DHA YURT BÜLTENİ - 7 - Son Dakika
Son Dakika Logo
Güncel

DHA YURT BÜLTENİ - 7

DHA YURT BÜLTENİ - 7
04.12.2019 11:04

Ceren'in katilini ablası görmüş Ordu Üniversitesi Müzik ve Sahne Sanatları Fakültesi Müzik Bölümü 2'inci sınıf öğrencisi Ceren Özdemir'i (20) oturduğu binada bıçaklayarak öldüren katil zanlısını, genç kızın ablasının pencereden gördüğü ortaya çıktı.

Ceren'in katilini ablası görmüş

Ordu Üniversitesi Müzik ve Sahne Sanatları Fakültesi Müzik Bölümü 2'inci sınıf öğrencisi Ceren Özdemir'i (20) oturduğu binada bıçaklayarak öldüren katil zanlısını, genç kızın ablasının pencereden gördüğü ortaya çıktı. Bale kursundan dönen Ceren'in telefonla arayarak, anahtarı atmasını istediği abla, pencereden baktığında bina önünde bekleyen 40 yaşlarında, siyah giyimli bir kişiyi gördü. Ceren, pencereden atılan anahtarı alıp, içeri girdikten sonra gelen çığlıkları duyan abla, koşarak aşağıya indiğinde kız kardeşini kanlar içinde buldu.Olay, dün saat 19.30 sıralarında Altınordu ilçesi Zaferi Milli Mahallesi'nde meydana geldi. Ordu Üniversitesi Müzik ve Sahne Sanatları Fakültesi Müzik Bölümü 2'inci sınıf öğrencisi olan, balerin Ceren Özdemir, antrenman sonrası geldiği evinin önünde, binanın giriş kapısını açmak için ablası Gizem Özdemir'i cep telefonundan arayarak, anahtarı pencereden atmasını istedi. Abla da pencereden anahtarı attı. Kapıyı açıp binaya giren Ceren Özdemir, arkasından içeri giren kimliği belirsiz bir kişinin saldırısına uğradı. KALBİNDEN BIÇAKLAMIŞGöğsüne ve karnına aldığı bıçak darbeleriyle ağır yaralanan genç kız, kanlar içerisinde yere yığıldı. Çığlıklar üzerine evden çıkan abla, Ceren'i kanlar içinde buldu. İhbarla gelen sağlık görevlilerinin ilk müdahalesini yaptığı Ceren, Ordu Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırıldı. Kalbinden ve karnından bıçaklandığı belirlenen Ceren, hemen ameliyata alındı. Ancak, yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı.ÖZEL EKİP KURULDUCinayetin ardından Ordu Emniyet Müdürlüğü saldırganı yakalamak için harekete geçerek özel ekip kurdu. Ceren'in bale antrenmanı yaptığı kurstan eve kadar olan 2.5 kilometrelik mesafeyi yürüyerek geldiği belirlendi. Polis, güzergahtaki ve olay yerindeki güvenlik kameraları ve MOBESE kayıtları ile Ceren'in cep telefonunu incelemeye aldı. Özel ekip, Ceren'in en son kimlerle görüştüğünü ve tehdit edilip edilmediğini mercek altına aldı.'REDDEDİLEN' KURYE GÖZALTINA ALINIP, SERBEST BIRAKILDIPolis, 2 kardeşin evine yemek siparişi getiren kurye M.D.'nin, bir süre önce Ceren'e arkadaşlık teklifi ettiğini, ret yanıtı alınca da genç kızı rahatsız etmeye başladığını öğrendi. Bunun üzerine, M.D., gece yarısı gözaltına alındı. Yapılan sorgulamada cinayetle irtibatı bulunamayan kurye, serbest bırakıldı. ABLA, KARDEŞİNİN KATİLİNİ GÖRMÜŞCinayetin ardından polisin bilgisine başvurduğu abla Gizem Özdemir'in kardeşinin katilini gördüğü ortaya çıktı. Abla Özdemir,  polise, "Kardeşim beni telefonla arayarak, bina giriş kapısının anahtarını istedi. Anahtarı atmak için pencereye çıktığımda binanın önünde 40 yaşlarında siyah giyimli bir şahsın olduğunu gördüm. Ceren gelince anahtarı attım. İçeri girene kadar pencerede bekledim. Sonra içeri girdim. Akabinde çığlıklar duydum, aşağı indiğimde, binanın giriş katında kardeşimi kanlar içinde buldum" dedi.

HABER: Müslim SARIYAR-Nedim KOVAN/ORDU,

=================================

Kütahya'da kaza: 2 ölü, 3 yaralı (2)

KAZANIN DETAYLARI BELLİ OLDUKaza, saat 07.30 sıralarında Afyonkarahisar karayolunun 3'üncü kilometresinde meydana geldi. Mustafa Koç yönetimindeki 43 APP 021 plakalı otomobil, Sporkent kavşağında kontrolden çıkıp, refüje çıktı. Takla atan otomobil önce ağaca, ardından da aydınlatma direğine çarparak durdu. Hurdaya dönen araçtaki Muhammed Harman ve Semih Aslan ise olay yerinde hayatını kaybetti. Kazada otomobil sürücüsü Mustafa Koç ile Emre Feriz ve Mustafa Deniz yaralandı. Çevredekilerin ihbarıyla gelen sağlık ekiplerince ilk müdahaleleri olay yerinde yapılan yaralılar ambulansla Kütahya Sağlık Bilimleri Üniversitesi Evliya Çelebi Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırılarak tedaviye alındı. Kaza nedeniyle kapanan karayolu aracın yoldan kaldırılmasının ardından yeniden açıldı. Kazayla ilgili başlatılan soruşturma sürüyor.

Görüntü Dökümü--------------Kaza yapan araç-Polis ve sağlık ekipleri-Kazada ölenlerin cenaze aracına götürülmesi-Kaza yapan araçtan detaylar-Trafiğe kapanan yol-Genel görüntüler

Haber-Kamera: Oğuzhan KILIÇ/KÜTAHYA,

=================================

'Erdoğan'ın ailesinin kökeni, Orta Asya'ya uzanıyor' Rize Araştırmaları Vakfı'nca basılan, yazar Murat Ümit Hiçyılmaz'ın 'Güneysu Seyahatnamesi' adlı kitabı yayımlandı. Rize'nin Güneysu ilçesinin tarihinin anlatıldığı kitapta, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ailesinin kökeninin de Orta Asya'ya dayandığı ve yöreye Kafkasya üzerinden geldikleri belirtildi. Rize Araştırmaları Vakfı tarafından yazar Murat Ümit Hiçyılmaz'ın kaleme aldığı 'Güneysu'dan Potomya'ya yolculuk' sloganıyla basılan 'Güneysu Seyahatnamesi' adlı kitap yayımlandı. Kitapta Rize'nin Güneysu ilçesinin tarihi anlatılırken, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın aile geçmişine ilişkin bilgiler de yer aldı. Erdoğan ailesinin kökeninin Orta Asya'ya dayandığı ve yöreye Kafkasya üzerinden geldikleri kitapta belirtildi. 'Güneysu Seyahatnamesi'ne çok emek verdiklerini belirten Murat Ümit Hiçyılmaz, "Güneysu ilçemizin bütün köylerini, mahallelerini, her karış toprağını dolaştık. 'Güneysu Seyahatnamesi'nde Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın köyünü ve atalarını da araştırma imkanımız oldu. Cumhurbaşkanı'mızın ailesi hakkında kitapta ilk kez yayımlanan önemli bilgilere ulaştık. Bu çalışma vesilesiyle Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın aile geçmişini, arşiv kayıtlarına göre derinlemesine inceleme şansı bulduk. Kitapta bu bilgilere yer verdik" dedi.'KÖKLÜ BİR AİLE'Erdoğan ailesinin Dumankaya köyünün en eski ve kalabalık ailelerinden olduğunu arşivlerden tespit ettiklerini kaydeden Murat Ümit Hiçyılmaz, "Kayıtlara göre 1515 ile 1550 arasında Güneysu eski adıyla Potomya ve Salarha Vadisi, bir ilki yaparak Müslüman olmuştur. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ailesi, eski adıyla Pulihoz köyündeki o zamanki Bakatoğlu, Delibaltaoğlu, Davutoğlu ve Kabaosmanoğlu soy isimleriyle yaşamaktaydı. Bu dört kalabalık aile, kökünde bir aileden gelmedir. Kayıtlara göre 450 ile 500 yıl o vadide yerli, yerleşik, kadim ve köklü bir aile olduğunu tespit ettik. Ayrıca bu ailenin yörenin İslamlaşmasına öncülük ettiği de ortaya çıkmıştır. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ailesi o bölgenin köklü ve kadim ailesidir" diye konuştu.      'Güneysu Seyahatnamesi'ni yayımlayan Rize Araştırmaları Vakfı Başkanı Ömer Erdoğan da seyahatname serilerinin üçüncüsünü çıkardıklarını belirterek, "İlçede neler varsa neler değerliyse geçmişten bugüne gelen hikayeler, arşiv nüfus kayıtları, tarihi eserler ve kültürüne varana kadar bilgileri topladık. Cumhurbaşkanımız Erdoğan'ın da Güneysulu olması dolayısıyla 'Güneysu Seyahatnamesi' kitabında kendisine ve ailesine yer verdik. Bu bölüm için titizlikle günlerce araştırarak bilgileri topladık. Buradaki amacımız doğru bilgiyi belgesiyle beraber bu kitapta yayımlamaktı. Arşiv kayıtları, tapu tahrir defterlerinden nüfus defterlerine varana kadar şer'iyye sicillerinden, devlet arşivinden diğer kayıtlara kadar yazarımız çalıştı. İğneyle kuyu kazarcasına Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın aile köklerinin nereye dayandığına dair bilgi ve belgelere ulaştı" dedi. 'Güneysu Seyahatnamesi'ni İstanbul Rize Günleri'nde Cumhurbaşkanı Erdoğan'a sunduklarını da belirten Ömer Erdoğan, "Çok memnun ve mutlu oldu. İsteği dışından böyle bir çalışma olması, kendisini mutlu ettiö diye konuştu.

Görüntü Dökümü--------------Rize Kitap Fuarından görüntüler-REVAK standından görüntüler-REVAK Başkanı Ömer Erdoğan'ın açıklamaları-REVAK Yazarı Murat Ümit Hiçyılmaz'ın açıklamaları -Güneysu Seyahatnamesi kitabından görüntüler

Haber-Kamera: Aytekin KALENDER RİZE-DHA

=================================

Ardahan beyaza büründü

Ardahan'da etkili olan kar yağışı kent merkezini beyaz örtü ile kapladı.Doğu Anadolu Bölgesi'nde kar etkisini sürdürüyor. Ardahan'da dün gece yarısı başlayan kar, bir anda kenti beyaza bürüdü. Vatandaşlar kar yağışı ile birlikte iş yerlerinin önünde ve araçlar üstünde biriken karı temizlemeye çalıştılar. Belediye ekipleri ise yollarda tuzlama çalışmaları başlattı. Kar yağışına en çok sevinen ise çocuklar oldu. Karagöl Mahallesi, Sağlık Sokak'taki telefon direğine yuva yapan leyleklerin ise hala göç etmediği görüldü. Öte yandan bölge genelinde dondurucu soğuklar da yaşanıyor. Erzurum'un Tekman ilçesi sıfırın altında 20 derece ile Türkiye'nin en soğuk yerleşim birimi oldu. Termometreler yine sıfırın altında olmak üzere, Ağrı Eleşkirt'te 19, Ardahan Göle'de 18.6, Erzurum'da 9.3, Ardahan'da 9.2, Kars'ta 8.7, Ağrı'da 5.8, Iğdır 2.9 ve Erzincan'da 2 dereceyi gösterdi. Meteoroloji 12'nci Bölge Müdürlüğü, buzlanma ve don olayı ile birlikte pus hadisesi görüleceğinden özellikle sürücülerin dikkatli ve tedbirli olmaları gerektiğini bildirdi.

Görüntü Dökümü--------------Leyleklerden görüntü-Kar yağışından görüntü-Vatandaşlardan ve çocuklardan görüntü-Kar temizliği yapan vatandaşlardan görüntü-Belediyenin tuzlama çalışmalarından görüntü-Röp.Haber-Kamera: Deniz BAŞLI/ ARDAHAN,

=================================

Balığın dilinde yetişen parazitler, görenleri şaşırtıyor

Halk arasında 'kene' ya da 'bit' olarak da adlandırılan, boyları iki milimetre iken balıkların dillerine yapışan ve dildeki kanı emerek büyüyen, zamanla 3- 4 santimetre boya ulaşan 'İsopoda' (tesbih böceği) ailesine mensup parazit türleri, görenleri şaşırtıyor. Ege Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Haşmet Çağırgan, hamam böceğini andıran bu tür parazitlere balıkların ağızlarında sık sık karşılaşıldığını belirterek, "Bizler ve balıkçılar bu tür parazitlere yabancı değiliz. Hem yüzey, hem de dip balıklarında sıklıkla karşılaştığımız bir durum. İnsan sağlığı açısından bir sorunu yok, ancak balığa büyük sorunlar yaratıyorlar" dedi.Levrek, çipura, palamut, karagöz gibi hem yüzey, hem de dip balıklarının dillerine, boyları 2 milimetre civarındayken yapışan ve yapıştığı dildeki kanı emerek beslenen 'İsopoda' ailesine mensup bazı parazit türleri, internette ya da reel yaşamda ilk defa karşılaşanları şaşırtıyor. Ege Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Haşmet Çağırgan, balıkların dillerinde yuva yapan bu tür parazitlerin görüntülerinin hamam böceğini andırdığını belirterek, "Bu tür parazitlere bizler de balıkçılar da yabancı değil. Hem yüzey, hem de dip balıklarında sıklıkla karşılaştığımız bir durum. Larva halindeyken yapıştıkları dillere kancalarını geçirirler ve dildeki kanı emerek hayatta kalırlar. Kimisi 3- 4 santimetrelik boya ulaşır. İnsan sağlığı açısından herhangi bir olumsuz durum oluşturmazlar. Zaten balıkçılar, bunlara artık alıştıklarından, hemen bir pense ya bıçak gibi aletle paraziti çıkarırlar ve işlerine devam ederler" dedi.BALIĞIN KİLO ALIP ETLENMESİNİ ÖNLÜYORBu parazitlerin balık sağlığı açısından oldukça tehlikeli olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Çağırgan, "Bu parazitler balığın ağzında mekanik bir tıkaç halini alıyor. Balığın yemesine, içmesine mani oluyor ve sürekli onun kanını emdiği için de kansızlık gibi durumlar oluşuyor. Bu parazitler ayrıca bazı bakteriyel ve viral balık hastalıklarını da balıklara taşıyor. Balıkların kilo almalarını ve etlenmelerini engellerler. Bu da bazı balık çiftliklerinde verimi oldukça azaltır. İki üç kat daha büyük olabilecek balıklar, dillerindeki bu parazitler nedeniyle kilo alamazlar ve sürekli kan kaybederler. Bu parazitler ilk defa 1959'da tespit edildiler. Kirlilikle veya kültürle alakalı değil, hem doğal ortamda, hem de kültürü yapılmış balıklarda görülebiliyor" dedi.'YEM SANMIŞTIM'İzmir'de, Mustafa Kemal Sahil Bulvarı'nda amatör olarak olta balıkçılığı yapan Zafer Akman, "Bir kere bu durumla ben de karşılaşmıştım. Eşim balığın ağzında görmüştü bunu, ancak ben yem zannetmiştim. Açıkçası, bu zamana kadar yem zannediyordum ama değilmiş" dedi.Bir diğer balıkçı Muzaffer Uslu da, "Bir kere karşılaştığımı hatırlıyorum, ama nerede ve tam olarak ne zaman hatırlamıyorum. Elimle çıkarmıştım balığın ağzından. Biz genelde 'bit' diyoruz ve çok tehlikeli olmadığını biliyoruz. Balığın diline yapışıp dilin yerine geçiyor, diyorlar. Belki başkaları daha sık karşılaşmıştır, ama ben bir kere gördüm" dedi.Balıkçılardan Yasin Özüdoğru da, söz konusu parazitle birçok defa karşılaştığını ve çeşitli yöntemlerle paraziti çıkarıp, balığı da yediğini, hiçbir zararını görmediğini söyledi.

Görüntü Detayı-------------Prof. Dr. Haşmet Çağırgan ile röp.Balıkçılarla röpotajlarBalık tezgahlarından görüntülerBalığın ağzından detay görüntüBalıkçılardan detay görüntüParazitin sosyal medyadan indirilmiş görüntüsü

Genel ve detay görüntü

Haber: Davut CAN - Kamera: Tekin GÜRBULAK/ İZMİR,

===============================


Kaynak: DHA

Son Dakika Güncel DHA YURT BÜLTENİ - 7 - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement