Dha Yurt Bülteni-7

1)BAŞBAKAN BİNALİ YILDIRIM UŞAK'TA, REFERANDUM İÇİN DESTEK İSTEDİ

BAŞBAKAN Binali Yıldırım, açılış ve ziyaretlerde bulunmak için gittiği Uşak'ta, 15 Temmuz Şehitleri Meydanı'nda toplanan vatandaşlara seslendi, referandum için 'evet' oyu istedi. "Anadolu'nun yiğit evladı" sloganlarıyla karşılanan Başbakan Binali Yıldırım, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu eleştirip, "Salonlardan çıkmıyor. Gel meydana kardeşim. Meydana gel. Meydanda vatandaş. Her gün akla hayale gelmeyen iddialar. Maksat kafaları karıştırmak. Ana muhalefet partisinin genel başkanı biraz ağır olur. Bu kadar yeğlik olma biraz ağır ol" dedi. Başbakan Binali Yıldırım, 16 Nisan'da yapılacak referandum öncesinde, Uşak'ı ziyaret etti. Havayoluyla geldiği Uşak'ta 15 Temmuz Şehitleri Meydanı'nda miting yapan Başbakan Binali Yıldırım, 'Anadolu'nun yiğit evladı', 'Yolların kralı' sloganlarıyla karşılandı. Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi, Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcı, Genel Başkan Yardımcısı Şaban Dişli ile belediye başkanları, parti ve il yöneticilerinin de eşlik ettiği Başbakan Binali Yıldırım, meydanı dolduran vatandaşları eşi Semiha Yıldırım'la selamladı.

"GELECEĞİNİZ İÇİN KARAR VERECEKSİNİZ"

Uşak'ta vatandaşlara seslenen Başbakan Binali Yıldırım, Türkiye, millet, demokrasi için önemli bir halk oylaması yapılacağını söyledi. Başbakan Binali Yıldırım, şunları söyledi: "Sayılı günler kaldı. 16 Nisan'da geleceğimiz gençlerimizin geleceği için bir karar vereceğiz. ya diyeceğiz ki 'bu sistem iyidir, bu 82 model oraba, anayasa ikide bir yolda bırakan darbe üreten anayasa bize yeter' diyeceğiz veya diyeceğiz ki 'Türkiye gelecek hedeflerine büyük Atatürk'ün işaret ettiği muhasır medeniyetler seviyesine bu anayasa ile gitmez değiştirelim diyeceksiniz Uşak 16 Nisan'a hazır mı? Hep gayret ediyoruz amacımız memleketimizin daha ileri gitmesi. Şu anda sorun var mı ? Sorun yol deniyor. Tamam şu anda sorun yok ama bu öyle olacak diye bunun garantisi yok. 7 Haziran'da seçim oldu. Hiçbir parti tek başına iktidar olacak çoğunluğu alamadı. Ama bir parti HDP diye bir parti çıktı ne dedi. 'bizim arkamızda Kandil var. Bir kaşık suda sizi boğarız' dedi. Türkiye bu büyük millete meydan okud. Şimdi buna dikkat edeceğiz bir daha öyle bir değişiklik getirelim ki. Her zaman tek başına hükümet çıksın. İşi şansa bırakmayalım. Bugün AK Parti, yarın başkası da olabilir. Kim olursa olsun ama mutlaka tek başına güçlü iktidar olsun. Bu bölgede güçlü olunmazsa işimiz zor. Güçlü olmak mecburiyetindeyiz. Bununu için bu değişikliği getirdik" dedi.

"ŞEYTAN TAŞLADIK"

14 yıldır milletin kendilerine yetki verdiğini de vurgulayan Başbakan Binali Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü; "Ama biz de boş durmadık yollar yaptık okullar yaptık. Hastaneler yaptık. Tarıma sanayiye üretime her türlü desteği yaptık. Bunu yaparken şeytan taşladık. Darbecileri def ede ede buraya geldik. Cumhurbaşkanını seçeceğiz dedik. Olmaz dediler. Elektronik muhtıra verdiler. 367 icadını çıkardılar. Biz de olmaz mı diyorsunuz kardeşim dedik. Millete sorduk. Vatandaş dedi ki 'siz misiniz cumhurbaşkanını seçtirmeyen. Ben seçtireceğim' dedi ve Recep Tayyip Erdoğan'ı seçtiniz. O da seçilmiş cumhurbaşkanı başımızda. Yaptığımız iş, seçtiğimiz cumhurbaşkanlığa uygun anayasa değişikliğini yapmak, Bundan başka bir şey değil. Yine boş durmadılar, ders almadılar. Bu darbe zihniyeti, gezi olaylarını başlattılar. Ülkeyi karıştırmaya çalıştılar. Onda da başarılı olamadılar. 17 - 25 Aralık'ta FETÖ'cüler iş başına geldi. Onlar hükümeti yıkmaya, başbakanı al aşağı etmeye çalıştılar. Onu da başaramadılar en son 15 Temmuz o gece bu meydan, Uşak meydandaydı. Ay yıldızlı bayraklarını aldınız darbecilere hak ettiği cevabı verdiniz. Bu millet büyük millet. Bu milletle kimse bilek güreşi yapamaz. PKK'sı da FETÖ'sü de DAEŞ'ı da alayı da gelse bu millet hepsinin hakkından gelir. Darbeciler püskürttük. İnlerine girdik, şimdi hepsi hesabını veriyor. Hesap vereceklere şehitlerin hesaplarını verecekler."

"BÖLÜCÜ HDP MEYDAN OKUDU"

Engelleri aşa aşa bugünlere geldiklerine ve 7 Haziran seçimlerine değinen Başbakan Binali Yıldırım, şöyle konuştu:  "Güçlü iktidar kalıcı hale gelsin burada durmasın. Türkiye'de istikrar kalıcı hale getiremezsen. Elde ettiğimiz bütün kazançlarımız birer birer yok olur. AK Parti tek başına iktidar çoğunluğu 7 Haziran'da kaybetti. 5.5 ay sürdü yaşananları şöyle hatırlayın. Bölücü parti HDP meydana okumaya başladı. Üç beş tane milletvekili fazla alınca Türkiye'nin sahibi sandı kendisini. Türkiye'nin güçlü iktidara ihtiyacı var. O nedenle 16 Nisan'da halk oylamasına Türkiye artık iktidar oldu hükümet kuruldu kurulmadı tartışmalarını geride bırakıyor. Sistem, 2019 yılında başlayacak. Şimdi o yalanı da söylüyorlar. 16 Nisan'dan sonra yeni sistem gelecek diye. Öyle bir şey yok. 2019'da cumhurbaşkanı ve meclis seçimi birleştiriliyor. Artık 4 değil 5 senede seçimi yapılacak. İki sandık gelecek birisi cumhurbaşkanı seçimi diğeri meclis seçimi. Cumhurbaşkanına kim seçerseniz seçim bittiği akşam Türkiye 5 seneliğe kim iktidar edecek ona karar veriyorsunuz. Meclise bırakmıyorsunuz, güvenoyunu siz veriyorsunuz. Seçimi siz yapıyorsunuz. 5 yıl geçti. Cumhurbaşkanı hükümet doğru iş yapıyor. Bir 5 yıllığına daha seçiyorsunuz. Ondan sonra 'yav çok iyi devam et'. Yok bu kadar. 10 sene sonra ne kadar başarılı olursa olsun bitecek. Çünkü gelecek kişilere şans vermek lazım. Yeni kişilerin yetişmesi lazım. Yargı tek hale geliyor. Şimdi ne var askeri yargı var, sivil yargı var. Yav suçun sivili askeri olur mu? Suç suçtur. İşte asker kılığına girenlerin 15 Temmuz'da yaptıklarını gördük. Ne yaptılar devletini sizin paranızla alınan uçakları silahları tankları çalıp milletin üzerine ateş ettiler. Bunu gavur bile düşman bile yapmaz. Bu alçak FETÖ'çüler bunların yatacak yeri yok."

"ENGELLİ KOŞU BİTİYOR, ENGELSİZ KOŞU BAŞLIYOR"

"Demokrasi tarihimize bakalım" sözleriyle geçmişteki tek parti iktidarlarını anlatan Başbakan Binali Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü:

"1950'ye bakalım. Daha ilerisine gitmeyin orada CHP'den başka parti yok. Lüzum yok. 50'de kim geldi. Ege'nin efesi merhum Menderes geldi. Çok partili hükümetler başladı. 10 sene hizmet etti. Büyük işler yaptı. Başka ne zamana tek parti iktidarı var. Merhum Özal. O da Türkiye'yi dünyaya açtı. Otoyollar yapıldı, güzel hizmetlere imza attı. Bu etti iki. Bir de kim var AK Parti var. Recep Tayyip Erdoğan dönemi var. 14 yıl. Sizlerin desteğiyle ne yaptık? AK Parti olarak destan yazdık destan. Güzel işler yaptık. Neye rağmen yaptık, darbe tehditlerine rağmen. Bir yandan engellerle uğraştık. Bir yandan da vatandaşın hayalini gerçeğe dönüştürdük. Yeni sistemde engel yok. Engelli koşu bitiyor, engelsiz koşu başlıyor. İşte fark bu. 50 yılından bu yana 67 yıl geçti. Üç dönem toplam 34 sene tek parti iktidar olmuş. 67 yılın yarısı boşa gitmiş. Yarısında Türkiye kazanmış. Kazandıklarımızı artık kaybetmeyelim, sürekli kazanalım."

"KILIÇDAROĞLU SEN DE ÇALIŞ"

Yeni anayasa değişikliğiyle Türkiye'nin güçleneceğini öne süren ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na eleştiren Başbakan Binali Yıldırım, şunları söyledi:

"Türkiye güçlenince, etrafındakiler horozlanmayacak. Herkes haddini bilecek. 'Hayır hayır' diye bozuk plak diye yalan söyleyeceğine sen de evet de Kılıçdaroğlu, bu değişikliğe evet de. Sen de çalış, sen de milletin gözüne gir, sen de iktidar olursun. Sen niye karşı çıkıyorsun. En başta ekonomi şaha kalkacak. Bir Türkiye'yi üç Türkiye yaptık. Şaka değil. Bu Erdoğan için değil her doğan için. Buna ihtiyacımız var. Terörle mücadele gücümüz artarsa, güçlü hükümet demek teröristin korkulu rüyası demek. İşte bakın kaçacak delik arıyorlar. Dün Siirt'teydim. Bitlis'teydim. Herkes 'kahrolsun PKK' diye bas bas bağırıyor. İki yıl önce bayraklarını insanlar, açığa çıkaramıyorlardı. Terör örgütü bütün bölgeyi sindirmişti. Vatandaşlarımızı doğuda da batıda da teröre karşı tek yürek olmuş, bir olmuş, beraber olmuş teröristler kaçacak delik arıyorlar. Nereye gidenlerse gitsinler peşlerindeyiz. Enselerindeyiz. Nereye giderlerse gitsinler. Türkiye dış politikasında daha güçlü olacak, yatırımlar artacak yeni iş AŞ imkanları ortaya çıkacak. Kadınlarımız mutluysa Türkiye mutludur. Kadınlarımızın, iş hayatına, siyaset hayatına, eğitim alanında sağlık alanında daha fazla görev almasını sağladık. Sağlıkta dönüşümü gerçekleştirdik. Bugün orada görev alanların yarısı kadın. Doktorlar, sağlık görevlileri, hemşireler. İşte Türkiye'nin geldiği nokta bu. AK Parti olarak kadınlarımızın siyasette daha fazla yer alması için ciddi adımlar attık. Şehit annelerini şehit eşlerini kutsal emanet olarak gördük, her türlü desteği sağladık."

KILIÇDAROĞLU'NA: MEYDANA GEL MEYDANA

Konuşmasının bu bölümünde de CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na yönelik eleştirilerini sürdüren Başbakan Binali Yıldırım, şöyle konşutu. "Gençlerin siyasete girmesine hayır diyor. Bir yandan da çocuklara film çevirtip, hayır oyu istiyor. Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu. Gençleri etkilemek için çocukları kullanıyorsun. Yakışır mı? 16 Nisan'da sizi yok sayan bu. Efendim diyorlar ki, 18 yaşında milletvekili olacak. İki yıl sonra ömür boyu emeklilik kazanacak. Yalan. Var mı böyle bir şey. Emekli olmak için ister cumhurbaşkanı ister başbakan ister bakan ister Bağkur'lu ister işçi memur ol. En az 25 sene çalışmak lazım. Yetmez 25 sene primini de ödeyeceksin. Yetmez şimdi yaşta var. 25 sene 45 yaşında bitse de 20 sene bekleyeceksin. Bunları biliyor da bile bile milletin gözünün içine baka baka yalan söylüyor. Askerlikten muafiyet olmayacak. Bir şey daha yapıyor. 9 milyon gencin seçilme hakkı var. Seçilme hakkına sahip olacak. 9 milyon gencin yarısı kız onları hiç saymıyor. Onları dikkati almıyor. Sizi saymıyor bu adam, yok sayıyor. Kızlarımıza kafasında yer yok. Bunlar çağdışı. Bunların modeli daha eski. Anayasa 1982 model, bunlarınki 1930 model. Bu zihniyetle bir yere gidilmez. Benim gençlerim bunun cevabını verir. Siz hakkınıza sahip çıkacaksınız. Gereken cevabı vereceksiniz.

"BU KADAR YEĞLİK OLMA BİRAZ AĞIR OL"

CHP Genel Başkanı'nı meydanlara çağıran Başbakan Binali Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü:  "CHP bu anayasa değişikliğine hayır diyor. Olur. CHP yöneticileri diyebilir. Ama niçin 'hayır' dediğini anlayan yok. Ben anlamadım. Bir ay oldu bir şey anlamadım. Çünkü neyi değiştiriyoruz. Mecliste bunlar kavga ettikleri için, oraya buraya saldırdıkları için ne değişiyor, bunu okumamışlar. Değişikliğin ne getirip götürdüğünü bilmiyorlar. Yalan dolan aynen bozuk plak gibi döndür. Dönüyor dönüyor aynı şey. Bozuk saat bile günde iki kez doğru söyler. Bunlar bozuk saati bile aratmaya başladılar. Bunlar iktidar olamamışlar. Darbelerin arkasında fırsat bulursa iktidarın bir tarafına tutundu. Bunların ülke yönetecek tecrübesi yok. Sırtında yumurta küfesi yok. Atıp tutuyorlar. Babaannemin dediği gibi bunlar üflüyor ha babam üflüyor. Bunlar hiç sorumluluk almadılar. Bizim karşılaştığımız sorunların onda birisini görselerdi kaçacak yer ararlardı. Sosyal sigortaları nasıl batırdığını sen biliyorsun değil mi? Millet unuttu sanıyor. Kalkmış salon salon geziyor. Salonlardan çıkmıyor. Gel meydana kardeşim. Meydana gel. Meydanda vatandaş. Her gün akla hayale gelmeyen iddialar. Maksat kafaları karıştırmak. Ana muhalefet partisinin genel başkanı biraz ağır olur. Bu kadar yeğlik olma biraz ağır ol. SSK genel müdürlüğü yapmış, işte biliyoruz daha fazlasına gerek yok."

"TÜRKİYE'YLE UĞRAŞAN HERKES HAYIR DİYOR"

Hayır kampanyası yürüten partilerin seçmenlerine de seslenen Başbakan Binali Yıldırım, sözlerini şöyle tamamladı:  "Şimdi 'hayır' diyenlere bakalım. CHP hayır diyor, HDP o da hayır diyor. Terör örgütü PKK, FETÖ onlar da hayır diyor. Avrupa'nın bazı ülkeleri onlar da hayır diyor. Bunlar tesadüf mü ya? Türkiye'yle uğraşan herkes hayır diyor. Onları anladıkta CHP sen niye hayır diyorsun kardeşim. Milyonlarca CHP'li kardeşime sen hayır diyip, bu ülke için hedeflerini gölgeliyorsun. Şimdi milliyetçilik adına hayır kervanına katılan maskeli milliyetçiler var. Siz nasıl milliyetçisiniz. Ülkücü kardeşim, PKK ile aynı safta duranlara gereken cevabı verecek inşallah. Milliyetçi, FETÖ'nün oyuncağı olur mu? Olmaz. Milliyetçi, Türkiye düşmanlarıyla iş tutar mı sanıyorsunuz. Milliyetçi ülkesini seven, vatanı seven, bayrağı, ülkesi için ne yapacağını çok iyi bilir. Ak Partili yol arkadaşlarıma, milliyetçi ülkücü kardeşlerime, BBP'li kardeşlerime, Saadet Partili kardeşlerine CHP'li kardeşlerime sesleniyorum. Türkiye'nin geleceği için daha güzel günler için ve Türkiye'nin terörle mücadelesinde çok daha büyük başarılara imza atması için 16 Nisan'da uşak. Uşak'ın plakası kaç? 64. O halde plakamızı tuturacağız değil mi? Yüzde 64'ü tutturacağız değil mi söz mü?"Başbakan Binali Yıldırım, konuşmasından sonra Uşak Valiliği'ne geçti.

Görüntü Dökümü:

----------------------------

-Meydandan görüntü.

-Başbakanın konuşmasından görüntü.

Haber: Taylan YILDIRIM - Yavuz KUŞDEMİR, Kamera: Mücahit BEKTAŞ/ UŞAK

====================================================

2)KILIÇDAROĞLU, MİLLİLERİN KAMP YAPTIĞI OTELDE YEMEK YEDİ

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Sivrihisar İlçesindeki mitingin ardından Eskişehir kent merkezine geldi.Kılıçdaroğu, Eskişehir'de yarın akşam Moldova ile hazırlık maçı yapacak olan A Milli Futbol Takımı'nın kamp yaptığı Tasigo Otel'de yemek yedi. Kemal Kılıçdaroğlu'na yemekte Büyükşehir Belediye Başkanı CHP'li Yılmaz Büyükerşen ile CHP milletvekilleri Gaye Usluer, Utku Çakırözer ve Cemal Okan Yüksel de eşlik etti.Otelde millilerle görüşmediği belirtilen Kılıçdaroğlu daha sonra karayoluyla Bursa'ya hareket etti.

Görüntü Dökümü:

-----------------------

-Kılıçdaroğlu'nun otelden çıkışı,

-Kılıçdaroğlu'nun otel önünde bekleyen partililerle tokalaşmacı ve aracına binmesinden çekilen görüntüler bulunuyor.)

Haber-Kamera: Kemal ATLAN-Hakan TÜRKTAN-ESKİŞEHİR,

======================================================

3)BAHÇELİ: ÜLKÜCÜYÜM DİYEN 'EVET' DEMELİDİR

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Yeni dönemde çatışma olmayacak. Rejim ve sistem krize dönüşmeyecek. 'Hayır' diyecek kardeşlerim iyi düşünsün kararlarını gözden geçirsin. 'Ben ülkücüyüm' diyen 16 Nisan'da 'Evet' demelidir. 'Ben milliyetçiyim' diyen, 'Bayrak benim' diyen her kardeşim 'Evet' kararında olmalıdır" dedi.

Halka hitap etmek için Erzurum'a gelen MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'yi, havalimanında Ak Parti Erzurum Milletvekili Mustafa Ilıcalı ve Büyükşehir Belediye Başkanı Ak Partili Mehmet Sekmen tarafından karşılandı. Bahçeli, daha sonra mitingin yapılacağı İstasyon Meydanı'na geçti. Bahçeli, burada kendisini dinlemek üzere toplanan yaklaşık 20 bin kişiye konuştu. Devlet Bahçeli, şunları söyledi:

"Türkiye'nin kurtuluşu için yeni bir seferberlik ve mücadele ruhu tecelli etmelidir. Kötü giden talihe 'dur' demenin zamanı gelmiştir. Türkiye şu anda çok vahşi tehdit kuşağındadır. Mihraklar kuyumuzu kazmak, hançeri saplamak için sıradadır. Başımızı kaldırıp etrafımıza bakarsak hainleri göreceğiz. Sesimizi yükseltip tepkimizi gösterirsek kaçtıklarını göreceğiz. İrademizi ihya edip, direnişi güçlendirirsek Türkiye düşmanlarının tırstıklarına, sindiklerine tanık olacağız. Dün Ermeni çeteleri ne yaptıysa bugün terör örgütleri ve arkasında duran emperyal acımasızlık aynısını yapmaktadır. Rusya'ya bakınız YPG, PYD ile nasıl bir ilişki içinde olduğunu görünüz."

Rusya'nın tarihi emellerini alttan sürdürdüğüne işaret eden Bahçeli, Müslüman Türk milletine ne kadar düşman odak varsa Rusya ile ortak cephede olduğunu belirtti. Mehmetçik katillerini Rusya ile ABD'nin silahlandırıp beslediğine dikkati çeken Devlet Bahçeli, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Bu nasıl bir kumpas, nasıl bir tezgahtır? Rusya bir yanda dostluk mesajları verirken, diğer yanda meyve- sebze ambargosunu kaldırmaktan kaçınmakta, PKK, PYD, YPG ile aynı hizada durmaktadır. Putin yönetimi kimi kandırmaktadır? Moskova Türkiye'yi ne zannetmektedir? Yoksa 93 harbi milli hafızalardan çıktı mı sanılmaktadır? Maalesef Rusya, Afrine zırhlı araçlarla asker konuşlandırmakta, üs kurmakta, Moskova'larda kanlı terör örgütlerini ofisleri açılmaktadır. Halep katilleri, Türkmen katileri aynı kümede, Türkmen dağında kan dökenler aynı siperdedir. Türkiye çok çetin tehlikeli bir süreçten geçmektedir ve devlet milletiyle bir, beraber olmak durumundadır."

FETÖ'nün dolanırken kanlı ve karanlık terör ortaklarından destek aldığını, PKK, PYD, YPG'ye müttefiklerin yardım, yataklık yaptığını savunan Bahçeli, "Menbiç'ten PKK, YPG arındır alacaktı ama bilakis silahlandırarak yerleşmiştir. Sorumlu ve suçlu ise ABD ve Rusya'dır. Rusya, Suriye'nin kuzeyinde PYD, YPG muhafızlığına soyunup ABD Rakka'nın çevresine YPG'yi taşıyarak Türkiye'yi dışlamıştır. Her alanda yalnızlık, kutuplaşma kaderimiz haline gelmiştir. Alman istihbarat başkanı konusunda ikna olmadık. ABD istihbaratı da aynı görüştedir. 15 Temmuz'u FETÖ'nün yaptırdığı yönündeki açıklamalar niyedir, neye hizmettir? Bu çarpıtma ve telaşın altında ne vardır? Pensilvanya'da ki hain kimin hangi kapalı devre çalışan örgütlerin tetikçisidir. 15 Temmuz ihanetinin faili bal gibi FETÖ'dür. Katil bellidir, cani ortadadır. Türk milleti bu şerefsizleri asla affetmeyecektir" diye konuştu.

'KILIÇDAROĞLU BU EVETLERİ DUYUNCA GÜLDÜRMEYE DEVAM EDECEK'

Cumhurbaşkanı yetkilerine yeni düzenleme getirdiklerini, yürütme ve yasama arasında kalın duvarlar ördüklerini anlatan Devlet Bahçeli, muhalefetin astarı olmayan açıklamalarla bunu sulandırdığını ve sabote ettiğini ileri sürdü. Bahçeli'nin "Kılıçdaroğlu'nu ve hayırsız havarileri Cumhurbaşkanlığı sistemini karalayıp, reformu hazmedemiyor, kabullenemiyor. Ne yaparlarsa yapsınlar yıldırım yemişe dönecekler. İftiralarını Erzurum elinin tersiyle itecek, itmekle kalmayıp başlarını öne eğecektir. Dadaşlar buna var mı? Müfterilerin yüzünü kızartmaya hazır mısınız Türkiye'nin bekası için milli birlik ve beraberlik için?" diye sorması üzerine kalabalıktan "Evet" sesi yükseldi. Bunun üzerine Bahçeli, "Kılıçdaroğlu bu evetleri duyunca ya saklanacak ya da dili dolanıp yaptığı gaflarla kendisini güldürmeye devam edecek" diye konuştu.

'BEN ÜLKÜCÜYÜM DİYEN 16 NİSAN'DA EVET DİYECEK'

İlk defa Cumhurbaşkanına cezai sorumluluk geleceğini ifade eden Devlet Bahçeli, Cumhurbaşkanının, TBMM'yi feshetmesini 'Koca bir yalan' olarak nitelendirdi. Yeni dönemde çatışma olmayacağını, rejim ve sistemin krize dönüşmeyeceğini savunan Bahçeli, cumhurbaşkanının bir partili olmasının hiçbir sakıncası olmadığını söyledi. Bahçeli, konuşmasını şöyle tamamladı:

"Yine de 'Hayır' diyecek kardeşlerim iyi düşünsün kararlarını tekrar gözden geçirsin. Tekin olmayan, güven vermeyen, inandırıcı bulunmayan tesir ve dayatmalara yüzlerini çevirsin. Türkiye'nin içinde bulunduğu riskleri değerlendirip evet iradesine dönüş yapsın. 'Ben ülkücüyüm' diyen 16 Nisan'da 'Evet' demelidir ve diyecektir. 'Ben milliyetçiyim' diyen, 'Bu bayrak benim, bu devlet benim, bu millet benim onurum' diyen her kardeşim istiklal, istikbal ve istikrar için evet kararında olmalıdır ve Allah'ın izniyle de olacaktır. Devlet, millet, Cumhuriyet tertemiz irademizle şartsız evet. Evet ülkemiz için sözdür yemindir, vazgeçilmeyecektir. Evet mili birliğin simgesidir. Evet Türkiye Cumhuriyetidir, milli birliğin simgesidir."

Görüntü Dökümü

--------------------------

-Mitinge katılan vatandaşlar

-Devlet bahçalenini miting alanına gelmesi

-Ülkü ocakları tarafından karşılanması

-Mitinge katılan vatandaşları selamlaması

-Erzurumspor atkısı verilmesi

-Miting sonrası vatandaşlar ile fotoğraf çekilmesi

Haber: Turgay İPEK- Hümeyra PARDELİ - Kamera: Zafer KUMRU/ ERZURUM,

04.21 SN BOYUT: 198 MB

==================================================

4)ÇUKUROVA BÖLGESEL HAVALİMANI İNŞAATI YENİDEN BAŞLADI

MERSİN, Adana ve Osmaniye'nin heyecanla beklediği Çukurova Bölgesel Havalimanı'nın inşaat çalışmaları 3 bakanın katılımı ile yeniden başladı. Çukurova Bölgesel Havalimanı İnşasını Başlatma Töreni'ne, Kalkınma Bakanı Lütfi Elvan, Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, Avrupa Birliği Bakanı Ömer Çelik, Mersin Valisi Özdemir, Osmaniye Valisi Kerem Al, Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı MHP'li Burhanettin Kocamaz, Adana Büyükşehir Belediye Başkanı MHP'li Hüseyin Sözlü, kamu kurum ve kuruluşları müdürleri ve çok sayıda kişi katıldı.

1 MİLYAR TL'LİK DEV YATIRIM

Törende söz alan Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, havalimanının yılda 2 bin 500 kişiye istihdam sağlayacağını söyledi. Adana Havalimanı'nın yılda 4 milyon insan hizmet ettiğini fakat yetersiz kaldığını ifade eden Arslan, havaalanını 29 Ekim 2018'de açmayı planladıklarını anlatırken şöyle devam etti:

"Burada yapılacak olan pist; 3 bin 500 metreye 60 metre. Dünyanın en büyük pistlerinden biri. Dünyanın en büyük uçağı olan A380'in inmesine uygun bir pist yapıyoruz. Yanında, dünyanın en büyük pistlerinden birine sahip olacak 3 bin 500 metreye 45 metrelik ikinci bir pist olacak. Aynı anda 15'ten fazla uçağın park edebileceği bir aprona sahip olacak. Adana'daki havalimanı 12 bin metrekare kapalı alana sahip. 4.5 milyon insanımıza yetmiyor. Biz burada 250 bin metrekarelik terminaller yapacağız. Adana'daki ile kıyaslarsanız tam 20 misli. Kargoya ilişkin kapalı ve diğer kapalı alanları da koyduğunuz zaman tam 500 bin metrekarelik kapalı alanı olan bir havalimanı yapıyoruz. Gösteriş olsun, birileri içinde top oynasın diye yapmıyoruz. Bölge insanına, ekonomisine, ürünlerinin ihraç edilebilmesi adına yapıyoruz. Bu rakamlar çok şey ifade ediyor. Sadece Çukurova bölgesel havalimanı, bu gün inşaatına başladığımız kısım 221 milyon lira. Ama terminalleri, diğer kapalı alanları ile, diğer fonksiyonları ile birlikte 1 milyarlık yatırımdan bahsediyoruz. IMF'nin kapısında dilenen, 70 cente muhtaç olan bir ülkeden, sadece bir havalimanına eski parayla 1 katrilyonluk yatırım yapan bir ülkeye geldik. Sizin ve seçip destek verdiğiniz Cumhurbaşkanımız sayesinde."

2018 YIL İÇERİSİNDE HİZMETE SUNACAĞIZ

Yüklenici firmanın iflası ardından duran çalışmaların daha fazla gecikmemesi için Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığının yatırım programına alındığını belirten Kalkınma Bakanı Lütfi Elvan ise şöyle konuştu:  "Yüklenicinin de bizlere sözleri var, Allah'ın izniyle altyapısını bu yıl sonu itibariyle tamamlayacak. Üst yapı hedefimiz ise; 2018 yılı sonu. Adanalı ve Mersinli hemşerilerimizin hizmetine bu havaalanını 2018 yılı sonunda sunmayı istiyoruz. Havalimanının yapılmasıyla birlikte Adana'mızın, Mersin'imizin turizm potansiyeli inanılmaz bir şekilde değerlendirilecek ve bölge ekonomisine turizm açısından inanılmaz bir katkı sağlanacaktır. Tarihiyle, kültürel mirasıyla inanılmaz bir değere sahip olan Çukurova havzamız, inşallah, o uzun sahilleriyle hem yurt içinden, hem de yurt dışından turistlere önemli bir hizmet verecek. Bu anlamda, Çukurova Havalimanı önemli bir işlevi gerçekleştirecek. Çukurova Havalimanımız, sadece turizm açısından değil, ihracatımızın daha da artması, güçlenmesi açısından da büyük bir önem taşıyor. Havalimanının yapılmasından sonra özellikle kargo taşımacılığının güçlü bir şekilde başlatılmasıyla, Çukurova'nın, Adana'nın, Mersin'in ihracatının nasıl ve ne şekilde patlayacağını hep birlikte göreceğiz."

"DİKTATÖR' DİYENLER, DİKTATÖRLÜK ÖZLEMİ İÇİNDEDİR"

Avrupa Birliği Bakanı Ömer Çelik ise, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ilgili ahlak dışı bir şekilde bazılarının diktatörlük suçlaması yaptığını belirterek sözlerini şöyle sürdürdü: "Diktatörler halktan korkar. Halkın sofrasına oturmaz, çayını içmez, korktukları için de tankların, savaş uçaklarının arkasına saklanırlar. Ama Cumhurbaşkanımız 15 Temmuz gecesi sizinle birlikte tankların ve savaş uçakların üstüne yürümüştür. Halkı ile beraber tankın, savaş uçağının üzerine yürüyen diktatör değildir. Asıl ona 'Diktatör' diyenler diktatörlük özlemi içindedir. Bir de televizyonlarda rejim değişikliğinden bahsediliyor. Türkiye'nin rejimi Cumhuriyettir. Laik, demokratik, sosyal hukuk devleti ile Türkiye'nin, vatandaşın bir problemi yoktur. Rejim değişikliği cumhuriyetin içinden cumhuru çalmaktır, cumhurun gücünü gasp etmektir." Konuşmaların ardından, başta Bakanlar Elvan, Çelik ve Arslan olmak üzere buton başına geçen yetkililer, çalışmalara yeniden başlandı. 28 Mayıs 2013'te, o dönemin bakanları Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik tarafından temel atması gerçekleştirilen havalimanında, yüklenici firmanın iflas etmesi sonucu çalışmalar durmuştu.

Görüntü Dökümü

---------

Bakanların konuşması

-Açılıştan detaylar

İbrahim MAŞE/TARSUS (Mersin), -

=======================================================

5)MUHARREM İNCE: 1 OY MEMLEKETİN KADERİNİ DEĞİŞTİREBİLİR

CUMHURİYET Halk Partisi (CHP) Yalova Milletvekili Muharrem İnce, 'hayır' mitingleri kapsamında Hatay'da partililerine seslendi.Merkez Antakya İlçesi Emlakbank Evleri alanında toplanan yaklaşık 500 kişiye konuşan Muharrem İnce, 18 yaşındaki gençlerin milletvekili seçilmesine karşı olmadığını ama zengin aile çocuklarının vekil olacağını savundu. İnce, "Değerli Hataylılar, gençler tabi ki seçilsin ama size soruyorum, Antakya'daki gariban işçi Mehmet amcanın çocuğunun milletvekili olacağı mı sanılıyor, Kırıkhan'daki çiftçi Ali amcanın çocuğu milletvekili olacağını mı sanıyor, kimler olacak, zengin ailelerin çocukları milletvekili olacak. 18 yaşında zenginlerin çocukları milletvekili olup askerlikten muaf olup 20 milyar maaş alacak, fakirin çocuğu 20 yaşında El-Bab'ta şehit olacak, ben buna hayır diyorum kardeşim" dedi.

Hollanda'yla yaşanan gerginliğe değinen İnce, "Hollanda diyor ki, 'gelme, bende seçim var', seçimim olduğu için gelme diyor. Bende şu komşuya diyorum ki şimdi, 'akşama sana oturmaya geleceğim, o da diyor ki gelme, kızımı evlendiriyorum ev çok karışık haftaya gelirsin. Ne diyorsun sen, o evi başına yıkarım bu akşam geleceğim diyorum' onun gibi bir şey bu" diye konuştu.

1 OY NE KADAR ÖNEMLİ YALOVA'DA GÖRDÜK

Geçtiğimiz seçimlerde Yalova'da 1 oyun ne kadar önemli olduğunu gördüklerini belirterek 16 Nisan'da herkesi sandıklara gitmeye davet eden Muharrem İnce, "Seçim günü, 'benim kızım doğum yaptı yanında olmam lazım, oğlanın tayini çıktı, ben hastayım, zeytinlerin dibini bellemem lazım, şunu bunu yapmam lazım yok.' 1 oyla ne olacağını Yalova seçimlerinde gördünüz mü? Hatırlıyor musunuz orada oy için 48 saat sandalyede oturduğumu, demek ki 1 oy memleketin kaderini değiştirebilir" dedi.Muharrem İnce'nin Hatay'daki etkinliğine CHP Hatay Milletvekilleri Birol Ertem, Hilmi Yarayıcı, Mevlüt Dudu, CHP İl Başkanı Mehmet Güzelmansur ile yaklaşık 500 CHP'li katıldı.

Görüntü Dökümü

----------------------

Partililerden detaylar

Alınan güvenlik önlemleri

CHP'li Muharrem İnce'nin konuşması

SÜRE: 03' 29" BOYUT: 106 MB

Haber-Kamera: Ramazan ÇELİK/(HATAY,

================================================

6)CHP'Lİ ÖZEL : "KENAN EVREN, EVLATLARI İLE ÜRÜNLERİYLE GURUR DUYUYOR OLMALI"

CHP Grup Başkanvekili ve Manisa Milletvekili Özgür Özel, AK Parti'yi eleştirip, " Kenan Evren, şimdi yattığı yerden bunları izliyor ve 'boynuz kulağı geçti. Bu kadarını ben de hayal edemezdim, Bu kadarına ben de cesaret edemezdim' diyordur. Kenan Evren, evlatları ile ürünleriyle gurur duyuyor olmalı" dedi.

CHP Grup Başkanvekili ve Manisa Milletvekili Özgür Özel, partisinin Şehzadeler İlçe Başkanlığı'nda basın toplantısı düzenledi. Toplantıya, CHP Şehzadeler İlçe Başkanı Semih Balaban ve partililer de katıldı. Özel, konuşmasında ilk olarak 'evet' kampanyasında bütün devlet imkanlarının kullanmasını eleştirdi. 'Hayır' kampanyasını yürüten CHP'lilere saldırılar olduğunu öne süren Özel, 'hayır' kampanyası sokaklarda, köylerde, vatandaştan aldığı güçle devam ediyor. Türkiye'nin dört bir yanında engellerle karşılaşıyoruz. Açıkçası 'hayır' kampanyasını yürütmek için milletvekilliği dokunulmazlığından yararlanmak gerekiyor. Milletvekilleri dışında kim sahaya çıksa 'Burada hayır kampanyası yapamaz sınız?' deniyor. Kadınlarımız gençlerimiz karşılarına dikilen kamu kaynaklarının ve görevlilerin zorlamalarıyla karşı karşıya kalıyorlar" diye konuştu.

"BOYNUZ KULAĞI GEÇTİ"

Özel, OHAL döneminde anayasa değişikliği yapılmasını eleştirdi. Dünyadaki birçok ülkenin OHAL döneminde anayasa değişikliği yapmadığını vurgulayan Milletvekili Özel, "Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Devlet Bahçeli bilmelidir ki, bugün OHAL döneminde referandum yapmaları Kenan Evren'in kendilerine sağladığı olanaktan, Kenan Evren'in onlara yaptığı bir kıyaktan yararlanmaktır. Kenan Evren sıkıyönetim şartlarında anayasa değişikliği yapabilmek için anayasaya OHAL döneminde anayasa değişikliği yapılmamasına yönelik koruyucu maddeyi koymamıştır. Kenan Evren, şimdi yattığı yerden bunları izliyor ve 'boynuz kulağı geçti. Bu kadarını ben de hayal edemezdim, Bu kadarına ben de cesaret edemezdim' diyordur. Kenan Evren evlatları ile ürünleriyle gurur duyuyor olmalı" dedi.

OHAL döneminde referandum yapılmasını ve AK Parti'nin yürüttüğü kampanyayı Hitler'in kampanyasına benzeten Özel, şöyle devam etti:

"1930'ların Almanya'sından bugüne bu kadar bu kadar ortak sloganların dahi olduğu süreç demokrasimizin nereye savrulduğu göstermek açısından önemlidir. Almanya Türkiye karşılaştırmaları meclisin feshini de gündeme getiriyor. Bugün bütün billboardlarda, 'Eski anayasada meclis feshi vardı, yeni anayasada yok' gibi açıkça bir yalana sığınma var. Eski anayasada, 'Hükümet kurulamazsa 45 gün içinde seçime gitmek üzere parlamentonun seçimi yenilenir' diyor. Buna 'fesih' diyorlar. Bugünkü anayasada 'Sebep göstermeksizin parlamentoyu yeniler' diyor. Buna 'fesih değil' diyorlar. O yüzden Hitler Almanya'sının parlamentonu feshi ile bugünkü birbiriyle örtüşen son derece anlamlı değişiklikler."

"KUZU KUZU GELDİ" SÖZLERİNE CEVAP

CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Kemal Kılıçdaroğlu'nun Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'negitmesiyle ilgili 'kuzu kuzu geldi' sözlerini de eleştirerek, şöyle dedi:

"Bunlardaki gerginlik, kaybediyor oluşlarındandır. Cumhurbaşkanına, Başbakana, Devlet Bahçeli'ye hak ettikleri üslupta bir cevap verilmeyecek. Ama onlara kötü bir haberim var, 16 Nisan'da 'hayır' kazanacak. Cumhurbaşkanlığı Sarayı'na Kemal Kılıçdaroğlu'nun gidişiyle ilgili, 'Kuzu kuzu geldi' gibi tabirler kullanılıyor. CHP'nin gittiği Cumhurbaşkanının gülyüzü değil, milletin kendisidir. Kılıçdaroğlu, bir devlet adamı olmanın gereğini yaptı. O günlerde bütün aydınlar, 'devlet adamlığının gereği budur' dedi. Kendisine verilecek çok cevap var ama vatanımız, milletimiz, 15 Temmuz'un şehitleri bunu hak etmiyor" dedi.

"'HAYIR' DİYENLER ZEYTİNLERE, KIYILARA, KIDEM TAZMİNATINA SAHİP ÇIKACAK"

Anayasa değişikliğinin kabul edilmesi halinde beş değişikliğin hızla hayata geçeceğini iddia eden Özel, şunları söyledi:  "Mayınlı arazilerin 49 yıllığına bedelsiz düşük bedelle İsrail'e verilmesi, çevreyi katledecek tüm projelere karşı yürütmeyi durdurma kararlarının iptal edilmesi, kıyıların talanı yasası, bor madenlerini özelleştirmesi ve yabancılara peşkeş çekilmesi hayata geçirilecek. Kıdem tazminatı, Başkanlık Sistemi gelirse üç ay içinde elden gidecek. Yani başkanlık gelirse bütün herkes şunu bilsin, rejime cumhuriyete sahip çıkarken, zeytinlere, kıyılara, mayınlı arazilerin İsrail'e verilmesine, bor madenlerine ve işçinin kıdem tazminatına sahip çıkacaklar. Verecekleri 'hayır' oyu 25 kişinin tecavüzüne uğrayan kız çocuklarını koruyacak. Başkanlıkta asıl niyetin ne olduğunu, vatandaşın neler kaybedeceğini görmesini bekliyoruz."

ADİL ÖKSÜZ İDDİASI

Son olarak 15 Temmuz darbe girişiminin ardından serbest bırakıldıktan sonra yakalanamayan Adil Öksüz ile ilgili kamuoyunda gündeme gelen iddialara değinen Özel, şöyle devam etti:

"Darbenin koordinatörü olarak bilinen Adil Öksüz'ün AK Parti Samsun Milletvekili'nin aracı ile Samsun'a kaçırıldığı, burada belediye başkanı tarafından evinde tutulduğu, ardından deniz yoluyla önce Gürcistan'a ardından Kırgızistan'a kaçtığı yönünde bugün medyada bilgiler var. Ateş olmayan yerden dumanın çıkmaması, dört partinin kurduğu darbeyi araştırma komisyonunun Cumhurbaşkanı'nın talimatıyla 3 ayın sonunda görevini bitirmesi, raporu referandumdan sonraya bırakmasıdır. Bu tip kötü kokular burnumuza geliyordu. Şimdi AK Partiye ve Başbakan'a soruyoruz. Bu Adil Öksüz'ü sizin milletvekilinin aracıyla Samsun'a gittiği, MOBESE kayıtları olduğu, sizin belediye başkanınızın 'Bana getirilen kişinin Adil Öksüz olduğunu bilmiyordum.

Bilseydim yapmazdım' diye ifade verdiği doğru mu? Bu iş AKP'nin kurumsal planlaması ile mi olmuştur yoksa tekil davranışlarla mı? Bu olanlardan sizin haberiniz var mı? Darbeden önce de var mıydı darbe gününden itibaren mi var? Adil Öksüz konuşursa çok mu yanarsınız? Adil Öksüz konuşursa insan içine çıkamayacak, seçmenin yüzüne bakamayacak, bu referandumda kampanyayı yürütemeyecek hale mi gelirsiniz? Bunların cevabını kamuoyu sizden bekliyor."

Görüntü Dökümü

----------------------

-Salondan görüntü

-CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel'in açıklaması

-Genel ve detay görüntüler

Haber: İlker KILIÇASLAN - Kamera: Nermin UÇTU/ MANİSA,

========================================================

7)FETHİYE'DE DENİZ KEYFİ ERKEN BAŞLADI

MUĞLA'nın Fethiye İlçesi'nde sıcak havayı fırsat bilen vatandaşlar plajlarda yoğunluk oluşturdu. Kimileri sahilde güneşlenirken, kimileri kendini Ölüdeniz'in serin sularına bıraktı.

Hava sıcaklığının 21, deniz suyu sıcaklığının 18 derece ölçüldüğü ilçede, Ölüdeniz Mahallesi'ndeki Belceğiz Plajı'nda yoğunluk yaşandı. Bazı tatilciler kumsalda güneşlenirken, bazıları kendini Ölüdeniz'in serin sularına bırakarak, mart ayında denize girmenin keyfini yaşadı. Macera tutkunları ise 1965 rakımlı Babadağ'ın 1200 metre pistinden yamaç paraşütüyle uçarak, muhteşem Ölüdeniz manzarasını kuş bakışı görmenin ayrıcalığını yaşadı. Yamaç paraşütlerinin gökyüzünde oluşturduğu renk cümbüşünü, sahildekiler ilgiyle izledi.

"BU KADAR SICAK HAVA BEKLEMİYORDUK"

Aydın'dan arkadaşlarıyla tatile gelen üniversite öğrencisi Sinan Bektaş, hafta sonu tatilini değerlendirmek için Fethiye'yi tercih ettiklerini söyledi. Kelebekler Vadisi ve tarihi alanları gezdiklerini anlatan Bektaş, "Suyun sıcaklığı çok güzel. Denize girip bunu değerlendirmek istedik. Mart ayında bu kadar güzel bir hava beklemiyorduk. Her şey çok güzel" dedi.

Yamaç paraşütüyle single (tekli) uçuş yapan Ramazan Pabuşcu ise Fethiye'de yapılabilecek en güzel aktivitenin yamaç paraşütüyle uçmak olduğunu kaydetti. Babadağ'ın dünyaca bilinen en güzel uçuş alanlarından olduğunu kaydeden Pabuşcu, hobi olarak fırsat buldukça uçuş yaptığını belirtti.

Görüntü Dökümü

----------------------

-Güneşlenenlerden görüntü

-Denize girenlerin görüntüsü

-Kumsalda oynayan çocukların görüntüsü

-Sinan Bektaş ve Ramazan Pabuşcu ile röp.

Haber-Kamera: Ergün TOS/ FETHİYE (Muğla),

====================================================