1-İSTANBUL'DA İLK GÜN BİLANÇOSU: 63 ÇAKARLI ARAÇ YAKALANDI
Ali AKSOYER - İstanbul DHA - YASAĞIN ardından İstanbul'da dün yapılan denetimlerde 63 çakarlı araç yakalandı.
Trafikte geçiş üstünlüğü sağlayan 'çakar lamba' kullanımında yeni dönem dün başladı. Yasağın ardından İstanbul genelinde gün boyu bir çok noktada polis denetimler yaptı. Denetimlerde 63 çakarlı aracın yakalandığı öğrenildi. "Mevzuatta belirtilen ışıklı ve/veya sesli uyarı işareti veren cihazları mevzuatta izin verilmeyen araçlara takmak ve kullanmak" gerekçesiyle 63 sürücüye 2 bin 4'er liradan toplam 126 bin 252 lira para cezası kesildi. Denetimler sırasında emniyet şeridini kullanan 86 sürücüye ise toplam 86.172 lira ceza kesildiği belirtildi."Zorunluluk olmadığı halde geçiş üstünlüğü hakkını kullanmak" gerekçesiyle ise 10 sürücüye 108 liradan toplam bin 80 lire ceza kesildiği kaydedildi.Görüntü Dökümü------------Dün çekilen çakar denetimleri
======================================
2- ESENYURT'TA SİTEDE GÜNLÜK EV KİRALAMA KAVGASI KAMERADA
Alper KORKMAZ/İSTANBUL, ESENYURT'ta, bir sitenin yöneticileri ile sitede günlük ev kiraladıkları iddia edilen kişiler ve bu kişileri kolladıkları iddia edilen site sakini 2 polisin de bulunduğu grup arasında kavga çıktı. Site sakini polislerin, kendilerine bıçak çeken site çalışanı ile bazı kişileri silah çekerek yere yatırması ve daha sonra gelen takviye polislerin toplanan kalabalığı biber gazıyla dağıtması güvenlik kameralarına yansıdı. Olay geçtiğimiz günlerde Esenyurt 'ta bir sitede meydana geldi. Yaklaşık 5 ay önce göreve gelen yeni site yöneticisi Tacettin Taştanoğlu ve ekibinin iddiasına göre, kiralık otomobil işi yapan ve aynı zamanda site sakini olan Oğuz E., Abdulkadir G. ve H., sitedeki bazı daireleri günlük kiraya veriyordu. Bir süredir tartışma yaşayan taraflar geçtiğimiz günlerde site bahçesinde tekrar karşı karşıya geldi. Oğuz E'nin bir arkadaşı, darp edildiğini söyleyerek şikayetçi olunca siteye, polis ekipleri geldi. Site yöneticilerinin günlük kiralama yapanlarla ortak hareket ettiğini iddia ettiği aynı sitede oturan sivil polis memurlarından M.E., ile Abdülkadir G. 'nin polis memuru kardeşi A.G ve ismi öğrenilemeyen bir başka sivil polis memuru da o sırada site önündeydi. Oğuz E. ve Abdulkadir G., ve arkadaşları ile site yöneticileri arasındaki sözlü tartışmalar kavgaya döndü. Site yöneticisinin oğlu İmdat Taştanoğlu, günlük ev kiralayanlarla birlikte olduğunu iddia ettiği, polis memuru ve aynı zamanda site sakini olan M.E. 'ye bıçak çekti. Sivil polis memurları M.E, ve A.G. de silahlarını çekerek site girişinde toplanan kalabalıktaki bazı kişileri yere yatırdı. Yere yatırılanlar arasında bulunan İmdat Taştanoğlu, A.G.'nin kardeşi olan Abdulkadir G. tarafından tekmelendi ve kelepçelenerek gözaltına alındı. Gerginliğin artması üzerine, takviye polis ekipleri sevk edildi. Polis ekipleri kalabalığı dağıtmak için biber gazı kullandı, bazı site çalışanları gözaltına alındı.
DARP İDDİASIGözaltına alınan aralarında site yöneticisinin oğlu ve yeğenlerinin de olduğu 3 kişi polis aracı içerisinde darp edildiğini iddia etti. Vücutlarının çeşitli yerlerinde morluklar ve darp izleri olan kişiler, darp raporu alarak polis memurlarından şikayetçi ol du. Yaşanan olayı anlatan İmdat Taştanoğlu, "Aracın içinde 10 dakika beni dövdüler. Babam site yönetiminde olduğu için tehdit ediliyor. Bizi yönetimden uzaklaştırmak istiyorlar. Babam da tehdit edildiği için yanımda bıçak taşıyordum. Daha önce de 3 personelimizi darp ettiler" diye konuştu. Bir başka site çalışanı Muhammed Taştanoğlu ise, "Benim de vücudumda darp izleri var. Resmi ekipler de bizi aracın içinde darp ettiler. Hastanede bizi muayene etmeden darp raporu aldırmaya çalıştılar. Ben de 'avukatım gelene kadar doktora çıkmıyorum' dedim. Resmi ve sivil ekiplerden şikayetçi olduk" dedi.
"SİVİL VE RESMİ POLİSLERDEN ŞİKAYETÇİ OLDUK"Yaşanan olayla ilgili site yönetimi hukuk danışmanı avukat Baran Kartal açıklama yaptı. Kartal, sitede yasadışı işler yapıldığını iddia ederek, 5 ay önce değişen site yönetimiyle birlikte bunların önlenmesine yönelik çalışmalar başlatıldığını söyledi. Kartal, şöyle konuştu: "Yaklaşık 2 ay önce site çalışanlarına yönelik bıçaklı saldırı gerçekleştirmiştir. Rahatsız oldukları şey şu. Yapılan bu kirli işlerin sitemizde minimize edilmesinden rahatsızlık duymuşlardır. Kendileriyle birebir iletişime geçilmiş bu işleri yapmaya devam edeceklerini ve site yönetimi olarak buna müsaade etmemiz gerektiğini söylemişlerdir. Bizim işimiz site yönetimi olarak bu işi burada tamamen sonlandırmak olacaktır. Geçtiğimiz günlerde 2 ay önceki olayın birebir aynısı yaşanmıştır. Bu işlerin muhatabı olan şahıslar, buranın aynı zamanda sakinleridir. Bu kişiler tekrar site yönetimi ve çalışanlarına saldırı girişiminde bulunulmuştur. Üzülerek söylemek istiyorum ki bu çalışanların güç aldıkları emniyet çalışanları vardır. Bununla ilgili tespitler yapılmıştır. Bildiğimiz kadarıyla 3 polisin ifadesi alınmıştır. Bu polis memurları ile ilgili işlemler başlatılmıştır. Yine bildiğimiz kadarıyla idare işlem başlatılmıştır ve açığa alınmışlardır. Görüntüleri Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı ve Esenyurt İlçe Emniyet Müdürlüğü ile paylaştık. Söz konusu polis memurlarının görev yerleri burası değildir. Site yönetimi çalışanlarını ve güvenlik görevlilerini darp etmiş, yere yatırmak suretiyle kafalarına silah dayamışlardır. Darp edilenlerle ilgili darp ve sağlık raporu aldık. Bu darbı gerçekleştiren sivil ve resmi polislerle ilgili de şikayetçi olduk."
3 POLİSİN İFADESİ ALINDIO sırada görevde olmayan biri site sakini 3 polis memurunun şüpheli sıfatıyla ifadeleri alındı. Polisin olayla ilgili başlattıkları çalışmalar sürüyor.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ-----------OLAY ANI GÜVENLİK KAMERA GÖRÜNTÜLERİ-iİ yeri sahiplerinin siteye girişi-Polis aracının siteye girişi-Toplanan kalabalık-Yaşanan gerginlik ve bıçak çekilmesi-Polislerin silah çekmesi ve kalabalığı yere yatırması-Bıçak çeken kişinin gözaltına alınması-Takviye ekiplerin gelmesi-Biber gazı kullanılması ve kalabalığın dağıtılması
AKTÜEL GÖRÜNTÜLER--------Dövüldüğünü söyleyen kişilerle röportaj-Avukatın açıklamaları
02.11.2019 - 12.31 Haber Kodu : 19110207902.11.2019 - 12.34 Haber Kodu : 191102080
========================================
3-İSTİKLAL CADDESİ'NDE 6. KATTAN DÜŞEN İŞÇİ ÖLDÜ
*İşçinin düşme anı kameralara yansıdı.
Hasan YILDIRIM/İSTANBUL-BEYOĞLU İstiklal Caddesi'nde 7 katlı binada çalışan işçi 6. kattan düşerek, hayatını kaybetti.Olay saat 07.30'da İstiklal Caddesi 118 numarada bulunan 7 katlı binada meydana geldi. Edinilen bilgiye göre binanın 6. katında tamirat işleri yapan Cihan Boz (35) isimli bir işçi çalıştığı sırada bilinmeyen bir nedenle dengesini kaybederek, yere düştü. İhbar üzerine olay yerine sağlık ve polis ekibi sevk edildi. Sağlık ekipleri yaptıkları ilk müdahalede Boz'un hayatını kaybettiğini tespit etti. Polis ekipleri işçinin düştüğü yeri güvenlik şeridi çekerek, kapattı. Olay yeri inceleme ekiplerinin çalışmalarının ardından ceset Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı.
DÜŞME ANI GÜVENLİK KAMERASINDAÖte yandan Boz'un binanın altıncı katından düşme anı ise bir iş yerinin güvenlik kamerası tarafından kaydedildi. Görüntülerde Boz'un İstiklal Caddesi'ne düşme anı görülüyor.Polisin olayla ilgili soruşturması sürüyor.
Görüntü Dökümü: -----------------EK GÖRÜNTÜ/-Düşme anı (güvenlik kamerası)-Cesedin cenaze aracına konulması-Cenaze aracının gidişi-Yerdeki inşaat malzemeleri-Genel ve detaylarGEÇİLEN GÖRÜNTÜ/-Olay yerinden görüntü-Yerde yatan ceset-Olay yerindeki ambulans ve polis ekipleri-Çevrede toplananlar-Genel ve detaylar
02.11.2019 - 08.44 Haber Kodu : 19110201202.11.2019 - 11.08 Haber Kodu : 191102048
==================================================
4-ATAŞEHİR'DE İŞ MAKİNASINA ÇARPAN KADIN SÜRÜCÜ YARALANDI
Haber-Kamera: Cengiz ÇOBAN-İsa ALMAÇAYIR/ ATAŞEHİR'de sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybettiği otomobil park halindeki iş makinesine çarptı. Otomobili iş makinasının kepçesindeki dişlere saplanan kadın sürücü kazayı hafif sıyrıklarla atlattı.Kaza, İçerenköy Mahallesi, Topçu Caddesi'nde saat 09.30 sıralarında meydana geldi. İddialara göre, Derya Olgun (40) 34 VL 4320 plakalı otomobiliyle seyir halindeyken bilinmeyen bir nedenle direksiyon hakimiyetini kaybederek, park halindeki iş makinasına çarptı. Otomobil iş makinasının kepçesindeki dişlere saplandı. Kazayı görenlerin ihbarı üzerine olay yerine sağlık ve polis ekibi sevk edildi.
UZUN SÜRE KAZANIN ŞOKUNU ATLATAMADIÇevredekiler sürücünün yardımına koştu. Çarpmanın etkisiyle boynunun incindiği belirtilen Olgun'a ilk müdahale olay yerinde yapıldı. Uzun süre kazanın şokunu atlatamayan kadın, tedbir amacıyla Fatih Sultan Mehmet Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırıldı. Bir görgü tanığı, "Hanımefendi yukarı doğru çıkarken, nasıl olduysa park halindeki kepçeye çarptı. Aracın hava yastıkları açıldı. Yüzünden yaralandı. Biz de hemen ambulansa haber verdik" dedi. Polis kazayla ilgili soruşturma başlattı.
Görüntü Dökümü: -----------------------Kadın sürücünün görüntüsü-Telefonla konuşması-Sağlık ekiplerinin olay yerinde müdahalesi-Ambulansa bindirilmesi-Kaza yapan araç-İş makinesinin görüntüsü-Görgü tanığı röp-Polis ekiplerinden görüntü-Genel ve detay görüntüler
02.11.2019 - 11.49 Haber Kodu : 191102063
================================================
(HAVADAN GÖRÜNTÜLERLE) 5-LÜKS KRUVAZİYER ZEYPORT LİMANI'NDA DEMİRLEDİ
Haber-Kamera: Elif YAVUZ-Harun UYANIK-Cemal YURTTAŞ/İSTANBUL,DHA - FRANSA bandıralı lüks kruvaziyer 'Le Bougainville' İstanbul'a demir attı. Türkiye'de kruvaziyer turizmi giderek artıyor. Fransa bandıralı 'Le Bougainville' isimli gemi Zeytinburnu'nda bulunan Zeyport Limanı'na dün sabah saatlerinde demir attı. 130 metre boyundaki gemi, 185 yolcu ve 124 mürettebat bululuyor.Yolcular için birçok detayın düşünüldüğü gemide spor salonu, sauna, kuaför, mağaza hatta fotoğraf galerisi yer alıyor. Zeyport Liman İşletmeleri Liman Müdürü Şahin Aktan, Le Bouganinville kruvaziyer gemisini limanda ağırlamaktan mutluluk duyduklarını belirtti. Aktan, "Le Bougainville gemisi Güney Fransa, İtalya, Yunanistan ve Türkiye'de Kuşadası ve Dikili'ye uğruyor. Bugün de Zeyport Limanımıza geldi" dedi.
"BALİNALARIN SESLERİ DUYULABİLİYOR"Geminin en özel bölümlerinden biri olan 'Blue Eyes' odasını anlatan Aktan, "Su altı seviyesinin altında 'karina' diye nitelendirdiğimiz bölgede yaklaşık 15 kat kalınlığında cam bölmeler oluşturulmuş. Bu bölmeler sayesinde Kuzey Buz Denizi'nde ve Antarktika kıyılarında misafirlere su altındaki canlıları görme hatta balinaların çıkardığı seslerin gemi içerisinde duyabilme imkanı var. Bu da şu ana kadar yapılmış kruvaziyer gemilerinden ayrılmasına sebep oluyor. Butik bir kruvaziyer gemi. Bu yüzden de fiyatlar kişi başı 10 bin Avro'dan başlıyor. Orta ve üzeri gelir grubuna hitap ediyor. Yolcular ortalama olarak da gemiden ayrıldıklarında İstanbul'da 3-4 bin Avro civarında harcama yapıyor. Bu da turizm de ulaşmak istediğimiz hedef. Ayrıca böyle bir gemiyi limanımızda ağırladığımız için Zeyport olarak bugün çok mutluyuz" diye konuştu.
"2019 SONRASI İÇİN ÇOK BÜYÜK BEKLENTİLERİMİZ VAR"2018 yılında hiç kruvaziyer geminin Türkiye'ye gelmediğini ancak önümüzdeki 4 yıl boyunca İstanbul'un uğrayacağı söyleyen Aktan, "2016 yılında 56 olan uğrama sayısı 2017'de 2018'de ise maalesef hiç olmadı. Ancak bu yılla birlikte yani tamamlamış olduğumuz yılla birlikte kruvaziyer gemiler 4 yıllık planlarını yaptılar. 2019 ve devamındaki yıllarla ilgili çok büyük beklentilerimiz var. Bu yıl İstanbul bölgesinde yaklaşık 20 kruvaziyer gemi uğradı. Yaklaşık 12 bin turisti ağırladık" diye konuştu.
"İSTANBUL'A SEFERLER ARTACAK"Kruvaziyer geminin kaptanı Perrot Jean Edouard ise İstanbul'a seferlerin artacağını söyledi. Kaptan Edouard, "Atina'dan başladık. Yunan adaları, bizim için önemli olan Kuşadası'na geçtik. Daha sonra Dikili'ye geçtik. Yolcularımız orada turlara katıldı. Dikili'den hareket ettikten sonra da Çanakkale Boğazı'na girerek tarihi Gelibolu yarımadasından geçtikten sonra sabah Marmara Denizi'nden İstanbul Zeyport Limanı'na ulaştık. İstanbul'a seferlerimiz artacak. Gelecek sene de bu gemide olacağım" dedi.Avusturya'dan gelen Simon ve Mandy Furber ise yolculuktan 4 gün önce İstanbul'a gelerek şehri gezdiklerini söyledi. Simon Furber, yolculuk etmek için heyecanlandığını ifade ederek, "Dört gündür İstanbul'daydık. İstanbul çok tarihi bir şehir, çok ilginç insanlar, çok güzel yemekler var" dedi. Mandy Furber de "Bu şirketin başka gemileri ile seyahat ettik. Yeniden İstanbul'da başlamak güzel olacak. Geçen sene Hırvatistan'dan binmiştik. Bu sefer İstanbul'dan binmek daha ilginç olacak. Kardeşimin söylediği gibi ilginç bir şehir, güzel bir seyahat olacağına inanıyorum" şeklinde konuştu. Liman Müdürü Şahin Aktan ve Zeyport şirket danışmanı Adil Göksu tarafından günün anısına geminin kaptanı Perrot Jean Edouard'a ziyaret plaketi verildi.Gemi, Zeyport Limanı'ndan yeni yolcularıyla seferine devam edecek.
Görüntü Dökümü: ----------Geminin dışarıdan detayları-Geminin içinden detaylar-Blue Eyes bölümünden detaylar-Spor Salonu, Sauna, fotoğraf galerisinden detaylar-Muhabir anonsu (Elif YAVUZ)-Liman Müdürü Şahin Aktan röportajı-Kaptan Perrot Jean Edouard röportaj-Yolcu Simon ve Mandy Fuber röportajı-Plaket takdimi-Genel ve detay
02.11.2019 - 09.50 Haber Kodu : 19110202002.11.2019 - 09.51 Haber Kodu : 191102019
==============================================
6- ULUSLARARASI İSTANBUL KİTAP FUARI KAPILARINI AÇTI
Haber-Kamera: Beyza Nur GÜLER-Harun UYANIK/İstanbul,Uluslararası İstanbul Kitap Fuarı, Büyükçekmece'deki TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi'nde 38. kez kapılarını açtı.
800'ÜN ÜZERİNDE YAYINEVİ VE SİVİL TOPLUM KURULUŞU KATILACAKYurt içi ve yurt dışından 800'ün üzerinde yayınevi ve sivil toplum kuruluşunun katılımı beklenen fuar 9 gün açık kalacak. Fuar boyunca panel, söyleşi, şiir dinletisi ve çocuk atölyelerinden oluşan kültür etkinliklerinin yanı sıra imza günlerinde yüzlerce yazar okurlarıyla buluşacak. "GÖREREK, DOKUNARAK KİTAPLARI SEÇİYORUZ"Oğluyla beraber fuarı ziyaret eden Kanuni Ulutaş, "Oğlum kitapları çok seviyor ve kitap sayısına yenilerini eklemek istediğini söyledi. Bu nedenle buradayız" dedi. Gökçay Uzun ise, "Burada birçok yayın evi bir arada olduğu için kızım kitapları daha rahat seçiyor. Görerek, dokunarak. Çocuk kitaplarına bakıyoruz, oradan da yetişkin bölümüne geçeceğiz" şeklinde konuştu. 10 Kasım tarihine kadar sürecek fuarın ziyaret saatleri hafta içi 10.00-19.00, hafta sonu ise 10.00-20.00 arasında.
Görüntü Dökümü: ------------Fuardan görüntüler-Vatandaşlar ile röp.-Genel ve detay
=====================================
7- ÜMRANİYE VE ATAŞEHİR'DE EVDEN HIRSIZLIK YAPAN ŞÜPHELİLER YAKALANDI
Haber-Kamera: Buse PEHLİVAN/İSTANBULİstanbul'da son bir ay içerisinde 3 ayrı evden hırsızlık yapan 3 şüphelilerden ikisi yakalandı. Şüphelilerin hırsızlık yaptıkları apartmanlar giriş ve çıkışları kameralara yansıdı. Ümraniye ve Ataşehir' de 18 Ekim ve 29 Ekim tarihleri arasında 3 ayrı evden hırsızlık meydana geldi. Asayiş Şube Müdürlüğü Hırsızlık Büro Amirliği ekipleri şüphelileri yakalamak için çalışma başlattı. Ekipler, hırsızlık olaylarının gerçekleştiği bölge ve apartmanların güvenlik kameralarını inceledi. Kimlikleri tespit edilen 3 şüpheliden Şahin A.(19) ve Ömer C.G.(20) 30 Ekim Çarşamba günü Ümraniye'de ekipler tarafından gözaltına alındı. Şüphelilerin şubedeki sorgusunda Şahin A.'nın 18 adet suç kaydı, Ömer C. G.'nin ise 16 adet suç kaydı olduğu ortaya çıktı. Şüphelilerin girdikleri 3 evden cep telefonu, dizüstü bilgisayar, 2 adet fotoğraf makinası, 28 adet kol saati ve ziynet eşyası çaldığı öğrenildi. Emniyette işlemleri tamamlanan şüpheliler adliyeye sevk edildi. Şüphelilerden Şahin A. adli kontrol şartıyla serbest bırakılırken Ömer C.G. tutuklanarak cezaevine gönderildi. Diğer bir şüpheliyi arama çalışmaları ise devam ediyor. Öte yandan şüphelilerin apartmanlara giriş çıkış yaptıkları anlar kameralara yansıdı. Görüntülerde şüphelilerin gözlük ve şapka takarak yüzleri gizlemeye çalıştıkları görüldü.
Görüntü Dökümü: (GÜVENLİK KAMERASI)-Şüphelilerin hırsızlık yaptıkları apartmana giriş anları-Şüphelilerin hırsızlık yaptıkları apartmandan ellerinde 2 çantayla çıkması-Şüphelilerin yüzlerini gizleyerek uzaklaşma anı(AKTÜEL)-Şüphelilerin şube çıkışı
===========================================
8- ESENYURT'TA ÇATI YANGINI
Haber-Kamera: Şahin BOZKURT/İSTANBUL,DHAEsenyurt'ta 3 katlı binanın çatısında yangın çıktı. Olayda ölen ya da yaralanan olmazken, yangın itfaiye ekiplerinin müdahalesiyle söndürüldü.Yangın, Atatürk Mahallesi'nde bulunan 3 katlı binanın çatısında saat 11.00 sıralarında meydana geldi. Binanın çatısında henüz bilinmeyen nedenle dumanlar yükseldi. Çıkan yoğun dumanı görenler durumu itfaiyeye bildirdi. Olay yerine gelen itfaiye ekipleri yangına merdivenle müdahale etti. Yangın yaklaşık yarım saat süren çalışmanın ardından söndürüldü. Yangında ölen ya da yaralanan olmazken çatıda hasar oluştu.Görgü tanığı Aydın Gökçen, "Baktığımda çatıdan dumanları gördük. İtfaiyeyi aradık. Hemen geldi alev falan görünmedi. Suriyeliler oturuyordu ama içeride kimse yok. İnsanlar hep indi aşağıya." dedi.
Görüntü Dökümü: Olay yerindeki itfaiye ekipleriMerdiven ile müdahale edilmesiYangını izleyen vatandaşlarVatandaş ile röp.-Genel ve detaylar
02.11.2019 - 12.10 Haber Kodu : 191102076
=========================================
9- KAĞITHANE'DE MEYVE SUYU KUTUSUNA SAKLANAN UYUŞTURUCU BÖYLE BULUNDU
Çağatay KENARLI/ KAĞITHANE'de bir evde düzenlenen operasyonda meyve suyu kutusuna saklanmış uyuşturucu ele geçirilirken, 2 kişi gözaltına alındı.Kağıthane İlçe Emniyet Müdürlüğü ekipleri uyuşturucu madde satan kişileri yakalamak için çalışma başlattı. Ekipler, Hürriyet Mahallesi'ndeki bir evde uyuşturucu madde satıldığını ve evin zula olarak kullanıldığını belirledi. 30 Ekim'de eve baskın düzenleyen polis Servan O. ve 18 yaşından küçük F.K.'yı yakalayarak gözaltına aldı. F.K'nın yapılan üst aramasında 4,7 gram, evde yapılan aramada ise meyve suyu kutusuna gizlenmiş 317,3 gram eroin bulundu. Ekipler toplam 532,9 gram uyuşturucu maddeye el koydu. Gözaltına alınan Servan O. çıkartıldığı mahkeme tarafından tutuklanırken, 18 yaşından küçük F.K. savcılık tarafından serbest bırakıldı.
Görüntü Dökümü---------------Polis ekibinin meyve suyu kutusunu göstermesi-Kutunun altının açık olduğunun gözükmesi-Kutudan uyuşturucu maddenin çıkartması-Genel ve detaylar
02.11.2019 -11.49 Haber Kodu : 191102062
============================================
10-İSİMSİZ KAHRAMANLAR: ORGAN NAKLİ KOORDİNATÖRLERİ Haber-kamera: Özlem YURTÇU KARABULUT- Buğra BENLİOĞLU- Mustafa BAKIRHAN/İSTANBUL, Organ ve Doku Bağışı Haftası (3-9 Kasım) nedeniyle pekçok etkinliğin yapıldığı ama organ bağışının halen çok yetersiz olduğu Türkiye'de, imkansızı başarmaya çalışan organ nakli koordinatörleri, yoğun bakımda takip edilen bir hastanın beyin ölümü bildirimi yapıldığı anda devreye girip, yakınını henüz kaybetmenin şoku içindeki acılı ailelerle organ bağışını konuşuyorlar. Acılı aileleri, bilgilendirip hiçbir şüphe bırakmadan organ bağışına 'evet' demelerini sağlamaya çalışan koordinatörlerin tüm bu çabası ise, diğer tarafta yıllardır organ bekleyen ve çoğu zaman ölümün kıyısına gelmiş hiç tanımadıkları onlarca hastanın ikinci bir yaşam şansına kavuşmasını sağlıyor.
Bazen yakınını henüz kaybetmiş ailelerin şiddetli öfkesiyle de karşılaşabilen koordinatörler, her şeye rağmen pes etmiyor ve bağış için gece gündüz uğraşıyorlar. Organ nakli koordinatörlerinin zamanla yarışı, ailenin bağışa 'evet' demesiyle başlıyor. Sağlık Bakanlığı ile koordinasyon sağlanıyor, organ bildirimi yapılıyor, hangi organların kullanılabilir durumda olduğu belirlendikten sonra, veriler sisteme giriliyor ve sırada bekleyen en uygun hastalarla eşleşme sağlanıyor. Daha sonra, hızla organları alacak ekipler koordine ediliyor. Organ, şehir dışında bir hastaya takılacaksa ameliyatı yapacak ekip, donörün olduğu hastaneye geliyor. Onların yolculuğundan hastaneye ulaşması gereken saate kadar, tüm süreçler organ nakli koordinatörlerinin kontrolünde yürütülüyor. Hem çok büyük bir acıyı hem de büyük sevinçleri bir arada yaşadıklarını belirten koordinatörlerin en büyük üzüntüleri ise halen yeterince organ bağışı olmaması.
BEKLEYEN 100 BİN HASTA VAR, SADECE 598 BAĞIŞ YAPILDI
Sağlık Bakanlığı'nın verilerine göre; Türkiye'de geçen yıl 2 bin 100 hastaya beyin ölümü tespiti yapıldı. Ancak sadece 598'inin ailesi organ bağışına 'evet' dedi. Oysa her yıl nakil bekleme listesine 5 binin üzerinde hasta giriyor. Mevcutta organ bekleyen 27 bin civarında hasta var. Ayrıca 60 bin diyaliz hastası da böbrek nakli adayı olarak yaşamını sürdürüyor. Yani 100 bine yakın hastanın organ beklediği ülkemizde, geçtiğimiz yıl sadece 4 bin 500 hastaya nakil yapılabildi, bunların sadece 598'i kadavradan bağışla gerçekleşti.
'YAPTIĞIMIZ İŞ SİYAH BEYAZ BİR AŞK HİKAYESİ GİBİ'
Bu sayıların çok yetersiz olduğunu vurgulayan Sağlık Bilimleri Üniversitesi (SBÜ) Sultan Abdülhamit Han Eğitim ve Araştırma Hastanesi Organ Nakli Koordinatörü Selda Urhan, "Bizim mesleğimiz aslında siyah beyaz bir aşk hikayesi gibi. Siyah tarafı, ölen birinin yakınları ile o üzüntülerini yaşarken, beyaz tarafı gecenin üçünde, beşinde 'Sizin için uygun bir organ bulundu' telefonunu ettikten sonra karşı tarafın hayata bağlanması ile ilgiliö diye konuştu.
Bakırköy Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Organ Nakli Koordinatörü Emel Yanık da aslında çok zor bir iş yaptıklarını vurgulayarak, "İnsanların canının yandığı noktada siz gidiyorsunuz ve organ bağışından bahsediyorsunuzö dedi.
'ÖLDÜ DİYORSUNUZ AMA HALA KALBİ ATIYOR'
Emel Yanık, en büyük zorluğu vatandaşların beyin ölümü hakkındaki şüphelerinden kaynaklandığını belirtti. Yanık, "Bana sorulan şey, kalbi hala atıyor. Aileye ilk bilgilendirmede tıbbi ve hukuksal ölüm halinin gerçekleştiği ve kalbinin desteklediğimiz sürece atabileceğini söylüyorum. Biz bu desteği organ bağışı olsa da olmasa da kesmiyoruz zaten. Ama belli bir süreye kadar sağlayabiliriz bunu. Çünkü beyin ölümü gerçekleşmişse siz istediğiniz kadar yapay olarak destekleyin, bir süre sonra kalp duruyor zaten. Onları bu konuda aydınlatmak bize düşüyorö dedi. 9 yıldır organ nakli koordinatörlüğü görevini yürüten Yanık, insanları kurtarmanın, onlara bir nebze umut olmanın hayatının hedefi haline geldiğini belirterek sözlerini şöyle noktaladı:
"Bazen çok fazla risk alabiliyoruz. Aile çok öfkeli olabiliyor. Bir taraftan bir ailenin canı yanıyorken diğer taraftan kurtulacak küçücük çocuklar, anneler. Bağışa birebir sevinen tarafı da gördüğüm için aslında ne kadar büyük ve kutsal bir iş olduğunu her seferinde daha çok anlıyorum.ö
'SÜRECİN SAATLER İÇİNDE SONUÇLANMASI GEREKİYOR'
SBÜ Şişli Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi Organ Nakli Koordinatörü Hanife Yavuz, koordinasyonun, yani nakil için elverişli olan organların testleri, hangi merkezlerde hangi hastalara nakledileceği gibi araştırmaların saatler içinde sonuçlanmak zorunda olduğunu anlatarak, şunları ifade etti.
"Örneğin karaciğer Malatya İnönü Üniversitesi'nden bir hastaya uygunsa Malatya'dan ekipler gelir. Bütün ekiplerin gelme saatine göre ameliyatı planlarız. Ekiplerin buraya hızlı gelmesi ve gitmesi çok değerli. Çünkü organları dış ortamda kısıtlı sürelerle tutabiliyoruz. Tarifeli uçakların yetmediği noktada bazen Türk Silahlı Kuvvetleri'nden, bazen Sağlık Bakanlığı'ndan ambulans uçaklar desteği alıyoruz. Ekibin havalimanına indikten hastaneye kadar geleceği süreyi dahi hesap etmek zorundayız, zaman zaman polislerden de yardım istiyoruz.ö
'DESTEK İHTİYACI OLAN AİLEYİ DE ORTADA BIRAKMIYORUZ'
Sürecin bununla da bitmediğini anlatan Yavuz, organları alınan bağışçının ailesinin de desteğe ihtiyaç duyduğunu, koordinatörler olarak bu süreçte de sahada olduklarını belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Destek ihtiyacı olan bir aile var ortada. Gerek cenazelerinin nakli, gerek defin işlemleri, gerek psikososyal destek gibi her türlü ihtiyaçlarında biz yanlarında oluyoruz. Örneğin, Türkmen uyruklu bir hastanın hastanemizde beyin ölümü gerçekleşmişti. Yakını ile görüşmüştüm, ablası vardı Türkiye'de. Şu sözü beni çok etkilemişti; 'Ben 15 yıldır bu ülkenin ekmeğini yiyorum. Bir vefa borcudur bu. Kardeşimin organlarını bağışlamak istiyorum.' Onun bağışı sayesinde 5 kişi hayat buldu. Kalbi, karaciğeri, böbrekleri, korneası nakledildi. Ailenin defin işlemleri için de biz yardımcı olduk cenazesini beraber kaldırdık.ö
BAŞKALARINA CAN OLSUN DİYE BAĞIŞA 'EVET' DEDİLER
Trafik kazası geçiren ve bir hafta yoğun bakımda yaşam mücadelesi verdikten sonra beyin ölümü gerçekleşen kuzeni Erdinç Albayrak'ın organlarını bağışladıklarını anlatan Korhan Albayrak, "İki arkadaş olarak yola çıkmışlar, diğer arkadaşı zaten o gün vefat etti. Bir haftadır yoğun bakımdaydı Erdinç ağabeyim. Bize sordular, 'Organlarını bağışlamak ister misiniz? diye. Biz de amcamla, babamla konuştuk. Böyle bir karar verdik. Toprakta çürüyeceğine insanlara hayat vermesini istedik. Herkes organ bağışı yapmalıö dedi.
14 yaşındaki oğlu Bulut'u trafik kazasında kaybeden ve organlarını bağışlayan Abdülmenaf Duran ise, "Oğlum 12 gün Bakırköy Hastanesi'nde kaldı. Beyin ölümü gerçekleştikten sonra Emel Hanım devreye girdi. 'Ne diyorsunuz organlarını bağışlar mısınız?' diye sordu. Birkaç kişiye sorduk, günah değil dediler. Annesine sormak istedik, o benden daha güçlü çıktı. 'Siz bilirsiniz' dedi. Biz de netleştirdik ve Emel Hanım'a haber verdik. Ancak acı çeken bilir, toprağa gideceğine en azından üç-beş kardeşimize can olsun dedikö diye konuştu.
Görüntü dökümü: Organ Nakli Koordinatörü Emel Yanık röportajıOrgan Nakli Koordinatörü Hanife Yavuz röportajıOrgan Nakli koordinatörü Selda Urhan röportajıBağış yapan aileden Korhan Albayrak röportajıBağış yapan baba Abdülmenaf Duran röportajıMuhabir anonsu: Özlem YURTÇU KARABULUTOrgan bağışı olduğu andan sonra organların ameliyat sonrası hastaneden çıkarılma, nakil yapılacak merkeze götürülme anına dair detay görüntüler.
Diğer detay görüntüler
02.11.2019 - 12.37 Haber Kodu : 191102082_
Son Dakika › Güncel › DHA İSTANBUL BÜLTENİ - 2 - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?