DHA YURT BÜLTENİ-2
1)60 İLKOKUL ÖĞRENCİSİ CAMRİDGE ÜNİVERSİTESİ'NİN SINAVINA GİRDİ
CAMBRİDGE Üniversitesi tarafından Erzurum'da sınav düzenlendi 60'a yakın ilkokul 2 ve 7'nci sınıf öğrencisinin girdiği sınavın gözetmenliğini de İngiltere'den gelen görevliler yaptı.
Atatürk Üniversitesi Uluslararası Dil Sınavları Koordinatörlüğü, İngiltere Cambridge Üniversitesi tarafından yapılan ve öğrencilerin İngilizce seviyelerinin belirlendiği sınava ev sahipliği yaptı. Uluslararası Öğretmen Geliştirme Merkezi Direktörü Graeme Pollock'un koordine ettiği sınavda öğrenciler 3 aşamadan geçti. Uluslararası Öğretmen Geliştirme Merkezi görevlilerinin nezaretindeki sınavda öğrenciler önce yazma, okuma, dinleme ve konuşma aşamalarında ter döktü. Öğrenciler sınav salonlarında İngilizce seviyelerini tespit için sorulara cevap verirken, aileleri salonda bekledi. Yaklaşık 2 saat süren sınav sonrası öğrencilerin cevaplarını içeren dökümanlar hazırlandı. Cevap kağıtları, Cambridge Üniversitesi'ne gönderilecek. Uluslararası Öğretmen Geliştirme Merkezi Direktörü Graeme Pollock, Türkiye'de Ankara, İstanbul, İzmir gibi kentlerde yapılan sınavın Doğu'da sadece Erzurum'da gerçekleştirildiğini bildirdi.
Atatürk Üniversitesi Uluslararası Dil Sınavları Koordinatörü Cengizhan Akdağ, ilkokul öğrencilerinin İngilizcelerinin hangi seviyede olduğının belirleneceğini belirtti. Akdağ, "Dünya genelinde bir çok ülkede yapılan sınav Erzurum'da Atatürk Üniversitesi Uluslararası Dil Sınavları Koordinatörlüğü koordinatörlüğü aracılığıyla gerçekleştiriliyor. Bu sınava Erzurum'daki ilkokulların 2, ortaokulların 7'nci sınıfına kadar öğrenciler girebiliyor. 3 aşamalı sınavdan geçen öğrencilerin evrakları İngiltere'ye gönderilecek. Orada yapılan değerlendirme sonunda sonuçlar bize bildirilecek. Çocuklar bu sayede İngilizce bilgilerinin uluslararası standartlarda hangi seviyede olduğunu öğrenecekler" diye konuştu. Akdağ, sınavla bir amaçlarının da kış turizminin merkezi olan Erzurum'da gelen turistlere yardımcı olacak, onlara rehberlik edecek gençler yetiştirmek olduğunu söyledi.
Görüntü Dökümü
-----------------------
Çocuklarını sınava getiren velilere bilgi verilmesi
-Veliler ve çocukların görüntüsü
-Uluslararası Öğretmen Geliştirme Merkezi Direktörü Graeme Pollock'un velileri bilgilendirmesi
-Öğrencilerin sınav salonuna alınması
-Sınava girecek öğrencilerin görüntüsü
-Uluslararası Dil Sınavları Koordinatörü Cengizhan Akdağ ile röp
-Graeme Pollock'un konuşması
-Konuşma sınavına alınan öğrenci
-Salonda bekleyen veliler
Haber-Kamera: Salih TEKİN/ ERZURUM,
(Süre: 4.11, Boyut: 383 MB)
================================================
2)ACI TÜTÜNDEN TATLI HAYALLER
MUĞLA'da sabahın ilk ışıklarında 70 lira yevmiyle sıcak havada tütün diken kadınlar, çocuklarını okutma, kızlarına çeyiz düzme hayaliyle zorluklara katlanıyor. Kestikleri çorapları eldiven yaparak ellerine geçiren kadınların emek mücadelesi takdir topluyor.
Ege'de tütüne 1990'da kota getirilmesiyle umudunu zeytine bağlayan yüzlerce aile, Muğla ve ilçelerinde özel sektörün ihtiyaca göre alım yapması nedeniyle tütün ekimine yeniden dönüş yapmaya başladı. Kullanımı son yıllarda giderek yaygınlaşan makineler yardımıyla tarlalarını temizleyerek ekime hazırlayan çiftçiler, tütün fidelerini toprakla buluşturuyor. Çiftçiler, yaklaşık 3 ay sonra zahmetli bir tütün hasadıyla topladıkları tütün yapraklarını tek tek iplere dizerek seralarda kurutmaya bırakacak. Maddi olarak sıkıntı yaşayan kadınlar ise saat 07.00'ten akşam gün ağarıncaya kadar 70 lira yevmiyle çalışarak ev ekonomisine katkı sağlıyor.
Kestikleri çorapları eldiven yapan ve 30 derece sıcaklıkta yüzleri kavrulan kadınların kimisi çocuklarının eğitim masrafı için kimisi ise kızlarının çeyizini hazırlamak amacıyla tarlada çalışıyor. Traktörün arkasındaki tütün dikme makinesine Yoğun iş temposuna aldırış etmeden birbirleriyle şakalaşan kadın çiftçilerin yüzlerinde gülümseme ise eksik olmuyor.
2 çocuk annesi Aysel Uyar, "Ekmek parası için arkadaşlar ile birlikte çalışıyoruz. Tütün emek isteyen bir iştir. Sıcaklarda çalışmak zor oluyor. Evde otursak ne yapalım, 5 kuruş para veren var mı? Ekmek paramız için katlanmak zorundayız. Muğla'mızda bizim yapabileceğimiz başka bir iş alanı da yok. Alın terimizin karşılığını fazlasıyla aldığımıza inanıyorum. Güneş bazen baş ağrısı yapsa da aldırış etmiyorum. Tütün fidesi toprakla buluştuktan sonra kırımı yapılıyor ve iplere dizilen diziliyor. Kurutulmaya bırakıldıktan sonra ise firmalara satılıyor" dedi. 4 çocuk annesi Elif Çelebi ise (64), "Eskiden tütünü kendimiz dikerdik. 2 yıldır yevmiyle başkalarının tarlalarında çalışıyorum" diye konuştu.
Muğla ve ilçeleri Fethiye, Kavaklıdere, Menteşe, Milas, Ula ve Yatağan'da yaklaşık 21 bin 753 hektar alanda tütün ekimi yapılırken yaklaşık bin kadın işçinin bu ürünün ekiminde çalışarak ailelerinin geçimlerine katkı sağladığı bildirildi.
Görüntü Dökümü
------------------------
-Kadınların tütün dikerken görüntüsü
-Tütün diken kadınlardan Aysel Uyar ve Elif Çelebi ile röp.
-Genel ve detay görüntüler
(Haber - Kamera: Cavit AKGÜN/ MUĞLA,
=================================================
3)MEŞHUR DENİZLİ KEBABI ÇATAL BIÇAK KULLANILMADAN TÜKETİLİYOR
DENİZLİ'de kuzu etinden yapılan, tandır ateşinde pişirilen Denizli kebabı, yöre halkının yanı sıra gelen yerli ve yabancı turistler tarafından tercih ediliyor. Denizli'ye gelenler, geleneksel yöntemlerle servis edilen, çatal ve bıçak kullanılmadan tüketilen bu yöresel lezzetin tadına bakmadan kentten ayrılmıyor. Denizli'de 1920'li yıllardan bu yana geleneksel yöntemlerle hazırlanan Denizli kebabı, kente gelen ziyaretçilerin yemek tercihleri arasında ilk sıralarda yer alıyor. Kentteki Kaleiçi Çarşısı ve Bayramyeri Meydanı arasında bulunan alanda onlarca kebapçı, asırlık lezzeti müşterilerinin beğenisine sunuyor. 1 yaşını geçmemiş kuzu etlerinin kullanıldığı Denizli kebabı, tandır ateşinde sakız ağacı ile pişiriliyor. Önce ikiye ardından da 8 veya 10 parçaya ayrılan kuzu etleri, özenle fırına yerleştiriliyor. Ustasına göre değişiklik gösteren pişme süresinin ardından fırından çıkarılan kebaplar, yine sakız ağacından hazırlanan tahta üzerinde satırlar ile doğranıyor. Geleneksel yöntemlerle hazırlanan yöresel lezzet, soğan, domates ve lavaş pide eşliğinde müşterilere servis ediliyor. Çatal ve bıçak kullanılmadan tüketilen meşhur Denizli Kebabı'nı bir yiyen bu lezzet vazgeçemiyor.
DOĞAL BESİ KUZULARI TERCİH EDİLİYOR
Kebap Ustası Yalçın Batu, Denizli kebabının lezzetinin uzun yıllardır nesilden nesile aktarıldığını belirterek, şöyle dedi:
"Sabah erken saatlerde mesaiye başlıyoruz. Dolgu tuğladan yapılan fırını özellikle sakız ağacı odunuyla yakıyoruz. 2-3 santimetre genişliğinde 30-40 santimetre uzunluğundaki şişlere geçirdiğimiz etleri harlı, alevli hali geçtikten sonra fırınımıza atıp, 2 - 3 saat kadar pişiriyoruz. Kuzunun kaburga, sırt, böbrek yatağı, kürek kemiğinin bulunduğu kısımlar gibi her yeri kullanılabiliyor. Kebabın lezzeti tamamen etiyle alakalıdır. 1 yaşını geçmemiş kuzu eti kullanırız. İçerisine herhangi bir katkı maddesi ve baharat koymadan kara fırında, tamamen sakız ateşiyle birlikte pişiriyoruz. Piştikten sonra satırlarla ince ince ince kıyıp, lavaş pide arasında servis ediyoruz."
Batu, et olarak ise sadece Denizli ve yöresinde yetişen doğal besi kuzuları tercih ettiklerini vurguladı.
ÇATAL VE BIÇAK KULLANMADAN YENİYOR
Lokantanın müdürü Şükrü Kerse, Denizli kebabının kentin en meşhur lezzetleri arasında yer aldığını söyledi. Denizli'ye gelen yerli ve yabancı turistlerin kebaba yoğun ilgi gösterdiğini belirten Kerse, "Denizli'ye gelen yerli ve yabancı turistler bu lezzetin tadına bakıyor. Türkiye'nin çeşitli kentlerinden sırf kebap yemek için şehrimize gelenler oluyor. Aylık 2 bin yabancı turisti lokantamızda ağırlıyoruz. Çinli turistlerin yoğun bir ilgisi oluyor" diye konuştu. ABD'den arkadaşıyla birlikte beyaz cennet Pamukkale'yi görmek için kente gelen Veronica Silva (32), "Burada ne yiyebileceğime dair kısa bir araştırma yaptım. Denizli Kebabı'nın çok ünlü olduğunu öğrendim. Tadı gerçekten çok güzel. Çatal ve bıçak kullanmadan, ekmeğin içerisine etleri koyarak yiyoruz. Benim için farklı ve güzel bir deneyim oldu" dedi.
Görüntü Dökümü
------------------------
-Lokantadan görüntü
-Etlerin fırına konulması
-Pişen etlerin satırla kesilmesinden görüntü
-Denizli kebabıın tabakta servis edilecek halde hazırlanması
-Kebabın müşterilere servis edilmesinden detay
-Müşterilerin kebap yemesinden detay
-Kebap Ustası Yalçın Batu ile röp.
-Lokanta Müdürü Şükrü Kerse ile röp.
-ABD'li turist Veronica Silva ile röp.
-Genel ve detay görüntüler
(Haber-Kamera: Deniz TOKAT/ DENİZLİ,
=================================================
4)EKOLOJİK KÖPRÜLERİN YAPIMINA BAŞLANDI
ULAŞTIRMA ve Altyapı Bakanlığı, Karayolları ve Dışında Yaban Hayvan Ölümleri Projesi (KARAYAP) kapsamında İzmir- Çeşme Otoyolu'na yapılması planlanan ekolojik köprülerin inşaatına başlandı. Bu güzergaha yapılacak üç ekolojik köprü ile yaban hayatı kaynaklı trafik kazalarının sebep olduğu can ve mal kayıplarının önüne geçilecek.
KARAYAP kapsamında Karayolları Genel Müdürlüğü 2. Bölge Müdürlüğü sorumluluğunda İzmir- Çeşme Otoyolu'na yapılması planlanan 3 adet ekolojik köprünün inşaatı başladı. Proje kapsamında yapılan inceleme sonrasında İzmir ile Çeşme arasındaki yaban hayatı bağlantılı kazaların sık gerçekleştiği noktalar belirlendi. Yaşam alanları otoyolla bölünen yaban hayvanlarının canları ile trafiğin güvenliğini sağlamak adına belirlenen noktalardan biri olan Zeytinler Kavşağı Mevkisi'nde ekolojik köprünün yapımı sürüyor.
İlk olarak köprünün Çeşme'den kent merkezine olan tarafının ayakları ve üst kısmı tamamlandı. Yapım sırasında herhangi bir olumsuzluğa neden olmamak
için inşaatın başladığı şerit trafiğe kapatıldı. Köprünün kent merkezine olan tarafının Ramazan Bayramı'ndan önce tamamlanması planlanırken, trafiğe kapatılan şeritlerin açılmasıyla Türkiye'nin gözde turizm noktalarından olan Çeşme'ye gelecek tatilciler de trafik sorunu yaşamayacak. Bu konuda Karayolları Genel Müdürlüğü 2. Bölge Müdürlüğü ekipleri özel bir hassasiyet gösteriyor. İnşaatın kaba bölümünün bitirilmesiyle oluşturulacak ekolojik yapı kapsamında bölgenin bitki örtüsüne bağlı olarak kızılçam, zeytin ağaçları ve maki olarak yeşillendirilecek ve yaban hayvanlarının kullandığı doğal bir yol haline getirilecek.
Zeytinler Kavşağı Mevkisi'nde ekolojik köprünün tamamlanmasının ardından yaban hayatı bağlantılı kazaların sık gerçekleştiği diğer iki nokta olan Karaburun ve Seferihisar mevkilerine ekolojik köprünün inşaatına başlanacak. 2020 yılının Mart ayında üç köprünün de tamamlanmasıyla yaban hayvanlarının karıştığı kazaların önüne geçilerek trafiğin ve vatandaşların güvenliği sağlanırken, bölgedeki domuz, tavşan, çakal ve tilki yaban hayvanlarının otoyolun karşısına geçmesi sağlanacak.
Görüntü Dökümü
------------------------
Drone çekimleri
İnşaat çalışmalarından görüntü
Genel ve detay görüntü
Haber-Drone: Mehmet CANDAN - Kamera: Mücahit BEKTAŞ/ İZMİR,
==================================================
5)TRAMPET ÇALARAK RİTİM DUYGUSUNU GELİŞTİRİYORLAR
İZMİR'de Şehit Polis İbrahim Yardımcı Anaokulu öğrencileri, trampet çalarak ritim duygularını geliştiriyor. Ritimle büyüyen çocukların öz disiplininin geliştiğini de söyleyen Müzik Öğretmeni Ebru Yavuz Güngör, hayatın her alanında ritim olduğunu belirtti. Öğrenciler de trampet çalarken mutlu olduklarını söyledi.
Gaziemir'deki Şehit Polis İbrahim Yardımcı Anaokulu'nda, 'Okullar Hayat Olsun' projesi kapsamında 17 öğrenciden oluşan bando takımı kuruldu. 6 yaşındaki çocukların yer aldığı bando takımı, günlerce çalışma yaptıktan sonra 4 ayrı ritim çalmayı öğrendi. Hepsinin trampeti olan ve buna uygun da kostümler giyen öğrenciler, bando takımında yer almaktan dolayı son derece mutlu. Okul Müdürü Sertaç Kılıç, bando takımında yer alan çocukların hep birlikte bir şeyler yaptıklarını ve çocukların ekip ruhunun geliştiğini söyledi. Öğrenci velileri ile çocukların yetenekleri üzerine konuştuklarını ve çocukları yeteneklerine göre yönlendirdiklerini de aktaran Kılıç, bando takımına da kulak yatkınlığı olan çocukların seçildiğini söyledi.
'ÖZ DİSİPLİNLERİNE KATKIDA BULUNUYOR'
Müzik Öğretmeni Ebru Yavuz Güngör de hayatın her noktasında ritim olduğunu, ritimle büyüyen çocukların, öz disiplininin daha fazla geliştiğini belirtti. Güngör, "Önce bu kadar yol alacağımızı düşünmüyorduk. Ama hem öğrencilerimiz hem de velilerimiz bu projeye çok fazla destek verdi. Biz de gönüllüydük" diye konuştu. Çalışmaları burada bırakmayacaklarını da ifade eden Güngör, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Her yıl daha da ileriye gideceğiz. Biz aslında ritimle yaşıyoruz ama bunun farkında olmak gerekiyor. Çocuklardaki farkındalığı da daha çok burmalı çalgılarla sağlayabiliyoruz. Ayrıca çocukların öz disiplinlerine katkıda bulunuyor. Çünkü belli bir ritmin içerisinde kalmak özellikle bu yaş grubunda çocuklar için kolay bir şey değil."
Bando takımında yer alan Beren Ece Aydeniz (6), trampet çalarken çok mutlu olduğunu belirterek, "Çok eğleniyorum. Şarkı öğrendim" dedi. Öykü Ülkeli isimli öğrenci de, "Burada trampet çalıyorum, bunu yaparken de arkadaşlarımla birlikte çok eğleniyorum. Benim için bunu öğrenmek çok kolay oldu" dedi.
Görüntü Dökümü
------------------------
-Öğrenciler trampet çalarken
-Okul Müdürü Sertaç Kılıç, Müzik Öğretmeni Ebru Yavuz Güngör ve öğrencilerle röp.
-Genel ve detay görüntü
Haber: Umut KARAKOYUN-Kamera: Mücahit BEKTAŞ/ İZMİR,
=====================================================
6)BURSA'DAN ŞAMPİYONLAR LİGİ'NE
Bursa'da faaliyet gösteren bir matbaa firması, Şampiyonlar Ligi'nde de boy gösteren Liverpool, Manchester City, Arsenal, Chelsea, Olympique Lyon gibi Avrupa'nın en önemli futbol devlerinin mağazalarında satılan, partilerinde kullanılan ve hediye amaçlı verilen ürünlerin ambalajlarını üretiyor. Bursa'dan Şampiyonlar Ligi'ne ulaşan firmanın en gözde takımı ise son 2 yılın finalisti Liverpool.
Bursa'da merkez Osmangazi ilçesi İstanbul Caddesi üzerinde bulunan ve 1986'dan bu yana faaliyet gösteren bir matbaa firması, Şampiyonlar Ligi'nde de boy gösteren Avrupa'nın en büyük futbol kulüplerinin mağazalarında satılan parfüm, havlu, saat, anahtarlık, ayakkabı gibi birçok ürüne ve hediyelik eşyaya ambalaj üretiyor. Firma son şampiyonlar ligi finalisti Liverpool olmak üzere, İngiltere'den Manchester City, Arsenal, Chelsea, Everton, Crystal Palace ve Birmingham, Fransa'dan Olympique Lyon ile İskoçya'dan Celtic takımlarının ürünlerine ambalaj tedarik ediyor.
"ŞAMPİYONLAR LİGİNDEKİ TAKIMLARLA ÇALIŞMAKTAN GURUR DUYUYORUZö
Şampiyonlar liginde boy gösteren kulüplerle çalışmaktan dolayı gurur duyduklarını belirten firmanın E-ticaret Sorumlusu Ercan Tiribolulu, "Neredeyse tüm sektörler için üretim yapıyoruz. Bu sebeple çalışmaktan keyif aldığımız ve gurur duyduğumuz sektörlerin başında şampiyonlar ligi ve Premier Ligi kulüpleri gelmektedir. Özellikle Şampiyonlar Liginde adını üst sıralara yazdırmış İngiltere Premier Liginden 7 takım başta olmak üzere(Manchester City, Liverpool, Arsenal, Chelsea, Everton, Crystal Palace, Birmingham, Olympique Lyon, İskoçya'dan Celtic) bir çok takımın ambalaj üretimlerini yapmaktayız. Bu yıl yine İngiltere'den 6 yeni takım için daha üretim yapmaya başladık. Bunlar Westham United, Leicester City, Leeds United, Fulham, Southampton, Norwisch City takımlarıdır. 2019 hedeflerimizden ilki, 2018 de yaptığımız %26'lık ihracat rakamını iki katına çıkarmak ve diğer taraftan da ambalaj üretiminin yanına ticari matbaacılık ürünlerini de ihracat portföyümüze eklemek. Yani bu kulüplerin katalog, dergi, broşür gibi ürünlerini de üretmek istiyoruz" dedi.
"BU İŞ AVRUPA'DA BİR ÇOK FİRMAYA DAHA İŞ FIRSATI SAĞLAYACAKTIRö
Burada önemli olanın dünya futbol devlerinin Bursalı bir firma ile çalışması olduğunu belirten firmanın İhracat Danışmanı Ömer Kaşlıoğlu, "Dünya çapında marka olmuş kulüplerle çalışmalarımızı gerçekleştirdik. Bu kulüpler kalite, yönetim ve süreç takipleri konusunda hep en üst düzeyde beklentideler. Projede Bursa ile çalışmaktan iki taraf da çok memnun kaldı. Avrupa kulüpleri bizim için çok önemli referanslar. Bu durum bize Avrupa'da yerli bir firma olarak çok kapılar açacaktır. İhracatta en önemli hedefimiz Avrupa'dır. Bunun haricinde tüm kıtalarda 17 ülkeye ihracat yapmaya da devam ediyoruz. Bu sektörde ihracatta hedefleri doğru belirlemek lazım, bizim hedefimiz her zaman yüksek katma değerli ürünlerin ihracatıdırö dedi.
Görüntü Dökümü:
-----------------------
-Tasarlama görüntüleri
-Üretim detaylar
-Kalite kontrol aşaması
-Üretilen ürünlerden detaylar
-Ercan Tiribolulu ve Ömer Kaşlıoğlu ile röportaj
Süre: 4.02 Boyut: 451 MB
Haber: Muammer İRTEM-Kamera: Enver Fatih TIKIR/BURSA,
=====================================================
7)KURSİYERLER, MANTI YAPIP SATARAK PARA KAZANIYOR
MUŞ'ta Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü ile Halk Eğitim Merkezi'nin düzenlediği aşçılık kursuna katılan kadınlar, Ramazan'ı fırsata çevirdi. Ramazan sebebiyle mantı tüketiminin artması üzerine 17 kursiyer mantı üretimine ağırlık verdi. Günde ürettikleri 8 kilogram mantının kilosunu 26 TL'den satışa sunan kursiyerler, aile bütçesine de katkı sağlıyorlar.
Muş Valiliği'nin koordinesinde Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü ile Halk Eğitim Merkezi, kadınlara yönelik aşçılık kursu düzenledi. Başta Muş olmak üzere bölge ve Türkiye'nin lezzetlerinin yapımının öğretildiği kurs devam ederken mantı talepleri üzerine kursiyerler usta öğreticileri nezaretinde kolları sıvadı. İl merkezi ve ilçelerden gelen yoğun talep üzerine 17 kursiyer günde yaklaşık 8 kilo mantı üretmeye başladı. Kilogramı 26 TL'den satılan mantıları hemen bozulmaması için fırınlarda kurutan kursiyerler, hem ders görüp hem de aile bütçesine katkı sağlamanın mutluluğunu yaşadı. Ramazan süresince mantı yapımına ağırlık vereceklerini söyleyen kadınlar, eğitim sonrası da bu işi sürdüreceklerini ifade etti.
Kursun usta öğreticisi Ayten Aslan, 17 kursiyere çeşitli yemeklerin yanısıra pasta yapımını da öğrettiklerini söyledi. Ramazan sebebiyle gelen mantı talepleri üzerine üretime başladıklarını ifade eden Aslan, "Çok fazla talep olunca kursiyerlere hafta içi kurslarda mantı yapımına ağırlık verdik. Muş ve komşu illerden yoğun talep alıyoruz. Kursa katılanlar kadınlar, evlerinde de mantı yaparak satmaya başladı" dedi.
Görüntü Dökümü
------------------------
-Kursiyerlerin mantı hamurunu oklava ile açmaları, kesmeleri
-Mantı yapımından detaylar
-Yapılan mantıların fırınlarda kurutulması
-Mantıların terazide tartılarak poşetlenmesi
-Röportaj
( Haber-Kamera: Mehmet AYDIN/ MUŞ,
==================================================
Son Dakika › Güncel › DHA YURT BÜLTENİ-2 - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?