DHA YURT BÜLTENİ-2
1)ÜNİVERSİTE HAYALİ KURARKEN BABASI TARAFINDAN KATLEDİLDİ
Mersin'de cinnet geçiren babası tarafından 2 kardeşi ve annesi ile birlikte uykusunda katledilen Onurcan Kaya'nın (18), Harran Üniversitesi İlahiyat Fakültesi'ni kazandığı ortaya çıktı. Sınıf arkadaşları, Onurcan Kaya'nın en büyük hayalinin üniversitede öğrenim görmek olduğunu söyledi. Olay, 3 Eylül Pazartesi günü sabaha karşı merkez Akdeniz ilçesi Gündoğdu Mahallesi'nde tek katlı evde meydana geldi. Şizofreni hastası Mehmet Kaya (42), sıcak nedeniyle evin damına serdikleri yataklarda uyuyan ailesinden tabanca ile önce oğlu Onurcan'ı, ardından silah sesine uyanan eşi Zehra Kaya'yı (35) başından tabancayla tek kurşunla vurarak öldürdü. Kaya, daha sonra diğer çocukları Rabia (12) ve Esmanur'u (5) da uykularında başlarından vurduktan sonra intihar etti.
Öğle saatlerinde komşuları, evin damında cesetleri görüp, ihbarda bulununca bölgeye polis ekipleri sevk edildi. Yapılan incelemenin ardından ailenin cesetleri, önce Mersin Şehir Hastanesi'ne, buradan da otopsi için Adana Adli Tıp Kurumu'na götürüldü.
YAN YANA TOPRAĞA VERİLDİLER
Yapılan otopsilerinin ardından Kaya ailesinin cenazeleri, dün yakınları tarafından teslim alınarak Mersin'e getirildi. Çok sayıda aile yakını ve mahalle sakininin yanı sıra; CHP Milletvekili Ali Mahir Başarır ile Ak Parti Milletvekili Hacı Özkan'ın da katılımıyla 5 kişilik aile, Güneykent Mezarlığı'nda gözyaşları arasında yan yana toprağa verildi.
İLAÇLARINI ALMADIĞI İDDİASI
Mersin Cinayet Büro Amirliği ekipleri, işsiz olan Mehmet Kaya'nın en son 4 Mayıs 2018'de hastaneye giderek daha önce aldığı şizofreni hastalığı raporunu uzattığını belirledi. 30 Mayıs 2019 tarihine kadar geçerli olan raporun uzman hekimler tarafından verildiği ve Mehmet Kaya'nın düzenli olarak alması gereken ilaçları kullanmadığı iddia edildi.
İLAHİYAT FAKTÜLTESİNİ KAZANDI
Türkiye'de geniş yankı uyandıran olayın kurbanlarından Onurcan, kent merkezindeki Anadolu İmam Hatip Lisesi'nden 78.08 diploma puanı ile bu yıl mezun oldu. Yükseköğretim Kurumları Sınavı'ndan (YKS) başarılı bir sonuç elde edip, Şanlıurfa'daki Harran Üniversitesi İlahiyat Fakültesi'ne yerleşen Onurcan, üniversite hayali kurarken, tam da kayıtların başlayacağı gününün ilk saatlerinde babasının kullandığı tabancadan çıkan kurşunla yaşama veda etti.
SEVİLEN BİR ÇOCUKTU
Acı haber karşısında çok üzüldüklerini belirten Onurcan'ın bir lise öğretmeni, "Çok mülayim, saygılı ve beyefendi bir çocuktu. Selam vermeden geçmezdi. Arkadaşları tarafından da oldukça sevilen, çalışkan, okumayı ve öğrenmeyi seven dindar bir öğrencimizdi. Acı haberi aldığımızda resmen yıkıldık. Ölüm her ne kadar Allah'ın takdiri olsa da Onurcan'a yakışmadı. Onu çok özleyeceğiz" dedi.
Sınıf arkadaşları ise Onurcan'ın en büyük hayalinin üniversitede öğrenim görmek olduğunu söyledi.
'İNSANLAR İYİ NİYETLERİNDEN VURULUR'
Öte yandan, Onurcan'ın sosyal medya hesabında paylaştığı bir fotoğrafa, 'Kuşlar kanatlarından, insanlar iyi niyetlerinden vurulur' şeklinde not düşmesi dikkat çekti.
Görüntü Dökümü
---------------------------
Onurcan'ın okulunun genel görüntüsü
Okul tabelasından detay görüntü
Kaya ailesinin evinin bulunduğu sokağın görüntüsü
Polisin korumaya alıp mühürlediği evin kapısından görüntü
Mührün detay görüntüsü
Evin genel görüntüsü
Cenaze namazının kılınması
Onurcan'ın fotoğrafları
SÜRE: 01.13 DK BOYUT: 121 MB
Haber-Kamera: Adnan AÇIKGÖZ/MERSİN,
=================================================
2)OPERASYONDA BOL MİKTARDA UYUŞTURUCU VE EL YAPIMI PATLAYICI DÜZENEĞİ İLE GEÇİRİLDİ
Diyarbakır'ın Lice ve Hani ilçeleri kırsalında 2 Eylül'de başlatılan operasyon bugün sabaha karşı tamamlanırken, operasyon kapsamında bol miktarda uyuşturucu maddesi ve el yapımı patlayıcı düzeneği ele geçirildi. Patlayıcı, olay bölgesinde fünye bağlanarak imha edildi.Valilikten yapılan yazılı açıklamada, İl Jandarma Komutanlığınca, Lice ve Hani ilçeleri mülki sınırları içerisinde 2 Eylül'de jandarma komando timleri, güvenlik korucuları ve polis özel harekat timleri ile, "Bayrak-89 Şehit J.Uzm.Çvş. Uğur Sağlam" adlı müşterek operasyon başlatıldığı belirtildi. Operasyonun bugün sabaha karşı başarı ile tamamlandığı belirtilen Valilik açıklamasında, "Operasyonel faaliyet esnasında, 1 adet uzaktan kumandalı mayın/EYP düzeneği, 96 adet pil, 1 adet 6'lı pil bloğu, 1 adet 8'li pil bloğu, 1 adet silah temizleme yağı, 1 adet küçük tüp, 1 adet sünger yatak, 1 adet battaniye ele geçirilmiş, delil niteliğine haiz olan malzemeler muhafaza altına alınmış, diğer malzemeler Cumhuriyet Başsavcılığının talimatı gereğince yerinde imha edilmiştir"denildi.
Açıklamada, operasyon bölgesinde yapılan, 'Narko-terörizmle mücadele' faaliyetleri kapsamında ise, 218.500 kök kenevir bitkisi ile 289,10 kilo gram kubar, 386,80 kilo gram toz olmak üzere toplam 675,90 kilo gram esrar maddesi ele geçirildiği ve Cumhuriyet Başsavcılığının talimatı ile esrar maddelerinin muhafaza altına alındığı, kenevir bitkileri numune alınmasını müteakip, yerinde imha edildiği de belirtildi. Valilik açıklamasının sonunda ise, yol kontrolleri ve adli arama sonuçlarına ilişkin bilgilerde verildi. Bilgilere göre, geçici olarak kurulan 6 adet yol kontrol ve arama noktalarında 872 şahıs ve 237 aracın sorguları yapıldı, operasyon bölgesi içerisindeki 73 konut ve eklentisinde yetkili makamlardan alınan karar uyarınca adli arama faaliyeti gerçekleştirildi, 13 şüpheli hakkında gerekli yasal işlem başlatıldı.
Görüntü Dökümü:
------------------------
-Ekili tarlalardaki hint keneviri
-Uyuşturucu maddesinin yakılması
-Ele geçirilen patlayıcı düzeneğinin imhası
-Genel ve detay görüntüler
Haber-Kamera: DİYARBAKIR,-
=================================================
3)SERAYA KURULAN SAHTE İÇKİ İMALATHANESİNE BASKIN
Mersin polisi, sera içerisinde kurulan sahte içki imalathanesini ortaya çıkardı. 7 bin 710 litre sahte içkinin ele geçirildiği operasyonla ilgili olarak 2 kişi gözaltına alındı.
Mersin Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, kentte kaçak içkiye yönelik operasyonlarını sürdürüyor. Yapılan çalışmalar kapsamında polis, merkez Akdeniz ilçesi Adanalıoğlu bölgesindeki Limonlu Mahallesi Şirin Sokak'taki bir evin yanındaki sera içerisinde kaçak içki imalathanesi belirledi. Bunun üzerine harekete geçen ekipler Cumhuriyet Savcılığı'ndan aldığı izinle belirlenen adrese baskın yaptı.
GÜVENLİK KAMERALI
Sağlıksız ortama kurulan güvenlik kameraları ile çevre güvenliği de alınan M.G. ve A.B.'nin işlettiği sahte içki imalathanesine yapılan operasyonda 5 bin 600 litre mayaya yatırılmış meyve kokteyli şeklinde alkol, 1180 litre saf etil alkol, 930 litre içime hazır boğma tabir edilen sahte rakı, 350 gram anason, 8 sanayi tipi tüp, 2 adet 200 litrelik kaynatma kazanı, 2 adet damıtma kazanı, 2 adet sanayi tipi ocak olmak üzere 11 bin 100 şişelik toplam 7 bin 710 litre sahte içki ve imalat malzemeleri ele geçirildi.
Çok sayıda polisin görev yaptığı operasyonda ekipler, imalathanede kullanılan malzemelere el koydu. Gözaltına alınan 2 kişi, emniyet müdürlüğüne getirilirken, olayla ilgili olarak soruşturma sürüyor.
Görüntü Dökümü
----------------------------------
-Polisler seraya girerken
-Polisler inceleme yaparken
-Sera içindeki bidonları kontrol eden polisler
-Polis bidonların içini karıştırırken
-Polisler eve girerken
-Polisler evdeki kutu ve kolileri açarken
-Kolilerden çıkanların görüntüsü
-Evdeki güvenlik kamerası ile seranın görüntüsü
-Görevliler seradan ve evden çıkanları araca yüklerken
-Genel ve detay
-Emniyet Müdürlüğü binası ve tabelası
(BOYUT: 379,89 MB) (SÜRE: 03,08 DK)
Haber-Kamera: Mustafa ERCAN/MERSİN,
================================
4)FINDIK ÜRETİCİSİNDEN, ÜCRETSİZ LİSANSLI DEPO TALEBİ
Ordu Ticaret ve Sanayi Odası (OTSO) Başkanı Servet Şahin, fındıkta Ürün Borsası kurulana kadar Toprak Mahsulleri Ofisi'nin (TMO) fındık alımına devam etmesi gerektiğini belirterek, "Fındığı 15 Ağustos ile 15 Eylül arasında satmak zorundayız. Koyacak yerimiz yok, o zaman bize, üreticiye ücretsiz lisanslı depo olması lazım. Lisanslı depoyu kurmamız lazımö dedi.
Dünya fındık üretiminin yüzde 78, ihracatının ise yüzde 76'sını elinde bulunduran Türkiye, 110'dan fazla ülkeye fındık ihracat ederek 3 milyar dolara yakın döviz girdisi elde ediyor. Türkiye'nin yıllık fındık rekoltesi mevsimsel koşullara göre 450 bin ton ile 600 bin ton arasında değişiyor. Yaklaşık 200 bin ton fındık üretimi yapılan Ordu ise, üretimde Türkiye'de birinci sırada yer alıyor. Geçen yılın tahmini fındık rekoltesi Türkiye'de 468 bin ton olarak belirlenirken, bu yılın tahmini fındık rekoltesi ve Toprak Mahsulleri Ofisi'nin (TMO) alım fiyatı ise henüz açıklanmadı. Fındıktaki belirsizlik sürerken serbest piyasada fındık, 13 TL civarında işlem görüyor.
'TÜCCARIN İNSAFINA KALMIŞ BİR PİYASA İSTEMİYORUZ'
OTSO Başkanı Servet Şahin, fındık ihracatından Türkiye'ye büyük döviz girdisi sağlandığını, hem üreticinin hem de alıcı firmaların mağduriyetinin önlenmesi için devlet tarafından daha kalıcı adımlar atılması gerektiğini söyledi. Şahin, "Tüccarın insafına kalmış bir piyasa istemiyoruz. Tüccar ve sanayicinin de eli güçlenmesi lazım. İhracatçı firma neyi isterse bizim tüccar onu yapmak zorunda. Bizim fındık alımı konusunda ciddi bir ekonomiye ihtiyacımız var. TMO güçlü olacak, tüccarımız güçlendirilecek. Alıcının insafında, kontrolünde bir fiyat istemiyoruz. Fındığı üreten biziz. Fiyatı koyan üreten değil, alıcı fiyat koyuyor. Birde fındığı belli aylarda satmak zorundayız. Biz Ağustos 15 ile Eylül 15 arasında fındığımızı satmak zorundayız. Koyacağımız yerimiz yok. O zaman bize ücretsiz lisanslı depo olması lazım. Lisanslı depoyu kurmamız lazımö dedi.
'STRATEJİK BİR PLAN İSTİYORUZ'
Fındıkta iç tüketimin de artırılması gerektiğini savunan Şahin, "Fındığın yarısını iç piyasada tüketirsek yarısının değeri 3 dolar olur. Fındıkta 3 dolar iyi para. Bir İtalyan, bir Singapur firmasının insafına kalmış bir fındık politikası istemiyoruz. Stratejik bir plan istiyoruz. Çünkü fındık stratejik bir ürün. Türkiye'de fındık kadar döviz getiren ikinci bir ürün yok. Hatta fındığın 10'da biri kadar döviz getiren ikinci bir ürün yok. Fındıkta stratejik bir politika izlenmesi gerekir. Fındıkçıya verilen destekler iyi ama, Amerika'da, Kanada'da, Avrupa'da tarım üreticisine ne veriliyorsa; mazot, elektrik, gübre desteği, biz onları istiyoruz. Üretici köyüne çıkacaksa mazot ve gübre desteğinin sıfır maliyette olması lazım. Artık devlet desteğiyle fındık verilsin. Lisanslı depoya geçilinceye kadar, Ürün Borsası kuruluncaya kadar, piyasa düzenleyici TMO ve FİSKOBİRLİK gibi kuruluşlara destek verilsin" diye konuştu.
Görüntü Dökümü
-----------------------------------------
-Servet Şahin ile röportaj
-Fındık harmanından görüntü
-Detay fındık görüntüsü
(SÜRE: 5.06 Dk ) (BOYUT: 561 MB)
Haber-Kamera: Nedim KOVAN/ORDU,
=============================
5)MARMARİS EYLÜLDE BİR BAŞKA GÜZEL
Muğla'nın Marmaris ilçesinde, eylül ayında sıcak havadan bunalanlar sahiller, havuz başları ve su parklarını doldurdu.
Eylül ayının ilk günlerinde Marmaris'te hava sıcaklıkları mevsim normallerin üzerinde seyretmeye devam ediyor. Caddelere konumlandırılmış elektronik termometrelerin 37 dereceyi gösterdiği şehir merkezinde plajların yanı sıra otel havuz başları doldu. Yüksek nemden bunalan Marmarisliler ve ilçede tatilini geçiren turistler, su sıcaklığının 20 dereceyi bulduğu denizde serinlemeye çalıştı. Atatürk Caddesi'nden İçmeler Mahallesi'ne kadar uzanan mavi bayraklı plajlar, turistlerin renkli görüntülerine sahne oldu. Büyük bölümü İngiliz ve Rus turistler, şezlonglara sereserpe uzanıp güneşlendi, kitap okumayı tercih etti. Bazıları da çocuklarıyla gün boyu denize girip, oyunlar oynadı. Heyecan arayanlar ise jet-ski, paraşüt ve banana gibi su sporları aktiviteleri yaptı. Sahil yolunda yürüyüş yapan turistler, denizden gelen esintiyle serinlemeye çalıştı. Otel havuz başları ve su parkları da sahilleri aratmayan kalabalıklara sahne oldu.Sinop'tan ailesiyle tatile gelen Mehmet Kara, "Okullar açılmadan ailemle tatile geldim. Çok fazla kalabalık ortamları sevmiyoruz. Marmaris eylül ayında daha sakin ve güzel" dedi. Eşi Hatice Kara ise, "Bizim Karadeniz şu anda yağmurlu. Kısa süreli tatilimizin keyfini denizde çıkartıyoruz. Marmaris çok güzel ve her yıl gelmeyi planlıyoruz" dedi.
İngiltere'den gelen turist Elizabeth Steven Harnger, "Marmaris'e ikinci kez anne ve babamla tatile geliyorum. Tüm mevsimlerin bir arada yaşandığı böyle bir cennetten ayrılıp İngiltere'ye dönmek zor gelecek. Okul arkadaşlarıma Marmaris'e gelmelerini tavsiye edeceğim" dedi.
Görüntü Dökümü
----------------------------------
-Caddeye konumlandırılmış elektronik termometreden görüntü
-Plaj ve su parklarından görüntü
-Su sporları yapanlardan görüntü
-Sahil yolunda yürüyüş yapanlardan görüntü
-Genel ve detay görüntüler
Haber-Kamera: Ali GÜNDOĞAN/ MARMARİS (Muğla),
====================================================
6)KIZINA İSTEDİĞİ KIYAFETİ BULAMAYINCA TASARIMCI OLDU
Aydın'ın Efeler ilçesinde yaşayan 31 yaşındaki Sultan Gürsoy Macaroğlu, kızına almak için hayal ettiği kıyafeti bulamayınca, kostüm ve kıyafet tasarımına yöneldi. Evinin bir bölümünü atölyeye çeviren Macaroğlu, işlerinin iyi gitmesi üzerine kendi işini de kurarak, Türkiye'nin dışında Fransa ve Almanya başta olmak üzere Avrupa ülkelerine ürünlerini pazarlamaya başladı.
Selçuk Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İşletme Bölümü'nü bitirdikten sonra evlenen Sultan Görsoy Macaroğlu, 5 yıl önce İzmir'de yaşadığı dönemde, bugün 6 yaşında olan kızı Mila Macaroğlu'nun doğum günü için bir kıyafet almak istedi. Ancak hayal ettiği kıyafeti bulamayınca, kendisi tasarladı. Daha sonra bu sektöre yönelen Macaroğlu, kıyafet ve kostümlerin ilgi görmesi üzerine evinde üretime geçti. Macaroğlu, ürettiği ürünleri Türkiye'nin dört bir yanına ve Avrupa ülkelerine göndermeye başladı. Aydın'a 2 yıl önce yerleşerek kentte mağaza açan Macaroğlu'nun tasarladığı anne- kız kombin kıyafetleri ya da okullar için özel tasarımları, beğeni topluyor. Kentte aranan bir tasarımcı olan ve yanında bir kişi çalışan Macaroğlu, talebi karşılamakta zorlandığını ifade ederek, sektöre nasıl girdiğini ve neler yaşadığını şöyle anlattı:
"Kızım 1 yaşına geldiğinde onun için özel bir elbise istedim. O zaman İzmir'de yaşıyordum ve istediğim tasarımı bulamadım. Ben de kızım için özel bir tasarım yaparak elbise ürettim. Herkes tarafından çok beğenildi. Yakın çevremden talep görmeye başladı. Talep arttıkça üstesinden gelememeye başladım. Evimi küçük bir atölyeye çevirdim. Evde iş yapabilir belgesi aldım. Kızım için başladığım işten para kazanmaya başladım. Evde kurduğum atölyede yetmez oldu. Sosyal medyayı çok iyi kullanınca talepleri evde karşılayamadım. İzmir'de kostüm ve benzeri tasarım işleri yapan çok olduğu için Aydın'da mağaza açmayı tercih ederek, 2016 yılında işyerimi açtım. Çünkü Aydın'da anne-kız kostüm dikimi ve okullar için özel dikim yapan yoktu. Bir ailenin buraya geldiğinde istediği her şeyi bulabileceği bir mağaza haline getirdim. Özellikle hamileler ve sonrasında 6 ay kınası ve 40 mevlidi gibi gelenekler olduğu için bu tarz elbise isteyenler çok oluyor. Bunu da biz karşılıyoruz."
"TASARIMDA ASLA SINIR YOK"
Tüm annelerin hayalinin aynı olduğuna vurgu yapan Macaroğlu, "Kızım ve kendim için kurduğum hayallerin tüm annelerin hayali olduğunu gördüm. Annelerin hayallerini gerçekleştirmek işimizin en güzel yanı. Anneler mağazamıza gelerek sipariş veriyor, Türkiye'nin çeşitli illeri ve yurt dışına dünyanın her yerine ürünler gönderiyoruz. Diğer mağazalarda olmayan bir şey de aileler uzaklardan çocuklarının çizdikleri elbise resimlerini bize kargoyla ya da WhatsApp üzerinden yolluyorlar. Biz de bu çizimleri bilgisayar üzerinde yeniden şekillendirerek, tasarlıyor, dikiyor ve hazır hale getirdikten sonra onlara kargoyla yolluyoruz. Mağazamıza geldiklerinde de bir anne ve babanın isteğini karşılayabilecek her ürün mevcut. Tasarımda asla sınır yok. Yaptığımız işte, imzasını attığımız her şeyden büyük gurur duyuyoruz" dedi.
Görüntü Dökümü
----------------------------------
Tasarım mağazasından genel ve detay görüntüler
Sultan Gürsoy Macaroğlu ve kızı Mila Macaroğlu'ndan görüntüler ve röp;
Haber- Kamera: Burhan CEYHAN/ AYDIN,
=====================================
7)ÇAY İÇMEYEN, ÇAY OCAĞI İŞLETMECİSİ
Edirne'de çay içmeyen çay ocağı işletmecisi Cevat Şener(46), 25 yıldır içmediği çayı müşterilerine satıyor. Şener, müşterilerinin çaylarını çok beğendiğini belirterek, "Evde de eşim ve çocuklarım çay içiyor. Bir tek küçük oğlum benim gibi çay içmiyor. Çayı içmememin özel bir nedeni yok. Çay içmeyi de düşünmüyorum" dedi.
Edirne'nin Balıkpazarı Caddesi üzerinde 25 yıldır çay ocağı işletmeciliği yapan evli 2 çocuk babası Cevat Şener, yıllardın çay içmiyor. Şener, müşterilerine demlediği çayın tadına bile bakmadan satıyor. Şener, hiç tadına bakmadan demlediği çayını müşterilerin beğendiğini belirterek, lezzetli çayın kokusuna ve rengine göre lezzetli olup olmadığına karar verdiğini söyledi. Şener, "Hayatımda hiç çay içmedim. Müşterilerim bana bazen 'kendin içmediğin çayı bize nasıl satıyorsun' diyerek şaka yapıyor. Çayın tadını bilmiyorum. Yaptığı çayı müşterilerim çok beğeniyor. Çayın iyi olup olmadığını kokusuna ve rengine göre anlıyorum. Eğer çay kötüyse bunu müşterilerime satmıyorum. Kahve, salep, oralet gibi içecekleri içiyorum. Evde de eşim ve çocuklarım çay içiyor. Bir tek küçük oğlum benim gibi çay içmiyor. Çayı içmememin özel bir nedeni yok. Çay içmeyi de düşünmüyorum" dedi.
Çay ocağının müşterilerinden Ayşe Çık, yıllardır Şener'in demlediği çayları içtiğini belirterek, "Cevat Şener, aslen Trabzonlu. Ben bu pasajın en eski esnaflarından biriyim. Kendisi yaptığı çayın tadına bakmadan bu kadar lezzetli çayı nasıl demliyor anlamış değilim. Burada başta pasaj esnafı olmak üzere tüm Balıkpazarı Caddesi esnafı onun çayından içiyor" dedi. Diğer esnaflardan Bayram Hocaoğlu, "İçmediği çayı nasıl bu kadar lezzetli pişiriyor anlamış değilim. Yıllardır Cevat'ın yaptığı çayı içiyorum ve çok beğeniyorum. Günde en az 10 bardak çayını içiyorum" dedi.
Görüntü Dökümü
----------------------------------
Çayocağı dışardan
Cevat Şener'den genel detay
Çayocağından genel detay
Cevat Şener ile röp.
Detay görüntü
Muhabir Ali Can Zeray anons
Esnaflar ile röp.
Pasajdan detay
Haber-Kamera: Ali Can ZERAY/EDİRNE,
================================
8)PROF. DR. DÖNMEZ: PERS KENTİNİN ALTINDA ÇOK BÜYÜK BİR HİTİT KENTİ VAR
Amasya'da Oluz Höyük arkeolojik kazılarına ilişkin değerlendirmede bulunan İstanbul Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi ve Amasya Oluz Höyük Kazı Başkanı Prof. Dr. Şevket Dönmez, "Bu sene kazılarda Hitit dönemine ait bir boğa heykelciği bulduk. Bu da Pers kentinin altında çok büyük bir Hitit kenti var" dedi.Oluz Höyük bölgesinde İstanbul Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şevket Dönmez Başkanlığında yürütülen kazı çalışmaları sürüyor. Amasya Valisi Osman Varol, İl Jandarma Komutanı Jandarma kıdemli Albay Ali Yıldız, İl Basın ve Halkla İlişkiler Müdürü Hamdi Yanık, Kültür ve Turizm İl Müdürü Hakan Karaman, Müze Müdürü Celal Özdemir ve gazeteciler, kaza alında incelemelerde bulundu, çalışmaları hakkında bilgiler aldı.
12 akademisyen, 6 arkeolog, 12 stajyer arkeoloji öğrencisi, 1 konservasyon öğrencisi, 4 işçi ile devam eden ve 60 gün sürecek olan kazılarda Demir Çağı (Frig Kültürü) Pers (Akhaimenid) Dönemi ile Hellenistlik kültür tabakaları araştırılıyor. 21 Temmuz'da etüt ve 10 Ağustos 2018'de arazi çalışmalarıyla 12'nci sezonuna başlanılan arkeolojik kazı çalışmaları, yeni ve çarpıcı bulgularıyla bilim dünyasının dikkatini de çekmeye devam ediyor.
Amasya Valisi Osman Varol, bulguların kendilerini heyecanlandırdığını belirterek, "Bizleri heyecanlandıran bulgular, geçen yıl ki bulgular da var hocamızın aydınlatması ile incelemiştik. Gerçekten yine heyecan verici ve Amasya'mız adına özellikle bizim tarihi envanterimize katılacak. Birçok eser bunun yanında birçok tarihi bilgi birikimi eklenmiş olacak. Oradaki yeni bulguların önemi ve onların üzerinde hocalarımızın motivasyonunda yarattığı katkı bizi de oldukça mutlu ediyor. Çünkü onları da çok heyecanlı gördüm. Buda gerçekten çalışmaların geleceği açısından çok önemli, daha sonrasında da kazı evimize gelip, bu yıl bulunan eserlerden bir kısmını inceleme fırsatı buldukö dedi.
'BÜYÜK BİR HİTİT KENTİ VAR'
İstanbul Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi ve Amasya - Oluz Höyük kazı başkanı Prof. Dr. Şevket Dönmez de, bu yılki kazı çalışmalarında Hitit dönemine ait bir boğa heykelciği bulduklarını duyurdu. Dönmez, "Bu sene ki kazılarda zaten bir Pers kenti ortaya çıkmaya başlamıştı. Bunun yeni birimleri açığa çıkmaya başladı. Bir yol, bir malikane, bir ateşgedeyi biz ortaya çıkarmıştık. Zaten bunların hepsi Dünya tarihinde bir ilk, bunlar Amasya'da gerçekleşiyor. Bu sene ilk defa bir Apadana denilen sütunlu bir kabur salonu, bir taht salonu, bir yönetici salonu açığa çıkmaya başladı. Henüz daha onun kazılarının başlangıç aşamasındayız. Ama şuan ki aşama bile şuan ki bulgular bile çok heyecan verici ve bunlar Anadolu Demir Çağ tarihini, Anadolu Eski Çağ tarihini, Pers arguisti açısından çok önemli bir dönemidir. Çok önemli bulgular şuan; sütun kaidesi ortaya çıkardık. Henüz daha net bir plan ortaya çıkmadı ama 1-2 yıllık kazılarda inşallah bunları da açığa çıkaracağız. Bu sene kazılarda Hitit dönemine ait bir boğa heykelciği bulduk. Bu da Pers kentinin altında çok büyük bir Hitit kenti var. Şanovitta olduğunu düşünüyoruz" diye konuştu.
'HER SÜRPRİZ İLE KARŞILAŞABİLİRİZ'
Çalışmaların sürdüğünü ve her an her sürpriz ile karşılaşabileceklerini kaydeden Dönmez şöyle dedi:
"Hititlerin kutsal bir kenti, Doğantepe'nin komşuluğunda bir kent, Doğantepe'de biliyor sunuz, Hatmiş kent olması lazım, büyük olasılıkla, Hitit kentinin de kaşkala tarafından yakılıp, yıkıldığını biliyoruz. Bu süreçte bir Hitit tapınağına işaret ediyor, Boğa heykelciği ve bunun da haricinde tabi ki eğer bir Hitit tapınağı varsa, bir Firig tapınağı var zaten, bir de şimdi Ateşgele çıktı. Oluz Höyük'ün geleneksel bir kutsal kent olduğunu ve her gelen kültüründe burada bir tapınak yaptığını bize gösteriyor. Bulduğumuz Apadana yapısı 2500 yıllık MÖ 500 yıllarına ait, arkeoloji de şöyle bir söz vardır. Toprağın altından ne çıkacağı belli olmaz. Yani her an her sürpriz ile karşılaşabiliriz. Burası bir taht odası, tabi ki tahtta gelebilir, ama o zaman ki şartlarla belki tahtı aldığı götürdü. Belki tahtın parçaları çürüdü, belki çürümeyen parçalarını bulacağız.
Görüntü Dökümü
----------------------------------
-Oluz Höyük kazı alanından detay
-Valinin kazı alanında incelemeleri detay
-Vali Varol'un Hitit dönemine ait olan 3 bin 500 yıllık heykelciği incelemesi detay
-Röportajlar
-Diğer detaylar
(SÜRE: 5: 21 -BOYUT 598 MB)
Haber-Kamera: Sinan HARMANCI/AMASYA,-
===============================
9)MUŞ'TA ASPİR HASADI BAŞLADI
Türkiye'de yağ bitkisi aspirin geniş ekim alanı bulunan Muş Yıldız Alparslan Tarım İşletmesi'nde hasat başladı.
Kuraklığa çok dayanıklı bitki olan aspir hasadına 10 biçerdöverle sabahın erken saatinde başlandığını belirten Yıldız Alparslan Tarım İşletme Müdürü Nufil Yeşilyurt, 33 binn dekar alana ekim yapıldığını söyledi. Aspirin ülkenin önemli yağ bitkisi olarak katkı sağladığını ifade eden Yeşilyurt, "Aspir ekimi kuru alanlarda yapılmaktadır. Kuru alanlar için önemli bir alternatiftir. Bitki ve yağ oranı yüze 40 civarındadır. Bölgemizde işletme olarak 2011 yılından beri aspir ekiyoruz. 3 bin dekardan başladık, bu yıl 33 bin dekar alanda aspir ekimi gerçekleştirdik. Bu çok önemli ve geniş bir alan. Haziran ayı ortalarında yağışların kesilmesi ile sıcaklıkların çok yüksek olması verimi geçen yıla göre biraz etkiledi. Buna rağmen dönüm başı 80 ila 140 kilo arasında verim aldık. Ürünün bir kısmını tohumluk olarak hazırlayıp İç Anadolu bölgesine gönderilecek" diye konuştu.
Görüntü Dökümü
----------------------------------
-Biçerdöverler ile hasat yapılmasından detaylar
-Hasat edilen aspirlerin kamyonlara boşaltılması
-Aspir tarlalarından detaylar
-Röportaj
Haber-Kamera: Mehmet AYDIN/ MUŞ,
====================================
10)71 YIL HAPİSLE ARANAN HÜKÜMLÜ, KAPICILIK YAPARKEN YAKALANDI
Adana'da, 'Silahlı gasp ve yağma' suçlarından 71 yıl 8 ay hapis cezasına çarptırılan İrfan Tanış, bir apartmanda kapıcılık yaparken yakalandı.
'Silahlı gasp ve yağma' suçlarından tutuksuz yargılanan İrfan Tanış'ı mahkeme 71 yıl 8 ay hapis cezasına çaptırdı. Asayiş Şube Müdürlüğü'ne bağlı Aranan Şahıslar Büro Amirliği ekipleri İrfan Tanış'ın, Seyhan İlçesi Cemalpaşa Mahallesi'nde bir apartmanda kapıcılık yaptığını saptadı. Adrese giden ekipler, Tanış'ı çalıştığı apartmanan önünde yakaladı. Emniyete götürülen İrfan Tanış, işlemlerinin ardından, cezaevine götürüldü.
Görüntü Dökümü
---------------------------
Zanlının emniyetten çıkarılması
Zanlının polis aracına bindirilmesi
Emniyet tabela görüntüsü
SÜRE: 00'33" BOYUT: 6,1 MB
Haber: Çağlar ÖZTÜRK-Kamera: ADANA,
===========================================
11)SALÇALI VE KAHVELİ KAMUFLAJ İŞE YARAMADI
Adana'da, polisin şüphe üzerine durdurduğu otomobilde yaptığı aramada üzerine salça, kahve ve pul biberi sürülen kutu içinde 2 kilo 800 gram esrar yakaladı.
Adana Emniyet Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, uygulama noktasında şüphelendikleri bir otomobili durdurdu. Narkotik köpeği, yapılan aramada aracın bagajındaki kutuya tepki tepki verdi. Üzerine salça, pul biberi ve kahve sürüldüğü belirlenen kutuyu açan polis, 2 kilo 800 gram esrar yakaladı. Araçta bulunan V.A.(36), C.I.(40) ve Ş.M.(40) gözaltına alındı. Uyuşturucu ticareti yapmak suçundan adliyeye sevk edilen 3 zanlı tutuklandı.
Görüntü Dökümü
---------------------------
Narkotik köpeğinin araçta arama yapması
Narkotik maddenin bulunması
Polis ekiplerinin bulunan narkotik maddeyi incelemesi
SÜRE: 01'01" BOYUT: 113MB
Haber: Çağlar ÖZTÜRK-Kamera: ADANA,
Son Dakika › Güncel › Dha Yurt Bülteni-2 - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?