
1)KAŞ'TAKİ ORMAN YANGINI: 40 HEKTAR ZARAR GÖRDÜ
ANTALYA'nın Kaş ilçesinde, çıkan orman yangınında 40 hektarlık alan zarar gördü.
Kaş ilçesi Lengüme Mahallesi Şifalısu mevkiinde saat 15.00 sıralarında henüz belirlenemeyen bir nedenle orman yangını çıktı. Yangına, 7 helikopter, 15 arazöz ve çok sayıda orman işçisi müdahale etti. Söndürme çalışmalarına Antalya Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Müdürlüğü ekipleri de destek verdi. Yoğun duman nedeniyle söndürme çalışmalarının güçlükle yapıldığı bölgeye, jandarma ve sağlık ekipleri de sevk edildi.
BAŞKAN ULUTAŞ: KONTROL ALTINA ALINMAYA ÇALIŞILIYOR
Kaş Belediye Başkanı Mutlu Ulutaş, Lengüme ve Yuvacık mahalleri arasında saat 15.00 sıralarında çıkan orman yangını ile ilgili açıklamalarda bulundu. Rüzgarın etkisiyle yayılan yangına 7 helikopter, 35 arazöz, 6 su tankeri ve 150 orman işçisiyle müdahale edildiğini kaydeden Başkan Ulutaş, "60 hektarlık bir alanı etkileyen yangın. Kontrol altına alınan bölgelerde yeniden yangın çıkıyor. Yoğun bir duman var. Belediyemizin bölgede hazır bekletilen arazöz ve diğer unsurları da Orman Bölge Müdürlüğümüzün koordinesinde çalışmalara destek oluyor. Henüz yerleşim yerini tehdit eden bir durum yok. Yangının ilerleyişini takip ediyoruz. Yerleşim yerleriyle ilgili şu an problem yok. Rüzgar kesildi. Hava kararmadan kontrol altına alınacağını tahmin ediyorum" dedi.
YANGIN KONTROL ALTINDA
Antalya'nın Kaş ilçesinde saat 15.00 sıralarında çıkan orman yangını kontrol altına alındı. Yangına Antalya, Denizli, Aydın ve Muğla Orman Bölge müdürlüklerine bağlı 9 helikopter, 40 arazöz, 12 su tankı, 150 orman işçisi ve Antalya Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Müdürlüğü ekipleri müdahale etti. Havanın kararmasıyla helikopterler çalışmalarına son verirken kara ekipleri soğutma çalışmalarını sürdürüyor. İlk tespitlere göre yangında yaklaşık 40 hektar alan zarar gördü. Yangının zarar verdiği alanın yoğun duman ve havanın kararması nedeniyle tam tespit edilemediği belirtildi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-------------------------------
Yangından görüntüler
Söndürme çalışmaları
Haber-Kamera: Ahmet ACAR/ KAŞ(Antalya),
=================================================
2)BALIKESİR'DE ORMAN YANGINI
BALIKESİR'in Erdek ilçesinde, dün saat 17.00'de ormanlık alanda çıkan yangın yaklaşık 4 saatte kontrol altına alındı. Soğutma çalışmaları ise ilereleyen saatlere kadar sürdü. Ekipleri Yangın bölgesinde sabaha kadar nöbet tuttu.
Erdek'deki Oduncuyolu mevkisinde bulunan ormanlık alanda, saat 17.00 sıralarında, henüz belirlenemeyen nedenle yangın çıktı. Rüzgarın etkisiyle büyüyen yangın, çevredeki zeytinlik bahçelerine sıçradı. Alev ve dumanı görenlerin ihbarı üzerine bölgeye çok sayıda arasöz ve 2 yangın söndürme helikopteri sevk edildi.
KONTROL ALTINA ALINDI
Balıkesir'in Erdek ilçesi Oduncuyolu mevkisinde saat 17.00 sıralarında başlayan orman yangını, saat 21.00 itibariyle tamamen kontrol altına alındı. Balıkesir ve Bursa'dan desteğe gelen itfaiye ekiplerinin bölgedeki soğutma çalışmaları ilerleyen saatlere kadar sürerken, ekipler sabahın ilk ışıklarına kadar bölgedeki nöbete devam etti.
Öte yandan, bugün sabah saatlerinde Orman Bölge Müdürlüğü'ne bağlı helikopterlerin de soğutma çalışmalarına havadan devam edeceği örneildi. 19 arazöz, 13 itfaiye aracı, 2 helikopter ve 80 kişilik ekibin müdahale ettiği yangında zarar tespit çalışmaları ise bugün yapılacak. Jandarma yangınla ilgili soruşturma başlattı.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-------------------------------
-Yangından detaylar
+++
-Berktuğ Öncü anons
-Yangın bölgesinden detaylar
-Alevlerin söndürülmesinden detaylar
Haber-Kamera: Basri Tuncay ERTAN - Berktuğ ÖNCÜ - Semih ŞAHİN/ ERDEK(Balıkesir),
==========================================
3)BOŞANMA AŞAMASINDAKİ KOCASI TARAFINDAN ÖLDÜRÜLDÜ
NİĞDE'de, 4 çocuk annesi Sibel Çetinel (41), boşanma aşamasında olduğu eşi Murat Çetinel (43) tarafından tabancayla vurularak öldürüldü. Olay, saat 18.00 sıralarında, merkezdeki Aşağı Kayabaşı Mahallesi, Öğretmenler Okulu 4 Sokak'taki Aybarlar İnci Apartmanı'nın 4'üncü katında meydana geldi. Boşanma aşamasında olan Sibel Çetinel ve eşi Murat Çetinel tartışmaya başladı. Tartışmanın büyüyüp kavgaya dönüşmesi üzerine Murat Çetinel, tabancayla eşine ateş etti. Sibel Çetinel, merminin başına isabet etmesi sonucu kanlar içinde yere yığılırken, Murat Çetinel olay yerinden kaçtı. Çevredekilerin ihbarı üzerine olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Sağlık görevlilerince yapılan kontrolde Sibel Çetinel'in öldüğü belirlendi. Polis ekiplerince olay yerinde yapılan incelemenin ardından Murat Çetinel'i yakalamak için çalışma başlatıldı.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-------------------------------
Olayın yaşandığı apartmanın sokağındandan görüntü
Polis ekiplerinden görüntü
Olay yeri inceleme polislerinden görüntü
Apartmanın dış görüntüsü
Sağlık ekiplerinden görüntü
Ölen kadının çocuklarından görüntü
Kalabalık vatandaştan görüntü
Cesedin ambulansa taşınmasından görüntü
Ambulansın gitmesi
Genel ve detay görüntüler
Haber-Kamera: Ali KADI/ NİĞDE,
===============================
4)MOTOSİKLETİN ÇARPTIĞI YAYA ÖLDÜ, 2 YARALI
ELAZIĞ'da motosikletin çarptığı Fevzi Süslü hayatını kaybetti. Motosiklette bulunan 2 kişi de yaralandı.
Kaza, akşam saatlerinde Sarayatik Mahallesi Cahit Dalokay Bulvarı'nda meydana geldi. B.K. yönetimindeki 23 LN 060 plakalı motosiklet, yolun karşısına geçmeye çalışan Fevzi Süslü'ye çarptı. Kazada Süslü ile motosiklette yere savrulan sürücü B.K. ve arkasında oturan T.Ç. yaralandı. Yaralılar, ihbarla gelen sağlık ekiplerince ambulanslarla kentteki çeşitli hastanelere kaldırıldı. Acil servislerde tedaviye alınan yaralılardan Fevzi Süslü yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Diğer yaralıların tedavisi devam ediyor.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-------------------------------
Kaza yapan motosikletten görüntü
Genel ve detay görüntü
Haber-Kamera: Erkan BAY/ ELAZIĞ,
=================================
5)OTOMOBİL KOYUN SÜRÜSÜNE DALDI: 2 YARALI, 10 KOYUN ÖLDÜ
ESKİŞEHİR'de Ahmet Furkan Teke, kullandığı otomobille yolun karşısına geçmek isteyen koyun sürüsünün arasına daldı. Kazada Teke ile çoban Necati Akaydın yaralanırken, 10 koyun öldü.
Kaza, saat 22.00 sıralarında Yukarı Söğütönü Mahallesi Uludere yolu üzerinde meydana geldi. Ahmet Furkan Teke yönetemindeki 26 GG 276 plakalı otomobil, çobanlık yapan Necati Akaydın (58) ve oğlu Mehmet Ali Akaydın'ın yolun karşısına geçirmeye çalıştığı koyun sürüsünün arasına daldı. Kazada hurdaya dönen otomobil sürücüsü Ahmet Furkan Teke ve çoban Necati Akaydın yaralanırken, 10 koyun da öldü. Çevredekilerin haber vermesiyle gelen ambulanslarla yaralılar Eskişehir Şehir Hastanesi'ne kaldırılarak, tedaviye alındı. Kazada ölen 10 koyun ise Tepebaşı Belediyesi ekiplerince kamyona yüklenerek yol üzerinden kaldırıldı. Kazayla ilgili başlatılan soruşturma sürüyor.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-------------------------------
-Kazada hurdaya dönen araç
-Genel görüntüler
Haber-Kamera: Abdullah GÜÇLÜ/ ESKİŞEHİR,
===========================
6)İŞYERİNDE KURŞUNLANARAK YARALANDI
İZMİR'in Bornova ilçesinde, oto yıkamacı işleten Selami Eroğlu (35), kimliği belirlenemeyen kişi ya da kişilerce tabancayla vurularak ağır yaralandı.
Olay, bu aşam saat 19.00 sıralarında, Yeşilova semtindeki Abdi İpekçi Caddesi üzerinde bulunan bir oto yıkamacıda meydana geldi. İşyerine otomobille gelen kişi ya da kişiler, işyeri sahibi Selami Eroğlu ile tartışmaya başladı. Tartışmanın kavgaya dönüşmesi üzerine Eroğlu, tabancayla açılan ateş sonucu vücudunun çeşitli yerlerinden yaralandı. Olayı gören çevredekiler durumu sağlık ve polis ekiplerine bildirdi. İhbar üzerine gelen sağlık ekipleri, Eroğlu'nu ambulansla Ege Üniversitesi Hastanesi'ne kaldırdı. Acil Servis'te ilk müdahalesi yapılan Eroğlu, Genel Cerrahi Servisi'nde ameliyata alındı. Selami Eroğlu'nun hayati tehlikesinin bulunduğu bildirildi. Polis, olayla ilgili başlatılan soruşturma kapsamında, şüpheli ya da şüphelileri yakalamak için çalışma başlattı.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-------------------------------
Olay yerinden görüntü
Hastaneden görüntü
Genel ve detay görüntü
Haber-Kamera: Davut CAN/ İZMİR,
================================
7)ÜZERİNE CAM BLOK DÜŞEN İŞÇİ AĞIR YARALANDI
BURSA'nın İnegöl ilçesinde Mobilya Sanayisi'nde üzerine cam düşen işçi Suriye uyruklu Muhammed Bekri Paşa (29) ağır yaralandı. Vücudunda derin kesikler oluşan işçi hastanede tedaviye alındı.
Olay, İnegöl ilçesindeki Ağaç İşleri Sanayi 13. Sokak üzerinde faaliyet gösteren cam işleme fabrikasında akşam saatlerinde yaşandı. Fabrikada çalışan Suriye uyruklu Muhammed Bekri Paşa'nın üzerine cam devrildi. Kırılan cam nedeniyle vücudunda derin kesikler oluşan paşa, kanlar içerisinde kaldı. Olay yerine sevk edilen 112 sağlık ekipleri yaralı işçiyi ambulansla İnegöl Devlet Hastanesi Acil Servisi'ne kaldırdı. Burada tedaviye alınan Paşa'nın hayati tehlikesinin bulunduğu belirtildi.
Olayla ilgilsoruşturma başlatıldı.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-------------------------------
-Olay yerinden detaylar
-Yaralının hastaneye getirilişi
Haber-Kamera: Yavuz YILMAZ/ İNEGÖL(Bursa),
================================
8)YOLCU OTOBÜSÜ DEVRİLEN TIR'A ÇARPTI: 1 YARALI
ANKARA'da şehirlerarası bir yolcu otobüsü yan devrilen TIR'a çarptı. Kazada, TIR sürücüsü yaralandı.
Kaza, şehir merkezine 30 kilometre kala saat 04.30 sıralarında Anadolu Otoyolu'nun Ankara istikametinde meydana geldi. Sürücüsünün ismi henüz belirlenemeyen 63 E 9993 plakalı su şişesi yüklü TIR, sürücüsünün kontrolünden çıkarak yan devrildi. İstanbul'dan Çorum'a yolcu taşıyan 37 LJ 257 plakalı şehirlerarası yolcu otobüsü de sürücüsünün ani fren yapmasına rağmen duramayarak TIR'a çarptı. Kazada TIR sürücüsü hafif şekilde yaralanırken, otobüsün ön kısmında ise hasar oluştu. İhbar üzerine olay yerine sağlık, polis ve jandarma ekipleri sevk edildi. Sağlık ekipleri, TIR sürücüsünü ambulansta ayakta tedavi ederken, bu sırada kazalı otobüsten inen hamile bir kadın saçılan su şişelerinden birine basarak yere düştü. Sedyeyle ambulansa alınan kadın, ilk müdahalesinin ardından kaldırıldığı hastanede tedavi altına alındı.
Anadolu Otoyolu'nun Ankara yönü kaza nedeniyle yaklaşık 2 saat ulaşıma kapanırken, yolda kilometrelerce araç kuyruğu oluştu.
Araç sürücülerinin ifadelerini alan jandarma ekipleri, kazayla ilgili soruşturma başlattı.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-------------------------------
TIR'dan görüntü
Otobüsten görüntü
Yolculardan görüntü
Araç kuyruğu
Röportajlar
Genel ve detay
Haber-Kamera: Caner ÜNVER/ ANKARA,
=====================================
9)500 POLİSLE BURSA MERKEZLİ UYUŞTURUCU OPERASYONU
BURSA, İstanbul ve çevre ilçelerde 500 polisin katılımıyla sabahı erken saatlerinde uyuşturucu operasyonu başlatıldı. Çok sayıda şüphelinin gözaltına alındığı operasyon sürüyor.
Bursa İl Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı ekipleri, Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü Ekipleri koordinesinde, Bursa merkezli ilçelerde ve İstanbul'da eş zamanlı operasyon için sabahın ilk ışıklarıyla birlikte harekete geçti. Uyuşturucu ve aranan şahıslara yönelik operasyonda 500 polis görev alırken çok sayıda adrese eş zamanlı baskın düzenlendi. Eğitimli narkotik madde arama köpeği ve dronelerin de kullanıldığı operasyonda, önceden belirlenen adreslere baskınlar düzenlendi. Havadan helikopterle de takip edilen operasyonda ekipler, şüphelilerin evlerinin kapılarını koçbaşları ile kırarak içeri girdi. Operasyonda yakalanan şahıslar sorguları yapılmak üzere emniyete götürülürken operasyonun sürdüğü kaydedildi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-------------------------------
-Polis araçlarının emniyetten çıkışı (Drone)
-Operasyon yapılan mahalle ve evin havadan görüntüsü(Drone)
-Evin önündeki hareketlilik(Drone)
-Özel Harekat Polislerinin apartmana girişi
-Kapının koç başıyla kırılması
-Eve düzenlenen baskın
-Şüpheli şahısların yerde yatması ve kelepçelenmesi
-Narkotik köpeğinin evde arama yapması ve uyuşturucu bulması
-Şüphelinin aracında arama yapılması
-Genel, detay görüntü
Haber-Kamera: İsmail Hakkı SEYMEN/ BURSA,
==============================
10)ADANA'DA FETÖ OPERASYONU
ADANA'da Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanmasına yönelik şafak operasyonunda çok sayıda kişi gözaltına alındı.
Adana Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen FETÖ/PDY soruşturmasında, örgütle bağlantısı olduğu öne sürülen kişilere yönelik Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele (KOM) Şube Müdürlüğü ekiplerince operasyon düzenlendi. Şüphelilerin evlerine baskın yapan ekipler, çok sayıda şüpheliyi gözaltına aldı. Sağlık kontrolünden geçirilen şüpheliler, sorgulanmak üzere Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-------------------------------
Adli tıp biriminin dış görüntüsü ve tabelası
Şüphelilerin polis nezaretinde sağlık kontrolüne getirilmeleri
Haber-Kamera: Gökhan KESKİNCİ/ ADANA,
============================
11)ELAZIĞ'DA 4.0 BÜYÜKLÜĞÜNDE DEPREM
ELAZIĞ'ın Karakoçan ilçesinde, Richter ölçeğine göre, 4.0 büyüklüğünde deprem meydana geldi.
İçişleri Bakanlığı Afet ve Acil Durum Yönetim Başkanlığı (AFAD) Deprem Dairesi Başkanlığı'nın verilerine göre, saat 18.46'da, merkez üssü Karakoçan ilçesi olan deprem meydana geldi. Yerin 18,02 kilometre derinliğinde olan deprem, ilçede kısa süreli paniğe neden oldu.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-------------------------------
Sokaklardan görüntüler
Vatandaşlardan görüntüler
Genel ve detaylar
Haber-Kamera: KARAKOÇAN(Elazığ),
==================================
12)PROF. DR. SÖZBİLİR, DEPREM ÜRETEN FAYLARA DİKKAT ÇEKTİ
DOKUZ Eylül Üniversitesi (DEÜ) Deprem Araştırma ve Uygulama Merkez (DAUM) Müdürü Prof. Dr. Hasan Sözbilir, İzmir ve çevresindeki faylar konusunda bilgi verdi. Balıkesir Gökçeyazı fay segmentinin, 2 bin yıldır kırılmadığına dikkat çekerek burada her an deprem olabileceğini belirtti. Birinci derece deprem kuşağında yer alan İzmir'de, deprem için 1615 toplanma alanı bulunuyor.
Prof. Dr. Hasan Sözbilir, İzmir'de tanımlanmış 13 tane fayın bulunduğunu açıkladı. Bu faylar içerisinde en önemlisinin Güzelbahçe'den başlayan ve Narlıdere, Balçova, Konak, Bornova Pınarbaşı'na kadar giden İzmir fayı olduğunu belirten Hasan Sözbilir, tamamen olmasa da fay üzerinde yerleşim alanlarının bulunduğunu aktardı. Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) tarafından hazırlanan bir proje kapsamında İzmir, Gülbahçe, Seferihisar, Yağcılar, Tuzla fayı üzerinde çalışma yürüttüklerini söyleyen Prof. Dr. Sözbilir, çalışmalar kapsamında fayların özelliklerini öğrenmek için hendekler açtıklarını belirterek, "Biz proje kapsamında 5 fayı çalışıyoruz. Şimdiye kadar İzmir fayı ile Gülbahçe fayında hendekler açtık. Çok ilginç veriler var. Şu anda proje devam ettiği için açıklama yetkim yok. İzmir'de ilk kez bu proje kapsamında fayların içi açılarak, bakıldı" dedi. İzmir fayı üzerinde de incelemeler yaptıklarını belirten Prof. Dr. Sözbilir, "İzmir'de son büyük yıkıcı deprem, 1688 yılında oldu. Bu depremin sismik kaynağının İzmir fayı olduğu düşünülüyor. Çünkü İzmir fayına yakın binalar zarar gördü ve çoğu can kaybı bu fay üzerinde yaşandı. Hendek çalışması ile 1688 yılındaki depremi hangi fayın ürettiğini bulacağız" diye konuştu. Yine Seferihisar fayında hendek açtıklarını söyleyen Hasan Sözbilir, "Bu fay da önemli. 2005'te Gülbahçe fayı ile 5.7, 5.9 büyüklüğündeki depremi üreten fay. Bunların belli dönemlerde belli büyüklükte deprem ürettiklerini görüyoruz. 1992 yılında Tuzla fayı 6 büyüklüğünde bir deprem üretti. '6' değeri, Türkiye'deki bütün faylar için eşik bir değer. Bir fay 6'nın altında deprem ürettiğinde insanlar çok fazla etkilenmiyor. Binalar yıkılmıyor, zarar görüyor. Ama 6'yı geçtiğinde ölümler başlıyor" dedi.
'HER AN KIRILABİLİR'
Prof. Dr. Sözbilir, Türkiye'nin kara kısmında şu ana kadar tespit edilen 500 fayın 100 tanesinin Batı Anadolu'da olduğunu, bunların da özellikle Balıkesir, Aydın, Muğla, Milas, Bodrum'da yer aldıklarını vurguladı. İzmir'in deprem master planının revize edilmesinin önemine dikkat çeken Prof. Dr. Sözbilir, tespit edilen fay hatlarının da 1/1000 ölçekli imar haritalarına işlenmesi, buna göre bölgelerin yapılaşmaya açılması gerektiğini söyledi. Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü (MTA) ve Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı'nın (AFAD) yürüttüğü Paleosismoloji Projesi kapsamında Balıkesir- Edremit fayı üzerinde de çalıştıklarını ifade eden Hasan Sözbilir, şunları söyledi:
"Çalışmalar kapsamında fayları keserek içine baktık ve bu fayın yaklaşık bin yılda bir kez yıkıcı deprem ürettiğini tespit ettik. Burada Gökçeyazı segmenti var. O segment 2 bin yıldır kırılmıyor. Normalde bin yılda bir kırılması gereken bir parça, 2 bin yıldır kırılmıyor. O fay her an kırılabilir çünkü kırılma zamanı geçmiş. Tehlikeli bir fay. Balıkesir'den geçen fay kırıldığında 6.5'ten daha büyük bir deprem üretme potansiyeline sahip. 7.2'ye kadar çıkabiliyor. Bu da zarar verecek, can ve mal kaybına neden olacak. O fayın imar haritalarına işlenmesi gerekiyor. Ondan sonra zon boyunca yapılaşma kontrol edilecek."
Prof. Dr. Sözbilir, tabakadaki değişimleri ölçen bir sensörün geliştirilmesi halinde depremlerin tıpkı hava durumu gibi tahmin edebileceğini de sözlerine ekledi.
YAPILMASI GEREKENLERİ ANLATTI
İzmir İl Afet ve Acil Durum Müdürü Osman Metin Saroğlu da olası bir deprem sonrası yapılması gerekenleri anlattı. Kurum olarak 10 yıldır zarar ve risk azaltma odaklı çalışmalar yaptıklarını, bunların birinci aşamasının toplumu, bireyleri, kamu kurum ve kuruluşları, özel sektörü afetlere karşı hazırlıklı duruma getirmek olduğunu belirten Osman Metin Saroğlu, yine zarar azaltma konusunda da çalıştıklarını kaydetti. Uzmanların yaptığı çalışmalarda İzmir'de 1 milyon binadan yüzde 70'inin riskli olduğunun belirlenmesinin ardından, zarar azaltma çalışmalarına yoğunlaştıklarını ifade eden Saroğlu, dayanıksız binaların yıkılması gerektiğini belirtti. Deprem için kendi personellerine eğitimler verdiklerini de belirten Saroğlu, "Kendi personelimizi hazırlıyoruz. Kendi araç ve gereçlerimizi hazırlıyoruz. Genel tatbikatlar yapıyoruz. Okullarda tatbikatlar yapıyoruz. Böylece hem gençlerimizin hem halkımızın hem de kendi personelimizin, afetlere karşı duyarlı olmasını, afetlere karşı davranış bilinci geliştirmelerini sağlıyoruz" dedi. Sarıoğlu, İzmir'de deprem sonrası geçici ve acil barınma alanı (çadır kent veya konteyner alanı) olarak belirlenen 29 bölgenin bulunduğunu, bunun yanı sıra 1615 tane de toplanma alanı belirlediklerini kaydetti.
AFET VE ACİL DURUM ÇANTALARI
Her evde mutlaka afet ve acil durum çantalarının bulunması gerektiğini de anlatan Osman Metin Saroğlu, "Bütün ailelerin aile bireyleri ile bir araya gelip evin nerelerinin tehlikeli nerelerinin iyi olduğu belirlemesi lazım. Deprem anında sallanan camlar, dolaplar gibi araçlar sabitlenmeli. Çünkü depremlerde en çok zararı bunlardan görüyoruz. Bunları yaptığımız zaman depremin dışındaki tehlikelerden kendimizi korumuş oluyoruz. Cam önlerindeki yataklarımızı da, camda uzak bir nokraya koymalıyız. Cam kırıldığı zaman bizi kesmemeli, zarar vermemeli" dedi. Saroğlu, deprem anında yapılması gerekenleri de şöyle anlattı:
"Önce çökeceğiz. Daha sonra yanımızda varsa sabit bir yere tutunacağız ve kafamızı özellikle omurilikten itibaren sağlama alacağız. Deprem geçinceye kadar bekleyeceğiz. Deprem geçip de sallantı bittikten sonra önce evdekilerin yaralanıp yaralanmadığına bakacağız. Sonra komşularımızın yardıma ihtiyacı olup olmadığını kontrol edeceğiz. Seri bir şekilde binayı boşaltmamız lazım. Ama kesinlikle asansörü kullanmamız lazım. Kendimizi camlardan dışarı atmayacağız. Merdivenlerden seri bir şekilde binayı boşaltmaya çalışacağız. Binayı boşaltırken de önümüzdeki ve arkamızdakileri iterek bunu yapmamalıyız."
Deprem anında vatandaşların binaları boşalttıktan sonra gidecekleri yerler hakkında da bilgi veren Osman Metin Saroğlu, şunları söyledi:
"İzmir'de üzerinde 3 yıldır çalıştığımız toplanma alanları var. Bir deprem, afet sonrasında insanların binası hasar görmüşse, evine en yakın olan yere gidecek."
Vatandaşların verilen eğitimlere katılmasını da isteyen Saroğlu, "Vatandaşlarımız ilk önce bizim verdiğimiz temel afet bilinci eğitimlerine en azından bir kez katılsınlar. Sosyal medyadan biraz uzaklaşıp bize gelsinler. Böylece hem bize hem de kendilerine faydaları olacak" dedi.
'İKİ TİP KONTEYNER BULUNUYOR'
AFAD'ın olası bir deprem anında iki tip konteyneri hazır tuttuğunu da söyleyen Saroğlu, "İki tip konteyner var. Bunlardan bazılarının içinde yatak, battaniye gibi insanlar için yaşamsal malzemeler bulunuyor. Diğer konteynerlerde de jeneratör, kırma ayırma makinası, delme ve kesme araçları gibi afetler sonrası müdahale araçları var" diye konuştu. Deprem sonrası ilk toplanma alanlarının imara açılması, park yapılması gibi durumların yaşandığının hatırlatılması üzerine Saroğlu, "Belediye ile birlikte imara açılan, park haline dönüştürülen toplanma alanlarının yerine, yenilerini belirliyoruz. Vatandaşlar, e-devlet üzerinden kendilerine en yakın deprem sonrası toplanma alanları ve çadır kent alanlarının yerlerini görebilir" dedi.
VATANDAŞLAR NE KADAR BİLİNÇLİ?
Deprem anında toplanma alanlarının nereleri olduğunu bilmediğini söyleyen İzmir'de yaşayan vatandaşlardan Recep Akpınar, "Deprem anında toplanma yerlerinin nereler olduğunu bilmiyorum. Sadece çalıştığım iş yerinin yanında bulunan toplanma alanını biliyorum. Ama şu anda burada bir deprem olsa, toplanacağımız alanı bilmiyorum" dedi. Vatandaşlardan Okan Kaya da, "Deprem anında ne yapmam gerektiğini tam olarak bilmiyorum. Hatırladığım kadarıyla kirişlerin altında duracaktım. veya bir eşyayı sabitleyip onun yanında duracaktık. Asansör kullanmak tehlikeli" diye konuştu. Deprem sonrası kurulacak çadırkent alanlarının yerlerini bilmediğini söyleyen Melek Ercan da, "İstanbul'da bu alanları biliyordum ama İzmir'de nereleri olduğunu bilmiyorum. Deprem anında kendimizi korumak için yapmamız gerekenler konusunda eğitimler aldık fakat yeterli olduğunu düşünmüyorum. Ben öğretmenim. Sınıfta her yıl tatbikat yapıyoruz. Sıraların altına geçeceğiz, başımızı koruyacağız gibi. Ama o anda yaşanan panik ile insanlar bunları yapamayabilir" dedi. Aylin Hatice Balık da depreme hazırlıklı olmadıklarını söyledi. Balık, "Deprem anında evdeysek eğer kapının altına durmam gerekiyor. Kesinlikle merdiven veya asansörde olmama gerekiyor. Bunları biliyorum. Deprem sonrası toplanma alanlarının nerelerde olduğunu bilmiyorum" diye konuştu.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-------------------------------
Afet sonrası toplanma alanlarından görüntü
-Afet sonrası kurulacak çadır kent alanlarından birinin görüntüsü
-İl İzmir İl Afet ve Acil Durum Müdürü Osman Metin Saroğlu ile röp.
-Vatandaşlarla röp.
-Anonslar
-Genel ve detay görüntü
Haber-Kamera: Umut KARAKOYUN - Hande NAYMAN/ İZMİR,
=============================
13)'EV ALIRKEN SAĞLAMLIĞINA DEĞİL, GÖRSELLİĞİNE BAKIYORUZ'
DEPREM riski olan ülkeler arasında yer alan Türkiye'de, vatandaşlar ev alırken evin ve zeminin sağlamlığına değil, manzarasına, görselliğine ve şehre yakınlığına dikkat ediyor. Edirne Emlak Müşavirliği Derneği Başkanı Serhat Çeker, "Daire satın almak isteyenler zemin konusuna uzak kalıyorlar. Depreme dayanıklılığına, dere yatağında olup olmadığına bakmıyorlar. İçindeki malzemeye ve görselliğe bakıyorlar" dedi.
Çanakkale 18 Mart Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Jeofizik Mühendisliği Sismoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Osman Öncel, Türkiye'de deprem tehlike durumunun değiştiğini ve yenilenen 'deprem tehlike haritası'nın e-devlet üzerinden incelenebileceğini belirterek, özellikle gayrimenkul satın alacakların belirli bölgelere yakınlığına göre değil, bina zemininin sağlamlığına göre tercih yapmaları gerektiğini açıkladı. Öncel, insanların ev değil, zemin almaları gerektiğini dile getirerek, "Çünkü ev dediğiniz 30 yıl sonra kentsel dönüşüme giriyor. O nedenle ev alma, zemin al diyorum. Burada bir emlakçıya gittiğinizde binanın 12 şiddetinde depreme bile dayanacağını iddia ediyorlar. Zemin araştırması nedir, zemin araştırması Eurocode standardına göre mi yapılmıştır, üniversite onaylı bir rapor var mıdır, üniversite danışmanlığı alınmış mıdır? Bir bina için bunlar çok önemlidir" dedi.
'MANZARAYA BAKMAYIN'
Edirne Emlak Müşavirliği Derneği Başkanı Serhat çeker, ev satın almak isteyenlerin evin sağlamlığına ve zemin yapısına bakmadığını belirterek, "Daire satın almak isteyenler zemin konusuna uzak kalıyorlar. Depreme dayanıklılığına, dere yatağında olup olmadığına bakmıyorlar. İçindeki malzemeye ve görselliğe bakıyorlar. Edirne riskli bölge, nehirlerimiz çok var. Yumuşak bir zemin olduğu için çok katlı yapılmaması gerekiyor" dedi.
Ev satın alacakların evin manzarasına bakmamaları gerektiğinin altını çizen Çekver, "Evi satın alacak kişiler görselliğine, manzarasına bakmasınlar. Kullanılan malzemeye, çevresinde dere yatağı var mı, bunlara bakmaları gerekiyor. Mümkün olduğu kadar kayalık bölgeleri tercih etmelerinde yarar var" dedi.
'ZEMİN ETÜDÜNE BAKILMASI GEREKİYOR'
İnşaat malzemesi satıcısı ve müteahhit Atakan Akgül, Türkiye'nin deprem bölgesi olduğuna vurgu yaparak, "Ülkemiz maalesef deprem bölgesinde, geçmişte de baktığımızda da bunun zararlarını gördük. İlk önce zemin etüdüne bakılması gerekiyor. Alınacak olan konutun dış görselinden ziyade, kullanılan malzemeler, demirler, betonlar hangi sınıf olduğuna dikkat etmemiz gerekiyor. Görselden ziyade bizim için önemli olan zemini" dedi.
Ev alacakların evin görselliğine baktığını ifada edip vatandaşı ev uyaran Akgül, "Alacağınız konutta yapı denetimden kullanılan malzemelerin kalitesine bakabilirsiniz. Müşteri genelde evin içine girdiği zaman bakmış olduğu ilk şey görsellik.Beton sınıfları vardır, bunlar çıkan mimariye göre kullanılır. Genelde Edirne bölgesinde C-25-30 veya C-30-37 beton kullanılmaktadır" dedi.
VATANDAŞLAR KONUMUNA DİKKAT EDİYOR
Faizler düştüğü için bankadan kredi çekerek ev satın almayı düşündüğünü söyleyen ve ev alırken konumuna ve ulaşımına dikkat ettiğini belirten Erkan Ak, "Ev alırken konumuna ve ulaşımına çok dikkat ediyorum. Çocuğum açısından muhiti de çok önemli" dedi.
Ev alırken ilk önce komşularına dikkat ettiğini belirten Nilgün Sürücü İmiş ise, "Semtine, komşularına dikkat ederim. Depreme dayanıklılığı hakkında pek bilgim olmadığı için bilen birilerine sorarım. Zemini de önemli ama benim için en önemli olan komşular" dedi. Ali Çelik de, "Komşularıma ve muhite dikkat ederim. Artık yaşımız geldi ve hastaneye yakın olması benim için önemli" dedi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-------------------------------
Binalardan genel
İnşaat devam eden binalar
Atakan Akgül ile röp.
İnşaat işçilerinden detay
Muhabir Ali Can Zeray'ın anonsu.
İnşaat temeli görüntüsü
Serhat Çeker ile röp.
İnsan detayı
Vatandaşlar ile röp.
Farklı açılardan detay
Haber-Kamera: Ali Can ZERAY/ EDİRNE,
=====================================
14)DRİFT ATAN SÜRÜCÜLERE CEZA YAĞDI
DÜZCE Kalıcı Konutlar Bağlantı yolu üzerinde ilerleyen düğün konvoyunda drift atan 2 sürücüye ceza yağdı.
Olay 01 Eylül 2019 tarihinde Kalıcı Konutlar Bağlantı yolu üzerinde meydana geldi. Kalıcı Konutlardan Düzce istikametine ilerlemekte olan düğün konvoyu içerisinde ki 81 BY 796 ve 41 BY 737 plakalı iki araç sürücüsü düğün konvoyunun önüne geçerek drift yapmaya başladılar. Sürücüler drift yaparken çevrede bulunan vatandaşlarda sürücülerin tehlikeli sürüşlerini görüntülediler. Görüntüler üzerine harekete geçen Düzce İl Emniyet Müdürlüğü Trafik Şubesi ekipleri her iki sürücünün kimlik bilgilerini espit ederek sürücülere Karayolları Trafik Kanunu'nun ilgili maddesi gereği 5 bin 10 liradan toplamda 10 bin 20 lira para cezası uyguladı. Ayrıca araçlar 60 gün süreyle trafikten men edildi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-------------------------------
Drfit atan araçların görüntüsü (Vatandaş kamerası)
Haber: Tezcan SOLMAZ/ DÜZCE,
===============================
15)ATATÜRK'ÜN SİVAS'A GELİŞİ 'TEMSİLİ' OLARAK CANLANDIRILDI
SİVAS Kongresi'nin 100'üncü yıl dönümü etkinlikleri kapsamında, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün Erzurum'dan Sivas'a gelişi, temsili olarak canlandırıldı.
4 Eylül Sivas Kongresi'nin 100'üncü yıl dönümü kentte çeşitli etkinliklerle kutlanıyor. Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün 2 Eylül 1919'da Erzurum'dan Sivas'a gelirken halk tarafından karşılanmasını anlatmak amacıyla her yıl olduğu gibi bu yıl da temsili karşılama programı düzenlendi. Sivas Valiliği tarafından organize edilen temsili karşılama programı, Kepçeli Kavşağı'nda gerçekleştirildi. O dönem Mustafa Kemal Atatürk'ün Erzurum'dan Sivas'a gelirken bindiği tarihi otomobile, dönemi temsil eden askerler de eşlik etti. İl protokolü tarafından karşılanan temsili heyet, Atatürk Caddesi güzergahından halkı selamlayarak kent meydanına doğru hareket etti. Yol boyunca Atatürk'ü canlandıran ve benzerliğiyle dikkat çeken tiyatro oyuncusu Samet Sümbül, karşılamaya gelen halkı ve binalardan sevgi gösterilerinde bulunanları selamladı. Yürüyüş, kent meydanında bulunan Atatürk Anıtı önünde sona erdi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-------------------------------
-Karşılama programı
-Temsili Atatürk'ün halkı selamlaması
-Yürüyüşten görüntüler
Haber-Kamera: Hüsnü Ümit AVCI - Uğur YİĞİT/ SİVAS,
=====================================
16)2500 YILLIK POSTA MERKEZİ PTT'Yİ HEYECANLANDIRDI
AMASYA'da Oluz Höyük'te yapılan kazı çalışmalarında ortaya çıkarılan 2500 yıllık posta merkezini kente gelen PTT Genel Müdürü Kenan Bozgeyik, ziyaret etti. Kazı çalışmaları ile ilgili bilgi alan Bozgeyik, insanlık adına önemli bir buluş olan kalıntıları dünya gündemine taşımak istediklerini söyledi.
Amasya'da kent merkezine yaklaşık 20 kilometre uzaklıkta bulunan Oluz Höyük'te 13 yıl önce başlayan arkeolojik kazılar sürüyor. Bu yıl 24 Temmuz'da, 20 kişilik ekiple başlanan kazı çalışmaları, İstanbul Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi ve Kazı Başkanı olan Prof. Dr. Şevket Dönmez'in koordinesinde gerçekleştiriliyor. Bölgede sürdürülen kazı çalışmalarında, 2 bin 500 yıllık posta merkezi olduğu değerlendirilen Perslere ait kalıntılara ulaşıldı. 120 metrekarelik bir alanı kapsayan 'posta merkezi' olarak düşündükleri yapıya Pers dönemine 'Çaparhane' adı verildiğini belirtildi.
Amasya Valisi Osman Varol ile PTT Genel Müdürü Kenan Bozgeyik, Oluz Höyüğü ziyaret ederek 2 bin 500 yıllık posta merkezinde yapılan kazı çalışmalarını yerinde inceledi. İstanbul Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi ve Kazı Başkanı olan Prof.Dr. Şevket Dönmez, kazı çalışmaları ile ilgili bilgi verdi.
Alanda incelemelerde bulunduktan sonra açıklama yapan Amasya Valisi Osman Varol, "Oluz Höyük'te kazı ekibi tarafından çok uzun süredir ciddi çalışmaları var. Bu yıl aynı alanda devam eden kazıda 2500 yıllık olduğu değerlendirilen bir çeşit posta aktarma merkezi olduğu düşünülen bir mekan ortaya çıkarıldı. Çok önemli bir eser. Eşsiz bir esen var. Bu eserin o dönem için çok önemli olan iletişimin sağlandığı bir şekilde atlı habercilerin gidip geldiği aktarma yaptığı istirahat ettikleri ve ibadet yaptıkları daha sonra dinlenmiş atlarla yola devam ettikleri belki de dünyanın en erken dönemindeki posta aktarma merkezlerinden bir tanesi. Bu çok heyecan verici bir bulguö dedi.
PTT Genel Müdürü Kenan Bozgeyik, ise "Genel kazı çalışmalarını büyük bir memnuniyetle izlerken kendi sektörümüz açısından bir posta aktarma merkezinin 2500 yıl önce kullanıldığı yeri görmekten de büyük bir memnuniyet duyduk. Ülke olarak Dünya Posta Birliği'nin konsey başkanlığını yürüten posta teşkilatımız bu insanlık adına önemli buluşu da Dünya Posta Birliği'nin gündemine taşıyarak hem ülkemizin adını hem Amasya'mızın adını dünyaya taşımak istiyoruz. Tabii ki insanlık adına yapılan adına bu çalışmaların duyurulması, tanıtılması ve gösterilmesi ayrıca önem taşımaktadırö şeklinde konuştu.
İstanbul Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi ve Kazı Başkanı olan Prof.Dr. Şevket Dönmez, yapılan ziyaretin kendileri için çok önemli olduğunu söyleyerek "Bizler maddi desteklerin yanı sıra manevi desteklere da çok ihtiyacı olan insanlarız. Burada çok zor şartlarda çalışıyoruz. Biz Sayın PTT genel müdürümüze buradki kalıntıların öneminden bahsettik. Biz post teşkilatının Persler tarafından 2500 yıl önce kurulduğunu biliyorduk fakat dünyada bunun kalıntılarına ulaşan pek bir arkeolojik merkez yok. Oluz Höyük bu anlamda posta teşkilatının Anadolu'daki ilk arkeolojik kalıntılarına ulaşılan yer diyebiliriz. Yaklaşık 120 metrekarelik bir Çaparhane binasında çalışmalarımız devam ediyorö diye konuştu.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-------------------------------
-Kazı çalışmalarından detay
-Posta merkezi olduğu belirtilen alandan detay
-PTT Genel Müdürü ve Amasya Valisi'nin inceleme yapması
-Röportajlar
-Detaylar
Haber-Kamera: Yaprak KOÇER - Hüseyin KALAY/ AMASYA,
=======================================
17)SİNOP'TA HAMSİ BEREKETİ
Karadenizli balıkçılar, av yasağının 1 Eylül'de sona ermesiyle birlikte Vira Bismillah dedi, ağlarını denize attı. Sinopta, balıkçı tezgahlarını, istavritin ve mezgitin yanı sıra hamsi şenlendirdi. Vatandaşlar, sezonun ilk hamsisine yoğun talep gösterdi.
Denizlerde 15 Nisan'da başlayan dip trol ve gırgır ağları ile avcılık için genel av yasağı, 1 Eylül itibarıyla sona erdi. Karadenizli balıkçılar da yeni av sezonu ile ağlarını doldurdu. Sinop'ta balıkçı tezgahları, sezonun ilk balıkları olan istavrit, mezgit ve barbunun yanı sıra hamsi ile doldu. Balık satışlarını iyi olduğu belirtilirken, istavrit 10, mezgit 15, hamsi ise 20 TL'den satışa sunuldu. Sinoplu balıkçı Mert Kanal, sezonun ilk hamsisinin oldukça rağbet gördüğünü belirterek "Hamsi biraz erken başladı, nedeni şu; bu sene palamut avcılığı yok. Daha doğrusu palamut yok. Bu yüzden de tekneler palamut yerine hamsi ağlarını koyarak hamsinin peşine düştüler. Bu iyi bir şey değil, palamut hiç görünmüyor çünkü. Uzun zamandan beri ilk defa başımıza gelen bir şey. Ama tabi balıkçılar da haklı olarak geçimini sağlamak için diğer seçeneklere başvurarak hamsi avcılığına başladı. Bunun yanında da mezgit, istavrit oluyor. Karadeniz balıklarının hemen hemen tamamı var, palamut hariç" dedi.
Müşteri Yaşar Günel de, "Sezon iyi başlamış. Hamsi almaya geldim. Fiyatı uygun diyerek bu yıl hamsiyi bol tüketmeyi temenni ettiklerini söyledi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-------------------------------
Balık avı havadan detay
Muhabir anonsu
Hamsi temizliği detay
tezgah detay
balıkçı Mert Kanal açıklamaları
müşteri Yaşar Günel açıklaması
tezgah detay
Balık avı havadan detay
Haber-Kamera: Esra AKSU/ SİNOP,
=================================
18)TRABZON'DA İSTAVRİT VE MEZGİT BEREKETİ, FİYATLARI DÜŞÜRDÜ
Karadenizli balıkçılar, av yasağının 1 Eylül'de sona ermesiyle birlikte 'Vira bismillah' diyerek, ağlarını denize attı. Trabzon'da, balıkçı tezgahları fiyatları düşen istavrit ve mezgitle doldu. Tezgahlarda istavrit ve mezgidin kilosu, 5 ila 10 lira arasında satılırken, sezondan umutlu ulan balıkçılar da, havanın soğumasıyla balık çeşidinin artmasını bekliyor.
Denizlerde 15 Nisan'da başlayan dip trol ve gırgır ağları ile avcılık için genel av yasağı, 1 Eylül itibarıyla sona erdi. Karadeniz'de Trabzonlu balıkçılar da, yeni av sezonu için son hazırlıklarını tamamlayarak 'Vira bismillah' dedi. Sezonu açan balıkçılar, ağlarını gece yarısından sonra Karadeniz'e bıraktı. Denize açılan balıkçıların yakaladığı balıklar da kentte tezgahlardaki yerini aldı. Balık pazarında hareketlilik yaşanırken, yeni sezonda tezgahları dolduran istavrit ve mezgidin kilosu 5 ila 10 lira arasında satışa sunuldu.
'DENİZ SICAKLIĞI BALIĞI ETKİLİYOR'
Balık fiyatlarının uygun olduğunu anlatan Balıkçı Mehmet Can Örseloğlu, "Balıklar yeni gelmeye başladı. Sezonun ikinci günü. Palamut beklentilerimizin üzerindeydi ama palamut hiç gelmedi. Deniz sıcaklığı havaların sıcaklığı denizdeki balığı çok etkiliyor. Palamut zamanına 15 gün daha var. Şu an zaten rövanşta olan istavrit. Onun hemen peşine mezgit geliyor. Balıklarda gayet kaliteli ve fiyatları da uygun. Bu sezondan oldukça umutluyuz. Tabi ki denizin sahibi Allah. Yarın ne olacağını kimse bilemez. Vatandaş da balığın hem cebe hem de mideye hitap etmesi beklentisinde. Bizde balığın bol olması beklentisindeyiz. Bugün mezgit 10 lira, çingene palamuttun tanesi 10 lira, levrek çupra 25 lira, somon 30 lira, istavrit 5 ila 10 lira arası değişiyor. Şu an Karadeniz'de olan balıklar bunlarö diye konuştu.
'PALAMUT HİÇ YOK'
Palamuttun bu sezon ağlarına henüz takılmadığını söyleyen Örseloğlu, "'Vira bismillah' dedik. 1 Eylülde başlangıcı yaptık. Normalde 1 Eylülde genelde ağlarımıza istavrit, palamut, barbon ve çinakop gelir. Ama sanki bu sene umduğumuz olmayacakmış gibi bir hava var. Palamut hiç yok. Palamuttun küçüğü moloz dediğimiz balık çıktı başka da çıkmadı. Bakalım havaların soğumasını bekliyoruz. Fiyatlarda oldukça uygun. Vatandaşta memnun. Herkesin alabilecek olduğu bir fiyat. İnşallah sezonumuz bol bereketli olur" dedi.
VATANDAŞLAR FİYATLARDAN MEMNUN
Av sezonu açılmadan önce fiyatların pahalı olduğunu ancak 1 Eylül'den sonra balık fiyatlarının düştüğünü belirten vatandaş Saadet Uz da, "Sezonun ilk balığını yiyeceğiz. Geçen dönem balık yiyemedik. Hem çok pahalıydı hem de olan balık kalitesizdi. Şimdi tezgahlara bakıyorum istavrit ve mezgit var. 5 liraya bile alabiliyoruz. Bundan bir hafta önce istavritin kilosu 25 ile 30 lira arasında değişiyordu. Sofralarımıza koyamıyorduk. İki günde fiyatlar bu kadar düştü ve tazelerö ifadelerinde bulundu.
Seyit Altaş ise, "İstanbul'da oturuyorum. Tatile buraya geldim. Sezonun açılmasına rastladım. Memleketimin balığını yiyeceğim. Sezonun ilk balığı fiyat gayet uygun" diyerek berektli av sezonu geçmesini temenni etti.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-------------------------------
-Balık tekneleri drone teday
-Denize ağ atılırken görüntüler
-Balık teknesi içinde ağ çekilrken detaylar
-Tezgahlarda balıklardan detaylar
-Balık fiyatı etiketlerinden detaylar
-Balıkçılarla röportaj
-Vatandaşlarla röportaj
-Anons
-Haberin genel detayları
Haber-Kamera: Aleyna KESKİN - Tolga SAĞLAM/ TRABZON,
=======================================
19)ÇANAKKALE'DE AV SEZONUNUN BAŞLAMASIYLA BALIK FİYATLARI DÜŞTÜ
ÇANAKKALE'de, yeni av sezonunun başlamasıyla birlikte, balık tezgahları doldu. Balık fiyatlarının düşmesi de müşterileri memnun etti.
Denizlerdeki av yasağı, 1 Eylül itibarıyla sona erdi. Çanakkale'de de balıkçıların denize açılmasıyla tezgahlar dolmaya başladı, fiyatlar da düştü. Av yasağının sona ermesinin ardından ilk kez tezgahlarda yerini alan hamsinin fiyatı 25 TL oldu. Av yasağının olduğu yaz döneminde 50 TL'den satılan istavritin fiyatı ise 25 TL'ye düştü. Sardalya 30 TL'den 20 TL'ye, mezgit 70 TL'den 40 TL'ye, tekir 75 TL'den 30 TL'ye düştü. Kolyoz 15, levrek 35, çipura 35 TL'den satıldı.
Çanakkale'de 40 yıldır balıkçılık yapan Tuncay Dinç, bereketli bir sezon beklediklerini belirterek, "İstavritte, çinakopta, lüferde bolluk bekliyoruz. Ama palamudu bu sene biraz arayacağız. Palamut olur ama fiyatı yüksek olur. İlerleyen zamanlarda inşallah hamsi, istavrit, çinakopta bolluk yaşanacak. Hamsi inşallah 15- 20 TL'ye satılır. İstavrit yasak döneminde az olduğu için 40 ile 50 TL arasındaydı. İlk defa 25 TL'ye düştü. Eğer bollaşırsa fiyatı daha da düşebilir. Bereketli bir sezon bekliyoruz" dedi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-------------------------------
Balık tezgahlarından görüntüler
Genel ve detaylar
Haber-Kamera: Burak GEZEN - Mustafa SUİÇMEZ/ ÇANAKKALE,
========================================
Son Dakika › Güncel › Dha yurt bülteni - 1 - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?