91 Yaşında Güzellik Kraliçesi Seçilen "Farley'in" Olağanüstü Hikayesi

91 yaşındaki Kristina Farley, ABD'nin Connecticut eyaletinin güzellik kraliçesi oldu. Kristina Farley, "Cildim güzel olduğu için makyaj yapmıyorum, sadece ruj sürüyorum o kadar" diyor.

"İNSANLAR 60 YAŞINDAN SONRA BİTTİĞİNİ DÜŞÜNÜYOR AMA BU DOĞRU DEĞİL"

"İnsanlar 60 yaşından sonra bittiğini düşünüyor ama bu doğru değil" diyen Farley'e göre bu yarışmaların en güzel yanı, "insanlara hala hayatta olduğunu, dans edebileceğini, dikiş dikebileceğini, resim yapabileceğini gösterme" fırsatı tanıması.

Kristina Farley 1925'te Polonya'nın doğusunda, beş çocuklu bir ailenin ikinci çocuğu olarak dünyaya geldi. Babasının Birinci Dünya Savaşı'ndaki hizmetlerine karşılık olarak aileye verilen 15 hektarlık arazide, vişne ağaçlarıyla çevrili bir evde yaşadı.

Farley Polonya'nın kırsal bölgesinde sevgi dolu bir evde büyümüş olsa da, savaşın çıkmasıyla çocukluğu da kısa sürdü. Kristina 14 yaşına geldiğinde, Almanya ve Sovyetler Birliği Polonya'yı işgal etti ve İkinci Dünya Savaşı çıktı.

1940'ta Rus ordusu ve Ukrayna polisinin topladığı yüzbinlerce Polonyalı aile gibi, Kristina ve ailesi de soğuk bir gecede sığırların taşındığı bir trene sıkışarak, buz tutmuş Ural Dağları'na doğru yola çıktı.

"TRENİN HİÇ CAMI YOKTU"

"Trenin hiç camı yoktu. Tuvalet için bir koridor ve köşede bir kömür sobası vardı, o kadar. Her yolcu vagonunda 60 kişi vardı ve tek yiyebildiğimiz şey ekmekti. Taşkent yakınlarında pamuk topladı.

AİLE İKİ KORKUNÇ YIL GEÇİRDİ

Aile, açlık grevindeki Rus işçilerin kampına kerestelik ağaç toplamaları için yerleştirildi. Almanya Sovyetler Birliği'ne 22 Haziran 1941'de saldırana kadar, burada iki korkunç yıl geçirdiler.

KADIN VE ÇOCUKLARIN EVLERİNE DÖNMELERİ İMKANSIZDI

Kristina'nın babası Andrzej binlercesi gibi Nazi Almanyası'na karşı batılı mütteffiklerle savaşan Polonya ordusuna katıldı. Ancak Hitler Polonya'nın doğusunu istila ettiği için, erkeklerin geri bıraktıkları kadın ve çocukların evlerine dönmeleri imkansızdı. Kristina, annesi Valentina ve kardeşleriyle beraber hasta ve aç sürgünlerin doldurduğu bir bota binerek Hazar Denizi'ni geçti. Özbekistan'ın başkenti Taşkent yakınlarında pamuk toplamaya başladılar.

AİLE TÜM ÇOCUKLARINI YETİMHANEYE GÖNDERDİ

Artık köy ekmeği, böğürtlen, sert peynir ve kurutulmuş karpuz yiyebiliyorlardı. Ama hayat halen zordu. Valentina zor bir karar alarak, en büyüğü olan Alice hariç tüm çocuklarını Batı'daki Polonya ordusunun kurduğu bir yetimhaneye gönderdi.

ÇOCUKLAR ANNELERİNİ VE BABALARINI SON KEZ GÖRDÜKLERİNİ BİLMİYORLARDI

Çocuklar İran'a ulaşabilmek için Hazar Denizi'ni geçerek Tahran'a doğru giden bir tır konvoyuna katıldı. Annelerini ve ablalarını son kez gördüklerini henüz bilmiyorlardı. Temiz yataklar ve bol yemek bulabildikleri Tahran'da hayat daha kolaydı. Ama Kristina hastaydı. Zatürre nedeniyle öldüğü sanılan Kristina morga kaldırıldı. Şansına bir hemşire hareket ettiğini ve hayatta olduğunu fark etti. İyileştiğinde erkek kardeşleri Teddy ve Chester'ı askeri okula, 8 yaşındaki kız kardeşi Natalie'yi de Afrika'daki bir yetimhaneye gönderdi.

GENÇ KADIN YAŞINI BÜYÜK GÖSTEREREK ORDUYA KATILDI

Batı'daki Polonya ordusuna katılıp şoför olmak istiyordu. 18 yaşındaki genç kadın, kendini 19 yaşında göstererek orduya katıldı. Şoför olamasa da, Irak'ta bir hemşirenin yanına yardımcı olarak gönderildi.

IRAK'TA BABASIYLA TEKRAR BİR ARAYA GELDİ VE KUDÜS'E YERLEŞTİLER

Ordudaki beş yılının ardından Kral George madalyasına layık görüldü. Irak'ta babasıyla tekrar bir araya geldi ve Kudüs'e yerleştiler. Babasıyla beraber Nazi bombacılarının sürekli tehdidi altında orduyla beraber Akdeniz'i geçtiler. Roma'nın güneyinde Monte Cassino Muharebesi'ne katıldılar.

ANNESİ SITMADAN ÖLDÜ, KARDEŞİNDEN HABER ALAMADI

Hemşirelik yaparken, bacağından yaralanan asker Stanley Slovikovski ile, yani ilk eşiyle tanıştı. Savaş bittiğinde Kristina ve Stanley İngiltere'ye yerleşti. Yıllar sonra Kristina, babası ve kardeşleri buluşabildi. Ancak yıllar sonra annesinin sıtmadan öldüğünü öğrendi.

HAYATININ AŞKI İLE 50'Lİ YAŞLARIN SONUNDA TANIŞTI

1956'da yeniden evlendi ve Eva adında bir kızı daha oldu. Hayatının aşkı olduğunu söylediği Ed Farley'le ise, 50'li yaşlarının sonunda tanıştı. 1979'da evlenen çift ayrılmaz bir ikili oldu. Kristina Connecticut'ta Polonyalıların bir araya geldiği derneklere aktif destek veriyor. Çocuklara Polonya'nın geleneksel danslarını öğretiyor ve onları yarışmalara sokuyor.

70 YAŞINDA GÜZELLİK YARIŞMASINA KATILDI, ÜÇÜNCÜ KATILIMINDA KRALİÇE TACINI GİYDİ

Son olarak 70 yaşında ilk kez Ms Connecticut Senior America güzellik yarışmasına katıldı. Bu ilk denemede üçüncü, ikinci denemede de ikinci oldu. 2016'da yarışmaya üçüncü kez katıldığında, kraliçe tacını giydi.

GEÇEN YIL KATILDIĞINDA TACI KENDİNDEN 30 YAŞ KÜÇÜK BİR KADINA KAPTIRDI

Kristina, "Şiir okuyabiliyor, dans edebiliyor, Carmen Miranda taklidi yapabiliyorum. Hayattaki felsefem ise herkesi sevmek ve onlara iyi davranmak" diyor. Geçen yıl katıldığı yarışmada tacı kendinden 30 yaş küçük bir kadına kaptırmıştı.

"ARTIK GÜZELLİK YARIŞMASI YOK"

19 Ağustos'ta 92'inci doğumgününü kutlayacak olan Kristina artık tacını kenara koyma vaktinin geldiğini söylüyor. "Artık güzellik yarışması falan yok" diyen Kristina'nın dokuz torunu ve dört torun çocuğu var. Buna rağmen hayatını dolu dolu yaşamayı sürdürüyor, "Bakın, şu anda da elbisemleyim, küpelerim kulağımda. Her an yeni bir şey olmasına hazırım" diyor.