum kuruluşlarıdır, kanaat önderleridir, odalardır, o halkın saygı duyduğu her kurum, her kişidir tabiri caizse" ifadesini kullandı.

Başbakan Davutoğlu, şunları kaydetti:

"Dolayısıyla vilayeti idare ederken, yönetmeyeceksiniz, yönetişeceksiniz. Yeni tabiriyle yönetişim. Yani istişare edeceksiniz. Uygulayacağınız bir prensibi veya bir politikayı, bir projeyi, oranın halkına benimseteceksiniz. 'Ben istedim de olacak' değil, 'Ben istiyorum, siz de kabul ederseniz katılın.' Katılımcı demokrasinin gerçekleşeceği yer Ankara değildir, vilayetlerdir, yereldir. Ne düşünüyorsanız oranın kanaat önderleriyle paylaşın. Oda başkanlarıyla, oranın iş adamlarıyla, önemli özel sektörleriyle, üniversite ile mutlaka... Özellikle de buna... Gittiğimde ben üniversitelerimize hep soruyorum. Nerede? Kampüs nerede? Bazı üniversitelerimiz var ki burada üniversite rektörlerimizin de vebali vardır, valilerimizin de. Ortadan bir nehir geçiyor veya bir şey var. Üniversite kampüsü bir tarafta, şehir bir tarafta. Kampüsle şehir iç içe değil. Fiziken iç içe olmadığı durumlar olabilir kampüs hayatında. Ama o şehre gelen öğrenci, şimdi 81 vilayetimizde üniversite var, bazılarının nüfusu 50-60 bini buldu öğrenci mevcudu, fakat bu öğrencilerin çoğu o şehri tanımadan üniversiteyi bitirip gidiyorlar. O üniversitede olan öğretim üyeleri, şehrin gidişatıyla, ekonomisiyle, mimarisiyle, tarihiyle ilgili, hangi alanda öğretim üyesiyse onunla bir irtibat kurmadan görev ifa edebiliyorlar. Bir şehrimize gittiğimizde, üniversitede, orada yürüyen bir mimari restorasyon dolayısıyla üniversitenin mimarlık bölümüne sordum, 'Siz mi yapıyorsunuz, dışarıdan mı geliyor?' diye. O şehrin üniversitesi, o şehre sahip çıkacak ve o şehir, o üniversiteye sahip çıkacak."

Davutoğlu, "Eski kadim şehirlerimize bakın. Ulu Cami, külliye, şifahane, hamam ve medrese. Sivas'a gidin, Kayseri'ye, Konya'ya eski varsa saray ya da bir konak, onun hemen yanında medrese vardır. Karatay Medresesi, Çifte Minareli Medrese, şehirlere göre... İşte sizden de beklentimiz yönetişim anlayışı içinde, vali olarak, bütün o şehrin ileri gelenleriyle birlikte bir yönetim zihniyeti geliştirmeniz, şehri ve vilayeti birlikte idare etmeye çaba sarf etmeniz" dedi.

Başbakan Davutoğlu, "Bunu yaptığınızı biliyorum. Bu konularda çok güzel örnekleri de her şehir ziyaretimde görüyorum. Bunun daha da yaygınlaşması önemli" diye devam etti.

-"Sık sık komşu valilerle bir araya geliniz"

Komşu vilayetlerin valilerin de sık sık bir araya gelmesi gerektiğini vurgulayan Davutoğlu, "Yani Türkiye'de vilayetlerin haritaları veya sınırları birbirini ayırmak için değil, sadece idari bir kolaylık olsun diye. Bazı vilayetlerimiz var ki bir dere bir taraftan doğuyor diğer tarafa gidiyor veya aynı yaylayı paylaşıyorlar ama iki ayrı vilayet. Hatta rekabet halinde iki ayrı vilayet olduğu da olabiliyor. Tatlı rekabetler iyidir, birbirini hayra götürüyorsa, Valiler olarak sık sık komşu valilerle bir araya geliniz" ifadelerini kullandı.

Dün tarımla ilgili yeni bir entegre bilgi yönetim sistemini ilan ettiklerini hatırlatan Davutoğlu, tarımda en çok önem verdikleri projelerden birisinin havza bazlı tarımı teşvik edilmesi olduğunu söyledi.

"İl bazlı tarım olmaz, şu ilin sınırı burası, buradan ötesi ayrı tarım havzası denmez" diyen Davutoğlu, havzaların, sulama projelerinin, barajların, güvenlik konularının bir çok ili bünyesinde barındırdığını ifade etti.

Bunun için sık sık, ikili, üçlü, dörtlü, ne icap ediyorsa, proje bazında mutlaka havza veya komşu vilayet toplantıları yapılmasında fayda olduğunu belirten Davutoğlu, "Muhtemelen yapılıyordur ama daha sistematik yapılmalı. Doğu Anadolu valileri gibi değil veya Marmara valileri gibi değil, daha da küçük ölçekte, bir kaç, birbirine yakın, irtibatlı vilayetin mutlaka bir araya gelmesi lazım" dedi.

KOP projesi kapsamında zaten Konya, Karaman, Niğde, Aksaray'ın bir araya geldiğini anlatan Davutoğlu, kalkınma ajanslarının bunu bir ölçüde sağladığını ancak kalkınma ajanslarının da ötesinde vilayetlerin ortak meselelerini konuştuğu platformların olması gerektiğini kaydetti.

-Merkezi yönetimle irtibat

Valilerin Türkiye'nin merkezi yönetimi, hükümetin politikaları ile yerel arasındaki irtibatı sağlamalarının da önemine vurgu yapan Davutoğlu, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Ankara'da biz mükemmel politikalar ilan edebiliriz, projeler, planlar. Nitekim 25 büyük sektörel dönüşüm programını, 1350 eylemi ilan ettik Ankara'da. Eğer bunlar sizin tarafınızdan takip edilmezlerse, daha doğrusu bunlar sizin tarafınızdan yerele intibak ettirilemezse... Mesela taşımacılıktan lojistiğe geçiş diye sektörel dönüşüm, yani taşımacılık sektörünü lojistiğe dönüştürmek.. Bunu kim yapacak? Ankara yapmayacak bunu. O lojistik merkezi niteliği taşıyan vilayetler öne çıkacak ve Ankara'nın tespit ettiği bu makro stratejik ekonomik hedefleri kendi alanına uygulayacak. Bu anlamda da hem ekonomik alanda, hem sağlık alanında, eğitim alanında Ankara'da milli düzeyde, ulusal düzeyde geliştirilen büyük projelerin alanda uygulanması görevi sizlerin omzunuzda. Sizler onu ne kadar başarılı bir şekilde alana yansıtırsanız, alanı bu projelerin uygulanması için ne kadar uygun hale getirirseniz, o kadar başarılı olursunuz. Ama Ankara'da güzel projeler ilan edildi, alanda bunun karşılığı yoksa, ticaret odaları, sanayi odaları, bunu göre kendilerini organize edemiyorlarsa, siz onları teşvik edemiyorsanız,  bir müddet sonra Ankara'da afaki programların ilan edildiği, alana yansımadığı bir durum doğar. ya da Ankara'da devleti idare edenler dikkatliyse, ki biz dikkatliyiz, 'bu vali bu görevi burada ifa edemiyor 'demeye başlarız. O andan itibaren de merkezle yerel arasındaki bağ kopar."

Davutoğlu, valilerin ne kadar büyük aşkla, gayretle çalıştıklarına her ziyaretinde şahit olduğunu da değinerek, ama başarının üst sınırının olmadığını söyledi.

-"Etrafımızdaki ateş çemberinin ısısını hissettirdiği zor günlerde..."

Başbakan Davutoğlu, "Daha büyük hedeflere yürüyebilmek için, Türkiye'yi 2023'te dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına sokabilmek için, etrafımızdaki ateş çemberi, sınırlarımıza doğru böyle kendi ısısını hissettirdiği bu zor günlerde, Irak'ta, Suriye'de, Ukrayna'da bir çok yerde vatanımızı ve milletimizi bu ateş çemberinin dışında tutmak, istikrar içinde kalkınmayı temin etmek için sizlerin gayretlerinize büyük ihtiyaç hissediyoruz" dedi.

Valiliklerin, büyükelçiliklerin bakanlıkların ve başbakanlığın dönemlerle sınırlı olduğuna işaret eden Davutoğlu, hiç kimsenin bu makamlarda baki kalmadığını söyledi.

-"Halkın gönlünde yer edinemeyenler tarihte de yer edinemezler"

Ancak bazı valilerin arkalarında iz bıraktığını anlatan Davutoğlu, Konya Valiliği yapmış İzzet Bey, Sivas Valiliği yapmış Halil Rıfat Paşa, Bağdat Valiliği yapmış Mithat Paşa gibi bazı valilerin yaptıkları hizmetlerin hala anlatıldığını, arkalarında iz bıraktığını ifade etti.

Valilere seslenerek, "Bu ulvi görevi eğer sadece bir bürokratik rutin bir görev olarak görürseniz, isminiz değil yüz yıl sonra, on yıl sonra, bir yıl sonra bile hatırlanmaz" diyen Davutoğlu, şöyle devam etti:

"Halk kendi arasında konuşurken 'bir önceki vali' diye konuşur, 'şu bey' diye konuşmaz. Ama eğer arkada bir iz bırakırsanız, bir eser bırakırsanız, işte o zaman bir yüzyıl sonra, iki yüzyıl sonra bile evet buradan 'böyle bir vali geçti' der herkes. Sizden bütün beklentimiz, arkanızda güzel bir iz, tatlı bir hatıra, tebessümle bezenmiş bir muhabbet halkası bırakmanız. Halkın gönlünde yer edinemeyen valiler veya devlet adamları tarihte de yer edinemezler. Halkın gönlünde yer edinirseniz, emin olunuz ki bir gün tarih sayfalarında da yeriniz olur. Bizim meselemiz her şeyden önce, siyaset anlayışımız, siyaset zihniyetimiz halkın gönlüne girmektir, halkın gönlünü fethetmektir sonra da o açılan yoldan hep beraber, güzel bir geleceğe yürümektir"

Konuşmasının ardından İçişleri Bakanı Efkan Ala ile 81 ilin valisi ile tokalaşarak, selamlaşan Davutoğlu, Vilayetler Evinden ayrılırken de doğumgününü kutlayan basın mensuplarına  teşekkür etti.

(Bitti)

Kaynak: AA

Son Dakika Güncel Valiler Buluşması - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement