Dha İstanbul Bülteni - 2 - Son Dakika
Güncel

Dha İstanbul Bülteni - 2

1 - (AKTÜEL GÖRÜNTÜLERLE GENİŞ HABER) CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN: TEPKİLER HUKUK ÇERÇEVESİNDE VE ÖLÇÜLÜ OLMAK ZORUNDADIR İbrahim YILDIZ - Hüseyin ASLIYÜCE / İSTANBUL, DHA İSRAİL askerlerinin Kudüs'te Mescid-i Aksa'nın girişine metal detektörler yerleştirmesiyle başlayan ve Cuma namazı...

23.07.2017 13:27

1 - (AKTÜEL GÖRÜNTÜLERLE GENİŞ HABER) CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN: TEPKİLER HUKUK ÇERÇEVESİNDE VE ÖLÇÜLÜ OLMAK ZORUNDADIR

İbrahim YILDIZ - Hüseyin ASLIYÜCE/ İSTANBUL, DHA

İSRAİL askerlerinin Kudüs'te Mescid-i Aksa'nın girişine metal detektörler yerleştirmesiyle başlayan ve Cuma namazı kılan Filistinlilere saldırmasıyla tırmanan olaylarla ilgili olarak konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan "Müslümanların da başkalarının hakkını ihlal etmesine asla bir gerekçe olamaz, olmamalıdır. Tepkiler hukuk çerçevesinde ve ölçülü olmak zorundadır" dedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan aralarında Genelkurmay Başkanı Hulisi Akar ve bakanların bulunduğu kalabalık bir heyetle körfez ülkelerini kapsayan ziyaretlerin ilk durağı olan Suudi Arabistan'a gitti. TC-TUR adlı özel uçakla Cidde'ye giden Erdoğan yolculuk öncesi gündeme ilişkin konular hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Atatürk Havalimanı Devlet Konukevi'nde gazetecilere bir açıklama yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Mescid-i Aksa'da yaşanan olaylarla ilgili olarak yaptığı açıklamada tepkilerin hukuk çevresinde ve ölçülü olmak zorunda olduğunu söyledi. Erdoğan konuşmasında şunları söyledi: " Suriye'de Irak'ta Libya'da Filistin'de yaşanan sıkıntılar acılar ortadır. Her gün bir yenisi ekleniyor. Tüm dünyanın gözü önünde Mescid-i Aksa'da yaşananlar bunun bir örneğidir. Mescid-i Aksa'ya karşı son birkaç gündün sergilenen pervasızlıklar İslam dünyasını derinden etkilemiştir. Kudüs'teki Harem-i Şerif sadece Filistinlilerin değil 1,7 milyarlık Tüm İslam aleminin onurudur, namusudur, kutsal mekanıdır. Harem'i Şerif'e yönelik kısıtlamalar ile Müslümanların onurlarını incilitilmesi karşısında İslam aleminin tepkisiz kalması beklenemez. Nitekim ülke olarak tepkimizi güçlü bir şekilde ortaya koyduk. İslam Birliği Teşkilatı olarak gerekli açıklamalarımızı yaptık. Bizler başta Kudüs olmak üzere asırlar boyu tüm dinlerin barış içinde bir arada yaşamasını sağlamış, köklü bir medeniyetinde mensuplarıyız. Kudüs'te yapılan hak ihlalleri Müslümanların da başkalarının haklarını ihlal etmesine asla bir gerekçe olamaz olmamalıdır. Tepkiler hukuk çerçevesinde ve ölçülü olmak zorundadır. Başka dinlere mensup insanların ibadet hürriyetine ve ibadethanelerine halel getirmeye bizim medeniyetimizde asla yer yoktur."

ABBAS VE RİVLİN İLE TELEFONLA GÖRÜŞTÜM

Kudüs'te yaşanan gerilimin bir an önce nihayet bulmasını isteyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Mescid-i Aksa çevresinde yeniden sükunetin hakim olması için yoğun çaba sarf ediyoruz. Bu çerçevede Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas ve İsrail Cumhurbaşkanı Reuven Rivlin ile telefon görüşmelerim oldu. Dün de Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron durumu ele aldık. Kim olursa olsun insanların can, mal ve ibadet haklarına yönelik saldırıları tasvip etmediğimizi ifade ettik. İslam İşbirliği Teşkilatı zirve dönem başkanı olarak ben buradan bir kez daha mevcut İsrail yönetimini yerleşik teamüllere, hukuka ve teme insani değerlere uygun davranmaya davet ediyorum. Bölgedeki gerilimi daha da tırmandıracak adımlardan kaçınmaları gerektiğinin tekrar altını çizmek istiyorum. Türkiye dün olduğu gibi bugün de bölgede barışın tesisi için çalışmaya, Filistinli kardeşlerimizin hak, özgürlük ve adelet mücadelelerini desteklemeye devam edecektir" dedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Alman Dışişleri Bakanı'nın şahsında Alman yetkililerine şu ana kadar bir şeyi devamlı söylediğini belirterek "Lütfen bizler NATO'da beraberiz. Avrupa Birliği süreci içinde müzakereci bir devletiz. Dolayısıyla aramızdaki stratejik ortaklık yeni değil. Uzun zamandır olan bir ortaklığımız var. Bu ortaklığa gölge düşürecek herhangi bir adım atılmamalıdır. Türkiye'den kaçan teröristleri eğer siz kalkar Almanya'da barındırırsanız, onlara hatta teşvik imkanı verirseniz, bunlar üstelik bir de suçlu konumunda olursa ki Türkiye'de yargılanıp, suçlu görüldüğü halde tutuksuz yargılanma sebebiyle serbest bırakılanı, Türkiye'den kaçtığı zaman siz alır bağrınıza basarsanız ve bunu çeşitli devlete ait toplantılarda konuşturmak suretiyle ödüllendirirseniz, Cumhurbaşkanlığı makamında bunları ağırlarsanız, kusura bakmayın bizim sizlere bakışımız o kadar rahat olmaz." dedi.

"KİMSENİN İÇİŞLERİNE KARIŞMAYIZ"

Bir gazetecinin Almanya Dışişleri Bakanı'nın son açıklamalarına ilişkin sorusu üzerine Erdoğan, " Türkiye, herşeyden önce bir hukuk devletidir. Sosyal bir devlettir. Laik bir devlettir. Bu anayasasında zaten amir hükümler olarak yerini bulmaktadır. Türkiye'nin demokratik, sosyal bir hukuk devleti olarak içişlerine hiç kimsenin karışma yetkisi yoktur. Gerek güvenlik gerek yargı süreci içerisindeki atılmış adımları, atmaya da kimsenin yetkisi yoktur. Türkiye'nin içinde ajan, provokatörlük yapan hatta hata bunu diplomatik servislerini kullanmak suretiyle sürdürmeye gayret edenlere karşı tabii ki Türkiye Cumhuriyeti Devleti de elinden geleni yapacaktır.  Alman Dışişleri Bakanının şahsında Alman yetkililerine şu ana kadar bir şeyi devamlı söyledim. Lütfen bizler NATO'da beraberiz. Avrupa Birliği süreci içinde müzakereci bir devletiz. Dolayısıyla aramızdaki stratejik ortaklık yeni değil. Uzun zamandır olan bir ortaklığımız var. Bu ortaklığa gölge düşürecek herhangi bir adım atılmamalıdır. Türkiye'den kaçan teröristleri eğer siz kalkar Almanya'da barındırırsanız, onlara hatta teşvik imkanı verirseniz, bunlar üstelik bir de suçlu konumunda olursa ki Türkiye'de yargılanıp, suçlu görüldüğü halde tutuksuz yargılanma sebebiyle serbest bırakılanı, Türkiye'den kaçtığı zaman siz alır bağrınıza basarsanız ve bunu çeşitli devlete ait toplantılarda konuşturmak suretiyle ödüllendirirseniz, Cumhurbaşkanlığı makamında bunları ağırlarsanız, kusura bakmayın bizim sizlere bakışımız o kadar rahat olmaz. 4 bin 500 dosya verdim. Bu dosyalar tamamen terör örgütü PKK ait dosyalar."

"FETÖ ORADA CİRİT ATIYOR"

'Türkiye Cumhuriyeti Devletine darbe girişimde bulunan FETÖ terör örgütünün birçok mensubu şu anda Almanya'da cirit atıyor' sözleriyle konuşmasına devam eden Erdoğan, " Bunların isimleri verildi. Bütün bunlara yönelik aramızda suçluların iadesi anlaşması olmasına rağmen bunlar bize iade edilmeyecek, siz sürekli olarak iki tane burada, bir tanesi tutuklu olmak kaydıyla, bir diğeri de şu anda gözaltı süresi henüz dolmadı bildiğim kadarıyla böyle bir süreçte olmasına rağmen, kalkıp bunlarla Türkiye'yi sıkıştıracaksınız, yok böyle bir şey. Türkiye burada yargının gereği neyse bu yargı sürecini işletmektedir ama Almanya'da şu anda siyasetin içerisinde olanlar kalkıp da ekimde yapılacak seçimler için böyle bir, adeta pazar oluşturmaya çalışıyorlarsa o bizi pek de ilgilendirmiyor. O başka bir şey, bu başka bir şey. ve medya organlarında başta şahsım olmak üzere Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne saldırıların affedilir hiçbir yanı yoktur. Geçenlerde de söyledim. Türkiye'de bulunan Alman şirketlerinin hiçbirine karşı Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin ne soruşturması de kovuşturması, böyle birşey de yoktur. Bunların hepside yalan, yanlış uydurma haberlerdir. Öyle bir şey yok. Ne var? Olan şu: Türk şirketlerinin yurt dışındaki bir çok ülkelerle ilgili yaptıkları, işte bu FETÖ ile iktisatlı olan bazı meşru olmayan bir girişimleri var. O tür şirketlere yönelik birşeydir. Alman şirketlerine yönelik kesinlikle böyle birşey yok. ve 100 yılı aşkın bir süredir Türkiye'de faaliyette bulunan Alman şirketleri var. Siemens gibi, Bosch gibi. En ufak birşey, bunlara karşı yapıldı mı? Yok böyle bir şey. Dolayısıyla kimse kimseyi, bu tür yalan yanlış haberlerle ve bir de adete buradan hareketle tehdite yönelmesin. Bu siyasetin içerisinde olan insanlara yakışmaz"şeklinde konuştu.

"HA ALİ, HA VELİ DEĞİŞEN BİR ŞEY YOK"

Bir basın mensubunun " YPG, ismini Suriye Demokratik Güçleri olarak değiştirdi. ABD Özel Kuvvetler Komutanı Orgeneral Raymond Thomas'ın açıklamasıyla, aslında onların tavsiyesiyle olduğunu öğrendik. Siz bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusuna Erdoğan şunları söyledi: "Ha Ali ha Veli, değişen bir şey var mı? Yok. Biz kimin kim olduğunu gayet iyi biliyoruz. Her ikisi de aynı ve bunların nerede, nasıl cirit attığı hepsi zaten ortada. Aslolan tabelayı değiştirmek değil, içeride ne var, budur. Bunları zaten istihbaratıyla her şeyiyle takip eden bir Türkiye var. Hep söylüyorum, biz bir kabile devleti değiliz. Biz, altyapısıyla her şeyiyle güçlü yapılanması olan bir devletiz, kimin kim olduğunu gayet iyi biliriz. Türkiye'de de arazide dolaşanların içerisinde, onlar orada bu tür isim değişikliklerini yaparken, ama kollarındaki kokartlarla, malum terör örgütünün kokartını taşıyan hatta bölücü terör örgütünün başının resmini dahi oralara koyanları da biliyoruz. Biz bunların hepsinin resimlerini, videoyla vesaireyle hepsine bunları gösterdik. İsim değiştirmişler. Yok, bunları yutmak mümkün değil. Dostlar birbirini aldatmamalı."

"KATAR KRİZİNİN UZAMASININ KİMSEYE YARARI YOK"

Suudi Arabistan, Kuveyt ve Katar'ı kapsayan körfez ülkeleri ziyaretiyle ilgili de konuşan Erdoğan, "Kader birliğimiz olan bu ülkelerle geçmişte olduğu gibi bugünde siyasi, ekonomik, askeri kültürel ve beşeri alanlarda yakın ilişkilerimiz var. Ziyaretimizin ana gündem maddesini malumuz olduğunuz üzere Katar ekseninde yaşanan kriz oluşturacaktır. Bizler körfezdeki kardeşlerimiz arasında ne surette olursa olsun sorun ve sıkıntı yaşamasını doğru bulmuyor son hadiselerde büyük üzüntü duyuyoruz. Bugün Müslümanlar olarak her zamankinden daha çok birbirimize kenetlenmemiz safları sıklaştırmamız gereken bir zaman dilimi içerisindeyiz. İslam dünyasının yeni ayrılıklara değil iş birliğine, dayanışmaya ihtiyacı var. Böylesi hassas bir dönemde enerjimizi iç tartışmalarla heba etmemeliyiz. Katar krizinin ilk anlarından itibaren bizler barış, istikrar, dayanışma ve diyalogdan yana olduk. Sorunun çözülmesi için taraflara gerekli telkinleri yaptık yapmaya devam ediyoruz. Krizin daha fazla uzamasının kimseye bir faydası yok. Mevcut krizden istifade edenler bölgenin geleceğini ipotek altına almaya çalışan kardeş kavgasının alevlenmesi için fırsat kollayan hasım çevrelerdir. İslam iş birliği teşkilatı zirve dönem başkanlığı bize bu sorunun kardeşlik hukuk çevresinde halli için önemli mesuliyetler yüklüyor. Kuveyt Emiri değerli kardeşim El Sabah'ın yürüttüğü ara bulucuk  çabalarını destekliyoruz. Bölge ülkelerinin yanı sıra diğer aktörlerinde güçlü destek vermesi gerekiyor. Bu bağlamda başta ABD olmak üzere uluslar arası toplumun üyelerinin faaliyetlerini faydalı buluyor, çözüme katkı sağlamalarını da temenni ediyorum" dedi.

Görüntü Dökümü:

-----------------------

-Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşması

-Genel ve detaylar

23.07.2017 - 10.45 Haber Kodu : 170723028

23.07.2017 - 10.46 Haber Kodu : 170723029

23.07.2017 - 12.01 Haber Kodu : 170723045 (Aktüel görüntüler)

23.07.2017 - 12.03 Haber Kodu : 170723046 (Aktüel görüntüler)

////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////

2 - 2 GÜNDÜR KAYIPTI. KARTAL SAHİLİNDE CESEDİ BULUNDU

Uğur Ayazsın, İstanbul DHA

Ailesinin 2 gündür ulaşamadığı ve emniyete kayıp başvurusunda bulunduğu Musa Acılıoğlu(57) Kartal sahilinde ölü bulundu.

Kartal Kordonboyu sahilinde, denizde cansız bir bedenin olduğunu görenler durumu polise bildirdi.

İhbar üzerine olay yerine polis itfaiye ve sağlık ekipleri sevk edildi. Suyun yüzeyindeki ceset itfaiye ekipleri tarafından karaya çıkartıldı. Olay yeri inceleme ekipleri ceset üzerinde inceleme yaptı.

YAKINLARI SİNİR KRİZİ GEÇİRDİ

Cesedin dün akşamdan bu yana ailesinin haber alamadığı Musa Acılıoğlu olduğu belirlendi. Kanser hastası olduğu belirtilen Acılıoğlu'nun ailesi ve olay yerine gelen yakınları sinir krizi geçirdi.

İNTİHAR MI ?

Ceset, savcı incelemesinin ardından adli tıp aracına koyularak morga götürüldü. Olayla ilgili soruşturmasını sürdüren polisin intihar ihtimalini de değerlendiriyor.

Görüntü Dökümü:

------------------------

-Sahil

-Ceset

-Deniz kenarındaki polisler

-Ekiplerin çalışmaları

-İtfaiye

-Sağlık ekipleri

-İtfaiyenin cesedi denizden çıkartması

-Cesedin götürülmesi

-Çevredekiler

-Ölenin yakınları

-Yakınların ağlamaları

Genel ve detay

23.07.2017 - 12.19 Haber Kodu : 170723053

//////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////

3 - (HAVADAN GÖRÜNTÜLERLE) 49 ÜLKENİN SPORCUSU AYNI ANDA YÜZEREK KITA DEĞİŞTİRDİ

Ali AKSOYER/ İSTANBUL, DHA

Türkiye Milli Olimpiyat komitesi tarafından bu yıl 29. kez düzenlenen Samsung Boğaziçi Kıtalarası Yüzme Yarışı İstanbul Boğazı'nda yapıldı. Bu yıl 49 ayrı ülkeden 2 bini aşkın yüzücü Kanlıca İskelesi'nden start alarak Kuruçeşme'ye uzanan parkuru kat ettiler. Yarışma nedeniyle İstanbul boğazı 4 saat boyunca gemi geçişine kapatılırken, Türk ve yabancı yarışmacılar boğazın güzelliğine güzellik kattı.

Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi'nin "Herkes için spor" teması etkinlikleri arasında yer alan "29. Samsung Boğaziçi Kıtalararası yüzme Yarışı" yapıldı. Yarışma nedeniyle İstanbul Boğazı sabah saatlerinde itibaren 4 saatliğine transit gemi geçişine kapatıldı. Yarışmacılar bir şehir hatları vapuru ile geldikleri Kanlıca İskelesinden saat 10.00'da start aldılar. Bu yıl yarışmaya 2 bin 338 yarışmacının kayıt yaptırdığı belirtildi. Bu yıl yarışma adeta bir Birleşmiş Milletler toplu yüzüşüne dönüştü. Yarışmaya Türk sporcuların yanısıra aralarında Amerika Birleşik Devletleri, İngiltere, Hollanda, Romanya, Almanya, Rusya, Avusturya, Kuzey Kıbrıs, Bulgaristan, Belarus, Etopya, Azarbeycan, Kazaistan, Polonya, Moldova, Birleşik Arap Emirlikleri, Ukrayna, Çek Cumhuriyeti, Kırgısiztan, İtalya, İsviçre'in bulunduğu 49 ülkeden sporcular katıldı. Boğazın güzelliğine güzellik katan yüzücülere güvenlik amacıyla çok sayıda tekne eşlik etti.

Görüntü Dökümü:

------------------------------

-Sporcuların star alması

-Boğazdan görüntü

-Yüzücülerden detaylar

-Genel ve detaylar

23.07.2017 - 12.09 Haber Kodu : 170723050

///////////////////////////////////////////////////////////

4- SAMSUNG BOĞAZİÇİ KITALARARASI YÜZME YARIŞI'NIN BİRİNCİLERİ BELLİ OLDU

İSTANBUL,

Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi (TMOK) tarafından bu yıl 29'uncu kez düzenlenen Samsung Boğaziçi Kıtalararası Yüzme Yarışı, İstanbul Boğazı'nda yapıldı. Türk ve yabancı toplamda 2 bin 338 (147) yüzücünün iki kıta arasında kulaç attığı organizasyonu erkeklerde 50.58'lik derecesi ile Rus yüzücü Evgeny Elisev kazanırken kadınlarda ise 54.57'lik derecesi ile Rus yüzücü Kristina Kochetkova birinciliğe ulaştı.

/////////////////////////////////////////////////////////////

5 - "CUMHURİYET GAZETESİ DAVASI" YARIN BAŞLIYOR...

Gazetenin yazar ve yöneticilerinin aralarında bulunduğu 19 sanıklı davanın ilk duruşması,  tutuklamalardan 9 ay,  iddianamenin hazırlanmasından 3 ay sonra görülecek.

Özden ATİK, İstanbulDHA

Gazeteciler Can Dündar, Ahmet Şık, Kadri Gürsel, Musa Kart'ın sanıkları arasında bulunduğu Cumhuriyet Gazetesi yönetici ve yazarlarına yönelik dava yarın başlıyor. 2'si firari, 12'si tutuklu toplam 19 sanıklı dava, İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesi'nde 4 gün boyunca sürecek.

İDDİANANEMEDE GAZETENİN KURULUŞ FELSEFESİNE GÖNDERME

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Basın Suçları Bürosu'nca hazırlanan iddianamede, 1924'te Atatürk'ün talimatıyla kurulan gazetenin son üç yıllık dönemde özellikle 15 Temmuz darbe teşebbüsüne uzanan süreç ve sonrasında yayın politikası, Cumhuriyet Vakfı Yönetim Kurulu'nda yaşanan değişiklikler ile eş zamanlı olarak 90 yıllık geçmişinin ve kuruluş felsefesinin tam aksi yönde değişime uğradığı ileri sürüldü. Cumhuriyet gazetesine silahlı terör örgütü FETÖ/PDY tarafından özellikle 2013 yılından itibaren adeta el konulduğu kaydedilen iddianamede, "Şüpheli Can Dündar'ın gazetenin başına geçmesi ile birlikte gazetenin, amaç ve hedeflerinin dışına çıkarak farklı bir yörüngeye oturduğu belirlenmişti" denildi.

"YOĞUN ALGI OPERASYONU BAŞLATILDI"

Gazete bu dönemde adeta FETÖ/PDY, PKK/KCK ve DHKP/C terör örgütlerinin savunucusu ve kollayıcısı olduğu belirtilen iddianamede, "Basın özgürlüğü ve evrensel hukukun sağladığı ağır eleştiri içeren haber ve yorum yapma hakkının çok ötesinde geçmiş, kayıt dışı illegal siyasete zemin hazırlayarak Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ve Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı asimetrik savaş yöntemleriyle hedef tahtası haline getirmek üzere yoğun bir algı operasyonu başlatmıştır" ifadelerine yer verildi.

"ATATÜRKÇÜ YAZARLAR TASFİYE EDİLDİ"

FETÖ'nün daha önce manipülatif amaçlarla Taraf gazetesini kullandığı anlatılan iddianamede, MİT TIR'ları ve benzeri haberinin yayınlanması için ise Cumhuriyet Gazetesi'nin seçildiği iddiasına yer verildi. Gazetenin internet trolü "fuatavni"nin dedikodularını filtre edip doğrulatmadan sürmanşetlere taşıdığı, gazetenin yazarlarından sanık Hikmet Çetinkaya'nın FETÖ'nün güdümündeki Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı ile temas kurduğu, sanık Akın Atalay'ın gazete yönetimine geçmesi ile de Atatürkçü yönetici ve yazarların tasfiye edildiği öne sürüldü. İddianamede bazı sanıkların ise FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarının gizli haberleşme ağı olan Bylock kullanıcısı kişilerle çok sayıda bağlantı kurdukları da ifade edildi.

CEZA İSTEMLERİ

İddianamede, PKK terör örgütü elebaşlarından Cemil Bayık ile Kandil'de yaptığı röportaj, Savcı Mehmet Selim Kiraz'ı şehit eden teröristlerle telefon görüşmesi yapması ve bu görüşmeyi haberleştirilmesi, MİT TIR'ları savcısının cezaevinden gönderdiği yazıyı haberleştirmesi ve sosyal medya hesaplarından yaptığı paylaşımları delil gösterilen gazeteci Ahmet Şık'ın "PKK ve DHKP/C Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte yardım etmek" suçundan 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılması talep edildi. Halen yurtdışında olan Can Dündar ile birlikte Mehmet Murat Sabuncu, Mehmet Kadri Gürsel, Aydın Engin, Bülent Yener ve Günseli Özaltay'ın da "Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüte yardım etme" suçundan 7,5 yıl 15 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması istendi.

Gazetenin İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay, Mehmet Orhan Erinç ve Önder Çelik'in "Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüte yardım etme" ve "Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma" suçlarından ayrı ayrı 11,5 yıldan 43 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması talep edildi. Şüpheliler Bülent Utku, Hacı Musa Kart, Hakan Karasinir, Mustafa Kemal Güngör, Hikmet Aslan Çetinkaya'nın ise "Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüte yardım etme" ve "Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma" suçlarından 9,5 yıldan 29 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılmaları istendi. Şüpheliler Güray Tekinöz ve Turhan Günay'ın "Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüte yardım etme" ve "Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma" suçlarından 8,5 yıldan 22 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması istendi.

"JEANSBİRİ" NE YÖNETİCİLİKTEN 22,5 YIL HAPİS İSTEMİ

Twitter'daki "jeansbiri" hesabının sahibi Ahmet Kemal Aydoğdu'nun da "Silahlı terör örgütünün yöneticisi olmak" suçundan 15 yıldan 22,5 yıla; firari şüpheli İlhan Tanır'ın "Silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapsi talep edildi.

İLK TUTUKLAMADAN BU YANA 9 AY GEÇTİ

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Basın Suçları Bürosu'nca "FETÖ/PDY ve PKK/KCK terör örgütlerine üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek" suçlarından yürütülen soruşturma kapsamında, aralarında Genel Yayın Yönetmeni Murat Sabuncu ve karikatürist Musa Kart'ın da bulunduğu 9 kişi, 5 Kasım 2016'da tutuklandı. Hakkında yakalama kararı bulunan gazetenin İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay ise yurtdışından geldiği gün gözaltına alınarak 12 Kasım'da tutuklandı. Ayrıca yurt dışında bulunan Can Dündar hakkında yakalama kararı çıkarıldı. Gazetenin muhabiri Ahmet Şık ise 30 Aralık 2016'da tutuklandı. Davanın bir diğer tutuklusu da Ahmet Kemal Aydoğdu. "JeansBiri" kullanıcı adıyla Twitter'daki paylaşımları nedeniyle 22 Kasım'da tutuklanan Aydoğdu'nun dosyası, sosyal medyada "Aksilanma" etiketiyle başlattığı kampanyanın 22 Ekim'de Cumhuriyet Gazetesi'nde manşet yapılmasından sonra Cumhuriyet Gazetesi soruşturmasıyla birleştirilmişti.

Görüntü Dökümü

------------------------

İddianamede adı geçenlerin arşiv görüntüleri

23.07.2017 - 13.21 Haber Kodu : 170723061

/////////////////////////////////////////////////////////////////

Kaynak: DHA

Son Dakika Güncel Dha İstanbul Bülteni - 2 - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement