CHP Sözcüsü Öztrak, MYK toplantısına ilişkin açıklama yaptı Açıklaması

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak, TÜİK'in takip ettiği 120 gıda kaleminden 88'inin fiyat etiketinde artışlar olduğunu belirterek, "Yani pahalılık birkaç ürüne özel değil, genel. Malın halden, fabrikadan çıkış fiyatlarındaki artış, esnafın raflarındaki fiyat artışını katlamış." dedi.

CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK), Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında toplandı.

Toplantıya ilişkin açıklamada bulunan Parti Sözcüsü Öztrak, dün İspanya'yı farklı yenerek ikinci kez Avrupa şampiyonu olan Ampute Milli Futbol Takımı'nı tebrik etti.

Bugün öğle saatlerinde üzücü bir haber aldıklarını, önceki dönem CHP milletvekili olan ve partide yöneticilik yapan Şahin Mengü'nün vefat ettiğini belirten Öztrak, Mengü'ye rahmet, ailesine sabır diledi.

Cumhuriyetin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk'e, Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından "Gazilik" unvanı ve mareşallik rütbesinin takdiminin dün 100. yıl dönümü olduğunu hatırlatan Öztrak, gazilerin şehit ve gazi ailelerinin yaşam şartlarını iyileştirmek, devlete Anayasa'yla verilmiş bir görev olduğunu ifade etti.

Hükümetin milletin şehitlerini ve gazilerini de ayırdığını iddia eden Öztrak, " 15 Temmuz'da şehit ve gazi olana ayrı yurt dışında şehit ve gazi olana ayrı, terörle mücadelede şehit ve gazi olana ayrı gözle bakmıştır. Her birine farklı özlük hakları tanımıştır. Şehit ve gazilerimizin tamamı, milletimizin medarıiftiharıdır. Gazilerimizin tamamı, vatanseverliğin yaşayan abideleridir. Şehitlerimiz, gazilerimiz arasında nasıl ayrı gayrı yapılabiliyor. Bu akla vicdana nasıl sığıyor?" diye konuştu.

Şehit ve gaziler arasında yapılan ayrımcılığın kaldırılması için Meclise daha önce Genel Başkan Kılıçdaroğlu'nun ilk imzasıyla ve 126 milletvekilinin teklifiyle bir kanun teklifi verdiklerini, yapılan ayrımcılığı madde madde sıraladıklarını dile getiren Öztrak, bu teklifin TBMM'den geçmeyerek kadük olduğunu söyledi.

Öztrak, CHP'nin iktidar olması halinde şehitler ve gaziler arasındaki ayrımcılığa son vereceklerini, 18 Mart Şehitler Günü'nde şehit yakınlarına ve 19 Eylül Gaziler Günü'nde malul gazilere birer maaş ikramiye vereceklerini belirtti.

Şeref aylığı alan muharip gaziler arasında maaş farklarının giderileceğini, 15 Temmuz şehit yakınları ve gazileri için Beşiktaş saldırısında hayatını kaybedenler için toplanan paraların hak sahiplerine ödeneceğini dile getiren Öztrak, malul gazilere, ÖTV, MTV ve KDV'den muaf olarak üç yılda bir araç alma hakkı sağlayacaklarını söyledi.

Öztrak, şehit ailelerine ve malul gazilere sağlanan istihdam olanaklarını genişleteceklerini, sayı kısıtlamasını kaldıracaklarını aktardı.

"Suriyeli sığınmacılar için en az 40 milyar dolar harcandı"

Suriye'den açık kapı politikasıyla Türkiye'ye 5 milyon Suriyeli geldiğini, bu insanlar için en az 40 milyar dolar harcandığını ifade eden Öztrak, Türkiye'nin terör örgütlerinin yolgeçen hanına döndüğünü, çok büyük insan kayıplarının olduğunu savundu.

Bu süreçte Sefter Taş ve Fethi Şahin'in 2016'da DEAŞ mensubu teröristlerce yakılarak şehit edildiğini aktaran Öztrak, canilerin askerleri yakma görüntülerini de sosyal medyadan paylaştığını dile getirdi.

Hükümetin o günlerde bu eylemi gerçekleştirenlerden çok eylemi yayınlayan sosyal medyayı hedef aldığını, bu olayın üstünü kapatmaya çalıştığını öne süren Öztrak şöyle devam etti:

"Ama geçtiğimiz hafta bu ülkede artık çok az gördüğümüz önemli bir tarafsız gazetecilik olayına şahit olduk. Askerlerimizin yakılması fetvasını veren Suriyeli IŞİD mensubunun çoluğuyla, çocuğuyla beraber Türkiye'de yaşadığı bu kişinin Gaziantep'te kuşçuluk yaptığı ortaya çıktı. Bu şahıs hakkında açılmış bazı davalar var. Önce tutuklanmış, sonra serbest bırakılmış. Bu kişiyi hangi güç serbest bırakmış? Kim bu IŞİD-severler?"

"İki askerimizin katledilme fetvasını verdiği iddia edilen bu DEAŞ mensubuna dükkan nasıl açtırıyorsunuz?" sorusunu yönelten Öztrak, bu kişiyi yeniden tutuklamanın hükümetin aklına yeni geldiğini savundu.

"Dijital devrimi kaçırma lüksümüz yok"

Hükümet yüzünden tezgahlardaki fiyat etiketlerinin şiştiğini ileri süren Öztrak, "Muhalefet, vatandaş derken sıra şimdi esnafımıza geldi. Kendi çıkardığı pahalılık yangınının sorumluluğunu, esnafa yıkacak. 'Fırsatçılara göz açtırmayacağız' derken Erdoğan'ın tokadı, esnafın ensesinde patlayacak." diye konuştu.

Pahalılığın hala mutfakları, aileleri yakıp kavurduğunu ifade eden Öztrak sözlerini şöyle sürdürdü:

"TÜİK'in takip ettiği 120 gıda kaleminden 88'inin fiyat etiketinde ciddi artışlar var. Yani pahalılık birkaç ürüne özel değil bir durum değil, genel. Malın halden, fabrikadan çıkış fiyatlarındaki artış, esnafın raflarındaki fiyat artışını katlamış. Üretici fiyatları son bir yılda yüzde 45,5 artarken, tüketici fiyatları yüzde 19,3 artmış. Aradaki fark 26 puandan fazla. Böyle bir tablo daha önce bu ülkede hiç görülmedi.

Merkez Bankasına 'Faiz indir' baskısıyla son zamanlarda döviz kurunu da yeniden şahlandırdı. Merkez Bankasının oyun içinde kural değiştirmesi, dolar kurunu 8 lira 35 kuruştan 8 lira 70 kuruşa getirdi."

Enerji faturalarına da değinen Öztrak, son bir yılda akaryakıtın 25, elektriğin bir yılda 3, doğalgazın 7 kez zamlandığını söyledi. Öztrak, 300 metreküplük tüketimde faturaların 102 lira arttığını, kömür fiyatlarının da zamlandığını dile getirdi.

Öztrak, son bir yılda kiraların ve konut fiyatlarının arttığını, öğrencilerin kalacak yurt bulamadığını iddia etti.

Kurdaki ve maliyetlerdeki artışın gübre fiyatlarını daha da artıracağını belirten Öztrak, son bir yılda besi yeminin yüzde 55, süt yeminin yüzde 60, etlik piliç yeminin yüzde 70 zam gördüğünü kaydetti.

Toprak Mahsulleri Ofisinin (TMO) çiftçiden buğdayın tonunu 2 bin 250 liradan aldığını, dışarıdan aldığı buğdayın tonuna 332 dolar ödediğini yani bunun bugünkü kurdan 2 bin 888 lira yaptığını aktaran Öztrak aynı fiyatın yerli üreticiye verilmesi gerektiğini söyledi.

Bugün dijital teknolojilere uyum sayesinde, Unicorn adı verilen değeri 1 milyar doların üzerinde Türkiye'nin üç şirketinin bulunduğunu, artık küresel oyun ve yazılım pazarında Türkiye'nin pay sahibi olduğunu dile getiren Öztrak, bunların hepsinin de genç müteşebbislerin başarısı olduğunu kaydetti.

Öztrak, "Şimdi her gün biraz daha otoriterleşen Erdoğan şahsım yönetimi, dijital devrime savaş açarak bunu boğmaya kalkıyor. Ayak sesleri duyulan dijital devrimi kaçırma lüksümüz yok. Böyle bir seçeneğimiz yok." dedi.

Fethiye Belediye Başkanı disipline sevk edildi

Öztrak, açıklamasının ardından basın mensuplarının sorularını cevapladı.

"Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu'nun 'Millet İttifakı'nda olmamız şu an için söz konusu değil.' açıklamasını nasıl değerlendirirsiniz?" sorusunu Öztrak şöyle yanıtladı:

"Siyasetçilerin sözlerini cımbızlayarak bu konuşmalarını bağlamından koparmak doğru bir şey değil. Konuşmanın tamamına bakmak lazım. Doğrudur ittifaklar seçim ittifaklarıdır. Seçim kararıyla birlikte gündeme gelmektedirler. Ama bundan önceki seçimde Millet İttifakı çerçevesinde bir araya gelen, demokrasiden yana olan partilerin anlayış birliği bugün tüm gücüyle ve genişleyerek devam etmektedir. Seçim sandığı geldiğinde demokrasiden yana partilerin Millet İttifakı çerçevesindeki birlikteliğinin gücünü tüm Türkiye görecektir. Millet İttifakı içinde sorun arayanlar dün olduğu gibi bugün de yarın da hüsrana uğrayacaklardır. İlk seçimde Millet İttifakı'nın adayı ülkemizin 13. Cumhurbaşkanı olacaktır."

"CHP'li Fethiye Belediye Başkanı Alim Karaca'nın bir vatandaşa küfrettiği telefon görüşmesi sosyal medyaya düştü. Kılıçdaroğlu'nun bir talimat verdiği konuşuldu. Bu konu toplantıda gündeminizde miydi?" sorusu üzerine Öztrak, "Fethiye Belediye Başkanı'mızla ilgili bugünkü MYK'de kendisini disipline sevk ettik." dedi.

"CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu bir belgeselde 'Kürt sorunu çözmek için HDP'yi meşru bir organ olarak görebiliriz.' dedi. HDP'den de 'Asıl muhatap İmralı' yanıtı geldi. Konuya ilişkin değerlendirmeniz nedir?" sorusuna Öztrak şu yanıtı verdi:

"Sayın Genel Başkanımız hatırlayacaksınız sözde açılım sürecinin en başında söylediklerini bu mülakatta da tekrar etmiştir. Bize göre çözümün adresi TBMM'dir. Teröristlerle pazarlığa oturarak bu sorunu çözemezsiniz, gayrimeşru unsurlarla bu sorunu çözemezsiniz. TBMM'deki meşru siyasi partiler, bu soruna çözüm bulacaklardır. HDP de bu partilerden biridir.

Geçmişte gömleğin ilk düğmesi yanlış iliklenmiştir Erdoğan yönetimi çözümü Mecliste değil İmralı ile Kandil'de müzakerede aramıştır. Bunun sonuçları milletimiz için ağır olmuştur. Beceriksizliğin bedeli öngörüsüzlüğün bedeli gerçekten ağırdır."

"Sayın Ünal Çeviköz'ün 'Mavi Vatan' çıkışı eleştiriliyor. CHP Mavi Vatan konusunda ne düşünüyor?" sorusuna karşılık Öztrak şunları kaydetti:

" Akdeniz'de Mavi Vatan dediğimiz bölgede ülkemizin ulusal hakları var bu hakkımızı uluslararası hukuk çerçevesinde korumak zorundayız. Bunun yolu Akdeniz'de söz sahibi olan bütün devletlerle oturup sağlıklı, samimi bir diyalog kurmaktır. Nitekim böyle bir eksiklik bizim Mavi Vatan'daki menfaatlerimizi korumamızı güçleştirdi.

Neyse ki Libya ile bir anlaşma yapıldı o anlaşma bizim en azından Doğu Akdeniz kara sularımızın belirlenmesi açısından önemliydi. İşte Genel Başkanımızın biraz önce söylediğim bu sözleri, Mavi Vatan'a partimizin yaklaşımını ifade eder. Biz CHP'yiz, mavi, yeşil kahverengi tüm vatanımıza sahip çıkarız, haklarımızı sonuna kadar savunuruz. Bu konuda da hiçbir geri adımı kabul edemeyiz. Sayın Ünal Çeviköz'ün sözlerini de sayın Genel Başkanımızın bu görüşleri dışında değerlendirmek doğru olmaz."