DHA İSTANBUL BÜLTENİ- 3 - Son Dakika
Güncel

DHA İSTANBUL BÜLTENİ- 3

DHA İSTANBUL BÜLTENİ- 3

CADDEBOSTAN SAHİLİNİ KIRMIZI YOSUNLAR SARDIHaber-Kamera: Ramazan EĞRİ - Çağrı ÇALIŞKAN - İstanbul DHA - CADDEBOSTAN'dan Maltepe'ye kadar uzanan sahili kırmızı yosunlar sardı.

25.12.2019 14:28

CADDEBOSTAN SAHİLİNİ KIRMIZI YOSUNLAR SARDI

Haber-Kamera: Ramazan EĞRİ - Çağrı ÇALIŞKAN - İstanbul DHA - CADDEBOSTAN'dan Maltepe'ye kadar uzanan sahili kırmızı yosunlar sardı.

İstanbul'daki lodos nedeniyle nedeniyle kırmızı yosunlar sahile vurdu. Yosunlar nedeniyle Caddebostan sahili kızıla boyandı. Kırmızı renkli yosunlar kayalıkların üzerini de kapladı. Sahili kırmızıya boyayan yosunlar havadan da görüntülendi.

Görüntü Dökümü:

---------Yosunların havadan görüntüsü-Sahilden görüntüler

==================================

(havadan görüntülerle) 2- ŞİLE'DE ORMANLIK ALANA BIRAKILAN LASTİKLER KALDIRILIYOR

Haber-Kamera: Nurcan KIRCALI - Gamze ŞİMŞEK-Çağrı ÇALIŞKAN İstanbul DHA - ŞİLE'de ormanlık alan yaklaşık 15 yıl önce bırakıldığı belirtilen yüzlerce lastik toplanıyor. Şile Oruçoğlu Köyü'nde bulunan ormanlık alandaki gölette, yaklaşık 15 yıl önce bırakıldığı belirtilen yüzlerce lastik bulundu. Doğayı tehdit eden lastikleri toplamak için  Şile Belediyesi, Orman İşletme Müdürlüğü ve Çevre İl Müdürlüğü'ne ait ekipler sabah saatlerinde alana geldi. Lastikler, iş makinesi yardımıyla kamyonlara yüklenerek ormanlık alandan çıkartıldı. Kamyonlara yüklenen lastikler geri dönüşüme gönderilecek. "2003 YILINDA İŞLERİ BİTİNCE BIRAKIYORLAR"Şile Belediye Başkanı İlhan Ocaklı, "Burası 1999 yılında 49 yıllığına Devlet Su İşleri'nin İstanbul'a su getirmek için Orman İşletme Müdürlüğü'nden talep ettiği şantiye ve toprak döküm sahası olarak yani toprak depolama sahası olarak aldığı bir mekan. Burada çalışan taşeron firma 1999'da başladı, 2003 yılına kadar devam ettiği çalışma süresi içerisinde iş makinelerinin, kamyonların, traktörlerin, kepçelerin lastiklerini burada görmüş olduğunuz alanda depolamışlar. Daha sonra 2003 yılında işleri bitince gidiyorlar ve lastikleri burada bırakıyorlar. Burası da doğal yollardan oluşan bir gölet. Yağmur yağdığında, su biriktiğinde lastikler de bu suyun içinde kaldığı için bu güne kadar fark edilmemiş. Havaların da yağmursuz geçmesinden dolayı biraz da kurak mevsim olunca su çekilmiş, suyun çekilmesiyle beraber lastikler de gün yüzüne çıkmış" dedi.

"İNŞALLAH BUGÜN BU MESELEYİ BİTİRECEĞİZ"Ocaklı, " Bunu tespit eden duyarlı vatandaşımıza da teşekkür ediyoruz. Yaklaşık 15-20 yıldan beri var olan bir mesele. Biz de bu duyarlı vatandaşımızın tespitiyle beraber kamuoyunun da hassasiyetiyle biz de gerek belediyemiz, Orman İşletme Müdürlüğümüz, Çevre İl Müdürlüğümüzün yetkilileriyle bugün bütün devlet durumlarıyla buradayız. Bugün Allah nasip ederse inşallah çalışma arkadaşlarımızla bunları buradan kaldıracağız ve ilgili yere naklini yapacağız. Bu hassasiyetiniz için teşekkür ediyoruz. Ömrünü tamamlamış lastikler doğal yollardan gerekli olan hassasiyet dikkate alınarak geri dönüşüme gönderilecek. İnşallah bugün bu meseleyi bitireceğiz" dedi.

Görüntü Dökümü------------Muhabir anons-Lastikler havadan görüntü-Belediye başkanı açıklaması-Göletteki atık lastikler-Lastiklerin kepçeyle alınması-Lastiklerin kamyonlara yüklenmesi-Genel ve detay

============================

3- YUNANİSTAN DIŞİŞLERİ BAKANI, FENER RUM ORTODOKS PATRİKHANESİ'NDE NOEL AYİNİNE KATILDI

Gülseli KENARLI - Harun UYANIK/İSTANBUL, FENER Rum Ortodoks Patrikhanesi'nde noel ayini düzenlendi. Ayine Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Dendias da katıldı. Aya Yorgi Kilisesi'nde sabah erken saatlerde başlayan ayini Patrik Bartholomeos yönetti.

Fatih'teki Fener Rum Patrikhanesi'nin bahçesinde bulunan Aya Yorgi Kilisesi'ndeki ayin, saat 09.00'da başladı. Ayin için gelenler kilisenin girişinde bulunan alanda mum yakıp dua etti. Fener Rum Ortodoks Patriği Bartholomeos, ayini yönetmek üzere kiliseye girdi. Ayinde İncil'den bölümler okundu, ilahiler söylendi ve dualar edildi. Saat 10.00'da ayine katılmak üzere Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Dendias da kiliseye geldi. Ayin nedeniyle Yunanistan ve diğer Avrupa ülkelerinden de çok sayıda kişi kiliseye geldi.

Görüntü Dökümü: ---------------------Bartholomeos'un gelişi-Mum yakıp dua edenler-Ayinden görüntüler-Dua edenler-Dendias'ın gelişi -Dendias'ın ayine katılması -Detaylar

================================

4- - BEYOĞLU'NDA 200 YILLIK ÇEŞME TARİHİ ESER KAÇAKÇILARININ HEDEFİ OLDU

Haber - Kamera : Oğuzcan YAZAR, Hasan YILDIRIM/İSTANBUL, BEYOĞLU'nda 200 yıl önce Ali Rıza Paşa tarafından yaptırılan tarihi çeşme kaderine terk edildi. Tarihi eser kaçakçılarının çeşme üzerinde bulunan II. Mahmut'a ait tuğrayı çaldığı belirtilirken kitabe ise bir süre önce 'belediye görevlisiyiz' diyen kişiler tarafından götürüldü. Beyoğlu, Yenişehir Mahallesi'nde Ali Rıza Paşa tarafından 1833 yılında yaptırılan tarihi çeşme kaderine terk edildi. Yıllarca çevrenin su ihtiyacını karşılayan tarihi çeşmenin bakımsızlığı mahalle sakinlerini kahrederken, vatandaşlar çeşmenin onarılarak eski haline getirilmesini istedi. Geçen yıllar boyunca tarihi çeşme tarihi eser kaçakçılarının da hedefi oldu. Mahalle sakinlerinin verdiği bilgiye göre ilk olarak  II. Mahmut'a ait tarihi tuğra çalındı. Daha sonra ise 'belediye görevlisiyiz' diyen kişiler tarihi çeşmedeki kitabeyi sökerek götürdü.

"TAŞLAR DÖKÜLDÜK, BUNU BİLDİRDİK"Çeşmenin bataklık ve çöplüğe döndüğünü belirten esnaf Zeki Eser, "Kırk yıldır buradayım. Burayla ilgilenen yok. Taşlar döküldük, bunu bildirdik. Hiç ilgilenen olmadı. Sonra belediyeden geldiklerini belirten kişiler kitabeyi sökerek alıp götürdüler. Gelenler gerçek belediye çalışanı olup olmadığını kesin bilmiyoruz. Böyle terk edilmiş şekilde, batak, pislik ve çöplük içinde duruyor" şeklinde konuştu.

KİMİN GÖTÜRDÜĞÜ BELLİ DEĞİLBirilerinin kitabeyi alıp götürdüğünü ancak kim olduklarını bilmediklerini söyleyen mahalle sakinlerinden Mustafa Turhan, "Burası kaç senedir virane halde. Çeşmesin kitabesi, mermeri düşecek diye belediyeye bildirdik. Kimsenin üstüne düşmeden, bir problem yaşanmadan ilgilenmesini istedik. Belediye de vakıflara bildirdi. Kayıtlara aldık diye bize bilgi verdiler. Yaklaşık 7-8 ay önce biz belediye görevlisiyiz diyen kişiler kamyona koyarak kitabeyi götürdüler. Gerçek belediye çalışanları mı değil mi belli değil. Birilerinin alıp gittiği gerçek ama kimin götürdüğü belli değil" ifadelerini kullandı.Tuğrası ve kitabesi çalınan Ali Rıza Paşa Çeşmesi'nin geçen yıllarında etkisiyle harap olduğu gözlendi. Tuğra ve kitabesi çalınan çeşmenin su haznesinin de çöple doldurulduğu görüldü.

Görüntü Dökümü: --------Kitabenin söküldüğü yerden detayÇöplüğe dönen çeşmeden detayEsnaf Zeki Eser'le röportajMahalle sakini Mustafa Turhan'la röportajSokaktan detayGenel detaylarMuhabir anonsu ==============================

5- HİNT OKYANUSU'NDA ÖLDÜRÜLEN KAPTAN SON YOLCULUĞUNA UĞURLANIYOR (1)

Haber-Kamera: Cengiz ÇOBAN-İsa ALMAÇAYIR-İSTANBUL-DHAHint Okyanusu'nda İnce Karadeniz adlı yük gemisinde makine yağcısı Ergin Aktaş'ın bıçaklı saldırısı sonucu hayatını kaybeden kaptan Bora Ekşi son yolculuğuna uğurlanıyor.Bora Ekşi için Üsküdar'daki Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Camii'nde cenaze töreni düzenleniyor. Baba Vahdettin Ekşi taziyeleri kabul ederken, kız kardeşi İrem Ekşi Fenerbahçe bayrağı serili tabuta sarılarak gözyaşı döktü. Cenaze öğle vaki kılınacak cenaze namazının ardından defnedilecek.

Görüntü dökümü: ---------------------Cenazeden görüntü-Babanın taziyeleri kabul etmesi-Cenazeye gelenlerden görüntü-Kız kardeşinin tabuta sarılarak ağlaması-Genel ve detay görüntüler

====================

6- İMAMOĞLU'NDAN KANAL İSTANBUL TOPLANTISI

İSTANBUL, İSTANBUL  Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Kanal İstanbul projesine karşı çıkış nedenlerini yaptığı basın toplantısıyla anlattı.Saraçhane'deki başkanlık binasında düzenlenen toplantıya CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, İYİ Parti İstanbul İl Başkanı Buğra Kavuncu ile CHP'li belediye başkanları, ilçe başkanları, meclis üyeleri de katıldı. Projeden bir an önce vazgeçilmesini isteyen İmamoğlu, projeye ilişkin eleştirilerini 15 başlık altında açıkladı.

"KAYBEDİLECEK SU KAYNAĞININ ALTERNATİFİ DE YAKIN BÖLGEDE BULUNMAMAKTADIR" Sazlıdere Barajı'nın devre dışı kalacağını söyleyen İmamoğlu, Terkos gölüne de tuzlu su karışacağını belirterek, "Zemin etüdü ve sondajlar yapılsa da her zaman beklenmedik durumlar ortaya çıkar. Ayrıca kayalardaki çatlak ve kırıklar sondajla tespit edilemez. Bu çatlaklardan Kanal İstanbul'un tuzlu suyu Terkos'a girer ve Terkos, su kaynağı olmaktan çıkar. İstanbul'un büyük bölümü susuz kalır. 427 milyon metreküp içme suyu rezervi elden çıkar. Kaybedilecek su kaynağının alternatifi de yakın bölgede bulunmamaktadır." dedi.

"8 MİLYON İNSANI HAPSETMİŞ OLUYORSUNUZ"İstanbul'un deprem riskine de değinen İmamoğlu şöyle konuştu: "Konuşulduğu kadarıyla proje, İstanbul'un hem karadaki hem de denizdeki ekolojik denge sistemini değiştirebilecek riskler içermekle kalmıyor, İstanbul Boğazı ile yeni açılacak kanal arasına oluşacak olan adaya, 8 milyonluk bir nüfusun hapsedilmesi gibi bir durum da ortaya çıkıyor. Bu projeyle, ülkenin deprem riski en yüksek bölgesine 8 milyon insanı hapsetmiş oluyorsunuz. Deprem anında bu nüfusun güvenliğini nasıl sağlayacaksınız? Tam bir can pazarına dönecek o kritik anda milyonlarca İstanbulluyu başka bir coğrafyaya nasıl nakledeceksiniz? Vazgeçtim,  mal güvenliğini; vatandaşlarınızın canını nasıl koruyacaksınız? Bu proje hem İstanbul'un güvenliği için hem de Trakya'nın savunması için stratejik bir ihanet projesidir. Hakikaten bizden bu projeye 'Evet' dememizi nasıl bekliyorsunuz?."

"İBB'YE MALİYETİ 23 MİLYAR LİRADAN FAZLA OLACAK"İmamoğlu, Kanal İstanbul'un, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne maliyetiyle ilgili olarak da  "Kanal İstanbul inşaatı ile İSKİ'nin 3 isale hattı da devre dışı kalacak. Şimdiye kadar yapılmış arıtma sistemlerinin de bazıları yok olacak. İSKİ verilerine göre bu üç isale hattının yerine en az 19,5 milyar lirayla yeni arıtma tesisinin inşa edilmesi gerekecek. Kanal inşaatı ayrıca 3 farklı lokasyonda da İGDAŞ hatlarını kesecek. Böylelikle İBB'nin sadece 2 kurumuna milyarlarca liralık maliyet çıkıyor. Tahsisler ve yol yapımları yüzünden Kanal İstanbul projesinin sadece İBB'ye maliyeti 23 milyar liradan fazla olacak. Pazartesi itibariyle Kanal İstanbul protokolünden çekilerek kundaktaki bebekten 90 yaşındaki Ayşe teyzeye kadar her bir İstanbulluyu 1450 liralık yeni borçtan kurtardık" dedi.

"'KANALLA TÜRKİYE PARA KAZANACAK' SAVI ULUSLARARASI HUKUK KARŞISINDA GEÇERSİZ"Kanal İstanbul'un uluslararası sözleşmelere etkilerine de değinen İmamoğlu,  "Montrö Anlaşmasına göre, Karadeniz'e kıyısı olmayan ülkelerin gemileri Karadeniz'de en fazla 21 gün kalabilir. Ayrıca uçak gemisi, denizaltı ve farklı büyüklüklerde gemilerin de geçişi sözleşmeyle yasaklanmıştır. Yani savaş çıkarmak için ihtiyaç duyulan bir askeri filo Montrö sayesinde Karadeniz'e giremez. Kanal İstanbul açıldığı takdirde bu koruma kalkanı ortadan kalkacak. Ayrıca Montrö Sözleşmesi'nin 2. maddesi ve diğer uluslararası kurallara göre gemiler, Kanal İstanbul'dan geçişe zorlanamaz. Montrö fesih edilse dahi Türkiye, Boğazlardan ticari gemi geçişini yasaklayamaz. Yani, kanalla Türkiye para kazanacak savı uluslararası hukuk karşısında geçersiz" şeklinde konuştu.İmamoğlu 1 saati aşkın konuşmasının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

Görüntü dökümü: -----------------İmamoğlu'nun açıklamaları-Genel ve detaylar

===============================

7- (olay anı görüntüsüyle) BÜYÜKÇEKMECE'DE BEKÇİYİ AĞIR YARALAYAN ŞÜPHELİ TUTUKLANDI

Ali AKSOYER-Buse PEHLİVAN/İSTANBULBÜYÜKÇEKMECE'de kavga çıkarttıkları eğlence mekanını kurşunladıktan sonra olaya müdahale eden gece bekçilerinden  U.K.'yi  tabancayla vurarak ağır şekilde yaralayan iki şüpheli polisteki işlemlerinin tamamlanmasının ardından adliyeye sevk edildi. Yakalanan şüphelilerin çok sayıda polise geliş kayıtları olduğu öğrenildi

Büyükçekmece'de 24 Aralık 2019 tarihinde saat 02.50 sıralarında meydana gelen olayda bir eğlence mekanına ateş eden bir otomobile müdahale eden gece bekçileri silahlı çatışmaya girmişti. Otomobilden açılan ateş sonucu gece bekçilerinden U.K. ağır şekilde yaralanmıştı. Saldırganlar olay yerinden kaçarlarken yarım saatlik bir kovalamacanın ardından Silivri'de gözaltına alınmışlardı.

Asayiş Şube Müdürlüğüne getirilen şüpheliler Şerafettin K.(21) ile E.E.(22) olayla ilgili sorgulandı. Şüpheliler eğlenmek için gittikleri mekandan yan masada daha önce tanımadıkları kişilerle "Garson çağırma" yüzünden tartıştıklarını ve eğlence mekanı çalışanları tarafından dışarı atıldıklarını anlattı. Otomobillerine binen iki şüphelinin eğlence mekanına doğru ateş açtıkları bu sırada bölgede görev yapan gece bekçilerinin olaya müdahale ettikleri öğrenildi. Kendilerini durdurmaya çalışan bekçilere doğru ateş açan şüphelilerin bu sırada U.K.'yi yaraladıkları öğrenildi. Şüphelilerin sorgularında korkutmak amacıyla ateş ettiklerini söyledikleri belirtildi. Öte yandan otomobilde yapılan aramada olayda kullanılan tabanca bulunmadı. Şüphelilerin silahı attıklarını söyledikleri belirtildi.

Polis soruşturması sonucu şüphelilerden Şerafettin K.'nın çeşitli suçlardan 13 kez polis tarafından yakalandığı öğrenildi. Diğer şüpheli E.E.'nin ise 6 polise geliş kaydı olduğu öğrenildi. İşlemlerinin ardından Şerafettin K. ile olay sırasında aynı otomobilde bulunan E.E. adliyeye sevk edildi. Şerafettin K. tutuklanırken, E.E. adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.

Görüntü dökümü: -----------------EK GÖRÜNTÜ(olay anı)

///- Aktüel görüntü-Şüphelilerin emniyetten çıkışı-ARŞİV-Olay yeri

===============================

8- - YILBAŞI ÖNCESİ "MERDİVEN ALTI KURUYEMİŞ" UYARISI

- TEZGAHLAR İTHAL KURUYEMİŞLERLE DOLU...

* İstanbul Leblebi İmalatçıları ve Kuruyemişçiler Esnaf Odası Başkanı İsmail Taşkın,

"Merdiven altı satıcılardan vazgeçelim. Pazarlardan, seyyar satıcılardan kuruyemiş almayın. Kuruyemiş yıkanmadan yenen bir çerez. Bu yüzden semtteki kuruyemişçileri tavsiye ederim"

"Cevizler Amerika, Şili ve Ukrayna'dan geliyor. Badem de Şili'den geliyor. Dakota dediğimiz siyah çekirdek de Çin'den geliyor"

Elif YAVUZ-Hüseyin ÇAKMAK/İSTANBUL,  YENİ yıla sayılı günler kala yılbaşı sofrası için hazırlıklar başladı. Bu yıl kuruyemiş fiyatlarının artmadığını belirten İstanbul Leblebi İmalatçıları ve Kuruyemişçiler Esnaf Odası Başkanı İsmail Taşkın, vatandaşları merdiven altı kuruyemiş satıcılarına karşı uyardı.Yeni yıla sayılı günler kalırken dükkanlarda, marketlerde yılbaşı hareketliliği başladı. Yeni yılda evde olmayı tercih eden vatandaşlar ise yeni yıl sofraları için alışverişlerini tamamlıyor. İstanbul Leblebi İmalatçıları ve Kuruyemişçiler Esnaf Odası Başkanı İsmail Taşkın "Merdiven altı satıcılardan vazgeçelim. Pazarlardan, seyyar satıcılardan kuruyemiş almayın. Kuruyemiş yıkanmadan yenen bir çerez. Bu yüzden semtteki kuruyemişçileri tavsiye ederim. İstanbul nemli ve rutubetli bir şehir. Her kuruyemişçinin ısıtma aleti var. Nemini rutubetini alıyor. Pazardan kuruyemiş alanlar varsa da tavsiyem tavada ısıtsınlar" dedi.

"BADEM DE ŞİLİ'DEN GELİYOR, SİYAH ÇEKİRDEK DE ÇİN'DEN GELİYOR" "10 sene önceki yılbaşılarını özlüyoruz. Eskiden kuruyemiş kuyrukları olurdu" diyen Taşkın, "İstanbul halkının alışveriş kültürü yok. Geçen seneye göre fiyatı artan sadece Antep fıstığı var. Badem, fındık aynı fiyatta. Mesela tuzlu fıstığın fiyatı düştü. Geçen sene 50 liraydı bu sene 30 lira. Kuruyemişte çok fiyat farkı yok bu sene. Cevizin, bademin yüzde 95'i ithal. Cevizler Amerika, Şili ve Ukrayna'dan geliyor. Badem de Şili'den geliyor. Dakota dediğimiz siyah çekirdek de Çin'den geliyor. Bunların hepsi dövizle gelmesine rağmen fiyatı normal" dedi.

"BADEM, FINDIK, FISTIK 54 LİRADAN SATIYORUZ "Bayrampaşa Rami Kuru Gıda Hali'nde toptan kuruyemiş satışı yapan Kenan Öcal ise, "Yılbaşı hareketliliği biraz var. Ürünlerin birim fiyatlarındaki artışlar sebebiyle, kilogram fiyatları da arttığı için bir yavaşlama mevcut. Dolar yükselişi etkiledi bizi. Dövize endeksli ürünlerin hepsinde düşüş mevcut. Yerli cevizin hasat zamanı bitmeye başladı. Antep fıstığı geçen sene 60 lira bantlarındaydı. Şu anda 80-85 lira arasında. Bu toptan fiyat. Bu tüketiciye ulaştığında bu 110-120'lere çıkıyor. Haliyle 1 kilo alacak vatandaş 200 gram almaya başlıyor" diye konuştu. Eminönü'nde kuruyemiş satışı yapan Servet Kandemir de "Malum yılbaşı geliyor hareketlilik olmaya başladı. Vatandaşlar kuruyemişte tazeliğe dikkat etsinler. Eminönü'nde sürüm olduğu sürece bayat olmaz. Taze ve günlük satıyoruz. Kendi karışımlarımızı kendimiz yapıyoruz. Badem, fındık, fıstık 54 liradan satıyoruz. Badem, kaju, Kaliforniya'dan geliyor. Ceviz de Ukrayna'dan geliyor" dedi.Eminönü'nde kuru yemiş alışverişi yapan Cemil Belgücan ise fiyatlarla ilgili olarak, "Şu andaki ortama göre fiyatlar zaten yüksek. 10 liralık alacağımıza 5 liralık alacağız. 30 liralık fındık, badem, kuru üzüm, kuru kayısı aldım. Fiyatlardan memnun değiliz ama her şeyin fiyatı arttığı gibi bunların da artıyor" ifadelerinde bulundu.

Görüntü Dökümü--------------Kuruyemiş detaylarıİstanbul Leblebi İmalatçıları ve Kuruyemişçiler Esnaf Odası Başkanı İsmail Taşkın röportajı-Toptancı röportajı-Eminönü esnaf röportajı-Vatandaş röportajı-Muhabir anonsu (Elif YAVUZ)-Genel ve detay

========================

9- İSTANBUL'DA BİR YILDA 52'Sİ KADIN 282 KİŞİ ÖLDÜRÜLDÜ

Ali AKSOYER-Buse PEHLİVAN/İSTANBUL, İSTANBUL'da 2019 yılında 282 kişi öldürüldü. Emniyet Müdürlüğü istatistiklerine göre  bu cinayetlerin 123'ünde tabanca, 88'inde ise bıçak kullanıldı. Cinayetlerin 127'si sokak üzerinde meydana gelirken, öldürülenlerin 52'si kadın. İstanbul'da en çok cinayet pazar ve pazartesi günleri işlendi. En az cinayet işlenen gün ise cuma olarak kayıtlara geçti. İstanbul'da en fazla cinayetin işlendiği aylar ise 29'ar cinayetle geçtiğimiz Ekim ve Nisan ayları oldu. İstanbul'da 2018 yılında 314 cinayet işlenmişti.

CİNAYET SAYISINDA BİR YIL ÖNCESİNE GÖRE DÜŞÜŞ YAŞANDI İstanbul Emniyet Müdürlüğü tarafından hazırlanan istatistiklere göre 2019 yılı içinde 24 Aralık 2019 tarihine kadar 260 olay meydana geldiği belirtildi. Bu olaylarda 282 kişi öldürülürken, polis yaptığı çalışmalarda 645 şüpheliyi yakaladı. Bu kişilerden 127'sinin yabancı uyruklu olduğu öğrenildi. Faili meçhul olarak gözüken 6 olayın failinin tespit edilerek yakalanması için çalışmaların sürdüğü öğrenildi. İstanbul'da 2018 yılında 314 cinayet işlenmiş, 303'ü aydınlatılmıştı.

CİNAYET SUÇLAMASIYLA BİR YILDA  614 ŞÜPHELİ GÖZALTINA ALINDICinayet Büro Amirliği kayıtları göre cinayetlerle ilgili gözaltına alınan erkek şüpheli sayısı 614 olarak kayıtlara geçerken, 31 kadın şüphelinin de cinayet işlediği şüphesiyle gözaltına alındığı belirtildi. İstanbul'da işlenen cinayetlerin 49'u yabancı uyruklu şahıslar tarafından işlendi. Polis bu cinayetlerin 48'inde şüphelileri gözaltına alırken 1 olay ise faili meçhul olarak kaldı.

EN FAZLA CİNAYET FATİH'TE İŞLENDİPolis kayıtlarına göre 2019 yılı 24 Aralık tarihi itibariyle en fazla cinayet Fatih ilçesinde işlendi. Fatih'te 27 kişi hayatını kaybederken, ikinci sırada 22 ölüm olayıyla Küçükçekmece ilçesi, 3.sırada ise 17 cinayetle Esenyurt bulunuyor. İstanbul'da cinayet işlenmeyen iki ilçe  Şile ve Adalar oldu. Çatalca ilçesinde ise  bir cinayet işlendi. 2019 yılı içinde Kadıköy'de 7, Beyoğlu'nda 15,. Şişli'de 8, Gaziosmanpaşa'da 12, Kağıthane'de 11, Esenler'de 9, Sultangazi 10, Zeytinburnu 12, Bahçelevler 12  cinayet işlendiği öğrenildi.

EN FAZLA CİNAYET TABANCAYLA İŞLENDİEmniyet Müdürlüğü kayıtlarına göre İstanbul'da işlenen cinayetlerin 123'ünün tabanca ile işlendiği tespit edildi. 88 cinayette bıçak kullanılırken, av tüfeği ile 12, darp edilerek 13, boğarak ise 9, 11 cinayetin ise neyle işlendiği belirlenemedi.

EN ÇOK NİSAN VE EKİM AYLARINDA CİNAYET İŞLENDİİstanbul'da 2019 yılında işlenen cinayetlerin en çoğu 29'ar cinayetle Nisan ve Ekim aylarında işlendi. İstatistiklere göre diğer aylarda işlenen cinayetler;

Ocak...........            22Şubat ayı.....           11Mart ayı.....             25Nisan ...........          29Mayıs ..........          22Haziran.........         26Temmuz......           25Ağustos......            17Eylül...........            24Ekim.......               29Kasım.......            18Aralık.........           12

EN ÇOK SOKAKTA CİNAYET İŞLENDİ İstanbul'da meydana gelen cinayet olaylarının polis kayıtlarına göre 127'si sokak üzerinde meydana geldi.  26 cinayet cadde üzerinde, 80 cinayet ise ev içinde meydana geldi. 9 cinayet  araç içinde işlenirken, boş arazide 13, parklarda ise 4 cinayet işlendi. İş yeri önünde ise bir cinayet meydana geldi.

113 CİNAYETİN SEBEBİ BELİRSİZ KALDICinayet Büro Amirliği kayıtlarına göre İstanbul'daki cinayetlerin 113'ünün sebebi belirsiz kaldı. 32 cinayet aile içi şiddet, 17 cinayet eski husumet, 18 cinayet alacak verecek, 2 cinayet trafik kavgası, 1 cinayet kan davası, 4 cinayet aşk yüzünden, 2 cinayet uyuşturucu yüzünden, 32 cinayetin muhtelif sebepli kavga sonucu  işlendiği belirtildi. İstanbul'da alkol yüzünden 2, gasp sonucu 3, psikolojik sebeple 1, mukavemet sonucu 1 kişinin öldüğü, ayrıca kadın meselesi yüzünden 5 cinayet işlendiği öğrenildi. İstanbul'daki 27 cinayet ise diğer sebeplerden işlendi.

PAZAR VE PAZARTESİ 50'ŞER CİNAYET İŞLENDİİstanbul'da en fazla cinayet ise pazar ve pazartesi günleri işlendi. İstatistiklere göre 2019 pazar günlerinde 50 cinayet, pazartesi günleri de 50 cinayet işlendi. Salı günleri 34 cinayet işlenirken, çarşamba 30 cinayet, perşembe 30 cinayet işlendiği kayıtlara geçti. 2019 yılında en az cinayet işlenen gün ise cuma günü oldu. Cuma günü 29 cinayet işlenirken Cumartesi günü ise 40 cinayet işlendiği öğrenildi.

Görüntü dökümü: ---------------------ARŞİV

=======================

10- ERGENLİĞİN KÖTÜ SÜRPRİZİ SKOLYOZDA EZBER BOZAN ARAŞTIRMA Özlem YURTÇU KARABULUT- Kubilay ÖZEV/İSTANBUL, - BAHÇEŞEHİR Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Öğretim Üyesi Emel Ece Özcan Ekşi'nin meslektaşlarıyla birlikte yaptığı araştırmada, çocukların soğuk algınlığı ya da başka hastalıklar için istenen akciğer filmlerinin incelenerek skolyozun daha başlangıç düzeyindeyken teşhis edilebileceği ortaya çıktı. Yapılan araştırma, dünyanın saygın beyin cerrahi dergilerinden World Neurosurgery'de de yayınlandı.

Halk arasında 'omurga eğriliği' veya 'kamburluk' olarak bilinen skolyozun akciğer filminden dahi teşhisini koymak ve ilerlemesini durdurmak mümkün. Türk hekimler, bir devlet hastanesine başvuran 12-17 yaş arası bin 65 çocuğun soğuk algınlığı ya da başka hastalıklar için istenen akciğer filmlerini inceleyerek skolyozun daha başlangıç düzeyindeyken teşhis edilebileceğini ortaya çıkardı.

Bahçeşehir Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Öğretim Üyesi Emel Ece Özcan Ekşi'nin meslektaşlarıyla birlikte yaptığı araştırma, geçen günlerde dünyanın saygın beyin cerrahi dergilerinden World Neurosurgery'de de yayınlandı.

'HER 10 ÇOCUKTAN BİRİNDE OMURGA EĞRİLİĞİ VAR'Dr. Ekşi, "Skolyoz en çok ergenlik çağı çocuklarda ortaya çıkıyor. Omurgadaki eğrilik ilerlemeden çok erken evrelerde teşhis edebilmek için okul taramaları ve fizik muayene yeterli değil. Nitekim ülkemizdeki okul taramalarına dayanarak yapılan son çalışmalarda, çocuklarda skolyoz görülme sıklığı yüzde 3 civarında bulunmuşken, bizim çalışmamızda bu oranın yüzde 10'lara ulaştığını gördük. Çünkü çoğu vaka sadece fizik muayenede gözden kaçıyor. Bir çocuk 16 yaşına gelene kadar hayatının belli bir döneminde bir sebepten illa ki akciğer röntgeni çektirmiş oluyor. Aile hekimi, radyolog ya da çocuk hekimi meslektaşlarımızın bu konuda uyanık olması ve akciğer filmlerine bakarken sadece diğer hastalıklar açısından değil, omurga eğriliği açısından da filmleri değerlendirmesi, pek çok çocuğun erkenden tedavi almasını sağlayabilir" dedi.

'ÇANTA AĞIRLIĞI VE NASIL TAKILDIĞI ÖNEMLİ'Fizik Tedavi Uzmanı Dr. Ece Özcan Ekşi, okul çağı çocuklarda çanta ağırlığı ve çantayı kullanım şeklinin de çocuğun omurga gelişimi açısından önemli olduğunu anlatarak, "Çantanın ağırlığı çocuğun ağırlığının yüzde 10'undan fazla olmamalı. Ayrıca çanta kesinlikle tek omuzda taşınmamalı ve askısı da çok uzun tutulmamalı. Çantanın en altı, kalçaya kadar indiğinde, çocuk çantayı kaldırabilmek için öne doğru eğilerek yürüyor. Bu da kamburluğa yol açıyor. Bu nedenle askı, tam omuz hizasında, çantanın en alt kısmı ise en fazla pantolon kemeri hizasına denk gelecek şekilde ayarlanmalı" diye konuştu.

'FİZİK MUAYENEYE DAYALI TARAMALAR YETERLİ DEĞİL'Skolyozun, omurganın karşıdan bakıldığı zaman 'koroner düzlemde' 10 dereceden fazla eğriliğinin görülmesi olduğunu belirten Dr. Ekşi, "Skolyozun görülme sıklığının saptanması için okul taramaları oldukça yaygın kullanılıyor, bunda da fizik muayene ve bazı ölçeklerle değerlendirme yapılıyor, ama bizim çalışmamız bunun yeterli olmayabileceğini gösterdi. Hastalık, daha başlangıç aşamasında akciğer filminden saptanabilir. Örneğin bizim incelediğimiz bin 65 röntgen içinde bir çocuğun akciğer filminde şunu gördük. Çocuğun başlangıç düzeyindeki bir skolyozu varmış ama atlanmış ve 3 yıl sonra çekilen akciğer röntgeninde, omurgadaki eğrilik 12,5 dereceye ulaşmış. Aslında bizim çalışmamızda yaptığımız akciğer röntgeni taramalarının Türkiye geneline genişletilmesi lazım. Skolyoz, kız çocuklarında daha yaygın. Nitekim bizim çalışmamızda da kız çocuklarındaki oran yüzde 12, erkeklerde yüzde 8 civarında çıktı. Zaten Skolyoz Araştırma Derneği'ne (Scoliosis Research Society) göre kız çocuklarında 10 ila 12 yaş arasında toplamda iki kez, erkek çocuklarında ise en az bir kez okul taraması ve değerlendirme öneriliyor" dedi.

SKOLYOZ AÇISINDAN 9-16 YAŞ ARASI ÇOK ÖNEMLİ'9- 16 yaş arası çocukların skolyoz açısından çok dikkatli değerlendirilmesi gerektiğini vurgulayan Dr. Ece Özkan Ekşi, sözlerini şöyle sürdürdü: "Biz bu nedenle diyoruz ki; 16 yaşına kadar her çocuk en az bir kez hastane başvurusunda bulunmuş oluyor ve başka sebeplerden akciğer filmi de istenmiş oluyor illa ki. Aile hemen farkına varmayabilir, ama meslektaşlarımızın bu konudaki farkındalığı çok önemli. Akciğer filmine bakarken skolyoz açısından da dikkat etmeleri birçok vakanın erkenden yakalanmasını sağlayabilir. Böylece çocuk, geç kalınmış olmadan omurga ile ilgilenen bölümlere yönlendirilir. Okul taraması yapacak olan meslektaşlarımız da kesinlikle ve kesinlikle sadece fizik muayene ile yetinmesinler, ailelerden çocuklarının yakın zamanda çekilmiş bir akciğer filmini mutlaka istesinler."

İLERİ DERECELİ EĞRİLİKLERDE AMELİYATSkolyozda derecelerin çok önemli olduğunu anlatan Dr. Ekşi, şu bilgileri verdi: "Eğrilik 10 ila 25 derece arasındaysa önce egzersiz planlıyoruz. 25 derece ve üzerinde ise egzersizlere ek olarak korse devreye giriyor. Erken tanı işte burada çok önem kazanıyor, çünkü ergenlik çağındaki bir çocuğun 23 saat bir korse içinde yaşaması kolay olmuyor. Korse aşamasına gelmeden tespit edilebilirse egzersiz ve fizyoterapi ile dahi hastalığın ilerlemesini durdurmak mümkün. 40 derecenin üzerindeki skolyozlardaysa genellikle kalp ve solunumu olumsuz etkilediği için omurgayla ilgili ortopedist veya beyin cerrahlarına yönlendiriyoruz ve ameliyat gerekebiliyor."

Görüntü Dökümü:  -----------------Dr. Emel Ece Özcan Ekşi röprotajı-Muayene detay görüntüleri-Okul çantası nasıl taşınmalı detay görüntüleri-Akciğer röntgeni görüntüleri-Genel ve detay görüntüler


Kaynak: DHA

Son Dakika Güncel DHA İSTANBUL BÜLTENİ- 3 - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement