Dha Yurt Bülteni-7

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Uzungöl'de inceleme yaptı

CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan'ın memleketi Rize'de Ak Parti  Genişletilmiş İl Danışma Meclisi toplantısındaki konuşmasında önemli turizm merkezleri Ayder ve Uzungöl'deki gelişi güzel yapılaşamaya ilişkin sözlerinden sonra, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu dün geceyi Uzungöl'de geçirdi.

Tatil için memleketi Rize'ye gelen ve 3 gündür bölgede süren yatırım çalışmalarını yerinde inceleyen Cumhurbaşkanı ve Ak Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan dün de partisinin İl Başkanları Genişletilmiş İl Danışma Meclisi toplantısında bölgedeki turizm merkezlerinde gelişigüzel yapılaşma ve imar ve çevre kirliğine ilişkin sessizliğini bozarak konuya ilişkin çözüm önerisinde bulunmuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasının ardından İçişleri Bakanı Süleyman Soylu da harekete geçerek toplantı sonrası Trabzon'un Çaykara İlçesi'ndeki dünyaca ünlü Uzungöl'e gitti. Geceyi Uzungöl'de geçiren Bakan Soylu burada bir dizi incelemelerde bulanarak otel işletme yetkilileri ve vatandaşlarla bir araya geldi, yapılması planlanan çalışmaları değerlendirdi.

PLANSIZ YAPILAŞMA TAVAN YAPTI

Bölge turizminin göz bebeği konumunda olan ve her yıl binlerce turist tarafından ziyaretçi akınına uğrayan Uzungöl'de imar sorununa bir türlü çözüm bulunamadı. Dünyaca ünlü turizm merkezi Uzungöl'de otel, pansiyon ve iş yeri sayısının her geçen gün artış göstermesi, bölgede uzun süredir devam eden imar kirliği sorununu da artırdı.

Önceki yıllarda, İmar Kanunu ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu'na muhalefet suçlamalarıyla çok sayıda kişi hakkında dava açıldı. Şimdi de bölgede yaşanan soruna çözüm arayışları başladı. Turizm gelirinden nemalanmak isteyen çevre sakinlerinin evlerini pansiyon ve apart otele dönüştürmesi de imar kirliliğini artırdı. Son dönemde, Suudi Arabistan başta olmak üzere körfez ülkelerinden gelen turistlerin yoğun ilgi gösterdiği Uzungöl'de otel, apart otel, pansiyon ve iş yeri sayısının plansız şekilde artışıyla birlikte imar kirliliğindeki artış da tavan yaptı.

Görüntü Dökümü

----------------------

-

------------------------

ARŞİV

Uzungöl'den görüntüler (Arşiv)

İmar kirliğine ilişkin göl ve çevresinden görüntüler (Arşiv)

Detaylar

HABER KAMERA: FATİH TURAN/ TRABZON

===========================================

Bakan Eroğlu: Türkiye şifalı bitkiler açısından zengin bir ülke

ORMAN ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, Türkiye'nin tıbbi aromatik bitkiler açısından büyük bir zenginliğe sahip olduğunu belirterek, "12 bin türün 3 bin 600'ü Türkiye'ye has bitkidirö dedi.

Ziyaretlerde bulunmak ve bazı yatırımların temelini atmak için Çorum'a gelen Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, Vali Necmeddin Kılıç'ı makamında ziyaret etti. Valilik önünde kendisini karşılayan protokol üyeleri ile tokalaşan Bakan Eroğlu, Valilik anı defterini imzaladı. Ziyaret ardından Bakan Eroğlu, basın mensuplarıyla buluştu. Kentte bakanlık tarafından yapılan ve yapılacak yatırımlarla ilgili bilgiler veren Bakan Eroğlu, 71 milyon TL'lik 7 müjdeyle geldiğini ifade etti. Türkiye'nin tıbbi aromatik bitkiler açısından büyük çeşitliliğe sahip olduğunu vurgulayan Bakan Eroğlu, şöyle dedi: "Bütün dünyada yılda 115 milyar dolarlık ticari potansiyel var. Türkiye olarak kıta Avrupası'ndan daha fazla var. 12 bin tür var, bunun 3 bin 600'ü endemik bitki. Yani başka yerde yok. Buraya özgü. Şifalı bitkiler açısından Türkiye çok zengin. Çünkü Türkiye'de biyolojik çeşitlilik çok fazla. Milletvekilimiz Lütfiye İlksen Ceritoğlu Kurt, bir heyetle Fransa'ya gitti. Dünya lavanta sanayisinin çoğu orada. Fransa bundan çok para kazanıyor. Oradan bilgileri alıp, heyet bir rapor sunacak. Burada lavantayla ilgili bir çalışma da düşünüyoruz.ö

Toplantı ardından Bakan Eroğlu Çorum Belediyesi'ni ziyaret etti. Daha sonra Hürriyet Meydanı'ndan düzenlenen temel atma ve sertifika dağıtım törenine katılan Bakan Eroğlu, AK Parti İl Başkanlığı ziyaretini yaptı.

Görüntü Dökümü:

----------------------

Bakanın karşılanması Valilik önü

-Bakan Çam dikimi

- Bakan Eroğlu basın açıklaması

Detaylar

Haber-Kamera: ÇORUM

=========================================

Başkan Gül: Yine atarım

KEMER Belediye Başkanı Mustafa Gül, ağustos ayı meclis toplantısında Ak Partili Yunus Nergiz'i sorduğu sorular değil kendisine yönelttiği rüşvet ithamları gerekçesiyle salondan çıkarttırdığını söyledi. Başkan Gül, "Yine bir mecliste aynısını söylesin yine tutar atarım çünkü bu yetkiyi bana devlet vermiş" dedi.

Kemer Belediye Başkanı Mustafa Gül, 2 Ağustos günü yapılan olağan meclis toplantısında Ak Partili Yunus Nergiz ile yaşanan tartışma ve sonrasında neden salondan çıkarttırdığına ilişkin açıklama yaptı. Nergiz'i salondan çıkarma gerekçesinin sorduğu sorular değil, kendisine yönelttiği rüşvet ithamları olduğunu aktaran Başkan Gül, Nergiz hakkında adli makamlara başvuru yaptığını da söyledi.

Her yıl meclis üyeleri, daire müdürleri ve muhtarlar için Afyonkarahisar'da seminer düzenlediklerini hatırlatan Başkan Gül, bu yılki seminere Ak Parti'den katılan tek kişinin Yunus Nergiz olduğunu kaydetti. Kendisinin o toplantıda semineri veren kişiye sürekli "Belediye başkanı bizi dışarı attırabilir mi?" diye sorduğunu vurgulayan Başkan Gül, "Demek ki kafasında bir şey tasarlıyormuş ki ısrarla hocaya sormuş olduğu buydu" dedi.

Yunus Nergiz'in kendini haklı çıkarmaya çalıştığını savunan Başkan Gül, "Bana işçi maaşı ödenmiş, ödenmemiş, festival sorulabilir. Ama orada bana kalkıp da 'Maxx Royal Otel'in marketini çalıştırıyor, rüşvetçi' dediği zaman beynim sanki tavana yapışmış gibi oldu. Maxx Royal gibi 7 yıldızlı veya 10 yıldızlı bir otelin marketi var mıdır onu da bilmiyorum. Bu terbiyesizlikten de öteye giden bir şey oldu, onun için davalarımızı açtık" diye konuştu.

Bütün siyasi partilere saygısı olduğunu ve hiçbir zaman saygısızlık yapmayacağını vurgulayan Başkan Gül, "Ama bu insan aynısını kime söylese herkes aynı şeyi yapar. Yine bir mecliste aynısını söylesin yine tutar atarım çünkü bu yetkiyi bana devlet vermiş" dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

--------------

Başkan Mustafa Gül'ün açıklamaları

HABER- KAMERA: Levent YENİGÜN/KEMER,

============================================

Siirt'te, FETÖ davasının 9'uncu duruşması başladı

SİİRT'de darbe girişiminin yaşandığı 15 Temmuz 2016 günü valilik binası ve konağını kuşatan askerlerin yargılandığı davanın 9'uncu duruşması devam ediyor. Hakime ilk olarak ifade veren Siirt 3'üncü Tugay eski komutanı Tuğgeneral Ahmet Şimşek, darbe ile bir ilişkisinin olmadığını belirterek, "O gece Vali Mustafa Tutulmaz'a darbeyle ilişkimizin olmadığını ilettim. Vali Tutulmaz, Emniyet Müdürü Necati Metin ile durum değerlendirmesi yaptık. Necati müdürü, televizyon ve sosyal medyayı takip ederek ona göre karar vereceklerini söyledi. Ben valilikten çıkarken bazıları bizi yuhaladı, bazıları da 'en büyük asker bizim asker'diye uğurladı" dedi.

15 Temmuz 2016 darbe girişiminin olduğu gün, Siirt Valiliği ve konağının abluka altına alınması emrini veren ve darbe girişimini yönettiği gerekçesiyle aralarında Siirt 3'üncü Komando Tugay Komutanı Tuğgeneral Ahmet Şimşek'in de bulunduğu 110'u tutuklu 320 sanık askerin yargılandığı FETÖ davasının 9'uncu duruşması başladı. Sabah saat 09.00'da başlayan duruşmaya yoğun güvenlik önlemleri altında getirilen eski Tuğgeneral Ahmet Şimşek, darbenin yaşandığından haberi olmadığını ve valilik binasına giderken kendisine gelen bilgi üzerine, halkın içinde bir grup terörist olduğunu ve ondan dolayı Siirt Valiliği'nin önüne gittiğini söyledi.

"VAN ASAYİŞ KOLORDU KOMUTANI'NI ALACAKLARDI"

Oadse akşamında yaşanan olaylarla ilgili hakime ifade veren Tuğgeneral Şimşek, "14-15 Temmuz gecesi Cumhuriyet Polis karakolu ve Doğu Kışlaya roket atarlı saldırılar düzenlendiğini ve gelen bilgilerde de 100 kişilik silahlı terörist grubun şehre sızdığı bilgisi aldık. Bunun üzerine Şehrin bir bölümüne sokağa çıkma yasağı ilan edildiğini bilgisini aldık. Bunun üzerine yapılması planlanlanan operasyonların hazırlıklarına başladık. Çevre ve diğer birçok ilden takviye kuvvet talebinde bulunduk. 15 Temmuz günü Van Asayiş Kolordu Komutanı Siirt'te yapılması planlanan operasyonları yerinde incelemek için Siirt'te geleceği emri üzerine ben gerekli hazırlıklara başladım ve kolordu komutanını Van ilimizden aldırmak için helikopter hazırlamaları talimatı verdim. Bana gelen cevap üzerine hava sahalarının kapalı olması nedeniyle bu emri yerine getiremeyeceklerini, ben de bu cevap üzerine Van Asayiş Kolordu Komutanlığını arayarak, helikopter kaldırmamız hava sahalarının kapalı olması söz konusu olduğu için kaldırmadık ve komutanın Siirt'e gelmekten vazgeçtiği bilgisini aldık" dedi.

"BENİ SIKIYÖNETİM KOMUTANI İLAN ETTİLER"

Darbe gecesi, Vali Mustafa Tutulmaz'ın kendisini aradığını belirten Ahmet Şimşek, "Vali Mustafa Tutulmaz beni aradı, 'komutanım sosyal medyada darbe ile ilgili söylemler var' diyerek televizyon görüntülerinden bahsetti. Biz de, 'Sayın valim sizin gibi sosyal medya ve televizyonlardan takip ediyoruz' diye cevap verdim. Saatlerin 23.45 olduğunu tahmin ettiğim bir saatte Necati Metin Albay beni cep telefonundan aradı ve sıkıyönetim ilan edildiğini ve şu anda kendisinin vali ve emniyet müdürü ile beraber olduğunu belirterek, 'onları alıp geleyim mi?' lafı üzerine, 'Kesinlikle öyle bir şey yapma' diye cevap verdim. ve Necati Metin Albaya sıkıyönetim mesajını jandarmaya mı, yoksa tugaya mı geldiğini sordum ve bunu mahkeme heyetinden incelenmesini istiyorum. O akşam saat 23.45'e kadar Necati Metin'in kışlaya gelmesini bekledik ve beni de sıkıyönetim komutanı yazdıklarını söylemesi üzerin, ben güldüm. Ben bu arada Siirt Valisi Mustafa Tutulmaz'ı telefonla arayarak 'Sayın valim bizim darbeyle bir alakamız yok, desteklemiyoruz' diye bilgi verdim ve 23.48'de valiliğe gitmeye karar verdim. O esnada çarşı güvenli olmadığı ve bir gurup vatandaşın valilik binası önünde toplandığı, 'yol güvenliği alınmadan valiliğe gitmeniz uygun değil' bilgisi üzerine yol güvenliği alındıktan sonra valiliğe gittik. Valilik önünde toplanan kalabalığın arasına girdik ve bazı sarhoşlar o kalabalıkta benim yakamı tutmaya çalıştı. O esnada gömleğimin düğmesi kopmuş, valiliğin önüne vardığımızda kapı kapalı ve biraz bekledikten sonra valiliğin koruma polisi bizi içeri aldıktan sonra içeri girdik, vali yoktu" diye konuştu.

"VALİLİKTEN ÇIKARKEN, BİZLERİ YUHALADILAR"

Vali Mustafa Tutulmaz ve Emniyet Müdürü Necati Metin ile durum değerlendirmesi yaptıktan sonra valilikten ayrıldıkları sırada dışarda bekleyen vatandaşlardan bazılarının kendisini yuhaladığını anlatan Tuğgeneral Şimşek, bazılarının da, "En büyük asker, bizim asker" diye uğurladıklarını ifade ederek, şöyle konuştu:

"Ben valiyi tekrar cep telefonundan arayarak, 'Sayın valim az önce telefonda belirttiğim gibi darbeyle ilgimizin olmadığını tekrardan ifade ediyorum' dedim ve bu lafım üzerine vali geleceğini söyledi. Bunun üzerine ben kolorduda valiyi karşıladım ve tokalaştıktan sonra toplanacağımız salona geçtik. Durum değerlendirmesi yaparken Emniyet Müdürü Metin Özkan, vali beye; 'Sayın valim biz buradan televizyon ve sosyal paylaşımları üzerine değerlendirme yaparak ona göre karar veririz' demesi üzerine Vali Mustafa Tutulmaz, sessiz kaldı. Ardından oturduğumuz yerde daha sonra korumaların bize getirdikleri çayı içtikten sonra ben Metin Özkan müdürün, halkın sakinleşmesi için polisin zırhlı aracından seslenmesi üzerine, 'asker ve biz buranın güvenliğini almaya geldik, darbe yoktur' lafı üzerine artık saat 01.00 sıralarında ben müsaade isteyerek birliklerim ve kendim kışlaya dönmek için müsaade istedim. Beni uğurlamak için Metin Özkan, benimle kapıya kadar gelerek beni uğurlamaya geldi. Biz giderken o esnada Vali Mustafa Tutulmaz, kendi makam odası pencerisinden çıkarak 'polis de bizim asker de bizim' söyleminden sonra olay yerinden ayrıldı. Valilik çıkışında çok kalabalıktı. Kimileri bizleri huylayarak, kimileri ise bizleri, 'En büyük asker bizim asker' diye uğurladı. Hakkımda yapılan tüm suçlamaları kabul etmiyorum" şeklinde ifade verdi.

Görüntü Dökümü;

Sanık Yakınlarını içeri girmesi

Güvenlik önlerinin alınması;

Mahkeme salonunun dış görüntüsü

Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Turan KOYUNCU- Mehmet Yücel DURAK SİİRT, -

===========================================

Gazinoya sevgili baskını: 1 ölü, 2 yaralı (2) - yeniden

MERSİN'in Mut İlçesi'nde sevgilisinin çalıştığı gazinoyu basan 48 yaşındaki Mustafa Gül, av tüfeğiyle rastgele ateş açarak işyeri sahibi 65 yaşındaki Hüseyin Sarı'yı öldürdü, yabancı uyruklu 2 kadını da yaraladı. Gazinodan aldığı sevgilisiyle kaçmaya başlayan Mustafa Gül, kaza yapınca yakalandı.

Olay bugün saat 02.00 sıralarında meydana geldi. Mustafa Gül iddiaya göre 07 GMA 79 plakalı hafif ticari araçla Ortaköy Mahallesi'ne geldi ve yabancı uyruklu sevgilisi Gülmira Grieva'nın çalıştığı  gazinoyu bastı. Sevgilisi Gülmira Grieva'yı zorla dışarıya çıkarmak isteyen Mustafa Gül'e, iddiaya göre gazino sahibi Hüseyin Sarı engel olmak istedi. Bunun üzerine rastgele ateş açmaya başlayan Mustafa Gül'ün tüfeğinden çıkan saçmaların isabet ettiği Hüseyin Sarı, olay yerinde yaşamını yitirirken gazinoda çalışan yabancı uyruklu 33 yaşındaki Gülmira Maxmudovna ve 26 yaşındaki Melika Memotova yaraladı.

Yaralılar olay yerine çağrılan ambulansla Mut Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. İlk müdahalesi yapılan ve hayati tehlikesi bulunan Gülmira Maxmudovna Mersin Devlet Hastanesi'ne sevk edildi.

ŞARAMPOLE UÇTU

Gazino baskınında kan döken Mustafa Gül de gazinodan çıkarttığı sevgilisi Gülmira Grieva'yı yanına alarak aracıyla kaçmaya başladı. Bölgeyi çembere alan jandarma ekiplerinin takibindeki Mustafa Gül, aşırı hız yaptığı Mut- Karaman karayolunda aracın direksiyon kontrolünü yitirdi ve  kaza yaptı. Peşindeng iden jandarmalar şarampole yuvarlanan araçtaki Mustafa Gül ve sevgilisi Gülmira Grieva'yı kıskıvrak yakaladı.

Kazadan yara almadan kurtulan Mustafa Gül ve Gülmira Grieva,gözaltına alınarak soruşturma başlatıldı.

Görüntü Dökümü

---------------------

Haber: Murat SÖZERİ/ MUT(Mersin), -

===============================================

Denizde kaybolan liseli Arif'i arama çalışmaları sürüyor

BARTIN'nın Kurucaşile İlçesi Tekkeönü Plajı'nda dün yüzmek için girdiği denizde kaybolan 16 yaşındaki Arif Ercüment Körükçü'yü aramalar sürüyor.

Lise 2'nci sınıf öğrencisi Arif Ercüment Körükçü, 21 yaşındaki Selim Akyel ile birlikte dün plajda denize girdi. İki arkadaş bir süre sonra dalgalara kapıldı. Plajdaki tatilciler, gençlerden Selim Akyel'i fark edip kurtardı. Bayılan Selim Akyel, Kurucaşile Devlet Hastanesi'nde 20 dakika sonra kendine gelip yanındaki arkadaşını sorunca Arif Ercüment Körükçü'nün de denizde kaybolduğu ortaya çıktı. Sahil Güvenlik Batı Karadeniz Komutanlığı ekiplerinin geç saatlere kadar yaptığı aramalarda Körükçü bulunamadı.

Bu sabah Sahil Güvenlik Batı Karadeniz Komutanlığı ekipleri tekrar arama başlattı. Balık adamlar, Körükçü'nün kaybolduğu bölgede ve çevresinde dalış yaparak aramaları sürdürdü. Yapılan çalışmalarda Körükçü'ye ulaşılamadı.

Görgü tanıklarından Fikriye Akın, sahilde otururken boğulma tehlikesi geçiren bir kişinin kurtarıldığını gördüğünü söyleyerek, "Kurtardıktan yarım saat sonra çocuk, 'Benim yanımda arkadaşım da vardı' demiş. Denizde herkes aradı baktılar ama şu ana kadar bulunamadı" dedi.

Görüntü dökümü:

-Sahil Güvenlik ekiblerinin hazırlık yapması

-Botla denize açılmaları

-Denizde aramalar

Haber-Kamera: Ayhan ACAR/BARTIN,

===============================================

Motosiklet çocuğa böyle çarptı

GAZİANTEP'in Nizip İlçesi'nde, motosikletin yaraladığı çocuğa çarpması güvenlik kameraları ile kaydedildi.

Kaza, geçen 1 Ağustos günü Fevzipaşa Mahallesi'nde meydana geldi. Sürücü ve plakası belirlenemeyen motosiklet, yolun karşısına geçmeye çalışan ve Suriyeli olduğu belirtilen bir kız çocuğuna çarptı. Çarpmanın etkisiyle yola savrularak yaralanan çocuk, yardımına koşanların çağırdığı ambulansla tedavi için hastaneye götürüldü. Acil serviste tedavisi yapılan çocuk taburcu edilirken, motosiklet sürücüsünün de ifadesine başvuruldu. Küçük çocuğun yaralandığı kaza ise bir işyerinin güvenlik kameraları tarafından kaydedildi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

----------------------------------------

Kazanın olduğu alandan detay

Güvenlik kamerası kaza anı

Güvenlik kamerası vatandaşların yaralı çocuğa yardım etmesi ve koşuşması

Haber-Kamera: Metin İLİKSOY-GAZİANTEP-DHA)

=================================================

Koya demirli teknede 100 kilo esrar ele geçirildi

İZMİR'in Çeşme İlçesi'ndeki bir koyda demirli balıkçı teknesinde yapılan aramada, 100 paket halinde yaklaşık 100 kilo esrar ele geçirildi.

Çeşme Sahil Güvenlik Komutanlığı'na bağlı TCSG-24 botundaki görevliler tarafından Hacettepe Koyu'nda, 3 metrelik olan, motor takılı polyester tekneye, bugün saat 11.30 sıralarında operasyon düzenlendi. Teknede yapılan aramada, 100 paket halinde yaklaşık 100 kilo esrar ele geçirildi. Eğlence mekanlarına yakın koydaki teknede ele geçilen uyuşturucu madde ile ilgili polise de bilgi verildi. Dalyan'daki Sahil Güvenlik Komutanlığı'na çekilen tekne, incelemeye alındı. Teknenin ve uyuşturucu maddenin kime ait olduğunun belirlenip yakalanması için çalışma başlatıldı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

Tekneden görüntü

Esrardan görüntü

Sahil güvenlik ekiplerinin incelemesi

-- Genel ve Detay görüntü

Haber- Kamera: Güneş ATAGÖZ/ ÇEŞME (İzmir),

==================================================

Tekirdağ'da 3 dekar ormanlık alan yandı

TEKİRDAĞ'ın Malkara İlçesi'nde Yenidibek Mahallesi'nde çıkan yangında 3 dekarlık ormanlık alan yandı.

Yenidibek Mahallesi'ndeki ormanlık alanda dün gece henüz belirlenemeyen nedenle yangın çıktı. Alevleri gören vatandaşları haber vermesi üzerine bölgeye  Malkara Orman İşletmesi Müdürlüğü'ne ait çok sayıda arasöz sevk edildi. Ekipleri yangına müdahale ederken, alevler rüzgarın da etkisiyle büyümesi üzerine takviye olarak, Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi'ne ait itfaiye araçları da sevk edildi. Yaklaşık 2 saat süren çalışma sonunda kontrol altına alınan yangında 3 dekarlık ormanlık alan yanarak kullanılmaz hale geldi. Alevlerin Yenidibek Mahallesi'ne ulaşmadan söndürülmesi mahallesi sakinlerini sevindirdi. İlçe Jandarma Komutanlığı, yangınla ilgili soruşturmasını sürdürüyor.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

Yangına müdahale

Arasözler gelişi

İtfaiye müdahalaesi

Yangının kontrol altına alınması

Haber-Kamera: Murat YAYIN/MALKARA,(Tekirdağ)

=================================================

Akçakale'de yeni doğan ünitesi açıldı

ŞANLIURFA'nın Akçakale ilçesinde Devlet Hastanesi bünyesinde büyük eksikliği hissedilen yeni doğan bakım ünitesi hizmete açıldı.

Akçakaleli hayırsever Leyla Atay tarafından 50 bin liraya alınan 5 kuvözle yeni doğan bakım ünitesi hasta kabul etmeye başladı. Hayırsever kadın Leyla Atay, ihtiyacı duyunca harekete geçtiğini ifade ederek, servisin hayırlı olması temennisinde bulundu.

Akçakale Devlet Hastanesi Başhekimi Şeyhmuz Göz ise hayırsever kadına teşekkür ederek, bundan sonra hastaların Şanlıurfa veya farklı kentlere gitmek zorunda kalmayacağını kaydetti.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-----------------------------

Serviste yatan hasta bebek

Servisteki kuvözler

Hayırsever kadın ve başhekimin konuşması

Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Hadi KURT-ŞANLIURFA-DHA)

========================================

Hakkari'ye 49 yıl sonra onkoloji doktoru atandı

HAKKARİ Devlet Hastanesi kuruluşundan bu yana 49 yıl aradan sonra ilk kez ontoloji uzmanına kavuştu. Kente atanan Onkoloji uzmanı Dr. Yusuf Karakaş, "Buradaki mağduriyeti en aza indirmek için çaba gösteriyoruz.  Hastalarımızın tedavi için 4 saat Van'a gidip gelmesini engelledik" dedi.

Hakkari'ye 1968 yılında kurularak hizmet vermeye başlayan Devlet Hastanesi'ne ilk kez ontoloji uzmanı atandı. 2007-2009 yılları arasında Hakkari Kapalı Ceza ve İnfaz Kurumu'nda zorunlu hizmet kapmasımda atanan Uzman Dr. Yusuf Karakaş, Sağlık Bakanlığı tarafından yapılan atamalarda 8 yıl önce görev yaptığı Hakkari'ye bu kez ontoloji uzmanı olarak döndü. Hakkari'ye gelen evli ve 1 çocuk babası 35 yaşındaki Uz. Dr. Yusuf Karakaş, açılan kemoterapi ünitesinde hastaları muayene etmeye başladı. Daha önce en yakın il Van ya da Ankara'ya sevkleri yapılarak tedavi olmaya giden hastalar bundan böyle bu çileden de kurtulmuş oldu. 8 yıl önce görev yaptığı Hakkariyi kendi isteğiyle tercih ettiğini anlatan Ontolojii  Uzmanı Dr. Yusuf Karakaş, Hakkari'ye geldiği için çok mutlu olduğunu söyledi. Uz. Dr. Yusuf Karakaş, şöyle dedi: "Cumhuriyet tarihinde Hakkari'ye gelen ilk onkoloji uzmanı benim.Hakkari bana uzak bir yer değil. Daha önce de zorunlu hizmetimi burada yaptım. O dönemde özverili çalışmalarımız oldu. Bakanlığımızca da yılın doktoru ödülü ile ödüllendirildim.Tabi onkoloji uzmanı olduktan sonra Hakkari'ye gelmek istedim. Daha önce hiç bir Ontoloji ünitesi olmadığı için bazı zorluklar yaşadık . Ama yönetimimiz ve hastalar elbirliği ile üniteyi kurduk. Şu anda aktif olarak kemoterapimizi veriyoruz, takiplerimizi yapıyoruz. Hastalarımızı elimizden geldiği kadar mağdur etmemeye çalışıyoruz. Yüksekova'da da benzer bir ünite kurup orada da hastalarımızı mağdur etmemek için çalışacağız. Ama bunun için biraz zaman gerekli. Şimdi aktif çalışıyoruz. Sanırım hastalarımız da memnun. Biz burada mağduriyeti en aza indirmek, hastalarımızın kemoterapi için  4 saat Van'a gidip gelmesini engellemek için buradayız."

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

-Hakkari Devlet Hastanesinden genel ve detay

-Hakkariye atanan onkoloji uzmanı Dr. Yusuf Karakaş ile röportaj

-Dr. Karakaş serviste yatan bir hastayı kontrol ederken detaylar

-Karakaş serviste çıkarken

-Hastaneden çıkan hastalar

Haber: Behçet DALMAZ/HAKKARİ, -

================================================

İnekleri telef olan köylüye mahkemeden şok

SİVAS'ın Suşehri İlçesi'nde çiftçi, 47 yaşındaki Muharrem Özgün'ün 2 ineğinin telef olmasına neden olduğunu öne sürdüğü şantiye aleyhine yaptığı suç duyurusuna takipsizlik kararı verildi. Soruşturma giderlerini Özgün'ün ödemesi kararlaştırıldı.

Geçen 9 Mayıs'ta ilçeye bağlı Şarköy Köyü'nde oturan evli 5 çocuk babası Muharrem Özgün, köy yakınlarında otlattığı 8 büyükbaş hayvanından 2'si Geminbeli Tünel inşaatının bulunduğu şantiye sahasından geçerken elektrik akımına kapılarak telef olduğunu öne sürdü. Özgün, firmanın yol altından çektiği elektrik kablosunun, üstünden iş makineleri geçmesi nedeni ile zarar görerek akımı toprağa vermesi nedeni ile hayvanlarının telef olduğunu belirterek şikayetçi oldu. Firma ise iddiayı kabul etmedi.

KASIT YOK GEREKÇESİYLE RET

Şikayet üzerine Suşehri Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yaptığı soruşturma sonucunda şüpheliler hakkında mala zarar verme suçunun yasal unsurları oluşmadığı gerekçesiyle kovuşturma yapılmasına yer olmadığına karar verildi. Muharrem Özgün Şebinkarahisar Sulh Ceza Hakimliği'ne başvurarak karara itiraz etti. İtirazı inceleyen mahkeme, Cumhuriyet Savcılığı'nın takipsizlik kararını yerinde buldu. Mahkeme kararında Özgün'ün köyüne hayvanları ile giderken başka yol bulunmadığı için Geminbeli tünel inşaatı şantiyesinden geçtiği sırada 2 hayvanını elektrik çarpması sonucu öldüğü, bu nedenle kaçaktan sorumlu kişi ve kişilerden davacı olması üzerine işlem yapıldığı belirtildi. Ancak şüphelilerin üzerine atılı mala zarar verme suçunun ancak kastla veya olası kastla işlenebilen bir suç olduğu, olayın oluş şekli nazara alındığında taksirle meydana geldiği ve hayvanlara zarar vermek kastıyla hareket edildiğine dair kanıt bulunmadığına kanaat getirildiğine işaret edilerek bu nedenle savcılığın takipsizlik kararının yerinde olduğuna vurgu yapıldı. Soruşturma ve mahkeme aşamasındaki masrafların da Muharrem Özgün'den tahsil edilmesine karar verdi.

Özgün, olayın ardından bir de mahkeme masrafları yüklenerek mağdur edildiğini iddia etti ve üzgün olduğunu söyledi.

Haber: Bülent TATLI/SUŞEHRİ (Sivas), -

=============================================

Evine giren yılanı eliyle yakaladı

TEKİRDAĞ'ın Malkara İlçesi'nde tavukçuluk yapan 38 yaşındaki Sadi Pehlivan evine giren 2 metrelik zehirli yılanı eliyle yakalayıp doğaya saldı.

Evrenbey Mahallesi'nde oturan ve evin bahçesinde kümeste küçük çaplı tavuk yetiştiriciliği yapan Sadi Pehlivan, tavuklarını beslediği sırada evine giren yılanı fark etti. Pehlivan, takip ettiği evin salonuna giren 2 metre uzunluğundaki  yılanı eliyle yakaladı. Evin bahçesinde yılanla fotoğraf çektiren Pehlivan, daha sonra yılanı evine 3 kilometre uzaklıktaki ormanlık alanda doğaya bıraktı. Hayvanları çok sevdiğini ve yılandan korkmadığını söyleyen Sadi Pehlivan, şöyle dedi:

"Yılana zarar gelmemesi için elimden geleni yaptım ve sağ yakaladım. Bunlar doğa hayvanı. O yüzden de yakalayıp tekrar doğaya saldım. Daha öncede bu bahçede daha büyük bir yılan yakalayıp onu da doğaya salmıştım. Hayvanları seviyorum."

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

Sadi Pehlivan yılanı eliyle tutması

Yılanla oynaması

Yılanı doğaya bırakması

Haber-Kamera: Murat YAYIN/MALKARA,(Tekirdağ)

================================================