DHA YURT BÜLTENİ-7

Bursa'da aç kalan ayı, yerleşim bölgesine indi

Bursa'nın merkez Osmangazi ilçesi Süleymaniye Mahallesi'nde aç kalan bir ayı, yerleşim alanlarının bulunduğu bölgeye indi. Mahalle içerisinde yiyecek arayan ayı, yoldan geçen bir araç sürücüsünün önüne çıktı. Aracın önünde yaklaşık 500 metre koşan ayı, daha sonra ormanlık alana girerek gözden kayboldu. O anlar, araç sürücüsü tarafından cep telefonu kamerasıyla görüntülendi.

GÖRÜNTÜLER GEÇİLİYOR

Semih ŞAHİN/BURSA,

==========================

İki kardeş el ele ameliyata girdi, Adana'da sağlığına kavuştu

Kalp ve diyabet hastası olarak dünyaya gelen Suriyeli kardeşler Nuha (12) ve Halit (7) Rahmun, Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi'nde aynı anda, el ele ameliyata girdi. Rahmun kardeşler sağlıklarına kavuştu.Suriye'nin İdlib kentinde yaşayan Cevahir ve İbrahim (40) çiftinin 7 çocuğundan Halit ve Nuha, doğuştan kalp ve şeker hastası olarak dünyaya geldi. İç savaş nedeniyle ülkelerinde tedavi olamayan çocuklar, aileleriyle birlikte önceki yıl Hatay'ın Reyhanlı ilçesine yerleşti. Yaptıkları araştırmalar sonucu çocuklarını Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi'nde tedavi ettirebileceklerini öğrenen çift, Adana'daki akrabalarının yanına taşındı.DUYGUSAL ANLAR YAŞANDIÇocukları muayene eden Kalp Damar Cerrahisi Ana Bilim Dalı Prof. Dr. Şah Topçu, şeker hastalığının yanı sıra dudaklarında ve yüzünde morarmalar olan Nuha'nın kalbindeki rahatsızlık nedeniyle kirli kanının temiz kana karıştığını, fazladan bir damara sahip olduğunu, Halit'in ise akciğerine giden kalp kapağında darlık ve delik bulunduğunu tespit etti. Çocuk Endokrinolojisi Bilim Dalı hekimlerinin de desteğiyle küçük kardeşlerin ameliyata alınmasına karar verildi. Aynı anda ameliyathaneye götürülen çocuklar bu sırada duygusal anlar yaşadı. Gözyaşı döken Nuha ve Halit el ele tutuşarak birbirlerine güç verirken, doktorlar tarafından sakinleştirildikten sonra aynı anda ameliyata alındı. Ameliyatları başarıyla geçen çocuklar, 4 gün sonra taburcu edildi.Prof. Dr. Şah Topçu, çocukların doğuştan gelen hastalıklarının çok nadir görüldüğünü belirterek, "Bu hastalıkların tedavisi ve ameliyatı zor ancak başarıyla tamamladık. Nuha ve Halit artık sağlıklarına kavuştu" dedi.

Görüntü Dökümü-------------Prof. Dr. Şah Topçu ile röpKardeşler gözlem odasında Kardeşlerin elele tutuşmasıGenel ve detaylar

Haber: Nuri PİR-Kamera: Eser PAZARBAŞI/ADANA,

==========================

Aileleri ikna edilip futbola başlayan kızlar, ligde tutunmak için destek bekliyor -

Diyarbakır'ın Ergani ilçesinde futbola yetenekli olduğu keşfedilen kız öğrenciler aileleri ikna edilerek TFF Kadınlar 3'üncü liginde mücadele eden Makamspor'da top koşturmaya başladı. Kızlar, ligde tutunabilmek için destek bekliyor.Gençlik ve Spor Bakanlığı ile Milli Eğitim Bakanlığı'nın ortaklaşa hayata geçirdiği Türkiye Sportif Yetenek Taraması ve Spora Yönlendirme Projesi'yle okullarda yetenekli öğrencilerin tespiti için taramalar yapıldı. Diyarbakır'ın Ergani ilçesinde de öğretmenleri tarafından yapılan yetenek taramasında 40 dolayında kız öğrenci keşfedilerek, sporla buluşturuldu. Keşfedilen kızların ailelerinin ikna edilmesinin ardından kızlar, TFF Kadınlar 3'ncü Ligi'ndeki Makamspor'da mücadeleye etmeye başladı. Makamspor'lu genç kızlar, lig sonuna kadar mücadeleyi sürdürebilmek için destek bekliyor. Deplasmana çoğu zaman esnaf ve öğretmenlerden borç alarak giden Makamspor'un Kulüp Başkanı Burak Kınık, maddi anlamda çok zorluk çektiklerini ifade etti. Kızların daha iyi şartlarda deplasmana gitmesi için çaba sarf ettiklerinin anlatan Kınık, kızlara destek verilmezse ya erken evliliğe maruz kalacaklarını söyledi. 'MAÇA ÇIKACAK FORMAMIZ YOKTU'Kınık, maça çıkacak formalarının bile olmadığını ifade ederek, kızların başarı sergilemesi için takıma destek olunması çağrısında bulundu. Kınık, "Hedefimiz ilk önce 2'nci lige çıkmak, sonra tabi en üst lige çıkmak. Bu kızlara da bir gelecek hazırlamaktır. Yol masrafı, konaklama gibi harcamalar TFF tarafından karşılanmıyor. Maçlara gidebilmek için kendi cebimizden harcama yapıyoruz ancak bir yere kadar karşılayabiliyoruz. Maddi anlamda sıkıntı yaşadığımız zaman arkadaşlarımızdan borç alıyoruz. Çünkü başka şansımız olmuyor. ya gitmeyeceğiz, ya bu işi bırakacağız ya da borç alacağız. Bu şekilde deplasmanları atlatıyoruz ama çok büyük sıkıntı var. Maça çıkacak formamız yoktu. Sağ olsun bir arkadaş bize forma yaptırdı. Şu anda o formayla maça çıkıyoruz. Onun dışında zaten malzememiz hiç yok. Yağmur, kar derken bu kızların giyecek bir eşofmanı zaten yok. Yağmurluk yok. Bunları da kendi cebimizden karşılayacağız ama bizim de imkanımız yok. Sonuçta biz yeni okulu bitirmiş öğretmenleriz. Bu şekilde bir şeyler yapmaya çalışıyoruz kızlarımıza. İleri gelen kişilerden destek bekliyoruz. Biz kendimiz için bir şey istemiyoruz. Kızlarımız daha iyi şartlarda deplasmanlara gitsin daha iyi şartlarda futbol oynasın diye bunları yapıyoruz. Bunu yapmadığımız zaman kızlar ya gidip erken yaşta evlenecek ya da sigara içecek, madde bağımlısı olacak" dedi.HAYALLERİ BÜYÜK KULÜPLERDE OYNAMAKÇoğu lise öğrencisi olan futbolcular maddi açıdan destek beklediklerini ve hayallerinin büyük kulüplerde top koşturmaya devam etmek olduğunu söyledi. 14 yaşındaki lise 1'inci sınıf öğrencisi Nurcan Aslanoğlu, eski sporcu olan babasına özenerek futbola başladığını ifade ederek, "Babam bazen alıp götürüyor. O gelemediği zamanlarda köye 6 kilometre yürüyerek gidiyorum. Hedefim Beşiktaş'ta oynamak. Kulübün imkanları kısıtlı olduğu için kulübümüze destek bekliyoruz" diye konuştu. 'ÖĞRETMENLER AİLEMİ ZOR İKNA ETTİ'18 yaşındaki Şirin Kaya ise ailesinin öğretmenleri tarafından zorla ikna edildiğini aktararak, şunları söyledi: "Gece gündüz demeden konuştular. Ailem onlara inanarak, güvenerek beni onların elline teslim etti. Beden eğitimi öğretmeni olmak istiyorum. Savunma oyuncusuyum. Futsal'da oynadım. Hocalarım çok güzel ilgilendi. 3 yıldır devam ediyorum. Yurt dışında oynamak istiyorum. Yağmurlu günlerde bile hatta geçen aylarda dolu yağdığı günlerde bile biz burada idman yaptık. Daha güçlü olmamız için daha sağlıklı olmamız için. Kış geldiğinde şortla oynayacağız. Eşofman takımı olsa dışı naylon da olsa en azında içi yumuşak olur. Birazcık da olsa ısıtabilir. Bu yüzden yardım istiyoruz."

Görüntü Dökümü--------------Nurcan Aslanoğlu'nun yürüyerek tesislere gelmesi-Drone ile çekilen detaylar-Futbolcuların antrenmanından detay-Burak Kınık'ın konuşması-Nurcan Aslanoğlu'nun konuşması-Şirin Kaya'nın konuşması-Genel ve detay

Haber-Kamera: Emrah KIZIL, Elif FİLİZ, DİYARBAKIR,

==========================

Van Gölü, bölgedeki iklimi dengeliyor

Türkiye'nin en büyüğü olma özelliğine sahip Van Gölü, hem balıkçılar hem turizmciler için geçim kaynağı olurken, bölgenin iklimini de değiştiriyor. Göl, kışın bölgede ani sıcaklık düşmesini de engelliyor. Uydu görüntülerini inceleyen Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Su Ürünleri Fakültesi öğretim üyesi Dr. Mustafa Akkuş, "Van Gölü sadece balıkçılık için değil bölgedeki iklimin dengelenmesi açısından da önemli" dedi. Van Gölü, 312 kilometrekarelik yüzey alanıyla Türkiye'nin en büyük, dünyanın ise en büyük sodalı gölü olma özelliğini taşıyor. Van ve Bitlis'e sınırı bulunan gölde 14 bin kişi, balıkçılık yaparak geçimini sağlıyor. Son yıllarda yaz turizmiyle de adını duyuran Van Gölü'nün bölgedeki iklimin dengelenmesi açısından da önemli olduğu belirtiliyor. Göl sayesinde karasal iklimin hakim olduğu bölgede ani sıcaklık düşmeleri olmuyor. YYÜ Su Ürünleri Fakültesi öğretim üyesi Dr. Mustafa Akkuş, Ulusal Okyanus ve Atmosfer İdaresi (NOAA) Gelişmiş Çok-Yüksek Çözünürlüklü Radyometreler (AVHRR) uydu görüntülerini sürekli incelediklerini söyledi.'VAN GÖLÜ, BÖLGE İKLİMİNİN DENGELENMESİNDE ÖNEMLİ'Aldığı uydu verilerine göre, Van Gölü Havzası'ndaki karalarda sıcaklık 5- 6 dereceyken, Van Gölü'ndeki sıcaklığın 11- 12 derece olduğunu belirten Akkuş, şöyle konuştu: "Van Gölü dediğimiz zaman akla balıkçılık geliyor; fakat havaların soğumaya başladığı bugünlerde Van Gölü'nün bölgedeki başka faydasını daha görüyoruz. Bu fayda da Van Gölü'nün havzadaki ısıyı dengelediğini ani ısı düşüşlerinin önüne geçtiğini görüyoruz. Van Gölü Havzası ülkemizin en doğusunda yani kış şartlarının çetin geçtiği bir yerde ve havaların hızla soğumasıyla beraber yaşam şartları daha da zor hale geliyor. Van Gölü 312 kilometrekarelik yüzey alanıyla beraber Marmara Denizi'nin 3'te 1'i büyüklüğünde devasa ekosistem. Van Gölü gündüzleri ısınıyor ve gece hava sıcaklığının en düşük olduğu zamanlarda adeta karalardaki sıcaklığın düşmesini daha da düşmesinin önüne geçiyor. Uydu görüntülerine baktığımız zaman Van Gölü Havzası'ndaki karalarda sıcaklık 5- 6 dereceyken Van Gölü'nde sıcaklık 11- 12 derecelerde. Yani Van Gölü, sıcak hava deposu gibi kalorifer gibi Van Gölü Havzası'nda karalardaki ısının ani düşüşünün önüne geçiyor. Eğer karalarda sıcaklık ani bir şekilde düşerse bitkisel üretiminiz zarar görür, hastanelere grip vakasıyla başvuranların sayısı artar. Van Gölü sadece balıkçılık için değil bölgedeki iklimin dengelenmesi açısından da önemli. Bölgemizin daha yaşanılır bir konumda olmasını sağlıyor."

Görüntü Dökümü--------------YYÜ Su Ürünleri Fakültesi öğretim üyesi Dr. Mustafa Akkuş ile röportaj-Van GÖlü'nden genel ve detaylar

HABER: Gülay KUYUCU/VAN,

==========================

Erdemli'de zeytin üretimi 10 yılda 5 kat arttı

Mersin'in Erdemli ilçesinde Ziraat Odası Başkanı Rasim Şahin, 2009 yılında ortalama 5 bin ton üretilen zeytinin bu sezon 25 bin tona ulaştığını söyledi.Erdemli ilçesinde ilk açılan zeytinyağı fabrikasının 2009 yılında hizmet vermeye başladığını ve o dönemde 5 tonluk üretim yapıldığını anlatan Erdemli Ziraat Odası Başkanı Rasim Şahin, bu sezon rekoltenin 5 kat artarak 25 bin tona ulaştığını belirtti. İlçede bahçesi olanların 8-10 arası zeytin fidanı dikmeye başladığını anlatan Şahin, "Erdemli'de, zeytin üretimi, çit bitkisi dediğimiz bahçe kenarlarına dikilen zeytin üretimlerinden oluşuyor. Büyük arazilere zeytin dikilmiyor. Her geçen yıl Erdemli'de zeytin üretimi artıyor. Vatandaşlarımız artık zeytinyağının değerini ve kıymetini biliyorlar. Bahçesi olanlar 8-10 arası zeytin fidanı dikiyor. Bu da her yıl zeytinde rekoltenin yüksek olmasına neden oluyor" dedi.REKOLTE YÜKSEKZeytinde bu sezon rekoltenin yüksek olduğunu, ilçedeki zeytinyağı fabrikasının da 4'e yükseldiğini belirten Şahin, "Geçtiğimiz yıla oranla bu yıl zeytin üretimi ikiye katladı. Zeytinde rekolte çok yüksek. Geçmiş yıllarda günde 40 ton zeytinyağı üretilirken, bu yıl günde 80 ton zeytinyağı çıkarıyoruz. İlçemizde 4 tane zeytinyağı fabrikası bulunuyor. Bu fabrikaların hepsi çalışıyor. Zeytinlerimiz çok kaliteli ve asit oranı çok düşük seviyede" diye konuştu.'PLASTİK BİDONA ZEYTİNYAĞI KOYMAYIN'Zeytinyağlarını çıkardıktan sonra plastik bidonlara konulmaması gerektiğini söyleyen zeytinyağı fabrikası sahibi Mehmet Gök ise, şunları söyledi: "Zeytinyağını plastik bidonlara veya zirai ilaç bidonlarına koymak hem tehlikeli hem de zeytinyağının kalitesini düşürmektedirler. Zeytinyağlarımızı mutlaka teneke ya da cam kaplara koymamız gerekiyor. Artık insanlarımız zeytinyağı tüketimine özen gösteriyorlar. Hem sağlıklı hem de daha lezzetli olduğu için zeytinyağı kullanımı da artmaktadır."ÜRETİCİ MEMNUNZeytin üretimi yapan İsmet Can ise, şunları söyledi: "Bu yıl zeytinlerimiz çok verimli oldu. Rekolte çok yüksek. Geçen yıla göre zeytinyağımız 2 kat daha fazla oldu. 2019 yılı zeytin üreticileri için sevindirici bir yıl oldu. 4-6 kilo arası olan zeytinlerimizden 1 kilo zeytinyağı çıkıyor. Bölgemizde zeytincilik gelişiyor. Zeytinyağının kilosunu 20 TL'den satabiliyoruz. Çok kazançlı bir üretim olduğunu düşünüyorum. Zamanla bölgemizde zeytinciliğin daha da gelişeceğini düşünüyorum"Üretici Gülderen Seyrek de ilçede zeytin ayrıştırma fabrikasının bulunmaması nedeniyle sofralık zeytinlerden yağ çıkarmak zorunda kaldıklarını kaydetti.

Görüntü Dökümü--------------Üreticinin zeytin toplaması -Fabrikada zeytinin işlenmesi -Zeytinyağ fabrikası sahibi Mehmet Gök ile röportaj-Üretici İsmet Can ile röportaj-Üretici Gülderen Seyrek ile röportaj-Zeytinyağı bidonlara aktarılırken

-Zeytin yağ görüntüsü

Haber-Kamera: Mehmet DOĞANER/ERDEMLİ(Mersin),