Şırnak Eşiyle Dünyayı Gezen Şırnaklı Çiftçi Yabancılarla İşaret Dili ile Anlaşıyorduk - Son Dakika
Güncel

Şırnak Eşiyle Dünyayı Gezen Şırnaklı Çiftçi Yabancılarla İşaret Dili ile Anlaşıyorduk

Eşiyle dünyayı gezen Şırnaklı çiftçi Yabancılarla işaret dili ile anlaşıyordukŞIRNAK'ın Balverenh beldesinde oturup çiftçilik ile uğraşmasına rağmen 10 yıldır Ortadoğu ve Uzakdoğu'da eşi Taybet Artuç ile 10 ülkeyi gezen Feyzullah Artuç, fakir bir çoban olduğu için zamanında köyden...

10.09.2018 14:37

Eşiyle dünyayı gezen Şırnaklı çiftçi Yabancılarla işaret dili ile anlaşıyorduk

ŞIRNAK'ın Balverenh beldesinde oturup çiftçilik ile uğraşmasına rağmen 10 yıldır Ortadoğu ve Uzakdoğu'da eşi Taybet Artuç ile 10 ülkeyi gezen Feyzullah Artuç, fakir bir çoban olduğu için zamanında köyden kimsenin evlenmesi için kendisine kız vermediğini belirterek, Şırnak'ta görücü usulü ile Taybet benimle evlendiği için onu çok seviyorum. Ben hiçbir zaman kadın ve erkeği ayırt etmedim. Ben ırk, dil, din ayrımı yapmadım. Burada hayat müşterektir. Ben eşimi seviyorum. O da insan ben de insanım. O da çalışıyor ben de çalışıyorum. Beraber çalışıyoruz, beraber de yiyoruz dedi.

Balveren beldesinde yaşayan 50 yaşındaki çiftçi Feyzullah ve 48 yaşındaki 5 çocuk annesi eşi Taybet Artuç, son 10 yılda 10 ülkeyi gezdi. Bölgedeki insanların aksine bütün yurt dışı gezilerinde eşini yanından ayırmadığını söyleyen Feyzullah Artuç, eşi ile evlilik ve gezi hikayelerini de DHA muhabirine anlattı.

'ÇİFTÇİLİK İLE UĞRAŞTIĞIM İÇİN ANNEMİN KÖYDE İSTEDİĞİ HİÇBİR KIZI VERMEDİLER BANA'

Feyzullah Artuç, yoksul bir ailenin çocuğu olarak köyde dünyaya geldiğini ifade ederek, Ben köy çocuğuyum. Balveren beldesinin kırsal kesiminde büyüdüm. Hayvancılıkla uğraştık. Fakir bir ailenin çocuğuyum. İlkel dediğimiz şartlarda yatıp büyüdük. Çiftçilik ile uğraştığım için annemin köyde istediği hiçbir kızı vermediler bana. Çünkü ben çobandım. Rençberlikle uğraşıyordum. Ben onların kızlarını ekine, buğday biçmeye götürecekmişim. Dolayısıyla bana vermediler. Annemde Şırnak'a gitti. Tanımadığımız Uğur ailesinden hanımı istediler. Tabi görücü usulü ile beni oraya götürmeden, beni anlatmışlar. Annem, 'Oğlumuz daha okula gidiyor, biz köyde kalıyoruz' demişler ama kırsal kesimden söz etmemişler. Vermemezlik etmesinler diye. Onlarda Taybet hanımı bana verdiler. Biz de onu önce köye getirdik. Sonra ahıra götürdük. Orda hayvanlarımız vardı dedi.

'DİL BİLMEDİĞİM HALDE ORDA İNSANLAR BİZE HOŞGÖRÜ İLE BAKTI'

Eşi Taybet Artuç ile çeşitli yerleri gezmeyi amaçladığını anlatan Feyzullah Aytuç, ilk ziyaretini Çanakkale'ye yaptığını söyledi. Yurtdışında gittiği ülkelerde dil bilmediklerini ve yöresel kıyafetlerle gezdiklerini söyleyen Artuç, Dışarıya açılmadan önce Türkiye'den başladık. Tabi eşimi gerçekten çok seviyorum. O da beni seviyor. Ben bir köylü çocuğuyum eşimle birlikte dışarıya açılmak istedik. Önce Çanakkale, Bodrum, Marmaris ve Türkiye'nin tarihi ve turistik yerlerine gittik. Ondan sonra 2010'lu yıllarda Suriye'ye gittik, Irak, Tahran, Gürcistan, Ermenistan, Rusya'ya gittik. Dil bilmediğim halde orda insanlar biz hoşgörü ile baktı. Anlaştık onlarla. Moskova'da kendi yöresel kıyafetlerimizle fotoğraf çektik. Zaten biz kültür gezi amacıyla gittik. Şırnaklıyız kendi kıyafetlerimiz ile gittik. Kimseden bir tepki almadık. Orada bizden kat kat ilerde olan sosyal ve kültürel altyapıyla tanıştık. Japon, Çinli ve daha birçok kafile ile karşılaştık. Bizlere nereli olduğumuzu sordular. Şırnaklı olduğumuzu, Kürt olduğumuzu anlattık. Yöresel kıyafetimiz olduğunu, Kürtlerin giyimi kuşamının bu şekilde olduğunu anlattık. Yabancı dil bilmediğimiz için yabancılarla işaret dili ile anlaşıyorduk. Gideceğimiz yerleri öğrenmeye çalıştık. Japonya ziyaretinden sonra niye Küba'ya, Brezilya'ya ve diğer Avrupa ülkelerine gitmiyoruz dedik. Bu yıl Küba'ya gittik, sosyalizmi yerinde inceleme fırsatı bulduk. İnsanlarla kültür alışverişinde bulunduk. 50 yaşındayız, gelecek sene de Mısır'a gitmeyi düşünüyoruz. Mısır piramitlerini, Kahire Üniversitesini ziyaret etmeyi düşünüyoruz. Avrupa'ya gitmeyi düşünüyoruz. Biz Şırnaklı olarak rençberlikle uğraşıyoruz. Ama dünyaya açılmak istiyoruz. Dünyada olup bitenlerden haberdar olmak istiyoruz. Dünyadaki sistemleri tanımak istiyoruz. Gerçekten bizim bu Ortadoğu coğrafyasında kan içinde, gerçekten ileri demokrasi ile yönetilen ülkeleri görüş, sosyal hayatlarını yerinde görmek istiyoruz diye konuştu.

'HİÇBİR ZAMAN KADIN VE ERKEĞİ AYIRT ETMEDİM'

Feyzullah Artuç, bölgede feodal yaşamdan ötürü kadınların hakkının yeterince verilmediğini; eşi Taybet Artuç ile kendini eşit olarak gördüğünü söyleyerek, Muhafazakar ailelerde kadının değeri bellidir. Ama, ben hiçbir zaman kadın ve erkeği ayırt etmedim. Ben ırk, dil, din ayrımı yapmadım. Burada hayat müşterektir. Ben eşimi seviyorum. O da insan ben de insanım. O da çalışıyor ben de çalışıyorum. Beraber çalışıyoruz, beraberde yiyoruz. Yemek onun da hakkı. Burada kadının özgür olabilmesi için önce kendi sosyal güvencesini kazanması lazım, kendi kazanması lazım. Ben eşime hak veriyorum. Ama eşime tüm haklarını veremem ama eşimin tüm haklarını bilmesi lazım. Bana karşı kendini korumayı bilmesi lazım. Önce kendi hakkını savunması lazım sonra başkasının hakkını savunabilmeli. Eşim domates ekiyor, buğday, biçiyor, büfeye bakıyor. Yani bunu yapmadan, onu götüremem çünkü maddi olarak imkanımız elvermez. Ama beraber çalışıyoruz yemek, gezmek, tozmak onun da hakkı. Ama toplumda kadına hak verilmiyor. Kadının kendi hakkını savunması lazım ben nasıl ondan izinsiz başka şehirlere ülkelere gidebiliyorsam, onun da aynı haklara sahip olması lazım ve girişimde bulunması lazım dedi.

KOMŞULARIMIZ 'KOCAN NEREYE GİDİYORSA SEN DE ORAYA GİDİYORSUN. ÇOCUKLARI ÖYLE BIRAKIYORSUNUZ' DEDİLER

Taybet Artuç da eşiyle birlikte yaptıkları gezilerden keyif aldığını ifade ederek, Eşim de, ben de çalışıyorum. Ev işleri yapıyorum, çiftçilik yapıyorum. İneğe bakıyorum, domates ekiyorum, okul kantinine bakıyorum. 5 çocuğum var 3 erkek 2 kız. Eşim bana, 'Ben 50 yaşında, sen 48 yaşındasın biraz kendimize bakalım, yurtdışına devletlere gidelim, onların kültürleri ile kendi kültürlerimizi karşılaştıralım' dedi. Ben önce gitmeyeceğimi söyledim. İlk başlarda zorla gidiyordum ama şimdi alıştım. Her yerin bir adetti, örfü, geleneği var ben de yöresel kıyafetle kendi örfümü adetimi tanıtıyorum. Eşim istediği için ben de onunla gidiyorum. Çok mutluyuz. O beni seviyor, ben de onu seviyorum. Komşularımız 'Kocan nereye gidiyorsa sende oraya gidiyorsun. Çocukları öyle bırakıyorsunuz' dediler. Ben de çocuklar büyümüş kendilerine bakıyorlar. Bize muhtaç değiller dedim. Ben hem çocuklarıma bakıyorum hem de gidip geziyorum. Kocam istiyor ben de gidiyorum dedi.

Şırnak Eşiyle Dünyayı Gezen Şırnaklı Çiftçi Yabancılarla İşaret Dili ile Anlaşıyorduk
Kaynak: DHA

Son Dakika Güncel Şırnak Eşiyle Dünyayı Gezen Şırnaklı Çiftçi Yabancılarla İşaret Dili ile Anlaşıyorduk - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement