1,5 aylık bebek, kundağındaki notla terk edildi
Konya'da 1,5 aylık olduğu tahmin edilen erkek bebek, bir evin kapısının önüne terk edilmiş bulundu.
Merkez Selçuklu ilçesi Işıklar Mahallesi Fındıkköy Sokak'ta oturan Şenol Tuna, saat 01.00 sıralarında evine geldiğinde, kapının önünde kundağa sarılı bir bebek buldu. Bebeği evine alan Tuna, durumu polise bildirdi. Gelen polis ekipleri bebeğinin kundağının içerisinde, "İsmi Umut. Bu sizin umudunuzdur. Allah'ın size lütfu ve emanetidir. Kimliği yoktur. Kendi üzerinize çıkartın. Önce Allah'a sonra size emanettir. Bu sizin çocuğunuzdurö yazılı not buldu.
Ambulansla Konya Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırılan bebeğin sağlık durumunun iyi olduğu belirtildi. Bebeğin tedavisinin ardından Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü'ne teslim edileceği bildirildi.Polis, bebeğin ailesinin bulmak için çalışma başlattı.
Görüntü dökümü: ------------Bebeğin ambulansa alınmasıŞenol Tuna röpotajBebekten detaylar
Haber-Kamera: Mehmet IŞIK KONYA DHA))
===================
Odun ateşi ve kaynak suyla pişen çayın tadına doyulmuyor
Muğla'nın Menteşe ilçesinin dağlık kesiminde kahvehane işleten Halil İbrahim Bingöl (56), 1 asırlık yöntemle odun ateşi ve kaynak suyuyla lezzetine doyumsuz çay demliyor. Bölgeye dağ yürüyüşüne gelenler başta olmak üzere yöre halkı, leziz çayı keyifle içiyor. İlçe merkezine 30 kilometre mesafedeki kırsal Bağyaka Mahallesi'nin dağlık Çatakbağyaka mevkisinde kahvehane işleten evli ve 3 çocuk babası Halil İbrahim Bingöl, 1 asrı aşkın şekilde yapılan yöntemle çay demlemeye devam ediyor. Marçalı Dağı eteklerinden gelen doğal kaynak suyunu kullanan Bingöl, uzun süreli yandığı için başta meşe ve çam odununu tercih ediyor. Bingöl, çayın demlenme sürecinde bu odunların uzun süre yanması sayesinde suyun yavaş kaynadığını, çayın ise özünün çıktığını kaydetti. Çayın yavaş pişmesi sayesinde uzun süre bayatlamadığını ifade etti. Çay tercihinde ise Karadeniz Bölgesi'nin ürününü seçtiğini vurgulayan Bingöl, ortaya çıkan lezzetin tiryakilik yarattığını vurguladı. Sabah 08.00'de dükkan açtığını, çay suyunu koyup temizlik yaptıktan sonra çayı demlediğini ifade eden Bingöl, kahvehanede 4 masanın bulunduğunu, yeşilliğin içinde 640 rakımdaki Çatakbağyaka'nın dağ yürüyüşü için gelerlerce ziyaret edildiğini, çayını içenlerin tadına doyamadığını anlattı. 'BU ÇAYIN LEZZETİ BAMBAŞKA'Kahvehaneyi ilk olarak muhtarlığın daha sonra belediyenin işlettiğini, kendisinin 6 yıl önce belediyeden işletmecisini aldığını belirten Halil İbrahim Bingöl, "Ömrüm yettiği sürece bu yöntemle çay demlemeyi sürdürmek istiyorum. Bu çayın lezzeti bambaşka. Bu lezzeti bilen bilir. İlçe genelinden buraya gelip 5'şer bardak çay içerler. 1 bayrak çay 1 lira 25 kuruş. Bizim buraların Karadeniz'den farkı yok. Adeta Karadeniz'den esinlenmiş bir yerleşim. İnsanlar gelip gezsinler. Her yerde meşe, zeytin, palamut, çam türlü türlü ağaçlar var. İnsanı sıcak kanlı. Dağ yürüyüşü için gelenler çok oluyor. Yürüyüş yapmak için çok güzel parkurlar var. Karadeniz köylerini aratmayan yerleşimimize herkesi davet ediyoruz" dedi. Müşterilerden Ali Rıza Öztürk (47), "Bu çayın tadı bambaşka. Yakın çevremizde odun ateşinde çay yapan başka bir kahvehane bulunmuyor" dedi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ----------------Odun ateşinden görüntüHalil İbrahim Bingöl'ün bardaklara çay doldurması, müşterilere ikram etmesiMüşterilerin çay içmesi Kahvehane işletmecisi Halil İbrahim Bingöl ile röp.Müşterilerden Ali Rıza Öztürk ile röp.
Haber- Kamera: Cavit AKGÜN/ MUĞLA,
=====================
Kahveye dair her şey bu festivalde meraklılarıyla buluştu
Türkiye'nin en büyük kahve festivallerinden biri olan İzmir Kahve Festivali, 4'üncü kez kapılarını açtı. Festivalde birbirinden farklı demleme yöntemleriyle hazırlanan çekirdek kahveleri yudumlayan ziyaretçiler, bir yandan da bu yöntemler hakkında bilgi edinme fırsatı buldu. Öte yandan festivalde farklı tatlı çeşitlerinin kahveyle karışımından elde edilen soğuk 'sıvı tatlılar' ile İzmir'e özel çiğdemli kahve büyük ilgi gördü. Bu yıl 4'üncü kez İzmir Arena'da kapılarını açan İzmir Kahve Festivali, giderek popülerleşen 3'üncü nesil kahve kültürünün de etkisiyle yoğun ilgi gördü. Kahve tadımlarının yanı sıra demleme yöntemleriyle ilgili bilgilendirme çalışmalarının da yer aldığı festivalde, ziyaretçiler düzenlenen workshoplarda kendi kahvelerini demlemenin keyfini sürdü. Özellikle gençler tarafından yoğun ilgi gören festivalde bir yandan kahvelerini yudumlayan ziyaretçiler, bir yandan da konserlerle eğlencenin tadını çıkardı. Öte yandan festivalde farklı tatlı çeşitlerinin kahveyle karışımından elde edilen soğuk 'sıvı tatlılar' beğeniye sunuldu. Baklavalı, cheesecakeli, tiramisulu, dondurmalı, çiğdemli gibi birbirinden farklı lezzetleri içeren kahveler yoğun ilgi gördü. 3'üncü nesil kahve kültürünün giderek yaygınlaştığını söyleyen Festival Organizatörü Şahin Aydoğan, "Festivalimiz gerçekleştiği ilk yıldan beri giderek artıyor. İzmir kahvenin başkentidir, kahvenin serüveni İzmir'den başlamıştır. İzmir' de geniş bir kahve kültürü var bu kültür her geçen yıl biraz daha yoğunlaşıyor. Üç gün boyunca sürecek bu festivalde 40 binin üzerinde ziyaretçi ağırlamayı hedefliyoruz" diye konuştu. KAHVENİN DOĞUŞUNDAN BARDAĞA GELDİĞİ ANA KADAR ANLATILIYOR Festival organizatörlerinden Volkan Sönmez ise, "Festivalimizde aynı zamanda söyleşi, sahne programları ve workshoplar yer alacak. Buraya gelen ziyaretçilerimiz 12 saat boyunca dolu dolu keyifli vakit geçirme fırsatı buluyor. Şuanda 3'üncü dalga kahve akımı oldukça gündemde. Bu gerçekten çok güzel bir akım. Festivalde de bu kapsamda kahvenin doğuşundan bardağa geldiği ana kadar her adım anlatılıyor" dedi. Son dönemde filtre kahve demleme yöntemleri arasında en popülerinin V60 olduğunu ileri süren baristalardan Mustafa Kivman, "Bu yöntemde suyun oranları, ısısı, süresi tamamen kendi elimizde oluyor. V60 yöntemiyle aroma daha yoğun hissediliyor ve daha dengeli bir kahve. İçildiğinde damağı dolduruyor. Bu yöntemler tercih edilen kahve çeşidine göre değişiklik gösterebilir. Çekirdeklerde ise Etiyopya, Kolombiya, Kenya en çok tercih edilen çekirdekler arasında. Her ülkeden en iyi kahve de çıkabilir, en kötüsü de çıkabilir" dedi. İZMİR'E ÖZEL ÇİĞDEMLİ KAHVEİçecek tasarımcısı Bülent Sefer kinti özgü çiğdemli kahvenin ilgi gördüğünü belirterek, "Dünyadaki en önemli içecek trendlerinden bir tanesi şuanda sıvı tatlılar. Yediğimiz tatlıların kahveyle karışımından elde ediliyor. Özellikle teenage denilen 15 yaş grubu gençler bu sıvı tatlıları denemekten oldukça keyif alıyor. Tatlı almaktan kalori almaktan kaçan misafirlerimiz de oldukça tercih ediliyor. Cheesecake, creme brulee, tiramisu, baklava gibi birbirinden farklı tatlıları içeceğe dönüştürmek mümkün. Tamamen hayal gücüne kalmış bir durum. Yemek yemek artık biraz angarya gözüküyor o enerjiyi içecekle daha hızlı almak mümkün. Biz standımızda İzmir'e özgü cheesecakeli ve çiğdemli bir kahve hazırladık. Festival boyunca çok güzel tepkiler aldık" dedi. 'ARTIK İYİ NİTELİKLİ KAHVE BULABİLİYORUZ'Festivale katılan ziyaretçilerden Selen Özdemir, "Kahvenin oluşumunu başından sonuna kadar izledik. Festival kahve meraklılarının ilgilenebileceği bir festival olmuş. Daha önceki yıllarda da gelmiştim ve gelmekten zevk alıyorum. Kahveye yönelik etkinliklerinin biraz arttırılabileceğini düşünüyorum. Kahveyi çok seven ve evde de demleyen birisiyim. Bu kültürün fazlalaşması beni sevindiriyor. Her yerde iyi nitelikli kahveyi bulabiliyorum. Sabahları mutlaka büyük bir kupa içmem lazım" diye konuştu. Festivale arkadaşı ile birlikte gelen Nazlı Çamlı ise şunları söyledi: "Geçen yıl da festivale gelmiştim. Burada bir sürü kahve çeşidi var onların tadımını yaptım. Kahveyi çok seviyorum. Hem eğlendim, hem gezdim. Türk kahvelerini de çok beğendim. Ben daha çok filtre kahvenin tüm tiplerini seviyorum" şeklinde konuştu.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ------------Festival alanından görüntülerKahve demlenmesinden görüntülerMuhabir anonsuZiyaretçilerle röportajOrganizatörlerle röportajBaristalar ile röportaj
Haber: Hande NAYMAN - Kamera: Melis KARAKUZULU/ İZMİR,
====================
Büfenin borç defterini de çalan şüpheli tutuklandı
Konya'da demir kesme makası ile kepengini kestiği büfeden yaklaşık 3 bin lira değerinde sigara ve çakmakla birlikte büfenin borç defterini de çaldığı iddiasıyla yakalanan İbrahim Yardım (24), çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Olay, dün saat 01.30 sıralarında merkez Meram ilçesi Küçük Aymanas Mahallesi Ahmet Özcan Caddesi üzerinde bulunan Kasım Kaçmaz'a ait büfede meydana geldi. Büfenin kepengini demir kesme makası ile kesip, içeriye giren şüpheli, yaklaşık 3 bin lira değerinde sigara ve çakmak ile borç defterini alarak kayıplara karıştı. Olayın olduğu bölgede çalışma yapan Asayiş Şubesi'ne bağlı Hırsızlık Büro Amirliği ekipleri, şüphelinin hırsızlık ve kasten yaralamadan suç kaydı bulunan İbrahim Yardım olduğunu tespit etti. Polis, Yardım'ı, olaydan bir saat sonra çaldığı malzemelerle birlikte yakalayarak gözaltına aldı.GERÇEĞİ MESAJLAR OTAYA ÇIKARDIİfadesi alınmak üzere Hırsızlık Büro Amirliğine götürülen İbrahim Yardım, olayı kendisinin gerçekleştirmediğini, malları E.A. (16) isimli çocuğun çaldığını, kendisinin de para karşılığında ondan aldığını söyledi. Polis, bunun üzerine E.A.'yı da yakaladı. E.A.'da ifadesinde Yardım ile gece saatlerine kadar oturduklarını sonra ayrıldıklarını söyledi. E.A., "Ben ondan ayrılıp eve gittim. Sabah kalktığımda cep telefonumda mesajlar gördüm. Bana, 'Yakalanırsam senin yaşın küçük. Sen üstlenirsen. Küçük olduğun içinde ceza almazsın. Malları benden aldı dersin' diye mesajlar atmış dedi. Polis, mesajlarla Yardım'ın yalanını ortaya çıkardı.Ehliyetsiz araç kullanmaktan da 4 bin 500 lira para cezası kesilen Yardım, çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.
Görüntü Dökümü-------------Şüphelinin adliyeye sevk edilmesiAdliyeden detaylar
Haber-Kamera: Tolga YANIK KONYA DHA))
==================
Muhtarlık binasının bir bölümünü kütüphaneye çevirdi
Manisa'nın Yunusemre ilçesi Hafsa Sultan Mahallesi Muhtarı Zuhal Güneş, muhtarlık binasını kütüphaneye dönüştürdü. Güneş, hayırseverlerin desteğiyle oluşturduğu kütüphane ile öğrencilerin eğitimine de katkı sağlıyor.Yunusemre ilçesinde 15 bin nüfuslu Hafsa Sultan Mahallesi'nin 50 yaşındaki 2 çocuk annesi kadın muhtarı Zuhal Güneş, örnek bir projeye imza attı. Adaylık projesini hayata geçiren Zuhal Güneş, hayırseverlerin desteğiyle tek odalı muhtarlık binasının bir bölümünde yaklaşık 1000 kitaplı kütüphane oluşturdu. Her yaş gurubuna uygun kitapların yer aldığı kütüphanede çocuklar istedikleri kitabı alıp okuyabiliyor. Aldıkları kitapları parkta, evde veya isterlerse muhtarlık binasında da okuyan çocuklar, kitabın özetidi çıkarıp muhtara veriyor. Güneş bu özetleri bilgisayar ortamında kaydederek en çok kitap okuyan öğrenciyi ödüllendiriyor.Muhtar seçilmesinin ardından ilk olarak kütüphane projesini hayata geçirdiğini belirten Zuhal Güneş, şunları söyledi: "Öğretmen arkadaşlarımızdan, sivil toplum kuruluşlarından, yayınevlerinden sosyal medya duyurularıyla bağışçılardan ve mahalle sakinlerinden destek geldi. Muhtarlığımıza kitap bağışı yaptılar. Herkese çok teşekkür ediyorum. Kitaplığımızda bine yakın kitabımız var. Çocuklar çok mutlu, geri dönüşler çok olumlu. Özellikle anneler bu konuda farklı düşünüyorlar. Türkiye'nin her yerinden duyanlar kargo yoluyla bizlere kitap bağışlıyorlar. Çünkü sosyal medyada Hafsa Sultan Mahalle Muhtarlığı olarak sayfamız var. Bizleri buradan görüyorlar. Her kesimin okuyabileceği kitaplar var. Tüm kitaplar Milli Eğitim Bakanlığı onaylı kitaplar. 7'den 70'e herkese uygun kitap bulunuyor. Çocuklarımızı teşvik etmek amacıyla bir ayda en çok kitap okuyan 3 çocuğumuzu ödüllendiriyoruz. Bunlar da yine hayırseverlerin bağışladığı hediyeler oluyor. Bunlar çocukları mutlu eden hediyeler. Amacımız çocuklarımızın kitap okuması. Mahallemizde okuma yazma oranını arttırmak istedik. Bence bu çocuklar topluma ve ailelerine faydalı bireyler olacaktır." ÖĞRECİLER MEMNUNHalit Görgülü Ortaokulu'nda 5'inci sınıf öğrencisi Hacer Nas Kalva, "Muhtarımız sağ olsun bizim için bir sürü kitap getirdi. Boş zamanlarımda bazen geliyorum buradan kitap alıyorum. Kitapları okumak için eve de götürme şansımız oluyor. Ben çoğu zaman burada okuyorum" diye konuştu. Hatice Görgülü İlkokulu 4. sınıf öğrencisi Elvin Akgül de kütüphanede her yaş grubu öğrenci için kitap bulunduğunu söyledi. Hatice Görgülü İlkokulu'nda okuyan 4. sınıf öğrencisi Talha Altın ve Ferhat Ege Akarsu da kütüphanede çok sayıda kitabın bir arada bulunmasının kendileri için bir avantaj olduğunu belirterek, "Mahallemizde bir açığı kapattı" diye konuştu.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: ---------------Çocukların kütüphaneden kitap almasından görüntü-Çocukların aldığı kitapları muhtarlık binasından ve parkta okumasından görüntü-Hafsa Sultan Mahallesi Muhtarı Zuhal Güneş'in çalışmalarından detaylar-Hafsa Sultan Mahallesi Muhtarı Zuhal Güneş ile röp.-Öğrenciler Hacer Nas Kalva, Elvin Akgül, Talha Altın, Ferhat Ege Akarsu ile röp.
Haber - Kamera: Cemil SEVAL/ MANİSA,
==================
Harekata katılmak isteyen Mustafa dede için 'En büyük asker bizim asker' sloganı attılar (TEKRAR)
Muğla'nın Milas ilçesinde yaşayan 72 yaşındaki Mustafa Dörtyollu, Türk Silahlı Kuvvetleri'nce Fırat'ın doğusunun terör örgütlerinden arındırılmasına yönelik başlatılan 'Barış Pınarı Harekatı'na gönüllü olarak katılmak için Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi'ne (CİMER) başvuru yaptı. Mustafa dedeyi örnek davranışı nedeniyle omuzlayan mahalle sakinleri, "En büyük asker bizim asker" sloganı attı. Milas'ın kırsal Damlıboğaz Mahallesi'nde yaşayan evli, 3 çocuk babası Mustafa Dörtyollu, 'Barış Pınarı Harekatı' nedeniyle CİMER'e askere gitmek istediğini yazdı. Çiftçi emeklisi Dörtyollu, evi ile traktörünü de bağışlamak için dün Milas Kaymakamı Eren Arslan'ı makamında ziyaret etti. Kaymakam Eren, sosyal medya hesabından, "Atatürk der ki, 'Biz Türkler, ordusu olan bir millet değil, milleti olan bir orduyuz' İşte bunun kanıtı. Yanıma gelen bir amcamızın yüreği ile yazdığı ve bana verdiği dilekçe. Allah milletimizin ve ordumuzun yardımcısı olsun inşallah" paylaşımında bulundu. Mustafa Dörtyollu'nun vatan sevgisiyle dolu bu davranışı ilçe genelinde destek gördü. Ovakışlacık Mahallesi'nin Aktaş mevkisinde Cuma namazını kıldıktan sonra camiden dışarıya çıkan Dörtyollu, bir anda vatandaşlar tarafından omuzlara alındı. Mustafa dede, 'En büyük asker bizim asker' sloganları karşısında duygu dolu anlar yaşadı. Dörtyollu, "Cumhurbaşkanımız azimli ve memleket için uğraşıyor. Barış Pınarı Harekatı nedeniyle yaptığı açıklamalardan etkilendim. Sabah saatlerine kadar haberleri izledim. 3 evladımın mal paylaşımını daha önceden yapmıştım. Askere gitmek için CİMER'e başvuru yaptım. Geriye kalan evimi ve traktörümü de bağışlamak için Milas Kaymakamlığı'na gittim. Düşüncemi Kaymakam Bey'e anlattım. Kendisi bana sarılarak yarım saat ağladı ve 'Süper bir insansın' dedi. Maaşım bana yetiyor. Durumu iyi olan herkesi destek olmaya davet ediyorum. Ülkemiz için bir şeyler yapmamız gerekiyor" diye konuştu. Aktaş mevkisinde oturan Hamza Çoban (71) isimli vatandaş ise, "Mustafa Bey'in davranışının herkese örnek olmasını diliyorum" dedi.
Görüntü Dökümü-------------Mustafa Dörtyollu'nun CİMER'e gönderdiği yazı-Mustafa Dörtyollu'nun bisiklet sürerken görüntüsü-Mustafa Dörtyollu'nun traktör üzerinde görüntüsü-Mustafa Dörtyollu'nun yürürken görüntüsü-Mustafa Dörtyollu'nun omuzlara alınması-Mustafa Döryollu ile röp.-Hamza Çoban isimli vatandaş ile röp.
Haber: Cavit AKGÜN - Kamera: Aykut KURT/ MİLAS, (Muğla),
Son Dakika › Güncel › Dha yurt bülteni - 2 - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?