8. Büyükelçiler Konferansı - Son Dakika
Güncel

8. Büyükelçiler Konferansı

ANKARA (AA) – Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, ABD'de bu yıl sonunda yapılacak başkanlık seçiminde bazı aday adaylarının İslam karşıtlığını körükleyen ve Müslümanları hedef alan açıklamalarından rahatsızlık duyduklarını belirterek, "İslamofobi illetinin Avrupa'dan ABD'ye sıçramasını istemiyoruz" dedi.

11.01.2016 14:25

ANKARA (AA) – Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, ABD'de bu yıl sonunda yapılacak başkanlık seçiminde bazı aday adaylarının İslam karşıtlığını körükleyen ve Müslümanları hedef alan açıklamalarından rahatsızlık duyduklarını belirterek, "İslamofobi illetinin Avrupa'dan ABD'ye sıçramasını istemiyoruz" dedi.

Çavuşoğlu, JW Mariott Otelde düzenlenen 8. Büyükelçiler Konferansı'nın açılışında yaptığı konuşmada, toplumsal ve kurumsal geleneklerin Türk dış politikasını güçlü kılan unsurlar olduğunu ve Anadolu'nun bereketli topraklarından süzülen vicdan ve adalet duygusunun, dış siyasetin belirlenmesinde kendilerine rehberlik ettiğini belirtti.

Konferansın bu yılki ana temasını "Kriz Yönetimi ve İnsani Çözümler" olarak tespit ettiklerini dile getiren Çavuşoğlu, bu temayı belirlerken, Türkiye'nin ev sahipliği yapacağı iki önemli etkinliği dikkate aldıklarını söyledi.

Çavuşoğlu, ilk kez düzenlenecek Birleşmiş Milletler (BM) Dünya İnsani Zirvesi'ni 23-24 Mayıs'ta İstanbul'da yapacaklarını, akabinde 27-29 Mayıs'ta Antalya'da en az gelişmiş ülkelerin lider ve bakanlarını bir araya getireceklerini anlattı.

Son yirmi yılda, doğal afetler sonucu yardıma muhtaç hale gelen insan sayısının 218 milyona ulaştığını ve BM rakamlarına göre bugün 60 milyon kişinin çatışma ve şiddet nedeniyle evlerini terk etmiş durumda olduğunu ifade eden Çavuşoğlu, "Dünya tarihinde hiçbir zaman bu kadar insan mülteci durumuna düşmemişti" diye konuştu.

"Her yere ulaşmaya, her yere yardım götürmeye çalışıyoruz"

İnsani krizlerin her geçen gün ağırlaştığını ve bu çerçevede Türkiye olarak sürekli kendilerine "daha fazla ne yapabiliriz" diye sorduklarını belirten Çavuşoğlu, şöyle devam etti:

"Muhtaçlara uzattığımız yardım eli, sadece soydaşlarımızla ve komşu coğrafyamızla sınırlı değil. Afrika'dan Afganistan'a, Karayipler'den Asya-Pasifik'e, her yere ulaşmaya, her yere yardım götürmeye çalışıyoruz. Biz, Afrika'ya baktığında sömürülecek yeraltı zenginlikleri görenlerden değiliz. Bu nedenle, bu kıtanın kalkınmasına sağladığımız katkılar, Afrika insanının gönlünde bize ayrıcalıklı bir yer kazandırmıştır. 2015 yılında da din, dil, ırk ayrımı yapmadan, insani diplomasi çabalarımızı hız kesmeden devam ettirdik. Ülkemiz son beş yılda, 54 ülkede çeşitli afetlerin mağdur ettiği insanlara ulaştı. İnsan odaklı diplomasinin, dış politikamızın ayrılmaz bir parçası haline geldiğini gururla vurguluyoruz."

Bakan Çavuşoğlu, küresel krizlerin büyük bir kısmının Türkiye'nin merkezinde bulunduğu Avrasya bölgesinde yaşandığını ve jeopolitik denklemin yeniden şekillendiği bu süreçte önemli sınamalarla karşı karşıya olunduğunu vurguladı.

Türkiye'nin önceliğinin, gelişmeleri olumlu yönde etkilemek olduğunun altını çizen Mevlüt Çavuşoğlu, "Türkiye'nin uluslararası toplumdaki itibarlı konumunu pekiştireceğiz ve varlığımızı dünyanın her köşesinde hissettirmeye devam edeceğiz. Son yıllarda muhalif çevreler tarafından dile getirilen bir eleştiri var: Bize 'hayalcisiniz' diyorlar. Evet, bizim hayallerimiz var. Ülkemize, halkımıza ve insanlığa dair hayallerimiz, hedeflerimiz var" ifadelerini kullandı.

Çavuşoğlu, bu çerçevede "insani hassasiyetlerden ödün vermeme, hukuk, adalet ve evrensel değerlere bağlılık ve son olarak gelişmeler karşısında inisiyatif ve sorumluluk alma" unsurları sayesinde dış politikada 2023 hedeflerine ulaşacaklarını söyledi.

-"Esed'in Suriye'nin geleceğinde yeri olmadığını artık herkes görmeli"

Bu süreçte Türkiye'nin izlediği Suriye politikasına yöneltilen eleştirileri de değerlendiren Çavuşoğlu, ülkede yaşanan olayların İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana karşılaşılan en büyük felaket olduğunu ifade etti.

Şam yönetimine gerekli uyarıların baştan itibaren yapıldığını hatırlatan Çavuşoğlu, "Biz de diğer birçok ülke gibi tavrımızı açıkça ortaya koyduk. Başka ne yapacaktık? Oturup yaşananlara seyirci mi kalsaydık? Katliamları, kimyasal silah kullanılmasını, klor gazını, varil bombalarını görmezden mi gelseydik? Vicdanlara sığmayan bu vahşet karşısında sabrımızın da elbet bir sınırı olacaktı. Komşumuzda başlayan bir yangının ülkemizin istikrar ve huzuruna zarar vermemesi mümkün mü? Bu çerçevede inisiyatif ve sorumluluk aldık" şeklinde konuştu.

Çavuşoğlu, Viyana sürecinde, Türkiye'nin tüm toplantılarda, muhalefete kulak verilmesi gerektiğini, ateşkes ilan edilecekse bunun siyasi bir perspektife bağlanması gerektiğini vurguladığını anımsattı.

Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed'in Suriye'nin geleceğinde yeri olmadığını artık herkesin görmesi gerektiğine işaret eden Çavuşoğlu, Suriye'de barış ve istikrarın temininin ancak halkın iradesini doğrudan ortaya koyabileceği hür ve adil seçimlerin yapılmasıyla mümkün olacağını kaydetti.

Çavuşoğlu, "Bunun için de tam yetkili bir geçiş hükümetinin hayata geçirilmesi ve muhalefetin de vurguladığı gibi, Esed'in sahneden çekilmesi gerekiyor. Biz, Suriye'ye barış ve huzur getirme çabalarına katkı sağlamaya devam edeceğiz" dedi.

-"Terörün yarattığı acı ve tahribatı iyi biliriz"

Dünyayı tehdit eden DAEŞ terörünün de Türkiye'nin Esed rejimi konusundaki kaygılarını haklı çıkardığını belirten Çavuşoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Son 40 yıldır, terörden en fazla zarar gören ülkelerden biri Türkiye'dir. Terörün yarattığı acıyı ve tahribatı en iyi biz anlarız. DAEŞ'i insanlığın düşmanı olarak görüyoruz. Bu örgütle kararlı bir şekilde mücadele ediyoruz ve bu yöndeki uluslararası çabalara da aktif destek veriyoruz. Suriye ve Irak'taki terörist gruplara katılmayı planlayan yabancıların geçişlerini engellemek amacıyla gerekli tüm önlemleri alıyoruz. Bugüne kadar, 28 bini aşkın kişiye yurda giriş yasağı koyduk. Yaklaşık 2 bin 700 kişiyi de yakalayıp sınır dışı ettik. Çeşitli havalimanı ve otobüs terminallerinde kurulan risk analiz grupları, 7 binden fazla yabancıyı mülakata aldı. Bunların bin 600'den fazlasının ülkemize girişine izin vermedik. Terörizmle mücadele konusundaki kararlı tutumumuzu sürdürüyoruz. Bizim için 'iyi terörist, kötü terörist' yoktur. PKK, DHKP-C, El-Kaide ve El Nusra neyse, PYD/ YPG ve DAEŞ de odur."

-"Irak'ın toprak bütünlüğüne ve egemenliğine saygı duyuyoruz"

Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, aralık ayı içinde çokça tartışılan, Türkiye'nin Irak'taki Başika kampındaki varlığına ilişkin de görüşlerini paylaştı.

Türkiye'nin 2015 Mart ayından itibaren Musul yakınındaki Başika bölgesinde ulusal muhafızları eğitmeye başladığını hatırlatan Çavuşoğlu, bu projeyi Musul Valiliğinin talebi ve Irak makamlarının bilgisi dahilinde gerçekleştirdiklerinin altını çizdi.

Kampta Türk Silahlı Kuvvetlerince bugüne kadar 2 bin 441 personel eğitildiğini ve ayrıca 2 bin 308 Peşmerge'ye de 4 farklı merkezde eğitim sağladıklarını anlatan Çavuşoğlu, şunları kaydetti:

"Son dönemde, Başika kampının güvenliği ciddi bir risk altına girmişti. Bu tehdide karşı, aralık ayı başında Başika'da eğitim için bulunan askerlerimizi korumak amacıyla bir intikal gerçekleştirdik. Bu sevkiyat, üçüncü ülkelerin kışkırttığı abartılı haberlerin de etkisiyle Bağdat'ta hassasiyet yarattı. Bu hassasiyet karşısında yapıcı adımlar attık. Irak bizim en önemli komşularımızdan biridir. Biz, Irak'ın toprak bütünlüğüne ve egemenliğine saygı duyuyoruz. Bu konuda hiç kimsenin tereddüdü olmamalıdır."

- "İsrail ile henüz mutabakat yok"

Çavuşoğlu, Türkiye'nin İsrail ile olan ilişkilerinin de son dönemde sıkça gündeme geldiğini ifade etti.

İlişkilerin normalleşmesi için görüşmelerin devam ettiğini belirten Çavuşoğlu, "Bizim İsrail'den üç talebimiz vardı. Bunlardan birincisi, Mavi Marmara saldırısından dolayı Türkiye'den özür dilenmesiydi, bu karşılandı. Özür dilendi, biz de kabul ettik. Tazminat ödenmesi ve Gazze'deki ambargonun kaldırılması, yerine getirilmesini beklediğimiz diğer iki talebimizdir. Ancak, bu konularda henüz bir mutabakata varılmış değil" değerlendirmesinde bulundu.

Çavuşoğlu, son dönemde bölgede yaşanan Suudi Arabistan- İran gerginliğine de konuşmasında yer vererek, durumun bölgedeki mevcut sorunları daha da derinleştirecek bir potansiyel taşıdığına işaret etti. Bunun için, sağduyuyla hareket edilmesi, diplomatik kanalların sonuna kadar işletilmesi gerektiğini anlatan Çavuşoğlu, "Bölgenin yeni çatışmalara değil, uzlaşı ve işbirliğine ihtiyacı var. Ülkemiz, iki ülke arasındaki sorunların giderilmesi için her türlü gayreti göstermeye hazırdır" diye konuştu.

Türkiye'nin çevresinde ilişkilerine önem verdiği ülkelerden birinin de İran olduğunu ifade eden Çavuşoğlu, bu ülke ile bölgesel konulara aynı perspektiften bakılmadığının bir sır olmadığını söyledi. "İranlı dostlarımızla tüm konuları açık yüreklilikle ele alıyoruz" diyen Çavuşoğlu, İran'ı başta Suriye olmak üzere bölgesel konularda daha yapıcı politikalar izlemeye teşvik ettiklerini vurguladı.

-"İslamafobi illetinin Avrupa'dan ABD'ye sıçramasını istemiyoruz"

Mevlüt Çavuşoğlu, Türkiye-ABD ilişkilerini değerlendirirken de iki ülkenin başta terör olmak üzere küresel sınamalara karşı dayanışmayı güçlendirdiklerini kaydetti.

Bu yılın ABD için seçim yılı olacağını hatırlatan Çavuşoğlu, "Bazı adayların İslam karşıtlığını körükleyen ve Müslümanları hedef alan açıklamalarından rahatsızlık duyuyoruz. İslamofobi illetinin Avrupa'dan ABD'ye sıçramasını istemiyoruz" görüşünü dile getirdi.

(Sürecek)

Kaynak: AA

Son Dakika Güncel 8. Büyükelçiler Konferansı - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement