Dha İstanbul Bülteni - 3 - Son Dakika
Güncel

Dha İstanbul Bülteni - 3

1- (Ek Görüntülerle Geniş Haber) SANCAKTEPE'DE DEHŞET EVİ: 2 KARDEŞİ ÇEKİÇLE ÖLDÜRDÜ, 1 KİŞİYİ DE AĞIR YARALADIHaber-Kamera: Cengiz ÇOBAN - İSTANBUL DHASancaktepe Sarıgazi'de bir evde 2 kardeş çekiç ve bıçakla öldürüldü.

27.12.2017 14:17

1- (Ek Görüntülerle Geniş Haber) SANCAKTEPE'DE DEHŞET EVİ:  2 KARDEŞİ ÇEKİÇLE ÖLDÜRDÜ, 1 KİŞİYİ DE AĞIR YARALADI

Haber-Kamera: Cengiz ÇOBAN - İSTANBUL DHA

Sancaktepe Sarıgazi'de bir evde 2 kardeş çekiç ve bıçakla öldürüldü.

Olay Sarıgazi Mahallesi Canan sokak bulunan 4 katlı binanın en üst katındaki dairede meydana geldi. 4 kişinin kaldığı belirtilen eve ihbar üzerine sabah saatlerinde çok sayıda polis ekibi sevk edildi.  Eve gelen polisler, Barış Kaymaz (41) ve  Metin Kaymaz (44) 'ın cesediyle karşılaştı. İki kardeşin çekiç ve bıçakla öldürüldüğü belirlendi.  Bir süre sonra yakındaki bir kahvehanede yine bıçak ve çekiçle Hüseyin Batmaz'ın ağır yaralandığı belirlendi. Olayla ilgili Mehmet B. gözaltına alındı.

Mehmet B.'nin gece saatlerinde Metin Kaymaz'ı boğazını bıçakla keserek, Barış Kaymaz'ı ise başına çekiçle vurarak öldürdüğü belirlendi. Mehmet B.'nin saat 09.00 sıralarında gittiği kahvehanede de diğer ev arkadaşı Hüseyin Batmaz'ı çekiç ve bıçakla ağır yaraladığı öğrenildi.

"SABAH ÇOK SES VARDI"

Acı haberi alan ve olay yerine gelen Kaymaz kardeşlerin yakınları uzun süre gözyaşı döktü.

Sabah saatlerinde daireden gürültüler geldiğini belirten alt komşu Gönül Arslan, "Bekar evi; ama anne babası memlekette. Arkadaşları falan gelip gidiyordu. Sabah çok ses vardı. Önceden de sesler geliyordu bir şey düştüğünü zannettim" diye konuştu.

CESETLER ADLİ TIP KURUMU'NA GÖNDERİLDİ

Savcı ve polisin olay yerindeki incelemesi sona erdi. İki kişinin cesedi otopsi yapılmak üzere Yenibosna'daki Adil Tıp Kurumu morguna kaldırıldı. Polisin olayla ilgili başlattığı soruşturma sürüyor.

Görüntü Dökümü:

------------------------

-Yakınlarının görüntüsü

-Yakınlarının ağlaması

-Cenazelerin binadan çıkarılması

-Cenaze aracına konması

-Komşuların görüntüsü

-Binada yaşayanlardan görüntü

-Komşusu Gönül Arsan ile röp

-Polisin inceleme çalışması

-Cenaze aracından görüntü

-Genel ve detay görüntüler

27.12.2017 - 10.22 - Haber Kodu : 171227014

27.12.2017 - 11.18 - Haber Kodu : 171227032

27.12.2017 - 11.47 - Haber Kodu : 171227044

27.12.2017 - 13.36 - Haber Kodu : 171227079

====================================

2- SANCAKTEPE'DE 2 KARDEŞİ ÇEKİÇLE ÖLDÜREN ŞÜPHELİ: PİŞMANIM

Haber-Kamera: Cengiz ÇOBAN/ İstanbul DHA

Sancaktepe Sarıgazi'de sabah saatlerinde bir evde 2 kardeş çekiç ve bıçakla öldüren, 1 kişiyi de yaralayan Mehmet B., sağlık kontrolünden geçirildi. Mehmet B. polis merkezinden çıkışta 'Pişmanım' dedi. Şüphelinin Sancaktepe Asayiş Büro Amirliği'nde sorgusu sürüyor.

Görüntü Dökümü:

-----------------------

-Şüphelinin emniyetten çıkışı

-Şüphelinin pişmanım demesi

-Genel ve detaylar

===================================

3- AKİF HAMZAÇEBİ'DEN TUZLA AÇIKLAMASI: BU MADDE İLERİDE PARKİNSON HASTALIĞINI TETİKLEYECEK BİR MADDEDİR

Haber: Taner YENER - Kamera: İdris TİFTİKCİ/ İstanbul DHA

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanvekili ve CHP İstanbul Milletvekili Akif Hamzaçebi, Tuzla'da kimyasal atıkların deşarj edildiği atıksu kolektör hattının bulunduğu olay yerinde konuştu. Pazartesi gecesi yaşanan olayda beş mahallede yaşayan toplam 100 bin kişi etkilendiğini söyleyen Hamzaçebi,  "İSKİ'nin yaptığı laboratuar sonucuna göre bu maddelerin Tetrakloretilen ve Trikloretilen olduğu anlaşılmıştır. Bu madde ileride Parkinson hastalığını tetikleyecek bir maddedir.ö dedi.

"OLAY 'KOKU' DİYE ADLANDIRILIYOR"

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanvekili ve CHP İstanbul Milletvekili Akif Hamzaçebi, milletvekilleri ve partilerin de arasında bulunduğu bir grup ile Tuzla'daki olay yerinde basın açıklaması yaptı. Pazartesi gecesi yaşanan olayda beş mahallede yaşayan toplam 100 bin kişi etkilendiğini söyleyen Hamzaçebi, "Yetkililerin yapmış olduğu açıklamalar olayın üzerini örtmeye yöneliktir. Kamu görevlileri yıladır burada bu şekilde bir deşarj işlemi yapıldığını biliyorlar. Çünkü hemen yanımızda belediyenin tesisleri bulunmaktadır. Yıllardır Tuzla bu kokularla karşı karşıyadır. 100 bin kişinin sağlığı etkilendi. Yapılan işlemi kaçak olarak niteleyim.  İBB ve Tuzla belediyelerinin  'Biz suçsuzuz şeklinde algı yaratması doğru değildir. Olay 'koku' diye adlandırılıyor. Kokuya neden olan kimyasal atıklardan çıkan zehirli gazlardır. Bunun insan sağlığına etki edecek bir yanının olmadığı açıklandı. Hangi belirlemelere göre İBB açıklama yaptı. Tuzla'daki hastanelerde 97 kişi tedavi altına alındı. Bir hastamız bana 'Aldığımız zehirli gaz, ileride hastalık olarak ortaya çıkıp çıkmayacağını nerden bileceğiz" şeklinde konuştu.

"BU MADDE İLERİDE PARKİNSON HASTALIĞINI TETİKLEYECEK BİR MADDEDİR"

İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin (İBB) olayın ardından sosyal medyadan paylaştığı açıklamalardan bahseden Hamzaçebi, "İBB dün saat 14.02'de bir twett atıyor. 'İSKİ'nin yaptığı laboratuar incelemesi sonucu metal ve tekstil sektöründe kullanılan 'Tetraciorcesene' diyor. Tetraklor demek istiyor ama ikincisi cesene diye bir kavram yok. Uzmanlarla konuştum. 'Biz böyle bir madde olduğunu bilmiyorduz. Böyle bir kimyasal madde yok'.  Trikloreten metal ve tekstil sektöründe kullanılan bir madde.  Solvent çözücü olarak kullanılıyor. Yağların çıkarılması amacıyla kullanılan bir madde. İnsan sağlığına zararlı zehirli bir gaz. Kusma, bayılma, baş dönmesi, öksürme, halsizlik bütün bunlara yol açabilen zehirli bir gaz. İlk saydığım kimyasal madde literatürde yok.  Sonra İBB web sayfasından basın açıklaması yayınlıyor. 'İSKİ'nin yaptığı laboratuar sonucuna göre bu maddelerin Tetrakloretilene ve Trikloretilene olduğu anlaşılmıştır. Bu duyuruyu twetter ile yapmıştı. Ama bu açıklamayı twetter ile yapmıyor. Akla ne gelir o zaman. Siz kasıtlı olarak olmayan bir maddeyi yazdınız.Veya  sizin laboratuarlarınız yetersiz. Bu işi beceremiyor.  Düzeltilen bu kimyasıl maddenin etkisi bu zehirli gazın etkisi ilkinden çok daha fazla. Bu madde ileride Parkinson hastalığını tetikleyecek bir maddedir. İnsan bedeninde kalıcı hasarlar bırakacak bir maddedir. Kimyasal gazların insan sağlığına olumsuz etkisinin bulunup bulunmadığını açıklaması için Sağlık Bakanlığını göreve davet ediyorum. Tuzla halkına gerçekleri söylemeyen Tuzla belediye başkanı istifa etmelidir. Bizim için önemli olan insan, hayvan ve bitkilerin sağlığıdır. Olayın peşini bırakmayacağız" dedi.

"HALKA UNUTTURMAK GİBİ BİR ANLAYIŞTIR BU"

Konuşmasına devam eden Hamzaçebi, "Şimdi baktım boruların üzerine örtmüşler. Bir tanesi şuydu (cep telefonundaki fotoğrafı göstererek)  o gün bana İSKİ görevlisi diyor ki 'Biz aslında 5-6 ay önce buranın üstünü betonlamıştık. Ama yine gelip kırıp deşarj işlemini yapmışlar.  Ne demek betonlamak. Tuzla Belediye başkanı diyor ki, 'kamera sistemi kuracağız takip edeceğiz' kur tabi kurda eğer bunu önlemek istiyorsan şu hattı gel bugün sok buradan. O uydurma betonlamayla halkın gözünü boyamak için yapılan işlemin bir benzeridir bu yapılan açıklamalar. Halka unutturmak gibi bir anlayıştır bu. Halkımız en iyi değerlendirmeyi yapacaktır.ö diye konuştu.

"BURADAN BU TESİS SÖKÜLECEKTİR"

Tehlikenin yaşandığı bölgede sebze meyve hali yapılmasının planlandığını öne süren Hamzaçebi, "Tehlikenin kaynağının yaşandığı bu kimyasal atıkların İSKİ'nin kolektör sistemine deşarj edildiği bu bölgede bir sebze meyve hali yapılması planlanıyor. Yetkililer çevreden yapılan işlemlerden o kadar habersiz ki Tuzla halkının zehirlenmesine yol açan böyle bir süreçte buraya sebze meyve hali yapmak gibi cinayet olarak isimlendirebileceğimiz bir projeyi düşünüyorlar.  Bunu asla kabul etmiyoruz. Buradan bu tesis sökülecektir. Bunu asla kabul etmiyoruz. Tuzla halkını İstanbul'u zehirlemeye hiç kimsenin hakkı yoktur" dedi.

"TÜM DELİLLERİN İZLERİNİN KAYBOLMADAN TOPLANMASINI BURADAN TALEP EDİYORUZ"

Söz alan CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal ise, " Cumhuriyet Başsavcılığı'nın delilleri buradan toplamaması bu işi sadece dosya üzerinde soruşturma yapması görevini kötüye kullanmaktır. Bu da bir nevi belediye başkanlarını kollama ve koruma işlemidir. Onun için Cumhuriyet Başsavcılığı derhal olay yerindeki tüm delillerin izlerinin kaybolmadan toplanmasını buradan talep ediyoruz" ifadesini kullandı.

Görüntü Dökümü:

-------------------------

-Akif Hamzaçebi'nin açıklamaları

-Olay yerinin basın mensuplarına gösterilmesi

-Genel ve detaylar

====================================

4- 16 YAŞINDAKİ EMİRCAN'IN ÖLÜMÜNE NEDEN OLAN 8 KİŞİ YAKALANDI

Haber-Kamera: Harun UYANIK/ İstanbul DHA

Küçükçekmece'de çatışmaya giren ve 16 yaşındaki Emircan Açıkgöz'ün ölümüne neden olan 8 şüpheli gözaltına alındı. Şüpheliler polisteki sorgusunun ardından adliyeye sevk edildi.

Küçükçekmece'de Emircan Açıkgöz, iki grup arasında çıkan ve uzun namlulu silahların kullanıldığı çatışmanın ortasında kalarak hayatını kaybetmişti. Olayın ardından Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği ekipleri Açıkgöz'ün ölümüne neden olan ve kayıplara karışan şüphelileri belirlemek için çalışma başlattı. Polis olayla çok sayıda adrese baskın düzenledi. Y.E., G.T., A.A., Z.A., A.T., Y.D., Y.D., M.A., gözaltına alındı. Baskın yapılan adreslerde yapılan aramalarda  4 tabanca ve çalıntı araç ele geçirildi.

Cinayet Büro Amirliği'nde sorguları tamamlanan 8 şüpheli adliyeye sevk edildi.

Görüntü Dökümü:

-----------------------

-Olayın arşiv görüntüsü

-Şüphelilerin adliyeye sevki

==================================

5- KHK İLE KAPATILAN FATİH ÜNİVERSİTESİ'NDE ARAMA

Haber-Kamera: Erhan TEKTEN/ İstanbul DHA

KHK ile kapatılan Fatih Üniversitesi'nin Büyükçekmece'deki eski rektörlük binasında polis arama yapıyor.

667 sayılı KHK ile kapatılan Fatih Üniversitesi'nin akademisyen ve çalışanlarına yönelik 29 ilde düzenlenen operasyonda, haklarında gözaltı kararı bulunan 172 şüpheliden 54'ü yakalandı. Soruşturma kapsamında, önce kayyuma daha sonra da İstanbul Üniversitesi'ne devredilen üniversitenin Büyükçekmece'deki eski rektörlük binasında arama yapılıyor. Rektörlük binasındaki odalarda yapılan aramaların ardından odaların mühürleneceği öğrenildi.

Görüntü Dökümü:

-----------------------

-Rektörlük bnasının dış görüntüsü

-Sivil polis araçları

27.12.2017 - 12.15 - Haber Kodu : 171227058

=============================

6- TRAFİK MAGANDALIĞINDA SON NOKTA

İstanbul'da bir sürücü, 15 Temmuz Şehitler Köprüsü'nden geçerken aracının hızını sabitledikten sonra yan koltuğa geçti.

Sürücü koltuğunda kimsenin olmadığı araç, köprüde bu şekilde ilerledi.

Hem kendi hem de trafikteki diğer kişilerin hayatını hiçe sayan maganda sürücü o anları kaydedip sosyal medyada paylaştı.

Haber: İhsan YALÇIN - İSTANBUL DHA

Yer 15 Temmuz Şehitler Köprüsü. Bir otomobil akan trafikte ilerliyor. Ancak sürücü koltuğunda kimse yok. Yandan geçen araçların sürücüleri, şaşkınlıkla bu otomobile bakıyor. 'Hayalet sürücü'nün kullandığı aracın sürücüsü aslında çekimi yapan kişi. Aracının süratini, hız sabitleyiciyle ayarladıktan sonra yan koltuğa geçmiş. Hem kendi hem de trafikteki diğer kişilerin hayatını hiçe sayan maganda sürücü köprüde bu şekilde ilerliyor. Her an bir kazaya sebebiyet verebilecek sürücüsüz otomobil, Avrupa yakasına doğru yoluna devam ediyor.

Görüntü Dökümü:

----------------

-Sürücünün köprüden  geçerken çektiği görüntü

27.12.2017 - 12.29 - Haber Kodu : 171227063

==================

7- BAKAN SOYLU'DAN UYUŞTURUCUYLA MÜCADELE VE GÜNÜBİRLİK EV AÇIKLAMASI

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu,

"Türkiye'de uyuşturucu konusunda ilk 15 kritik vilayeti belirledik. ve bu vilayetlere Ocak ayının ilk bölümünde nasıl bir strateji uygulayacağımızı, neler yapmamız gerektiğini anlatabilecek bir yapı otaya koyacağız"

" PKK'nın uyuşturucudan finansmanı yılda 1.5 milyar dolardır. Hem biz hedef ülkeyiz, hem de bir transit ülkeyiz. Avrupa'nın burada yaptıkları yok mu? Var. Avrupa burada üç maymunu oynuyor. Kendi kimyasal uyuşturucularını Türkiye'ye gönderiyor"

"Terör meselesinde, bu günü birlik evlerle ilgili bir kural getirdik. Adam günü birlik eve geliyor. Kim olduğunu biliyoruz. Kimseye de haber vermiyorlar zaten. Şimdi otellerde nasıl kalınırsa emniyete ve jandarmaya bilgi veriliyorsa, günü birlik evlerde kalanların bilgileri de veriliyor. Günü birlik evler maliye kaydı içerisine de alındı"

Haber: Gülseli KENARLI - Kamera: Güven USTA/ İSTANBUL DHA

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, İstanbul Valiliği'nin düzenlediği "Avrupa Yakası 1. Grup Mahalle Muhtarları Toplantısı"na katıldı. Toplantıya Soylu'nun yanı sıra İstanbul Valisi Vasip Şahin de katıldı.

Bakan Süleyman Soylu programda bir konuşma yaparak, "Türkiye'de uyuşturucu konusunda ilk 15 kritik vilayeti belirledik. ve bu vilayetlere Ocak ayının ilk bölümünde nasıl bir strateji uygulayacağımızı, neler yapmamız gerektiğini anlatabilecek bir yapı otaya koyacağız. Şu an Afganistan'da geçen seneye göre afyon üretimi yüzde 85-90 artırıldı. Bu ne demektir? Önümüzdeki yıl Türkiye üzerinde geçecek, Avrupa'ya, başka ülkelere gidecek eroin miktarında yüzde 85-90 artış olacak. Bu da bu yıl yaptığımız mücadelenin iki kat daha fazla yapılası gerektiğinin en önemli ispatı ve delilidir. Bu yıl özellikle sentetik uyuşturuculardan, eroine kadar, kokaine kadar arkadaşlarımız, emniyet güçlerimiz büyük bir mücadele ortaya koydu. Bütün rakamlarımız geçen senenin 2-2.5 katı kadar yüksekti. Bu tehdit önümüzde  durmaktadır. Bu tehdide topyekun bir hareket ortaya koymalıyız. Terörist nasıl ülkemizin birliğine ve beraberliğine, huzuruna yönelik hamle ortaya koyuyorsa, uyuşturucu nesillerimize yönelik bir terörizm ortaya koyuyor. Bunun herkesten tarafından böyle kabul edilmesini istiyorum Biz gelenekleri olan, inancı olan, değerleri olan, medeniyeti olan bir milletiz. Karşı karşıya kaldığımız tablolar hiç bize yakışmayan tablolar" dedi.

"BİR UYUŞTURUCU SATICISI BİZİM İÇİN TERÖRİSTLE AYNI DEĞERDEDİR"

Soylu, "Burada birilerinin eline düşmüş, sadece para kazanacaklar, bir taraftan da terörizmi finanse edecekler diye biz buna seyirci kalamayız. Bu mümkün değildir. Hepimiz sorumluluk sahibiyiz. Bu işin bakan, muhtarı yok. Herkes bu mücadelede eşittir. Bir uyuşturucu satıcısı bizim için teröristle aynı değerdedir. Ona hangi muameleyi yapıyorsak uyuşturucu satıcısına aynı muameleyi yapacağız. Nesillerimizi zehirlemektedir. Bu konuda acımak yok, bütün sorumlulukta bana aittir. Bu konuda en ufak bir acımayı arkadaşlarımız ortaya koymasınlar. Bunu hem kaynağında bitirmek zorundayız hem de saha da bitirmek durumundayız. Kim bu konuda alaka göstermiyorsa ona hesabını sormak bizim görevimizdir. Bu kadar açık söylüyorum. Herkes bu konuda alaka göstermek zorundadır. Bu bizim en temel problemlerimizden bir tanesidir" diye konuştu.

"PKK'NIN UYUŞTURUCUDAN FİNANSMANI YILDA 1.5 MİLYAR DOLARDIR"

Bakan Soylu, "PKK'nın uyuşturucudan finansmanı yılda 1.5 milyar dolardır. Hem biz hedef ülkeyiz, hem de bir transit ülkeyiz. Avrupa'nın burada yaptıkları yok mu? Var. Avrupa burada üç maymunu oynuyor. Kendi kimyasal uyuşturucularını Türkiye'ye gönderiyor. Biz dünyanın en önemli eroin yakalamalarını yapıyoruz, Avrupa'nın üzerindeyiz, en son İran'ın gerisindeydik. Şu anda 18.5 ton eroin yakalaması yaptık. Yıl sonu itibariyle Gümrük ve Ticaret Bakanlığı dahil olmak üzere 20 tona ulaşacağımızı düşünüyoruz. Avrupa, Hollanda, Belçika, kimyasal uyuşturucuları oradan üretiyorlar, ülkemize ve ülkemiz üzerinden körfeze gönderiyorlar. Bugüne kadar bizimle samimi bir ortak çalışma ortaya koymadılar. Kendi rakamlarını tutmazlar, Türkiye ne yakalıyor ona bakarlar. Burada kendi göbeğimizi kendimiz kesmek zorundayız" diye konuştu.

GÜNÜBİRLİK EVLER

Terör meselesinde herkesin dikkatli olması gerektiğini belirterek, salonda bulunan muhtarlara seslenen Soylu, "Terör meselesinde, bu günü birlik evlerle ilgili bir kural getirdik. Adam günü birlik eve geliyor. Kim olduğunu biliyoruz. Kimseye de haber vermiyorlar zaten. Şimdi, otellerde nasıl kalınırsa emniyete ve jandarmaya bilgi veriliyorsa, günü birlik evlerde kalanların bilgileri de veriliyor. Günü birlik evler maliye kaydı içerisine de alındı. Adam orada bir para kazanıyor ama kimseye bir vergi ödediği bir kayıt sunduğu söz konusu değil. Bu dünya içerisinde geldiğimiz durum içerisinde bizim buna müsaade etmemiz mümkün değil, doğru da değil zaten. DEAŞ'lı mıdır,  PKK'lı mıdır, DHKP-C'li midir? Uyuşturucu satıcısı mıdır, yoksa fuhşa teşvik eden bir anlayışı mı söz konusudur? Bütün bunları rüyamızda görecek halimiz yok. Biz bunları takip etmekle mükellefiz. Sorumluluğumuz budur. Bu sorumluğunu hep beraber yürütmek durumundayız" dedi.

MUHTARLARIN SORUMLULUKLARI

Bakan Soylu, yine muhtarlara seslenerek, "Asayişten de, güvenlikten de, uyuşturucu ile mücadeleden de sorumlusunuz. Evlerde baba ile çocuk arasında, karı ile koca arasından bundan da sorumlusunuz. Yanmayan elektrikten de sorumlusunuz, okula gitmeyen kız çocuklarından da siz sorumlusunuz. Biz çocuklarımızı okula göndermek ve eğitimle buluşturmak zorundayız" şeklinde konuştu.

Görüntü Dökümü:

---------------

-Soylu'nun açıklamalar

-Detaylar

27.12.2017 - 12.53 - Haber Kodu : 171227070

=================================

8- (HAVADAN GÖRÜNTÜLERLE) FİKİRTEPE'DE KENTSEL DÖNÜŞÜMÜN 5 YILLIK MAĞDURLARI...

Haber: Özgür Deniz KAYA - Kamera: Ali AKSOYER - İdris TİFTİKCİ/ İstanbul DHA

Kadıköy Fikirtepe'de kentsel dönüşüm projesi kapsamında evleri yıkılanlar, kendilerine verilen sözlerin tutulmadığını belirterek, bir an evvel sorunlarına çözüm bulunmasını istediler.

Fikirtepe Mahallesi'nde yaşayanlar, kentsel dönüşüm projesini üstlenen inşaat firmasının, 2012 yılında, Fikirtepe'de yaşayanlara kiralarını ödeme sözü vererek 1 ay içerisinde evlerini boşaltmasını istediğini, kendilerine evlerinden taşınmaları için harcırah ve 6 aylık kira bedeli verildiğini, ancak aradan geçen süre zarfında verilen sözlerin tutulmadığını,  kentsel dönüşüm çalışmalarının da yarım kaldığını söylediler.

MAĞDUR AİLELER: FARELERİN İÇİNDE YAŞIYORUZ

Fikirtepe'deki kentsel dönüşüm sürecinden mağdur olduğunu söyleyen mahalleliler, DHA'ya konuştu. Taşındığı yerdeki kirasını ödeyemediği için eski evine geri döndüğünü söyleyen Nazlı Ela Güreş, "Ünalan'a gittim, kirada oturdum. Sonra yapamadığım için tekrar geri gelmek zorunda kaldım. Farelerin içinde yaşamaktan bıktım artık. Çok zor durumdayım. 'Anlatılmaz, yaşanır' diye bir şey var. Bu duruma ne olur el atın." dedi.

Diğer mağdurlardan Yıldız Karakuş, "Bizi de tebligatla çıkardılar. Bir sene önce yine bir söz verildi ancak tutulmadı. Burada ceset dahil ne ararsanız var. Referandumdan önce oylarımız verildi. Her ay bin 500 TL kira ödüyorum. Bıraksalardı bizi, evlerimizde ne güzel yaşıyorduk. Veridkleri sözleri tutsunlar" dedi. Arzu Aydın ise  "Eski Fikirtepe'de en azından kötü de olsa oturuyorduk burada. Türkiye'nin en iyi firması diye güvendik. İmzamızı attık. 5 yıldır bekliyoruz. Babamlar perişan. Farelerle yaşıyoruz, diyebilriim. Firma imzaların bitmesinden sonra inşaata başlayacağını söylüyor. Koskoca firma imza atmayan 3 kişiyi ikna edemiyormuş" diye konuştu.

Erol Ural da  "Bundan 5 yıl önce Taşyapı bizim için bir yazıhane kurdu, bizim imzalarımızı aldı. Bize taşınma parası,  6 aylık kirayı verdi.  '4. ayın 30'una kadar çıkmazsanız' diye bizi tehdit etti. Bizi yerlerimizden etti. Biz 5 yıldır mağduruz. Suriyelilerden daha kötü oldu" dedi.

"KIZIMI ÇALIŞMAYA GÖNDEREMİYORUM"

Asım Yavuz ise "Benim 3 tane dükkanım vardı. 5 tane dairem vardı. Kiralar ödenecekti. Yerinizi boşaltmazsanız ceza gelir dendi. Ben emekli maaşımı kiraya veriyorum. Millet dilenci oldu. Perişan olduk gittik. Bazı kişiler kendi yerine göre krediyle daire aldı. Onu da ödeyemedi" dedi. Arzu Şahin ise,  "İyi kötü hepimiz evlerimizde oturuyorduk. 5 sene doldu. Söylenecek çok bir şey yok. Etrafa baktığınız zaman her şeyi anlatıyor. Biz 3 sene oldu, Kayışdağı'nda kiraya çıktım. Ben burada tekrar işe başladım. İnşaat firması yüzünden ben tekrar Kayışdağı'ndan buraya gelmek zorunda kaldım. Kamyonların arasından işe gidip geliyorum. Bana bir şey olursa, inşaat firması 'bizim yüzümüzden oldu' diyecek mi?" diye konuştu.

Bir başka mağdur ise "Kapımızın önüne gelip uyuşturucu kullanıyorlar. Benim üniversiteyi bitirmiş kızım var; ama buradan gidip gelme şartları kötü olduğu için onu işe gönderemiyorum" dedi. Diğer bazı mağdurlar ise şunları söyledi:

Kamil Güreş: "Sayın Reis-i Cumhurumuza sesleniyorum. Bizi bu dertten kurtarmanızı saygılarımla arz ediyorum. Çok mağdur durumdayız. Mahallemizden 10-12 kişi öldü. Çocukları tinerci oldu. Hiçbirisi bu vefayı göremedi. Sıkıntılarımız büyük. Sayın Mehmet Haseki geldi, bize namus ve şeref sözü verdi. Bu işi en kısa zamanda bitireceğini bize arz etti. Devlet büyüklerimizden bu işin en kısa zamanda bitmesini istiyoruz."

Firdevs Uluocak: "Sayın Cumhurbaşkanım. Bizi Fikirtepe'den kurtar. Elimizden tut. Bu Fikirtepe'yi nasıl yapıyorsan yap yani artık. 6 senedir içimizde tinercisi, bağımlısı hepsi var. Biz Dumankaya adasıyız. Mağdur olduk. Yerimizi yurdumuzu yaptırın artık.

Fikirtepe Kentsel Dönüşüm Derneği Başkanı Yasin Bektaş: Fikirtepe'de neredeyse 7. yılına giren bu kentsel dönüşüm sürecinde, çeşitli sıkıntılar mevcut. Burada yaşayanlar, firmanın çektiği ihtarname üzerine, evlerini bir umutla boşalttılar. Amaç yeni, bitmiş ve modern evlere kavuşmaktı. Yeni evlere kavuşmak bir yana, 5 yıldır kendi ceplerinden geçimlerini asgari ücretle, emekli maaşlarıyla kiralarını ödemek zorunda kaldılar. Firma, kiralarını çekilen ihtara rağmen vermemekte. Burada bir mağduriyet var."

Görüntü Dökümü:

--------------------------

-Fikirtepe'den havadan görüntüler

-Kadıköy Fikirtepe'deki mağdurlar ile röportaj

-Muhabir anonsu

-Genel ve detay

27.12.2017 - 13.31 - Haber Kodu : 171227074

27.12.2017 - 13.35 - Haber Kodu : 171227078

=====================================

9- BAKIRKÖY VE MALTEPE'DE UYUŞTURUCU OPERASYONU

Haber: Çağatay KENARLI - Kamera: İstanbul DHA

İstanbul Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, geçtiğimiz cumartesi günü uyuşturucu satıcılarına yönelik Bakırköy ve Maltepe'de iki adrese operasyon düzenledi. Operasyonlarda kokain ve skunk ele geçirildi.

İstanbul Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, Maltepe'de bir evde uyuşturucu serası kurulduğunu belirleyerek çalışma

başlattı. Geçtiğimiz günlerde eve baskın düzenlendi. Operasyonda bir kilo 590 gram skunk ele geçirdi. M.B.O. ve M.N.İ. gözaltına alındı.

Polis ekipleri yaptığı incelemede şüphelilerin yakalanmamak için havalandırma, aydınlatma ve ısıtma düzeneklerini seyyar hale getirerek sürekli adres değiştirdiğini belirledi.

GEVREK PAKETİNDE KOKAİN

Narkotik polisleri Bakırköy'de yaptığı denetimlerde hareketlerinden şüphelendiği Kolombiya uyruklu Lady M.'yi durdurdu. Polis, Lady M.'nin valizinde yaptığı aramada mısır gevreği ve kahve paketlerinde 10 kilo 700 gram kokain ele geçirdi.

İKİ KİŞİ TUTUKLANDI

Emniyetteki sorguları tamamlanan üç şüpheli adliyeye sevk edildi. Şüphelilerden M.B.O. ve Lady M. tutuklanırken, M.N.İ. ise serbest kaldı. Polis ekiplerinin yaptığı operasyonlarda uyuşturucu maddeleri ele geçirmesi polis kameraları tarafından görüntülendi.

Görüntü Dökümü

------------------------

(AKTÜEL)

-Sergiden görüntü

-Ele geçirilen mısır gevreği paketleri

-Kokainlerin görüntüsü

-Skunkların görüntüsü

-Genel ve detaylar

(POLİS KAMERASI)

-Polis ekiplerinin yaptığı uyuşturucu operasyonları

-Ekiplerin valizde bulunan paketleri incelemesi

-Paketlerden çıkan kokain

-Evdeki seradan görüntü

-Polis ekiplerinin evde arama yapması

-Ele geçirilen uyuşturucu maddeler

-Genel ve detaylar

27.12.2017 - 12.52 - Haber Kodu : 171227069

======================================

10- FETÖ/PDY'DEN YARGILANAN HAKİMLERİN İKİNCİ DURUŞMASI YAPILDI

Haber: Yüksel KOÇ/ İstanbul DHA

Ankara İstinaf Mahkemesi'nde görevli iken darbe girişimi sonrası meslekten ihraç edilen hakimler Mustafa Göçer ve Harun Gökdağ hakkında İstanbul İstinaf Mahkemesi'nde terör örgütüne üye olmak suçundan 15 yıla kadar hapis cezası istemiyle açılan davaya devam edildi.

İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesi'nde görülen davanın ikinci duruşmasına tutuksuz sanık Harun Gökdağ katıldı. Tutuksuz yargılanan Mustafa Göçer de Ankara'dan SEGBİS sistemi ile duruşma salonuna bağlandı.

Sorgusu yapılan Harun Gökdağ, Adıyaman eski Başsavcısı Faruk Büyükkaramuklu'nun itirafında örgüte dahil olduğunu söylemesi üzerine örgüt üyeliği suçundan hakkında dava açıldığını belirterek, "Faruk Büyükkaramutlu'yu stajdan tanıyorum, samimi değilim. Ankara'da hiç görmedim, görüşmüşlüğüm yok. Nasıl böyle bir beyanda bulundu anlayamadım. Onunla karşılaşmışlığım dahi yok, örgütle irtibatım olduğunu söylüyor. Böyle bir örgütle ilgimin olmadığı açık. Bu yönde tanıklarım var" dedi.

KİMSE YOK MU DERNEĞİ İLE YAPTIĞI 71 TELEFON GÖRÜŞMESİNE İLİŞKİN HTS KAYDINI KABUL ETMEDİ

FETÖ ile bağlantılı olduğu gerekçesi ile kapatılan Kimse Yok mu Derneği'ni 71 kez aradığı yönündeki HTS kaydını kabul etmeyen Gökdağ, "Benim kullandığım telefonla görüşme iddiası var, bunu kesinlikle kabul etmiyorum" dedi.

Gökdağ, Amerika, Afrika, İngiltere, Almanya, Suudi Arabistan'da bulunan telefonlara mesaj attığı ve görüşmeler yaptığına ilişkin iddiaları kabul etmeyerek, "Bu görüşme iddialarını ilk kez duyuyorum. Benim 21-23 liralık sabit faturam var, bunu aşmıyorum. Böyle bir görüşme yapmadım. Benim oralarda bir tanıdığım yok" dedi. Duruşma, eksiklerin giderilmesi için ertelendi.

YARGILAMA NEDEN İSTANBUL'DA?

Darbe girişimi sırasında Ankara Bölge Adliye Mahkemesi'nde görevli hakimler olan bu davanın sanıkları Mustafa Göçer ve Harun Gökdağ hakkında başlatılan soruşturma, en yakın Bölge Adliye Mahkemesi olması nedeniyle görevsizlik kararı ile İstanbul'a gönderildi. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Başsavcısı Hadi Salihoğlu, açığa alınan her iki hakim hakkında, "Silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 7.5 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası istemiyle iddianame hazırlamıştı.

===============================

11- KAĞITHANE'DE POMPALI TÜFEKLE İNTİHAR

Haber-Kamera: Hasan YILDIRIM - Hakan KAYA/ İstanbul DHA

Kağıthane'de 31 yaşındaki Ahmet Çalışcı, pompalı tüfekle başına ateş ederek yaşamına son verdi.

Olay, sabah saatlerinde Kağıthane Talatpaşa Mahallesi Songül Sokak'ta bulunan iki katlı evin giriş katında yaşandı.

İddiaya göre, 31 yaşındaki Ahmet Çalışcı odada yalnız bulunduğu sırada pompalı tüfeği başına dayayıp tetiği çekti. Bir süredir birlikte yaşadığı Özbekistan uyruklu kadın, silah sesi üzerine Çalışçı'nın bulunduğu odaya girdi. Kadın durumu polis ve sağlık ekiplerine bildirdi. Sağlık ekipleri Çalışcı'nın hayatını kaybettiğini belirledi. Polis ekipleri dairede inceleme yapıp, delil topladı. Çalışcı'ın borçları olduğu öğrenildi. Savcının incelemesinin ardından ceset otopsi yapılmak üzere Adli Tıp Kurumu morguna götürüldü.

Görüntü Dökümü:

-------------------------

-Olay yerindeki polis ekipleri

-Evin önündeki sağlık ekipleri

-Olay yeri inceleme ekiplerinin çalışmaları

-Delillerin çıkarılması

-Tüfeğin kutu içinde çıkarılması

-Cenazenin çıkışı

-Cenaze aracının gidişi

-Genel ve detaylar

27.12.2017 - 13.32 - Haber Kodu : 171227075

Kaynak: DHA

Son Dakika Güncel Dha İstanbul Bülteni - 3 - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement