Dha İstanbul Bülteni - 3 - Son Dakika
Güncel

Dha İstanbul Bülteni - 3

3 1- TUZLA'DA AKARYAKIT İSTASYONUNDAKİ TANKERDE YANGIN (Haber-Kamera: Ramazan EĞRİ - İSTANBUL DHATuzla'da bir akaryakıt istasyonundaki tankerde yangın çıktı.

01.11.2017 13:49
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

DHA İSTANBUL BÜLTENİ - 3

1- TUZLA'DA AKARYAKIT İSTASYONUNDAKİ TANKERDE YANGIN (

Haber-Kamera: Ramazan EĞRİ - İSTANBUL DHA

Tuzla'da bir akaryakıt istasyonundaki tankerde yangın çıktı. Akaryakıt istasyonu görevlilerinin haber vermesi üzerine olay yerine giden itfaiye ekipleri, söndürme çalışmalarına başladı.

Görüntü Dökümü:

----------------

-Yangının amatör kamera görüntüsü

01.11.2017 - 13.30 - Haber Kodu : 171101084

====================================

(ek görüntüyle)

2- ŞİLE AÇIKLARINDA KAYBOLAN GEMİYİ ARAMA-KURTARMA ÇALIŞMALARINDAN GÖRÜNTÜLER

Haber-Kamera: Cengiz ÇOBAN - Nurcan KIRCALI/İSTANBUL,

Şile açıklarında, Gemlik'ten aldığı demir cevheri yükünü Karadeniz Ereğli'ye götüren 78 metre uzunluğundaki " Bilal Bal" isimli gemiden haber alınamıyor. Demsa Denizcilik'e ait geminin mürettebat sayısının 10 kişi olduğu belirtiliyor

Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü, saat 04.25'te "Artur" isimli gemiden Şile açıklarında üzerinde "Bilal Bal" yazılı can salı ve filika görüldüğü ihbarı üzerine harekete geçti. Kıyı Emniyeti'ne ait 3 bot ve bir Sahil Güvenlik botu bölgeye sevk edildi.

Olay yerine ulaşan ekipler yüzeyde "Bilal Bal" yazılı can simidi ile "Orapin 4" yazılı şişme can salı buldu. Bunun üzerine geniş çaplı arama-kurtarma çalışması başlatıldı.  Çalışmalara Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü'ne bağlı kurtarma botları, Sahil Güvenlik botları ve Sahil Güvenlik'e ait bir helikopter katılıyor. Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'ndan da destek istendiği öğrenildi.

Görüntü Dökümü:

-------------

-Şile açıklarından görüntü.

-Arama kurtarma çalışmalarından görüntüler

-Ekiplerin görüntüsü

01.11.2017 - 10.07 - Haber Kodu : 171101014

01.11.2017 - 10.25 - Haber Kodu : 171101020

01.11.2017 - 11.21 - Haber Kodu : 171101037

01.11.2017 - 11.25 - Haber Kodu : 171101038

01.11.2017 - 11.41 - Haber Kodu : 171101043

01.11.2017 - 12.04 - Haber Kodu : 171101050

01.11.2017 - 12.25 - Haber Kodu : 171101063

=======================================

3- ŞİLE KAYMAKAMI : BULUNAN KİMSE YOK

Haber-Kamera: Cengiz ÇOBAN - Nurcan KIRCALI/ İstanbul DHA

Şile Kaymakamı Salih Yüce, kayıp gemiyle ilgili açıklamalarda bulundu. Kaymakam Salih Yüce, "Bulunan kimse yok. Kıyıdan ve denizden aramalarımız devam ediyor. Battığını değerlendiriyoruz" dedi.

Görüntü Dökümü:

------------------------

-Salih Yüce'nin açıklaması

-Genel ve detaylar

01.11.2017 - 12.25 - Haber Kodu : 171101064

==========================================

4- ULAŞTIRMA BAKANLIĞI (ŞİLE AÇIKLARINDA BATAN GEMİ): GEMİYE VE PERSONELE ULAŞILAMADI

Haber: İstanbul,

Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme  Bakanlığı'ndan Şile açıklarında batan gemiyle ilgili açıklama yapıldı. Açıklamada, "Gemlik Limanı'ndan Karadeniz Ereğli limanına dökme demir taşıyan 78,5 metre boyunda "BİLAL BALö isimli gemiden sabah saatlerinde tehlike sinyali alınmıştır. Şile'nin 7 mil açığında sinyal alınmış olup gemiye ve personele ulaşılamamıştır. Gemide Türk vatandaşı olan 10 mürettebat vardır" denildi.

Açıklamada ayrıca şu ifadelere yer verildi:

"Arama kurtarma faaliyetleri Sahil Güvenlik Komutanlığı, Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü ve Deniz Kuvvetleri Komutanlığı ortaklığında yürütülmektedir. Arama kurtarma faaliyetlerine Sahil Güvenlik Komutanlığı tarafından; 1 Sahil Güvenlik Uçağı, 1 Sahil Güvenlik Helikopteri ve 2 Sahil Güvenlik Botu, Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü tarafından 5 kurtarma botu, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı tarafından insansız denizaltı görüntüleme ve tespit cihazı (ROV) destekli bir denizaltı kurtarma gemisi katılmıştır.

Yapılan arama faaliyetlerinde, Şile sahiline 7 mil mesafede ve 88 metre derinlikte battığı tespit edilen gemiye ait olduğu değerlendirilen can simidi, can salı, filika ve lastik kurtarma botu bulunmuştur. Arama kurtarma faaliyetleri ilgili birimler arasında koordineli ve yoğun bir şekilde devam etmektedir."

===========================

5- İSTANBUL VALİLİĞİ'NDEN ŞİLE AÇIKLARINDA KAYBOLAN GEMİYLE İLGİLİ AÇIKLAMA

İstanbul DHA

İstanbul Valiliği, Şile açıklarında kaybolan gemiyle ilgili açıklama yaptı. Yapılan açıklamada, "Gemlik/Bursa'dan Karadeniz Ereğli/ Zonguldak'a demir yüklü olarak gitmekte olan Türk bayraklı 'Bilal Bal' isimli kuru yük gemisine (Boy: 71 metre Tipi: Kuru Yük, Tonajı: 3237, Yükü: 3080 ton demir) ait 1 Kasım 2017 tarihinde yardım sinyali alınmasına istinaden bahse konu mevkiye yönelik arama kurtarma faaliyetlerine başlanmıştır" denildi.

Açıklama şöyle devam etti: Arama kurtarma faaliyetlerine Sahil Güvenlik Marmara ve Boğazlar Bölge Komutanlığına ait 2 adet sahil güvenlik botu, 1 adet helikopter ve 1 adet uçak ayrıca 3 adet Kıyı Emniyeti botu da iştirak etmektedir. Ayrıca Deniz Kuvvetleri Komutanlığına ait yüzer unsurlar da iştirak edecektir. Gemide 10 Türk vatandaşı mürettebat olduğu değerlendirilmektedir. Su üstünde bulunan filikalarda herhangi bir personel tespit edilmemiştir. Arama kurtarma çalışmalarında geminin mevkisi belirlenmiş olup mürettebata ilişkin aramalar halen devam etmektedir.

==========================

6- YILDIRIM: DÜNYADA HER TÜRLÜ TERÖR OLAYINI İSLAM'LA İLİŞKİLENDİRMEK GİBİ BİR HASTALIK VAR

Başbakan Binali Yıldırım,

"Bugün gelişmiş batı ülkelerinde yükselen İslam korkusu, İslam düşmanlığı ile şiddet, nefret üreten ülkeler Müslümanların şefkatine, merhametine, adaletine ekmek kadar, su kadar muhtaçtır ve ihtiyaç duymaktadır"

"Terör, İslam dünyası dışında bir yerden gelirse ona terör demeye bile ağızları varmıyor. Ama her türlü terör olayını İslam'la ilişkilendirmek gibi bir hastalık var dünyada. İslam barış dinidir. İslam kardeşlik dinidir"

"Maalesef Karadeniz'in kuzeyinde bir kosterimiz bilinmeyen bir nedenle batmıştır. 11 personeli arama kurtarma çalışmaları sürüyor. İnşaallah personele sağ sağlim ulaşırız. Ben bir kez daha bu olaydan dolayı da gemide bulunan personelin yakınlarına geçmiş olsun diliyorum"

Haber: Gülseli KENARLI - Kamera: İdris TİFTİKCİ/ İstanbul DHA

Başbakan Binali Yıldırım, Türk Eximbank'ın düzenlediği "8. Aman Union Yıllık Toplantısı"na katıldı. Toplantıya Yıldırım'ın yanı sıra Ekonomi Bakanı Binali Yıldırım, İstanbul Valisi Vasip Şahin ile Eximbank Genel Müdürü Adnan Yıldırım katıldı.

Başbakan Yıldırım, toplantıda yaptığı konuşmasında son zamanlarda Suriye, Irak, Filistin, Libya, Mısır ve Yemen'de yaşananların mesaj verdiğini belirterek, "Verilen mesaj çok açık; İslam dünyası kendi içinde enerjisini tüketsin ve dünya kalkınma refah yarışında geride kalsın. Bu tuzağa düşmememiz gerekiyor. Özellikle sorumluluk mevkisinde bulunan yöneticiler, liderler daha aklıselim hareket etmek mecburiyetindedir. Son zamanlarda Katar ve diğer kardeş ülkeler arasında meydana gelen gerilim, bölgede zaten var olan sorunları daha da büyütmeye namzet bir durumdur. Herkesin aklıselimle hareket etmesi gerekiyor. Bölgenin, insanlığın selameti için çok daha büyük sorumlulukları almak hepimize düşüyor" dedi.

"EN BÜYÜK SERVETİMİZ DAHA ADİL, DAHA BARIŞÇI YAŞANABİLECEK BİR DÜNYA OLACAKTIR"

Başbakan Yıldırım, "İslam ülkeleri, insanlığın selameti için çok daha fazla değer, çok daha fazla bilgi üretmek mecburiyetindedir. İslam toplumları, medeniyet tarihindeki muhteşem yerini, tekrar kazanmak için anlamsız ihtilafları, gerilimleri bir kenara bırakmak mecburiyetindedir. Bugün gelişmiş batı ülkelerinde yükselen İslam korkusu, İslam düşmanlığı ile şiddet, nefret üreten ülkeler Müslümanların şefkatine, merhametine, adaletine ekmek kadar, su kadar muhtaçtır ve ihtiyaç duymaktadır. Bölgesel ve küresel barışa, tüm gayretiyle katkı sağlamak isteyen Türkiye başta olmak üzere komşularımız ve diğer bütün ülkeler için çok daha fazla gayret göstermemiz gerekiyor. İnanıyoruz ki yarına, gelecek nesillere, torunlara bırakacağımız en büyük servetimiz daha adil, daha barışçı yaşanabilecek bir dünya olacaktır" şeklinde konuştu.

KREDİ GARANTİ FONU

Başbakan Yıldırım, Kredi Garanti Fonu ile ilgili bir karar daha aldıklarını belirterek, "Bu Kredi Garanti Fonu mekanizması başlangıçta o mevzi nakit sıkışıklığının giderilmesi için 2017'nin başında ortaya konan bir tedbir olarak öngörülmüştü. Aldığımız yeni karara göre, bunu rotatif hale getiriyoruz. Mütemadi yapıyoruz. Bundan böyle Kredi Garanti Fonu sürekli olarak dönen kredilerde kullanmak suretiyle piyasaya, işletmelerimize, üretim yapan firmalarımıza kaynak temin etmeye devam edecek. Böylece ekonomideki büyüme, canlanma, üretim, ihracat, istihdamın süreklilik kazanması için ciddi bir tedbir, ciddi bir kaynak oluşacak. Bunu niye yapıyoruz? Niye böyle bir karar aldık? Arkadaşlar tereddüt ettiler. 'Yaparsak birtakım sıkı para politikası vs, bunlara halel gelir.' Ben bunun doğru olmadığını hep söyledim. Zaman da haklı gösterdi çünkü Kredi Garanti Fonu'nu açtıktan sonra takibe düşen alacaklarda azalma oldu. 3,3 sorunlu, riskli kredi oranımız varken 2,8'e geriledi. Demek ki bizim işletmelerimiz, bizim üreticilerimiz sorumluluklarının farkında, kaynak akışı devam ettikçe daha fazla üretmeye, daha fazla katma değer sağlamak için ellerinden geleni yapıyorlar" şeklinde konuştu.

"HER TÜRLÜ TERÖR OLAYINI İSLAM'LA İLİŞKİLENDİRMEK GİBİ BİR HASTALIK VAR DÜNYADA"

Başbakan Binali Yıldırım, "Terör, küresel bir beladır, küresel bir tehdittir. Onun için terörle, teröristler konusunda çifte standart terörle mücadelede en büyük zafiyettir, en büyük yanlıştır. Terör, İslam dünyası dışında bir yerden gelirse ona terör demeye bile ağızları varmıyor. Ama her türlü terör olayını İslam'la ilişkilendirmek gibi bir hastalık var dünyada. İslam barış dinidir. İslam kardeşlik dinidir. İslam öldürmeyi değil yaşatmayı emreden evrensel bir dindir. Terör ile İslam'ı yan yana telaffuz etmek, hem İslam'a hem de Müslümanlara yapılabilecek en büyük hakarettir. O yüzden biz bütün gelişen ülkelere, gelişmiş ülkelere de diyoruz ki 'Bırakın bu çifte standardı. Dürüstçe, samimi bir şekilde oturalım terörle mücadele edelim. Bununla da kalmayalım, terörün köklerine inelim, kaynağına inelim" şeklinde konuştu.

"MAALESEF KARADENİZ'İN KUZEYİNDE BİR KOSTERİMİZ BİLİNMEYEN BİR NEDENLE BATMIŞTIR"

Başbakan Binali Yıldırım konuşmasının sonunda Şile açıklarında kaybolan gemiyle ilgili, "Maalesef Karadeniz'in kuzeyinde bir kosterimiz bilinmeyen bir nedenle batmıştır. 11 personeli arama kurtarma çalışmaları sürüyor. İnşaallah personele sağ sağlim ulaşırız. Ben bir kez daha bu olaydan dolayı da gemide bulunan personelin yakınlarına geçmiş olsun diliyorum. Arama kurtarma çalışmaları inşaallah başarıyla tamamlanmış olur" dedi.

Görüntü Dökümü:

-----------------------

Yıldırım'ın konuşması

Detaylar

01.11.2017 - 12.15  Haber Kodu : 171101057_

==================================

7- ATAŞEHİR'DE KADINA YUMRUKLA SALDIRI DAVASINDA SANIĞA 5 AY 16 GÜN CEZA VERİLDİ

Haber: Yüksel KOÇ - Kamera: İstanbul DHA

Ataşehir'de yolda çarptığı A.Ç. isimli kadını yumruk atarak darp ettiği iddiasıyla tutuklanan Hakan D.'nin yargılandığı davanın ilk duruşmasında karar çıktı. Hakan D., "Kasten yaralama" suçundan 5 ay 16 gün hapis cezasına çarptırıldı. Karar ile birlikte Hakan D.'yi tahliye eden mahkeme, hükmün açıklanmasını da 5 yıl süre ile erteledi.

İstanbul Anadolu 57. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın ilk duruşmasına tutuklu sanık Hakan D., katılırken, müşteki A.Ç., duruşmaya gelmedi. Tarafların avukatları da duruşmada hazır bulundu. Kimlik tespitinin ardından sanık Hakan D.'nin sorgusuna geçildi.

Olay günü evden çıkmadan önce annesi ile tartıştığını söyleyen tutuklu sanık Hakan D., "Olay günü ikametimden çıktım, annemle kavga etmiştim. İşe gidiyordum. Benim bir kısım psikolojik sorunlarım vardır. Esasında başarılı bir öğrenciydim. Tıp fakültesinde okuyordum. Ancak bir süre sonra tıkandım, bu nedenle kaydımı dondurdum. Okula devam etmiyordum" dedi. İşe gitmek için evden çıktığını, yolda giderken kaldırımda şikayetçiyi gördüğünü söyleyen Hakan D., "Kaldırım dardı, ayrıca park etmiş araçlar da vardı. Ben sinirle giderken çarptım. Çok sert bir çarpma da olmadı. Devamında bayan bana 'geri zekalı' dedi. Ben de sinirli olduğum için döndüm, 'sen kime geri zekalı diyorsun' dedim, omuzundan itekledim. Biraz kuvvetli olmam, karşımdaki kişinin de zayıf olması nedeniyle yere düştü. Esasında sinirli idim, bilerek çarpmadım, yumruk atmadım, omzundan itekledim. Sonrasında olay yerinden ayrıldım. Benim polisten kaçma amacım yoktu, gün içinde de beni evimden aldılar" dedi.

'BEN ÇOK BAŞARILI BİR İNSANIM, O AN GERİ ZEKALI DEMESİ TEPKİ OLUŞTURDU, EYLEM GERÇEKLEŞTİ'

İki gözünün de bozuk olduğunu söyleyen tutuklu sanık Hakan D., "İki gözüm de bozuk, sol gözüm daha da kötü. Kullandığım bir gözlük vardır, ancak olay öncesinde kaybettiğim için olay günü takılı değildi. Kaldırımın yan tarafında ağaç vardı, iki kişinin zor geçebileceği bir yerdi. Sinirle gidiyordum, çarptım. Ben çok başarılı bir insanım, o an geri zekalı demesi tepki oluşturdu. Başarılı bir öğrenci olmama rağmen bu şekilde beyanda bulununca eylem gerçekleşti" dedi.

'MÜVEKKİLİM ÜSTÜN ZEKALI BİRİSİDİR'

Müvekkilinin tıp fakültesinde bir öğrenci olduğunu söyleyen sanığın Avukatı Refik Timuçin Bektaş, "Müvekkilim Tıp Fakültesi öğrencisidir. Birinci ve ikinci sınıflarında okul birincisi olarak eğitimine devam etmiş, üstün zekalı birisidir. Üçüncü sınıftan sonra psikolojik sıkıntıları başlamıştır. Buna ilişkini olarak Ankara Üniversitesi'nde tedavi gördü, iki gün hastanede yattı. Ardından Erenköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi'nde tedavisine devam edildi. Müvekkilime ilişkin yargılama bozukluğu ile ilgili araştırma yapılmıştır ancak müvekkilimin sıkıntısı öfke kontrolüne yöneliktir. Müvekkilimin müştekiye vurma nedeni müştekinin kendisine geri zekalı denmesidir. Öfke kontrol sisteminde bozukluk var, bununla ilgili testlerin yapılması gerekirdi" dedi.

Avukat Bektaş, müvekkili için öfke kontrolüne yönelik rapor alınmasını istedi.

ŞİKAYETÇİ AVUKATI NEFRET SUÇUNDAN CEZALANDIRILMASINI İSTEDİ

Müşteki A.Ç.'nin avukatı Şengül Karslı ise sanıktan şikayetçi olduklarını belirterek, "Müvekkilim yaşadığı olayın travması nedeniyle sanıkla karşılaşmak istemediğinden salonda bulunmamaktadır. Sanık, açık ve net beyanına göre yumruk atmış. Müvekkilim kadın olmasının ötesinde önce insandır. Yolda direğe çarpmamıştır, ağaca çarpmamıştır. Bir kadına cinsiyeti için, belki de başörtülü olduğu için yumruk atmıştır. Bir kum torbası değildir müvekkilim. Sizin kızınız da yarın evde tartışmış birisinin yumruğuna maruz kalabilir. Toplumun yüzde 80'i öfke kontrolü sorunu var. Öfke kontrolü de kontrol edilebilir. Kadına şiddet bir insanlık suçudur. Öncelikle sanığın bu eylemi nefret suçu olarak görülmelidir, çünkü cinsiyete dayalı bir eylemdir" dedi.

Mahkeme, sanığın akıl sağlığının yerinde olduğuna ilişkin rapor bulunduğunu, araştırılacak başka bir husus kalmadığını belirterek kararını açıkladı.

Son sözü sorulan sanığın avukatı, soruşturma aşamasında verilen sağlık raporunu kabul etmediklerini belirterek, müvekkilinin suçu kasten işlemediğini, içinde bulunduğu psikolojik nedenlerle işlediğini savunarak müvekkilinin beraatini ve tahliyesini istedi.

'BAŞÖRTÜSÜ NEDENİYLE EYLEMDE BULUMADIM'

Son sözü sorulan sanık, "Takdir mahkemenizindir. Yumruk atmadım, itekledim. Ben bayanın başörtüsü nedeniyle bir eylemde bulunmadım. Benim kardeşlerim de başörtülüdür. Yalnızca söylenen söze tepki gösterdiğim için olay gerçekleşti" dedi.

KARARLA BİRLİKTE TAHLİYE EDİLDİ

Kararını açıklayan mahkeme sanığı, "Basit kasten yaralama" suçundan 6 ay 20 gün hapis cezası ile cezalandırdı. "İyi hal" indirimi ile bu cezayı 5 ay 16 güne indiren mahkeme, hükmün açıklanmasını da 5 yıl süre ile geriye bıraktı. Mahkeme, kararla birlikte sanığın tahliyesine karar verdi.

34 GÜNDE KARAR ÇIKTI

29 Eylül 2017 tarihinde Ataşehir'de yolda yürüyen A.Ç. isimli kadına çarpan Hakan D., iddianameye göre kadını yumruk atmak suretiyle darp etti. İki gün sonra 1 Ekim 2017 tarihinde gözaltına alınan Hakan D., 2 Ekim 2017 tarihinde tutuklanarak cezaevine gönderildi. Tutuklandıktan 18 gün sonra hakkında iddianame düzenlendi. 20 Ekim tarihinde düzenlenen iddianamenin gönderildiği 57. Asliye Ceza Mahkemesi, 23 Ekim tarihinde iddianameyi kabul ederek 9 gün sonrasına duruşma günü verdi. Bugün görülen ilk duruşmada da karar çıktı.

İDDİANAMEDEN

İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı, tarafından hazırlanan iddianamede, şüpheli Hakan D.'nin 29 Eylül 2017 tarihinde Ataşehir'de yolda çarptığı A.Ç. isimli kadını yumruk atarak darp ettiği, bu hareketiyle müştekiyi hayati tehlikeye sokmadan hafif şekilde yaraladığı belirtiliyor.

İddianamede şüphelinin, "Basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek ölçüde kasten yaralama" suçundan 4 aydan 1 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılması isteniyor.

Görüntü Dökümü:

-------------------------

-Gözaltına alınan şüpheli

-Genel ve detaylar

01.11.2017 - 12.05 - Haber Kodu : 1711010

=================================

8- MASLAK'TA ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİSİ KIZA CİNSEL SALDIRIDA BULUNDUĞU ÖNE SÜRÜLEN KİŞİ YAKALANDI

Haber-Kamera: Hasan YILDIRIM - İSTANBUL DHA

Sarıyer Maslak'ta Kırgızistan uyruklu üniversite öğrencisine cinsel saldırıda bulunduğu iddiasıyla aranan  Fatih Y., Adana Otogarı'nda yakalanarak gözaltına alındı.

Maslak İTÜ Ayazağa metro çıkışında Kırgızistan uyruklu üniversite öğrencisi E.A (22)'ya cinsel saldırıda bulunduğu iddia edilen  Fatih Y.(27) Adana Otogarında yapılan operasyonla gözaltına alındı. Mağdur E.A verdiği ifadede "26 Ağustos'ta İTÜ Metro çıkışından çıkarak ilerliyordum. Beş dakika sonra karanlık yolda bir kişi, 'Sessiz ol öldürürüm seni' diyerek cinsel saldırıda bulundu.Telefonumu ve cüzdanımı alarak kaçtı" dedi. E.A'nın verdiği bilgiler doğrultusunda şüpheliyi aramaya başlayan Sarıyer Asayiş Büro Amirliği ekipleri Fatih Y. 'nin İstanbul'dan otobüsle Şanlıurfa'ya gittiğini tespit etti. İstanbul Asayiş Şube Müdürlüğü Gasp Büro ekipleri de Adana Otogarına giderek şüpheliyi yakalamak için önlem aldı. Otobüs, dün gece  03.10'da Adana'ya gelince ekipler Fatih Y.'yi gözaltına aldı.Şüpheli İstanbul'a getiriliyor. Şüpheli Fatih Y'nin cinsel saldırı, gasp ve kapkaçtan kaydının olduğu öğrenildi.

Görüntü Dökümü:

-----------

-Şüphelinin yakalanma anı

01.11.2017 - 12.14 - Haber Kodu : 171101055

=======================

9- TBMM BAŞKANI KAHRAMAN: TARİH ŞUURUNDAN YOKSUN OLMAK MAZİYİ REDDETMEK, GELECEĞİ KARARTMAKTIR

Haber-Kamera: Enver ALAS/ İstanbul DHA

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı İsmail Kahraman, "Unutulmasın ki biz bir cihan devletinin varisleriyiz. Köklü bir medeniyetin sahipleriyiz. Tarih şuurundan yoksun olmak maziyi reddetmek, geleceği karartmaktır. Köksüzlüğe davetiye çıkarmaktır" dedi.

TBMM Başkanı İsmail Kahraman, 'Sultan 5'inci Mehmet Reşad ve Dönemi Uluslararası Sempozyumu'nun tanıtım toplantısına katıldı.

TBMM Milli Saraylar tarafından düzenlenecek sempozyum için Dolmabahçe Sarayı'nda bugün gerçekleşen tanıtım toplantısında konuşan İsmail Kahraman, TBMM'nin tarihi varlıkların korunması, kültürün yaşatılıp yaygınlaştırılması ve gençlerin manevi, milli şuurla yetişmesi için tarih ve sanat alanında faaliyetler yürüttüğünü söyledi.

TBMM Başkanlığı'nın bu çalışmalar kapsamında, 2006 yılında yapılan '150. Yılında Dolmabahçe Sarayı', 2011 yılında yapılan 'Sultan Abdülmecid ve Dönemi', geçen yıl yapılan 'Sultan İkinci Abdülhamid ve Dönemi Sempozyumları'nın tertip edilğini anımsatan Kahraman, "Tarih, bir milletin hafızasıdır. Tarih mazi ile istikbal arasında bağ kurmaktır. Geçmişin tecrübelerinden geleceği planlamakta yararlanmaktır" dedi.

"UNUTULMASIN Kİ BİZ BİR CİHAN DEVLETİNİN VARİSLERİYİZ"

İsmail Kahraman, "Tarih şuuru noktasında çok hassas ve duyarlı olmamız gerekiyor. Unutulmasın ki biz bir cihan devletinin varisleriyiz. Köklü bir medeniyetin sahipleriyiz. Tarih şuurundan yoksun olmak maziyi reddetmek, geleceği karartmaktır. Köksüzlüğe davetiye çıkarmaktır. Geçmişi hesaplaşma, nizalaşma alanı olarak görmeden, tarihimizi, medeniyetimizi bilmeli ve sahip çıkmalıyız" diye konuştu.

"SEMPOZYUMDA 19 AYRI OTURUM... 78 AKADEMİSYEN"

Yakın tarihimin anlaşılması ve aydınlatılması adına bu faaliyetlerin önümüzdeki yıllarda da devam ettirileceğinin altını çizen Kahraman, 'Sultan 5'inci Mehmet Reşad ve Dönemi Uluslararası Sempozyumu' üzerine şu bilgileri paylaştı:

"Sempozyum, 19 ayrı oturumda gerçekleştirilecek ve 78 akademisyen katılacaktır. Akademisyenlerden 15'i 8 farklı ülkeden gelecektir.

Sempozyum sürecinde iki ayrı sergi açılacaktır. Sergilerden ilki 'Sultan Beşinci Mehmet Reşat Dönemi Fotoğraf Sergisi' olacaktır. Bu sergide Sultan Reşat ve dönemine ait Milli Saraylar envanterinde olan ve diğer bazı koleksiyonlara ait 70 adet eserin görüntüsü yer alacaktır. Diğer bir sergimiz Dolmabahçe Sanat Galerisi'nde açılacaktır. 'Sultan V. Mehmet Reşat ve Dönemi Obje Sergimiz' de Milli Saraylar envanterinde yer alan 55 parça eser yer alacaktır. Bu sergiler, 1 ay süreyle ziyaret edilebilecektir."

İsmail Kahraman bir diğer faaliyetin de İstanbul Büyükşehir Belediyesi Bandosu ve Mehter Takımı'nın ortaklaşa konser vereceğini belirtti.

TBMM BAŞKANI SERGİYİ GEZDİ

Basın toplantısının ardından İsmail Kahraman, 'Sultan 5'inci Reşad ve Dönemi Fotoğraf Sergisi'ninin açılışını yaptı. Serginin kurdelesini kesen Kahraman burada yaptığı açıklamada Dolmabahçe Sarayı'nda kalan 6 padişahtan birinin de Sultan 5'inci Mehmed Reşad olduğunu belirterek, "Sultan Reşad, çelebi padişahtır. Kendisi Mevlevi Tarikatı'na mensuptur. Halk da çok sevmiştir Sultan Reşad'ı. Çok değerli bir insandı" diye konuştu. İsmail Kahraman, daha sonra sergiyi gezerek bilgi aldı.

Görüntü Dökümü

-------------------------

-İsmail Kahraman'ın basın toplantısı

-Kahraman'ın açıklamaları

-Serginin Kurdele kesimi

-Burada bir açıklama

-Serginin gezilmesi

-Genel ve detay

===================================

10- AKM'NİN HAVADAN GÖRÜNTÜLERİ

Ali AKSOYER - İstanbul DHA

Taksim'deki Atatürk Kültür Merkezi (AKM) 4 gün önce havadan böyle görüntülenmişti.

Görüntü Dökümü:

-------------

-AKM'nin havadan görüntüleri

01.11.2017 - 12.50 - Haber Kodu : 171101071

========================

11- SİLİVRİ'DE FUHUŞ OPERASYONU

-Yabancı uyruklu 20 kadında AIDS tespit edildiği öğrenildi

Haber-Kamera: Hasan YILDIRIM İSTANBUL DHA

Silivri'deki bazı otellere fuhuş yapıldığını ihbarını alan Asayiş Şube Müdürlüğü Ahlak Kumar Büro Amirliği ekipleri 2 ay süren teknik ve fiziki takip sonucu zorla fuhuş yaptırdığı iddia edilen 7 erkek ile yabancı uyruklu 20 kadını gözaltına aldı. Gözaltına alınan kadınların hepsinde AIDS tespit edildi.

Asayiş Şube Müdürlüğü Ahlak ve Kumar Büro Amirliği ekipleri, Silivri'de yabancı uyruklu kadınlara zorla fuhuş yaptırıldığı ihbarıyla harekete geçti. 8 kişilik bir şebekenin yabancı uyruklu kadınları "çocuk bakıcılığı" vaadiyle iş bulacaklarını söyleyerek Türkiye'ye çağırdığı belirlendi. Pasaportlarına el koydukları yabancı uyruklu 20 kadının Silivri'deki otellerde baskı ve dayak ile fuhuş yaptırdığı öne sürülen şebekeye operasyon düzenlendi. Yapılan operasyonda 7 erkek ile yabancı uyruklu 20 kadın gözaltına alındı. Asayiş Şube'deki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen 5 erkek tutuklanırken, 2 kişi adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Zührevi hastalıklar hastanesine sevk edilen 20 kadının ise hepsinde AIDS ve cilt hastalıkları olduğu tespit edildi. Kadınlar sınır dışı edildi.

Görüntü Dökümü:

--------------

-Kadınların şubeden çıkışı

-Fuhuş yaptırdığı belirtilen erkeklerin şubeden çıkışı

-Operasyon anından görüntü

-Genel ve detaylar

Kaynak: DHA

Son Dakika Güncel Dha İstanbul Bülteni - 3 - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement