Mersin' de tarım işçilerini taşıyan midibüs devrildi; 4 ölü, 25 yaralı
Mersin'in Silifke ilçesinde tarım işçilerini taşıyan midibüs, sürücüsünün kontrolünden çıkıp devrildi. Kazada, ilk belirlemelere göre 4 kişi öldü, çok sayıda kişi yaralandı. Kaza yerine çok sayıda ambulans, itfaiye ve kurtarma ekibi ekibi sevk edildi.
GÖRÜNTÜ GEÇİLİYOR
MERSİN,
===================
Trabzon'da deniz üssü kurulacak alana ilk askeri gemi demirledi
Türk Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'nın 9'uncu tam donanımlı deniz üssünü Trabzon'un Sürmene ilçesinde kurma kararının ardından, ilk askeri gemi TCG Fatih Fırkateyni (F 242) Sürmene Limanı'na demir attı.
Türk Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'nın 9'uncu deniz üssünü kurma kararı aldığı Trabzon'un Sürmene ilçesi sahilinde belirlenen arazi için Sürmene Kaymakamlığı ve Milli Emlak Müdürlüğü'nün gerekli izinleri vermesinin ardından harekete geçildi. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın vereceği son onayın ardından bölgede inşaat çalışmalarına başlanacağı belirtildi. Çamburnu Limanı'nda 60 dönüm arazi üzerine kurulacak üs; fırkateyn, denizaltı ve hücumbot gibi donanma unsurlarına lojistik destek sağlayacak. Doğu Karadeniz'de devriye gezen gemilere liman olacak ve 400 asker ile 200 sivil memurun görev alması beklenen ve bölgenin ekonomik kalkınmasına katkı sağlayacak üsse, ilk askeri gemi TCG Fatih Fırkateyni (F 242) bugün demir attı. Gemi, ilçe halkı tarafından ilgiyle karşılandı.
'TRABZON İÇİN ÖNEMLİ BİR GÜN'
5 yıldır askeri üs yapımı ile ilgili çalışmalarının sürdüğünü belirten Sürmene Belediye Başkanı Rahmi Üstün, TCG Fatih Fırkateyni'nin Sürmene Limanı'na ilk kez demir atamsının, kent için çok önemli bir adım olduğunu söyledi. Üstün, "Bugün Trabzon için önemli bir gün. Deniz Kuvvetleri Komutanlığına tahsis etmiş olduğumuz alanımıza ilk kez gemi demirledi. Bu çok basit bir olay değil. Yaklaşık 5 yıldır bu konu ile mücadele ediyorduk" dedi.
'DAHA DA BÜYÜTÜLECEK'
Deniz üssünde 400 asker ve 200 rütbeli ve memurun görev alacağını da aktaran Üstün, "Burası deniz üssü olarak tahsis edildi. İlk olarak 400 asker, 200 rütbeli ve memur geleceği söyleniyor. Bu rakam ileride belki de yeterli olmayacak. Daha da büyütülecek. Sürekli burada bir geminin kalıp kalmayacağını bilmiyorum ama tamir için burada tersane kurulacak. Karadeniz'de görev halinde bulunan Deniz Kuvvetleri Komutanlığının gemileri ihtiyaç gördüklerinde burada tamir ve bakım işlerini yaptıracak. Burada sürekli kalan askerler değil, gemi ile gelen askerlerde ilimizde gezeceklerö diye konuştu.
Görüntü Dökümü
-----------
Alandan drone görüntüsü
Gemiden görüntüler
Başkan Üstün konuşma
Vatandaşlardan görüntü
Detaylar
BOYUT: 559 MB
Haber: Selçuk BAŞAR Kamera: Uğur AYDIN/TRABZON-DHA
====================
Bakan Kurum: Önümüzdeki 20 yıl içinde riskli bina kalsın istemiyoruz
Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, kentsel dönüşüme hız vereceklerini belirterek, "Önümüzdeki 20 yıllık süreçte artık Türkiye'de riskli bina, deprem korkusu yaşayan vatandaşımız kalsın istemiyoruz" dedi.
Sabah saatlerinde Gaziantep'e gelen Bakan Kurum, Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen çiftçiye nohut tohumu ve bez torba dağıtımı törenine katıldı. Gaziantep Valisi Davut Gül ve Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin'in de katıldığı törende konuşan Bakan Kurum, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın açıkladığı 11 maddelik manifestonun 8 maddesinin Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile ilgi ilgili olduğunu dile getirdi. Bakanlıkla ilgili konular hakkında yapılacakları anlatan Bakan Kurum şunları söyledi:
"Bu konuların başlıklarına baktığınızda artık şehir planlarının 50-100 yıllık olmasını içeren ve içerisinde, hakkaniyet ve vatandaşların rızası ile yeni şehir planları yapılacak. Bu şehir planları da bütün şehrin geleceğini, tarım, turizm, sanayi şehirdeki tüm sektörlerin geleceğini ilgilendirecek şekilde, bir çalışma yapılmasıydı. İkinci önemli maddemiz kentsel dönüşümdü. Kartal'da geçtiğimiz günlerde 21 canımız gitti. 2012 yılında Cumhurbaşkanımızın başlattığı kentsel dönüşüm seferberliğinde bugüne kadar 590 bin konutun dönüşümünü sağladık. Hedefimiz 5 yılda 1.5 milyon konutun dönüşümünü sağlamak. Kartal'da yıkılan binamızın etrafındaki 9 riskli binayı daha boşalttık ve 158 vatandaşımızın taşınma işi bugün itibari ile tamamlandı. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ekiplerimiz bölgedeki 9 binanın da yıkımını gerçekleştirecek. Bunları yaparken hiçbir vatandaşımızı mağdur etmedik. Taşınma için ilgili bakanlıklarımızla Cumhurbaşkanımızın talimatıyla 5'er bin lira verdik ve onları güvenli bir şekilde sağlam binalara taşıdık. Yine evi yıkılacak riskli binalarda oturan vatandaşlarımıza da bin 500 liraya kadar kira yardımı yapıyoruz. Evin eşyası için evine giremeyen vatandaşlarımıza da taşınması ve eşyasını alabilmesi için yaklaşık 40 bin lira devletimiz yardım ediyor."
KENTSEL DÖNÜŞÜM GENELGESİ
Riskli binaların yıkılmasına müteakip TOKİ ve İller Bankası eliyle birçok yerde yapıldığı gibi vatandaşı mağdur etmeden kentsel dönüşüm sürecini yürüteceklerini ifade eden Kurum, şöyle devam etti:
"Manifesto çerçevesinde tüm bakanlıklarımız kentsel dönüşümle ilgili her noktada çalışıyor. Dün 81 ile genelge yayınladık. Şehirde ne varsa vatandaşın canını malını riske atan bir durum söz konusu ise 3 ay içinde bütün belediye başkanlarımız bunları tespit edecekler. Bunları öncelik sırasına göre de bir kentsel dönüşüm strateji planı getirecekler. Çerçevesinde kentsel dönüşümü hızlı etkin bir şekilde Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine uygun bir şekilde vatandaşımızın mağdur etmeyecek şekilde bu dönüşüm için inşallah gerçekleştirmiş olacağız. Hedefimiz önümüzdeki 20 yıl içerisinde Türkiye'deki 6,7 milyon konutun dönüşümünü sağlamak. Bu noktada bakanlık olarak her türlü fedakarlığa hazırız. Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatlarıyla arkadaşlarımız tüm Türkiye'ye ilişkin planlarını yaptılar, belediyelerimizle bu süreci yöneteceğiz. Önümüzdeki 20 yıllık süreçte artık Türkiye'de riskli bina, deprem korkusu yaşayan vatandaşımız kalsın istemiyoruz. Biz istiyoruz ki bir daha analar ağlamasın, başka ocaklara ateş düşmesin. Buna ilişkin kararlıyız. 81 ilimizde de bu çalışmayı kararlı şekilde yürüteceğiz."
Bakan Kurum ve protokol üyeleri konuşmaların ardından 350 çiftçiye 350 ton tohumluk nohut ile bez torba dağıtımı yaptı.
Görüntü Dökümü
---------
Törene katılanlar
Bakan Kurum'un konuşması
Çiftçilere tohum dağıtılması
Genel ve detay görüntüler
GÖRÜNTÜ BOYUTU: 535 MB
Haber: Eyyüp BURUN-Kamera: Mustafa KANLI- GAZİANTEP-DHA)
================
Üzerinde evlerin bulunduğu kayaların düştüğü bölgede bakanlık inceleme başlattı
İzmir'in Bayraklı ilçesinde, aşırı yağışlardan sonra evlerin üzerinde bulunduğu kayalardan parçalar koparak düşmeye başlamasının ardından Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, bölgede inceleme başlattı. Kayaların düştüğü bölge daha önce 'afete maruz alan' olarak ilan edilirken, kayaların üzerinde bulunan evlerin ise bu karar dışında kaldığı ortaya çıktı.
Çiçek Mahallesi 2128/1 Sokak'ta oturan vatandaşların, evlerini üzerine yaptıkları kayalardan, aşırı yağışlardan sonra parçalar kopmaya başladı. Sokakta bulunan bir evin duvarı yıkılırken, çok sayıda evde de çatlaklar oluştu. Evleri yıkılma tehlikesi altındaki vatandaşlar ise bir an önce bu duruma çözüm bulunmasını istedi. DHA'nın haberinden sonra bugün bölgeye gelen Çevre ve Şehircilik Bakanlığı yetkilileri kayaların üzerindeki evlerde inceleme başlattı. Evlerin bulunduğu alanın 'afete maruz alan' olarak belirlenmesi ve vatandaşların mağduriyetinin giderilmesi için evlerdeki çatlaklar ve kaya tabakası incelenerek rapor tutuldu.
KAYANIN DÜŞTÜĞÜ ALAN AFET BÖLGESİ
Öte yandan kayaların yamaçtan düştüğü bölgede yıllar önce büyük bir kayanın bir evin üzerine düştüğü belirtildi. Bu olaydan sonra kayaların düştüğü alanın yapılan inceleme sonrasında 'afete maruz alan' olarak ilan edildiği ortaya çıktı. Kayaların üzerinde evlerin bulunduğu sokak ise bu kararın dışında kaldı. Zamanla yağan yağmur ve depremler nedeniyle kaya parçalarının düşmeye devam etmesi üzerine AFAD'ın evlerde oturan vatandaşlara, geçen yıl evlerini boşaltmaları için yazı gönderdiği belirtildi. Yetkililerden alınan bilgiye göre vatandaşların evlerini boşaltmaması ve tehlikenin sürmesi üzerine bölgenin hazırlanacak rapora göre 'afete maruz alan' olarak ilan edilebileceği ifade edildi.
Kayaların üzerindeki evinde 18 yıldır yaşadığını söyleyen Gülay Çiftçi, "Depremden ve yağışlardan sonra kayalar düşmeye başladı. Bugün bakanlıktan incelemeye geldiler. Biz daha önce belediyeye de başvurduk ama bize yardım etmediler. Sürekli beklememizi söylüyorlar. Belediye AFAD'ın üzerine atıyor. Biz burada tedirginiz. Bize yardım edilmesini istiyoruz. Buradan çıkmak istiyoruz" dedi.
Kayaların düşmesi sonucu evinin duvarı yıkılan Binali Bahar ise "Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'ndan incelemeye geldiler. Biz burada yaşamak istemiyoruz. Yani durumumuz bu. Bize bir yol göstersinler. Ona göre hareket edelim. Beklemeye devam ediyoruz. Annem hasta ve makineye bağlı olarak yaşıyor. İki günü başka yerde, iki gün başka yerde kalıyor. Yardım bekliyoruz" dedi.
Görüntü Dökümü
--------------------
İncelemelerden görüntü
Röportajlar
Drone görüntüleri
Genel ve detay görüntü
Haber-Drone-Kamera: Mehmet CANDAN/ İZMİR,
=================
Biga'da gece boyu süren depremler uyutmadı
Çanakkale'nin Biga ilçesi, dün sabaha kadar 1.0 ile 4.0 büyüklüğünde toplam 49 deprem ile sallandı. Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Süha Özden, daha büyük bir deprem olma olasılığının zayıf göründüğünü söyledi.
Afet ve Acil Durum Yönetimi Baskanlığı (AFAD) verilerine göre, dün saat 22.48'te merkez üssü Çanakkale'nin Biga ilçesinde 3,9 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Saat 00.33'te yine merkez üssü Biga'da 4.0 büyüklüğünde deprem kaydedildi. Yerin 7.2 kilometre derinliğindeki deprem, çevre ilçelerden de hissedildi. İlçede sabaha kadar 1.0 ile 4.0 büyüklüğünde toplam 49 deprem meydana geldi. Depremler ilçede yıkıma neden olmazken, bölge halkı sabaha kadar endişe yaşadı.
'SABAHA KADAR GÖZÜMÜZE UYKU GİRMEDİ'
Biga'da gece boyu yaşanan depremler nedeniyle uyumadıklarını belirten Mehmet Çevik (66), "Deprem anında sıkıntılı anlar yaşadık. Tedirgin olduk. Ara ara yaşanan depremleri hissettik. Sabaha kadar devam etmesi bizi çok tedirgin ettiği, korktuğumuz için gözümüze uyku girmedi. Allah yardımcımız olsun. Allah bizi Afetlerden korusun" dedi.
'FAYIN UZUNLUĞI BÜYÜK BİR DEPREM ÜRETMEYİ ENGELLİYOR'
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Mühendislik Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Süha Özden ise "Depremlerin yaşandığı bölge yaklaşık Doğu-Batı uzanımlı 10 kilometreyi geçmeyen Karabiga Fayı üzerine karşılık geliyor. Şu anda yaşanan büyüklüğün üzerinde bir deprem olma olasılığı çok zayıf gibi görünüyor. Çünkü fayın uzunluğu orada büyük bir deprem üretmeyi engelliyor" diye konuştu.
Görüntü Dökümü
--------------------------
-Biga ilçe merkezinden görüntü.
-Mehmet Çevik ile röp.
Haber-Kamera: Safiye TARI GÜNER/BİGA (Çanakkale),
===============
Yanlışlıkla yuttuğu eşarp iğnesi 2 yıl sonra akciğerinden çıkarıldı
Kastamonu'da oturan Nazmiye Sakallıoğlu'nun (63), 2017 yılında eşarbını bağlarken ağzına alıp yanlışlıkla yuttuğu 3 santim uzunluğundaki iğne, 2 yıl sonra 'öksürük' şikayetiyle hastaneye gittiğinde yeri belirlenerek, operasyonla çıkarıldı.
Evli ve 2 çocuk annesi Nazmiye Sakallıoğlu, 2 yıl önce eşarbını bağlarken ağzına aldığı iğneyi yanlışlıkla yuttu. İğneyi su içerek çıkarmaya çalışan Sakallıoğlu, bunda başarılı olamayınca Kastamonu, Ankara ve İstanbul'da hastanelere başvurdu. Ancak, Nazmiye Sakallıoğlu'nun yuttuğu iğnenin yeri tespit edilemedi.
Sakallıoğlu, 1 hafta önce geçmeyen 'öksürük' şikayetiyle Kastamonu Devlet Hastanesi'ne başvurdu. Göğüs Cerrahi Uzmanı Doktor Tarık Yağcı tarafından yapılan muayene ve tetkiklerde, Nazmiye Sakallıoğlu'nun akciğerinde 3 santim uzunluğunda eşarp iğnesi saptandı. Yaklaşık 1,5 saat süren kapalı operasyon ile Sakallıoğlu'nun akciğerindeki iğne çıkarıldı.
'SAĞLIĞIMA KAVUŞTUM'
Yapılan operasyonla sağlığına kavuşan Nazmiye Sakallıoğlu, "Herkes 'gıcık', 'alerji' dedi. Doktorum Tarık Yağcı Bey'e geldim. Film çekti, iğneyi gördü. Operasyonum çok iyi geçti, çok iyiyim şimdi. Hanımlara tavsiyem, iğneyi ağızlarına almasınlar. Çok zor bir şey. Çok iyiyim şu an, sağlığıma kavuştum" dedi.
'SOLUNUM DURMASINA YOL AÇABİLİR'
Uzman Doktor Tarık Yağcı ise bu tür olayların daha çok çocuk yaş grubunda görüldüğünü kaydetti. Yabancı cismin geçmeyen öksürük, hırıltı, kanlı balgam ve solunum durmasına neden olduğunu belirten Yağcı, "Hastamız da 2 yıldır geçmeyen öksürük şikayeti ile başvurmuştu. Yapılan tetkiklerinde sol akciğerde yabancı cisim aspirasyonu şüphesiyle hastaya cilt bronkoskopi uyguladık. Bu cismi bronkoskopi ile kameralı yöntemle, açık ameliyata gerek kalmadan, iğneyi tamamen çıkarttık. İşlem komplikasyonsuz sonuçlandı ve hastamız sağlığına tekrar kavuştu" diye konuştu.
Görüntü Dökümü
--------------------
-Hasta, doktor ve ailesi genel görünüm
-Ameliyatla alınan iğne
Doktor Tarık Yağcı'nın açıklaması
-Nazmiye Sakallıoğlu'nun açıklaması
-Detay
Haber-Kamera: Gürkan YILMAZ/KASTAMONU,
=================
Mahallelinin yol çilesi
Van'ın Başkale ilçesinin Yukarı Darıca Mahallesi'nde karların erimesiyle birlikte yol çilesi yaşanmaya başladı. Mahalle muhtarı Selahattin Doğan, bahar ve kış aylarında çamur deryasına dönen yolun asfaltlanmasını istedi.
Başkale ilçe merkezine 47 kilometre uzaklıktaki Yukarı Darıca Mahallesi ile bu mahalleye bağlı Aşağı Darıca mezrasının yolu, karlar eriyince çamur deryasına dönüştü. Aşağı Darıca mezrasıyla birlikte 130 hanenin bulunduğu mahallenin muhtarı Selahhatin Doğan, yazın tozdan, kış ve ilkbahar aylarında ise çamurdan dolayı büyük sıkıntı yaşadıklarını anlattı. Yolda araçların sık sık çamura saplandığını belirten Doğan, bu nedenle mahalle halkının ve taşımalı eğitim gören öğrencilerin zorluklar yaşadığı ifade etti. 9 kilometre uzaklıktaki Çaldıran Mahallesi'nin yolunun asfalt olduğunu belirten Selahattin Doğan, kendi mahalle yollarının da asfaltlanmasını istedi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
------------
CEP TELEFON KAMERASI
-Çamurlu yol
-Yolda kalan minibüs
-Çamurlu yoldan detaylar
BOYUT: 332 MB
SÜRE: 2 DK 45 SN
Haber-Kamera: Behçet DALMAZ/VAN, -
==================
Bingöl'de PKK operasyonu: 11 gözaltı (2)
PATLAYICI ÜZERİNDE PARMAK İZLERİ ÇIKTI
Bingöl'de terör örgütü PKK'nın gençlik yapılanmasına yönelik operasyonda gözaltına alınan 11 şüpheliyle ilgili inceleme yapıldı. İncelemede, 2015 yılında gerçekleştirilen sokak eylemlerinde kullanılmak üzere hazırlanan el yapımı patlayıcılarda, şüphelilerin parmak izlerinin bulunduğu tespit edildi. Valilikten yapılan yazılı açıklamada, gözaltına alınanların terör örgütüne yardım ve yataklık yaptıkları, teröristlere erzak desteği sağladıkları belirtildi. Açıklamada, şöyle denildi:
"PKK/KCK silahlı terör örgütünün kırsal alan yapılanması ile ilişki ve irtibatlı olarak, örgütün gençlik yapılanması DGH (Devrimci Gençlik Hareketi) içerisinde, Bingöl merkezli örgütsel faaliyetlerine devam ettikleri, örgütün kırsal alanına eleman, kadro temin ettikleri, terör örgütü mensuplarına milis, iş birlikçilik faaliyetlerinde bulunarak, Binglö kırsalında yer alan örgüt mensuplarına erzak ve lojistik destek sağladıkları, kullandıkları sosyal medya hesapları üzerinden terör örgütünün propagandasını yaptıkları, ayrıca geçmiş tarihlerde örgüt güdümünde düzenlenen nevruz, yürüyüş gibi etkinliklere katıldıkları tespit edilen toplam 11 şüphelinin yakalanmasına yönelik 13 Şubat 2019 günü sabah saatlerinde ilimiz merkezinde düzenlenen eş zamanlı operasyon neticesinde E.T., A.S., M.A., M.S., Y.B., A.K., M.E., M.B., V.K.S., S.K. ve D.K. isimli 11 şüpheli şahıs yakalanarak gözaltına alınmıştır. Şüpheli şahısların yapılan parmak izi mukayesesinde, 2015 yılı içerisinde ilimizde sokak eylemlerinde kullanılmak üzere hazırlanılan el yapımı patlayıcılar üzerinde parmak izlerinin bulunduğu tespit edilmiştir. Yakalanan şahıslar İl Emniyet Müdürlüğündeki işlemlerinin tamamlanmasının ardından adli mercilere sevk edilmiştir. Kamu düzeninin sağlanması, vatandaşımızın huzur, güvenini sağlamaya yönelik çalışmalarımız aralıksız ve tavizsiz devam edecektir."
BİNGÖL,
==================
Yargıtay'dan burun estetiği kararı; Ameliyatı yapan genel cerrah sorumlu bulundu (Tekrar)
İzmir'de burun estetiği ameliyatı sonrası iyileşmeyen 29 yaşındaki S.B.'nin şikayetini yerinde bulan Yargıtay, ameliyatı yapan genel cerrahi uzmanı ile hastaneyi sorumlu tuttu.
Konak'ta yaşayan S.B., özel bir hastanede burun estetiği ameliyatı oldu. Ameliyattan sonra bununda yanık izi oluşan ve şişlik geçmeyen S.B., ameliyatı gerçekleştiren genel cerrah A.Ş.A.'ya durumu anlattı. Ameliyat sonrasında böyle durumların olağan olduğunu söyleyen A.Ş.A., S.B.'yi başka bir özel hastanede ikinci kez ameliyat etti. İkinci ameliyatın ardından da şikayetleri geçmeyen S.B., üçüncü kez aynı genel cerrah tarafından ameliyat edildi. Ameliyat sonrası göz kapaklarında sarkma oluşan S.B., doktor A.Ş.A.'dan ve ameliyat olduğu 2 özel hastaneden şikayetçi olup, 55 bin TL'lik tazminat davası açtı. İzmir 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nda görülen davada, S.B.'nin yüzündeki hasarlar, ameliyat sonrasında oluşan 'komplikasyon' olarak değerlendirilerek tazminat talebi reddedildi. S.B. de avukatıyla birlikte Yargıtay'a başvurarak, kararı temyiz etti. Temyiz dilekçesinde İstanbul Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Dairesi'nin olayı 'komplikasyon' olarak değerlendirdiği ancak Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi uzmanlarınca hazırlanan bilirkişi raporunda, 'Plastik cerrah olmadığı halde estetik amaçlı rinoplasti (burun estetiği) yapan hekimin bu uygulanmasının sorgulanması gerektiği' yönünde tespitinin bulunduğu anlatılarak, yerel mahkemenin bilirkişi raporunu dikkate almadığı vurgulandı.
YARGITAY KARARI BOZDU,YİNE İTİRAZ ETTİ
S.B.'nin itirazını inceleyen Yargıtay 3. Hukuk Dairesi, Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Dairesi ile Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi'nin hazırladığı raporlardaki çelişkilerin giderilmemesini gerekçe göstererek, yerel mahkemenin kararını bozdu. İzmir 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde yeniden yapılan yargılamada bu kez Adli Tıp Kurumu Genel Kurulu'ndan görüş aldı. Ameliyat sonrasında ortaya çıkan olumsuzlukların 'komplikasyon' olarak değerlendirilebileceğine dikkat çeken Kurul, mahkemeye gönderdiği raporunda 'Ameliyatın burun estetiği ameliyatı olduğu, ameliyatı yapan hekimin genel cerrahi uzmanı olduğu, ameliyatın genel cerrahi uzmanı alanına girmediği hususları birlikte değerlendirildiğinde ameliyatı yapan genel cerrahi uzmanının eyleminin, tıp kurallarına uygun olmadığı, hekimin bu yönden tıbben kusurlu bulunduğu oy birliğiyle mütalaa olunur' şeklinde görüş bildirdi. Bunun üzerine mahkeme, S.B.'ye 30 bin TL tazminat ödenmesine karar verdi. S.B., kararda hastanenin sorumlu tutulmaması üzerine kararı, doktor ile hastane arasındaki akdi anlaşmaya dayanarak, bir kez daha temyiz etti.
YARGITAY İKİNCİ KEZ KARARI BOZDU
Yargıtay 15. Hukuk Dairesi, hastane avukatının yerel mahkemede yaptığı 'genel cerrahi uzmanlarının da estetik ameliyat yapabileceği' yönündeki savunmasını haksız buldu. Hukuk Dairesi, "Adli Tıp Kurumu Genel Kurulu'nun raporunda ameliyatın genel cerrahi alanına girmediği hususları birlikte değerlendirildiğinde operasyonu yapan hekimin eyleminin tıp kurallarına uygun bulunmadığı ve tıbben kusurlu bulunduğu' bildirildiğine göre, adı geçen hastane yönünden de davanın kabulü gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamış, kararın bu nedenlerle bozulması uygun bulunmuştur" dedi. Kararın ikinci kez bozulmasının ardından, dava İzmir 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde yeniden görülecek.
DERNEKTEN KARAR DEĞERLENDİRMESİ
Kararı değerlendiren Türk Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Derneği İkinci Başkanı Prof. Dr. Selahattin Özmen, alan ihlallerinin son yıllarda tıpta tüm branşlar arasında ciddi sorun olmaya devam ettiğini söyledi. Plastik rekonstrüktif ve estetik cerrahi uzmanı Prof. Dr. Özmen, "Son yıllarda estetik cerrahinin popüler hale gelmesiyle bu alanda uzmanlığı olmayan birçok hekim, estetik cerrahi girişimler yapmaya çalışmakta, bunu legalize edebilmek için dernekler kurmakta, kendi aralarında kurslar, sertifika programları düzenlemektedir. Burada verilen birkaç günlük eğitimle 5, 7 yıl arası süren plastik cerrahi uzmanlık eğitimi elbette kıyaslanamaz. Sadece sertifika programlarına katılarak sadece kongrelerde toplantılara katılarak veya internetten videolar izleyerek bu ameliyatları yapmak mümkün değildir yapılırsa da komplikasyon oranları normalden çok daha yüksek olacaktır. Bir genel cerrahi uzmanı meme, karın estetiği yapmaya kalktığında, bir göz hekimi göz kapağı estetiği yaptığında, bir kulak burun boğaz hekimi burun estetiği ameliyatlarının dışında, yüz estetiği, göz kapağı estetiği yaptığında; olası bir komplikasyonla başa çıkması mümkün olmayabilir. Çözümleri bir plastik cerrahi uzmanı pratikliğinde olamayacağından hem hasta hem de hekim işlem sonunda mağduriyet yaşayabilir. Alınan karar; uzmanlık belgesi olmadan bir başka branş hekiminin estetik cerrahi ameliyatı yapmasının sorunlu olduğunu tescillediği için bir emsal teşkil etmektedir. Yıllardır plastik cerrahların mücadele ettiği bir konu üzerine alındığı için bizler ve hastalarımız için de son derece önemli bir karardır" dedi.
Haber: Mehmet CANDAN/İZMİR, -
Son Dakika › Güncel › Dha Yurt Bülteni -10 - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?