1)MUĞLA'DA SUÇ VE SUÇLULAR İLE HAVADAN MÜCADELE BODRUM'DAN BAŞLADI
MUĞLA'da turizm sezonu süresince görev yapacak olan kamera donanımına sahip polis helikopteri, ilk olarak Bodrum ilçesi Torba Mahallesi'ndeki trafik denetiminde göreve başladı.
Muğla Emniyet Müdürlüğü'nde yaz sezonu boyunca görev yapacak olan, özel kamera ve birçok donanıma sahip polis helikopteri, Bodrum'da yapılan denetimde ilk görevine katıldı. Polis helikopterinin havadan kaydettiği görüntüler, özel sistemlerle, denetim noktasına iletildi, bu bilgiler de yerdeki polis ekibi tarafından değerlendirildi. Gece-gündüz görüntü kaydedebilen polis helikopteri ilk denetiminde, Milas -Bodrum Karayolu üzerinde araç takibi, hız kontrolü yaparken, trafik kurallarına uyulup uyulmadığı takip edildi. Helikopterdeki sistemin, 1500 metre uzaklıktan takip, yakınlaştırma ve termal sistemleri de barındırdığı belirtildi.
Takip sonucu durdurulan tatilci Mehmet Akbörü, yol boyunca trafik denetimlerinin oldukça fazla olduğuna dikkat çekerek, uygulamanın öncelikle kazaları önlemede çok faydalı olacağını söyledi. Denetimi takip eden Muğla İl Emniyet Müdürlüğü Trafik Tescil ve Denetleme Şube Müdürü Raşit Tosun, Akbörü'ye polis helikopteri tarafından takip edildiğini bu nedenle durdurulduğunu açıklayarak, trafik kurallarına uygun araç kullandığı için teşekkür etti.
Şube Müdürü Raşit Tosun, Muğla il ve ilçelerinde yaz boyunca havadan ve karadan çok yoğun denetimlerin gerçekleştirileceğine dikkat çekerek, "Bodrum'da araç yoğunluğu açısından öncelikli bölgelerimiz arasında yer alıyor. Polis helikoteri sadece trafik uygulamalarında değil, terör olaylarında, asayiş, plajlarda yaşanacak olumsuzluklarda, hırsızlık olaylarında ya da takip ve kovalamaca olaylarında bizlere destek verecek. Olumsuz durumların önüne geçmek, sezonun rahat geçirilmesini sağlamak için uygulamalar sık sık tekrarlanacak" dedi. Torba'daki denetimlerde 7 yaşındaki özel eğitimli narkotik köpeği Molly ile de gün boyu durdurulan araçlarda arama yapıldı.
Görüntü Dökümü
--------------------------
-Polis helikopterinin hava görüntüleri
-Pos denetiminden görüntü
-Polis helikopterinin görüntüsü
-Muğla İl Emniyet Müdürlüğü Trafik Tescil ve Denetleme Şube Müdürü Raşit Tosun ile röp.
-Genel ve detay görüntüler
Haber-Kamera: Nilüfer DEMİR/ BODRUM (Muğla),
==================================================
2)LİDYA UYGARLIĞININ SONUNU GETİREN SAVAŞIN İZLERİNE ULAŞILDI
MANİSA'nın Salihli ilçesindeki Sardes Antik Kenti'nde, Lidyalılar ile Pers İmparatorluğu arasında yaşanan savaşa ait olabileceği değerlendirilen askeri malzemeler bulundu.
Antik çağda Lidya Krallığı'nın başkenti olan ve M.Ö. 7. yüzyıldan M.S. 7. yüzyıla kadar birçok medeniyete ev sahipliği yapan Sardes Antik Kenti'nde 2018 kazı sezonu çalışmaları Saray bölgesi olarak değerlendirilen alanda devam ediyor. Hristiyanlığın yayılmasında büyük bir öneme sahip olan 7 kiliseden birini de içinde barındıran ve paranın basıldığı ilk yer olan Antik Sardes Kenti'nin Saray bölgesinde gerçekleştirilen kazılarda, Pers İmparatorluğu ile Lidya Krallığı arasında yaşanan ve Milattan Önce 546 yılında Lidya uygarlığının sona ermesine neden olan büyük savaşa ait olabileceği değerlendirilen askeri malzemeler bulundu.
Kazı çalışmaları hakkında bilgi veren Sardes Antik Kenti Kazı Başkanı Prof. Dr. Nicholas Dunlop, "Bu kazı sezonunda da Saray Bölgesi olarak adlandırılan alanda teras duvarları içerisinde kazı çalışmalarımız devam ediyor. Bu kazılarımızda teras duvarlarına ait yapıları daha yakından incelemek istiyoruz. Teras bölgesi içerisinde yaptığımız çalışmalarda geçtiğimiz yıl bir sürprizle karşılaştık. Tunç Çağı'na ait bir seviyeye ulaştık. Tunç Çağı'na ait 3 metrelik bir derinlikte bir kazı çalışmamız oldu. 10 metrelik bir derinlikte de kazı yapmayı hedefliyoruz" dedi.
ÇÖMLEK, PİŞİRME KAPLARI VE OK UÇLARI BULUNDU
Kazı Başkanı Dunlop, geçen yıl yapılan kazı çalışmalarında askeri zırh, bir mobilyaya ait fil dişi parçası, taş mühür gibi o dönemde sıradan evlerde bulunmayan parçalar bulduklarını, bu parçalarında şu an ki kazı alanının Saray bölgesi olma ihtimalini güçlendirdiğini söyledi. Dunlop "Saray Bölgesi olduğunu düşündüğümüz alanda bu sezonda da kazı çalışmalarımız devam ediyor. Çömlek, pişirme kapları yanmış bir taban parçası bulduk. Bu tabanda da 3 adet ok ucu bulundu. Bu oklar son büyük savaşa ait olabilir. Yani Kroisos ve Kyros arasında yaşanan büyük savaş. Bu tepede bugüne kadar yapılan kazılarda değişik bölgelerde 40-50 adet ok ucu bulundu" diye konuştu.
TERAS DUVARININ UZUNLUĞU 50 METRE
Boston Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Doktora Öğrencisi Güzin Eren ise "Şu an kralların kendi güçlerini temsilen yaptırdıkları yapılarda çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Devasa büyüklükteki teras duvarları anıtsal nitelikteki yapıları desteklemek için yapılmış. Çok büyük yapılardan bahsediyoruz. Boyu 3 metre, genişliği 1 metre büyüklüğünde taşlardan yapılmış. Bu teras duvarı 50 metre boyunca devam ediyor. Bu alanda aslında o dönemde büyük bir yatırım var. Devletin kendi gücünü kralların kendi güçlerini göstermek için yapmış oldukları yapılar bunlar" dedi.
Antik Kent'te bulunan savaş materyallerinin, Lidya Krallığı ile Pers Krallığı arasında yaşanan ve Persler'in 14'üncü günün sonunda Sardes'i ele geçirip, yağmalası ile zengin Lidya uygarlığının yıkılmasına ışık tutması bekleniyor.
Görüntü Dökümü
--------------------------
-Sardes Antik Kenti'ndeki kazı çalışmalarından görüntü
-Sardes Antik Kenti Kazı Başkanı Prof. Dr. Nicholas Dunlop ile röp.
-Boston Üniversitesi Arkeoloji Bölümü doktora öğrencisi Güzin Eren ile röp.
-Sardes Antik Kenti'nin drone görüntüsü
-Genel ve detay görüntüler
(359 MB'lık Görüntü-4 Dakika 45 Saniye-HD formatında)
(Haber-Kamera: Emre SAÇLI/ SALİHLİ (Manisa),
========================================================
DİLOVASI'NDAKİ ÇEVRE KİRLİLİĞİNİ ŞARKI YAPTI
SANAYİ kuruluşlarının konut alanlarıyla iç içe girdiği, kanser vakaları ile gündeme gelen Kocaeli'nin Dilovası ilçesinde yaşayan ve bir fabrikada işçi olarak çalışan Abdullah Şahin (28) ilçesinde yaşadığı çevre sorunlarını şarkı yaparak sesini duyurmak istedi. Abdullah Şahin şarkısında sanayiden kaynaklı hava kirliliği ve limanlarda yaşanan kirliliği anlatmaya çalıştığını söyledi.
Demir çelik, kimya, petrol, otomotiv ve lastik sektörü olmak üzere sanayi kuruluşları ile kimya, petrol ve LPG depolama tanklarını da barındıran Dilovası ilçesindeki hava ve deniz kirliliğinin etkileri devam ediyor. İlçede yaşayan ve bir fabrikada işçi olarak yaşayan Abdullah Şahin yaşadığı çevre sorunlarını dile getirmek amacıyla yaklaşık 3 ay önce bestelediği 'Dilovası kimin umurunda' adlı rap tarzında söylediği şarkısına klip çekerek sosyal medyadan paylaşınca video görüntüsü kısa sürede çok kez beğenilerek paylaşıldı. İlçenin yıllardır süre gelen sıkıntılarının yansıtıldığı klip biranda yayılarak büyük beğeni topladı.
'YETKİLİLER SESSİZ KALDILAR'
İlçede bulunan sanayi kuruluşları nedeniyle yıllardır çevre kirliliğine maruz kaldıklarını söyleyen Abdullah Şahin, "Dilovası'nda özel bir şirkette çalışıyorum 21 yıldır burada yaşıyorum. Yıllardan beri buradaki kirliliği ve kokuyu çekiyoruz. Evler ve fabrikalar her zaman iç içe burada ve limanlarda yanı başımızda. Yetkililer hiçbir zaman sesimizi duymadılar ve bu duruma sessiz kaldılar. Bende bir şarkı yaparak sesimizi duyurmak istedim ve bir şarkı besteledim. Dilovası'nda hava kirliliğiyle ilgili belki sesimizi duyururuz diye düşündüm. Şarkıda hava kirliliği, kömür tozları, limanların pisliğini anlatmaya çalıştım." dedi.
'BURADA İNSANLAR KANSERDEN ÖLÜYORLAR'
Yaşadıkları ilçede insanların kanserden öldüklerini, 4 yıl önce de yeğeninin öldüğünü belirten Şahin konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Yıllardan beri çocuklarımız astım, kanser hastalıklarıyla mücadele ediyorlar. Burada ölen insanların büyük çoğunluğu kanserden ölüyor. Yeğenim de 4 sene önce akciğer kanserinden hayatını kaydetti. Bizler insan gibi yaşamak istiyoruz. Dilovası'ndan çıktığınız zaman tertemiz bir hava var, fakat buraya geldiğiniz zaman hava kötüleşiyor. Dilovası dışından gelen insanlar 'Burada nasıl yaşıyorsunuz?' diye soruyorlar. Akşamları hava daha kötü oluyor, çünkü fabrikalar en çok akşamları gazları salıyor insanlar görmesin diye. Yetkililer buraya hava ölçümüne geldiği zaman, önceden bu haber fabrikalar tarafından duyuluyor ve fabrikalar bütün çalışmalarını durduruyor. Hava ölçümü yapmaya gelen yetkililer de burada hava kirliliği yok diyor. Böylece hem bizi hem de kendilerini kandırıyorlar."
'ŞARKI YAPARAK DUYURMAYA ÇALIŞTIM'
Şahin, Dilovası'nda yaşanan kirliliği şarkı yaparak duyurmak istediğini ifade ederek, şöyle konuştu:
"Biz istiyoruz ki temiz bir havada yaşayalım, özellikle milletvekillerinden rica ediyorum bizim sesimizi mecliste duyursunlar. Bende şarkı yaparak duyurmaya çalıştım sesimizi. İsterdim ki Dilovası'nı gül ile çiçekle temiz havayla daha güzel bir şekilde duyuralım ama hava kirliliğinden başka hiçbir şey yok. Kanser var, kanserden bahsettim. İsterdim ki bunlar olmasın ama biz Dilovası halkı olarak mücadele edip sesimizi duyurmaya çalışmaya devam edeceğiz. Şarkımın adı 'Dilovası Kimin Umurunda?' Bu gerçekten şarkıya çok oturdu diye düşünüyorum. Çünkü Dilovası kimsenin umurunda değil. Son bir aydır ilçe genelinde kötü bir koku var, bu kokudan dolayı insanlar evinde duramıyor. Camları kapatınca koku içeride kalıyor, açtığımız zaman da koku yayılmaya devam ediyor. Çocuklarımız hasta oluyor."
DİLOVASI KİMİN UMURUNDA
Gece fabrikaların dumanına bak da, birde gel Dilovası'nın haline bak
Senin kimler anlayacakta gel fabrikanın haline bak
Kanser almış başını alıyor gencini yaşlısını
Kimler sesimizi duyacak da gelip görecek halimizi
Dilovası'nın kaderine bak da dön insanların haline bak
Fakirin paradan haberi yok ama zenginin meyvesini koy votkasını
Hadi lan sen oradan da Dilovası kimin umurunda
Yılanlar yaşıyor Dilovası'nda, zehir akıtıyor yanı başımızda
Biraz bakın halimize belki utanırsınız halinize
Denizimiz var ama sahilimiz yok, gençler kimin umurunda
Sabah akşam üstünde kömür tozları üstümde, menfaatler el üstünde
Kalem kağıdı almışsa güneş geceyi sardıysa, ölüm kapıda durmuşsa Dilovası sonumuz olmuşsa
Görüntü Dökümü
------------------
-Drone ile ilçenin görüntüsü
-Abdullah Şahin ile röp
-İlçedeki sanayi kuruluşları detayları
-Klip görüntüsü
HABER: Ergün AYAZ/KAMERA: Alişan KOYUNCU
=========================================================
İNŞAAT İŞÇİSİ, KANALDA BOĞULDU
ADANA'da serinlemek için DSİ'ye ait sulama kanalına giren inşaat işçisi Ersin Akil (19), boğularak hayatını kaybetti.
Merkez Yüreğir ilçesi Atakent Mahallesi'ndeki bir inşaatta çalışan Ersin Akil, dün saat 17.00 sıralarında serinlemek için çalıştığı yerin yakınından geçen sulama kanalına girdi. Bir süre yüzen Akil, akıntıya kapılıp, sürüklenmeye başladı. İş arkadaşlarının fark ettiği Ersin Akil, gözden kayboldu. İhbar üzerine bölgeye sevk edilen Adana Emniyet Müdürlüğü Sualtı Grup Amirliği'ne bağlı ekipler, Akil'i hava kararıncaya kadar aradı, ancak sonuç alamadı.
Kanala verilen suyun kesilmesiyle Akil'in cesedi, sabah erken saatlerde suya girdiği yerin yaklaşık 1 kilometre uzağında bulundu. Ersin Akil'in cesedinin çıkarılma çalışması sırasında olay yerinde toplanan meraklı vatandaşlar, güçlükle uzaklaştırıldı.
'Akil'in cesedi, olay yerinde yapılan incelemenin ardından otopsi için Adana Adli Tıp Kurumu'na gönderildi.
Görüntü Dökümü
------------------------
Kanaldaki üzeri örtülü ceset ve köprü üzerinde toplanan meraklı kalabalık
Cesedin başındaki yakınlarından görüntü
Köprü üzerindeki vatandaşlar
Polisin meraklı kalabalığı dağıtmaya çalışması
Köprü üzerindeki sualtı polisinden görüntü
Kanala inen polisten görüntü
Torba içindeki cesedin yukarı çekilmesi
Genel ve detay görüntüler
Süre: 02'14" Boyut: 136 MB
Haber - Kamera: Gökhan KESKİNCİ/ADANA,
=================================================
SAKİN ŞEHİR LAVANTA BAHÇESİNE DÖNECEK
İZMİR'in sakin şehir unvanlı kenti Seferihisar'da ilçe belediyesi tarafından kırsal Turgut Mahallesi'nde ekilen lavantaların hasadı devam ediyor. Belediyenin 3 dönüm arazide başlattığı lavanta üretimi vatandaşların da katılımıyla 50 dönüme ulaştı. Seferihisar Belediye Başkanı Tunç Soyer, "Amacımız önce ilçemizdeki vatandaşlara yeni bir iş kolu sağlayıp, üretilen ürünlerin yurtdışına ihracatını sağlamak" dedi.
Seferihisarlı üreticilere alternatif ürün olarak 2015 yılında kırsal Turgut Mahallesi'nde ilçe belediyesi tarafından ekimi yapılan lavantaların hasadı sürüyor. 'Başka bir tarım mümkün' anlayışıyla Isparta'dan alınan 4 bin lavanta fidesiyle 3 dönümlük arazide başlanan üretim, vatandaşların da katılımıyla 50 dönüme kadar ulaştı.
"AMAÇ TOPRAĞA GERİ DÖNDÜRMEK"
Katma değeri yüksek ürünlerin üretimini yaygınlaştırmak istediklerini belirten Seferihisar Belediye Başkanı CHP'li Tunç Soyer, "Bundan üç sene önce Isparta'dan fidelerimizi getirip bu bahçeye diktik. Niyetimiz bu bereketli topraklarda katma değeri yüksek ürünler yetiştirmek. Çünkü burada zeytin, mandalina ve asma bahçeleri var. Lavanta gibi kuşkonmaz gibi ürünlerin katma değerleri daha yüksek ve pazarları güçlü. Biz de üreticimizi bu ürünlerle buluşturmak istedik. İlk hasadımızı da festivalle kutladık. Verimli bir üretim süreci yaşıyoruz. Şu anda 50 dönüme yakın bir alanda vatandaşlarımızın da katılımıyla lavantayla bahçelerimiz buluştu. Lavanta yağı, sabunu, kolonyasını, suyunu belediyemizin desteğiyle ürettirmeye çalışıyoruz. Böylelikle tekrar üretime dönmelerini, topraktan kopanların tekrar toprağa dönmelerini, köylerinden kopanların tekrar köylerine dönmelerini sağlıyoruz. Burada vatandaşın ürettiği lavantanın damıtılması, yağının çıkartılmasına ve ürüne dönüşmesine, marka değeri kazanmasına destek oluyoruz. Amacımız önce ilçemizdeki vatandaşlara yeni bir iş kolu sağlayıp, üretilen ürünlerin yurtdışına ihracatını sağlamak. Bu biraz süreç içerisinde gerçekleşecek" dedi.
Turgut Mahallesi Muhtarı Tuncay Topuz, köylülerin her geçen gün lavanta üretimine ilgi gösterdiğini ifade ederek şunları söyledi:
"Belediyemiz deneme amaçlı bir lavanta ekimi yaptı. Çok iyi bir öncülükle köyümüze kazandırıldı. Şu anda köylümüzün ilgisi oldukça fazla ve 50 dönüme yakın alanda ekim yapılıyor. Üreticimiz lavantanın para ettiğini artık gördüğü için üzerinde duruyor. Sebze ve meyve tarzı ürünlerin masrafı ve gideri fazla. Lavanta da ise işçiliği kolay, çok masrafı yok."
Seferihisar Belediyesi Tarımsal Hizmetler Müdürü Şerafettin Budak ise yaptıkları üretimle ülke ekonomisine ciddi derecede katkı sunduklarını söyleyip, "Ülkemizde yüzde 35'i ithal edilen lavanta ürünlerinin parasının ülkemize kalması çok önemli. Bu bakımdan üretimi daha da çok arttırmak istiyoruz. Çünkü lavantanın katma değeri oldukça yüksek" dedi.
Görüntü Dökümü
------------------------
Belediye Başkanı Tunç Soyer ile röportaj
Muhtar Tuncay Topuz ile röportaj
Tarımsal Hizmetler Müdürü Şerafettin Budak ile röportaj
Lavanta bahçesinden görüntü
Hasattan görüntü
Drone görüntüleri
Genel ve detay görüntü
Haber-Drone: Mehmet CANDAN - Kamera: Mücahit BEKTAŞ/ İZMİR,
=======================================================
İZMİR'DE ÖĞRENCİ, GARSON, ELEKTRİKÇİ, ORGANİZATÖR UYUŞTURUCUYLA MÜCADELE İÇİN BULUŞTU
UYUŞTURUCUYA SAVAŞIN ADI '35 TEPECİK"
İZMİR'de Romanların yoğun olarak bulunduğu Tepecik semtinde, öğrenci, garson, düğün organizatörü başta olmak üzere vatandaşlar, uyuşturucuyla mücadele için el ele verdi. Fikri öğrencilerden çıkan, senaristliğini bir garsonun, yönetmenliğini ise düğün organizatörünün yaptığı '35 Tepecik' isimli dizi filmle, uyuşturucuya savaş açıldı. 35 Tepecik dizisi Youtube üzerinden yayınlamaya başlanırken, filmi çeken ekip en büyük isteklerinin, kendilerine verilecek destekle binlerce gence ulaşabilmek olduğunu belirtti. Filmin fikir babalarından lise öğrencisi Eren Heper, arkadaşlarının uyuşturucudan hayatlarını kaybetmesinden sonra böyle bir projeyi hayata geçirmeye karar verdiklerini söyledi.
Romanların yoğun olarak yaşadığı Tepecik semti, bugüne kadar genellikle, polisin yaptığı uyuşturucu operasyonlarıyla gündeme geldi. Yüzlerce uyuşturucu operasyonunun yapıldığı semtte, şimdi bambaşka bir çalışma başlatıldı. Lise öğrencisi olan 17 yaşındaki Eren Heper'in öncülük yaptığı kendisi gibi lise öğrencisi olan arkadaşları, uyuşturucuyla savaş için dizi film çekmeye karar verdi. Fikri öğrencilerden çıkan '35 Tepecik' ismi verilen dizinin senaristliğini restoranda şef garsonluk yapan Ata Kamalar, yönetmenliğini düğün organizatörü olan Engin Çatık, müziklerini de Türkiye'nin Yetenek Sizsiniz yarışmasından tanıdığı ikiz kardeşler Alpay Kuşkal ile Altay Kuşkal üstlendi. Filmin oyuncu ekibi mahalle sakinlerinden oluştu. Youtube üzerinden yayımlanan dizinin profesyonel oyuncusu ise 'Çukur' dizisinde Vartolu karakterinin sağ kolunu canlandıran Kayhan Pinç oldu. Nişanlısı dolayısıyla geldiği semtte film çekiminden haberdar olan Kayhan Pinç de rol alıp, gençlere destek verdi.
SEMT EVLERİ, SOKAKLAR SETLERİ OLDU
Cezaevindeyken kardeşi öldürülen, tahliye olduktan sonra da uyuşturucuya savaş açan gencin mücadelesinin anlatıldığı dizi filmde, semtteki evler, sokaklar, hatta okul set olarak kullanıldı. Her gün öğleden sonra başlayıp gece yarılarına kadar süren çekimlerde semt sakinleri, ekibin ihtiyaçlarını gidermek içini adeta sıraya girdi. Ancak ekibin en büyük ihtiyacı maddi destek. Ekipmanları kendi aralarında topladıkları paralarla satın alan ekip, dizinin binlerce gence ulaşması için destek beklediklerini söyledi.
Filmin fikir babalarından Eren Heper, "Ben filmde cezaevinden firar eden ve uyuşturucuyla mücadele eden kişiyi canlandırıyorum. Küçüklükten beri semtte yaşıyoruz ve çevremizde çok sayıda arkadaşımız uyuşturucudan zarar gördü. Ben de artık gençler zarar görmesin ve bilinçlensin diye böyle bir çalışma yapmak istedim. Başarılı olduğumuza inanıyorum" dedi.
Filmin senaristi Ata Kamalar da semtlerinin hep uyuşturucuyla anılmasından rahatsız olduklarını söyleyip, "Eren bana iki yıldır bu fikrinden bahsediyordu. Ben de gerçekleşmesini pek mümkün görmüyordum. Gençlerin ısrarları artınca ben de filmin senaryosunu yazmayı üstlendim. Burada yazdıklarımız, zaten bizlerin yaşadıkları, gördüğümüz olaylar. İçeriden birisi olarak biz bu filmimizi yapıyoruz çünkü çok sayıda ölüme tanıklık ettik. Uyuşturucu kullanan kişilerin yaşadıkları acıları gördük. Artık hem bizim gençlerimizin hem de filmi izleyen gençlerin bilinçlenmesini istiyoruz. Bizlerin mücadelesi bunun için. Bir genci bile bu sayede uyuşturucudan vazgeçirirsek ne mutlu bizlere. Ayrıca semt sakinleri de büyük destek veriyor. Uyuşturucu bizim kaderimiz olmamalı" dedi.
Filmin kameramanlığını ve müziklerini yapan ikiz kardeşler Alpay Kuşkal ile Altay Kuşkal ise uyuşturucuyla mücadelelerinde kendilerinin de yarı finale kadara çıkarak başarı gösterdikleri Yetenek Sizsiniz yarışmasının yapımcısı Acun Ilıcalı'dan destek beklediklerini söyledi.
Görüntü Dökümü
-----------------------
-Film ekibiyle röportaj
-Film çekiminden görüntü
-Filmin fragmanından görüntü.
-Tepecik semtinden görüntü.
Haber: Taylan YILDIRIM, Kamera: Tekin GÜRBULAK/ İZMİR,
=========================================================
İNEKLERİN, SERİNLEME SAATİ
BALIKESİR'in Manyas ilçesinde sıcaktan bunalan büyükbaş hayvanlar, Manyas Kuş Gölü'ne girerek serinliyor.
İlçeye bağlı Kuş Cenneti Mahallesinde oturanlar, büyükbaş hayvanlarını mahallenin yakınındaki Manyas Kuş Gölü kıyısındaki meralarda otlatıyor. Yüzlerce kuş türü ve 20'ye yakın balık türünün yaşadığı gölün kıyısındaki alanlarda otlayan hayvanlar, sıcaktan bunalınca özellikle öğleden sonra göle sokuluyor. Hayvanlar, 3 metre kadar derinliğe ulaşan gölün kıyısındaki sığ bölümlerde hem su içiyor hem de serinlerken vatandaşlar ise görüntüye, "Buda ineklerin serinleme saati" yorumunu yapıyorlar
Kuş Cenneti MAhallesi'nde oturan 38 yaşındaki Halil Narin, 80 büyükbaş hayvanın bulunduğunu belirtip, "Sıcaktan hayvanlar gerçekten ok bunalıyor. şu anda göle giren hayvan sayısı 300'e yakın. Bu sayı daha önceden 800'dü. gölden çıkan hayvanlar rahatlıyor"
Görüntü Dökümü
--------------------------
-Gölde banyo yapan ineklerden görüntüler
-Göl ve çevresinde uçan kuşlardan görüntüler
-Manyas Kuş gölü'nden genel görüntüler
-Halil Narin ile röp
-İneklerin görüntüsü
-Detaylar
Berktuğ ÖNCÜ/Erdem ÖZCAN/MANYAS (Balıkesir)--
Son Dakika › Güncel › Dha Yurt Bülteni-2 - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?