18 ayda 16 ameliyat geçiren Deniz bebek, 20'nci ayında taburcu oldu
AKDENİZ Üniversitesi Hastanesi'nde 20 ay önce dünyaya gelen Deniz Eymen bebek, ilk ameliyatını 2 günlükken oldu. 18 aylık olana kadar 16 ameliyat geçiren bebek, 20 aylık tedavisinin ardından hastaneden taburcu edildi.
Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Cerrahisi Ana Bilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Güngör Karagüzel, Deniz Eymen'i doğduğu günden itibaren hastanenin tüm birimlerinin sahiplendiğini, ekip dayanışmasıyla bebeğin tedavisinin tamamlandığını söyledi.
Deniz Eymen bebeğin şu an 20 aylık olduğunu ve ilk ameliyatın 2 günlükken yapıldığını aktaran Prof. Dr. Karagüzel, "18 aylık olana kadar 8'i büyük olmak üzere 16 ameliyat geçiren Deniz bebeğin doğuştan yemek borusu yoktu. Makadının da kapalı olması nedeniyle yaşaması mucizeydi. Bu süreçte tüm çocuk cerrahisi ekibinin ve hastanenin tüm branşlarının katkısıyla 20 ayda tedavisi başarıyla tamamlandı ve hastaneden taburcu edilebilecek aşamaya geldi" dedi.
'TÜM HASTANE ÇALIŞANLARININ EMEĞİ VAR'
Deniz Eymen bebeğin hastaneden ayrılmasının kendilerini sevindirdiğini kaydeden Prof. Dr. Karagüzel, "Deniz bebeğin hastane dışında 1 gün dahi yaşamı olmadı. Zaman içinde taburcu edilebilecek aşamalara geldi ama çeşitli nedenlerle taburcu edemedik. Deniz, en kıdemli hocalarımızdan hemşirelerimize ve hastane personelimize kadar herkesin emek verdiği bir hasta. Bu süreçte personelimizin kendi çocukları gibi değer verip bakımını yaptığı bir hastamız. Hastaneden ayrıldıktan sonra da bu yaklaşımlarının devam edeceğini düşünüyorum" diye konuştu.
BAĞIRSAKTAN YEMEK BORUSU
Bebeğin önemli olduğu bilinen 2 büyük sorunu olduğunu aktaran Karagüzel, şunları söyledi:
"Sorunlardan biri doğuştan yemek borusunun olmayışı ya da kapalı oluşu diğeri de makadının kapalı olmasıydı. Bu sorunları için önce ön ameliyatları yaptık, tedavisi tamamlandı. Bu araştırmalar sırasında tabi ki kalbiyle de ilgili ciddi sorunlar olduğu saptandı. Onların da tedavi ve izlemi devam etmektedir. İlk aşamada midesine tüp koyarak beslemeye çalıştık. Bağırsak bölümünü dışarı alarak tuvalet ihtiyacını gidermesini sağladık. Daha sonra makadını oluşturmaya yönelik 6 aylıkken önemli bir ameliyat geçirdi. Yemek borusunu kalın bağırsağından yama kullanarak 8 aylıkken yerine koyduk. Çeşitli genişletme ameliyat ve tedavilerinden sonra bu bölgeye ikinci bir ameliyat gerekti. O ameliyatı da başarıyla tamamladık. Şimdi kendisini taburcu ediyoruz."
'ONLAR BİZİ SAHİPLENDİ, MİNNET BORCUMUZ ÇOK'
Anne Ebru Arslan ise eşinden ayrıldığını, bebeğinin taburcu olmasının ardından oturdukları Fethiye'ye döneceklerini söyledi. Akdeniz Üniversitesi Hastanesi'ndeki tüm doktorlarına ve hemşirelerine teşekkür eden Arslan, "Başta hocamız olmak üzere hiçbir hastane çalışanının hakkını ödeyemem. Onlar bizi, biz de burayı evimiz gibi sahiplendik. Büyük bir heyecan, onun gibi ben de birlikte ev ortamını ilk kez yaşayacağım. İlk kez hastaneden çıkıp evini görecek. Birlikte parka gidip çok büyük bir heyecan yaşayacağız" dedi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
------------------------
Hemşirenin Deniz bebeğin muayene ederken görüntüsü
Prof. Dr. Güngör Karagüzel Deniz bebeği severken görüntüsü
RÖP 1: Prof. Dr. Güngör Karagüzel
RÖP 2: Ebru Arslan ( Anne )
Deniz bebek ve annesinin görüntüsü
Hastane personelinin aldığı bebek arabasıyla koridorda görüntüleri
Personelin birlikte görüntüsü
Detaylar
424 MB -- 03.50/// HD
Haber: Erol AKKIR- Kamera: Mehmet KILIÇASLAN/ANTALYA,
======================================
Ehliyetsiz ve alkollü sürücü, park halindeki araçlara çarpıp takla attı...
Sinan KABATEPE/EREĞLİ(Zonguldak),- ZONGULDAK'ın Ereğli ilçesinde alkollü ve ehliyetsiz sürücünün kullandığı otomobil, park halindeki araçlara çarptıktan sonra takla attı. Kaza anı güvenlik kamerasına yansıdı.
Kaza, dün gece saatlerinde Müftü Mahallesi Erdemir Caddesi'nde meydana geldi. Emirhan K.(21) yönetimindeki 67 TG 626 plakalı otomobil, kontrolden çıkarak önce yol kenarında park halinde bulunan iki araca çarptı. Ardından karşı yönden gelen Mustafa U'nun(33) kullandığı 67 AAD 695 plakalı otomobile çarpan otomobil devrildi. Kazada ters dönen otomobilin sürücüsü Emirhan K. ve çarptığı aracın sürücüsü Mustafa U., sağlık ekiplerinin yaptığı ilk müdahalenin ardından yakındaki özel hastaneye kaldırıldı. Emirhan K.'nın yapılan muayenesinde 1.92 promil alkollü olduğu tespit edildi. Ehliyeti olmadığı da öğrenilen Emirhan K.'ya çeşitli suçlardan yaklaşık 4 bin lira ceza kesildi ve aracı otoparka çekildi.
Kaza anı ise bir iş yerinin güvenlik kamerasına yansıdı. Yaralıların hayati tehlikeleri bulunmadığı öğrenildi. Kazayla ilgili başlatılan soruşturma sürüyor.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
------------------
-Kaza anı güvenlik kamera görüntüsü
-Takla atan otomobil
-Ekiplerin önlem alması
-Park halindeki hasar gören kamyonetler
-Araçların çekilmesi
Süre: (3.46) Boyut: (693 MB )
Haber-Kamera: Sinan KABATEPE/EREĞLİ(Zonguldak),
======================================
Turizmde 40 milyon turist beklentisi
TÜRKİYE Otelciler Federasyonu Başkanı Osman Ayık, bu yıl turist sayısında tarihi rekor kırılacağını ve 40 milyonu geçmeyi öngördüklerini belirterek, "Gelir anlamında da 30 - 32 milyar dolar seviyesinde bir rakamı göreceğiz" dedi. Tarihi rekorların ardı ardına açıklandığı sezonun çok iyi gittiğini aktaran Ayık, "Biz 2015 - 2016 yıllarında iki sıkıntılı yıl yaşadık ama 2017 yılında Türkiye güçlü bir turizm ülkesi olduğunun ispatını gösterdi ve hızlı bir geri dönüş yaptık. 2017'de 37- 38 milyon civarında misafir ağırladık. 2018 yılına başlarken de sezonun son derece iyi geçeceğini tahmin ediyorduk. Şu ana kadar oluşan rakamlar, istatistikler aslında bunu doğrular nitelikte. Toplamda Türkiye 40 milyon bandını aşacak, dolayısıyla da tarihi bir rekor kıracak" dedi.
TÜROFED Başkanı Osman Ayık, 2018 turizm sezonuna ilişkin değerlendirmede bulundu. Tarihi rekorların ardı ardına açıklandığı sezonun çok iyi gittiğini aktaran Osman Ayık, "Türkiye 2018 yılını muhtemelen çift haneli bir büyümeyle gerçekleştirecek. Bu büyüme de yüzde 20'ler seviyesinde olacak. Bu belli giriş kapılarında farklı olabilir. Antalya'da, İstanbul'da, İzmir'de farklı oranları görebiliriz ama toplamda Türkiye 40 milyon bandını aşacak. Dolayısıyla da tarihi bir rekor kıracak. 2014 yılındaki rakamların da üstünde bir rakamı misafir sayısı olarak göreceğiz. 2017 yılında bu geri dönüşümü yaparken yaklaşık 37- 38 milyon civarında misafir ağırladık. Bunun karşılığında da 26 milyar dolar civarında gelir elde ettik" dedi.
TURİST SAYISI 40 MİLYONUN ÜZERİNDE BEKLENİYOR
2018 yılında şu an itibariyle rakamların son derece iyi gittiğini vurgulayan Osman Ayık, "Bizi bir tarihi rekora doğru götürüyor. Bunun yansımalarını da hem misafir sayısında hem de gelir anlamında iyi bir yerde tamamlamayı umuyoruz. Muhtemelen misafir sayımız 40 milyonun üzerinde gerçekleşecek. Gelir anlamında da 30 milyar dolar, belki 32 milyar dolar seviyesinde bir rakamı göreceğiz. Bu bizim arzu ettiğimiz seviye değil" diye konuştu.
HEDEF KİŞİ BAŞI 1000 DOLARLIK HARCAMA
Bu yıl turistlerin kişi başı harcamasının 680 ile 700 dolar arasında olduğunu vurgulayan TÜROFED Başkanı Ayık, şöyle dedi:
"Önümüzdeki yıllarda yani 2019 ve 2020 yıllarında gelir anlamında da iyileşmeyi sağlamak istiyoruz. 2020 yılında ortalamadaki hedefimiz olan kişi başı harcamalarda 1000 dolar seviyesine ulaşmayı arzu ediyoruz. Böylece Türkiye tarihi yolculuğu olan 50 milyar dolar turizmden gelir elde etme hedefine emin adımlarla yürüyecektir."
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
--------------
Dolu sahilden detay
Plajdan detay
TÜROFED Başkanı Osman Ayık röportaj
Denizde yüzen turistlerden detay
TÜROFED Başkanı Osman Ayık röportaj
Plajdan genel detay
266 MB/// 02.22"
HABER- KAMERA: Levent YENİGÜN/KEMER (Antalya),
======================================
KADINLAR TARİHİ MEKANDA DERİ İŞLEMECİLİĞİNİ ÖĞRENİYOR
AFYONKARAHİSAR'da belediyeye bağlı tarihi Taş Medrese'de deri işlemeciliği kursuna katılan kadınlar hem hünerlerini sergiliyor hem de el becerilerini geliştirerek meslek öğreniyor. Deriden çanta, çarık ve bileklik gibi el emeği ürünler yapan kadınlar, kursta stres attıklarını, bu durumun eşlerini de memnun ettiğini söyledi.
Afyonkarahisar'ın tarihi mekanlarından birisi olan ve Afyonkarahisar Belediyesi'ne bağlı Taş Medrese Kurs Merkezi'nde, unutulmaya yüz tutmuş mesleklerin tekrar hayata geçirilmesi ve gelecek kuşaklara aktarılması amacıyla 15 ayrı alanda kurslar düzenleniyor. Ney, baston yapımı ve keçecilik gibi farklı alanlarda kurslar yapılan Taş Medrese'de özellikle deri işlemeciliği kursu kadınlardan yoğun ilgi görüyor.
Taş Medrese'deki Yemeni Atölyesi'nde deri işlemeleri yaparak hem hünerlerini sergileyen hem de el becerilerini geliştirerek meslek öğrenen kadınlar, eğitmenler gözetiminde yemeni, çarık ve çanta başta olmak üzere tablo, bileklik, anahtarlık gibi birçok deri ürününü yapıyor. Kadınlar deri üzerine Türk bayrağı, 15 Temmuz Şehitler Köprüsü gibi simgeleri işleyerek tablo haline getiriyor.
'BİRÇOK AKSESUAR YAPIYORUZ'
Deri sanatçısı Emine Tokaç, 30'a yakın kursiyere belirlenen günlerde eğitim verdiklerini belirterek, atölyede birlikte yemeni, çanta, tablo, bileklik ve çeşitli ev aksesuarları yaptıklarını anlattı. Tokaç, "Günde 4 veya 5 kursiyer geliyor. Kursiyerlerimize ilk olarak küçük ürünler öğreterek başlıyoruz. Minyatür çarık yapıyorlar. Daha sonra bileklik yapıyorlar. Daha sonra ufak ufak teknik uygulamaları gösteriyorum" dedi.
'EL EMEĞİ ÇANTAYI YAPMAK 2 GÜN SÜREBİLİYOR'
Çanta yapımı hakkında da bilgi veren Emine Tokaç, derilerin kendilerine tabaklanmış şekilde geldiğini söyledi. Tokaç, "Biz deriyi kalıbına uygun keseriz. Çizikleme ve dövme aletimizle teknik uygularız. Daha sonra dikişi, boyaması ve bitirme aşamalarını yaparız. Bitim süresi kişiye bağlıdır. 2 gün de sürebilir, 1 günde de bitebilir. Ama en çok yemeni, çarık ve tablo ön planda" diye konuştu.
'SEVEREK GELİYORUM'
Deri işleme kursuna katılan Zeynep Güler, kursta olmaktan mutluluk duyduğunu aktardı. Güler, "Yeni kursiyer olduğumuz için eğitmenimiz gözetiminde takı yapmaya başladık. İleride çanta ve çarık yapmayı istiyoruz" dedi.
'ÇOK RAHATLIYOR VE STRES ATIYORUM'
Arkadaşının tavsiyesiyle deri kursuna katıldığını söyleyen Demet Özavanç, mesleğinin öğretmenlik olduğunu ve vakit buldukça atölyeye gelerek figürler yaptığını kaydetti. Özavanç, "El sanatlarımızın yaşatılması gerektiğine inanıyorum. Ayrıca insan çok rahatlıyor ve stres atıyor. Eşim bu konuda bana büyük destek oluyor. Stres attığımız için de burada olmamız eşlerimizin de hoşuna gidiyor" diye konuştu.
'EN BÜYÜK DESTEKÇİM EŞİM'
Serpil Uçmaz Kalender "Yavaş yavaş el becerimizi geliştirmeye devam ediyoruz. Burada stres atıyoruz. Burada yanlış bir şey düşünmüyorsunuz ve gayet rahatlıyorsunuz. En büyük destekçim eşim. Burada olmam eşimin de işine geliyor. Eve gittiğimizde gayet sakin, pamuk gibi oluyorlar." dedi.
Görüntü Dökümü
--------------
Taş medrese dışından detay
Atölye önündeki yapılan eserlerden detay
Atölye içerisinde eserlerden detay
Atölye içerisinde çalışan kadınlardan detay
Kadınlar Karahisar Kalesi türküsü eşliğinde çalışırken detay
Eğitmen kursiyerlere ders verirken detay
Yapılan tablolardan detay
Kursiyer Emine Güler ile röp
Kursiyer Demet Özavanç ile röp
Kursiyer Serpil Uçmaz Kalender röp
Eğitmen Emine Tokaç ile röp
Kursiyer ve eğitmenler yapılan eserleri gösterirken detay
(Haber-Kamera: Satılmış AKKAŞ/AFYONKARAHİSAR,
=====================================================
ROMATOİD ARTRİT HASTALIĞINDAN KURTULDU, MESLEĞİNE DÖNDÜ
ADANA'da parmaklarındaki şişlikle başlayan ağrılar nedeniyle gittiği hastanede halk arasında 'iltihaplı eklem romatizması' olarak bilinen 'romatoid artrit' hastası olduğunu öğrenen Abdulrezak Atak (63), Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi'nde 10 yıl yapılan tedaviyle sakat kalmaktan kurtuldu. Kentte 40 yıldır tornacılık işiyle geçimini sağlayan Abdulrezak Atak, 13 yıl önce vücudunun çeşitli yerlerinde eklem ağrılarıyla uyandı. Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) Balcalı Hastanesi'ne giden Atak'a 'romatoid artrit' teşhisi kondu. Bunun üzerine Atak, fizik tedaviye başladı. Daha sonra hastalığı ilermeye devam eden ve yürüme zorluğu çeken Atak, Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Romatoloji Bilim Dalı'nda Prof. Dr. Süleyman Özbek tarafından tedavi altına alındı.
İŞİME DEVAM EDİYORUM
Hastalığın tüm hayatını etkilediğini belirten Abdulrezak Atak, "Önce eklemlerimde şişmeler vardı. Ellerimi kaldıramaz, çorabımı dahi giyemezdim. Araç kullanamazdım, şimdi rahatlıkla kullanabiliyorum. İşime de devam ediyorum, tedavi yaklaşık 10 yılı buldu, 2-3 yılı fizik tedavide geçti. Yürüyemez hale gelmiştim, makas, çekiç tutamıyordum. Bu hastalıkta stres yapmamak lazım. Erken tedavi olursanız iyileşirsiniz. Ben hayatımdan memnunum, sağlığım yerinde" dedi.
ERKEN TANI ÖNEMLİ
Hastanın 10 yıldan daha uzun zamandan beri tedavi edildiğini anlatan Prof. Dr. Özbek ise şöyle konuştu:
"Kaşığı ağzına götüremediği, ekmeği bölemediği zamanlar oldu. Akciğerin tutulduğu başka bir dönemi de yaşamış. Ama tedavisinin gerçekleşmesiyle birlikte, bugün bu atölyede 40 yıldan beri yürüttüğü mesleğini sürdürebiliyor. Erken tanı ve tedaviyle başta romotoit artritle başlayan hastalıkların hastanın yaşam kalitesine, yaşam süresini olumsuz etkisini ortadan kaldırmak mümkün. Bu hastanın yaşam süresini yaklaşık 10 yıl azaltabiliyor. Erken tanı olduğu taktirde hastalığın olumsuz süreci tersine döndürülür. Bugün modern tedavi yöntemleriyle hasta, hastalığı unutacak kadar iyi duruma gelir" dedi.
Görüntü Dökümü
--------------------------
Prof. Dr. Süleyman Özbek ile röp.
Hasta Abdulrezak Atak ile röp.
Genel ve detay görüntüler
SÜRE: 04'07" BOYUT: 457 MB
Haber: Akif ÖZDEMİR-Kamera: Eser PAZARBAŞI/ADANA,
======================================
Bursa'da geri dönüşüm tesisindeki yangın kontrol altına alındı
BURSA'nın Nilüfer ilçesinde, 6 bin metrekarelik kapalı alana sahip geri dönüşüm tesisinde dün akşam çıkan yangın, sabaha karşı kontrol altına alındı. Tamamen yanan tesis kullanılmaz hale geldi.
İlçedeki Kayapa Sanayi Bölgesi'nde faaliyet gösteren Bursa Ticaret ve Sanayi Odası Meclis Başkanı Ali Uğur'a ait tesiste, dün akşam saat 21.00 sıralarında yangın çıktı. Organize sanayiden toplanan atıkların çimento fabrikaları için yakıta dönüştürüldüğü tesisten yükselen alevleri görenler itfaiyeye haber verdi. Nedeni henüz belirlenemeyen yangına, Bursa Büyükşehir Belediyesi ve Nilüfer Belediyesi itfaiye ekipleri müdahale etti. İtfaiye ekipleri, art arda meydana gelen patlamalar nedeniyle yangını söndürmekte güçlük çekti. 20 itfaiye aracıyla yapılan çalışmalar sonunda yangın, sabaha karşı kontrol altına alındı. Çalışanların tesisten ayrılmasından sonra çıkan yangında ölen ve yaralanan olmadı.
Yangının boyutu, gün ağırınca ortaya çıktı. 6 bin metrekarelik kapalı alanı bulunan tesis tamamen yanarak kullanılmaz hale geldi. Hala dumanların yükseldiği tesiste itfaiye ekiplerinin soğutma çalışmaları sürürken, yangının çıkış nedeni araştırılıyor.
Görünt Dökümü:
-----------------------
-Drone ile havadan çekilen görüntüler
-İtfaiyenin soğutma çalışmaları
Haber-Kamera: Berktuğ ÖNCÜ-Muammer İRTEM/ BURSA,
======================================
Domates üzerindeki minik bitki heyecan yarattı
Fatih Yılmaz-Halil İbrahim YEL/TOKAT, - TOKAT'ta bir fabrikada müdürlük yapan Ahmet Olgunay'ın pazardan satın aldığı domatesin üzerindeki minik bitki heyecan yarattı. Bitkinin 3 bin yılda bir açan 'Udumbara çiçeği' olduğu sanıldı. Tarım ve Orman Müdürlüğü, domatesin üzerinde bulunan nesnenin 'Chrysoperla carnea' adı verilen faydalı bir böceğin yumurtası olduğunu açıkladı.
Kent merkezinde bulunan bir tekstil fabrikasında müdür olarak görev yapan 3 çocuk babası Ahmet Olgunay, bir süre önce alışveriş için semtte kurulan pazara gitti. Burada bir miktar domates satın aldı. Olgunay, aldığı domatesleri buzdolabına yerleştirirken birinin üzerinde minik bir çiçek fark etti. Meraklanarak internet üzerinden araştırma yapan Olgunay, çiçeğin 3 bin yılda bir açtığı iddia edilen ve 'Udumbara çiçeği'ne benzediğini saptadı. Olgunay, 'Udumbara çiçeği' olduğu düşünülen organizmayı koruma altına aldı.
Daha öncede bahçelerinde ekili bir soğanın üzerinde aynı çiçeği gördüklerini ifade eden Ahmet Olgunay, "Biz 6-7 yıl önce buna benzer bir olay daha başımıza gelmişti. Bahçemizde yetiştirmiş olduğumuz bir soğan üzerinde bunu fark ettik. Kendimiz resimledik. Fakat işin içeriğini bilmiyorduk. İnternetten araştırdık. Çok kıymetli ve değerli bir şey olduğu söylendi. Bu bizim başımıza ikinci kez geldi. Satın aldığımız bir domateste bunu fark ettik. Bunun 'Udumbara çiçeği' olduğunu düşündük. 3 bin yılda gelen ve nadiren oluşan bir çiçek olduğu, bu görüldüğünde dünyaya bir kurtarıcı geleceği, sükunet ve cennet gibi bir yaşam olacağı yönündeki bilgiler nedeni ile sakladık" dedi.
BÖCEK YUMURTASI ÇIKTI
Olgunay'ın iddiası üzerine bitkiyi inceleyen Tarım ve Orman İl Müdürü Orhan Şahin, domatesin üzerindeki şeyin 'Udumbara çiçeği' olmadığını söyledi. Şahin, "Bu domatesin üzerindeki Latince ismi 'Chrysoperla carnea' kanatlı bir böcektir. Sebze ve meyve bahçelerinde bulunan yaprak biti, kırmızı örümcek, beyaz sinek gibi zararlı böcekler ile beslenen faydalı bir böcektir. Bu dometisin üzerindeki böcek zararlı değil, faydalı bir böcektir. Bu Udumbara çiçeği değildir. Bu böceğin yumurtasıdır" ifadelerini kullandı.
UDUMBARA ÇİÇEĞİ
Udumbara çiçeği ağaçların dalların parazit olarak yetişen bir çiçektir. Youlan Paulo ismiyle de bilinen bu çiçek çapı 7 mm gövdesi 1 mm olan çok küçük bir çiçektir. Üzerinde yaşadığı ağacın meyvesi içinde yetiştiği için gözle görülmesi oldukça zordur. Udumbara çiçeğinin üç bin yılda bir açtığı ve çok nadir görüldüğü inancı üzerine bu çiçek ile ilgili bir inanç gelişmiştir. Budistlerin inandığı efsaneye göre mucize bir çiçektir. Udumbara Hint dilinin en eski hali olan Sanskritçede 'cennetten gelen hayır çiçeği' anlamına gelmektedir. Budist inancına göre nadir görülen bu çiçek görüldüğünde nadir bir olayın gerçekleşeceğine inanılmaktadır. Bu inanca göre Udumbara çiçeği ortaya çıktığında bir kralın doğacağına inanılır. Dünyaya barışı, mutluluğu ve güzellikleri getirecek bu kral ile insanlığa huzurun geleceği söylenir. İnsanların cennetten geldiğine inandıkları bu nadir görülen çiçek görüldüğünde cennette gibi yaşayacakları Budist inancında yer almaktadır. Avatar çiçeği de denilen Udumbara'nın mucizeleri getireceği inancı Budistler için vazgeçilmezdir.
Görüntü Dökümü:
-Domatesin görüntüsü
-Üzerindeki bitki
-Bulan kişinin konuşmaları
-Tarım Müdürünün açıklamaları
(328 mb)
======================================
Kart kopyalama cihazı ile 52 bin 650 TL dolandırdı - EK GÖRÜNTÜ
MERSİN'de banka ATM'lerine yerleştirdikleri kart kopyalama cihazı ile farklı kişilerin hesaplarından toplam 52 bin 650 TL çeken U.Ö., suçüstü yakalandı.
Kent merkezindeki bankaların ATM'leri üzerinden, hesaplarından bilgileri dışında para çekildiği tespit eden vatandaşlar, polise gidip şikayetçi oldu. Bunun üzerine çalışma başlatan Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, U.Ö. isimli şüpheliyi ATM'de suçüstü yakalayıp, gözaltına aldı. Şüphelinin 7 farklı banka ATM'sine kart kopyalama cihazı yerleştirerek vatandaşların hesabından para çektiği belirlenirken, aracında yapılan aramada 4 kart kopyalama cihazı, 4 batarya, 4 gizli kamera düzeneği, 9 hafıza kartı, 1 harddisk ve 1 cep telefonuna el konuldu.
U.Ö. emniyetteki işlemlerinin ardından sevk edildiği mahkeme tarafından tutuklanarak cezaevine konulurken, şüphelilerin bu yöntemle vatandaşların toplam 52 bin 650 TL'sini dolandırdıkları belirlendi.
Polis, olayla ilgili olduğu belirlenen 3 şüpheliyi daha arıyor.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
---------------------------
Polisin kart kopyalama cihazının nasıl kullanıldığını anlatması
Dikkat edilmesi gereken noktaları anlatması
Kopyalamada kullanılan cihazların genel ve detay görüntüleri
(BOYUT: 181 MB) (SÜRE: 01.41 DK)
Haber: Adnan AÇIKGÖZ- Kamera: MERSİN,
Son Dakika › Güncel › Dha Yurt Bülteni 4 - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?