Dha Yurt Bülteni-15

Hakkari'de PKK'nın tuzakladığı el yapımı patlayıcılar imha edildi

HAKKARİ'de, jandarmanın düzenlediği operasyonda tespit edilen, PKK'lı teröristlerin tuzakladığı 7 el yapımı patlayıcı, patlatılarak imha edildi.

Merkeze bağlı Oğul Köyü Fak Tepe bölgesinde jandarma ekiplerinin düzenlediği operasyon kapsamında yapılan arazi arama- tarama faaliyetleri sırasında PKK'lı teröristlerin tuzakladığı 7 el yapımı patlayıcı tespit edildi. Alınan güvenlik önlemlerinin ardından 4'ü basma, 3'ü telsiz düzenekli 7 patlayıcı, patlatılarak imha edildi.

Haber: HAKKARİ,

=========================================

İzmir'de FETÖ sanığı avukat Kılıç'ın dosyası, 'Büyükada' davasıyla birleştirilecek

İZMİR'de, Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Avukat Taner Kılıç'ın, Fethullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) üye olduğu iddiasıyla 15 yıl hapis cezası istemiyle yargılandığı davada mahkeme heyeti, dosyayı 'Büyükada' davasıyla birleştirilmek üzere İstanbul'a gönderdi.

İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı'nın, FETÖ/PDY'ye yönelik yürüttüğü soruşturma kapsamında, geçen 6 Haziran'da polis tarafından operasyon düzenlendi. Operasyonda, Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı avukat Taner Kılıç gözaltına alındı. Adliyeye sevk edilen Kılıç tutuklandı. 2002 yılından beri çeşitli dönemlerde Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şubesi'nin Yönetim Kurulu'nda yer alan ve 2014 yılından bu yana da başkanlığını yapan Taner Kılıç'ın, FETÖ/PDY üyeleri ile bağlantılarının olduğu ileri sürüldü. Kılıç'ın, aralarında FETÖ üyesi oldukları gerekçesiyle aranan Emre Uslu ile Önder Aytaç'ın da bulunduğu çok sayıda şüpheliyle haberleştiğinin belirlendiği iddia edildi. Örgütün şifreli haberleşme programı ByLock'u da kullanmakla suçlanan Taner Kılıç'ın, FETÖ/PDY'den aranan firari Emre Uslu ve Önder Aytaç gibi şüphelilerle mail ile yazıştığı, o yazışmalar sonrasında kamuoyuna yönelik FETÖ operasyonlarını eleştiren açıklamalarda bulunduğu ileri sürüldü. Soruşturmayı yürüten savcı, Taner Kılıç hakkında 'Terör örgütüne üye olma' suçundan 15 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açarken, iddianame İzmir 16. Ağır Ceza Mahkemesi'nce kabul edildi.

'FETHULLAH GÜLEN'İ TANIMAM'

İzmir 16. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın ilk duruşmasına tutuklu sanık Taner Kılıç, sanık avukatları, yakınları ile Uluslararası Af Örgütü temsilcileri katıldı. SEGBİS (Sesli ve Görüntülü Bilişim Sistemi) ile savunması alınan ve 4 ay 20 gündür tutuklu olduğunu belirten sanık Taner Kılıç, "İddianamede FETÖ üyesi olduğum belirtiliyor. ByLock programı indirmedim, kullanmadım. Bank Asya'da hesabım vardı. Ancak örgüt liderinin para yatır dediği dönemde ben tam tersine para çektim. Hesap kullanımım ise tamamen işim gereğidir. Örgüt lideri Fethullah Gülen'i tanımam, ziyaret etmişliğim de yoktur. Örgütün okullarına gitmedim, evlerinde kalmadım. Bu örgütle legal ya da illegal bağlantım yok. Hiçbir şekilde himmet vermedim. 25 yıldır avukatım. Yargı ya da bürokrasiye girmeye çalışmadım. Örgüt üyelerine soruların dağıtıldığı dönemde ne talep ettim ne de teklif eden oldu" dedi. Bu davanın açılmasının Uluslar arası Af Örgütü'nün çalışmalarından dolayı olduğunu düşündüğünü belirten Taner Kılıç, "Ben cezaevine girdikten 30 gün sonra yapılan 'Büyükada' toplantılarında sanık oldum. Bir anda iddianameyi hazırlayan savcı beni o davaya sanık olarak ekledi" diye konuştu. Örgütle hiçbir ticari ilişkiye girmediğini ileri süren Taner Kılıç, iddianamede kimden talimat aldığının ya da kime talimat verdiğinin belli olmadığını söyledi. İddianamede örgüt üyelerinin tek kullanımlık hat kullandığı, sık sık adres değiştirdiği ve kod adı kullandığının yer aldığını belirten sanık Kılıç, kendisinin 15 yıldır aynı adresteki avukatlık bürosunu, aynı işyeri telefonu ve faksı, 15 yıldır aynı cep telefonu numarasını kullandığını ve bunların da İzmir Barosu'nda herkese açık olarak bulunduğunu belirtti. Sanık Kılıç, ne 15 Temmuz öncesinde ne de 15 Temmuz sonrasında hiçbir FETÖ davası vekilliği de almadığını söyledi. Mahkeme heyeti, sanık Taner Kılıç'ın tutuklu yargılanmasına devam edilmesine ve davanın İstanbul 35. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülmeye devam eden 'Büyükada' davasıyla birleştirilmesine karar vererek, dosyayı İstanbul'daki mahkemeye gönderdi. İstanbul'daki davada, Büyükada'daki bir otelde gizli toplantı yaptıkları iddiasıyla gözaltına alınan Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şubesi, Yurttaşlık Derneği ve İnsan Hakları Gündemi Derneği temsilcilerinin de aralarında bulunduğu 11 sanık yargılanıyor. Bu davadaki tutuklu sanıklar ilk duruşmada tahliye edildi.

Haber: Mehmet GÜNEY/İZMİR,

==============================================

İstanköy'e kaçarken yakalanan Dışişleri Bakanlığı eski şube müdürü tutuklandı

O BOTUN KOMUTAN YARDIMCISINA FETÖ'DEN GÖZALTI

MUĞLA'nın Bodrum ilçesi'nden sürat teknesiyle yasa dışı yollardan Yunanistan'ın İstanköy (Kos) Adası'na geçmeye çalışırken yakalanan 10 Türk kaçak arasında olan ve daha önce meslekten ihraç edilen Dışişleri Bakanlığı şube müdürü A.Ç. (Arif Çelik) de ByLock kulladığı iddiasıyla sevk edildiği adliyede tutuklandı. Yakalanan kaçaklardan 5'i daha önce adliyeye sevk edilmiş, 3'ü tutuklanmış, 2'si adli kontrol şartıyla serbest bırakılmıştı. 4 kaçağın ise polisteki işlemleri halen sürüyor. Öte yandan, kaçakları ve Ukraynalı 2 insan kaçakçısını yakalayan Sahil Güvenlik Komutanlığı'na ait 101 No'lu Bot Komutan Yardımcısı Teğmen Z.Ö. de Konya İl Emniyet Müdürlüğü'nün FETÖ/PDY yapılanmasına yönelik soruşturması kapsamında dün (çarşamba) Bodrum'daki evinde yakalanıp, gözaltına alındı. Bir ihbarı değerlendiren Bodrum Sahil Güvenlik Bot Komutanlığı ekipleri, geçen 22 Ekim'de sabah karşı Turgutreis açıklarında, sürat teknesi ile Yunanistan'ın İstanköy Adası'na geçmeye çalışan kaçaklar olduğunu belirledi. Bunun üzerine harekete geçen sahil güvenlik ekibi, Çatal Adası açıklarında 8 metrelik 'B&B' isimli sürat teknesini durdurdu. Teknede yapılan aramada 10 Türk kaçak ile 2 Ukrayna uyruklu organizatör yakalandı. Yakalanan kaçaklar arasındaki 5'inin yapılan sorgularında FETÖ/PDY ile iltisaklı olduğu bilgileri elde edildi. FETÖ/PDY ile ilişkisi olduğu belirlenen 5 şüpheliden mesleklerinden ihraç edilen H.A.İ.'nin (Hasan Alparslan İlter) emniyet müdürü ve O.K.'nin (Oğuz Kiremitçi) emniyet müdür yardımcısı, A.Ç.'nin (Arif Çelik) ise Dışişleri Bakanlığı eski şube müdürü oldukları belirlendi. O.K.'nin Ankara'daki usulsüz dinlemelerle ilgili yürütülen davada da sanıklar arasında bulunduğu öğrenildi. Operasyon sırasında FETÖ/PDY ile bağlantılı olan şüphelilerin yanlarındaki bazı evrak ve kimlikleri denize atarak yok etmeye çalıştıkları bilgisine de ulaşıldı. H.A.İ.'nin, mühendis eşi B.İ.'nin (Banu İlter) de aynı teknede yakalananlar arasında olduğu belirtildi. Operasyon sırasında teknedeki kontrolde, bazı kaçakların kendilerini turist olarak tanıtırken verdikleri Bulgar pasaportlarını da sahte olduğu anlaşıldı. İlk etapta, Sahil Güvenlik ekiplerinin İngilizce olarak diyalog kurmaya çalıştığı kaçakların bir süre sonra, Türk vatandaşı olduklarını açıkladıkları bildirildi. 2'si kadın, 4 çocuk 10 Türk kaçak ile Ukraynalı 2 erkek organizatör, Turgutreis Limanı'na getirilip, polis ekiplerine teslim edildi. Kaçakların yakalandığı sürat teknesi de yedeklenerek Bodrum Sahil Güvenlik İskelesi'ne çekildi. Yakalanan kaçaklardan polisteki işlemlerinin ardından ertesi gün adliyeye sevk edilen O.K., H.A.İ. ve eşi B.İ. ile Ukraynalı 2 organizatör tutuklandı. Adliyeye sevk edilenler arasındaki kaçaklardan 2'si ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Kaçaklardan işlemleri tamamlanan A.Ç. de dün (çarşamba) adliyeye sevk edildi. A.Ç. de FETÖ'nün gizli haberleşme programı ByLock kullandığı iddiasıyla tutuklandı. Diğer 4 kaçağın ise polisteki işlemleri halen sürüyor.

O BOTUN KOMUTAN YARDIMCISINA FETÖ'DEN GÖZALTI

Bodrum İlçe Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Bürosu ekipleri, dün, 10 Türk kaçak ile 2 Ukraynalı organizatörü yakalayan Sahil Güvenlik Komutanlığı'na ait 101 No'lu Bot Komutan Yardımcısı Teğmen Z.Ö.'yü de gözaltına aldı. Z.Ö.'nün Konya İl Emniyet Müdürlüğü'nün FETÖ/PDY yapılanmasına yönelik soruşturması kapsamında Bodrum'daki evinde gözaltına alındığı bildirildi. Bodrum'daki evinde bulunan bilgisayar ve dijital materyallere de incelenmek üzere el konuldu. Z.Ö.'nün, Bodrum İlçe Emniyet Müdürlüğü'ndeki işlemlerinin ardından Konya polisine teslim edileceği öğrenildi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-------------------------------

-Z.Ö'nün sağlık kontrolü için hastaneye getirilirken ve çıkışta çekilen görüntüsü

- Bodrum Devlet Hastanesi'nden görüntü

Haber-Kaemra: Hülya ELTEŞ/ BODRUM (Muğla),

==============================================

Bakan Kurtulmuş: Bir daha darbe olmayacak bir toplum haline gelmeliyiz (3)

RAVZA KAVAKÇI KAN: DEMOKRASİ İÇİN TÜRKLER DAYANIŞMAYI YENİDEN YAZDILAR

Kartepe Zirvesi'nde '15 Temmuz ve Medya' konulu oturuma konuşmacı olarak katılan Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Ravza Kavakçı Kan, önceki darbelere göre 15 Temmuz darbesinin hepsinden farklı olduğunu ve Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının dayanışma içerisinde bir arada durduğunu söyledi.

Bütün ulusun 15 Temmuz gecesi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın arkasında durduğunu belirten Ravza Kavakçı Kan, "Demokrasi için Türkler dayanışmayı yeniden yazdılar. 15 Temmuz Türkiye ve dünya tarihi ve sosyal bilimciler için tarihi bir dönemdi. Başka bir tarihi dönem de ortaya çıktı. Bilginin sunulma biçimiydi o gün. Kalkışmanın ilk saatinde ben, ilk çağrıları alan kişilerden biri oldum. İstanbul'dayken telefon çağrısı aldım. Hangi kanaldaki muhabirle konuşuyordum hatırlamıyorum ama Cumhurbaşkanı televizyonda resmi açıklaması olmamıştı. Gece 12.00'den evveldi zannedersem. Hatta bir kanaldaki bir kişi bana nasıl oluyor da 'Cumhurbaşkanı nasıl hayatta?' diye sordu. Ben yanlış anladığımı ve ne demek istediğini yeniden sordum. Ama o anda 'Şaka mı yapıyorsunuz' dedim. İnsanlar ölüyorlar, vuruluyorlar diyorsunuz ve cumhurbaşkanı nasıl güvende diye soruyorsunuz dedim. Ertesi gün ancak ne olduğunu anlamaya başladım. Çeşitli yorumlar yapıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan aslında başka bir ülkeye kaçmak istiyor dendi. Bizde çok şaşırdık ama şaşırmalıydık. Temsiliyetin gücünden bahsediyoruz. Medyanın büyük bir gücü var" dedi. Aynı oturumda konuşan gazeteci Stelyo Berberakis ise, "Olay gecesi büromda gelişmeleri izledim. Yunan basının çok büyük ilgisi vardı. Bütün kanal ve radyoların yayın akışlarını kestiler. Bana da soruyorlardı. Darbenin ilk saatlerinde böyle darbenin Kemalistler tarafından yapılacağı konusu hakimdi. Bunun teyit edilip edilemeyeceği konusu vardı. Arkasından Fethullah Gülen hareketi olabileceği konusunda Yunan basınında yayılmaya başladı. Yunan başkanı darbecilere karşı tavrını koymuştu. Ama 6 saat sonra darbeci askerlerin Yunanistan'a geleceğini bilemezdi tabiki. Bütün Yunanistan şok olmuştu. Darbeci askerler mecburi iniş yapıp siyasi iltica talebinde bulundular" diye konuştu.

Haber: Ergün AYAZ- Alişan KOYUNCU/KOACAELİ,

==============================================

Akşener'in partisinin 'İYİ' sembolü için suç duyurusu (Görüntü Ekiyle Yeniden)

BURSA Osmangazi Yörük Türkmen Dernekleri Başkanı Dinçer Akyel, düzenlediği basın açıklamasıyla Meral Akşener liderliğinde kurulan partinini isminin Kayı boyunu simgelediğini belirterek, tepki gösterdi. "Türk Milleti'nin manevi değerleri, parti adı olarak kullanılamazö diyen Akyel ve dernek üyeleri, açıklamanın ardından Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı'na, İYİ Parti kurucuları hakkında suç duyurusunda bulundu.

Bursa Osmangazi Yörük Türkmen Dernekleri Başkanı Dinçer Akyel ve yönetim kurulu üyeleri, TBMM eski Başkanvekili ve İçişleri eski Bakanı Meral Akşener'in liderliğnide kurulan partinin ismine tepki gösterdi. Bursa Adliye Sarayı önünde basın açıklaması yapan Akyel, 'İYİ'nin Oğuzların Kayı boyunun smgesiyle aynı olduğunu belirterek, "Tarih boyunca Türk Milleti'nin ortak değerleri olan sembollerin ve bayrakların, siyasi bir partinin adı olarak kullanılması doğru değildir, kabul edilemez. Birçok vatandaşımız evinde, işyerinde, makamında bu sembolü bayrak olarak açmakta ve bununla övünmektedir. Bu milletimizin ortak değerlerindendir. Kurulan parti adı olarak 'İYİ' çok akıllıca ve profesyonelce kullanılmış. Ancak biz buna karşıyız. Türk Milleti'nin manevi değerleri, parti adı olarak kullanılamaz" dedi. Yörükler, Türkmenler düzenlenen şenlik, festival gibi etkinliklerde Kayı bayrağının asıldığına dikkat çeken Akyel, "Bu durumda biz kurulan 'İYİ' partinin reklamını yapmış olacağız. O partinin yan kolları gibi, o partinin bir organı gibi bir duruma düşmüş oluyoruz. Bu kabul edilemez. Derneğimizin tabelası Osmanlı arması ve derneğimizde 'İYİ' Kayı boyu simgesi var. Gelen giden bize burası, 'İYİ Parti mi diye sorsa nasıl cevap vereceğiz. Biz sivil toplum örgütleri bir parti ile eşdeğer tutulamayız, aramızda bağ kurulamaz. İçişleri Bakanlığı'nın bu konuda harekete geçmesini istiyoruzö diye konuştu. Bilecik'in Söğüt İlçesi'nde Ertuğrul Gazi'nin mezarı başında yüz yıllardır duran bayrağın şimdi bir partinin bayrağı olarak kullanılmasının yanlış olduğunu yineleyen Akyel, "Kayı bayrağının şeklini, görüntüsünü ve benzerinin kullanımının yasaklanmasını ve kullananlar hakkında işlem yapılmasını istiyoruz" ifadelerini kullandı. Açıklamanın ardından Bursa Osmangazi Yörük Türkmen Dernekleri Başkanı Dinçer Akyel ve yönetim kurulu üyeleri, Meral Akşener ile İYİ Parti kurucuları hakkında suç duyurusunda bulundu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-----------------------------

-Başkan Akyel'in açıklaması

-Adliyeye girişleri

-Detaylar

Süre: 2.11    Boyut: 197 MB

Haber: Halil ÖZÇOBAN/BURSA,

===========================================

İstediği ilacı alamayınca intihar etmek istedi

Kayseri'de özel bir hastaneye başvuran ancak istediği ilacı alamayan kişi, bir inşaata çıkarak intihar etmek istedi.

Merkez Kocasinan İlçesi Hacı Saki Mahallesi, Hastane Caddesi Kenarcık  Sokak'ta bulunan özel bir hastaneye giden 19 yaşındaki Şahin E., burada kendisine istediği ilacı vermeyen hastane çalışanlarına tepki gösterdi. Daha sonra hastanenin yanında bulunan bir inşaatın 6'ncı katına çıkan Şahin E. elindeki kesici aletle kollarını kesip, intihar etmek istedi. Çevredekilerin ihbarı üzerine  olay yerine 112 sağlık ekipleri ile polis geldi ve çevrede güvenlik önlemi alındı. Bu sırada  kollarını kesen Şahin E. bulunduğu yerde hafif baygınlık geçirince ekipler, hemen müdahalede bulundu. Sağlık ekipleri tarafından ilk müdahalesi yapılan şahıs, daha sonra ambulansla hastaneye kaldırıldı. Polis olayla ilgili soruşturma başlattı.

Görüntü Dökümü:

-----------------------

-İntihar girişiminde bulunan gence polis ve sağlıkçıların müdahalesi

-Detaylar

1 dakika 50 saniye/ 59 MB

Haber- Cafer ZENGİN/KAYSERİ,

===========================================

Ödemiş'te Süs Bitkileri ve Fidancılık Sergisi'ne renkli açılış

İZMİR'in Ödemiş ilçesinde 13'üncüsü düzenlenen Süs Bitkileri ve Fidancılık Sergisi çeşitli halk oyunları grublarının gösterileri ve mankenlerin yapraklı kıyafetlerle sunduğu defile ile açıldı.

Ödemiş'in Zafer Mahallesi'nde düzenlenen 13'üncü Süs Bitkileri ve Fidancılık Sergisi yaklaşık 150 firmanın katılımıyla açıldı. Açılışa AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Hamza Dağ, Ödemiş Kaymakamı Celil Ateşoğlu, Bayındır Kaymakamı Mehmet Öztürk, Beydağ Kaymakamı Gürkan Üçüncü, AK Partili Ödemiş Belediye Başkanı Mahmut Badem, Ödemiş Emniyet Müdürü Fatih Kiremitçi ve ilçedeki çeşitli sivil toplum kuruluşları temsilcileri katıldı. Halk oyunları ekibinin gösterisinin ardından Özel Minik Kalpler Anaokulu'nun öğrencileri oyun grubu gösterilerini sundu. Üç gün boyunca açık kalacak serginin açılışında konuşan Ödemiş Süs Bitkileri Üreticileri Birliği (SÜSBİR) Başkanı Muammer Ardıcak, ilçenin süs bitkileri açışından önemli bir potansiyele sahip olduğuna dikkat çekerek, "Ülkemizin sahip olduğu avantajları değerlendirerek diğer ülkelerin pazarlarına ürün temin edebilme ve süs bitkileri pazarında önemli bir yer edinebilme şansı bir hayli yüksektir. Türkiye'nin ihtiyacı olan süs bitkilerinin yüzde 60'ı Ödemiş İlçesi ve Küçük Menderes Havzası'ndan karşılanmaktadır. Yaklaşık 50 bin dekarlık alanda Ödemiş ve çevresinde süs bitkileri üretimi, dış mekan çalı grubu üretimi, yapraklı ve ibreli ağaçlar, yer örtücü mevsimlik meyve fidanı üretimi yapılmaktadır. Resmi ve resmi olmayan toplamda bin 500 aile işletmesi bulunuyor. Yaklaşık 30 bin kişi süs bitkilerinden elde edilen kazançla geçimini sağlıyor. Süs bitkileri üreticileri olarak ülkemizi yeşillendirmek adına üretmeye devam edeceğiz" dedi. Ödemiş Belediye Başkanı Mahmut Badem süs bitkisi üreticilerine ellerinden gelen desteği verdiklerini söyleyerek, "Bu kent tarım ve hayvancılık kenti. Bu işi yapan insanlarımıza biz yerel yönetim olarak her türlü desteği vereceğiz. Sektörün problemleriyle ilgili raporumuzu ilerideki günlerde Bakanlığına arz edeceğiz. İnşallah seneye bu fuarı yapacağımız üstü örtülü bir mekan bulmuş olacağız" diye konuştu. Ödemiş Kaymakamı Celil Ateşoğlu ise konuşmasında sektörün en önemli sıkıntılarından bir tanesinin kaliteyi arttırmak, kaliteli ürün üretmek ve bu ürünü ihraç edebilmek olduğunu dile getirdi.

"ÜRETİME İHTİYACIMIZ VAR"

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Hamza Dağ, Küçük Menderes Havzası ile Bayındır ve Ödemiş'in süs bitkileri konusunda ciddi bir atılım içinde olduğunu vurgulayarak, "Türkiye'de vatandaşların büyük bir kısmının tarım ve hayvancılık yoluyla geçimini sağlayarak ülke ekonomisine çok büyük katkılar sağladığını görüyoruz. Bizim üretime ihtiyacımız var. Türkiye genç bir nüfusa sahip. Bu yüzden büyüyen ve ilerleyen bir ülke olmalıyız. Bizim enerji kaynaklarımız yok. Bizim hem sanayi noktasında hem de tarım ve hayvancılık noktasında ciddi gelişmeler sağlamamız lazım. Bu konuda son dönemde hayvancılık noktasında çok büyük gelişmeler söz konusu. İzmir'de büyükbaş hayvan sayısı arttı, süs bitkileri arttı. Bize düşen görev, bu geldiğimiz noktadan biraz daha öteye gitmek için çalışmaktır" dedi. Ödemiş 13. Süs Bitkileri ve Fidancılık Sergisi, mankenlerin yapraklardan oluşan kıyafetleriyle mini bir defile sunmalarının ardından açıldı. Açılışa katılanlar stantları gezdi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

------------------------------

-Süs Bitkileri ve Fidancılık Sergisi'nin açılışından görüntü,

-SÜSBİR Başkanı Muammer Ardıcak'ın konuşmasından görüntü,

-İzmir Milletvekili Hamza Dağ'ın konuşmasından görüntü,

-Defile ve halk oyunları gösterilerinden görüntü.

Haber - Kamera: Yüksel BALCI/ ÖDEMİŞ (İzmir),