Mhp Genel Başkanı Bahçeli, partisinin grup toplantısında konuştu. Genelkurmay eski Başkanı İlker Başbuğ'un tutuklanması ile ilgili olarak Bahçeli, "Görüldüğü kadarıyla bu ne ilktir, ne de son olacaktır. Bu küstah iddia aklın ve mantığın iflas ettiğinin göstergesidir. Başkomutan sıfatıyla tebrikat kabul eden Cumhurbaşkanı Sayın Gül, acaba önünden geçen ve ellerini sıktığı teröristleri fark edememiş midir? Bu durum karşısında bebek katilinin Silivri'ye nakli ya da İlker Başbuğ'un İmralı'ya götürülmesi düşünülmekte midir?" dedi.
MEYDANA GELEN AŞIRI YAĞIŞ VE SEL BASKINLARI
MHP Genel Başkanı Bahçeli, "Özellikle Muğla, Denizli ve Antalya'daki aşırı yağış ve sel baskınları ciddi düzeyde hasara yol açmıştır. Narenciye bahçelerinin ve tarım alanlarının sular altında kalması vatandaşlarımızı önemli oranda zarara uğratmıştır. Ayrıca Edirne'deki sağanak yağışlar ve Bulgaristan'ın baraj kapaklarını açması Tunca Nehriyle birlikte Meriç Nehri'nin taşmasına neden olmuş ve yöre insanımız bu durumdan dolayı mağdur duruma düşmüştür. AKP Hükümeti'nin, yağışlar ve sonucunda oluşan sellerden dolayı zarara uğramış olan vatandaşlarımızın sesine kulak vermesi ve beliren ihtiyaçlarını karşılaması bizim en büyük beklentimiz haline gelmiştir"dedi.
İLKER BAŞBUĞ'UN TUTUKLANMASI
MHP Genel Başkanı Bahçeli, "En son olarak Genelkurmay eski Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ 'İnternet Andıcı' darbe iddiaları çerçevesinde tutuklanmıştır. Görüldüğü kadarıyla bu ne ilktir, ne de son olacaktır. Bu gelişme her açıdan mühim ve vahamet düzeyi yüksek bir hadisedir. Sayın İlker Başbuğ'u hedefine alan tutuklama kararının hali hazırda bize göre üç boyutu vardır ve bunların birbiriyle yakından bağ ve bağlantısı olduğu kuşkusuzdur. Birinci olarak, iki yıl boyunca Genelkurmay Başkanlığı görevini yürüten bir şahsiyete yöneltilen suçlamanın niteliği ve içeriğidir. ve maalesef itham edilen suçlama çok ağırdır ve hiçbir vicdan sahibi tarafından da kabul edilemeyecektir. Milli Güvenlik Kurulu'nda yer almış, TSK'nın en üst mevkisine tırmanmış, kahraman Türk askerine komuta etmiş bir kişi ne hazindir ki; terör örgütü kurmaktan ve yönetmekten dolayı cezaevine konulmuştur. Bu küstah iddia aklın ve mantığın iflas ettiğinin göstergesidir. Sapla samanın karıştığının, doğruyla yanlışın yer değiştirdiğinin açık delilidir."dedi
"BAŞBUĞ, TERÖR ÖRGÜTÜ KURUP YÖNETTİYSE BU ÖRGÜT VE MİLİTAN KADROSU NEREDEDİR?"
MHP Genel Başkanı Bahçeli, "Buradan muhataplarına sormak istiyor ve biraz utanmaları varsa cevap vermelerini bekliyorum: Şayet Genel Kurmay Başkanı terör örgütü kurup yönettiyse bu örgüt ve militan kadrosu nerededir? Yoksa gizli gündemlerde, kanlı terör örgütü PKK'yla kahraman Mehmetçiğin yer değiştirilmesi mi vardır? Eğer Genel Kurmay eski Başkanı İlker Başbuğ terörist ise İmralı'da yatan cani kimdir ve hangi suçtan dolayı oradadır? Kandil fitnesinin faillerine bundan sonra nasıl hitap edilmeli ve ne denmelidir? Geçtiğimiz 30 Ağustos kutlamalarında, Başkomutan sıfatıyla tebrikat kabul eden Cumhurbaşkanı Sayın Gül, acaba önünden geçen ve ellerini sıktığı teröristleri fark edememiş midir? Bu durum karşısında bebek katilinin Silivri'ye nakli ya da İlker Başbuğ'un İmralı'ya götürülmesi düşünülmekte midir?"dedi
DEMİRTAŞ'IN GENELKURMAY BAŞKANI ÖZEL'E YÖNELİK SÖZLERİ
MHP Genel Başkanı Bahçeli, "Şu hususun altını kalın olarak çizmekte yarar görüyorum: Türk ordusunun suçlandığı, tedirgin edildiği, kötülendiği, töhmet altına alındığı bir ortamda; Meclis Genel Kurulunda, "haddinizi bileceksiniz, bize ters bakmayacaksınız" zırvalarını duymak son derece normaldir. Genelkurmay Başkanlarının, yıllarca hizmet vermiş komutanların aşağılanması, küçük düşürülmesi ve hakarete uğraması sıradan bir hal alacaktır. Ancak böylesi bir izansızlığın ve ahlaksızlığın olabilmesi için de AKP gibi bir zihniyetin sorumluluk alması yeterli olacaktır. Ne acıdır ki, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin terörist imal ve üretim merkezi gibi gösterilmesi için muazzam bir ısrar ve gayret söz konusudur"dedi.
İLKER BAŞBUĞ'UN NEREDE YARGILANACAĞI TARTIŞMALARI
MHP Genel Başkanı Bahçeli, "Genelkurmay Başkanlığı yapan bir kişinin eğer hükümeti devirmek maksadıyla darbe niyeti taşıdığı ve planı yaptığı iddia ediliyorsa, bunun görev dışı yorumlanması hukuken tutarlı ve inandırıcı olmayacaktır. Çeşitli davalardan tutuklu yargılanan muvazzaf yada emekli generallerin, Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 100'ncü maddesinin 3'üncü fıkrasında sayılan 'Katalog Suçlar'dan dolayı cezaevinde tutuldukları bilinmektedir. Genelkurmay Başkanı'nın da bu kapsama sokulduğu; silahlı terör örgütü kurma veya yönetme ve Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'ni ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etmeyle itham edildiği anlaşılmaktadır. Elbette darbe teşebbüsünün tüm ayrıntılarıyla soruşturulması ve gerçeklerin bir an önce milletimize anlatılması gerekmektedir. Buna bir diyeceğimiz yoktur. Ancak Genelkurmay Başkanlığı yapan bir kişinin, Anayasa'nın amir hükmünü ihlal edercesine Yüce Divan dışında yargılamaya tabi tutulması üzeri örtülemeyecek bir yanlış ve kastı aşan bir hatadır. Burada Cumhurbaşkanı Sayın Abdullah Gül'ün konuyla ilgili beyanları fazlasıyla dikkatimizi çekmiştir. Sayın Gül; 'Hukuk düzeni içinde bir yargılama sürecine şahit oluyoruz. Herkesin hukuk sistemi içinde sorumluluğu vardır. Dolayısıyla herkes hukuk karşısında eşittir" sözleriyle önemli bir ilkeye göndermede bulunmuştur."dedi
DÜNYADAKİ GELİŞMELER
MHP Genel Başkanı Bahçeli, "Yakın coğrafyalarımızda esen kaos rüzgarı, kök salan istikrarsızlık döngüsü kısa vadede yerini düzene ve dirliğe bırakmayacağını göstermektedir. Başbakan Erdoğan'ın, küresel hesap ve amaçlar çerçevesinde bölgeye yaklaşımı ülkemizi peşinen birçok sıkıntının tarafı haline getirmiştir. Arap Baharı'na haddinden fazla anlam yükleyen, halk hareketlerini öven ve yönetimlerin devrilmesini onaylayan hükümet, meydana gelen sarsıntılardan nedense bahsetmeyi tercih etmemektedir. Mesela Mısır'da, Hüsnü Mübarek sonrası için aşırı beklenti içine girenler yanılmış, Tahrir felsefesi oluşturmaya çalışanlar hayal kırıklığına uğramışlardır. Önümüzdeki süreçte Mısır'ın nasıl ve ne şekilde siyasal ve toplumsal bir yapıya kavuşacağı belirsizliğini korumaktadır. Ama gerçek olan şudur: Mübarek gitmiş, yerine onu aratmayacak, arkadan kumandalı yeni simalar getirilmiştir. Elbette her şey bunlarla da sınırlı değildir. Başbakan Erdoğan farkında mıdır bilemeyiz, ama Somali'nin Kenya ve Etiyopya tarafından işgal edilmesi bu ülkenin dramını daha da fazlalaştırmıştır. Somali'yi sürekli gündemde tutarak istismar kanalı açanların dikkatleri nedense başka taraftadır. Bölgemizin bir diğer konusu İran'ın Hürmüz Boğazıyla ilgili tehditleri, buna ABD ve Avrupa Birliğinden gelen tepkilerdir. Kendisine yönelik alınan yaptırım kararlarını hafifletmeye veya caydırmaya çalışan İran'ın, Hürmüz kartını ileri sürmesi sıcak çatışma ihtimallerini artırmıştır. Ortadoğu petrollerinin önemli bir bölümünün geçiş istikameti olan bu boğazın stratejik önemi olduğu kuşkusuzdur. Hürmüz Boğazı ekseninde gelişen sorunların, petrol fiyatlarına etki edeceği de şimdiden kabul edilen ve endişeleri artıran bir husustur. Bununla birlikte Avrupa ülkelerinin ve ABD'nin İran'ı hedefine alana ağır yaptırım kararları Basra Körfezi üzerindeki sisleri daha koyulaştırmaktadır"dedi.
DAVUTOĞLU'NUN İRAN ZİYARETİ
MHP Genel Başkanı Bahçeli, "Dışişleri Bakanı'nın İran ziyareti, bizim açımızdan, somut bir gelişmeye hizmet etmektense oyalanmaya dönük bir manevra olarak tanımlanmıştır. Dışişleri Bakanı'nın bu seyahat sırasında; 'artık bölge halkları yeni bir siyasi anlayış istiyorö sözleri, hala küresel planları dayatmak ve servis etmekle meşgul olduğunu göstermiştir. Zannedersiniz ki, tüm bölge halkları toplanmış ve bizim Dışişleri Bakanı'na maruzatlarını arz etmişlerdir. Böylesi içi boş, gerçeklerden kopuk ve duruma göre şekilden şekle giren dış politika tercihleri çözümsüzlüğe, beklentileri de uçuruma atmaktan başka bir işe yaramayacaktır. AKP'li Dışişlerini Bakanı'nın yeni bir Soğuk Savaş'tan duyduğu endişe de traji-komiktir. 'Bölgesel bir soğuk savaşı engellemeye kararlıyızö diyen bu kafa yapısının, önce Soğuk Savaş Şartlarının özelliklerini aratmayan Malatya'da kurulan Füze Savunma Sistemi'nin hesabını vermesi mantıklı ve hakkaniyetli olacaktır"dedi.
"TEKRAR KOCATEPE'YE ÇIKAR DUMLUPINAR'DA DESTAN YAZARIZ"
MHP Genel Başkanı Bahçeli, "Siz bakmayın AKP'nin istismarcı sözlerine. Yalan ve aldatmayla iç içe geçmiş üslubunu hiç dikkate almayın. Türkiye'nin bugünkü halinin ve katlanan sorunlarının gerisinde işte bunlar vardır. Ama emin olun ki başarmayacaklar. Allah izniyle bin yıllık kardeşlik hukukunu bozamayacaklar. Sabote ettikleri demokrasiyle, gasp ettikleri özgürlükle ve narkozlu barış sözleriyle ne kadar avantajlı olursa olsunlar emellerine nail olamayacaklar. Kimlik eksenli çözülmenin karşısında sonuna kadar dimdik duracağız. Gerekirse tekrar Sakarya kıyılarına ineriz. Tekrar Kocatepe'ye çıkar Dumlupınar'da destan yazarız ve kararlılıkla Akdeniz'e uzanırız. Unutmayınız, ölürüz de vatanımızdan ve bir tek insanımızdan vazgeçmeyiz."dedi.
Son Dakika › Güncel › 4 MHP Lideri Bahçeli : 'İlker Başbuğ'un İmralı'ya Götürülmesi Düşünülmekte Midir?' - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?