Rize İmam Hatip Ortaokulu 5/A Sınıfı Öğrencileri "BAŞARAMADIKLARIMIZ PROJESİ" kapsamında ülke genelinde yürütülen "GÖNÜL ELÇİLERİ PROJESİ " konusunda Rize Vali Yardımcısı Şefik Aygöl ile röportaj yaptılar.
Okul Müdürü Bayram GÜNDOĞAR, Okul Rehber Öğretmeni Şükran ZENGİNOĞLU ve Rize İmam Hatip Ortaokulu 5/A sınıf öğrencileri Sude Pazar, Nisanur Aksoy ve Zeynep Süeda Dereci Rize Vali Yarrdımcısı Şefik AYGÖL'ü ziyaret edip valimize sorularını yönelttiler.
Okul Müdürü Bayram GÜNDOĞAR : "Bu projenin bu seneki finali bu röportajdı. Yoğun gündemi içerisinde bize değerli zamanlarını ayırdığı için Vali Yardımcımız Sayın Şefik AYGÖL'e teşekkürlerimi sunuyorum. Çocuklarımız da bu röportajı gerçekleştirmenin mutluluğunu yaşıyorlar. Bu projenin gerçekleştirilmesinde emeği olan herkese teşekkürlerimi sunuyorum" dedi.
Röportajın ardından minik kalpler Gönül Elçileri Birimini ziyaret ederek gönül elçiliğine adım attılar.
"Çocuklar, dünyada her şeyden daha önemli.
Rutin işlerimizi her zaman yapabiliriz ama, siz çocukların değerli vakitlerini asla telafi edemeyiz."
Rize Vali Yarrdımcısı Şefik AYGÖL ile röportaj yapan Rize İmam Hatip Ortaokulu 5/A sınıf öğrencileri Sude Pazar, Nisanur Aksoy ve Zeynep Süeda Dereci valimize sorularını yönelttiler.
Nisanur AKSOY: Sayın Valim,
Okulumuzda uyguladığımız "Başaramadıklarımız Projesi" amacıyla belirlediğimiz hedeflerden bir tanesi her ay bir kurum yöneticisiyle tanışmak ve sohbet etmektir.
Sayın Emine Erdoğan'ın ülkemizde başlattığı "Gönül Elçileri" projesi Rize il koordinatörü olduğunuz için bu ay sizinle röportaj yapmak istedik.
Öncelikle , bize bu görüşme fırsatını verdiğiniz için çok teşekkür ederiz.
Şefik AYGÖL: Çocuklar dünyada her şeyden daha önemli. Rutin işlerimizi her zaman yapabiliriz ama siz çocukların değerli vakitlerini asla telafi edemeyiz.
Nisanur AKSOY: Bize biraz kendinizden bahseder misiniz?
Şefik AYGÖL : 2000 yılında 9 Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesini bitirdim. 2001 yılında kaymakam olarak göreve başladım. 12 yıl mülki idare görevinde bulundum. İlk önce Kütahya ardından Konya, Erzincan, Şanlıurfa illerinde kaymakam olarak görev yaptım. 8 aydır ilinizde vali yardımcısı olarak görev yapmaktayım.
Nisanur AKSOY: Gönül elçisi projesi fikri nasıl ortaya çıktı?
Şefik AYGÖL: Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığımızın ortaya çıkardığı bir proje. Sayın başbakanımızın eşi Emine Erdoğan Hanımefendi'nin himayesinde yürütülen bir proje. Bu proje 5 ayaklı olarak ortaya çıktı. Birinci ayağı , koruyucu aile ayağı.Yani anne ve babası tarafından bakılamayacak çocuklarımızın koruyucu aileler tarafından bakılması. 2. Ayağı risk grubundaki çocuklar. Özellikle boşanmış aile çocukları gibi. Veya çok fakir ailedeki çocuklar gibi. Risk altındaki çocukların kötüye gitmemesi için onları sahiplenmek amacıyla gönüllü insanlar aracılığıyla gönüllü insanların tespit edilerek onlara gelecek hazırlamak konusunda yardım almakla ilgili bir çalışma. 3. ayağı yaşlılarımız. Evet yaşlılarımız belli bir yaştan sonra kendi bakımlarını gerçekleştirmede zorlanmaktadır hatta adım atmakta bile zorluk çekmektedirler. Hayata bakışlarında sıkıntılar oluşmaktadır. Bu konuda onlara yardımcı olacak gönüllü insanların tespiti ve yaşlılarımızla eşleştirmelerin gerçekleştirilmesi gerekmektedir. 4. Ayağı engelli vatandaşlarımız. Devlet her ne kadar engelli vatandaşlarımızın her türlü maddi ihtiyaçlarını karşılasa dahi onların manevi ve sosyal ihtiyaçlarını karşılama konusunda sıkıntılar yaşanmaktadır. Bunun da en iyi yolu , gönüllü vatandaşlarımızı tespit edip onların engelli vatandaşlarımıza yardımcı olmalarını sağlamak. 5. ayağı kadınlarımız. Kadınlarımız da hayata tutunmak için etraftan gönüllü insanlara ihtiyaç duymaktadır. Ekonomik olarak gönüllü insanların desteğine ihtiyaç duymaktadır. Gönüllü insanlarımız onlara sosyal ve maddi ve manevi olarak destek vermektedir. Bu şekilde proje olarak yayımlandı. Biz de Rize Valiliği olarak Gönül Elçileri Koordinasyon Birimini kurduk. Koordinasyon birimimizde 12 personelimiz tam gün olarak profesyonel olarak çalışmaktadır. Sonra her ilçemizde koordinasyon birimlerini kurduk. İlçelerimizde de Gönül Elçileri Koordinasyon Birimi , tam gün olarak çalışmaktadır. Gönül Elçileri Koordinasyon Biriminde çeşitli kurumlardan görevlendirdiğimiz personeller görev yapmaktadır. Sağlık İl Müdürlüğünden Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğünden, Milli Eğitim Müdürlüğünden arkadaşlarla çalışmaktayız. Mevzuat hazırlandı. Yönergesi hazırlandı. Nasıl yapılacak, nasıl uygulanacak. Veri tabanı hazırlandı. İhtiyaç sahibi kadınlarımız, risk grubundaki çocuklarımız, yaşlılarımız ve engellilerimiz tespit edildi. Gönüllü vatandaşlarımız tespit edildi. Şu ana kadar da 1000' in üzerinde gönüllülerimiz tespit edildi. Gönüllülerimiz ihtiyaç sahibi kadınlarımız, çocuklarımız, yaşlılarımız ve engellilerimizle eşleştirmelerini yapıyoruz.
Bayram GÜNDOĞAR: Sayın valim ben geçen hafta Akçakoca' da seminerdeydim. Çeşitli illerden öğretmen ve idareci arkadaşlar seminere gelmişlerdi. İnanın Rize kadar bu işe duyarlı il görmedim. Soruyorum arkadaşlara Gönül Elçileri Projesini, ismini dahi duymayan arkadaşlarımız vardı. İnanın Rize olarak bu işi duyarlı olarak yapanı görmedim.
Şefik AYGÖL: Zaten bu işi profesyonel olarak yapan tek il Rize. Gönül Elçisi aslında yıllardır hasretini duyduğumuz bir proje . Ancak bunun kıymeti daha sonraki yıllarda anlaşılacak. Ülkemizde aslında aile kavramı çok güçlü bir kavramdı. Ne yazık ki son zamanlarda memleketimizde aile kavramı gitgide sarsılmakta ve zayıflamaktadır. Geniş aile, çekirdek aile yapısına dönüştü. Günümüzde çekirdek aile dağılmaya başladı , boşanmalar günümüzde arttı.Bu sosyal değişim günümüzde bir takım sosyal problemleri gündeme getirdi. Biz Rize olarak bu hassasiyetle Gönül Elçileri projesine bakıyoruz. Bu hassasiyetle projeyi sahiplendik. Rize ili olarak Gönül Elçileri projesini profesyonel olarak yapmaya özendik. Az önce söylediğim gibi biz bu projeye profesyonel olarak bakıyoruz ve projeyi bu şekilde yürütmeye gayret ediyoruz. Mevzuatını hazırladık. Veri tabanını hazırladık. Sırf bu çalışmaların profesyonel yürütülmesi için Gönül Elçileri Koordinasyon Birimini hem ilde hem de ilçelerde oluşturduk. Bu konuda çok ciddiyiz.
Nisanur AKSOY: Sizin Gönül Elçisi Projesindeki görev alanınız nedir?
Şefik AYGÖL: Sayın Valimiz Nurullah Çakır Bey'in görevlendirmesiyle Rize ilinin Gönül Elçileri Proje Koordinasyonu yürüten vali yardımcısıyım.
Nisanur AKSOY: Kimler Gönül Elçisi olabilir? Gönül Elçisi olmak için ne yapılabilir?
Şefik AYGÖL: Gönülden ben insanlara yardımcı olabilirim, olmak istiyorum bu yetim var, kabiliyetim var diyen herkes gönül elçisi olabilir. Yani bunun bir sınırı yok. Yaşlısı, çocuğu, memuru ,işçisi, doktoru, öğretmeni, hemşiresi, öğretmeni, ev hanımı, esnafı vb. yani herkes gönül elçisi olabilir. Ben insanlar için bir şey yapmak istiyorum diyebilen herkes gönül elçisi olabilir.
Nisanur AKSOY: Gönül Elçisi projesi ile ulaşmak istediğiniz hedef kitle kimdir?
Şefik AYGÖL: Şimdi özellikle risk altındaki çocuklar öncelikli olmak üzere engelli çocuklarımız, engellilerimiz, yaşlılarımız daha sonra da kadınlarımız.
Kısaca sosyal yardıma ihtiyaç duyan her bir bireye ulaşmak istiyoruz. Bunun da Rize de tahminen 12.000 civarında olduğuna dair düşüncemiz var.
Zeynep Sueda DERECİ: Gönül Elçileri ne yapabilir?
Şefik AYGÖL: Gönül elçisi herhangi bir yetisini ortaya koyabilir. Konuşabilir, vakit ayırabilir. Onlarla gezebilir. Kitap okuyabilir. Çocuksa bir yaşlının yanına gidip onun çayını içip muhabbet edebilir. Bu bir artıdır. Böylece yaşlının evlat veya torun sevgisini almasına vesile olunabilir. Yani gönül elçisi her türlü yetisini, becerisini ortaya koyabilir. Ben insanlar için bir şeyler yapmak istiyorum diyen herkes, muhakkak yüreğini ortaya koyan yapacak bir şeyler bulacaktır. Yani her kesin yapabileceği bir şeyler vardır.
Zeynep Sueda DERECİ: Gönül Elçisi projesi ile ilimizde ulaşmak istediğiniz hedefleriniz nelerdir?
Şefik AYGÖL: Biz bu kapsamda ihtiyaç duyan yaklaşık 12. 000 kişiyi gönül elçilerimizle eşleştirerek onları hayatta daha huzurlu olacakları ortamlara ulaştırmak ve daha huzurlu ve mutlu olacakları bir ortam hazırlamak. Daha iyi bir gelecek hazırlamak. Yarın öbür gün bizim sokakta rastlamak istemediğimiz görüntüleri ortadan kaldırmak veya insan yapısının olmamasını sağlamak.
Zeynep Sueda DERECİ: Gönül Elçisi projesinin toplumsal kalkınmadaki rolleri nelerdir?
Şefik AYGÖL: Kalkınmada karşımıza ekonomi çıkar. Ekonomiyi oluşturan ise insandır. Sağlıklı bir insan yapısı, sağlıklı toplumları oluşturur. Bu öncelikli rollerimizdendir. Bu projedeki üstlendiğimiz rolümüz sağlıklı toplumlar oluşturmak. Bu amaçla her bir vatandaşımız kendine düşen rolleri üstlenerek sağlıklı toplum oluşumunda gönüllü destek vermektedir.
Zeynep Sueda DERECİ: İlimizde kaç tane gönül elçisi var? Aktif olarak kaç kişi faaliyette?
Şefik AYGÖL: İlimizde resmi kayıtlarda 1224 kişi gönül elçisi olmuştur. Bu tabiî ki sevindiricidir. Gönül elçileri koordinasyon birimimiz gönül elçilerini ihtiyaç sahibi vatandaşlarımızla eşleştirmektedir. Tahmini 100 gönül elçisi aktif olarak gönüllü hizmeti vermektedir.
Sude PAZAR: Gönül elçileri nasıl eşleştiriliyor?
Şefik AYGÖL: En zor iş bu aşama. İlk önce gönül elçisi ile ön mülakat yapılıyor. Gönül elçisi ile uyum içinde olabilecek ihtiyaç sahibi eşleştiriliyor. İhtiyaç sahibi ile anket dolduruluyor. Aile veya kişiler tanındıktan sonra nasıl bir etkinlik yapılabileceği planlanıyor. Aylık faaliyet raporları hazırlanıyor. Gönül elçileri koordinasyon kurulu tarafından takipleri yapılıyor. 15 Günlük rapor hazırlanıyor. Bir sıkıntı olduğunda ve eşleşmelerde uyum sağlanamadığı tespit edildiğinde iletişim kesiliyor. Bir başka kişi ile eşleştirmeler yapılıyor. İki taraf arasında uyum çok önemli. İki tarafın birbirini kabul etmesi önceliğimiz. Bu işin en zor yanı.
Sude PAZAR: Gönül elçisi projesi kapsamında şu ana kadar yapılan uygulamalarda karşılaştığınız sizi etkileyen bir olay oldu mu? Olduysa nedir?
Şefik AYGÖL: Mutlu edecek çok olaylarla karşılaşıyoruz. Mesela çok kötü durumda olan aileler tespit ediyoruz. Çocukları okula gitmek istiyor ama ekonomik durumlarından dolayı çocuklarını okula gönderemiyorlar. Gönül elçilerimizin gönüllü destekleri ile okul ve eğitim masrafları karşılanıyor. O ailelerin ve çocuklarının mutluluğunu gördüğümüzde biz de onların mutluluğunu paylaşıyoruz. Yine beni çok etkileyen bir olaydan sizlere bahsedeyim. Bir engelli vatandaşımızla gönül elçisini eşleştiriyoruz. Daha sonra engelli vatandaşımız ben de gönül elçisi olmak istiyorum diyerek bizden gönüllü olmayı talep ediyor. Bu çok anlamlı bir olay. Yüreklerimiz dağlanıyor. Buna benzer çok güzel ve anlamlı vakalarla karşılaşıyoruz. O zaman ne kadar önemli bir sosyal sorumluluğu üstlendiğimizi daha iyi anlıyoruz.
Sude PAZAR: Gönül elçisi projesinin ilimizde uygulanma sürecini değerlendirdiğinizde 1 -10 arasında derecelendirirseniz kaç puan verirsiniz? Neden?
Şefik AYGÖL: 8 puan veririm. 10 puan vermedim çünkü işin daha başındayız. Önümüzde kat edeceğimiz çok işler var. 8 diyorum çünkü biz daha önce de bahsettiğim gibi gönül elçisi projesini çok önemsedik. İşimizi ciddiye aldık. Önce kurumsallaşarak yola çıktık. Mevzuat hazırladık. Ne yapacağımızı, nasıl yapacağımızı, faaliyet planlarını hazırladık. Gönül elçisi koordinasyon birimini ilde ve ilçelerde oluşturduk. Gönül elçisi projesi tanıtım toplantıları düzenledik. Gönüllü gönül elçilerini tespit ettik. İlimizde ihtiyaç sahibi vatandaşlarımızı tespit ettik. Yani ilimizin veri tabanını oluşturduk. Sonra uygun eşleştirmeler yaptık. Eşleştirdiğimiz aile/ kişi veya kişileri faaliyet planları daha sonrasında faaliyet raporlarıyla takip ediyoruz. Bir sıkıntı olduğunu tespit etiğimizde eşleştirmelere son vererek uygun eşleştirmeler için çalışmalar yapılmaktadır. Aslında gönül elçisi projesi çalışmaları bize halkımızın yıllardır bu işi yaptığını gösteriyor. Biz sadece olayı kurumsallaştırdık. Mesela yaşlılarımızın temizliğini, yemeğini vb. yapmak gibi. Halkımız asırlardır birbiriyle iletişim içinde karşılıksız yardımlaşmaktadır. Biz sadece var olan ilişkiyi kurumsallaştırdık.
Sude PAZAR: Vali olmak bireysel ve aile hayatınızı nasıl etkiliyor?
Şefik AYGÖL: Manevi hazzı çok yüksek. Maddi ve manevi yükümlülüğü ise çok büyük. Hayatınızı siz istediğiniz gibi değil, kişisel planlarınıza göre değil görev alanınızın sorumluluğuna göre planlamaktasınız. Mesela evimde çocuğumla birlikte oturup etkinlik yapacağım, akşam evimde şu planı gerçekleştireceğim deme lüksümüz yok. Kişisel hayatınızda muhabbet eden, gülen , espri yapan ,sivil giyinen biri olabilirsiniz. Ama görev alanında resmi giyinmek zorundasınız. Şu anda gördüğünüz gibi . Bu sıcakta kravat takmak ve ceket giymekteyiz. Kendimiz olamıyoruz. Çünkü üstlendiğimiz rolleri yerine getirmek zorundayız. Görev sorumluluğumuz bizden bu rolü üstlenmemizi gerektiriyor.
Şu yönü ise kesinlikle tartışılmaz. Manevi yönü çok yüksek. Hayatta yapmak isteyip yapamadığınız bir şey olmayan bir iş. Siz vali olarak bir karar alabiliyor ve o kararı uygulayabiliyorsunuz. Mesela bir okulda öğrencileri sanata yönlendirmek istiyorsunuz. Bunu n için A okulunda sanata yönelik faaliyet yapacağım kararını alıyor ve uygulayabiliyorsunuz. Manevi hazzı yüksek olan bir iş.
Sude PAZAR: Sayın valim,bir eğitim öğretim yılını sonlarına geldiğimizde bizlere neleri tavsiye edersiniz ?
Şefik AYGÖL: İlkönce kesinlikle ders çalışın , kitap okuyun demiyorum. Sizler zaten bunları siz yapıyorsunuzdur. Öğrenci ne yapması gerektiğini biliyordur diye düşünüyorum. Biz öğrenciyi çok küçük görüyoruz. Aslında bir çok konuda yetişkinler gibi düşünebiliyorlar. Gönül elçileri ile tanışmak fırsatı elinize geçti. Birazdan sizler gönül elçileri ile tanıştıracağım. Ablalarınızla ağabeylerinizle. Onlarla gönüllü olarak çalışmanızı tavsiye ederim. Çünkü onlarla çalışmak eğitiminize, kendinize çok şeyler katacak. Gönüllü insanlarla çalışmak,gönülden çalışanlarla bir arada bulunmak sizlere manevi olarak çok şeyler katacağına eminim. Sizlerden gönüllü olarak çalışmanızı tavsiye ederim. Çünkü gönüllü çalışmak sizi güçlendirecektir.
Yaz tatilinde kesinlikle iyi dinlenin. Bir yıl boyunca sabah erkenden kalktınız. Yoğun tempo içindeydiniz. Onun için yaz tatilinde iyi dinlenin. Hayat sadece ders çalışmak ve kitap okumaktan ibaret değildir. Dinleneceksiniz. Kitabı boş vakitte okumayın. Çünkü kitap okumak asıl görevimizdir. Acıktığımızda yemek yemek , sabah kalktığımızda yüzümüzü yıkamak temel ihtiyacımız olduğu gibi kitap okumak da asli vazifemiz olmalıdır. Şu şekilde düşünün elimizde bir bardak olduğunu farz edelim. Bu bardağa ilk önce çakıl taşlarını yerleştirirsek büyük taşları yerleştirme olanağımız olmayacaktır. Hayatımızı planlarken önce büyük taşları yerleştirmeliyiz. Arada kalan boşluklara ise çakıl taşlarını yerleştirebiliriz. Eğer ders çalışmayı , kitap okumayı boş vakitlerde yapılması gereken bir çakıl taşı olarak görürsek geleceğimizi etkileyen büyük taşları yerleştirmekte ise zorlanmamız kaçınılmaz olacaktır. Gelecek yıl hazırlık için gün içinde yarım saat ,bir saat ders çalışmaya zaman ayırmalıyız. Bol bol kitap okumalıyız. Daha sonra küçük taşları yerleştirmeliyiz. Oyun oynamak, yürüyüş yapmak, ziyarete gitmek vb. gibi.
Gönül elçisi olmak büyük bir fırsat. Bunu muhakkak değerlendirin. Sizler de akranlarınıza, sizlerden küçüklerinize veya yaşlılarınıza gönül elçisi olabilirsiniz. Ders başarısı zayıf olan bir öğrenciye ders çalıştırabilirsiniz. Bir yaşlı ile sohbet edebilirsiniz. 3 aylık bir tatile giriyorsunuz. Aileniz birlikte denize giderken veya bir faaliyet yaparken gönül elçisi olduğunuz çocukları davet edebilirsiniz. Çocukları yalnız bırakmayın. İletişimimizi telefon maille devam ettirebilirsiniz. Okul tatil oluyor. Hayat o çocuklar için devam ediyor. Onlarla iletişimizi yaz tatili boyunca sürdürebilirsiniz.
Şükran ZENGİNOĞLU : Sayın Valim, öğrencilerimiz kendi sınıflarında bir arkadaşına gönüllü olarak belli günlerde ders çalıştırıyorlar.
Şefik AYGÖL: Çok güzel . Öğrencilerimiz fahri gönül elçiliği yapıyorlar. Sizleri ben koordinasyon birimindeki arkadaşlarla tanıştırayım. Öğrencilerimizin kaydını alsınlar. Kayıtlı gönül elçileri olun.
Okulda kopmamak gerekiyor. Hayattan da kopmamak gerekiyor. Gelecek yıla hazırlık için tatilde ön hazırlık yapın. Test çözün. Kitap okuyun. Yaz tatilinde okuldan kopmayın. Biz çok çalışan bir öğrenci değildik. Ama düzenli çalışırdık. Her gün 3 saat çalışırdık ama düzenliydik. Çok kitap okurduk . Düzenli çalışmak ve kitap okumak günlük faaliyetlerimiz arasındaydı. Yemek yemek, uyumak vb. gibi. Çok başarılı öğrenciydik. Sürekli dereceye giren öğrencilerdik. Ama çok çalışan öğrenci hiç olmadık. Düzenli çalışmaktan hiç vazgeçmedik.
Sude PAZAR: Bize ayırdığınız zaman ve verdiğiniz bilgiler için çok teşekkür ederiz.
Şefik AYGÖL: Ben size teşekkür ederim . Sizleri kutluyorum. Sosyal sorumluluk projesi kapsamında gönül elçileri projesini çok iyi anladınız. Dersinize iyi çalıştınız. Bu çalışmayı yapmanızı gönülden destekliyorum. Bana bu fırsatı verdiğiniz için ayrıca teşekkür ederim.
Son Dakika › Güncel › Minik Kalpler, Yine Büyük İşler Peşinde - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?