Dha Yurt Bülteni-3 - Son Dakika
Güncel

Dha Yurt Bülteni-3

1)KAZADA ÖLEN 23 YAŞINDAKİ GENÇ 3 KİŞİYE HAYAT VERECEKKÜTAHYA'da geçirdiği trafik kazası sonucunda ağır yaralanan ve kaldırıldığı hastanede beyin ölümü gerçekleşen Ömer Bayın'ın (23) 2 böbreği ile karaciğeri İzmir ve Denizli'deki 3 hastaya nakledilecek.

04.08.2018 10:45

1)KAZADA ÖLEN 23 YAŞINDAKİ GENÇ 3 KİŞİYE HAYAT VERECEK

KÜTAHYA'da geçirdiği trafik kazası sonucunda ağır yaralanan ve kaldırıldığı hastanede beyin ölümü gerçekleşen Ömer Bayın'ın (23) 2 böbreği ile karaciğeri İzmir ve Denizli'deki 3 hastaya nakledilecek.

Geçen 23 Temmuz'da Kütahya-Tavşanlı karayolunda meydana gelen kazada Ömer Bayın'ın kullandığı 43 PL 046 otomobil, önünde gitmekte olan Abdullah Çınar yönetimindeki 43 AK 375 plakalı arpa yüklü traktör römorkuna arkadan çarptı. Kazada otomobil sürücüsü Ömer Bayın ile araçta bulunan 2 arkadaşı ağır yaralandı.

Kütahya Dumlupınar Üniversitesi (DPÜ) Evliya Çelebi Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırılan yaralılardan sürücü Ömer Bayın'ın 11 gün sonra beyin ölümü gerçekleşince yakınları organlarını bağışlama kararı verdi.

Prof. Dr. Şahin Kabay,  Doç. Dr. Faik Yaylak, Op. Dr. Burak İşler, Dr. Murat Emre Tokur ve Dr. Korhan Sunar, araştırma görevlileri Merve Yaman, Miray Turgut, Buse Kozlu, Merve Şenkul ve hemşire Ayşe Yılmaz'dan oluşan ekip, Ömer Bayın'ın 2 böbreği ile karaciğerini yapılan operasyonla aldı. Karaciğer ve böbrekler özel kutulara konularak 3 hastaya nakledilmek üzere İzmir ve Denizli'ye gönderildi. 2 böbreğin İzmir Bozkaya Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne, karaciğerin ise Denizli Pamukkale Tıp Fakültesi Hastanesi'ne götürüldüğü belirtildi.

Organ nakil koordinatörü Dr. Korhan Sunar gazetecilere yaptığı açıklamada, "geçtiğimiz günlerde elim bir trafik kazası meydana gelmişti. Genç bir kardeşimiz ne yazık ki yoğun bakımda 11 gün süren hayat mücadelesini kaybetti. Ailesiyle de bu durumu paylaşarak genel durum hakkında bilgi verdik. Beyin ölümünün gerçekleştiğini artık bu süreçten geriye dönüş olmayacağını kendilerine üzülerek bildirdik. Organ bağışı yapmayı düşünüp düşünmediklerini sorduk. Bu konuda duyarlı davranarak organ bağışında bulundular" dedi.

Görüntü Dökümü:

----------------------------

-Dr.Korhan Sunar'ın konuşması,

-Özel kutulara konulan organların araçlara taşınmasından,

-Ölen Ömer Bayın'ın sağlık fotoğrafı bulunuyor

Haber-Kamera: Oğuzhan KILIÇ- KÜTAHYA/ DHA

================================================

2)ORGANLARIYLA 3 KİŞİYE HAYAT VERECEK

AYDIN'ın Bozdoğan ilçesindeki evinde fenalaşınca kaldırıldığı hastanede tedaviye alınan 32 yaşındaki Şener Erdem'in beyin ölümü gerçekleşti. Doktorların görüştüğü ailesinin organlarını bağışladığı Erdem'in nakle uygun bulunan karaciğeri ve böbrekleri operasyonla alındı.Bozdoğan ilçesindeki evinde 5 gün önce bronşit nedeniyle fenalaşan, 5 yıl önce eşinden boşandığı belirtilen çiftçi Şener Erdem, yakınlarının otomobiliyle Bozdoğan Devlet Hastanesi'ne getirildi. Yapılan ilk müdahale sonrası Şener Erdem, ambulansla, Nazilli Devlet Hastanesi'ne sevk edildi. Anastezi Yoğun Bakım Servisi'nde tedaviye alınan Şener Erdem'in, 5 gün sonra beyin ölümü gerçekleşti.

Nazilli Devlet Hastanesi Organ Nakli Koordinatörü Uzm. Dr. Onur Yeşildağ ve Anestezi Uzmanı Dr. Cihan Atasayar Firet, yakınlarıyla organ bağışı konusunda görüştü. Ailenin onayının alınmasının ardından Erdem'in nakle uygun bulunan karaciğeri İzmir'deki Ege Üniversitesi Hastanesi, böbrekleri ise yine İzmir'deki Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Organ Nakli Merkezi'nden gelen ekipler tarafından ameliyatla alındı. Organların, uygun bulunan 3 hastaya nakledileceği belirtildi.

Görüntü Dökümü

----------------------

Nazilli Devlet Hastanesi Acil girişinden görüntü

İzmir'den gelen Organ nakli ekiplerinin araçlarından inerlerken görüntü

Ekiplerin Nazilli Devlet Hastanesine girişleri

Ekiplerin hastane içerisinde ameliyathaneye gitmeleri

Hastaneden görüntü

Haber- Kamera: Bahattin ALBAYRAK/ NAZİLLİ (Aydın),

====================================================

3)ÇIRALI'DA BİR HAFTADA İKİNCİ CARETTA REKORU

ANTALYA'nın Kemer ilçesi Çıralı mevkiinde bu yıl caretta caretta yuva sayısında rekor üstüne rekor kırılıyor. Çıralı'da bir haftada ikinci rekor kırılarak, yuva sayısı 147'ye ulaştı. Bugüne kadar 3 bin 500 civarında yavru caretta denizle buluştu.

Kemer'e bağlı Ulupınar Mahallesi'ndeki Çıralı Sahili, doğal güzelliğinin yanı sıra, nesli tükenme tehdidi altında olan caretta caretta kaplumbağalarının Türkiye'deki en önemli yuvalama alanlarından biri olarak biliniyor. Dünyaca ünlü plajda son bir haftada iki rekor birden kırıldı. Geçen hafta 22 yılın yuva rekoru kırılarak 142 yuvaya ulaşan plajda, bu hafta ise sayı 147'ye ulaştı. Yetkililer sayının daha da artacağından umutlu olduklarını söyledi.

BAŞKAN GÜL, KORUMA ALTINA ALDIĞI YUVAYI AÇTI

Dün sabah açılan 3 yuvadaki 227 caretta yavrusu denizle buluştu. Ulupınar Çevre Koruma Geliştirme ve İşletme Kooperatifi ile yapılan protokol ile caretta caretta yuvalarına ve yuvalama alanına sahip çıkan Kemer Belediye Başkanı Mustafa Gül ise koruması altında bulunan yuvayı gönüllü caretta koruyucuları ile birlikte açtı. 'Gül Ailesi Mustafa Gül yuva destekçisi' yazılı 55 nolu yuvadaki 81 yavru caretta caretta denize ulaşmayı başardı.

GÜL: CARETTALARI KORUMAK İÇİN BÜYÜK ÇABA SARF EDİYORUZ

Başkan Mustafa Gül, Çıralı'nın Kemer'in akciğerlerinden biri olduğunu belirterek, caretta caretta turizmi açısından bölgenin özel bir alan olduğunu söyledi. Gül, 2014'te çıkan Büyükşehir Yasası ile Çıralı'nın Kemer Belediyesi'ne bağlandığını hatırlatarak, belediye olarak Ulupınar Mahalle Muhtarlığı ile protokol imzaladıklarını ve caretta carettaları koruma altına aldıklarını kaydetti. Çıralı'daki yuva sayısının bu yıl 147'ye ulaştığını aktaran Gül, "Açılan yuvalardaki yaklaşık 150 caretta carettadan 3'te 2'si denize ulaşabiliyor. Denize ulaşan yavruların yaşama şansının çok düşük olduğunu söylüyorlar" dedi.

Başkan Gül, Türkiye'de ilk defa bir belediyenin caretta caretta yuvalama alanını korumaya aldığını anlatarak, "Biz belediye olarak Türkiye'de ilk defa muhtarlıkla ve kooperatifle protokol imzalayarak bölgeyi koruma altına aldık. Caretta carettaların yumurtlama dönemlerinde bölgeye çadır kurulmaması için büyük çaba sarf ediyoruz. Bunda başarılı olduk. 2014'e kadar yuva sayısı çok azdı. Artık bu sayı her geçen yıl artıyor" diye konuştu.

Yuvalardan çıkan yavru kaplumbağaları görmeye gelen çok sayıda yerli ve yabancı misafir olduğuna da değinen Gül, "Bu hem bizim için hem de bölge turizmine büyük bir şans. Çünkü turizme katkı sunuyor. Türkiye'deki caretta caretta yumurtlama alanları koruma altına alınırsa, bölgelerin doğası ve güzelliği daha çok zenginleşir" dedi.

KÜTLE: YUVA SAYISINDA REKOR ÜSTÜNE REKOR KIRIYORUZ

Ulupınar Çevre Koruma Geliştirme ve İşletme Kooperatifi eski başkanı ve mevcut yönetim kurulu üyesi Bayram Kütle, caretta carettaları çok sevdiklerini belirterek, bu yılki yuva sayısının 147'ye ulaştığını söyledi. Bu yıl yuva sayısının rekor üstüne rekor kırdığını belirten Kütle, "Caretta carettalar Kemer bölgesinin turizmi açısından önemli yer teşkil ediyor. Kaplumbağa yavrularını görebilmek için buraya gelen çok sayıda yerli ve yabancı misafir var. Çıralı'da artık caretta caretta turizmi oluşmaya başladı. Bu da bölgemizin tanıtımına büyük katkı sağlıyor" diye konuştu.

9 BİN YAVRU CARETTA CARETTANIN DENİZE ULAŞMASI BEKLENİYOR

Şu ana kadar yaklaşık 3 bin 500 caretta caretta yavrusunun denize ulaştığını aktaran Kütle, "Daha açılmamış birçok yuvamız var. Onlar da açıldıktan sonra denize ulaşan yavru caretta caretta sayısının 9 bine ulaşacağını tahmin ediyoruz. Bu sayının da her geçen yıl artacağını düşünüyoruz" dedi.

Görüntü Dökümü:

-------------------------

Açılacak olan yuvanın koruması detay

Başkan Gül ve yerli ve yabancı turistler yuva önünde detay

Başkan Gül'ün isminin yazdığı yuvadaki isim detayı

Yuvanın açılması ve Başkan Gül'ün yardım detayları

Yuva açımı eller detay

Yuva açımının tamamlanmasını bekleyen başkan Gül detay

Yuvadan çıkan caretta yavrusu detay

Elde duran caretta yavrusu detay

Başkan Gül röportaj

Caretta yavrusu detay

Başkan Gül röportaj

Sahildeki yerli ve yabancı turistler

Caretta yavrusu detay

Yuva başında toplanan turistler detay

Gönüllü görevlinin sırtında yazan "Deniz Kaplumbağaları Koruma ve Kontrol Görevlisiö yazısı detay

Yerli ve yabancı turistler bilgi alırken detay

Bayram Kütle röportaj

Caretta yavrusu detay

Bayram Kütle röportaj

Caretta yavrusunun denize ulaşması

Caretta yavrusunun ardından bakan turistler detay

1.01 GB- 05: 21 (HD)

Haber- Kamera: Levent YENİGÜN/KEMER(Antalya),

========================================================

4)NİŞANLISINA 'İNTİHAR EDECEĞİM' DEDİ, POLİSİ ALARMA GEÇİRDİ

ANTALYA'da, tartıştığı nişanlısına "İntihar edeceğim" diyerek yanından ayrılan Ömer A., polis tarafından her yerde arandı. Polis ekipleri tarafından bir köprü altında bulunan Ömer A., tartıştığı nişanlısına şaka yapmak istediğini belirterek özür diledi.

Kepez ilçesi Altınova Mahallesi'ndeki olay, dün akşam saatlerinde meydana geldi. Nişanlısıyla henüz belirlenemeyen bir nedenle tartışan Ömer A., "İntihar edeceğim" diyerek yanından ayrıldı. Genç kadının 155 Polis İmdat hattını arayarak durumu bildirmesi üzerine polis ekipleri bölgede Ömer A.'yı aramaya başladı. Verilen eşkal doğrultusunda hareket eden ekipler, Ömer A'nın silahlı olabileceği bilgisi üzerine çelik yelek giyerek önlem aldı. Ekipler bir süre sonra Ömer A.'yı aynı mahalledeki Çırnık Köprüsü'nün altında yürürken buldu.Polisi karşısında görünce şaşkınlık yaşan Ömer A., olayın bir yanlış anlaşılmadan kaynaklandığını söyledi. Nişanlısı ile tartıştığını ve ona şaka yapmak için intihar edeceğini söylediğini belirten Ömer A., polislerden özür diledi. Üzerinde silah bulunmayan Ömer A. ifade işlemlerinin ardından serbest bırakıldı.

Görüntü Dökümü

---------------------------

Çelik yelek giyen polislerin görüntüsü

Silahları elinde polislerin köprü altında arama yapmaları

Şahsın köprü üzerinde polis tarafından alınması

Şahsın polisler arasında görüntüsü

352 MB -- 02.56/// HD

Haber: Süleyman EKİN-Aslı DURAN-Kamera: Mehmet KILIÇASLAN/ANTALYA,

========================================================

5)TÜRKİYE'NİN 2'NCİ BÜYÜK MAĞARASI, KİRLİLİK NEDENİYLE YOK OLMA RİSKİYLE KARŞI KARŞIYA

TÜRKİYE'nin 6 bin 630 metre ile en uzun 2'nci mağarası olan Zonguldak'ın Kilimli ilçesine bağlı Gelik beldesinde ki Kızılelma Mağarası'nda oluşan kirlilik, tepki çekiyor. Mağara araştırmacısı Engin Zaman, mağaranın dünyanın sayılı turizm mağaraları arasında girmesi gerekirken şimdi atıklar nedeniyle can çekiştiğini söyledi.Ayiçi Mahallesi'nde sarkıt, dikit, damlataş oluşumları ve içinden geçen deresi ile önemli özelliklere sahip olan Kızılelma Mağarası, Maden Araştırma Derneği tarafından 6 bin 818 metre uzunluğundaki Antalya'nın Manavgat ilçesinde bulunan Tilkiler Düdeni Mağarası'nın ardından Türkiye'nin 2'nci büyük mağarası olarak tescillendi. Doğa ve mağara turizminde önemli yere sahip olan mağaranın doğal yapısı, geçen yıllarda bölgedeki özel maden şirketlerine ait kömür ocaklarının atıklarının dere suyuna karışmasıyla bozulmaya başladı. Mağaraya yakın bölgede kurulan Katı Atık Depolama Tesisi'nden iddiaya göre özellikle yağmur ve kış mevsiminde mağaraya plastik şişe, boru, lastik naylon poşet gibi çöp yığınlarının gelmesi kirliliği arttırdı. Suyu siyahlaşan dereyle mağaraya taşınan ince kömür atıkları, bazı bölgelerde balçığı döndü. İçerideki sarkıt ve dikit gibi oluşumlar da karardı, bazıları da yıkıldı.

28 yıldır mağara turizmi ve araştırmacılığı yapan Engin Zaman(48), mağarada 1976 yılında ilk olarak Dr. Timuçin Ergen ve ekibi tarafından çalışılma yapıldığını söyledi. Ardından 1994 yılında Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü(MTA) tarafından mağaranın tamamıyla haritalandığını anlatan Zaman, "Bütün noktalarına kadar araştırılan bir mağara burası. Değişik mağara meraklısı arkadaşların gelip ziyaret ettiği yer. Ana hat 4 buçuk kilometre kadar gider. Ardından iki hatta ayrılıyor. Arada bin 500 metre geçilemeyen sulu bir bölge var. Bundan sonra da Cumayanı Mağarası'na girere ve oradan çıkan su Çatalağzı deresine dökülür. Sistem olarak baktığımızda Türkiye'nin ikinci büyük mağara diyebiliriz buraya." dedi.

'MAĞARA CAN ÇEKİŞİYOR'

Mağaraya dökülen Aydın Dere ile gelen kirliliğin içerideki oluşumları etkilediğini anlatan Zaman, binlerce yılda oluşan mağaranın dünyanın sayılı turizm mağaraları arasında girmesi gerekirken şimdi atıklar nedeniyle can çekiştiğini anlatarak, şöyle dedi:

"Bütün bu havzada kömür ve silis ocakları tarafından doğa çok hızlı bir şekilde yorulduğu için açığa çıkan malzeme dere ile mağaraya taşındı. Çöpler en küçük yağmurda toplanıp dereyle mağaraya geliyor. Dere yatağına atılan çöpleri su mağaraya getiriyor. Biz burada giriş kısmını görüyoruz. Yaklaşık 4 kilometresi hep böyle çöplükle doldu. Gittikçe mağara bundan dolayı tıkanmaya başladı. Bu kirlilik yüzeydeki oluşumları da etkiler. Plastik doğada kolay kolay çözülmeyen bir malzeme. İçeri yığıldıkça yapı kendini oluşturmaya devam ettiremeyecek. Damlaların oluşturduğu dikikler var. Bu oluşumlar balçıkla kapandığı için oluşma şansı yok. Görüntü her şeyi anlatıyor. Mağara can çekişiyor. Bu çöp her yıl gittikçe artıyor. Şu gördüğümüz çöpler nedeniyle insanları buraya götürmemek gerekiyor. Bu çöpleri görmemeleri için insanları buraya getirmemek en mantıklısı."

Görüntü Dökümü:

-------------------------

-Mağaranın girişi

-Mağaradan detaylar

-Sarkık ve dikikler

-Engin Zaman'ın çöpleri göstermesi

-Mağarada oluşan dikik

-Dikiği anlatması

-Engin Zaman ile röp.

-Dere kirliliği

Süre: (10.07) Boyut: (1.10 GB)

Haber-Kamera: Gürkay GÜNDOĞAN-Cüneyt ÖZFİDAN/ZONGULDAK,

======================================================

6)ONU GÖREN ÖNÜNDEN AYRILAMIYOR

İZMİR'in Bornova ilçesinin en kalabalık yerlerinden olan Cumhuriyet Meydanı'na belediye tarafından yerleştirilen elektrikle çalışan ve dairesel olarak hareket ederken Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün dört farklı görselini gözler önüne seren heykeli görenler, önünden ayrılamıyor.

İzmir'de uzun yıllardır iç mekan ve açık hava reklamcılığı sektöründe çalışmalar yapan Turgut Kahraman, Bornova Belediyesi'ne çok özel bir eserini hediye etti. Turgut Kahraman'ın tasarladığı 3 x 4.5 metre ebatındaki döner Atatürk görseli Bornova Cumhuriyet Meydanı'na yerleştirildi. Elektrikle çalışan ve dairesel olarak hareket eden görselde 4 ayrı Atatürk portresi beliriyor. İçinde çelik konstrüksiyonların yer aldığı alüminyum panellerden oluşan görselin zemininde ise Kurtuluş Savaşı'ndan anlar resmedilmiş. Çalışmasının adının 'Tarihe dokunanlar' olduğunu söyleyen Turgut Kahraman, "Dünya tarihine dokunan insanları resmediyorum. Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk tarihe dokunan insaların en önemlilerindendir. Daha önce de Atatürk'ün yürüyen ve zeybek oynarken ki çalışmalarını yapmıştım. Bornova Belediyesi'nden yetkililer beğendiler. Ben de seve seve verdim. Bu sayede bütün vatandaşlarımız bu eseri görüyor. Bornova Belediyesi'nin çeşitli meydanlara tematik heykeller koyduğunu biliyorum. Belediye Başkanı Olgun Atila'ya da gösterdiği hassasiyet ve sanata verdiği destek için teşekkür ediyorum" dedi.

Görüntü Dökümü

-------------------------------

Görselden genel ve detay görüntüler

Turgut Kahraman'ın açıklamaları

Haber-Kamera: İZMİR,

================================================

AÇ KALMADAN BİR YILDA 33 KİLO VERDİ, 3 YILDIR DA KORUMAYI BAŞARDI

7)MARİFET ZAYIFLAMADA DEĞİL, KİLOLARI GERİ ALMAMAKTA

PEK çok kişi kısa sürede zayıflatan diyetlerin ardından aynı hızla verdikleri kiloları misliyle geriye alıp hüsran yaşarken, İzmir'de işadamı Birol Basak (39), 33 kilo zayıfladıktan sonra 3 yıldır kilosunu korumasını bildi. Basak, hap ya da çay hiçbir zayıflama ürünü kullanmadığını belirtirken, Uzman Diyetisyen Gamze Gültekin, "Bizim formülümüz sürdürülebilir bir diyet. ve diyetin parmak izi gibi kişiye özel olmasıdır. Birol bey de yiyerek zayıfladı. Ne zaman, ne kadar ve hangi yiyecekleri birlikte yiyeceğini öğrendi, hayatına sporu koydu ve verdiği kiloları geri almadı" dedi.Kilolarından şikayetçi olanlar her gün sunulan yeni yeni diyet programları, çeşit çeşit zayıflama ürünleriyle kafaları karışık bir halde zayıflamak için mücadele ederken, hem kilo verip hem de kilosunu koruyanlar örnek olarak gösteriliyor. İşte böyle örnek bir zayıflama öyküsü de 10 yıl önce evlenip eşinin güzel yemekleri karşısında dayanamayıp kısa sürede 110 kiloya çıkan, özel bir şirkette yönetici olan Birol Basak'tan geldi. Kilolarının kendisine başta tansiyon olmak üzere birçok hastalığı getirdiğini belirten Basak, 3 yıl önce başlayan zayıflama mücadelesini şöyle anlattı:

"Hem aşırı ve düzensiz beslenme, hem de iş stresinin verdiği sıkıntılar kilolarımın nedeni oldu. Avcılık sporu tutkum. Ama 110 kiloya çıkınca bırakın tırmanmayı yürümek bile dert olmuştu. 30 yaşımda tansiyon hastası oldum. Guatr problemi, çok ciddi diz ağrılarım ve karaciğerimde yağlanma vardı. Sağlık sorunları da artınca Kent Alsancak Tıp Merkezi'nde beslenme uzmanı Gamze Gültekin'e başvurdum. Ne yiyip içtiğime, ne kadar hareket ettiğime, nasıl bir yaşam istediğime kadar çok şey konuştuk. Bunun üzerine bana bir diyet programı verdi. Sigarayı bıraktım. İnanın sigarayı bırakmak diyet yapmaktan daha kolaydı. Diyet ürünlerinden hiçbirini kullanmadım, çünkü inanmıyordum. Eş zamanlı spora başladım. Hayatım komple değişti. Aşırı kilolarım gitti, sağlığım geri geldi. Tansiyonum, karaciğerim düzeldi, diz ağrılarım bitti. Ne zaman ne yiyeceğimi biliyorum. 77 kiloyum ve kilomu koruyorum. Eğer yemeği kaçırırsam ertesi günü telafi ediyorum. Sağlıklı beslenme modelini yaşamıma yerleştirdim. Kilo vermek isteyenler doğru beslenme modeline sadık kalırlarsa benim gibi kilolarını geri alma korkusu yaşamazlar."

Öte yandan diyet programlarının parmak izi gibi kişiye özel olması gerektiğini belirten Kent Sağlık Grubu Beslenme ve Diyet Uzmanı Gamze Gültekin şunları söyledi:

"Çok fazla diyet programı var. Ağırlık yer çekimi ile alakalı. Herhangi bir şey yaptığınız zaman etkisini görüyorsunuz. Ama esas olan ne kaybettiğiniz ve bunu nasıl kaybettiğiniz. Bir diyet modelinin 'sürdürülebilir' olması önemli. Sadece tartıda bir zaman mutluluk sağlayıp devam ettiremiyorsanız bu doğru bir diyet olmuyor. Diyetler, kilo verilebilir, kilo korunabilir ve kişiye özel olmalı. Gerçek besinlerle gerçek beslenmenin altını çizdik. Birol bey hiçbir zayıflama ürünü kullanmadı. Onun yaşam tarzına uygun bir modeli uyguladı ve sürdürüyor. Miktar, zamanlama ve hangi besinin hangi besinle yenmesi gerektiği bizim formülümüz. Birol bey, sporu da yaşamına katınca kilo vermek ve kilosunu korumada başarılı oldu."

Görüntü Dökümü

-------------------------------

Birol Basak ile röp.

Diyetisyen Gamze Gültekin ile röp.

Birol Basak tartıda kilo kontrolü yaparken

Birol Basak spor yaparken, genel- detay görüntü

Birol Basak'ın eski fotoğrafları

Haber-Kamera: Mücahit BEKTAŞ/ İZMİR,

======================================================

8)BODRUM'DA FLAMENKO RÜZGARI

MUĞLA'nın Bodrum ilçesinde 16'ıncısı düzenlenen Uluslararası Bodrum Bale Festivali'nde, İspanya'dan gelen Castroromero Flamenco Topluluğu sahne aldı.

Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü tarafından Bodrum'da düzenlenen Uluslararası Bodrum Bale Festivali, Castroromero Flamenco Topluluğu'nun 'Esesncia Flamenca' isimli gösterisiyle devam etti. İspanyol 3 kardeş Rosario Castro Romero, Ricardo Castro Romero ve Jose Castro Romero'nun kurduğu 'Castro Romero Flamenco' topluluğu, özgün müzikleri ve koreografileriyle aşkın ve tutkunun dansı flemenkoyu, Bodrum Antik Tiyatro'da sahneledi. İki bölümden oluşan gösteride Costro Romero kardeşlere; Cristel Munoz, Ana Del Rey ve Fran Alcantara da eşlik etti.

Canlı müzik eşliğinde gerçekleştirilen performans, izleyenlerin beğenisi topladı. Gösteriyi aralarında Metin Uca ve Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu'nun da bulunduğu yaklaşık 1500 kişi izledi. 90 dakika süren gösteriyle İspanyol ekip, izleyenlere keyifli bir gece yaşattı.

Uluslararası Bodrum Bale Festivali, Viyana Devlet Opera Balesi Birliği'nin sahnelediği 'Bale Yıldızları Akşamı/ Balenin En İyileri' gösterisiyle 8 Ağustos'ta devam edecek.

Görüntü Dökümü

-------------------------------

Flamenko gösterisinden görüntü

İzlemeye gelenlerden de görüntü

Haber-Kamera: Nilüfer DEMİR/ BODRUM (Muğla),

=======================================================

9)OKÇULUK İLE KÖTÜ ALIŞKANLIKLARDAN UZAK DURUYORLAR

BURSA Akıncılar Geleneksel Okçuluk Spor Kulübü'nün, yaz aylarında çocukları kötü alışkanlıklardan uzak tutmak amacıyla açtığı okçuluk kursu ilgi gördü.  8-10 yaşları arasındaki çocuklar, Şehreküstü Camii'nin alt katındaki eğitim salonunda ok atmayı öğreniyor.

Bursa Akıncılar Geleneksel Okçuluk Spor Kulübü, geleneksel Türk sporlarından olan okçuluğu geliştirmek ve yaymak amacıyla 4 yıl önce kuruldu. Kulübün, yaz döneminde çocukları sokaklarda kötü alışkanlıklardan uzak tutmak için açtığı kursa ilgi yoğun oldu. Yaklaşık 50 çocuk, Şehreküstü Camii'nin alt katında, İl Müftülüğü'ne ait eğitim salonunda açılan kursta ok atmayı öğreniyor.

'AMACIMIZ KÖTÜ ALIŞKANLIKLARDAN UZAK TUTMAK'

Bursa Akıncılar Geleneksel Okçuluk Spor Kulübü Başkanı Akın Ahu, amaçlarının çocukları uyuşturucu gibi kötü alışkanlıklardan uzak tutmak, bilgisayar, tablet gibi bağımlılıklardan kurtarmak olduğunu söyledi. Ahu, ata sporu okçuluğu, doğal ve kaynaşmalı bir ortamda geliştirmeyi hedeflediklerini ifade ederek şöyle konuştu:

"Geleneklerimizde ve genlerimizde olan bu okçuluk sporumuzu, bazı kenar mahallelerde boşta kalan çocuklarımıza yaymak istiyoruz. Çocukların, ilgisiz veya sokaklarda başıboş dolaşmasını engelleyip, camiler bünyesinde, camilerin alt katlarında veya sosyal faaliyet alanlarında hem eğitim olarak hem okçuluk olarak hem fizik gelişim olarak gelişmelerini sağlıyoruz. Tarih ve Osmanlı bilgisi ve okçuluk sporumuzun tanıtılması ile alakalı faaliyet içindeyiz."

'DİKKAT DAĞINIKLIĞI VE ODAKLANMA SORUNU YAŞAYANLAR İÇİN FAYDALI'

Okçuluk sporunun çocukların gelişimi açısından çok önemli olduğunu belirten Ahu, şöyle devam etti:

"Dikkat ve odaklanma konusunda psikiyatrik tedavi gören çocuklarımız için kesinlikle biçilmiş bir kaftan bu spor. Çocuklarımızın dikkat dağınıklığı ve odaklanma sorununa faydası olan bir spor dalımız. Fizik gelişimine de katkısı oldukça fazla. Çünkü birçok spor dalını içeren fizik hareketleriyle okçuluk yapmaya başlıyoruz. Amacımız bu ata sporumuzu gelecek nesillere aktarmak, bu spor dalını tekrar canlandırıp eski faal haline getirmek."

Görüntü Dökümü

-------------------------------

-Camiden görüntü

-Öğrenciler caminin alt katında bulunan kursa girerken

-Öğrenciler okçuluk eğitimi alırken

-Bursa Akıncılar Geleneksel Okçuluk Spor Kulübü Derneği Başkanı Akın Ahu röportaj

-Öğrencilerle röportaj

-Detaylar

Süre: 5.15 Boyut: 588 MB

Haber-Kamera:  Mehmet İNAN/BURSA,

============================================================

10)KONYA'DA HALK KÜTÜPHANESİ 24 SAAT HİZMET VERİYOR

KONYA'da İl Halk Kütüphanesi, ilginin yoğun olması nedeniyle artık 7 gün 24 saat boyunca hizmet veriyor. İl Kültür ve Turizm Müdürü  Abdüssettar Yarar, "Biz yeni dönemde, kütüphaneleri 'milletin kütüphanesi' diye de isimlendiriyoruz.  O nedenle de milletin kütüphanesinde,  her gün 24 saat olarak hizmete başladık. Kütüphanemize gece gelenlerimize çay ve çorba ikramımız da olacak." dedi.

2017 yılında çalışma saatleri 22.00'ye kadar uzatılan Konya İl Halk Kütüphanesinin kapıları artık hiç kapanmayacak. İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü, kütüphaneyi, kullanıcıların gösterdiği yoğun ilgi nedeniyle geçen 27 Temmuz'da Konya Valiliği oluruyla da  24 saat açık kalması kararı aldı.  1910 yılından bu yana hizmet veren Konya İl Halk Kütüphanesi'nin sürekli açık kalması en çokta öğrencileri sevindirdi.

MİLLETİN KÜTÜPHANESİ, MİLLETİN HİZMETİNDE

Konya İl Halk Kütüphanesi'nin Türkiye'de okuma oranıyla en üst sıralarda bulunduğunu ifade eden İl Kültür ve Turizm Müdürü Abdüssettar Yarar, şunları söyledi:

"Kültür ve Turizm Bakanlığımızın, Konya İl Halk Kütüphanesi, 1910 yılından itibaren farklı mekanlarda hizmet verdi. Konya İl Halk Kütüphanesi, Türkiye'de kütüphaneler arasında okuma oranıyla en üst sırada yer alan bir kütüphanemizdir. Özellikle kışın öğrencilerimizin kütüphanemize girebilmek için uzun kuyruklar oluşturduğunu biliyoruz. Biz yeni dönemde 'milletin kütüphanesi' diye de isimlendiriyoruz. Milletin kütüphanesi milletin hizmetinde, her gün 24 saat olarak hizmete başladık. Hafta sonları dahil 7 gün 24 saat öğrencilerimizin, vatandaşlarımızın hizmetinde olmayı sürdüreceğiz. Uygulamanın neslimiz için faydalı olacağı kanaatindeyiz. "

ÇAY VE ÇORBA İKRAMI

Kütüphanenin açık olduğunu duyan öğrencimiz geceleri gelmeye başladığını belirten Yarar,  "Ben inanıyorum ki, kısa zamanda kütüphanemizde yer bulmakta zorlanacağız. Gayet olumlu tepkiler alıyoruz, onlar da bu duruma oldukça sevindiler. Önümüzdeki günlerde geceleri çay ve çorba ikramlarımız da düşünülüyor. Kitap envanteri bakımından oldukça zengin bir kütüphane. Bu nedenle İl Halk Kütüphanemizin günden güne artan bir okuyucu kitlesi var.ö dedi.

ÖĞRENCİLER UYGULAMADAN MEMNUN

Kütüphaneye gelen okuyucular, uygulamadan oldukça memnun olduklarını belirtti. Üniversiteye hazırlanan İbrahim Etem, "Üniversiteye hazırlanıyorum. 24 saat açık olması çok iyi bir şey. Akşamları da ders çalışmak istiyorum; ama kapalı oluyordu. Akşamları artık ders çalışmak için buraya geleceğim.ö dedi.

Gündüz dershaneye veya okulda olan öğrenciler için kütüphanenin 24 saat açık kalmasının yararlı olacağını belirten Ahmet Dönmez, "Kütüphaneye gelip, üniversiteye hazırlanıyorum.  Bu uygulama gündüz dershanesi, okulu olanlar için oldukça iyiö diye konuştu.

Meliha Acar, ise "2 yıldır kütüphaneye geliyorum. Alınan karar oldukça iyi olmuş çünkü kütüphane kalabalık oluyor. Bu uygulamayla herkes istediği saatte gelebilir.ö dedi.

Görüntü Dökümü

----------------------

Kütüphane binasın dışından gece havadan detay

Kütüphane içinden gece ve gündüz detay

İl Kültür Müdürü röp.

Öğrenciler röp.

Genel ve detay

(Haber- Kamera: Hasan DÖNMEZ- Tolga YANIK KONYA DHA))

============================================

11)1,5 TONLUK 'PİLOT', 25 BİN TL'DEN ALICI BEKLİYOR

BURSA'da, Kurban Bayramı için Muş'tan getirilen 1,5 ton ağırlığındaki 'Pilot' adlı kurbanlık dana, 25 bin TL'den satışa çıkarıldı.

Osmangazi ilçesi Panayır Mahallesi'nde kurulan hayvan pazarında, Kurban Bayramı yaklaşırken hareketlilik arttı. Pazarda en büyük ilgiyi, Muş'tan getirilen 2,5 yaşındaki simental cinsi dana gördü. Özbek Bulut, 'Pilot' adını verdiği 1,5 ton ağırlığındaki danayı 25 bin TL'den satışa çıkardı. Bulut, yaklaşık 150 adet büyükbaş hayvan ile Muş'tan geldiğini söyleyerek şöyle konuştu:

"Hayvanları yetiştirebilmek için büyük emek verdim. Bursalı vatandaşlarımıza güzel hayvanlar getirdik. Hayvanlarımızın ağırlıkları 1-1,5 ton arasında değişiyor. Fiyatlarımız 19 bin liradan başlayıp, 25 bin liraya kadar çıkıyor. En büyük olan Pilot'un fiyatı 25 bin lira. Kurban pazarının en büyük ve en pahalı hayvanı. Bu sene beklentilerimiz iyi. Şu ana kadar satışlar da iyi gidiyor."

Görüntü Dökümü

----------------------

-Kurban Pazarından genel görüntü

-Kurbanlıklardan görüntü

-Pazarın en büyü hayvanı Pilot'tan görüntüler

-Röportajlar

-Kurban satıcısı ile alıcının pazarlığı

-Detaylar

Süre: 2.57 Boyut: 330 MB

Haber-Kamera:  Berktuğ ÖNCÜ-Mehmet İNAN/BURSA,

Kaynak: DHA

Son Dakika Güncel Dha Yurt Bülteni-3 - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement