Uluslararası Piyasalarda Geçen Hafta - Son Dakika
Ekonomi

Uluslararası Piyasalarda Geçen Hafta

Uluslararası Piyasalarda Geçen Hafta

Uluslararası piyasalarda İtalya, İspanya ve Fransa'nın borçlanma maliyetlerinin artması ve Avro Bölgesi'ndeki borç krizinin derinleşebileceğine ilişkin yaşanan tartışmaların etkisiyle sert iniş çıkışlar yaşandı.

19.11.2011 11:24

Uluslararası piyasalarda geçen hafta, İtalya, İspanya ve Fransa'nın borçlanma maliyetlerinin artması ve Avro Bölgesi'ndeki borç krizinin derinleşebileceğine ilişkin yaşanan tartışmaların etkisiyle sert iniş çıkışlar yaşanırken, altın fiyatları geriledi. ABD Doları ise önemli para birimleri karşısında değer kaybetti. Haftanın son işlem gününde ABD ham petrolünün varil fiyatı da 97 dolar seviyelerinde işlem gördü.

ABD Başkanı Barack Obama, Avrupa'nın borç krizinden derin kaygı duyduğunu, Avrupa krizin üstesinden gelmede somut plan ortaya koyuncaya kadar piyasadaki dalgalanmanın devam edeceğini söyledi.

Obama, "Şu anda sorun siyasi irade sorunu, teknik sorun değil. Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy ve Almanya Başbakanı Angela Merkel gibi liderler kesiminde gerçek bir istek olduğunu düşünüyorum, ancak onlar karmaşık siyasi yapıya sahipler." dedi.

İtalya ve Yunanistan'ın bazı önemli reformları uygulayabilecek birlik hükümetleri kurma çabasıyla ilerleme kaydedildiğini, ancak şu anda Avrupa toplumunun Avrupa projesinin arkasında durması gerektiğini ifade eden Obama, "Piyasalara, Avrupa'nın avroyu desteklediği ve ne gerekiyorsa yapacağı konusunda açık sinyal gönderecek somut plan ve yapıyı devreye sokuncaya kadar şu anda piyasada gördüğümüz dalgalanmayı görmeye devam edeceğiz." diye konuştu.

Çin Merkez Bankası da, "Avro Bölgesinin borç sorunu finansal piyasalarda kesintisiz çalkantıya sebep olacak ve kriz çekirdek ülkelere yayılırsa bu küresel sistematik risklere yol açacak." denildi.

Japonya Merkez Bankası Başkanı Masaaki Shirakawa ise Avrupa'daki krizin gelişmekte olan ekonomileri ticaret ve diğer kanallarla etkilemeye başladığını belirtirken, Japonya Maliye Bakanı Jun Azumi, Almanya'ya borç krizinin yayılmasını önlemek üzere güvenlik duvarı oluşturması için çağrıda bulundu.

Uluslararası Para Fonu (IMF) Başkanı Christine Lagarde, bütün ülkelerin, küresel ekonominin yeniden dengeye kavuşması için üstlerine düşen görevi yerine getirmeleri gerektiğini belirtti.

Avro Bölgesi'ndeki krize çözüm olmadan dünya ekonomisinin, işsizlik ve düşük büyümeyle birlikte güvenin yıkılacağı negatif bir sarmala sürükleneceği uyarısında bulunan Lagarde, bunun bütün ülkeleri etkileyeceğine, bu nedenle bu krizin çözülmesinin herkesin çıkarına olduğuna vurgu yaptı.

Asya Kalkınma Bankası (ADB), süregelen Avro Bölgesi'ndeki borç krizi nedeniyle Asya'nın gelişmekte olan ekonomilerinin yıllık büyüme tahminlerinin aşağı yönlü revize edilebileceğini bildirdi.

-Avrupa ekonomisi-

Avro Bölgesi ve IMF yetkilileri, Avro Bölgesi'nde kurtarma operasyonlarında yeterli kaynağa sahip olması için Avrupa Merkez Bankası'nın (ECB) IMF'ye kredi sağlaması fikrini tartıştılar.

Ekonomistler, Avrupa Finansal İstikrar Fonunun (EFSF) kaynaklarını 1 trilyon avroya çıkarması planlarının tam olarak uygulamaya geçmesinin mümkün olmadığı ya da geçse bile bu kaynak yeterli gelmeyeceği için sadece ECB'nin piyasalara güvenilir garantiler sunabileceğini düşünüyorlar.

AB yasaları, ECB'nin hükümetlerin borçlanmalarını finanse etmesini yasaklarken, ECB, kamu borçlarının artmasına ve büyümenin yavaşlamasına yol açan politikalarını değiştirmesi gereken Avro Bölgesi hükümetlerine borç vermede son çare olmayacağını sıklıkla ifade ediyor.

Fransa, Avro Bölgesi'nin borç krizinin aşılmasında ECB'nin daha fazla rol alması gerektiğini savunurken, Almanya ise bu öneriye karşı çıkıyor.

Öte yandan Avro Bölgesi'ndeki borç krizinin aşılması için Avrupa Merkez Bankası'nın para basma matbaalarını çalıştırmak isteyen Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy, Almanya engeline takıldı.

Almanya Başbakanı Angela Merkel, para basarak krizden çıkmanın mümkün olmadığını vurgulayarak, "Eğer politikacılar Avrupa Merkez Bankasının avronun zayıflığı sorununa çözüm getireceğini düşünüyorlarsa, olmayacak duaya amin diyorlar" ifadesini kullandı.

Borç krizine sadece siyasi çözüm bulunabileceğini kaydeden Merkel, bütçe açığı veren ülkelerden harcamaları kısmalarını istedi.

Almanya Dışişleri Bakanı Guido Westerwelle, "ECB'nin Avro Bölgesi'nin borç krizinin yatışmasına yardımcı olmada para basmaması gerektiğini" bildirdi.

Westerwelle, ECB'nin para basmasının en fazla geçici rahatlama sağlayacağına, ancak bunun uzun vadede "çok önemli hata" olacağına, enflasyonu destekleyebileceğine ve reformlara zarar vereceğine dikkati çekti.

ECB Başkanı Mario Draghi, borç krizi karşısında daha fazla finansal müdahalede bulunması baskılarıyla karşı karşıya bulunan ECB'nin bağımsızlığını savunarak, "Güvenilirliğimiz, orta ve uzun vadede enflasyon hedefimize dayanan para politikamızın başarısı demek" dedi.

Finansal istikrar, istihdam yaratmak ve büyümeyi desteklemekte güvenilirliğin büyük bir katkı sağlayacağına dikkati çeken Draghi, ECB'nin bu katkıyı tam bağımsızlıkla sunduğunu vurguladı.

Tüm bu gelişmelerle birlikte borç kriziyle mücadelede cılız ve geç önlem almakla eleştirilen Avro Bölgesi, ekonomik entegrasyon yolunda dev bir adım olarak görülen ortak tahvil çıkarılmasını gündemine aldı.

AB Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso, ortak tahvil çıkarılmasının "Avro Bölgesi'nde ekonomik uyum ve yönetişim için tabii çözüm olduğunu" söyledi.

Barroso, Avro Bölgesi'nde ortak merkez bankasının ardından ortak hazinenin de temelini oluşturacak ve ekonomi yönetiminde Brüksel'in etkinliğini artıracak ortak tahvilin "sorumluluk ve dayanışma ilkeleriyle uyumlu olması gerektiğini" vurguladı.

Ekonomik ve parasal işlerden sorumlu AB Komiseri Olli Rehn de Avro Bölgesi'nde ortak tahvil projesiyle ilgili genel çerçeveyi çizen resmi belgeyi 23 Kasım'da açıklayacaklarını bildirdi.

AB Komisyonu Başkanı Barroso, Avro Bölgesi'nin çözüm için bütün ülkelerin güçlü taahhüdünü gerektiren sistemik krizle karşı karşıya olduğunu ifade ederek, Avro Bölgesi üyesi 17 ülke arasında, Avrupa Birliğinin geride kalan 10 üyesine zarar vermeksizin ekonomik bütünleşmenin derinleştirilmesi gerektiğini vurguladı.

Barroso, "Avro Bölgesi'nde mali istikrarı riske atan ülkeler üzerinde gözetimi artırmak gerektiğine dikkat çekerek, sıkı gözetim altına alınacak ülkelerde, normalde ulusal hükümetlerin uhdesindeki bütçe ve vergilendirme gibi yetkilerde AB'nin rolünün artacağını belirtti, "fakat işler çok kötüye giderken ve Avrupalı vergi verenler bunun olumsuz etkisini hissederken bu uygulama zorunlu" ifadesini kullandı.

Avrupa Parlamentosu, çıplak açığa satış düzenlemesine ilişkin yasayı genel kurulda yaptığı oylamayla kabul etti.

Çıplak açığa satış düzenlemesine getirilen sınırlamayla, yapay spekülasyonların önüne geçilerek, Avro bölgesi borç krizinin derinleşmesine yol açan gelişmelerin önlenmesi hedefleniyor.

Bu arada AB Komisyonu, kredi derecelendirme kuruluşlarının, mali krizleri körükleyen değerlendirmelerine de sınırlama getirmek için düğmeye bastı.

Öte yandan Almanya Başbakanı Merkel, borç kriziyle birlikte İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana en zor zamanlardan birini geçirdiğini vurgulayarak, Avro'nun korunması için her türlü çabanın harcanması gerektiğine dikkat çekti.

"Sorumluluklarımız sınırlarımızla sınırlı değil" diyen Merkel, Avro'nun başarısız olması durumunda Avrupa'nın da başarısız olacağını ifade etti.

Merkel, avro ülkelerindeki istikrar kurallarının daha iyi bir şekilde kontrol edilebilmesi için sözleşmelerde bazı değişiklikler yapmak istediklerini belirterek, hızlı bir şekilde bazı siyasi kararların alınması gerektiğini ifade etti ve avro krizinin çözülebilmesi için Lizbon Anlaşması'nın bazı kısımlarının değiştirilmesini istedi.

Almanya Maliye Bakanı Wolfgang Schauble, Avrupa'nın, Avro Bölgesinin mali birliğinin ilk adımını atmak için anlaşmaların 24 ayda değiştirilebileceğini vurgulayarak, ortak mali politikalar olmadan para birliğinin sorun yarattığına dikkat çekti.

İngiltere Başbakanı David Cameron, "Avro Bölgesi'nin borç krizinin çözümünde kararlı tavra ihtiyaç olduğunu" söyledi.

Avro Bölgesi ve AB, geçen yılın aynı dönemine göre üçüncü çeyrekte yüzde 1,4 büyüdü.

AB İstatistik kurumu Eurostat'ın verilerine göre, Avro Bölgesi ve AB, üçüncü çeyrekte, bir önceki çeyreğe göre ise sadece yüzde 0,2 büyüme kaydedebildi.

Geçen yılın aynı dönemine göre bu yılın üçüncü çeyreğinde Yunanistan yüzde 5,2, Portekiz yüzde 1,7 ve Kıbrıs Rum kesimi yüzde 0,6 küçüldü.

Bu dönemde AB'nin büyük ekonomilerinden Almanya yüzde 2,6, Fransa yüzde 1,6 ve İngiltere yüzde 0,5 büyüme gerçekleştirdi.

-İtalya ve İspanya ekonomisi-

Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch, İtalya'nın kredi notunun bir kez daha düşürülmemesi için piyasalara erişimini korumasının zorunlu olduğu uyarısında bulundu.

Kuruluştan yapılan yazılı açıklamada, İtalyan tahvil faizlerinde yüzde 7'lere varan seviyelerin sürdürülemez olduğuna dikkat çekilerek, ülkenin zayıf büyüme oranı ve yüksek borcu nedeniyle ağırlaşan kriz karşısında fazlasıyla kırılgan hale geldiği vurgulandı.

Ancak kuruluşun, yeni hükümetin ekonomik, yapısal ve mali reformların sürdürülmesinde güvenilirliğini ispatlayacağını düşündüğü ifade edilen açıklamada, Monti hükümetinin önünde borçlanma faiz oranlarının daha sürdürülebilir seviyelere dönebilmesini sağlayacak ve piyasa dinamiklerini bertaraf edebilecek olumlu bir sürpriz yapabilmesi için fırsat penceresi bulunduğunu ifade etti.

İtalya Başbakanı Mario Monti, ülkeyi finansal krizden çıkarmak için ekonomik büyümeyi desteklemede büyük çaplı reformlar uygulama sözü verdi.

Ekonomist ve AB'nin eski rekabet komiseri Monti, "Avronun geleceği İtalya'nın gelecek hafta ne yapacağına bağlı" dedi.

Kamu varlıklarının satışı için bir program belirleyeceklerini belirten Monti, kayıt dışı ekonomiyle de uğraşacaklarını kaydetti.

İspanya Maliye Bakanı Elena Salgado, piyasalarda İspanya'nın borçlanma maliyetinin artması nedeniyle kurtarma planından yararlanacağına yönelik endişeler konusunda "İspanya için kesinlikle kurtarma planı riski yok" dedi.

Salgado, İspanya ve Almanya'nın 10 yıl vadeli tahvilleri arasındaki faiz farkının 500 puan ile rekor seviyeye çıkmasına rağmen "piyasalarda, bizim finansman kapasitemize ilişkin bir endişe yok" açıklamasında bulundu. İspanyol Hazinesi'nin tüm devlet tahvilleri için ortalama yüzde 4'ün altında faiz ödediğini hatırlatan Salgado, geçtiğimiz perşembe günü gerçekleşen 10 yıl vadeli tahvillerin satışındaki borçlanmanın baskısını İspanya'nın ancak 6-7 yıl sonra hissedebileceğini savundu.

-Yunanistan'ın borç sorunu-

AB Komisyonu, Yunanistan'dan, yeni kredi diliminin serbest bırakılması için tüm siyasi partilerin AB ve IMF ortak programına bağlı kalacakları yönünde yazılı taahhütte bulunmalarını istedi.

Ekonomik ve parasal işlerden sorumlu AB Komisyonu Başkan Yardımcısı Olli Rehn'in sözcüsü Amadeu Altafaj Tardio, "Avro Grubu bir bütün olarak Yunanistan'dan, bu ülkedeki siyasi güçlerinden anlaşmaya (AB/IMF paketine) bağlı kalacakları yönünde açık ve net bir şekilde taahhütte bulunmalarını beklemektedir. Bu taahhüt yazılı olmalıdır, imzalı mektup şekilde olmalıdır." dedi.

Yunanistan Maliye Bakanı Evangelos Venizelos, "Yunanistan'ın her zaman Avro Bölgesi'nin üyesi olarak kalması için şimdi yapmamız gerekeni hızlı, sorumlu şekilde yaparsak Avro Bölgesi'ne ve kendimize yardımcı olacağız" değerlendirmesinde bulundu.

Elinde Yunan tahvili bulunan özel sektörle görüşmelere başlayan Yunanistan'da ocak-ekim döneminde bütçe açığının yıllık yüzde 11 artışla 20,10 milyar avro olduğunu açıkladı.

Yunanistan'ın borç değişimi planının 2012 yılında bütçe açığını gayri safi yurtiçi hasılanın (GSYH) yüzde 5,4'üne düşüreceği tahmin ediliyor.

-ABD ekonomisi ve diğerleri-

Fitch, Avro Bölgesi'ndeki krizin ABD bankalarının kredi notunu olumsuz etkileyebileceği uyarısında bulundu.

Kuruluştan yapılan açıklamada, Avro Bölgesi'ndeki borç krizinin derinleşmesi, hali hazırda sorun yaşayan ekonomilerin dışına yayılması ve zamanında çözülememesi halinde ABD bankalarının kredibilite problemleri yaşayabileceğine ve "durağan" olan not görünümlerinin bu durumdan olumsuz etkileneceğine dikkat çekti.

ABD'de perakende satışlar, Ekim ayında bir önceki aya göre yüzde 0,5 artış kaydetti. Ülkede üretici fiyatları endeksi (ÜFE), Ekim ayında bir önceki aya göre yüzde 0,3 azalırken, gıda ve akaryakıt hariç çekirdek ÜFE ise Ekim ayında değişiklik göstermedi.

Tüketici fiyatları ise söz konusu dönemde yüzde 0,1 düştü. Gıda ve enerji fiyatları hariç çekirdek TÜFE'nin ise aynı ayda yüzde 0,1 yükseldiği kaydedildi.

ABD'de işsizlik maaşı başvuruları da 12 Kasım'da sona eren haftada 5 bin kişi azalarak 388 bine geriledi ve nisan ayından bu yana en düşük seviyeyi gördü.

Öte yandan dünyanın üçüncü büyük ekonomisi Japonya'da 11 Mart'ta meydana gelen deprem ve tsunami felaketinin ardından üç çeyrek üst üste daralan ekonomi, Temmuz-Eylül dönemini kapsayan üçüncü çeyrekte yıllık bazda yüzde 6 oranında büyüyerek, son bir buçuk yılın en hızlı yükselişini kaydetti.

Japonya Merkez Bankası (BoJ), yüzde 0-0,1 aralığındaki gösterge faiz oranını değiştirmedi.

Banka yaptığı açıklamada, Avro Bölgesi'ndeki borç krizi ile ABD ekonomisinden kaynaklanabilecek olası risklere karşı uyarıda bulunarak, küresel ekonomiye ilişkin kaygılara karşın Japonya ekonomisinin ılımlı bir toparlanmaya devam etmesinin öngörüldüğüne dikkat çekti.

Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Standard and Poor's (S&P), Brezilya'nın yabancı para cinsinden uzun vadeli kredi notunu "BBB-"den "BBB"ye yükseltti, kredi not görünümünü de "durağan" olarak belirledi.

S&P analisti Sebastian Briozzo yaptığı açıklamada, Brezilya'nın kredi notunun arttırılmasında mevcut yönetimin ihtiyatlı makro ekonomik politikalarının etkili olduğuna dikkati çekti.

-Döviz piyasası-

ABD dolarının, uluslararası döviz borsalarında önemli para birimleri karşısında, Pazartesi günü açılış ve Cuma günü kapanış değerleri şöyle oldu:

PARA BİRİMİ PAZARTESİ CUMA

- - -

Japon Yeni 77,00 76,88

İsviçre Frangı 0,901 0,9167

Kanada Doları 1,0155 1,0268

Londra döviz piyasasında pazartesi günü 1,3724 dolardan açılan avro, cuma kapanışta 1,3517 dolara geriledi.

Aynı borsada pazartesi günü 1,599 dolardan açılan İngiliz sterlini ise cuma kapanışta 1,5789 dolar oldu.

New York borsasında, altının ons fiyatı pazartesi günü 1.777,80 dolardan kapanırken, cuma günü kapanışta 1.724,70 dolara geriledi.

-ABD, Avrupa ve Asya borsaları-

ABD'de dün New York Borsası'nda Dow Jones Endeksi yüzde 0,2 (25,43 puan) değer kazanarak, haftayı 11.796,16 puandan kapattı. Standard and Poor's 500 Endeksi aynı gün yaklaşık yüzde 0,1 (0,48 puan) azalarak 1.215,65 puan, Nasdaq Bileşik Endeksi ise yüzde 0,6 (15,49 puan) azalarak 2.572,50 puan oldu.

Dow Jones Endeksi haftanın tamamında yüzde 2,9, Standard & Poor's 500 Endeksi yüzde 3,8, Nasdaq Bileşik Endeksi ise yüzde 4 oranında değer kaybetti.

Avrupa'da borsalar haftanın son işlem gününde kararsız kapandı.

Londra Borsası'nda FTSE-100 Endeksi yüzde 1,11 (60,20 puan) değer kaybederek 5.362,94 puandan, Frankfurt Borsası'nda Dax Endeksi yüzde 0,85 (49,93 puan) azalarak 5.800,24 puandan ve Paris Borsası'nda Cac 40 Endeksi de yüzde 0,44

(13,28 puan) azalarak 2.997,01 puandan haftayı kapattı.

Avrupa'da ayrıca İspanya'da Madrid Borsası'nda IBEX 35 Endeksi yüzde 0,48, İtalya'da Milano Borsası yüzde 0,23 oranında değer kazanırken, Hollanda'da Amsterdam Borsası'nda AEX Endeksi yüzde 0,76, Brüksel Borsası yüzde 1,14 oranında değer kaybetti.

Asya'da ise borsalar haftayı ekside kapattı.

Japonya'da Tokyo Borsası'nın temel göstergesi Nikkei 225 Endeksi haftanın son işlem gününde yüzde 1,23 düşüşle 8.374,91 puandan günü tamamladı.

Asya'da ayrıca Tayvan Borsası yüzde 2,08, Güney Kore Borsası yüzde 2, Avustralya Borsası yüzde 1,79, Tayland Borsası yüzde 0,87, Hindistan Borsası'nda BSE Sensex 30 Endeksi yüzde 1,61, Singapur Borsası yüzde 1,19, Hong Kong Borsasında Hang Seng Endeksi yüzde 1,91, Endonezya Borsası yüzde 0,95 ve Çin'de Şanghay Borsasında SE Composite endeksi yüzde 1,81 geriledi.

-Petrol fiyatları-

Haftanın son işlem gününde ABD ham petrolünün aralık ayı teslimi varil fiyatı 97 dolar ve Londra Brent tipi ham petrolün aralık ayı teslimi varil fiyatı 107 dolar seviyelerinde kapandı.

Hafta başında da 99 dolar seviyelerinde işlem görmeye başlayan Batı Teksas tipi ham petrolünün varil fiyatı aralık ayı teslimi Cuma günü 97,41 dolardan kapandı.

Londra Brent tipi ham petrolün aralık ayı teslimi varil fiyatı ise haftanın son işlem gününde 69 sent azalarak 107,40 dolara geriledi.

- WASHINGTON/LONDRA/BRÜKSEL

Kaynak: AA

Son Dakika Ekonomi Uluslararası Piyasalarda Geçen Hafta - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement