Manisa'da artçılar sürüyor, vatandaşlar tedirgin
MANİSA'nın Akhisar ilçesinde çarşamba günü meydana gelen 5.4 büyüklüğündeki depremin ardından artçı sarsıntılar sürüyor. Akhisar, Kırkağaç, Saruhanlı ve Yunusemre ilçelerinde artçı sarsıntılar gece boyunca devam etti. Deprem bölgesinde vatandaşlar, evlerine girmeye korktukları için geceyi yine sokakta ateş başında geçirdi.
Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı Deprem Dairesi'nin (AFAD) verilerine göre, merkez üssü Akhisar ilçesi Musalar köyü olan deprem, yerin 10.35 kilometre derinliğinde saatler 22.22'yi gösterdiğinde 5.4 büyüklüğünde depremle sarsıldı. meydana geldi. Depremler Aydın, İzmir, Denizli, Çanakkale, Balıkesir, Eskişehir, Kütahya, Bursa, Yalova, İstanbul ve Tekirdağ'ın Marmara Denizi kıyısındaki yerleşim yerlerinde de hissedildi. Depremde 3 kişinin balkon ya da pencere gibi yüksek yerden atlamaları sonucu yaralandığını, 1 kişinin ise panik atak sonucu hastaneye kaldırıldığını belirtildi. Paniğe neden olan depremler nedeniyle Manisa'da vatandaşlar tedirgin olmaya devam ediyor. Çarşamba gününden bu yana bölgede yüzlerce artçı sarsıntı meydana gelirken, Korkudan evlerine giremeyenler geceyi yine yaktıkları ateşin başında geçirdi. Gece boyunca en küçüğü 1.0 büyüklüğünde, en büyükleri ise sabaha karşı Akhisar'da saat 6.04'te 3.8, Kırkağaç'ta ise saat 10: 07'de 3.9 büyüklüğünde meydana gelen deprem panik yarattı.
Mahalle sakinlerinden Esra Zeybek, çatlaklar olduğu için evlerine tahliye kararı verildiğini söyledi. Zeybek, "İkinci gecemiz de çok sarsıntılı geçti. Çünkü artçı depremler hala sürüyor. Kaldığımız evde çatlaklar olduğu için yetkililer tahliye kararı verdi. Bu geceyi kendi imkanlarımıza kurduğumuz çadırda geçirmeyi planlıyoruz. Bu gece yine eve giremeyeceğiz. Neyse ki hava bugün daha iyi. Köyün birçok evinde çatlaklar var" dedi. Geceyi AFAD'ın kurduğu yardım çadırında geçiren Davut Zeybek ise, "Dün gece yine çok sayıda sarsıntı meydana geldiği için evlere giremedik. O yüzden geceyi AFAD çadırında geçirdim. Her an deprem olabilir korkusu yaşıyoruz" şeklinde konuştu. Tahliye kararı çıkan evlerin sahipleri eşyalarını dışarı çıkarmaya başlarken, bazı mahalle sakinleri yaktıkları ateşin başında ısınmaya devam ediyor.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
Mahalle sakinleriyle röportajÇadırdan görüntüTahliye kararı verilen evden görüntüAteşin başında ısınan insanlardan görüntüHaber: Tolga TAHÇI - Kamera: Mücahit BEKTAŞ/AKHİSAR (Manisa),
=============
Besicinin iki ineği ikiz doğurdu
KAYSERİ'nin Yahyalı ilçesinde besicilik yapan Mehmet Satılmış'a (55) ait iki inek, ikiz buzağı doğurdu.
İlçede büyükbaş hayvancılık işletmesi bulunan besici Mehmet Satılmış'ın iki ineği, 2 hafta önce 3 gün arayla ikiz buzağı doğurdu. Satılmış, buzağıların küpeleme işleminin gerçekleşmesi için Yahyalı İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü'ne dilekçe ile başvuru yaptı. Müdürlükte görevli veteriner hekimler de elektronik küpeleme işlemini gerçekleştirdi. Mehmet Satılmış, 2 ineğinin 3 gün arayla ikiz buzağı doğurduğunu belirterek, "İneklerimiz ikiz doğurunca çok sevindik. Buzağılar erken doğduğu için zor şartlarda hayatta tutmaya çalıştık. Buzağıları uzun süre evde biberonla besledik. Şu an sağlık durumları gayet iyi" dedi.
Görüntü Dökümü:
-Buzağılardan görüntü
-Besiciden Mehmet Satılmış'tan görüntü
-Genel detay
Süre: 2 dakika 49 saniye
Haber-Kamera: KAYSERİ,DHA
=====================
8 kiloluk kedi 'Şerafettin', esnafın maskotu oldu
ELAZIĞ'da günde 2 litre süt içip, 6 öğün mama yiyen 8 kilo ağırlığındaki 'Şerafettin' isimli kedi, esnafın maskotu oldu.
Çarşı Mahallesi'nde esnaf Yusuf Yumurtacı (19), 5 ay önce Muğla'dan bir kedi aldı. İş yerinde kedinin bakımını yapan Yumurtacı, ona 'Şerafettin' ismini koydu. Günde 2 litre süt ve 6 öğün mama tüketen 'Şerafettin', sevimli haliyle kısa sürede tüm esnafın ilgi odağı haline geldi.
Kediyi Muğla'dan aldığını ifade eden Yusuf Yumurtacı, "Ben aldığımda 4 yaşındaydı. 8 kilo ağırlığında. Günde yaklaşık 2 litre süt içiyor. 6 öğün de mama veriyoruz. Çok akıllı bir kedi. Çarşımızın esnafı da çok seviyor. İnsanlar gördüğünde gelip fotoğraf çektiriyor. İnsanlar arasında oldukça fazla sevilen bir kedi. Erkek olduğu için ismi de Şerafettin. Cinsi İran kedisi. Buralarda bulunmadığı için Muğla'dan aldık. Sözümüzden dışarı çıkmaz. Dükkanı tanıyor. Eve götürdük ama evde durmadı. Dükkanda kalıyor. Dükkandan çıkar; gider gezer ve daha sonra gelir" dedi.
Görüntü Dökümü------Kedinin çarşıdan gezmesinden görüntü Esnafların kediyi sevmesinden görüntü Röportaj Genel ve detay görüntü
Haber- Kamera: Erkan BAY/ ELAZIĞ,
==========================
Buz tutan gölde sema gösterisi
DANS eğitmeni ve semazen Bahadır Okyar, Afyonkarahisar'da buz tutan Emre Gölü üzerinde sema gösterisi yaptı.
Afyonkarahisar'ın İhsaniye ilçesine bağlı Döğer Beldesinde yer alan Emre Gölü, kış mevsimiyle birlikte buz tuttu. Frigya Vadileri arasında kalan göl, kartpostallık görüntüler oluşturdu. Dans eğitmeni ve semazen Bahadır Okyar, buz tutan gölün üzerinde sema gösterisi yaptı. Afyonkarahisar Valiliği Tanıtım Bürosu koordinasyonunda gerçekleşen sema gösterisinde, Bahadır Okyar'ı fotoğraf sanatçısı Çağrı Selek görüntüledi.
Bahadır Okyar, Afyonkarahisar'ın dünya Mevleviliğinde ikinci sırada yer aldığını, buna dikkat çekmek amacıyla böyle bir gösteriye imza atmaya çalıştıklarını söyledi. Bahadır Okyar, şöyle konuştu:
"Afyonkarahisar, inanç turizmi açısından oldukça önemli bir yer. Konya'dan sonra dünya Mevleviliğinin ikinci adresi. Biz de bu duruma dikkat çekmek amacıyla, buz üzerinde sema gösterisi yapmaya karar verdik. Bunu yaparak şehrimizdeki Mevlevi kültürüne, inancına ışık tutmak istedik. Benim için çok güzel bir deneyim oldu. Kenarda sema yapmaya hazırlanırken buzun kırılabileceği düşüncesine kapılsam da sema yapmaya başladıktan sonra hiçliğe doğru yolculuğum başladı."
EMRE GÖLÜ, FRİGYA'NIN NAZAR BONCUĞU
O anları görüntüleyen fotoğraf sanatçısı Çağrı Selek ise şunları söyledi:
"Ben doğada geziyor ve gördüğüm manzaraları fotoğraf makinemle kayıt altına almaya çalışıyorum. Bunu yaparken Afyon'u da tanıtmaya çalışıyorum. Frigya Vadileri arasında kalan Emre Gölü, yaz mevsiminde olduğu kadar kış mevsiminde de vadiye güzellik katıyor. Deyim yerindeyse Emre Gölü, Frigya'nın nazar boncuğu. Biz de hem burayı hem de Mevlevi kültürünü birlikte tanıtalım istedik. Buz tutan gölde sema gösterisi yapmaya karar verdik. Sema biliyorsunuz kainatın oluşumunu ve insanın alemde dirilişini anlatıyor. Semazen, Allah'a yakın olma düşüncesiyle kalbinin etrafında dönüyor. Semazenler simgesel olarak mezar taşlarını, kefenlerini ve kabirlerini, üzerinde taşıyor. İşte biz de bütün bu değerlerimizi, kayıt altına aldığımız videoda toparlayıp sunmak istedik."
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ--------------Gölden detaySemazenden detaySemazen göle doğru yürürken detayGöl üzerinde semazen gösterisinden detayGenel detaylar
HABER-KAMERA: SATILMIŞ AKKAŞ/AFYONKARAHİSAR,
===========================
Soğuktan donan köpeği kalp masajı ile hayata döndürdü
Erzurum'da sokakta baygın halde donmak üzere olan köpeği fark eden Göktuğ Ulusu, köpeği sıcak bir yere aldıktan sonra kalp masajı yaparak hayata döndürdü.
Olay, gece saatlerinde Şükrü Paşa mahallesi Sanayi Caddesinde meydana geldi. Göktuğ Ulusu ile Kemal Namık Kaplan, cadde üzerinde bulunan bir lokantada yemek yedi. Yemek sonrasında dükkandan çıkan iki genç, kapının önünde baygın halde bir köpeğin yattığını fark etti. Hava sıcaklığını eksi 15 derece olduğu saatlerde, köpeğin soğuktan donmak üzere olduğunu gören iki genç, köpeği ısınması için içeriye alıp kalorifer peteğinin yanına koydu. Köpeğin nefes alamadığını fark eden Göktuğ Ulusu, köpeğe kalp masajı yapmaya başladı. Sıcak bir yer ve kalp masajının ardından kendine gelen köpek, iki arkadaş tarafından koruma altına alındı.
Görüntü Dökümü: -------------------------------Soğuktan donmak üzere olan köpeğe kalp masajı yapılmasından görüntüler
Süre: 0.52 Boyut: 10 MBHaber-Kamera: Hasan BOZBEY/ERZURUM,
=======================
Adanalıların yeni gözdesi; billur kebabı
ADANA'da, kebap ustası Gökhan Korkmaz (33), restoranında koç yumurtasından yaptığı billur kebabına vatandaşların yoğun ilgi gösterdiğini belirtti. Korkmaz, "Adanalılar artık sadece kıyma kebapla yetinmiyor, mangalda çeşitlilik istiyor" dedi.Adana'nın Çukurova ilçesi Adnan Kahveci Bulvarı üzerinde kebap restoranı işleten ve yaklaşık 30 yıldır sektörün içinde olan Gökhan Korkmaz, sakatatın ilgi gördüğü kentte koç yumurtasından billur kebabı yapmaya başladı. Şırdan, kokoreç, mumbar gibi kalorisi yüksek sakatatların aksine billur kebabının kalorisinin çok düşük olduğunu belirten Korkmaz, protein oranı da yüksek olan billur kebabına özellikle sporcuların yoğun ilgi gösterdiğini söyledi. Görüntü itibariyle şırdanı andıran koç yumurtasının bıçakla ikiye ayrılmasından sonra dış zarının çıkarıldığını ve daha kuşbaşı tarzında doğranıp mangallık hale getirildiğini kaydeden Korkmaz, porsiyonu 25 TL'den satılan kebaba talebin günden güne arttığını söyledi.
'ADANA DIŞINDA BULMAK ZOR'Billur kebabının lezzetiyle ön plana çıktığını ve sakatata karşı ön yargılı olan kişilerin bile bir kere yedikten sonra bir porsiyon daha istediğini belirten kebap ustası Korkmaz, "Fiyatı 25 liradan günde yaklaşık 50 porsiyon billur kebabı satıyoruz. Bir ivme kazandık. Bu rakam günden güne daha da artacak. Adana'da tercihler artmaya başladı. İnsanlar artık farklılık ve çeşitlilik istiyor. Bizde menümüze yeni yemekler ekleyerek ürün yelpazemizi genişletiyoruz. Billur kebabı da böyle geldi. Adana eti çok seviyor ve talep giderek artıyor. Adanalılar artık sadece kıyma kebapla yetinmiyor, mangalda çeşitlilik istiyor" diye konuştu.
'ADETA BİR PROTEİN DEPOSU'Yediği ilk günden itibaren sık sık Korkmaz'ın restoranına gelip billur kebabı yediğini belirten Nida Korkmaz (18), "Çok güzel bir yemek. Adeta bir protein deposu. Adana kebap da çok güzel ama billur kebabı da bir o kadar lezzetli" dedi.
Görüntü Dökümü: ------------------------Billur kebabı ve ustadan detaylarKebap ustası Gökhan Korkmaz ile röp.Ustanın kebabı servis etmesiBillur kebabı yiyen Nida Korkmaz'dan detaylarNida Korkmaz ile röp.Billur kebabı yapımından genel ve detay görüntülerHaber: Can ÇELİK-Kamera: Anıl ATAR/ ADANA,
Haber Kodu : 200124028
=============================
Başkale'de, sokak hayvanları için doğaya yem bırakıldı
VAN'ın Başkale ilçesinde, belediye ekipleri, soğuk hava nedeniyle yiyecek bulmakta zorlanan sokak ve yaban hayvanları için doğaya yem ile mama bıraktı.
Başkale Belediyesi'ne bağlı zabıta ekipleri, soğuk kış günlerinde yem bulamayan sokak ve yaban hayvanları için çalışma başlattı. Ekipler, belli noktalara yem ve mama bıraktı.
Amaçlarının her zaman yakından ilgilenip, koruma altına aldıkları sokak hayvanlarına bir nebze olsun katkı sağlamak olduğunu söyleyen belediye yetkilileri, sosyal sorumluluk projesi kapsamında yapılan hizmetlerin, Başkale Kaymakamı ve Belediye Başkan Vekili Asım Solak'ın öncülüğünde gerçekleştirildiğini ifade ettiler.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ-------------------------------Başkale zabıta ekipleri yemleri arabaya yüklerken-Zabıta ekiplerinin doğaya yem bırakması-Köpeklerden genel ve detaylar-Ekiplerin yem bırakmalarından detaylar
Engin ERTÜRK VAN-BAŞKALE, -
=========================
Sömestir tatilinde tercihleri uzay macerası oldu
İZMİR'de, her yıl binlerce gencin uzay bilimiyle tanıştığı ve simülasyonlarla geleceğin teknolojilerini öğrendiği 'Uzay Kampı Türkiye', sömestir tatilinde de yoğun ilgi görüyor. Tatillerini uzay yolculuğuna çıkarak değerlendiren çocuklar, burada uzay koşullarını ve bilimsel metotları öğreniyor.
Dünyadaki üç uzay kampından biri olan İzmir'deki Uzay Kampı Türkiye, sömestir tatilinde de ziyaretçi akınına uğruyor. 7-18 yaş arasındaki gençlerin uzay bilimiyle tanıştığı ve simülasyonlarla geleceğin teknolojilerini öğrendiği kamp, topraksız tarım, uzay giysileri, Mars turu, Discovery Uzay Mekiği, yer kontrol merkezi ve uluslararası uzay istasyonu bölümlerinden oluşuyor. Tatillerini uzay yolculuğuna çıkarak değerlendiren çocuklar, burada teleskopla gökyüzünü inceleme ve ay yürüyüşü yapma, hidroponik laboratuvarlarında uzayda topraksız yetişebilecek bitkileri cam elyafı kullanarak yetiştirme fırsatı buluyor. Sömestir tatilinde hem eğlenip hem öğrenen çocuklar, benzersiz deneyimin keyfini sürüyor.
Türkiye ve yurt dışından pek çok katılımcıyı ağırladıklarını söyleyen Uzay Kampı Pazarlama ve Halkla İlişkiler Müdürü Emre Aday, "Uzay Kampı, uygulamalı uzay bilimleri ve teknolojileri eğitimi veriyor. 1 günden başlayıp 6 güne kadar süren farklı içerikli program seçeneklerimiz bulunuyor. Yıl boyunca hem okul grupları hem de bireysel başvuran öğrencilere hayatları boyunca unutamayacakları bir uzay tecrübesi sunuyoruz. Uzay kampında, astronotların uzaya gitmeden önce eğitim aldıkları araçlara benzer simülasyonlar var. Öğrenciler fen bilimleri derslerinde gördükleri temel kuralları burada uygulamalı olarak görüyor. Öğrenciler burada uzay bilimleri alanında benzersiz ve ayrıcalıklı bir eğitim alıyor" dedi.
KAYITLAR DEVAM EDİYORÖğrencilerin kampta uygulayarak öğrendiklerini belirten Aday, "Burada edindikleri tecrübeler onlara güzel bir hatıra olarak kalıyor. Uzay mekiği görevinde bir takım çalışmasıyla gerçekçi bir uçuş görevi gerçekleştiriyorlar. Uzay bilimlerini öğrenmenin yanı sıra birbirleriyle yardımlaşma, zaman yönetimi gibi konularda da gelişim kaydediyorlar. Robotik programlarda robotların çalışma prensipleri öğretiliyor. Sömestir tatilinde okul gruplarına düzenlenen özel programların yanı sıra, bireysel başvuru seçenekleri de sunuyoruz. Şu anda uzay yolcuları programımız devam ediyor. Mars programı, uzay serüveni gibi programlarımız için kayıtlarımız hala devam ediyor. Günlük gezi seçeneklerimiz de devam ediyor, ilgilenen kişiler internet sitelerimizden bize ulaşabilirler" diye konuştu.
'UÇUYORMUŞ GİBİ HİSSETTİM'Uzay kampında Discovery Uzay Mekiği simülasyonunu kullanan öğrencilerden Yusuf Kerem Yücel, (10) "Harika bir deneyimdi. Havada uçuyormuş gibi hissettim. Kendimi aya ilk basan biri gibi hissediyorum. Burada kendimizi uzayda hissetmemiz için bir sürü simülatör var. Simülatörlerin ne işe yaradıklarını ve astronotlar tarafından ne için kullanıldıklarını öğrendim" dedi.
Uzay kampının muhteşem bir deneyim olduğunu söyleyen Ela Nas Hardal (12), "Bize uyguladıkları eğlenerek öğrenmekti. Gerçekten de böyle olduğunu düşünüyorum. Her şeyi eğlenerek öğrendik. Fen bilimleri konusunda çok geliştiğimi düşünüyorum. Buradaki her şeyi çok beğendim. En çok uçuş görevimiz ilgimi çekti. Arkadaşlarımla birlikte bir mekiği kaldırdık ve herkesin başka görevleri vardı" diye konuştu.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ----------------Uzay kampından genel detay görüntülerMuhabir anonsuAy yürüyüşü yapan çocuklardan görüntüMars turu yapan çocuklardan görüntüÖğrencilerle röp.Emre Aday ile röp.
Haber: Hande NAYMAN - Kamera: Mücahit BEKTAŞ/ İZMİR,
Haber Kodu : 200124035=================================
Erken doğan kuzulara bebek gibi bakıyor
MUŞ'ta, besici Süleyman Durbak (24) çetin geçen kış mevsiminde erken doğumla dünyaya gelen kuzuların hayatta kalabilmesi için yavruları evine aldı. Durbak, kuzuları soba başında biberonla besliyor.
Muş'a bağlı Tekyol köyünde, erken doğumla dünyaya gelen kuzuların hayatta kalabilmesi için besici Süleyman Durbak önlem aldı. Çetin kış mevsiminin etkili olduğu köyde erken doğum yapan koyunların yavrularını ahırdan çıkaran Durbak, hayatta kalabilmeleri için evine getirdi. Hava sıcaklığının özellikle gece saatlerinde eksi 15 derecenin altına düştüğü köyde dünyaya gelen kuzuları korumaya alan Durbak, hasta olmamaları ve ölmemeleri için evine aldığı kuzularını, ahırdaki koyunlardan sağdığı sütü biberona doldurup, soba başında elleriyle besliyor.
Ayrıca anneleri yavrularını unutmasın diye arada kuzuları alıp ahıra da götüren Durbak, yavruları biraz büyüyüdükten sonra yeniden annelerinin yanına, götüreceğini söyledi. İkisi ikiz toplamda beş yavru kuzuyu evinde kendi elleriyle besleyen 200 koyun sahibi Durbak, ileriki günlerde dünyaya gelecek olan yavru kuzuları da evinde beslemeye hazır olduğunu belirtti.
Ahırdaki koyunların yavru kuzuların üzerine yatmaması için tedbir aldığını belirten Durbak, "Biraz gelişsinler diye 3-4 gün evde besleyeceğim. Sonrasında getirip, ahıra annelerinin yanına bırakacağım. Hayvanımız 5 ay dolmadan erken doğum yaptığı için kuzulara evde bakıyoruz. Biberonla besliyoruz. Evde süt veriyoruz. Hava çok soğuk olduğu için yeni doğan kuzuları eve getiriyoruz. Sobanın önünde bir, iki gün biraz alışsın, büyüsün diye evde besliyoruz. Ahır çok soğuk olduğu için ölüyorlar ahırda" diye konuştu.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ-Anne ve kuzulardan detay-Ahırdaki koyunlardan detay-Biberona doldurulacak sütün sağılmasından detay-Yavru kuzuların eve götürülmesinden detay-Ev içerisinde beslenen kuzulardan detay-Kuzuların sobanın etrafından gezmesinden detay-Kuzulara biberonla süt verilmesinden detay-Hayvan sahibi Süleyman Durbak Röp.-Yavru kuzulardan detay
Haber ve Kamera: Muhammed Sami MARAL/MUŞ,
Haber Kodu : 200124018===========================
Banka müdürü, kendini sokak köpeklerine adadı
KARS'ın Susuz ilçesinde, bir kamu bankasının müdürlüğünü yapan Hasan Buminkoçan, işinden arta kalan tüm zamanını sokak köpeklerine ayırdı. Hastalıklı köpekleri veteriner kliniklerinde tedavi ettiren Buminkoçan, barınaktaki köpekleri de elleriyle besliyor.
Kars'ın Susuz ilçesinde kamu bankasının müdürlüğüne yaklaşık 1,5 yıl önce atanan Hasan Buminkoçan, Belediye Başkanı Oğuz Yantemur'un girişimiyle 3 dönümlük arazide kurulan hayvan barınağının en büyük destekçilerinden biri oldu. Kars Veteriner Hekimler Odası (VHO) ve belediyeye arasında protokol imzalatarak köpeklerin kısırlaştırılması çalışmasını başlatan Buminkoçan, twitter hesabı üzerinden başlattığı kampanya ile de paylaşımlarda bulunarak mama ve malzeme desteği de sağlıyor. Okulların açık olduğu günlerde köpeklerin yiyeceklerini yemekhanelerden sağlayan Buminkoçan, tatil başladığından beri sosyal medyada açtığı 'Susuz'un kimsesiz Patileri' hesabı üzerinden mama kampanyası da başlattı. Hayvanseverler tarafından gönderilen mamaları belediye çalışanlarıyla birlikte barınaktaki köpeklere götüren Buminçkoçan, 20 yavruyu emziren köpekle de özel olarak ilgileniyor. Buminkoçan, köpekleri doyurduktan sonra bankadaki mesaisine başlıyor.
Tüm imkanlarını sokak köpeklerine seferber eden Hasan Buminkoçan, onları kucağında taşıyor. Hastalanan köpekleri aracıyla veteriner hekime götüren hayvansever banka müdürü zamanının önemli bölümünü onlara ayırıyor.
'SUSUZ'DA SOKAK HAYVANI DİYE BİR SORUN KALMAYACAK'Sokak hayvanlarının özellikle kış mevsimlerinde büyük zorluk çektiklerini, yavruların ise zaman zaman donarak öldüklerini söyleyen Buminkoçan, "Susuz çok soğuk bir yer. Barınaktaki suyun ısınması da bayağı bir zaman alıyor. Ben yıllardır erken kalkıyorum. Bu benim için zor olmuyor. Erkenden buraya gelip gerekli çalışmaları yaptıktan sonra bankaya gidiyorum. Mesaiden sonra ve hafta sonları tüm boş vaktimi bu hayvanların bakımı ve tedavisine harcıyorum. Bu benim için zor olmuyor hatta iyi de oluyor. Çünkü güne dinç başlıyorum. Buraya geldiğimde köpekler etrafıma toplanıyor. O anda ise bende ne dert ne keder kalıyor. İlçenin imkanları çerçevesinde elimizden gelenleri yapıyoruz. Bu düzenle beraber hayvanlar daha sağlıklı yaşayacaklar. Kısırlaştırıldıkları için popülasyon daha kontrol altına alınacak. Eğer belediye başkanımız böyle devam ederse 3 yıl içinde sanıyorum Susuz'da sokak hayvanı diye bir sorun kalmayacak. Hem sokak hayvanları mutlu olacak hem de insanlar mutlu olacak" diye konuştu.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ-Hasan Buminkoçan'ın hasta köpeği klikte tedavi ettirmesi-Köpeği kucağında taşıması, öpmesi-Arabasına koyması-Arabasından çıkarıp barınağa getirmesi-Hayvanlarla ilgilenmesi-Bina içindeki hayvanlar ve yetim yavrular-Yavruları emziren anne köpek-Mamalar-Muhabir Bedir Altunok'un anonsu-Hasan Buminkoçan ile röp.Haber-Kamera: Bedir ALTUNOK/ KARS,
Haber Kodu : 200124031
================================
Bilimsel toplantıda canlı 'çökük göğüs' ameliyatı yapıldı
İZMİR Katip Çelebi Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde halk arasında 'kundura göğsü' veya 'güvercin göğsü' olarak bilinen pektus ekskavatum hastalığına yönelik farkındalık oluşturmak için 'Pektus için el ele' etkinliği düzenlendi. Program kapsamında iki pektus ekskavatum hastası hastanede kapalı ameliyata alındı, barkovizyona yansıtılan ameliyat toplantı salonundaki katılımcılara aşama aşama izletildi.
İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde toplum arasında 'kunduracı göğsü' veya 'güvercin göğsü', tıp dilinde ise 'pektus ekskavatum' olarak bilinen hastalığa dikkat çekmek amacıyla 'Pektus için el ele' etkinliği düzenlendi. Göğüs Duvarı Deformiteleri ve Pektus Derneği'nin yanı sıra birçok sağlıkçının katılımıyla gerçekleşen etkinlikte, sosyal yaşamı zorlaştıran pektus ekskavatum hastalığına yönelik tüm detaylar ve güncel tedavi yöntemleri paylaşıldı. Program kapsamında iki pektus ekskavatum hastası hastanede kapalı ameliyata alındı. Ameliyat, barkovizyonla toplantı salonundaki katılımcılara aşama aşama izletildi. Türkiye'de 300 bin pektus ekskavatum hastası olduğunu söyleyen Pektus Derneği kurucusu Prof. Dr. Mustafa Yüksel, "Yalnızca ben şu ana kadar 3 bine yakın operasyon gerçekleştirdim. Pektus ekskavatum hastalığıyla ilgili öncelikle farkındalık oluşturmak gerekiyor. Çocuk bazen kendisi üstünü kapatıyor ve ailesi bile bilmiyor. Anne baba çocuğunu getiriyor, başkası fark etmiş diyor. Bunu fark edebilmek için bilinç oluşturmak gerekiyor" dedi.
'İÇE KAPANIK OLUYORLAR'Pektus ekskavatum hastalığı ile ilgili farkındalık seviyesinin düşük olduğunu söyleyen Prof. Dr. Yüksel, "Pektus ekskavatum hastalığı nedeniyle hastalar kötürüm olmuyorlar ama yaşam kaliteleri düşüyor. Yüzde 5'inde kalp veya solunum rahatsızlığı ortaya çıkıyor ama yüzde 95 hastada kozmetik problem ortaya çıkıyor. Bu çocuklar içe kapanık oluyor, denize havuza girmiyorlar, iletişim problemi yaşıyorlar. Özellikle spor yapmak istemiyorlar. Bizim bugün burada anlattığımız yeni bir ameliyat yöntemi. Ameliyat dışı tedavi yöntemleri de var. Biz bu yöntemleri meslektaşlarımıza toplantılarla duyuruyoruz" diye konuştu.
'İLK DEFA DUYDUKLARINI SÖYLÜYORLAR'Pektusun ileriki yaşlarda daha büyük problem oluşturduğunu söyleyen İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Göğüs Cerrahisi Anabilim Dalı Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Hasan Ersöz, "İleriki yaşlarda bu hastalığın kalp ve akciğerden çaldığı alana insanlar çok fazla ihtiyaç duyuyor. Pektus ekskavatum, toplumda yüzde 10'da bir görülen bir hastalık. Bu denli sık görülen bu hastalığın farkındalık düzeyi ise toplumda çok az. Hastaların çoğu ilk defa duyduklarını ifade ediyorlar. Hastaların göğüs cerrahisi polikliniklerine başvurmaları gerekiyor. Nereye başvuracaklarını dahi bilmiyorlar. Bu hastaları biz karşıladığımızda onlara bunun genetik temellerinin olduğunu, çok sıklıkla görüldüğünü anlatıyoruz. Diş eğrilikleri toplumda nasıl sıksa, bu deformitenin düzeltilmesine ihtiyaç duyan insan sayısı da hemen hemen aynı. Gizli bölümde kaldığı için farkındalık düşük. Biz bu farkındalığa vurgu yapmayı amaçlıyoruz" dedi.
'BİRÇOK ÜLKEDEN KATILIMCI AMELİYATI CANLI İZLEDİ'Pektus'un göğüs ön duvarı anlamına geldiğini söyleyen hastane başhekimi Prof. Dr. Ali Gürbüz ise, "Pektus ekskavatum doğuştan gelen çöküklük veya yükseklik, önemli bir deformiteyi ifade ediyor. Bununla ilgili olarak yeni gelişen bir teknik hastanemizde canlı olarak uygulandı. Konuyla ilgili meslek gruplarından birçok meslektaşımız toplantıya katıldı. İtalya'dan, Irak ve Suudi Arabistan'dan dahi meslektaşlarımız gelip bu ameliyatı canlı olarak izlediler" dedi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ-----------------Prof. Dr. Ali Gürbüz ile röportaj-Dr. Hasan Ersöz ile röportaj-Dr. Mustafa Yüksel ile röportaj-Toplantıdan genel detay görüntüler
Haber: Hande NAYMAN - Kamera: Ahmet Turhan ALTAY/ İZMİR,
Haber Kodu : 200124032================================
- Kahramanmaraş'ta fırtına çatıları uçurdu; hayvanlar telef oldu, araç kullanılamaz hale geldi
KAHRAMANMARAŞ'ta, kuvvetli fırtına nedeniyle uçan apartman çatısı, üzerine düştüğü otomobili kullanılamaz hale getirdi. Bir başka bölgede ise ahırın üzerine düşen çatı, 2 hayvanın telef olmasına neden oldu.Gece saatlerinde başlayan rüzgar, sabah saatlerinde şiddetini artırarak fırtınaya döndü. Hayatı olumsuz etkileyen fırtına nedeniyle binaların çatısı uçtu. Cumhuriyet Mahallesi'ndeki 13 katlı bir binanın çatısı, infaz koruma memuru Hayri Kara'nın Adalet Sarayı otoparkındaki otomobilinin üzerine düşerek, hurdaya çevirdi.Hayri Kara, sabah işe gelince aracını otoparka bırakıp adliyeye girdiğini belirterek, "15-20 dakika sonra aracımın üzerine çatı düştüğünü söylediler. Geldiğimde aracımı kullanılmaz halde buldum" dedi.HAYVANLAR TELEF OLDUSaçaklızade Mahallesi'nde ise inşaat halindeki bir apartmanın çatısı Alaaddin Çam'ın evinin yanındaki ahırının üzerine düştü. İhbar üzerine olay yerine AFAD ve itfaiye ekipleri sevk edildi. Olayda, ahırda bulunan 2 küçükbaş hayvan telef oldu, 5 hayvan da yaralandı.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ-----------------Çarı düşen otomobilOlay yerinden detayÇatısı düşen apartmanHayri Kara ile röp.Araçtan detayTelef olan keçiAhırın üzerindeki çatıGenel ve detay görüntüler
Haber-Kamera: Ömer KOÇ-KAHRAMANMARAŞ-DHA)
============
Hava muhalefeti nedeniyle 4 gündür yanaşamayan gemi, Mersin'deki limanına ulaştı
TÜRKİYE'den Lübnan ve Suudi Arabistan'a sefer yapan özel bir firmaya ait içerisinde 48 TIR ve şoförünün bulunduğu Ropax gemisi, hava muhalefeti nedeniyle 4 gün sonra Mersin'deki Taşucu Limanı'na yanaştı.
Lübnan'dan yola çıkan Ropax Gemisi, 18 Ocak'ta Mersin'in Silifke ilçesinde Taşucu Limanı yakınlarına ulaştı. İçerisinde, Lübnan'a ihraç ürünler götüren 48 TIR ve şoförlerinin bulunduğu gemi, hava muhalefeti nedeniyle denize demir attı. Gemi, 4 günlük bekleyişin ardından dün, Taşucu Limanı'na yanaşabildi.
Şirketinin genel müdürü Durmuş Ali Turur, "Lübnan'dan gelen gemimiz 4 günün ardından Taşucu Limanı'na yanaşabildi. Hava muhalefeti nedeniyle gemimiz 18 Ocak tarihinden bu yana Taşucu açıklarında demir atatarak beklemekteydi. Düzelen hava sonucunda gemimiz limana yanaştıö dedi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ----------------------------Demirleyen gemilerin görüntüsü-Gemiden çıkan TIR'lar-Gemi güvertesindeki insanlar ve araçlar-Genel Müdür Durmuş Ali Turur ile röp-Sefere çıkacak geminin görüntüsü-Gümrükten çıkan araç-Gümrük girişi-Taşucu Limanı'na yanaşan Ropax gemisinden görüntüler
(BOYUT: 579 mb) (SÜRE: 5,10 DK)
Haber-Kamera: Atike CEYLAN KAÇAR/SİLİFKE(Mersin),
=======================
Kayseri'de işaret diliyle şarkı söylediler
KAYSERİ'nin Talas ilçesinde, belediye tarafından açılan Türk İşaret Dili Kursu'nda eğitim gören kursiyerler, işaret diliyle şarkı söylüyor.Talas Belediyesi Nevin Akyurt Kültür Merkezi'nde 3 aydan bu yana Türk İşaret Dili eğitimi alan kursiyerler, işaret diliyle şarkı söyledi. Kursiyerler Haluk Levent'in 'Anlasana' şarkısını gitarla çalarak, hem söyledi hem de işaret diliyle çevirisini yaptı. Eğitmen Deniz Kozanoğlu, "Kurslarımızda öğrencilerimize işitme engelli bireylerle nasıl konuşacaklarını onları anlama yöntemlerini anlatıyoruz. Yolda gördükleri zaman yardımcı olabilecekleri şekilde, konuşmalarını sağlıyoruz. Bugün yapacağımız çalışmayla da şarkıyı işitme engellilerimizin anlayacağı şekilde çevireceğiz" dedi.Klip çalışmasına gitar çalarak eşlik eden kursiyerlerden Mustafa Kara, 3 aydan bu yana aldıkları eğitimle, işitme engelli bireylerle rahatlıkla iletişim kurabilecekleri düzeye geldiklerini söyledi. Kara, "Kursumuz bu hafta itibarıyla bitecek. Kursta işaret dilini nasıl kullanmamız gerektiği, nasıl cümle kurmamız gerektiği ve kelimeleri işaret diline nasıl çevireceğimiz anlatıldı. Ben kendim artık işaret dilini kullanabiliyorum. Bununla ilgili de artık şarkıları işaret diline çevirip söylüyoruz" şeklinde konuştu.
Görüntü Dökümü: -İşaret diliyle şarkı söyleyen kursiyerlerden görüntü-Eğitmen Deniz Kozanoğlu ile röportaj-Kursiyerler Mustafa Kara ve Merve Türkmen ile röportaj-Genel detay
Süre: 753 MBHaber-Kamera: Olcay DÜZGÜN-Selma KARA/KAYSERİ,
====================
- Kahramanmaraş'ta fırtına çatıları uçurdu; hayvanlar telef oldu, araç kullanılamaz hale geldi
KAHRAMANMARAŞ'ta, kuvvetli fırtına nedeniyle uçan apartman çatısı, üzerine düştüğü otomobili kullanılamaz hale getirdi. Bir başka bölgede ise ahırın üzerine düşen çatı, 2 hayvanın telef olmasına neden oldu.Gece saatlerinde başlayan rüzgar, sabah saatlerinde şiddetini artırarak fırtınaya döndü. Hayatı olumsuz etkileyen fırtına nedeniyle binaların çatısı uçtu. Cumhuriyet Mahallesi'ndeki 13 katlı bir binanın çatısı, infaz koruma memuru Hayri Kara'nın Adalet Sarayı otoparkındaki otomobilinin üzerine düşerek, hurdaya çevirdi.Hayri Kara, sabah işe gelince aracını otoparka bırakıp adliyeye girdiğini belirterek, "15-20 dakika sonra aracımın üzerine çatı düştüğünü söylediler. Geldiğimde aracımı kullanılmaz halde buldum" dedi.HAYVANLAR TELEF OLDUSaçaklızade Mahallesi'nde ise inşaat halindeki bir apartmanın çatısı Alaaddin Çam'ın evinin yanındaki ahırının üzerine düştü. İhbar üzerine olay yerine AFAD ve itfaiye ekipleri sevk edildi. Olayda, ahırda bulunan 2 küçükbaş hayvan telef oldu, 5 hayvan da yaralandı.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ-----------------Çarı düşen otomobilOlay yerinden detayÇatısı düşen apartmanHayri Kara ile röp.Araçtan detayTelef olan keçiAhırın üzerindeki çatı
Genel ve detay görüntüler
Haber-Kamera: Ömer KOÇ-KAHRAMANMARAŞ-DHA)
======================
Son Dakika › Güncel › İNTERNETTE VE SOSYAL MEDYADA ÖNE ÇIKAN YURT HABERLERİ - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?