TBMM Genel Kurulu'nda Tarım ve Orman, Gençlik ve Spor ile Dışişleri bakanlıklarının bütçeleri görüşülüyor - Son Dakika
Politika

TBMM Genel Kurulu'nda Tarım ve Orman, Gençlik ve Spor ile Dışişleri bakanlıklarının bütçeleri görüşülüyor

TBMM Genel Kurulu\'nda Tarım ve Orman, Gençlik ve Spor ile Dışişleri bakanlıklarının bütçeleri görüşülüyor

CHP Edirne Milletvekili Okan Gaytancıoğlu, "Kapatılsa çiftçinin haberi olmayacak bir bakanlığın bütçesini görüşüyoruz.

14.12.2020 15:13  Güncelleme: 16:24

CHP Edirne Milletvekili Okan Gaytancıoğlu, "Kapatılsa çiftçinin haberi olmayacak bir bakanlığın bütçesini görüşüyoruz. Bakanlıkla çiftçinin bağı tamamen kopmuştur." dedi.

TBMM Genel Kurulu'nda Tarım ve Orman Bakanlığı, Gençlik ve Spor Bakanlığı ile Dışişleri Bakanlığı ve bakanlıklara bağlı kurumların bütçelerinin görüşmelerinde CHP'li milletvekilleri söz aldı.

CHP İzmir Milletvekili Kamil Okyay Sındır, yoksulluğu ortadan kaldırmak, gelir adaletini sağlamak, üretim ve istihdamı arttırmak, işsizliğe son vermek ya da bu alanlarda belirli bir düzeye ulaşmaktan bahsedilemeyeceğini savunarak, "Bu bütçede israf var, yandaş sermayenin kasaları ve faiz lobilerinin istikbali var." ifadesini kullandı.

Türkiye'nin sadece son 2 yılda 200 milyar dolara yakın küçüldüğünü, Merkez Bankasının net rezervinin Cumhuriyet tarihinin en büyük açığı ile eksi 57 milyar dolara ulaştığını söyleyen Sındır, devletin toplam borucunun da 2 trilyon liraya dayandığını dile getirdi.

Sındır, dış ticaret açığının 11 ayda 45,3 milyar doları bulduğunu, geçen yıla göre neredeyse yüzde yüz arttığını ileri sürerek, vatandaşın bankalara borcunun 830 milyar liraya yükseldiğini ve borcunu ödeyemeyen 3,5 milyona yakın kişinin takibe alındığını belirtti.

Hükümetin 2023 işsizlik hedefinin yüzde 5 iken bugün TÜİK rakamlarına göre işsizliğin yüzde 13,2 olduğunu vurgulayan Sındır, "Bu bütçenin vatandaşa ne bir umut ne bir heyecan ne bir pozitif enerji verdiği söylenebilir." diye konuştu.

CHP Adana Milletvekili Ayhan Barut, tarımsal destekler için ayrılan bütçenin kabul edilebilir olmadığının altını çizerek "Tarımsal destekler için ayrılan 22 milyar liralık desteğin geçen yıl ile aynı oranda kalması çiftçiye vurulmuş ve vurulacak en büyük darbedir. Diğer bakanlıkların bütçeleri artırılırken, tarımsal girdiler artış gösterirken tarımsal desteklerin yerinde saymasını vicdanınız kabul ediyor mu?" dedi.

Bütçenin tarımdaki sorunları çözmeyeceğini savunan Barut, tersine çiftçiye öldürücü bir darbe vurulduğunu ileri sürdü. Barut, çiftçi için bıçağın kemiğe dayandığını belirterek, "Çiftçiyi yok sayanı çiftçi de yok sayar ve ilk seçimde sandığa gömer." ifadesini kullandı.

"Çiftçi borçsuz yaşayamaz oldu"

CHP Antalya Milletvekili Aydın Özer, politika üreticiden yana değilken bütçenin de çiftçiden yana olamayacağını söyledi.

Özer, 18 yılda nüfusun 18 milyon, buğday üretiminin 1 milyon ton artmasının, hükümetin ne üretimi ne de çiftçiyi önemsediğini gösterdiğini ileri sürerek, hükümetin ithalatı sevdiğini savundu.

Bir araştırmaya göre Türkiye'deki 100 çiftçiden sadece ikisinin halinden memnun olduğunu, çiftçinin borç yükü altında ne yapacağını şaşırdığını öne süren Özer, köylülerin ineklerine kadar icralık durumda olduğunu belirtti. Özer, çiftçinin borçsuz yaşayamaz olduğunu dile getirerek, borçların ertelenmesi, mazottaki ÖTV'nin kaldırılması, yüzde 50'ye varan destekler sağlanması gerektiğini ifade etti.

CHP Edirne Milletvekili Okan Gaytancıoğlu, "Kapatılsa çiftçinin haberi olmayacak bir bakanlığın bütçesini görüşüyoruz. Bakanlıkla çiftçinin bağı tamamen kopmuştur." diye konuştu.

İneklerin bile haczedildiğini, bakanlığın ise bu durumu ancak televizyondan gördüğünü iddia eden Gaytancıoğlu, "Anayasal olarak üretim araçları haczedilemez. Çiftçi nasıl üretecek, sizin çiftçinin durumundan haberiniz yok mu?" dedi.

Çiftçinin en pahalı mazotu, elektriği kullandığını ancak destekleme bütçesinin ise geçen yıl ile aynı kaldığını anlatan Gaytancıoğlu, tarımsal desteklerin hiç değilse enflasyon oranında arttırılması gerektiğini belirtti.

CHP Mersin Milletvekili Cengiz Gökçel, AK Parti'nin çiftçinin hakkını vermediğini savunarak, "Şu anda çiftçi AKP'den 176 milyar lira alacaklı." diye konuştu.

AK Parti'nin çiftçiden nefret ettiğini ve çiftçinin gözden çıkarıldığını öne süren Gökçel, bu yıl tarıma verilen desteğin 1 milyar dolar azaldığını söyledi. Tarımsal desteğin arttırılmamasıyla çiftçinin boğazından kesileceğine dikkati çeken Gökçel, çiftçinin yine ezileceğini ifade etti.

CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer de yanlış tarım politikalarıyla çiftçinin, üreticinin bittiğini savundu.

Tarım Kredi Kooperatifi ve banka borçlarının ertelenmesini, faizlerinin silinmesini, icraların durdurulmasını isteyen Gürer, ilaç, gübre, yem ve mazot fiyatlarının düşürülmesi, sulama suyu için kullanılan elektrik fiyatında indirime gidilmesi gerektiğini dile getirdi.

2021'de kuraklık tehdidi olduğuna dikkati çeken Gürer, çiftçinin yanında durulmasını talep etti.

Kürsüye bir kutunun içinde çeşitli bakliyatlarla gelen ve konuşması sırasında bunları gösteren Gürer, üreticinin ürettiğinden kazanamadığını, tüketicinin de pahalı ürün aldığını söyledi. Bu yıl üreticinin 7-8 liradan sattığı fasulyenin markette 18 lira olduğuna işaret eden Gürer, tüketicinin soyulduğunu söyledi. Gürer, benzer bakliyatların da tarladan düşük fiyata çıkmasına rağmen marketlerde yüksek fiyattan satıldığını kaydetti.

"Gençler mutsuz ve umutsuz"

CHP Bartın Milletvekili Aysu Bankoğlu, hükümetin işsizliği kalıcı olarak düşüreceğini söylediğini ancak işsiz sayısının bugün 10 milyondan fazla olduğunu, pandemi döneminde gençlere bir kez dahi karşılıksız ödeme yapılmadığını söyledi.

Bankoğlu, üniversiteye giden gençlerin barınma ve burs ihtiyacının da sıkıntıya dönüştüğünü dile getirerek, 300 bin gencin kredi borcu nedeniyle icraya verildiğini belirtti. Mutlu gençlik vaatlerinin tutmadığını savunan Bankoğlu, "Gelecek kaygısı ve geçim derdi içindeki gençler mutsuz ve umutsuzlar. En çok da sizin döneminizde doğup büyümüş gençler mutsuz. Masalların sonu hep mutlu biter ama sizin masallarınızda bu mümkün değil." değerlendirmesini yaptı.

CHP Ordu Milletvekili Mustafa Adıgüzel, "spor kulüpleri yasası" diye bir kanun taslağının Kulüpler Birliğine ve spor kulüplerine gönderildiğini anlatarak, "Bu 66 maddelik taslak tam bir dehşet vesikası. Bu taslağa göre Türkiye Futbol Federasyonuna özerklik getiriliyor, mal varlığına ve yetkilerine el konuluyor. Şike ve teşvik yasallaşıyor, paralel federasyonlar geliyor." diye konuştu.

Adıgüzel, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ve Meclis'teki AK Parti'li vekillerin de bu taslaktan haberi olmadığını iddia etti.

Dışişleri eleştirisi

CHP İstanbul Milletvekili Ünal Çeviköz, Dışişleri Bakanlığı bütçesinde Türkiye aleyhine sürdürülen propaganda ve eylemlerle mücadele etmek, FETÖ hakkında uluslararası toplumu bilgilendirmek için çalışma yürüten Araştırma ve Güvenlik İşleri Genel Müdürlüğü bütçesinin 2019 yılındakinden daha az olduğunu söyleyerek, Türkiye aleyhine onlarca karar alınmışken bu genel müdürlüğün bütçesinin geçen yıla göre az olmasına tepki gösterdi.

Doğu Akdeniz'deki tezlere karşı Mısır, İsrail ve Suriye ile diplomatik ilişkilerin olması gereken düzeye çıkarılması ihtiyacını ilk krizden bu yana tekrarladıklarını anlatan Çeviköz, "İktidar bu ilişkileri zamanında düzeltmiş olsaydı Türkiye'yi dışlayan bir Doğu Akdeniz Gaz Forumu oluşmayacak, AB tarafından sınırlı dahi olsa yaptırımlara maruz kalmayacaktık. İktidar muhalefetle uğraşmaktan, 'iç siyasette nasıl karşılık alırız' diye davranmaktan dış politikadaki önceliklerimizi unutmuş, ülkemizin itibarı için mücadeleden tamamen vazgeçmiştir." dedi.

Suriye politikasını da eleştiren Çeviköz, şöyle konuştu:

"Söylediklerimiz dinlenmedikçe Türkiye'nin egemen bir dış politika izlenmesine engel olunuyor. Büyük ülkelerle dengeli bir siyaset izleyeyim derken sadece onların ve ailelerinin izin verdiği kadar ilerleme sağlanabiliyor. Rasyonel olarak alınmayan kararlarla hem ülkemizin itibarı sarsılıyor hem de geleceğimize ipotek koyuluyor. Osmanlı İmparatorluğu döneminden beri oluşan köklü hariciye geleneğini bir kenara bırakıp tek adam diplomasisine indirgenen iktidarın dış politikası yanlış bir zemindedir."

CHP İstanbul Milletvekili Yunus Emre, Doğu Akdeniz'deki haklılığın bile uluslararası camiaya kabul ettirilemediğini savunarak, kapsamlı başarısızlıklar varken Meclis'ten bütçe istenemeyeceğini iddia etti.

CHP İstanbul Milletvekili Sibel Özdemir, demokratikleşme ve yapısal reform sürecinin kalıcı kılınamadığını dile getirerek, Kıbrıs, mülteci sorunu, vize muafiyeti, Gümrük Birliği anlaşması ve Doğu Akdeniz'de sorunlar yaşandığını ifade etti.

Agresif açıklamalarla Türkiye'nin güven yitirdiğini iddia eden Özdemir, kapsayıcı, diplomatik, uzun vadeli, stratejik ve barışçıl dış politikadan uzaklaşıldığını savundu.

"Tüm dünya Türkiye'nin tehditlere boyun eğmeyeceğini öğrendi"

CHP'li milletvekillerinin ardından söz alan AK Parti Grup Başkanvekili Bülent Turan, 2002'de iktidara geldiklerinde 52 milyar dolar olan tarımsal üretimin 2019'da 450 milyarı aştığını ve muazzam bir gelişme olduğunu söyledi.

Dış politika konusunda konuşmacıların, Türkiye'nin politikaları yerine sadece sorunlu alanların sahiplerinin sözcüsü gibi davrandığını üzülerek izlediğini ifade eden Turan, "Tüm dünya Türkiye'nin tehditlerle, ambargolarla boyun eğmeyeceğini öğrendi. İstiyorum ki o konuşmacı da Türkiye'nin böyle bir ülke olduğunu öğrensin Sayın Başkan." diye konuştu.

CHP Grup Başkanvekili Engin Altay da yerinden söz alarak, bardağın boş tarafını göstermenin muhalefetin görevi olduğunu, yürütmeyi savunan siyasi partilerin de bardağın dolu tarafını göstermelerinin işin doğası olduğunu belirtti. Altay, milletvekillerinin kısıtlı zaman içinde az bile söylediklerini dile getirdi.

Dış politika konusunda içeride tartışmaların olabileceğini vurgulayan Altay, şunları söyledi:

"Yalnız şunu yapmayın, yürütmenin dış politikadaki kimi yanlışlarını burada konuştuğumuz zaman iki şeyle bizi itham ederseniz küçülürsünüz. Bir: Ne diyorsunuz? 'Türkiye düşmanlığı'. Bunu yapan alçaktır, şerefsizdir, bu ülkede de yatacak yeri yoktur. İkincisi, milletin değerlerine bağlılık, sadakatsizlikle bizi suçlamayın. Bakın, ben size bir şey söyleyeyim, müteaddit defalar Sayın Erdoğan'a buradan seslenmişliğim vardır. Dışarıda Türkiye'ye karşı, Türkiye'nin cumhurbaşkanına edilen her laf bizi incitir. Onun için Erdoğan'a hep şunu derim: 'Arkana AK Parti Grubu'nu alma, arkana Türkiye Büyük Millet Meclisini al ki dışarıda başın dik olsun."

Kaynak: AA

Son Dakika Politika TBMM Genel Kurulu'nda Tarım ve Orman, Gençlik ve Spor ile Dışişleri bakanlıklarının bütçeleri görüşülüyor - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement