Dha Yurt Bülteni-2 - Son Dakika
Güncel

Dha Yurt Bülteni-2

1)KILIÇDAROĞLU: ADALETİ SİYASETİN EMRİNE VERİRSENİZ TÜRKİYE'NİN BAŞI BELADAN KURTULMAZCHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu adaletin siyasetin emrine verilmesi durumunda insan hakları ihlalleri olacağını belirterek, "Adaleti siyasetin emrine verirseniz Türkiye'nin başı beladan kurtulmaz.

05.07.2017 10:44

1)KILIÇDAROĞLU: ADALETİ SİYASETİN EMRİNE VERİRSENİZ TÜRKİYE'NİN BAŞI BELADAN KURTULMAZ

C HP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu adaletin siyasetin emrine verilmesi durumunda insan hakları ihlalleri olacağını belirterek, "Adaleti siyasetin emrine verirseniz Türkiye'nin başı beladan kurtulmaz. Adaleti siyasetin emrine verirseniz Türkiye'de demokrasi olmaz. Kendi adalet anlayışlarını topluma dayatmak değil, evrensel adalet anlayışı içerisinde hepimizin kabul etmesi lazım" dedi.CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Kocaeli'nin Körfez İlçesi'ndeki kamp alanında yürüyüşten önce yaptığı açıklamada, "Bugün 21'nci gününe başlıyoruz Adalet Yürüyüşümüzün. Güzel bir atmosfer var. İnşallah bu güzel atmosfer ve serin hava devam eder ve yürüyüşümüzü başarıyla tamamlamış oluruz. Bugün 5 Temmuz 1993 yılında bizim cumhuriyet tarihimizin en büyük sivil katliamlarından birisi oldu. Başbağlar da 33 vatandaşımız terör örgütü mensupları tarafından katledildi. Sabah muhtarı aradım her yıl anmaya milletvekili arkadaşlarımız giderlerdi ama bu yıl il başkanımız ve bir grup partili arkadaşımız gidecek. Muhtar beye bunu ifade ettim, anlayışla karşıladı. Biz yine Başbağlar Köyü'nde bütün oturanlara başsağlığı dileklerimizi iletiyoruz. Ölenlere Allah'tan rahmet diliyorum. Umarız bu felaketlerle Türkiye karşı karşıya kalmamış olur" dedi. Adaletin ne kadar önemli olduğunu bütün vatandaşlara anlatmak istediklerini belirten Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:  "Bu yürüyüşü biz Adalet Yürüyüşü olarak andık. Adaletin ne kadar önemli olduğunu bütün vatandaşlarımıza anlatmak istedik. Hakimler Savcılar Yüksek Kurulu seçildi. Yeni göreve başladılar. 5-6 günlük görev süresinde ki bayram tatillerini falan çıkartıyoruz. Bir kararname ile 780 hakim ve savcının yerini değiştirdiler. Niçin? Hangi gerekçeyle? Siyasi otoritelerin beklentilerine uygun yeni hakim ve savcılar görevlerine başlasınlar diye. Adaleti siyasetin emrine verirseniz Türkiye'nin başı beladan kurtulmaz. Adaleti siyasetin emrine verirseniz Türkiye'de demokrasi olmaz. Adaleti siyasetin emrine verirseniz bir daha insan hakları ihlalleri olur. Bütün bunları herkesin bilmesi lazım, özellikle de ülkeyi yönetenlerin bilmesi lazım. Kendi adalet anlayışlarını topluma dayatmak değil, evrensel adalet anlayışı içersinde hepimizin kabul etmesi lazım" Kılıçdaroğlu sinema sanatçısı Hakan Balamir'in hayatını kaybetmesi nedeniyle yakınlarına başsağlığı dileyerek, "Hakan Balamir sinema dünyamızın en önemli sanatçılarından birisiydi ve hayatını kaybetti. Yakınlarına, sanat dünyasına başsağlığı diliyoruz. Allah'tan rahmet diliyoruz" dedi.

Yürüyüş sırasında zayıflayıp zayıflamadığının sorulduğunu belirten Kılıçdaroğlu, "Zaman zaman soruyorlar zayıfladın mı? diye, kilo verdin mi? diye. Kemerde bir ilik kazandım onu ifade etmek isterim. Ama öyle 5 kilo vermem söz konusu değil" diye konuştu.Polisin yoğun güvenlik önlemleri dikkat çekerken, D-100 Karayolu girişinde arama noktası oluşturulması nedeniyle yol ulaşıma kapandı.Yürüyüşe katılanlar tek tek aranarak yürüyüşe katıldı. Özel Harekat polisleri de yürüyüş sırasında önlem olarak bulunurken, polis helikopter güzergah boyunca uçtu. Yürüyüşe eski TBMM Başkanı Hikmet Çetin ve gaziler de katıldı.

Görüntü Dökümü

-----------------------

-Kılıçdaroğlu nun açıklamaları

KOCAELİ/DHA

=================================================

2)DEAŞ'TAN ŞEHİTLİK VE CENNET VAADİYLE CANLI BOMBA EYLEMİ

ADANA'da Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerinin terör örgütü DEAŞ'ın  hücre evine yaptığı baskında yakaladığı, aralarında örgütünün sözde 'Adana emiri' olan A.Ç. ve bir çocuk gelinin de bulunduğu 2'si çocuk 12 kişi adliyeye sevk edildi. İnternet üzerinden canlı bomba olmayı kabul etiği anlaşılan Adana'ya getirilen şüphelilerin, örgüt üyelerinin kendilerini 'Kafirleri öldürüp şehit olun, öteki dünyadaki yerinizi garanti altına alıp, cennete gidin" diyerek eylem için ikna ettiklerini söyledi. Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'ne bağlı ekipler, 22 Haziran'da merkez Seyhan İlçesi Yeşilyurt Mahallesi'ndeki DEAŞ evine düzenlediği şafak vakti operasyonunda aralarında 'Adana emiri' A.Ç.'nin de bulunduğu 2'si çocuk 12 kişiyi yakaladı.  Gözaltına alınan zanlılar emniyetteki sorgularında, hücre evi oluşturup örgütün Suriye koluna, militan, para, yiyecek ve giyecek gönderdiklerini itiraf etti. Ayrıca 1 ay boyunca yapılan teknik ve fiziki takip sonucu A.Ç.'nin sosyal medya üzerinden yaptığı şifreli yazışma ve konuşmalarla örgüte eleman kazandırdığı belirlendi.

'CANLI BOMBA' OLACAKLARDI

Sosyal medyada yapılan yazışmalar üzerine İstanbul, Konya, Bursa ve İzmir'den Adana'ya gelen 2'si çocuk 12 kişinin yasadışı yollarla Suriye'ye geçip, burada ' Canlı bomba eğitimi' aldıktan sonra da 6'sının, Türkiye'deki değişik illerde bombalı saldırı gerçekleştirecekleri anlaşıldı. Zanlıların ayrıca eylem yapacakları noktalarda keşif yaptıkları ve krokiler hazırladığı da ortaya çıktı.

ENDENOZYALI KÜÇÜK KIZI SATIN ALIP EŞ YAPMIŞ

Gülbahçesi Mahallesi'nde yakalanan örgüt üyesi 36 yaşındaki S.Y.'nin evinde yakalanan Endonezyalı 14 yaşındaki E.U.'yu 1 yıl önce satın alıp kendisine eş yaptığı da ortaya çıktı.

TÜRKİYE BİZİM VATANIMIZ, YURTDIŞINDA EYLEM YAPARIZ

'Canlı bomba' olmayı kabul edip, örgüt adına kanlı eylemler yapmayacaklarını itiraf eden  zanlılardan bazıları, 'Türkiye bizim vatanımız. Biz sadece yurtdışında eylem yaparız' dedikleri öğrenildi. 'Kafir' olarak adlandırdıkları Almanya, Fransa, İngiltere ve Belçika ile birlikte Rusya'da saldırı planlayan teröristlerin, Konya ve Gaziantep'te faaliyet gösteren cemaatler toplantısını basıp kanlı eylemler yapacakları bilgisine ulaşıldı.

CENNET VAADİ

Yakalandıktan sonra pişman olduklarını söyleyen bazı örgüt üyeleri ise, sözde yöneticilerinin kendilerine, "Bu dünyada kimseye yaranamadınız, hiçbir şey yapmadınız. Kimse sizi sevmiyor. Kafirleri öldürüp şehit olun, öteki dünyadaki yerinizi garanti altına alıp, cennete gidin" dediklerini söyledi. İfadelerinin ardından sağlık kontrolünden geçirilen zanlılar nöbetçi mahkemeye sevk edildi. Örgütünün sözde Adana emiri olan A.Ç. da görüntü alan gazetecilere öpücük atması dikkat çekti.

Görüntü Dökümü

------------------------

Zanlılıların Adli Tıp Birimi'ne getirilmesi

Zanlıların araçlardan indirilmesi

Zanlıların Adli Tıp Birimi'nden çıkarılması

Adana emiri denilen zanlının kameraya öpücük atması

Zanlıların araçlara bindirilmesi

Zanlıların Adli Tıp Birimi'nden götürülmesi

SÜRE: 02'59"    BOYUT: 182 MB

Haber-Kamera: Gökhan KESKİNCİ- Çağlar ÖZTÜRK/ADANA,

Görüntü Dökümü

------------------------

(Polis Kamerası)

Operasyonun yapılacağı mahallenin havadan görüntüsü

Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri'nin eve girmesi

Evin önünde bekleyen ekiplerin görüntüsü

Evin içinde yakalanan zanlıların görüntüsü

Zanlıların evden çıkarılması

SÜRE: 05'11"  BOYUT: 507 MB

Haber: Çağlar ÖZTÜRK-Gökhan KESKİNCİ   -Kamera: ADANA,

======================================================

(ÖZEL)

3)ÇOCUĞUNA İNANILMAZ İŞKENCE YAPAN BABA TUTUKLANDI

MARDİN merkeze bağlı Akıncılar köyünde yaramazlık yapan 8 yaşındaki oğlu B.A.'yı evin damında bulunan yatağa ip ile bağlayan üzerine su dökerek urgan ipi ile döverek işkence yapan baba, çekilen görüntülerin Jandarmaya iletilmesi sonucu köye baskın yapan Jandarma tarafından gözaltına alındı. Mahkemeye çıkarılan 72 yaşındaki baba S.Ari, tutuklanarak cezaevine konulurken, inanılmaz işkenceye uğrayan çocuk ise devlet korumasına alındı.

Merkez Artuklu ilçesine bağlı Akıncıler köyünde yaşayan 72 yaşındaki baba S.Ari'nin ikinci eşinden olan öz oğlu 8 yaşandaki B.A.'ya yaramazlık yaptığı gerekçesiyle evin damındaki yatağa ip ile bağlayıp üzerine su döküp urgan ipi ile dövmesi üzerine işkence görüntüleri köylüler tarafından çekilip Akıncılar Jandarma karakoluna iletildi. Görüntülerde, babanın çocuğunu iple bağladığı yatağın altında önce üzerine su döktüğü daha sonra elindeki urgan ipi ile defalarca cocuğun değişik yerlerine vurduğu görüldü. Görüntülerde, çocuğun ağladığı ve kendini zaman zaman dayaktan korumaya çalıştığı görülerken, bileklerinden iple bağlı olduğu yatak nedeniyle dayaktan kurtulamadığını gören Jandarma köye baskın yaptı.

Köye 4 gün önce baskın yapan Jandarma ekipleri, baba S.Ari'yi gözaltına alırken, çocuğu da bitkin halde buldu. Baba sorgusunun ardından çıkarıldığı mahkemede tutuklanırken, babasından işkence gören 8 yaşındaki B.A ise, önce Mardin Devlet Hastanesine kaldırıldı. Küçük B.A. Mardin Aile Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü görevlilerince koruma altına alınırken, zaman zaman Devlet Hastanesi'ne götürülerek tedavi altına alınan çocuğun, psikolog gözetiminde tutulduğu da belirtildi.

Görüntü Dökümü:

---------------------------

-Evin damında yataya iple bağlı olan çocuğuna babanın önce su dökmesi

-Babanın urfan ipi ile çocuğu dövmesi

-Çocuğun ağlaması

-Babası dövünce çocuğun yatağın altına saklanmaya çalışması

-Genel ve detay görnütüler

-Hastanenin dış görüntüsü (gelecek)

Haber-Kamera: Nezir GÜNEŞ/MARDİN,-

=======================================================

4)ÇALDIĞI ARAÇ ARIZA YAPINCA MAHALLELİDEN YARDIM İSTEDİ

BURSA'da çaldığı araçlarla gittikleri evlerden hırsızlık yaptığı belirtilen şüpheli, yaklaşık 40 güvenlik kamerası görüntüsünün incelenmesi sonucu yakalandı.

Bursa'nın merkez Nilüfer ilçesinde 20 Haziran'da Melike G.'ye ait 16 SSG 52 plakalı 2017 model hafif ticari aracın anahtarlarını iş yerinden alarak aracı çaldığı belirtilen Erdal D., aracın yakıtı bitince onu yol kenarında bıraktı. Ardından geçen perşembe günü merkez Osmangazi ilçesi Demirtaş Mahallesi'nde Süleyman İ.'ye ait iş yerinin camını kırarak içeri girdiği belirtien Erdal D., 41 K 5105 plakalı kamyonetin anahtarlarını alarak aracı çaldı. Ardından 16 GY 362 plakalı otomobilin plakalarını çalan şüpheli, bu plakaları kamyonete taktı.

HIRSIZLIK YAPTI, ARACI ARIZALANINCA VATANDAŞLARDAN YARDIM İSTEDİ

Çaldığı kamyonetle bir işyerinden tesisat kablolarını çalan ve bazı ev ve iş yerlerinden hırsızlık yapan Erdal D., aracın arıza yapması sonucu hırsızlık amacıyla gittiği mahallede araçla yol ortasında kaldı. Şüpheli, burada aracı itmeleri için mahalle sakinlerinden yardım istedi. Aracı çalıştıramayan Erdal D., yanında getirdiği iple aracı başka bir araca bağlayarak çekmeye çalıştı. Çevredekilerin şüphelenmesi üzerine Erdal D., aracı yol ortasında bırakıp kaçtı.

Mağdurların şikayeti üzerine çalışma başlatan Bursa Emniyet Müdürlüğü Oto Hırsızlık Bürosu Amirliği ekipleri, izlenen 40 güvenlik kamerası görüntüsünün ardından şüphelinin kimliğini tespit etti. Daha önceden hırsızlık suçlarından sabıkası bulunan Erdal D. polis ekiplerinin dikkatli çalışması sonucu Otosansit Sanayi Sitesi yakınlarında yakalanarak gözaltına alındı. Emniyet Müdürlüğü'ndeki sorgulamasının ardından adliyeye sevk edilen Erdal D., mahkeme tarafından tutuklanarak gözaltına alındı. Güvenlik kameralarında Erdal D. yönetimindeki çaldığı araçla istasyondan yakıt alması, arızalanan kamyoneti iple çekmeye çalışması yer aldı.

Görüntü Dökümü

---------------------------

-Şüpheli araca yakıt almak için benzinliğe gelişi (Güvenlik kamerası)

-Şüphelinin bozulan aracı iple çekmeye çalışması (Güvenlik Kamerası)

Mehmet İNAN/BURSA,

======================================================

5)MARKET İŞLETMECİSİ SİLAHLI SALDIRIDA YARALANDI

İZMİR'in Ödemiş ilçesinde, market işleten 39 yaşındaki Özgür Şen, işyerinin önünde uğradığı pomalı tüfekli saldırıda ağır yaralandı. Polis, Şen'e saldıran kişi veya kişilerin tespit edilip, yakalanması için çalışma başlattı. Evli ve 2 kız çocuğu babası Özgür Şen, bugün saat 00.30 sıralarında, işlettiği Atatürk Caddesi'ndeki marketi kapatıp, evine gitmek üzere 35 ZA 0019 plakalı hafif ticari otomobiline bineceği sırada yolun karşı tarafındaki elektrik trafonun arkasından pompalı tüfekle birkaç el ateş edildi. Şen, vücudunun çeşitli yerlerine isabet eden saçmalarla, kanlar içinde yere yığıldı. Silah sesini duyan çevredekilerin haber vermesiyle gelen polis ve 112 Acil Servis ekibinin ilk müdahalesinin ardından Şen, Ödemiş Devlet Hastanesi'ne kaldırılıp, tedaviye alındı. Şen'in hayati tehlikesinin sürdüğü bildirildi.

Olayın ardından market ve çevresindeki güvenlik kamerası kayıtlarını incelemeye alan polis, Şen'e ateş ederek yaralayan kişi veya kişilerin tespit edilip, yakalanması için çalışma başlattı.

Görüntü Dökümü

----------------------

-Olay yerinden görüntü

-Saldırıda yaralanan Özgür Şen'in fotoğrafı

-Polisin olay yerinde inceleme yapması

-Şen'in saldırıda camı kırılan hafif ticari aracının görüntüsü

-Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Faruk ÇARK/ ÖDEMİŞ (İzmir),

==================================================

6)SIVI KAYBI KALP KRİZİNİ TETİKLİYOR

MANİSA Devlet Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Dr. Özgül Yıldız, aşırı sıcaklarda gerçekleşen sıvı kaybının kan pıhtılaşma oranını arttırarak, kalp krizi riskini tetiklediğini belirtti.

Manisa Devlet Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Dr. Özgül Yıldız, yüksek hava sıcaklıkları ile ilgili 4 yaş altı çocuklar ve 65 yaş üstü yetişkinlerin yanı sıra kalp yetmezliği olan, kalp damar stenti takılan, by-pass, tansiyon, şeker, diyaliz ve psikiyatri hastası gibi benzeri koroner hastalığı olan riskli gruplara uyarıda bulundu. Riskli grupların güneşin dik geldiği 11.00 ila 16.00 saatler arasında dışarı çıkmamalarını tavsiye eden Yıldız, yaz aylarında kalp krizi riskinin artış gösterdiğini söyledi. Kışın 1.5 litre, yazın ise 2.5 litre sıvı alınması gerektiğine dikkat çeken Yıldız, "Yazın sıvı kaybı olduğu için plazmolizimiz düşüyor. Buna bağlı olarak kanımızda pıtılaşma oranı artıyor. Kan pıhtılaşma oranının artması kalp krizi riskini tetikliyor. Bunu önlemek için kişinin yeterli su alması gerekir. Vücudumuzun her gün kış aylarında 1.5 litre, yaz aylarında ise 2.5 litre suya ihtiyacı var. Su, taze sıkılmış meyve suları ve ayran gibi sıvı gıdalar tüketmeliyiz. Kola, çay, hazır meyve suları, kahve gibi içecekler içmemeliyiz. Çünkü kafein içeren içeceklerde idrar söktürücü etkisi olduğundan bu içecekler vücuttaki sıvı miktarını azaltır. Özellikle 50 yaşın üzerindeki insanların saat başı bir bardak su içmeleri çok önemli" diye konuştu. Yıldız, sıcak çarpmasının aşırı terleme, ciltte soğukluk, kusma ve baş dönmesi ile ortaya çıktığını belirtti.

"SIRT ÜSTÜ VE DALGALARA PARALEL YÜZÜN"

Riskli gruplara yaz aylarında kesinlikle kaplıcalardan uzak durmaları uyarısında bulunan Yıldız, "Riskli hastalar, denize ya da havuza girdikleri zaman vücutları çok sıcakken, birden soğuk suya girmemelidir. Bu durum tehlikeli veya ölümcül ritim bozukluklarına neden oluyor. Ciltteki atar damarlar sıcakta genişler, soğukta büzüşür. Vücudunun sinir sistemi vücudu dengeler ama çok sıcaktan çok soğuya geçtiğimiz zaman bu denge bozuluyor. Bunu dengelemek için kişiler, kalbi üstüne suya balıklama atlamak yerine alıştıra alıştıra girmelidir. Denizde dalgalara paralel olarak sırt üstü yüzmelerini öneriyoruz" dedi.

"İLAÇ DOZLARI SICAĞA GÖRE AYARLANMALI"

Dışarı çıkmak zorunda olan kalp hastalarının mevsimine göre uygun giyinmeleri önerisinde bulunan Yıldız, "Açık renk giysiler, bol giysiler, çok terleyen insanlarsa teri emen pamuktan yapılmış kıyafetleri tercih etmeliler. Tansiyon hastaları idrar söktürücü ilaç ya da kalsiyum kanal blokerleri kullanıyorlarsa bunların dozlarının mevsimlere göre ayarlanması gerekir. Çünkü idrar söktürücü ilaçlar vücutta sıvı kaybına yol açıyor. Fazla dozda alınan ilaç ani tansiyon düşüklüğüne neden olabiliyor. Özellikle kalsiyum kanal blokerleri alan hastalarda ayak ödemi olur. Ayak bilekleri şişer. Mutlaka doktorlara ilaç dozlarını danışmaları gerekiyor. İnsanlar sporu ya sabah erken saatlerde 11.00'den önce ya da saat 16.00'dan sonra güneş ışınlarının dik gelmediği saatlerde yapmalılar. Sporu açık havada yapmamalarını öneriyoruz" diye konuştu.

Görüntü Dökümü

-------------------------

-Manisa Devlet Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Dr. Özgül Yıldız'ın hasta bakarken görüntüsü,

-Dr. Özgül Yıldız'ın konuşmasından görüntü.

Haber-Kamera: Ersan ERDOĞAN/MANİSA,

=======================================================

7)GÜNEŞ ENERJİSİ İÇİN İMAR PLANI TALEBİ

ENERJİ Sanayicileri ve İşadamları Derneği (ENSİA) Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Vatansever, Türkiye'nin sahip olduğu yenilenebilir enerji potansiyelinden yeterince faydalanmadığını belirterek, "Yeni yapılacak binaların çatı planlarının güneşi alacak şekilde yön konumlandırmalarının mutlaka imar kanunlarına geçmesini istiyoruz" dedi.

Türkiye'nin enerjide dışa bağımlık sorununu çözmede yenilenebilir enerji kaynakları hayati önem taşıyor. Ülkenin halen 79 bin Megavat (MW) düzeyinde olan kurulu gücü içinde Mayıs 2017 itibariyle rüzgar enerjisi santrallerinin payı 6 bin 496 MW, güneş enerjisi santrallerinin payı ise  860 MW. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından hazırlanan, Güneş Enerjisi Potansiyeli Atlası'na (GEPA) göre Türkiye'nin yıllık toplam güneşlenme süresi 2 bin 737 saat, günlük 7.5 saat seviyesinde. Türkiye yıllık 2 bin 737 saat güneşlenme süresi karşılığında güneşten sadece 860 megavat enerji elde ederken; Almanya yıllık 1600 saat güneşlenme süresi karşılığında 40 bin magavat enerji üretebiliyor.

"ALMANYA TÜRKİYE'DEN 46 KAT DAHA FAZLA GÜNEŞ ENERJİSİNDEN FAYDALANIYOR"

Enerji Sanayicileri ve İşadamları Derneği de bu konuyla ilgili çalışmalar yürütüyor. Türkiye'nin temiz ve yenilenebilir enerji üretimi konusunda potansiyelinin yüksek olduğunu, ancak bu kapasitenin tam olarak kullanılamadığını belirten ENSİA Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Vatansever, "Bizim dernek olarak üzerine yoğunlaştığımız en önemli konulardan bir tanesi ülkemizde yerli temiz ve yenilenebilir enerjilerin daha fazla kullanılması ile ilgili bilinç yaratmak. Almanya'yı dikkate aldığımızda Türkiye 4 kat daha fazla güneş enerjisi kapasitesine sahip ama 46 kat daha az enerji üretiyoruz. Bunların toplumsal bilince geçirilmesi, hem yaygınlaştırılması hem de bu sistemleri oluşturan cihazları ekipmanları burada üretmekle ilgili ciddi bir çalışmamız var. Ülkemizin cari açığındaki en önemli konulardan biri olan enerji hammaddesi ithalatı bugün yüzde 90'lar seviyesini geçmiş durumda. Biz güneş, rüzgar, jeotermal, biyogazdan üretilen enerjiler ile enerji hammaddesinde dışa bağımlılığımızı azaltabiliriz diye düşünüyoruz" dedi.

"ÇATI PLANLARI İMAR KANUNUNDA YER ALSIN"

Başbakan Binali Yıldırım'ın 5 Nisan 2017 tarihinde Karabağlar'daki temel atma töreniyle başlattığı kentsel dönüşüm hamlesini hatırlatan Vatansever, "Yeni yapılacak binaların çatı planlarının güneşi alacak şekilde yön konumlandırmalarının mutlaka imar kanunlarına geçmesini istiyoruz. Eski binalarda ise, kamu binası ya da özel olsun, yapılacak belki de çok fazla maliyetli olmayan küçük mühendislik çalışmalarıyla o binaların da güneş enerjisine daha uygun bir hale getirilebileceğini düşünüyoruz. ve bu konuda da Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile görüşmelerimiz devam ediyor" diye konuştu.

İZMİR RÜZGAR ENERJİSİNDE BALIKESİR'İ GEÇTİ

İzmir'in özellikle rüzgar anlamında çok avantajlı bir bölge olduğuna dikkat çeken Vatansever, " Çanakkale'den Karaburun'a kadar olan kıyı şeridinde saniyede 7 metre ve üzeri hızlarda şu an çalışan ciddi sistemler var. Rüzgar Elektrik Santrali yatırımında İzmir, Balıkesir'i geçerek Türkiye'de birinci sıraya yükselmiş durumda. Böyle olunca da İzmir'in bu konuya yoğunlaşması sebebiyle rüzgar türbini, kanadı ve komponentleri üreticileri daha çok İzmir'de toplanmış durumda. Geçen sene Bergama Organize Sanayi Bölgesi'nde yatırıma başlayan Danimarkalı bir firma var.11 Temmuz'da fabrikasını açacak ve dünyanın en büyük rüzgar türbin kanatlarını üretecek. Rüzgar ile ilgili yatırım yapacak firmalar organize sanayi bölgelerimize gelsinler yatırım yapsınlar diye bekliyoruz. Bu tip yatırımlar etrafında yan sanayi üretimi de canlanıyor. Ek istihdam oluşturulmuş oluyor" dedi.

"BÜTÜN ÇATILAR CİDDİ BİR POTANSİYEL TAŞIYOR"

İzmir'in temkinli bir şehir olduğunu, daha önce doğalgaz dönüşümünde de benimsenerek kullanılmasının zaman aldığını anımsatan Vatansever, şöyle dedi:

"Şimdi buna benzer bir süreç yaşıyoruz. Bütün binaların çatıları ciddi bir potansiyel taşıyor. Bu konuda biz hem kamu kuruluşları hem de vatandaş anlamında dernek olarak çalışmalarımızı yoğun şekilde sürdürüyoruz. Kemalpaşa, Tire, Atatürk organize sanayi bölgeleri fotovoltaik sistemleri kurdular. Bu bilincin artması ile ilgili İZKA'nın çok değerli çalışmaları var. Biz de ENSİA olarak yenilenebilir enerji ile ilgili kümelenme çalışması içindeyiz. Şimdi bir proje çalışmasını birlikte yapıyoruz ve temmuz ayının başında bakanlık onayına sunacağız" dile konuştu.

Görüntü Dökümü

------------------------

Hüseyin Vatansever ile röp

Güneş Enerjisi Santrali görüntüleri

Genel ve detay görüntüler

Haber: Timur TARLIĞ Kamera: Mücahit BEKTAŞ/ İZMİR,

======================================================

8)14 YILDA 190 BİN SÜLÜN ÜRETİLİP DOĞAYA BIRAKILDI

ORMAN ve Su İşleri 11'inci Bölge Müdürü Mehmet Sıddık Kılınçer, Samsun'da 1969 yılında kurulan Gelemen Sülün Üretme İstasyonu'nda son 14 yılda 190 bin 25 sülün üretilip Türkiye'nin çeşitli kentlerinde doğaya bırakıldığını belirtti. Kılınçer, bu yıl sonuna kadar ise 14 bin sülün daha üretilerek doğaya salınacağını söyledi.

Sülün kuşunun Türkiye'de yoğun olarak yaşadığı bölgelerden biri olan Samsun'da sülün varlığının artırılması için 1969 yılından bu yana çalışma yapılıyor. Orman ve Su İşleri Bakanlığı'na ait olan ve 1969 yılında kurulan Gelemen Sülün Üretme İstasyonu'nda üretim çalışmasıyla, yaban hayatı destekleniyor.

Yapılan çalışmalarla ilgili bilgi veren Orman ve Su İşleri 11'inci Bölge Müdürü Mehmet Sıddık Kılınçer, "Sülünlerin dünyada en yaygın olarak bulunan türü halkalı veya kafkas sülünüdür. Sülün denilince de birçok insanın aklına bu sülün gelmektedir. Gelemen Sülün Üretme İstasyonu'nda son 14 yılda 190 bin 25 sülün üretilmiş ve Türkiye'nin muhtelif şehirlerinden doğalarına uygun alanlara yerleştirilmiştir. 2017 döneminde de 14 bin sülün üretilmesi planlanmaktadır. Üretim dönemi sona erdiği zaman 4 bin Samsun'a, 3 bin Sinop'a, 3 bin Giresun'a, 2 bin Kocaeli'ye biner adet ise Bolu ve Çorum illerine yerleştirilecektir" dedi.

Görüntü dökümü

---------------

-Orman ve Su İşleri 11. Bölge Müdürü Mehmet Sıddık Kılınçer'in açıklamaları

-Sülünlerden detaylar

(Süre: 02.05 Dk) - (Boyut: 67 MB)

Haber-Kamera: Hakan AKGÜN/ SAMSUN,

===================================================

9)ÖĞRENCİLERİNE MOZAİK YAPIMINI ÖĞRETİYOR

ANTALYA'da mozaik öğretmeni 37 yaşındaki Rabia Alagöz, Konyaaltı Sahili ve dere kenarlarından topladığı çakıl taşlarıyla öğrencilerine mozaik yapımını öğretiyor.

Antalya'da 10 yıldır mozaik sanatıyla uğraşan Rabia Alagöz, meslek kurslarında öğrencilerine atık malzemelerden mozaik yapmayı öğretiyor. Rabia öğretmenin mozaikte en çok kullandığı malzeme ise Konyaaltı Sahili'nden. Sahildeki çakılları tek tek toplayan Alagöz, renklerine göre ayırt ettikten sonra mozaik sanatında kullanıyor. Genellikle geri dönüşüm malzemelerinden mozaik yapmaya çalıştığını belirten Alagöz, çakıl taşlarını Konyaaltı Sahili'nden ve dere kenarlarından topladığını anlattı. Tatile gittiği yerlerin sahillerinden, dere kenarlarından sürekli taşlara baktığını kaydeden Rabia Alagöz, Fethiye Ölüdeniz'de beyaz taşların Karadeniz'de ise siyah taşların yoğunlukta olduğu örneğini verdi.

'GÖZÜMÜZ SÜREKLİ YERLERDE'

Kendisinin ve öğrencilerinin gittiği yerlerde sürekli taşlara baktığını dile getiren Alagöz, şöyle konuştu:  "Çakıl taşları için gözlerimiz sürekli yerlerde. Kum birikintileri genelde tek renk oluyor, acaba bunu mozaikte kullanabilir miyim diye gözüm takılıyor. Vitray camdan ve mermer parçalarının yanı sıra dalgaların çıkardığı atık maddelerden da mozaik yaptık. Ortalama bir eseri 6 ayda tamamlıyoruz. Bulduğumuz taşları rengine göre tek tek ayırıyoruz. Resimlerde genelde hiç boya kullanmayız. Zeytin ve iğde çekirdeği, urgan, çakıl taşları ile her türlü resmi mozaiğe çevirebiliriz."

Görüntü DÖkümü

----------------

Yapılan tablolardan detay

Rabia Alagöz'ün tablo yapması

Çalışmalardan detay

Röp: Rabia Alagöz

03.48'

Haber: Hasan DEMİRBAŞ- Kamera: Emrah GÜL/ANTALYA-DHA)

================================================

10)HANDE YENER, BODRUM'DA KONSER VERDİ

MUĞLA'nın Bodrum İlçesi'nde sahne alan Hande Yener, sevenlerine keyifli bir konser verdi. Dans ettiği anlarda rüzgarın esmesiyle birlikte eteğinin kalkan Yener'in "Altıma babaanne donu giydim" demesi güldürdü. Gümbet Barlar Sokağındaki Pasha Club'ta sahne alan Hande Yener, performansıyla tatilcileri coşturdu. Sahneye 'Bakıcaz Artık' isimli parçasıyla çıkan Yener, daha sonra 'Mor', 'Deli Bile' ve 'Bodrum' isimli parçalarıyla konserine devam etti. Sahnede siyah bir şapka takan Yener'e, iki dansçı kız ve kabinde de oğlu Çağın Kulaçoğlu eşlik etti. Eski ve yeni albümündeki sevilen parçalarını söyleyen Yener, danslarıyla da beğeni topladı. Hayranlarıyla sık sık sohbet ederek espriler yapan Yener'i yaklaşık 1000 kişi izledi.

YURT DIŞINDA KİMSE YAŞIMI BİLMİYOR

Bir hayranın kendisine abla demesi üzerine "Abla mı ben sana abi desem daha doğru olacak. Sen benden daha büyük duruyorsun. İyi ki bir Çağın'ı doğurdum yani. İyi ki her şeyi biliyorsunuz. Yurt dışında kimse yaşımı bilemiyor. Öyle küçük bir tatlılık yaşıyorum. 21 yaşından küçük sanıp, kimlik soruyorlar" dedi.

RÜZGARIN AZİZLİĞİNE UĞRADI

Rüzgarın azizliğine uğrayan Yener, eteğinin hpavalanması üzerine "Neyse ki elbisemin içine babaanemin donunu giydiğim için çok rahatım kızlar. İyi oldu bu, yeni buldum bunu. Artık uzun süre bunu giyeceğim. Bunun paçalısını falan çok hoşuma gitti. Burada nişanlı barklı kızız yani" diye konuşması güldürdü.

Mikrofonun tonunda çıkan problem için görevliden yardım isteyen Yener, "Sesim Serdar Ortaç gibi çıkıyor. Tamam canım arkadaşım ama ben Hande Yener'im sonuçta" dedi.

Yaklaşık 1 saat sahnede kalan ve sahne sonunda dansçısının doğum gününü kutlayan Yener, yerli ve yabancı turistlere keyifli bir gece yaşattı.

Görüntü Dökümü

------------------------

Sanatçının sahne performansından görüntü

Çağın kulaçoğlu'nun görüntü

İzleyenlerden görüntü

Haber: Hülya ELTEŞ -Kamera: Nilüfer DEMİR/ BODRUM (Muğla),

======================================================

11)RENGERANK EĞLENCE

MUĞLA'nın Bodrum ilçesinde bir beach club'ta düzenlenen Color Party'de tatilciler toz boya savaşı yaptı. Rengarenk boyaları birbirlerine atanlar çılgınca eğlendi.

Bodrum'un Yalıkavak mahallesindeki Zayo Beach Club'ta Hale Balcıoğlu, Dilek Tarhan ve Club Cable organizasyonunda gerçekleştirilen Color Party'e yaklaşık 400 davetli katıldı. Yalıkavak marina ve koyda bulunan lüks yatlardan gelen zengin konukların da bulunduğu partide Grup Cielo'nun müzikleri eşliğinde çılgınca eğlenen tatilciler, Hindistan'dan getirilen doğal toz boyaları birbirlerine atarak boya savaşı yaptı. Rengarenk boyaların havada uçuştuğu eğlencede müziğin hızlı ritmine uyup dans eden tatilciler yaklaşık bir saat süren eğlencede tamamen boya içinde kaldı, tatilcilerin boyanmadıkları yer kalmadı. Hande Balcıoğlu "Bodrum'da ilk kez gerçekleştirdiğimiz Color Party büyük ilgi gördü. Bundan böyle her salı akşamı yaz sezonu boyunca bu partiyi düzenlemeye devam edeceğiz. Yerli turistlerin yanı sıra yabancı turistler de büyük ilgi gösterdi. İnsanların rengarenk boyalarla eğlenmesi güzel bir anı oldu" dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-Dans edip eğlenenlerden görüntü,

-Boyaların dağıtılması ve boya savaşından görüntü.

Haber-Kamera: Yaşar ANTER/ BODRUM Muğla,

Kaynak: DHA

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement