CHP TBMM Grup Toplantısı - Son Dakika
Politika

CHP TBMM Grup Toplantısı

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesinin CHP İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu hakkında verdiği 5 yıl 10 ay hapis cezası kararını asla kabul etmediklerini belirterek, "Enis kardeşim hiç üzülme.

13.02.2018 16:57

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesinin CHP İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu hakkında verdiği 5 yıl 10 ay hapis cezası kararını asla kabul etmediklerini belirterek, "Enis kardeşim hiç üzülme. Adımın Kemal olduğu kadar eminin bu yargılama sürecinden mutlaka beraat edeceksin. Biz bunu biliyoruz." dedi.

Kılıçdaroğlu, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, Kerkük'ün önemine işaret etti.

Kerkük ile tarihi bağların bulunduğunu, buradaki soydaşlar ile ortak dil, kültür, inançları olduğunu vurgulayan Kılıçdaroğlu, "Onların yaptığı gibi laf ebeliği yapmıyoruz, dürüst ve namuslu siyaset yapıyoruz. Nerede soydaşımız, akrabamız varsa yardım yapıyoruz. Kerkük'te Türkmenler sistemli şekilde öldürülüyor. Recep Bey, Dışişleri Bakanı duysun. En son ocakta iki değerli Türkmen lider öldürüldü. Hükümetten bir laf duydunuz mu, Recep Bey bir şey söyledi mi? Haberi bile yoktur. Kerkük'teki Türkmenlere, Suriye'deki Türkmenlere sahip çıkan biziz. Kim mağdursa biz onların yanındayız." diye konuştu.

"Vatani görevi, parti görevine dönüştürmek istiyorsunuz"

Ülkenin bekasının, güvencesinin o ülkenin ordusu olduğuna işaret eden Kılıçdaroğlu, orduyu, "peygamber ocağı, Mehmetçik'in yuvası, Mustafa Kemal'in ordusu" olarak tanımladıklarını anımsattı.

Kılıçdaroğlu, ordunun Afrin'de yaptığı harekatı ilk günden itibaren desteklediklerinin, bu konuyla ilgili ilk cümlesinin, "Allah ordumuzun yolunu açsın." olduğunun altını çizdi.

Afrin'de zor şartlarda mücadele edildiğini ve şehitlerin geldiğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, hiçbir askerin burnunun kanamasını istemediklerini, her annenin, oğlunun sağ salim eve dönmesini beklediğini söyledi. Kılıçdaroğlu, ordunun yaptığı mücadelenin, Türk halkının, milletinin mücadelesi olduğunu belirterek, "Bu Erdoğan'ın mücadelesi değildir, onu siyasallaştırmak doğru değildir. Ordu hepinizin ordusudur, hepimizin çocukları, hangi görüşten olursak olalım askere gider, vatani görevini yaparlar. Siz vatani görevi, parti görevine dönüştürmek istiyorsunuz. Bunun adı orduya da vatana da ihanettir. Buna izin vermem, kusura bakma." dedi.

"Devletin operasyonu, siyasetin değil"

Kemal Kılıçdaroğlu, son 15 yılda iki kurumda, Türkiye'nin DNA'sıyla oynadığını, bunların, ordu ve milli eğitim olduğunu öne sürerek, " Ergenekon, Balyoz operasyonlarını kim yaptı? FETÖ'nün ordunun içinde yuvalanmasını sağlayanlar hangi şerefsizlerdi? Genelkurmay Başkanı'nı, terörist diye hangi şerefsizler hapse attı?" sorularını yöneltti. Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

"Kalkmış bana şeref ve namustan bahsediyor. Ordunun içinde yuvalattılar, her türlü siyasi desteği verdiler, cumhuriyet tarihinde ilk kez dört komutan istifa etmek zorunda kaldı, terörle mücadele edecek olan ordunun elini kolunu bağladılar, Kuzey Irak'ta ordumuzun, askerlerin başına çuval geçirildi bir nota dahi veremediler. Şimdi kalkmışlar bana kahramanlıktan söz ediyor. Neymiş, Recep Bey kahramanmış; ne kahramanı. Kendi toprağından IŞİD'in desteğiyle kaçan, Süleyman Şah Türbesi'ni kaçıran adamdan kahraman mı oluyor? Dünyanın en korkak adamı. Kahraman diye geçiniyor. Sen Türkiye Cumhuriyeti tarihinin gelmiş geçmiş en korkak adamısın. Sen Süleyman Şah Türbesi'ni kaçırırken IŞİD ile iş birliği mi yaptın yoksa IŞİD'ten korktun mu?

Hiç kimse unutmasın, Afrin operasyonu, devletin bir operasyonudur, siyasetin değil. Afrin operasyonu başlamadan önce muhataplarıyla gidip devlet adına görüşen iki önemli devlet bürokratı vardır; Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar ve MİT Müsteşarı Hakan Fidan'dır. Siyaset devreye girmemiş ve siyaset ciddiye alınmamıştır. Bu ikisi Moskova, Avrupa, ABD'ye gitti, Türkiye Cumhuriyeti'nin bekası için bu operasyonun gerekliliğini anlattılar, hava desteği de bunların sayesinde alındı. Kalkmış afra, tafra geziyor ortalıkta kahramanım diye. Dünyanın en korkak adamı kahraman olacak."

"Artık İçişleri Bakanlığı da kabul ediyor"

Kılıçdaroğlu, devletin varlığının, Türkiye Cumhuriyeti'nin bekasının her şeyin üstünde olduğunu belirtti.

Devleti yönetenlerin beş temel kurala uyması gerektiğine dikkati çeken Kılıçdaroğlu, birinci kuralın devletin akıl, mantık, liyakatla yönetilmesi olduğunu dile getirdi. Kılıçdaroğlu, devleti yönetenlerin az ve öz konuşması, toplumda adaleti sağlaması, halkı baskılamaması, millete hesap vermesi gerektiğini söyledi.

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, şu değerlendirmede bulundu:

"PYD ile ilgili de soru sormuştum. Bizi suçluyor, ağzı dolu dolu bunu söylemiyormuşum. Ağzımdan çıkan belli, duymuyorsan ne yapalım. Benim bildiğim insanlar kulaklarıyla dinler. Sen kulağınla dinlemiyorsan ben ne yapacağım, kime anlatacağım?

Kızmasının nedeni; PYD liderini, Yargıtayın PYD'nin terör örgütü olduğuna dair kararına rağmen Ankara'ya davet ettiler, kırmızı halılar serdi, devletin bütün sırlarını paylaştı. Sevgili Recep Bey 'sen ve ekibin, terör örgütüne yardım ve yataklık yaptınız' dedim. Bekledim dava açan yok, açsa rezil olacak. Mahkeme kararıyla terör örgütüne yardım ve yataklık yaptığı tescil edilecek. Sorularıma Recep Bey'den cevap yok, bu soruları duyunca dut yemiş bülbüle dönüyor. Seni dut yemiş bülbüle döndüreceğim. İçişleri Bakanlığı Salih Müslim'i terör listesine aldı."

Kılıçdaroğlu bu arada, partisinin İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'a hitaben, "Bunu da götüreceksin, o dilekçene ekleyeceksin. Suç duyurusunda bulunmamızdan sonra terör listesine aldı, yardım ve yataklığı artık İçişleri Bakanlığı da kabul ediyor." dedi.

"Siz iş birliği mi yaptınız?"

Kılıçdaroğlu, bütün bunları söylediğinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve ekibinin, kendisine "Bremen mızıkacıları" gibi saldırdığını savundu.

Kendisine saldıranların başında PKK'nın geldiğini, PKK'nın, kendisi dışında hiçbir lidere saldırmadığını anlatan Kılıçdaroğlu, "Bana saldırdı terör örgütü, sana saldırmadı. Sen gittin onunla İmralı'da masaya oturdun." ifadesini kullandı.

Kılıçdaroğlu, FETÖ'nün de defalarca kendisine saldırdığını, hakkındaki fezlekelerin büyük kısmının onun adamları tarafından düzenlendiğini belirtti. Kemal Kılıçdaroğlu, IŞİD'in de saldırdığını, adalet yürüyüşünde İstanbul ile Kocaeli arasında IŞİD'in kendilerine saldıracağına dair iddianame hazırlandığını hatırlattı.

Rıza Sarraf'ın da saldırdığını, avukatlarını görevlendirerek kendisi hakkında yüzlerce dava açtığını anlatan Kılıçdaroğlu, "En son El Nusra, o da bize saldırıyor. Bu terör örgütleri arasında bize saldıran birisi daha var; Recep Tayyip Erdoğan. Kiminle mücadele edeceğiz? PKK, IŞİD, El Nusra, FETÖ saldırıyor, sen de saldırıyorsun. Siz iş birliği mi yaptınız, nedir bu saldırı?" diye konuştu.

-"Benim oğlum asker"

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

"Esnaf ziyaretinden sonra 'Bu Kemal'in takımı bir yana, geri kalanı herkesi Afrin'e götüreceğiz.' diyor. Sevgili Recep Bey, Kemal'in takımı zaten Afrin'de. O takımın adı Mustafa Kemal'in ordusu. Onu kendi ordusu gibi görüyor, o ordu senin ordun değil bu milletin ordusudur. Neymiş, 'Kemal'in takımı hariç'. Benim oğlum asker, benim oğlum askerlikten kaçmadı, oğlum çürük raporu almadı, bedelli ödemedi. Benim oğlum fakirin, fukaranın, garibanın çocuğu nasıl askere gittiyse öyle askere gitti? Sen benim yanımda ayar tutturamazsın Recep Bey. Senin çocukların ne oldu? Takımının, hanedanın çocukları ne oldu? Garibin, gurebanın, şehidin ölüsünden edebiyat yaparsın, köşeyi dönünce de aile boyu kaçarsın. Sen benim ayarım değilsin. Arkamdan laf söyleme, söyleyeceksen adam gibi gel karşımda söyle. Çocuklarını askerden kaçıran adam milliymiş. Gayri milli adam millilik edebiyatı yapıyor. Vallahi de billahi de gayri millisin. Çocuğunu askere göndermeyeceksin, kendi topraklarından kaçacaksın, Yunanistan Ege adalarını işgal etmiş ses çıkarmayacaksın, oturacaksın sadece Kılıçdaroğlu ile uğraşacaksın. Senin boyun yetmez Recep Bey. Devletin kozmik odasını FETÖ'ye açan, milli eğitimi FETÖ'ye teslim eden şerefsizler kimlerdi?"

"Alınacak her kararı destekleyeceğiz"

Kılıçdaroğlu, Ortadoğu'nun kaynadığını dile getirerek, ABD, Rusya, İran ve Türkiye'nin orada olduğuna işaret etti.

ABD'nin, PYD terör örgütüne silah vermesinin, bir terör örgütünü, meşru hükümetin, devletin desteklemesinin asla ve asla kabul edilemeyeceğini bildiren Kılıçdaroğlu, "Bizimle müttefiklik ilişkilerimizi sürdürecekseniz hiç kimsenin terör örgütlerine şu veya bu şekilde destek vermesini kabul etmiyoruz. Bu konuda alınacak her kararı sonuna kadar destekleyeceğiz." diye konuştu.

Kılıçdaroğlu, bölgelerinde, vatanlarında, Suriye'de, Irak'ta huzur istediklerini belirtti.

Konuşması sırasında Kılıçdaroğlu'na, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesinin CHP İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu hakkında verdiği 5 yıl 10 ay hapis cezası kararı iletildi. Kılıçdaroğlu, bunu asla kabul etmediklerini kaydederek, "Enis kardeşim hiç üzülme. Adımın Kemal olduğu kadar eminin bu yargılama sürecinden mutlaka beraat edeceksin. Biz bunu biliyoruz." değerlendirmesinde bulundu.

(Bitti)

Kaynak: AA

Sizin düşünceleriniz neler ?

    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement