DHA YURT BÜLTENİ - 2 - Son Dakika
Güncel

DHA YURT BÜLTENİ - 2

Tarım işçileri kaza yaptı: 2 ölü, 20 yaralıKilis'in Elbeyli ilçesinde Suriyeli tarım işçilerini taşıyan minibüs devrildi.

01.08.2019 08:59

Tarım işçileri kaza yaptı: 2 ölü, 20 yaralı

Kilis'in Elbeyli ilçesinde Suriyeli tarım işçilerini taşıyan minibüs devrildi. Kazada ilk belirlemelere göre 2 kişi öldü, 20 kişi  ise yaralandı.

GÖRÜNTÜ GEÇİLİYOR

KİLİS,

======================

İzmir'de terör operasyonu: 9 gözaltı

İzmir'de bölücü terör örgütü PKK/KCK'ya yönelik düzenlenen operasyonda 1'i Suriye uyruklu 9 şüpheli gözaltına alındı.
İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı'nın talimatıyla harekete geçen İl Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi ekipleri, bu sabah saatlerinde bölücü terör örgütü PKK/KCK'ya yönelik operasyon başlattı. Belirlenen adreslere yapılan eş zamanlı baskınlarda 9 şüpheli gözaltına alındı. Şüphelilerin PKK/KCK'yla bağlantılı olarak Suriye'de YPG/PYD terör örgütü içerisinde faaliyette bulundukları belirlendi. Gözaltına alınan ve 1'i Suriye uyruklu olan 9 şüpheli, sorgulanmak üzere emniyete götürülürken, şüphelilerin adreslerinde yapılan aramada çok sayıda örgütsel döküman ele geçirildi.

Görüntü Dökümü
----------
Şüphelilerden görüntü

Haber: Mehmet CANDAN - Kamera:/ İZMİR,

===================

Kızkumu'nda ünlü Prenses heykeline çirkin saldırı

MUĞLA'nın Marmaris ilçesinde denizin üzerinde yürüyor hissi veren 600 metre uzunluğundaki Kızkumu Plajı'nın simgesi 'Prenses' heykelinin eli kimliği belirsiz kişi ya da kişilerce kırıldı. Orhaniye Mahallesi Muhtarı Cem Dinç, "Muhtarlık olarak oraya daha görkemli heykel yapacağız. Çirkin saldırıyı kınıyorum" dedi.
Marmaris'e 30 kilometre uzaklıkta, yeşili ve mavisiyle bir cennet harikası olan Orhaniye Mahallesi'nde, yerli ve yabancı turistlerin gezi listesinin en başında yer alan, 600 metre uzunluğunda, yaklaşık 3 metre eninde kızıl kumların oluşturduğu Kızkumu, ziyaretçi rekoru kırıyor. Uzaktan bakanlara deniz üzerinde yürüyor izlenimi veren Kızkumu, mavi tur tutkunlarının da vazgeçemediği yerlerin başında geliyor. Teknelerini Kızkumu'nun çevresindeki küçük koylara demirleyen gezi tutkunları, fotoğraf çektirerek anı ölümsüzleştiriyor. Ancak günde yüzlerce kişinin özçekim yapması nedeniyle sosyal paylaşım sitelerinin gözdesi haline gelen Kızkumu Plajı'ndaki kaidesiyle 1.5 metre boyundaki, alçıdan yapılmış 'Prenses' heykelinin hali yürek burkuyor. Kızkumu efsanesindeki Bybassos Kralı'nın güzel kızının tasvir edildiği 20 yıllık heykelin elinin kırık ve birçok bölümünün çatlak olması görenleri üzüyor.
Orhaniye Mahallesi Muhtarı Cem Dinç, "Kızkumu, Muğla bölgesinin güzide yerlerinden biri. Ancak ilgisizlikten şu an kanadı kırılmış bir kuş gibi. Böyle devam ederse çocuklarımıza bırakacağımız bir Kızkumu kalmayacak. Devlet büyüklerinden acilen gerekli önlemleri almalarını, buranın korunup gelecek nesillere aktarılmasını istiyoruz. Heykel oraya eski işletme sahibi tarafından konulmuştu. Gelen misafirlerin büyük ilgisini çekti. Saldırıya uğrayıp, elinin kırılması ve tahribata uğramasını kınıyorum. Muhtarlık olarak heykelin yenisini yaptırmak istiyoruz" dedi.
İzmir'den tatile geldiğini belirten Gülderen Aksoy, "Kızkumu'na ilk kez geliyorum. Burası muhteşem bir yer. Muğla bölgesinde yaşayanların kıymetini bilmeleri gerekiyor. Belki onların gözüne aşina gelebilir. Ancak ben sürekli olarak internette Bodrum, Datça, Marmaris'te gezilecek yerleri araştırıyordum. Burası başta geliyor. Herkese mutlaka gelip görmelerini tavsiye ediyorum" dedi.
İsmini vermek istemeyen bir kadın turist ise, "Heykele zarar verenlere sesleniyorum. Bunu yaptıklarında ne kazanıyorlar? Terbiyesizlikten başka bir şey değil. Yerli ve yabancı turistler buraya geldikleri zaman denizde yürüdükten sonra heykel ile fotoğraf çektiriyor. Bir an önce heykelin yenilenmesi gerekiyor" diye konuştu.
KIZKUMU EFSANESİ
Efsaneye göre Bybassos Kralı'nın kızı güzel prenses ile bir balıkçı birbirlerine aşık olurlar. Kız geceleri sahile çıkıp kandille balıkçıya işaret verir ve balıkçı da karşı kıyıdan sandalıyla gelir ve buluşurlar. Kral bir gece kızını takip ettirerek balıkçının denizden geldiğini, kızının kumsalda onu beklediğini, beklediği yeri de elindeki bir ışıkla balıkçıya haber verdiğini öğrenir. Kral askerlerine kızını kumsalda yakalayıp elindeki ışığı alarak balıkçıya işaret vermelerini ve balıkçıyı yakalamalarını emreder. Denilen yapılır. Balıkçı karşı kıyıdan ışığı gördüğü anda atlar kayığına, kürek çekmeye başlar. Kız askerlerin elinden kurtulup denizin ortasındaki delikanlıya doğru koşmaya başladığı anda bir mucize gerçekleşir ve kızın her adım attığı deniz anında kumsala dönüşür. Arkadan koşan askerlerin üzerlerindeki ağırlık onları suya batırdığı anda bir asker ok ve yayına sarılır. Amacı delikanlıyı vurmaktır ama ok kıza saplanır. Efsaneye göre de kumların rengi kızın kanıyla kırmızıya dönüşür. Delikanlı, okla vurulan prensesi alıp kayığıyla uzaklaşır ve bir daha ikisini de gören olmaz.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
--------------
-Kızkumu Plajı'nda denizde yürüyenlerden görüntü
-Kızkumu Plajı'ndaki prenses heykelinin görüntüsü
-Kızkumu Plajındaki prenses heykeli ile fotoğraf çektirenlerin görüntüsü
-Kızkumu Plajı'ndaki renses heykelinin eski halinin fotoğrafı
-Orhaniye Mahallesi Muhtarı Cem Dinç ile röp.
-Tatilcilerden Gülderen Aksoy ile röp.

Haber - Kamera: Cavit AKGÜN/ MUĞLA,

==================

55 gündür kayıp olan eşini arıyor

İZMİR'in Bornova ilçesinde, cuma namazına gitmek için evinden çıkan Alzheimer hastası Hasan Kayhan'dan (68), 55 gündür haber alınamıyor. Fatma Kayhan, eşinin hayatından endişe ettiklerini söyleyerek, "Bir an evvel bir haber almak istiyoruz. Beklemek bizi çok yordu" dedi.
Alzheimer hastası olan, 3 çocuk babası Hasan Kayhan, 7 Haziran Cuma günü Erzene Mahallesi 33 Sokak'taki evinden cuma namazına gitmek için çıktı. Ancak işçi emeklisi olan Kayhan, bir daha geri dönmedi. Oğlu Nihat Kayhan da durumu polise bildirdi. Kayıp başvurusu üzerine çalışma başlatan polis, Kayhan'ın en son, evden çıktığı gün saat 13.00 sıralarında görüldüğünü belirledi. AKUT ve AFAD ekipleri bölgede arama çalışması yaparken, polis, MOBESE kameralarını da mercek altına aldı. Tüm çabalara rağmen aradan geçen 55 günde Kayhan'ın izine rastlanmadı. Babasını ararken kayıp olan 3 kişinin bulunmasını da sağladıklarını, ancak kendilerinin bir sonuç alamadıklarını söyleyen Nihat Kayhan, "Cumaya diye evden çıkmıştı. Akşam da eve gelmeyince emniyete haber verdik. Her yere, otobüs duraklarına ilan dağıttık, sosyal medyadan çağrıda bulunduk. Ekiplerle dağlara baktık. Ama bir sonuç alamadık. İlanlarla gelen telefonlara bir şekilde ulaştık. Gittik baktık, babamı ararken, 3 kişi daha bulundu. Budan dolayı mutluyuz ama babam için henüz bir sonuca ulaşamadık. Herkesin vereceği desteğe ihtiyacımız var" dedi.
"BEKLEMEK YORDU"
Eşinin hayatından endişe ettiğini söyleyen Fatma Kayhan ise, "Çok üzgünüz, bir an evvel bir haber almak istiyoruz. Beklemek bizi çok yordu. İyi ya da kötü bir haber istiyoruz artık. Kaybolduğu gün üzerinde kahverengi pantolonu, mavi benekli kısa kollu bir gömleği vardı. Buradaki camiye gitmek için çıktı evden. Alzheimer hastası olması rağmen kendisini ifade edebiliyordu. Son zamanlarda denge problemi vardı. Düşüp hafızasını kaybetmiş olabilir. Vatandaşlardan ricam gören bize haber versin" dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-----------
Nihat Kayhan ile röportaj
Fatma Kayhan ile röportaj
Genel ve detay görüntü

Haber: Mehmet CANDAN - Tekin GÜRBULAK/ İZMİR,

================

Buldan'da sezonun ilk çekirdeksiz üzüm hasadına başlandı

Türkiye'nin önemli üzüm üretim merkezlerinden olan Denizli'nin Buldan ilçesinde hasat dönemi başladı. Ülke genelinde en erken hasadın ilçede yapıldığı Sultaniye cinsi çekirdeksiz üzüm, bu yıl üreticinin yüzünü güldürdü. 40 bin dönüm arazi üzerinde üretimi yapılan çekirdeksiz üzümden bu yıl 100 bin tonu aşkın rekolte bekleniyor.
Denizli'nin Buldan ilçesinde Sultaniye cinsi çekirdeksiz sofralık üzümün hasadına başlandı. İlçede tarım işçilerinin sabahın ilk ışığıyla birlikte başladığı üzüm toplama işlemi, öğle saatlerine kadar devam ediyor. Özenle toplanan üzümler, kasalara koyulup daha sonra kamyonlara yükleniyor. Türkiye'de hasadının en erken Buldan ilçesinde yapıldığı, kalitesiyle ön plana çıkan Sultaniye cinsi üzümler, iç piyasanın yanı sıra dünyanın çeşitli ülkelerine ihraç ediliyor.
REKOLTE BEKLENTİSİ 100 BİN TONUN ÜZERİNDE
Buldan Ziraat Odası Başkanı Muammer Al, ilçelerinde üretilen çekirdeksiz üzümlerin lezzet ve kalite olarak üst seviyede olduğunu söyledi. Buldan'da 40 bin dönüm üzerinde üzüm üretimi yapıldığını ifade eden Al, "31 Temmuz itibariyle çekirdeksiz üzüm hasadına başladık. Üzümlerimiz iç piyasanın yanı sıra Rusya başta olmak üzere, Avrupa, Orta Doğu ve körfez ülkelerine ihraç ediliyor. Rekoltemizde geçtiğimiz yıla oranla yüzde 20'lik bir artış var. Kalitemiz çok iyi, bölgemizde 100 bin tonun üzerinde üretim bekliyoruz. Üzümün kilogram fiyatı ise kalitesine göre 2- 2.5 lira arasında alıcı buluyor" dedi.
ÜZÜM YÜZ GÜLDÜRECEK
Buldan ilçesi Doğanköy Mahallesi'nde üzüm üretimi yapan Ahmet Boynikar, çiftçilerin üzüm fiyatlarından memnun olduğunu belirtip, "Üzüm bağımda olgunlaşan ürünlerimizi toplamaya başladık. Bu yıl dolu yağışı nedeniyle az da olsa verim kaybım var. Fiyatlar üreticiyi tatmin ediyor. Fiyatlarda bir düşüş yaşanmazsa, üreticinin yüzü gülecek" diye konuştu.
MEVSİMLİK İŞÇİLER İÇİN GELİR KAPISI
Manisa'nın Sarıgöl ilçesinden üzüm toplamak için gelen tarım işçisi Rabia Avşar, yaz mevsiminde üzüm toplayarak aile bütçesine katkı sağladığını söyledi. Avşar, "Her yılın bu dönemleri üzüm toplamak için işçi olarak buraya geliyoruz. Makasımızı elimize alıp öğleye kadar üzüm topluyoruz. Kendimi bildim bileli yazları üzüm toplarım. Benim için yorucu bir iş değil, sıcak hava da beni fazla etkilemiyor" diye konuştu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
------------
-Üzüm toplayan işçilerden görüntü
-İşçilerin üzümleri kesmesinden görüntü
-Selelere doldurulan üzümleri taşıyan işçilerden görüntü
-Olgunlaşan üzümlerden görüntü
-Mevsimlik işçi Rabia Avşar ile röp.
-Buldan Ziraat Odası Başkanı Muammer Al ile röp.
-Üzüm üreticisi Ahmet Boynikar ile röp.

Haber-Kamera: Deniz TOKAT/ DENİZLİ,

==================

Bebekler yüzmeyle güçleniyor

İZMİR'in Güzelbahçe ilçesinde, bebeklere özel tasarlanmış ozonlu havuzda yüzme dersleri alan 2-30 ay arasındaki minikler, henüz adım atmadan kulaç atmayı öğreniyor. O bebeklerden biri olan down sendromlu 23 aylık Defne Ciğeroğlu, yüzme eğitimi sayesinde sırt kasları, kürek kemikleri ve kollarını güçlendirmeyi başardı. Minik Defne'nin ailesi ise kızlarının ileride iyi bir yüzücü olup onlara madalyalar getirmesini hayal ediyor.
İzmir'de uluslararası sertifikaya sahip bir yüzme havuzu, doğuştan gelen nefes tutma ve suyun altında yüzme refleksini kullanarak tüm bebeklere, kendilerine özel tasarlanmış ozonlu havuzda yüzme öğretiyor. İngiltere'nin yüzme eğitmenler federasyonu sertifikalı eğitmenleri eşliğinde ve ailelerin destekleriyle, 2 aylıktan başlayarak 30 aylığa kadar olan tüm bebekleri yüzmenin şifalı dünyası ile tanıştırdıklarını söyleyen marka kurucusu ve eğitmen Yasemin Doğurga, bu eğitimlerle, nefesini doğru bir şekilde tutmayı öğrenen bebeklerin aynı zamanda sırt üstü yatış pozisyonları ile gelişebilecek olumsuz durumlarda hayatta kalmayı da öğrendiğini ifade etti. Derslerin yalnızca tek çocuğa özel ve bebekler için hazırlanmış ozonlu havuzda gerçekleştiğini söyleyen Doğurga, "Türkiye'de bir ilki gerçekleştirerek bebek yüzme eğitimlerine yepyeni bir vizyon kazandırdık. Yüzme eğitimleriyle özel ihtiyacı olan çocuklar da dahil olmak üzere tüm çocuklara pozitif ve huzurlu bir ortamda kendilerini geliştirme fırsatı tanıyoruz" dedi. 0-5 yaş arası yüzme eğitmeni olduğunu söyleyen Yasemin Doğurga şöyle konuştu:
"Güzelbahçe'de 2-30 aylık çocuklara yüzme ve su güvenliği dersi veriyorum. Bebeklerin karada kullanamadıkları birçok kası suyun içinde kullanmalarını sağlayıp gelişimlerini destekliyoruz ve eğer suya düşerlerse kendi hayatlarını nasıl kurtaracaklarını öğretiyoruz. Bilinçli bir şekilde su içinde nefeslerini tutmayı öğrenen bebeklerin sırt üstü yatabilmesini ve kolluksuz erken yaşta yüzme becerileri kazanmalarını sağlıyoruz."
DEFNE'NİN EN SEVDİĞİ TERAPİ OLDU
Down sendromlu bebekleri 23 aylık Defne Ciğeroğlu'nun hem fiziksel hem mental eğitimler aldığını anlatan babası Burak Ciğeroğlu, fiziksel gereksinimleri ve vücut gücünü arttırması açısından uzun süredir yüzme kursu araştırdıklarını anlattı. Kızının 3 aydır yüzme terapisi aldığını ifade eden Ciğeroğlu, "Defne bu kursa başladıktan sonra kaslarında güçlenme oldu. Yürümeye yaklaştı. Ayakta durmaya başladı. Daha güçlü bir kız oldu" dedi.
Anne Asiye Ciğeroğlu da Defne'nin yarım damak sorunu nedeniyle yüzme kursuna doğar doğmaz başlayamadığını söyleyerek, "14 aylıkken yarım damak ameliyatı oldu. İyileşme sürecine girince nefes havuz terapilerine başladık. Defne'nin sırt kasları, kürek kemikleri ve kollarını güçlendirmek istiyorduk. Yasemin hoca bize, 'Kızınız suyu çok sevecek, suyun mücizelerine inanın' dedi. Defne sadece ilk seansta ağladı. Şu an birçok terapi alıyor ama en çok sevdiği yer burası. Sırtı daha dik durabiliyor. Diğer fizyoterapistlerimiz de iyileşmenin farkında. Defne'nin ileride iyi bir yüzücü olmasını ve bize madalyalar getirmesini hayal ediyoruz" diye konuştu.
BEBEKLER SUDA ÇOK MUTLU

Üç aylık Mert bebeğin annesi Elçin Özşan da "Suda çok mutluyuz. Doktorumuzun tavsiyesiyle başladık. Çok memnun kaldık. Çünkü oğlum derslerden sonra çok güzel uyuyor. Kesinlikle gaz problemi yaşamıyor. Herkese tavsiye ederim" dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
---------
-Havuzda yüzen bebek görüntüsü,
-Down sendromlu Defne Ciğeroğlu'nun havuzun içinde görüntüsü,
-Verilen eğitimlerden görüntü,
-Ailelerle röp,
-Eğitmen Yasemin Doğurga ile röp.

Haber- Kamera: Nevra UÇKAÇ/ İZMİR,


Kaynak: DHA

Son Dakika Güncel DHA YURT BÜLTENİ - 2 - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement