Dha Yurt Bülteni 8 - Son Dakika
Güncel

Dha Yurt Bülteni 8

DHA YURT BÜLTENİ 8Bahçeli: MHP, İstanbul, Ankara ve İzmir'de Büyükşehir adayı göstermeyecek (3)'HİÇ KİMSE VAZGEÇİLMEZ DEĞİLDİR'MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Belek Turizm Bölgesi'ndeki kampta, her zaferin bedel, akıl, gönül isteyeceğini belirterek, kutlu mücadele esnasında, nefesi...

24.11.2018 13:28

DHA YURT BÜLTENİ 8

Bahçeli: MHP, İstanbul, Ankara ve İzmir'de Büyükşehir adayı göstermeyecek (3)

'HİÇ KİMSE VAZGEÇİLMEZ DEĞİLDİR'

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Belek Turizm Bölgesi'ndeki kampta, her zaferin bedel, akıl, gönül isteyeceğini belirterek, kutlu mücadele esnasında, nefesi kesilenler, nefsine esir düşenler, dünyevi menfaatlere yenilenler çıktığını, bundan sonra da çıkmalarının muhtemel olduğunu söyledi.

Bahçeli, şöyle dedi:

"Hesap yapanlarla hasbi davrananları, davanın omzuna basanlarla davayı omuzlayanları tarif ve tefrik etmek zorunludur, mümkündür, elbette tecrübeyle sabittir. Ben diyen, bencilliğe gömülen, dünyanın kendi çevresinde döndüğü zehabına aldanan, ben merkezli ve çıkar odaklı tutuma savrulan nice insan bu dünyadan gelip geçmiştir. Kendini aşma iradesi olmayandan, uzak hedefleri ruh ve akıl potasında eritmeyenden dava adamı olmaz, gerçek anlamda davaya sadakat görülmez. Hiç kimse davadan daha önemli değildir. Hiç kimse vazgeçilmez değildir. Ne yaptığımızı, neyi amaçladığımızı, nereye varmak istediğimizi dar ufkuyla, güdük aklıyla, çürük ahlakıyla sorgulayıp demagoji ve dedikodu çarkında dönenler yoldan çıkıp yolunu şaşıranlardır. Şunu bilmenizi isterim ki, yoldan çıkan davanın önünde engeldir. Ben diyenler, sinsi plan ve tasarım yapanlar samimiyetsizliğin emir eridir. Dava insanı akıldan önce adanmış bir yüreğe ihtiyaç duyacaktır. Yürek yoksa akıl rotasızdır, gönül yoksa gövde kupkurudur."

'MHP GÖNÜLDE, GÖZDE, DİLDE'

Hedeflerinin Kızılelma olduğunu belirten Bahçeli, Kızılelma'yı pazarda alınıp satılan kırmızı elma sananlara da acı acı gülüp geçtiklerini söyledi. Milliyetçi Hareket Partisi için duraklama ve durgunluğun son bulduğunu belirten Devlet Bahçeli, "1 Kasım sonrası dalga dalga üzerimize gelen huşunet ve husumet akını püskürtülmüş, hatta bozguna uğratılmıştır. Çöküşümüzü bekleyenler baltayı taşa vurmuşlardır. Bitişimizi umanlar şok olmuşlar, çözülmemizi planlayanlar vurgun yemişlerdir. Türk milleti bitti demeden bu dava bitmez. Hangi çılgın bize kefen biçecek kadar aklını kaybetmiştir? Hangi kudurmuş önümüzü kesmeye cüret edecek kadar şaşırmıştır? Milliyetçi Hareket Partisi gönüldedir, gözdedir, dildedir, dilektedir, duadadır" diye konuştu.

'CUMHUR İTTİFAKI TÜRKİYE'NİN GÜVENLİK ZIRHIDIR'

Destekledikleri Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin bütün kurum ve kurallarıyla olgunlaşması gerektiğinin altını çizen Bahçeli, geçiş sürecinde çıkan veya çıkması muhtemel pürüzlerin zamanında yapılacak müdahalelerle bertaraf edilmesi gerektiğini söyledi. Bahçeli, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi Türk milletinin başarısıdır. Hiçbir dış tazyik ve yönlendirme olmadan, hiçbir telkin ve baskı yaşanmadan hükümet sistemi cumhurun bizzat irade ve isteğiyle değişmiştir. Kendi kaderimize çok şükür kendimiz yön verdik, kendi söküğümüzü bizzat kendimiz diktik. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin mimarı şüphesiz Cumhur İttifakı'dır. Yeni sistemin yaşaması için bu ittifakın kazasız belasız yoluna devam etmesi milli beka açısından mecburidir. Çünkü Cumhur İttifakı Türkiye'nin güvenlik zırhıdır. Cumhur İttifakı milli birlik ve dayanışma şuurudur. Cumhur İttifakı Türkiye'nin ta kendisi, Türk milletinin ruh köküdür."

'YENİ HÜKÜMET SİSTEMİNDEN GERİYE DÖNÜŞ YOK'

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin, 95 yıllık cumhuriyeti gelecek asırlara kuruluş esaslarına bağlı kalarak taşıma, daha da güçlendirme ve geliştirme amacına kilitlendiğini ifade eden Bahçeli, "Yeni hükümet sisteminden geriye dönüş yoktur. Türkiye bütün meselelerini, bütün talep ve eksikliklerini yeni sistemin sunduğu imkanlar kapsamında çözüme kavuşturacaktır. Cumhur İttifakı bunu teminle hem tarihe hem de geleceğe karşı mesuldür. Ülke yönetiminin Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne uygun teşkiliyle planlanan uyum süreci istikrarlı şekilde devam etmektedir. Çelişkiler aşılmakta, marazi dirençler kırılmakta, uyum sorunları giderilmektedir" dedi.

MALUM ÇETE TÜRKİYE'NİN KUYUSUNU KAZIYOR

Türkiye'nin bekası ve yeni hükümet sisteminin geleceği için 31 Mart Mahalli İdareler Seçimleri'nin beklentilere uygun neticelenmesinin en büyük arzusu olduğunu anlatan MHP Lideri, şöyle devam etti:

"Eğer 31 Mart'ta, 24 Haziran'ın rövanşını almak için kuyruğa girenlere gün doğarsa, yani Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'yle mahalli idareler arasında kopukluk vasat bulursa, karşımıza çok büyük risk ve tehlikeler çıkacaktır. Bunun emareleri şimdiden görülmektedir. Şayet önlem alınmazsa, yeni sistem henüz emekleme safhasında iken öldürücü bir darbe yiyecektir. Bununla da kalmayacak, kaotik tartışmalar tırmanacaktır. Türkiye belirsizliğe sürüklenecek, en başta hükümetin meşruiyeti sorgulanacaktır. Sokaktan medet uman, kargaşadan geçim sağlayan, bozgunculuktan yarar bekleyen zillet ittifakı kaldırdığı hançeri Türkiye'nin sırtına indirmek üzere tetikte beklemektedir. Bu takdirde, Cumhuriyet'in yüzüncü yılında seneler evvel gündeme getirdiğimiz lider ülke Türkiye hedefi yerine, mağlup ve mahcup olmuş bir Türkiye tablosuyla karşılaşmamız neredeyse kesinlik kazanacaktır. Zillet ittifakının amacı budur, arayışı bundan ibarettir. Bu maksada hizmetle motive olan CHP, İYİ Parti, HDP, FETÖ, ve PKK boş durmuyor. Malum çete Türkiye'nin kuyusunu kazıyor, altını oyuyor. El birliği yapmışlar, güç birliği yapmışlar, söz birliği yapmışlar, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin ölüm fermanını hazırlıyorlar. YPG'yi terör örgütü görmeyen sadece ABD, sadece HDP değildir, CHP de bu kervanın içindedir."

AİHM VE DEMİRTAŞ'A AĞIR ELEŞTİRİ

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) HDP'nin eski başkanı Selahattin Demirtaş'a yönelik verdiği kararı eleştiren Bahçeli, "PKK'lı Demirtaş'a el sallayan, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin haksız, hadsiz, hukuksuz, mesnetsiz ve menfi kararından memnun olan yalnızca CHP ve HDP değildir, İP de bunlar arasına kaydını yaptırmıştır. PKK lobisi işbaşındadır, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne çoktan nüfuz etmiştir. PKK'lı Demirtaş ile ilgili çamur ve çirkin karar rezilliktir, ancak Türkiye'nin haklı tezlerini, meşru iddialarını gölgelemeye yetmeyecektir. PKK-FETÖ ortaklığı işbaşındadır. Yıkım ekibi faaldir. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ni devirmek, emperyalizmin alkışını kazanmak, 15 Temmuz'da yarım kalan işgali fiilen tamamlamak isteyen alçaklar son kozlarını 31 Mart'ta sahaya süreceklerdir. Bu oyunu gördük, bu tehlikeyi sezdik. Gelişmeleri okuduk, işbirlikçilerin niyet ve hedefini açıkça idrak ettik" diye konuştu.

Devlet Bahçeli sözlerini şöyle sürdürdü:

"Konu vatan olursa, konu beka olursa, konu Türklüğün varlığı olursa, değil zillet, değil bunları ağa babaları, dünya üzerimize gelse geri adım atan, telaşla geriye çekilen namerttir, nankördür, nimetsizdir. Onlardan korkan aynen onlar gibi olsun. Alayı birden gelsin, hepsi zillet şemsiyesi altında toplansın, hiç fark etmez, karşılarına gerekirse tek başımıza çıkarız, gerekirse Türkiye'yi tek başımıza savunuruz. Yok öyle üç kuruşa beş köfte yemek. Yok öyle tilki ininde yatıp aslan pozu vermek. Yok öyle karanlığa saklanıp aydınlığa taş atmak."

SİYASİ RİSK VE BELİRSİZLİKLER İYİCE AYYUKA ÇIKMIŞTI

İstanbul'dan aday göstermeyeceklerini daha önce söylediğini belirten Bahçeli, ancak bazı olumsuzlukların nüksettiğini, yanlış değerlendirmeler oluştuğunu söyledi. Bahçeli, "Amacımız ya anlaşılmadı, ya da anlaşılmak istenmedi. Sabote edildik, görüşlerimiz çarpıtıldı. Biz Cumhur İttifakı'na asla taktiksel bakmadık, bakmayacağız. Samimi ve dürüst davrandık, muhataplarımızdan da bunu bekledik. Yerel seçimler için sanki bir taraf istiyor da, diğer taraf nazlanıyor, zamana oynuyor izlenimi doğmuştu. Bu gelişmeler karşısında yerelde ittifak çalışmaları soğumaya alındı. Eşitliğe ve hakkaniyete mugayir tavırlar, yanlış anlamalar veya yanıltıcı bilgilendirmeler Cumhur İttifakı'nın çatladı, çatlıyor polemiklerine bile kapı araladı. Bu durum karşısında siyaset farklı bir faza girmişti. Ancak ortamın müsait olduğunu gören zillet ittifakının paydaşları saklandığı inden bir bir çıkmışlar, sistematik olarak temaslara başlamışlar, netice itibariyle siyasi risk ve belirsizlikler iyice ayyuka çıkmıştır. CHP-İP arasındaki görüşmeler seriye ve sisteme bağlanmış, PKK'nın siyasi şubesi HDP de arkaya alınmıştır" dedi.

YEREL YÖNETİMLERDE MEVZİ ELDE EDİLMESİNE TAHAMMÜL GÖSTEREMEZDİK

"Terörle mücadelenin bu kadar yoğun ve yüksek bir moralle yapıldığı dönemde, PKK'nın İstanbul başta olmak üzere, diğer büyükşehir, il ve ilçe belediyelerine zillet ittifakı kulvarından yerleşme ve yuvalanma kepazeliğine nasıl olur da seyirci kalacaktık?" diye sözlerini sürdüren Bahçeli, şöyle devam etti:

"Beka diyen, Cumhur İttifakı'na bağlılığını her fırsatta haykıran Milliyetçi Hareket Partisi bunu nasıl görmezden gelecektir? Önce ülkem ve milletim, sonra partim ve ben demiyor muyuz? Biz Türkiye'nin suikasta uğramasına hiç duyarsız kalır mıyız? Türkiye üzerinde oyun kuranlar azıtmış, bölgesel tehditler hepten artış göstermiştir. Biz bu sürece tepkisiz kalamazdık. Gelişmeler mucibince, siyasi stratejimizde manevralar yapmak ülke yararına ise, bundan niye kaçalım, bundan neden çekinelim? ABD'nin terör örgütleriyle beraberliği, Demirtaş üzerinden yeni bir senaryo hazırlığı, ekonomik saldırılar, sosyal gerginlikler, demokrasi dışı eğilim ve özlemler tehlike sinyallerini aşırı derecede yoğunlaştırmıştır. Biz dağdaki bölücülerin gelip de büyükşehir belediyelerine konuşlanmasına razı olamazdık. Biz HDP'nin, CHP ve İP'in mihmandarlığında İstanbul'dan İzmir'e kadar yerel yönetimlerde mevzi elde etmesine tahammül gösteremezdik. İnançla söylüyorum ki, Türkiye'nin çıkarları neyi ve nereyi işaret ediyorsa oradayız. Biz Türk milleti ne diyorsa onu yaparız."

Bahçeli, Mahalli İdareler Seçimleri'nden alınacak sonuçlar ile Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi arasında kapatılamayacak uçurumların olmaması için ellerini taşın altına koyacaklarını dile getirdi. Bahçeli, konuşmasının sonunda öğretmenlerin 24 Kasım Öğretmenler Günü'nü kutladı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

-----------------

Bahçelinin açıklaması

Haber: Hasan DEMİRBAŞ- Kamera: Mehmet KILIÇASLAN/ANTALYA-DHA

GÖRÜNTÜLER GEÇİLDİ

======================================

TIR ile çarpışan otomobilin sürücüsü profesör hafif yaralandı

İZMİT(Kocaeli), - İZMİT'te, TIR ile çarpışan otomobilin sürücüsü Prof. Dr. Bekir Faruk Erden, hafif yaralandı.

Kaza öğle saatlerinde, İzmit Kandıra Sapağı mevkii D-100 Karayolu yan yol bağlantı noktasında meydana geldi. Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Farmakoloji Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Bekir Faruk Erden yönetimindeki 41 FS 797 plakalı otomobil ile aynı istikamette ilerleyen Orhan Koç idaresindeki 41 HB 085 plakalı TIR çarpıştı. Kazayı görenlerin haber vermesi üzerine gelen 112 Acil ekibi, sol kolundan hafif şekilde yaralanan Prof. Dr. Erden'e ayakta tedavi uyguladı. Kaza sırasında araçta bulunan Prof. Dr. Erden'in kızı Selen ise kazayı yara almadan atlattı. Polis kazayla ilgili soruşturma başlattı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-Olay yerinden görüntüler

-Sağlık ekiplerinin Prof. Dr. Erden'e müdahalesi

-Sürücülerin görüntüsü

-Detay

HABER: Dinçer AKBİR-KAMERA: Alişan KOYUNCU/İZMİT(Kocaeli),

======================================

Şırnak'ta 'Çevrimli Şehitler Anıtı' açıldı

ŞIRNAK'ın Güçlükonak ilçesi Çevrimli köyünde, 28 yıl önce PKK'lı teröristler tarafından düzenlenen saldırıda şehit olan 27 sivil ve 2 güvenlik korucusu için Çevrimli köyü mezarlığında yaptırılan Çevrimli Şehitler Anıtı törenle açıldı.

10 Haziran 1990 tarihinde PKK'lı teröristler tarafından Güçlükonak ilçesine bağlı Çevrimli köyünde düzenlenen saldırıda şehit olan 12'si çocuk, 7'si kadın toplam 27 sivil, ayrıca 1996 yılında yine Çevrimli köyünde şehit olan 2 güvenlik korucusu olmak üzere toplam 29 şehidin anısını yaşatmak için Çevrimli köyü mezarlığında Haziran ayında yapımına başlanan Çevrimli Şehitler Anıtı, tamamlanarak düzenlenen törenle açıldı.

Çevrimli köy mezarlığında düzenlenen törene Şırnak Valisi Mehmet Aktaş, Güçlükonak Kaymakamı Serhat Doğan, 23'üncü Jandarma Sınır Tümen Komutanı Tuğgeneral Halil Soysal, İl Jandarma Komutanı Tuğgeneral Selçuk Yıldırım, Çevrimli Köyü Muhtarı İbrahim Özbey ve köylüler katıldı.

Şehitlik anıtında saygı duruşu ve İstiklal Marşı"nın okunmasının ardından konuşan Vali Aktaş, bölücü terör örgütünün düzenlediği saldırılarda şehit olan sivil ve güvenlik korucuları rahmetle andığını belirterek, "Bundan 28 sene önce 1990 yılında eli kanlı bölücü terör örgütü burada çok kalleşçe, çok alçakça bir katliam gerçekleştirdi. ve bu katliamda kadın çocuk, bebek toplam 27 canımızı yitirdik. Her şeyden önce yüce rabbimden onlara rahmet diliyorum. Biz Müslümanlar olarak buna açık ve net bir şekilde inanıyoruz ki onlar şehit mertebesindedirler. ve Allah'ın izni ile peygamber efendimizin komşularıdır. Rabbimden bizleri de onların şefaatine nail etmesini niyaz ediyorum. Tabi bu kanlı eylemi, bu katliamı gerçekleştiren bu hainlerin yanına, bu yaptıkları kar kalmadı. Bu milletin çocukları, bu milletin evlatları, askeriyle, polisiyle, jandarmasıyla, korucusuyla bunlara hak ettikleri dersi verdi. Allah'ın izni ile bu mücadele yakın bir zamanda nihayete erecek" dedi.

Şehitlik anıtını yapmalarının iki nedeni olduğunu anlatan Vali Aktaş, "Birincisi şehitlerimize olan minnet borcudur. Onların hatırasını sürekli canlı tutmak, yaşatmak. İkincisi ise bu ihaneti bu kalleşliği herkes bilsin istedik. İnşallah bu anıt burada ilelebet kalacaktır. Bizler her fırsatta geleceğiz ve şehitlerimize Fatihalar okuyacağız.  Allah hepsine rahmet eylesin" diye konuştu.

İl Müftü Yardımcısı Selahattin Özçelik tarafından şehitler için dualar okundu. Şehitliğin gezilmesinin ardından tören sona erdi.

Saldırıda 8 yakınını kaybeden Talat Öner de, anıtın yapımında emeği geçen devlet büyüklerine teşekkür ederek, "1990 yılında teröristler köyümüze baskın yaptılar. Ailemden 8 tane şehit verildi o gece. Bu şehitlikte 29 şehidimiz var. Böyle bir anıtın yapılması bizi çok duygulandırdı, sevindik. Emeği geçenlere teşekkür ederiz" şeklinde konuştu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

-Şırnak Valisinin vatandaşlarla tokalaşması,

-mezarlığa giriş,

-şehitlik anıtında saygı duruşu, istiklal marşı,

-Şırnak Valisi Mehmet Aktaş'ın konuşması,

-Duaların okunması,

-Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Sekvan KÜDEN/ŞIRNAK-

739 MB

======================================

Hırsızlık için girdiği camide kimliğini düşürünce yakalandı

KONYA'da 3 camiden hırsızlık yapan Suriye uyruklu 16 yaşındaki V.H., camilerden birinde kimliğini düşürünce yakalandı. V.H.'nin ifadesinde, 'Pişmanım. Bir daha yapmam' dediği belirtildi.

Merkez Meram ilçesinde son 1 ayda 3 farklı camiden saat ve 171 lira para çalındı. İlçe Emniyet Müdürlüğü ekipleri ihbar üzerine çalışma başlattı. Hırsızlık olayının yaşandığı camilerden Necip Fazıl Camii'nde imam, odasını toplarken Suriye uyruklu V.H.'ye ait kimlik bulup, polise teslim etti. Çalışmalarını V.H.'nin üzerinde yoğunlaştıran polis, şüpheliyi merkez Meram ilçesi Büyükkovanağzı Mahallesi'ndeki evinde gözaltına aldı. İfadesi alınmak üzere Çocuk Şube Müdürlüğü'ne götürülen V.H., suçunu itiraf ederek "Pişmanım. Bir daha yapmam" dediği belirtildi.

V.H. hakkında Ankara'da karıştığı bir hırsızlık olayı nedeniyle de 3 yıl kesinleşmiş hapis cezası olduğu da tespit edildi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-------------------------------

-Olay anı güvenlik kamerası

-Şüphelinin  sağlık kontrolünden geçirilmesi

Haber-Kamera: Mehmet IŞIK/KONYA,

======================================

İş makinesi kardan kapalı yolu açtı, vali öğretmenlere ulaştı

ARTVİN Valisi Yılmaz Doruk, Borçka ilçesinde yolu kardan kapalı Gürcistan sınırındaki Camili köyüne iş makinesinin açtığı yoldan ulaştı, köy okulunda görev yapan öğretmenlerin gününü kutladı. Vali zorlu yolculuğu sırasında yolu ulaşıma açan iş makinesi operatörlerine de baklava ikram etti.

Artvin Valisi Yılmaz Doruk, beraberinde Borçka Kaymakamı Hasan Hüsnü Türker, İl Milli Eğitim Müdürü Abdulcelil Kahveci ile birlikte Borçka ilçesi Camili köyüne doğru yola çıktı. Kardan dolayı yolu kapanan ve ulaşımın güçlükle sağlandığı Cami köyü yolu iş makineleri tarafından ulaşıma açıldı. Vali ve beraberindeki heyeti taşıyan konvoy iş makinelerinin açtığı yoldan ilerledi. Vali Doruk,  yolu ulaşıma açan operatörlere baklava ikram etti.

Zorlu yolculuğun ardından Camili köyüne ulaşan Vali Doruk ve beraberindekiler Camili Yatılı Bölge İlk ve Orta Okulunda görev yapan öğretmeleri ziyaret etti, 24 Kasım Öğretmenler Günü'nü kutladı. Başarılı ve özverili çalışmalarından dolayı okulda görevli 5 öğretmeni tebrik eden Vali Doruk, öğretmenleri başarı belgesi ile ödüllendirdi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

Valinin yoldan ilerlemesi

İş makinesinin yolu aşması

Valinin baklava ikramı

Öğretmenlerle buluşması

Detaylar

Haber-Kamera: Adem GÜNGÖR ARTVİN

======================================

Destici: Doğru eğitim her şeyin başıdır

ZONGULDAK, - BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, Türkiye'de terörün ve kaçak maden ocaklarında meydana gelen ölümlerin temelinde eğitim eksikliğinin olduğunu belirterek, "Doğru eğitim vermek her şeyin başıdır. Bununla ilgili de devletin hiçbir şeyden kaçınmaması gerekiyor. Bunun için de atması gereken bütün adımları atması gerekiyor" dedi.

BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, Eğitim Bir-Sen tarafından Zonguldak'ta Öğretmenler Günü nedeniyle düzenlenen programa katıldı. Destici doğru eğitimin her şeyin başı olduğunu belirterek, "Zonguldak'ta birkaç gün önce yaşanan maden faciası var. Allah rahmet eylesin, 3 işçi kardeşimiz hayatını kaybetti. Onlar da ailelerini geçindirmek, rızıklarını kazanmak için çalışıyorlardı. Eğitimde eksikliğimiz olmasaydı, böyle bir kaçak ocak meselesi, böyle bir bilinçsiz işçi- işveren sorunu ile karşı karşıya kalır mıydık? Kalmazdık. Aynı şey terör için de geçerli. Türkiye 35 yıldır terörle mücadele ediyor. Terör dışarıdan da desteklenen bir güruh, bir taşeron çete olarak bakamayız. PKK terör örgütü hain, kandırılmış, kanlı, emperyalistlerin, Siyonistlerin kullandığı kanlı bir terör örgütüdür, maşadır. Ama zemini nerede bulmuştur, bizim kendi ülkemizin sınırlarımız içerisinde bulmuştur. Binlerce teröristi nereden almıştır? Bizim kendi sınırlarımız içerisindeki ailelerden almıştır. Şayet biz onları iyi eğitebilmiş olsaydık, vatan ve millet sevgisini onlara aşılayabilmiş olsaydık, diğer ihtiyaçlarını karşılayabilmiş olsaydık acaba bugün tablo bu şekilde olur muydu? O bölgede bir çok öğretmen ki; öğretmen bile denmez, terör propagandası yapıyor. Bunlara da müsaade etmemek gerekiyor. Yani doğru eğitim vermek, her şeyin başıdır. Bununla ilgili de devletin hiçbir şeyden kaçınmaması gerekiyor. Bunun için de atması gereken bütün adımları atması gerekiyor" diye konuştu.

Eğitimdeki gelişme ile öğretmenlerin de eğitim ve yaşam koşullarının iyileştirilmesi gerektiğine dikkat çeken Mustafa Destici, şöyle konuştu:

"Kendi okuluma gittiğimde 70'in üzerinde öğrencinin olduğu sınıflarda okuduk. Şimdi sınıflar 20 kişilik. Her sınıfta akıllı tahta var, her öğrencinin bir bilgisayarı var. Ancak şunu kesinlikle unutmamamız lazım. Eğer öğretmenlerinizi iyi yetiştiremiyorsanız, öğretmenlerinizin hakkını vermiyorsanız, öğretmeninizi memnun etmiyorsanız, öğretmeninizin çalışma şartlarını en üst düzeye çıkarmıyorsanız isterseniz 20 kişilik değil, 10 kişilik sınıflar yapın, isterseniz bir değil, 2 akıllı tahta koyun, isterseniz de bir öğrenciye 3 bilgisayar verin eğitimde sıfır çekersiniz ve başarıyı yakalayamazsınız. Her şeyin başı öğretmendir. İlk başta öğretmenlerinizi iyi yetiştireceksiniz, daha sonra da öğretmenlerinizin çalışma şartlarını kolaylaştıracaksınız bunun için bütün şartlarınızı seferber edeceksiniz. Öğretmen dersine mutlu bir şekilde girip çıkmalı ve akşam da eğitimle, öğrencisiyle meşgul olması için başta geçim sıkıntısı olmak üzere hiçbir şeyi düşünmemesi gerekiyor. Bugün böyle mi? Bugün bunun böyle olduğunu bir sürü mesafe almamıza rağmen söyleyemeyiz. 3600 ek gösterge meselesi geçtiğimiz seçimlerde deklare edilerek söz verildi. Biz de bunun gerek Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde Cumhurbaşkanımız önderliğinde takipçisiyiz ve takipçisi olmaya devam edeceğiz. Ümidimiz seçimlerden önce 2019 itibari ile hayata geçirilmesini bekliyoruz. Bir diğer husus da kadrolu, sözleşmeli ve ücretli öğretmenler arasındaki farklar. Ücretli olan öğretmen arkadaşlarımızla konuşuyoruz. Ellerine geçen para asgari ücretin de altında bir para. 1100-1200 TL ellerine geçen para ders saati sayısına göre. Ücretli bir öğretmenin 1200 TL ile ailesini geçindirmesi ne kadar mümkündür?"

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

Mustafa Destici'nin açıklaması

Programdan detaylar

Salondan detaylar

Süre: (5: 37) Boyut (628 MB)

HABER-KAMERA: Cüney ÖZFİDAN/ZONGULDAK,

Kaynak: DHA

Son Dakika Güncel Dha Yurt Bülteni 8 - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement