Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Bakıyorsun ki o güzelim Boğaz'da aman ya Rabbim, 5, 6, 7 kat binalar. Nerede bunlar? Ön görünümde. Niye? Kararlı bir duruş sergilenmediği için bunlar oluyor. Şimdi bununla ilgili çok ciddi bir Boğaz yasasının yeniden ele alınması, çıkartılması lazım." dedi.
Erdoğan, Beştepe Millet Kültür ve Kongre Merkezi'nde, Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca düzenlenen, "Şehircilik Şurası"nda konuştu.
Düzenli ve aynı zamanda tarihi dokusunun kazandırdığı kültür iklimini muhafaza eden şehirlerin, köyden şehirlere göçün patladığı İkinci Dünya Savaşı yıllarında geleceği gören belediye başkanlarına sahip şehirler olduğunu söyledi.
Bu belediye başkanlarının, şehrin nüfusu 200 bin ise 300 binlik değil 2 milyonluk şehir planı yaptıklarına dikkati çeken Erdoğan, "200 bin nüfuslu şehre 300 binlik plan yaptığınız zaman daha o planın işlemleri bitmeden hükmü ortadan kalkar ama vizyonel bir bakış açısıyla gelişmeleri doğru değerlendirip geleceği gören bir anlayışla yapılan planlar, o şehri bugünlere kadar getirir ve getirmiştir de." diye konuştu.
Yazar Turgut Cansever'in, "Şehir insanı terbiye ettiği gibi kötü şehir de insanı ahlaksızlaştırır." sözlerini anımsatan Erdoğan, kötü alışkanlıkların yaygın hale gelmesinden hep şikayet edildiğini, bu durumun en başta gelen sebeplerinden birinin de şehirlerin maddi ve manevi boyutuyla buna imkan verecek şekilde büyümesi olduğunu söyledi.
Bilinçli bir şekilde kurulan ve gelişmesi sağlanan şehirlerin, medeniyetlerin kurucu ve taşıyıcı şehirleri olduğunu vurgulayan Erdoğan, Ninova'dan Babil'e, Kahire'den İskenderiye'ye, Roma'dan İstanbul'a, Semerkant'tan Gazze ve Konya'ya, Bağdat'tan Kurtuba'ya nice kadim şehrin bu çerçevede sayılabileceğini belirtti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Mekke, Medine ve Kudüs'ün medeniyet şehirlerinin baş taçları olduğunu vurgulayarak, şair Sezai Karakoç'un İslam şehirlerini tasvir ettiği, "Açar bir gün elbet gönlümüzün çiçekleri. Görülmemiş fizik ötesine ait çiçekler. Mesnevi'nin, Manevi'nin, İhya'nın, Mektubat'ın, İstanbul'un, Bursa'nın, Diyarbakır'ın, Konya'nın, Erzurum'un, Bağdat'ın, Şam'ın, Kahire'nin ve bütün Afrika'nın, Mekke'nin ve Medine'nin gülleri. Ne tükenmezdir İslam'ın şehirleri. En büyüğünden en küçüğüne, hangisini ansam eksik kalır. Sayılmaz güzellikleri, iyilikleri, Kuala Lumpur'dan Darüsselam'a kadar ve ayrıntılar, ayrıntılar, ayrıntılar..." dizelerini okudu.
"FETÖ ihanet örgütünün mensupları gitmiş, ilişkiler kurmuş, köşeleri tutmuş"
Doğu Afrika ziyaretine değinen Erdoğan, Darüsselam'dan selam getirdiğini söyledi. Şehirlerinde yokluğun, yoksulluğun, sefaletin kol gezdiği Afrika'nın, sömürgeciliğin acılarını hala yaşayan bir kıta olduğunu belirten Erdoğan, "Biz bir yandan kendi şehirlerimizle medeniyetimiz arasındaki ilişkiyi inşa etmeye çalışırken aynı zamanda bu birikimi kardeşlerimizin de istifadesine sunmak istiyoruz. Bizim son 70 yılda yaşadığımız sıkıntıları onların yaşamaması için kendilerine gereken her türlü desteği vermeye hazırız. Bunu, görüştüğümüz Tanzanya, Mozambik, Madagaskar Devlet Başkanlarına çok açık net ifade ettim." diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şehircilik konusunda çok kötü durumda olduğunu görünce Madagaskar Cumhurbaşkanı Hery Rajaonarimampianina'na düşüncelerini ve tekliflerini detaylı bir şekilde aktardığını ifade ederek sadece TOKİ aracılığıyla 14 yılda 765 bin konut üretmiş bir ülke olarak yardıma hazır olduklarını tekrarladığını söyledi. Muhataplarına, 'Gelin birlikte kazanalım.' çağrısı yaptıklarını dile getiren Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:
"Sizi sömürelim diyerek sömürgecilik yapmıyoruz çünkü bizim tarihimizde bu yok. Afrika, Güney Amerika, Orta Asya, Ortadoğu, Güney Asya ile tüm dünya ile ilişkilerimizi bu anlayış temelinde kurmanın, geliştirmenin çabası içerisindeyiz. Maalesef bizler o coğrafyaları ihmal ettiğimiz için oralara ya maceracılar ya da FETÖ ihanet örgütünün mensupları gitmiş, ilişkiler kurmuş, köşeleri tutmuştur. Halbuki her biri medeniyet tasavvurumuzun önemli birer parçası olan bu coğrafyalara ilk önce bizler gitmeliydik. İlk temelleri bizler atmalıydık, köprüleri bizler kurmalıydık. Geç kalmış olabiliriz ama hiçbir şey bitmiş değil. Bu coğrafyalarda kazanılacak çok gönül, tesis edilecek çok münasebet, yapılacak çok iş, edilecek çok hizmet var.
Önümüzdeki dönemde bir yandan FETÖ'nün oradaki tahribatlarını giderecek hem de yeni ve çok sağlam temellerle adımlarımızı hep birlikte atacağız. 'Biz bu kadarı bilmiyorduk.' diyorlar, belgeleri, her şeyi önlerine koyunca 'Gereğini yapacağız' demeye başladılar"
"400 bin konut ve iş yerinin yenilenme süreci başlatıldı"
Türkiye'nin deprem başta olmak üzere doğal afetlere maruz kalan ve kalma ihtimali olan bir ülke olduğuna işaret eden Erdoğan, binaların ve altyapının inşasındaki özensizlikler, ihmaller ve yanlışlar sebebiyle süratle yıkılıp yeniden yapılması gereken 6 milyonun üzerinde konut ve iş yerinin tespit edildiğini söyledi.
Doğal afetin, depremin, selin, heyelanın ne zaman geleceğinin belli olmayacağını ifade eden Erdoğan, ellerini çabuk tutup süratle bu dönüşümü gerçekleştirmeleri gerektiğini söyledi.
6306 sayılı Kanun'u çıkardıklarını anımsatan Erdoğan, kanun kapsamında şu ana kadar 49 ilde 187 yerin riskli alan ilan edilerek yaklaşık 400 bin konutun ve iş yerinin yenilenme sürecinin başlatıldığını belirtti.
3 milyonun üzerinde vatandaşı ilgilendiren kentsel dönüşüm çalışmaları için bugüne kadar 2,5 milyar lira kaynak kullanıldığını anlatan Erdoğan, "Kentsel dönüşüm çalışmalarında prensip her ilde kendi yapı özelliklerine ve dokusuna uygun çözümler üretmek. Bunu çok açık net Başbakanımla da paylaştım, aynı şekilde Çevre ve Şehircilik Bakanımla, TOKİ Başkanımla da bunları paylaştım. Ne olur, yerel mimariye uygun hareket edelim ve buna bakalım. Buralara gelenler burası filanca ildir, Mardin, burası Rize, burası Trabzon, burası Safranbolu'dur desin. Bunu o yapısıyla, yerel özgün mimarisiyle gördüğü zaman hemen tanıyıversin. Biz de Selçuklu ve Osmanlı mimarisiyle günümüz ihtiyaçlarının sentezinden ulaşan bir modeli yaygınlaştırarak şahsiyetli yapılar ve bunlardan oluşan şehirler idealine katkıda bulunmaya çalışıyoruz." diye konuştu.
Belediyelere arazi envanterlerini çıkartmalarına yardımcı olacak coğrafi sistem, harita ve buna uygun yazılım desteği verildiğini belirten Erdoğan, imar mevzuatı yenilenerek plan değişikliklerinin kontrol altına alındığını söyledi.
Özel sektör inşaatları yanında kamu binalarının inşaatlarının da sıkı bir denetim altında yürütüldüğünü dile getiren Erdoğan, yöresel konut inşaatını teşvik etmek amacıyla 7 coğrafi bölgede vatandaşlara ücretsiz proje desteği sağlanacağını söyledi. Atık su arıtma, katı atık yönetimi, denizlerin ve kıyıların korunması, gürültü haritalarının çıkarılması, hava kirliliğinin takibi ve önlenmesi, ÇED izinlerinin yeniden düzenlenmesi gibi pek çok çalışmayla şehirlerde hayat kalitesinin yükseltilmesini gerektiğini belirtti.
"Bodrumu zemine dönüştüren anlayış ihanet içerisindedir"
Erdoğan, müteahhitlerin kot olayında acımasız bir şekilde yolsuzluk yaptıklarını, "kotu denizden verme" diye bir anlayışın getirilmesi gerektiğini vurgulayarak, şöyle devam etti:
"Milli bir arazi, beyefendi nereden inşaatı alıyor? En yüksek noktadan alıyor. En yüksek noktadan 9,50'yi aldığında, denizden buna baktığında ortaya ne çıkar? İki, üç kat yerine bakıyorsunuz beş, altı kat bina çıkıyor. Bu işi bir defa kökünden kazımamız lazım. Her taraftan bakıldığında ortaya bir güzellik çıkması lazım. Bodrum diyorsun, adam bodrum yapmıyor zemin yapıyor ve bu konularda belediyelerimizin hassas davranması lazım. Bodrum, güneşi görmeyen yerdir, toprağın altındadır, kalkıp etrafını açmak suretiyle bodrumu zemine dönüştüren anlayış da bana göre ihanet içerisindedir. Ona da belediyelerimizin müsaade etmemesi gerekir. 'Ne yapalım? Şuradan, buradan kazanmak istiyorum.' Geç o işleri, 'Kazanmak istiyorum' derken şehre ihanet ediyorsun. İnsanın şehirler üzerinde hakkı olduğu gibi şehrin de insanlar üzerinde hakkı vardır, bunu unutmayalım. Eğer medeni olacaksak böyle medeni olacağız. Aksi takdirde olamayız."
İstanbul Boğazı'nın halinin de ortada olduğunu kaydeden Erdoğan, "Aramızda bunca mimar arkadaşlarım var, hepsi bilirler, Boğaz'ı felç ettiler, İstanbul felç. Neden? İşte bu yüzden." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:
"Bakıyorsun ki o güzelim Boğaz'da aman ya Rabbim, 5, 6, 7 kat binalar. Nerede bunlar? Ön görünümde. Niye? Kararlı bir duruş sergilenmediği için bunlar oluyor. Şimdi bununla ilgili çok ciddi bir Boğaz yasasının yeniden ele alınması, çıkartılması lazım. Bunun için Çevre ve Şehircilik Bakanlığımızın kararlı bir adım atması gerekiyor, Hükümetimizin kararlı bir adım atması gerekiyor. Bunu sıfırlayalım demiyorum. İnşaatların Boğaz'da yapılmasından da yanayım. Bu çirkin yapılaşmaların yıkılıp, onların yerine inşaat yapılsın, yapılsın ama dediğim gibi bunun bir anayasası olsun adeta. Bu anayasasını kurduğumuz zaman bu mesele biter. Bu adımı da atmamız lazım ki Boğaz'ın o doğal güzelliğine biz aldığımız bu kararla, çıkardığımız bu yasalarla inşallah bir farklılık getirelim. Ülke genelinde çevre düzeni planlarının tamamlanması ve büyük projelerin planlarının onay süreçlerinin hızlanması da son dönemde katedilen mesafeler arasındadır ve bu konuda da Hükümetimizin çok ciddi bir karar alması gerekir."
Belediyelere her plan için bir süre tayin edilmesi gerektiğinin altını çizen Erdoğan, "Bu üç, altı ay olur neyse... Altı ayda bu planın onayı bitmelidir. Kalkıp da 'İstediğim zaman bunu bitirmeliyim', böyle bir mantık olmaz. Çalışsın arkadaş. Yani planlama müdürlüğünde eğer 5-10 kişi çalıştırıyorsan 20 kişi çalıştır, olmuyor, hizmet alımına git. İşi hızlandıralım. Şehirleşmeyi hızlandıralım. Eğer sen hızlandırmazsan gecekondular hızlanmaya başlar. Bunu da böyle bilelim." dedi.
Tüm bu çalışmaları önemli gördüğünü, desteklediğini ifade eden Erdoğan, emeği geçen herkesi tebrik etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, açılışı yapılan Şehircilik Şurası'nda bu konuların tüm boyutlarıyla ve geleceğe ışık tutacak şekilde ele alınacağına inandığını sözlerine ekledi.
Notlar
Beştepe Millet Kültür ve Kongre Merkezi'nde, Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca düzenlenen "Şehircilik Şurası"na, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yanı sıra Başbakan Binali Yıldırım, Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik, Kalkınma Bakanı Lütfi Elvan, Sağlık Bakanı Recep Akdağ, AB Bakanı ve Başmüzakereci Ömer Çelik, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, eski ve yeni il, ilçe belediye başkanları, şurayı oluşturan komisyondaki akademisyenler de katıldı.
Konuşmaların ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan'a, Çevre ve Şehircilik Bakanı Özhaseki tarafından Kudüs Evkaf Defteri takdim edildi.
(Bitti)
Son Dakika › Politika › Şehircilik Şurası - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?