1)ÇANAKKALE' DE 10 BİN TÜRK DEDELERİNİN İZİNDE YÜRÜDÜ
ÇANAKKALE Kara Savaşları'nın 102'nci yıldönümü anma törenleri kapsamında, Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç'ın da aralarında bulunduğu yaklaşık 10 bin kişinin katılımıyla 57. Alay Yürüyüşü gerçekleştirildi. Çanakkale cephesinin kahramanı Mustafa Kemal'in, 25 Nisan 1915 sabahı düşman çıkarmasını haber alınca, savaşların kahraman birliği 57'nci Alayı Conkbayırı'na göndermesiyle başlayan ve tarihe, "Size savaşmayı değil ölmeyi emrediyorum" sözleriyle geçen o gün, 102 yıl sonra yeniden yaşandı. Gençlik ve Spor Bakanlığı, Genelkurmay Başkanlığı ile Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü İzcilik Federasyonu organizasyonunda düzenlenen '57'nci Alay Vefa Yürüyüşü'ne katılanlar, ilk olarak Eceabat İlçesi'ne bağlı Kocadere Köyü'nde kamp kurdu. Yürüyüş öncesinde katılımcılara, tümü şehit düşen 57'inci Alay askerlerinin son yemeği kırık buğday çorbasını dağıtıldı. 102 yıl önce şehit düşen askerler gibi sabah namazı kılındı. Ardından Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanı İsmail Kaşdemir, Çanakkale Valisi Orhan Tavlı ve çok sayıda rütbeli askerin de aralarında yer aldığı katılımcılar, saatler 06.00'yı gösterdiğinde Eceabat ilçesi Kocadere Köyü'nden yürüyüşe geçti. Atlı süvari birliklerinin de yer aldığı 1.5 saat süren 6 kilometrelik yürüyüş, Conbayırı'nda sona erdi.
Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü İzcilik Federasyonu'nun yaklaşık 5 bine yakın izcisiyle katıldığı yürüyüşte yavru kurtlar, sırtlarında 'Dedeciğim ben geldim' yazılı cepkenleriyle kilometreleri aşmanın gururunu yaşadı.
Görüntü dökümü
---------------------
-Kırık buğday çorbası dağıtımından görüntü
-Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç'ın kamp alanına gelişi ve kılınan namazdan görüntü
-57'nci Alay Vefa Yüyüşü'nden görüntü
-Genel ve detay görüntüler
(Haber: Mustafa SUİÇMEZ - Kamera: Orhan AKTUĞ/ ÇANAKKALE,
GÖRÜNTÜLER CANLI YAYINLANDI, AKTÜEL GÖRÜNTÜLER GEÇİLDİ
=====================================================
2)TOKAT ŞEHİTLER İÇİN YÜRÜDÜ
TOKAT'ta Gençlik ve Spor Bakanlığının 81 ilde eş zamanlı olarak gerçekleştirilen '57'inci Alay Çanakkale Vefa Yürüyüşü' öğrencilerin katılımıyla gerçekleşti. Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafından düzenlenen yürüyüş, Ali Paşa Cami'nde kılınan sabah namazı sonrası katılımcılara Tokat Belediyesi tarafından çorba ikramıyla başladı. Ardından yürüyüşe katılan öğrenciler 60 metre uzunluğunda dev Türk bayrağı açarak Sulusokak girişinden Erenler Şehitliğine kadar yürüdü. Yürüyüş İl Müftü Yardımcısı Ünal Tan tarafından Kuran-ı Kerim okunması ve dua okunmasıyla tamamlandı. Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürü Cemil Çağlar, "Bakanlığımız gençlere Çanakkale'nin önemini ve Çanakkale şehitlerine verilen vefanın önemi anlatmak istiyor. Ecdadımızın ve tarihimizin izindeyiz" dedi.
Görüntü Dökümü:
------------------------
-Çorba ikramı
-Yürüyüşten görüntüler
-Şehitlik ziyareti, Kuran okunması ve dua
-İl Müdürü konuşma
Haber-Kamera: Fatih YILMAZ/TOKAT,
(120 mb)
=================================================
3)MÜFTÜLÜK, "HURAFEDİR" DİYOR AMA DİNLEYEN YOK, TÜRBE DUVARLARINA EL SÜREREK, TAŞ YERLEŞTİREREK DİLEK DİLİYORLAR
DİYARBAKIR'da, Merkez Sur ilçesindeki tarih İç kale'de bulunan Hz. Süleyman Cami ve 27 Şehit Sahabe türbelerine el sürülmesi ve boş deliklere taş konularak dilek dilenmesi için Müftülüğün, "Çaput bağlama, taş koymak gibi aslı olmayan inanışlar hurafedir" demesine rağmen yüz yıllardır bu geleneğin değişmediği ve insanlar halen aynı yöntemlerle dilek dilediği görüldü. Türbeleri ziyaret eden bazı ziyaretçiler, Müftülüğün açıklaması dorultusunda yapılanları yanlış bulurken, bazılarırır ise hem ellerini türbe duvarlarına sürdüğü ve boş deliklere küçük taşlar yerleştirerek, dilek diledikleri görüldü.
Sur İlçesinde Aralık 2015 yılında yaşanan hendek-barikat operasyonları nedeniyle ilan edilen sokğa çıkma yasağı kapsamında bulunan ve yaklaşık bir yıl kapalı kalan iç kale'deki Hz.Süleyman Cami ve 27 Sahabenin türbeleri iç kalenin açılması ile yeniden ziyaretçi akınına uğramaya başladı. Yeni düzenlenmiş haliyle özellikle Perşembe ve Cuma günü kent sakinlerinin akınına uğrayan Cami ve türbeler, yüz yıllırdır dilek dileyenlerin yaşattığı geleneğe de ev sahipliği yaptı. "Çocuklarına iş", "Kızlarına iyi bir kısmet", "Hastalıkların iyileşmesi", "Üniversite sınavında başarı" gibi bir çok dilek dilemek türbeye gelen bazı ziyaretçiler, türbe duvarlarına el sürüp daha sonra yüzlerine sürerek, yada duvarlardaki boş deliklere küçük taşlar yerleştirerek dilek diliyor. Gelenekselleşen dilek dilemeye göre, deliklere yerleştirilen taşlar düştüğünde dilekler yerine gelmiyor. Çocuğu olmadığı için türbeleri ziyaret edip dilek dileyenlerden çocukları olanlara ise, erkek çocuklarına genelde "Süleyman" adını verdikleri öğrenildi.
Bazı ziyaretçiler ise, yüz yıllardır süren bu geleneğin doğru olmadığını sadece Allahtan dilek dileneceğini ve yapılanların doğru olmadığına inanıyor. Diyarbakır İl Müftüsü Burhan İşleyen ise, bu tür inanışların islam dininde yer almadığını, çaput bağlama, taş koymak gibi aslı olmayan inanışların hurafe olduğunu söyledi. İşleyen, "Dinimizde yeri olamayan bu davranışlara girenler günaha girmiş olur" dedi.
TÜRBENİN TARİHİ
Diyarbakır Sur ilçesindeki tarihi iç kale'de bulunan Hz. Süleyman Camii ve 27 Şehit Sahabe Türbesi, 1155-1169 yılları arasında Nisanoğlu Ebul Kasım tarafından yaptırılmış. Saraykapı'da yer alan Hz. Süleyman Camii'nin en önemli özelliği 7'nci yüz yılda Hz.Ömer Peygamber döneminde Diyarbakır'ın fethinin buradan başlamasıdır. Cami bitişiğinde Halid Bin Velid'in oğlu Süleyman ile Diyarbakır'ın İslam Ordusu tarafından alınışı sırasında şehit düşen diğer sahabelerin yattığı meşhed bulunmaktadır. Diyarbakır'ın fethi sırasında şehit olan Halid Bin Velid'in oğlu Süleyman'nın da aralarında bulunduğu 27 sahabe bu bölgede, 13 sahabe ise surlara yakın farklı yerlerde şehit olmuştur.
Görüntü Dökümü
---------------------------------
-Hz. Süleyman Cami ve türbesinden detaylar
-Dua eden insnalar
-Kanlı duvara teş bırakan ziyaretçiler
-Ellerini duvarlara sürmeleri
-Vatandaş röportaj
-Muhabir anons
-Genel ve detay görüntüler
Haber-Kamera: Canan ALTINTAŞ-Serdar SUNAR/DİYARBAKIR,-
================================================
4)ORDU'DA FOTOKAPAN VAŞAK GÖRÜNTÜLEDİ
DOĞA Koruma ve Milli Parklar Ordu Şube Müdürlüğü tarafından kurulan 4 fotokapan, nesli tükenmekte ve tehlikede olan vaşak görüntüledi.
Doğa Koruma ve Milli Parklar Ordu Şube Müdürlüğü tarafından kentin bazı ilçelerinde ormanlık alanlara 4 adet fotokapan yerleştirildi. Mesudiye İlçesi'nde kurulu olan fotokapan nesli tükenmekte olan vaşak yavrusu görüntüledi. Geçen yılda Giresun'a bağlı Alucra kırsalında bir vaşak fotokapan tarafından görüntülenmişti. Ordu ve Giresun'un sınır hattı çevresindeki yüksek rakımlı yaylalarında ve dağlarında birden fazla vaşak olduğu da belirtiliyor. Ordu'nun yüksek ormanlık alanlarında geçen ayda çakal, tilki, sansar gibi hayvanlar fotokapan tarafından görüntülenmişti.
Görüntü Dökümü
--------------------------------
-Fotokapanda vaşak ve yaban hayvanlarının görüntüsü
Haber: Nedim KOVAN -ORDU-DHA
======================================================
5)YAŞLI ÇİFT SOBADAN SIZAN GAZDAN ÖLDÜ
ISPARTA'nın Şarkikaraağaç İlçesi'nde kömür sobasından sızan karbonmonoksit gazından zehirlenen 80 yaşındaki Mehmet Davran ve eşi 77 yaşındaki Gülten Davran yaşamını yitirdi.
Ulvikale Mahallesi Sağlık Sokak'ta oturan Mehmet Davran ve eşi Gülten Davran'dan dün, gün boyu haber alamayan yakınları, gece yarısı kontrol etmek için eve geldi. Yaşlı çiftin oturduğu 4 katlı apartmanın 1'inci katındaki dairenin ziline basan yakınları cevap alamayınca durumu polis ve sağlık ekiplerine bildirdi. Merdiven yardımıyla dairenin balkonuna çıkan polis, kilitli olmayan kapıyı açarak içeri girdi. Polis, evde Davran çiftinin cansız bedenlerini buldu. Sağlık ekipleri ve olay yeri inceleme ekiplerinin incelemesinde Mehmet Davran ve eşinin kömür sobasından sızan karbonmonoksit gazından zehirlenerek yaşamını yitirdiğini tespit etti. Davran çiftinin cesetleri incelemeden sonra otopsi için
Şarkikaraağaç Dr. Sadettin Bilgiç Devlet Hastanesi Morgu'na kaldırıldı.
Görüntü Dökümü
--------------------------------
Olayın yaşandığı bina
Polis ekipleri
Sağlık ekipleri
Cesetlerin evden çıkarılması
53.3 MB
Haber- Kamera: Hasan UĞUR/ŞARKİKARAAĞAÇ(Isparta),
=================================================
6)OTOMOBİL ELEKTRİK DİREĞİNE ÇARPTI: 1 ÖLÜ, 1 YARALI
KONYA'da otomobilin elektrik direğine çarpması sonucu meydana gelen kazada 1 kişi öldü, 1 kişide yaralandı.
Kaza, saat 02.00 sıralarında merkez Selçuklu ilçesi Akıncılar Mahallesi Sille Caddesi üzerinde meydana geldi. Şuayip Çınar (25) idaresindeki 42 DNM 07 plakalı otomobil, iddiaya göre aşırı hız nedeniyle sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi üzerine kontrolden çıkarak yol kenarındaki beton elektrik direğine çarptı. Çarpmanın etkisiyle sürücü Çınar ve araçta bulunan Mehmet Emin Toslak (23) yaralandı. İhbar üzerine olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Yaralılar, olay yerinde yapılan ilk müdahalelerinin ardından kent merkezindeki çeşitkli hastanelere kaldırılarak tedavi altına alındı. Necmettin Erbakan Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Hastanesi'ne kaldırılan Mehmet Emin Toslak, yapılan tüm müdahalelere rağmen hayatını kaybetti. Sürücü Çınar'ın ise hayati tehlikesinin bulunmadığı belirtildi. Soruşturma sürüyor.
Görüntü dökümü:
------------------------------------
Kaza yapan araç detay
Genel ve detaylar
(Haber-Kamera: Tolga YANIK KONYA DHA))
=========================================================
7)DOÇ.DR. AKBAŞ: SELFİE ÇIKTI ESTETİK OPERASYONLAR PATLADI
SAMSUN'da bulunan Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Hayati Akbaş, selfie (öz çekim) çekiminin yaygınlaşmasının özellikle yüz bölgesindeki estetik operasyonların artmasına neden olduğunu söyledi. Doç.Dr. Akbaş, "Selfielerin artması ile beraber özellikle yüz bölgesi estetik operasyonlarında çok bariz çok belirgin bir artış oldu. İnsanların ameliyat kararı vermesinde artık o fotoğrafların çok büyük bir katkısının olduğunu görüyoruz" dedi.
Samsun'da bulunan Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Hayati Akbaş, özellikle son yıllarda selfie merakının artmasından dolayı estetik cerrahi operasyonlarda çok ciddi bir artış olduğunu söyleyerek bunu çok bariz bir şekilde gözlemlediklerini dile getirdi. İnsanların sürekli çektikleri selfieleri sosyal paylaşım sitelerinde paylaştıklarını belirten Doç.Dr. Akbaş, "Çekilen bu selfielerin şöyle bir özelliği var hangi açıdan çektiğinize göre sizin burnunuzu farklı bir şekilde gösteriyor ve var olan bir kusuru da abartarak gösteriyor. Çünkü arkadaki ışığı ve açıyı çok ayarlama şansınız yok. Sadece iki elinizle belli açılardan çekebiliyorsunuz. Normalde fark edilmeyen kusur gibi görülmeyen bir kusurunuz direk olarak göze daha büyük ve artmış olarak gözüküyor. Bu da o insanı şuna sevk ediyor; her açıdan fotoğraf paylaşamıyor, ancak belli açılardan selfie çekiyor. Bazı insanlara dikkat edin sürekli paylaşım sitelerinde paylaştıkları selfie fotoğrafları hep aynı açıdandır. Çünkü sadece o açı ile o kusuru gizleyebiliyorlar. Diğer açıdan çektiklerinde o kusur çok bariz bir hale geliyor. Bize ameliyat için gelen hastalarımız özellikle neden ameliyat olmak istediklerini sorduğumuzda, nedir rahatsız eden diye sorduğumuzda en önemli sebeplerden birisi de ameliyat kararında 'Hocam selfiede çok kötü çıkıyorum' cevabı oldu" dedi.
Doç.Dr. Akbaş, insanın kendi kendine çektiği bir fotoğrafın insanın moral motivasyonunu bu şekilde etkilemesi ve ameliyata kadar götürmesinin çok ilginç olduğunu dile getirerek "Bence psikologların da incelemesi gereken bir durum. Değişik açılar değişik ışık yansımaları burunda var olan veya yüzün başka bir kısmında var olan kusuru daha da abartıyor. ve normal günlü hayatta fark etmediği kusurları fotoğrafta çok bariz görüyor. O fotoğrafı analiz ediyor derinlemesine uzaklaştırıyor yaklaştırıyor ve kusuruna kafaya iyice yerleştiriyor. Altını çiziyoruz selfie çıktı estetik ameliyatlar gerçekten patladı. Son yıllarda bütün estetik cerrahlar kendi aramızda da konuşuyoruz herkesin ortak yargısı selflerin artması ile beraber özellikle yüz bölgesi estetik operasyonlarında çok bariz çok belirgin bir artış oldu. İnsanların ameliyat kararı vermesinde artık o fotoğrafların çok büyük bir katkısının olduğunu görüyoruz. Ameliyat olacak insan, ameliyat kararı verirken bir çok sebep olabilir ama bunlar arasında belki en önemlilerden bir tanesi işte o öz çekimler selfieler oldu günümüzde" şeklinde konuştu.
Görüntü Dökümü:
------------------------
-Doç.Dr. Hayati Akbaş ile röportaj
(SÜRE: 3.24 Dk) (BOYUT: 108.69 MB)
Haber-Kamera: Yaprak KOÇER/SAMSUN,
======================================================
8)SİLAHLA YUNUSLARI VURAN BALIKÇILAR PROFESÖRE YAKALANDI
ZONGULDAK'ın Çaycuma İlçesi Filyos Beldesi'de kuş fotoğrafı çeken Prof.Dr. Mustafa Sözen, sahilde silahla vurulmuş 6 yunusla karşılaştı. Sözen, ölü yunuslarla birlikte onları vurduğu ileri sürülen balıkçıları ellerinde silahla fotoğraflarını çekip Orman ve Su İşleri İl Müdürlüğü'ne ihbarda bulundu. Fotoğrafları inceleyen müdürlük soruşturma başlattı.
Kuş türleriyle ilgili çalışmalar yapan Bülent Ecevit Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Sözen, kuş cenneti Filyos'ta kuş fotoğrafı çekerken sahilden gelen silah seslerini duydu. Sözen ve arkadaşları sahile gittiklerinde silahla vurulmuş 6 yunusla karşılaştı. Sözen, bazıları sahile vuran, bazıları suyun yüzeyindeki yunusların fotoğraflarını çekti. Yunuslardaki saçma yaralarını yakın plan çeken Prof. Dr. Sözen, aynı zamanda yunusları vurduğu ileri sürülen balıkçıları da ellerinde silahla fotoğrafladı. Sözen, bu fotoğrafları Orman ve Su İşleri Müdürlüğü'ne teslim ederek ihbarda bulundu.
Fotoğrafları inceleyen Orman ve Su İşleri Müdürlüğü soruşturma başlmattı. Müdürlük yetkilileri, yapılacak incelemenin ardından yunusları vuran kişiler hakkında cezai işlem uygulanacağını söyledi.
'AĞLARDAKİ BALIKLARI ALDIKLARI İÇİN BALIKÇILAR SEVMEZ'
Prof. Dr. Sözen, yunusların, beslendiği balıkların peşinden bu dönemlerde sahile geldiklerini söyleyerek, "Beslenmek için bu dönemde kıyılara çok yaklaşıyorlar. Bunlar balıklarla beslendikleri için balıkçıların attıkları ağlardaki balıkları da alıyorlar. Bu yüzden balıkçılar aslında bunları pek sevmezler. Filyos'ta kuş fotoğrafları çekerken denizden silah sesleri geliyordu. Daha sonrasında bazı balıkçıların teknelerden silahlarla indiklerini gördük. O sırada sahile vurmuş silahla vurularak ölmüş yunuslar tespit ettik" dedi.
'AVLANMALARI YASAK'
Prof. Dr. Sözen, yunusların av hayvanı olmadığı için koruma altında ve avlanmaları yasak olduğunu söyleyerek, "Muhtemelen ağlara da zarar verdikleri için insanlar da kızgınlıkla bunları öldürmeyi tercih ediyor. Bunların öldürülmesi yasak. Bu yunusların kıyıya gelme dönemleri sadece bu dönem. Birkaç hafta sürer. Denizi onlarla paylaşıp onlarla barış içinde geçirmenin yollarını, planlarını bulmak zorundayız. Onları öldürmekle mücadele etmek mümkün değil. Onların evine girip önlerinden balığını alıp onları öldürmek bu çok insani bir yaklaşım değil" diye konuştu.
Görüntü Dökümü:
--------------------------------
-Prof. Dr. Mustafa Sözen'in konuşması
-Ölü balıkların fotoğraflarını bilgisayarda göstermesi
-Filyos sahili
Dosya adı: zngmustafasozen
Süre: (4.43) Boyut: (299 MB)
Haber-Kamera: Durmuş SEVİNDİK/ZONGULDAK,
Son Dakika › Güncel › Dha Yurt Bülteni-2 - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?