"Cumhurbaşkanı Anayasa'da 40 Yıldır Olan Yetkiyi Kullanıyor" - Son Dakika
Güncel

"Cumhurbaşkanı Anayasa'da 40 Yıldır Olan Yetkiyi Kullanıyor"

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, "Sayın Cumhurbaşkanımız ilerleyen süreç içinde tekrar bir toplantıya başkanlık etmek isterse buna karar verirler." dedi.

20.01.2015 00:04  Güncelleme: 00:45

İlk defa halkın oylarıyla seçilen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığındaki Bakanlar Kurulu toplantısı sona erdi. Toplantının ardından basın toplantısı düzenleyen Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, gazetecilere açıklamalarda bulundu.

Arınç, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açılış konuşmasında, Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun yürütmenin başı olarak yapacağı çalışmaların Anayasal çerçevesi içerisinde çok açık bir şekilde yazıldığını ve ülkenin yönetilmesinin Bakanlar Kurulu ve hükümete ait olduğunu dile getirdiğini

Arınç, "Sayın Cumhurbaşkanımız uyum içerisinde çalışmanın ayrıca halkımıza daha bereketli, daha mutlu bir hayat getirme konusunda faydası olacağını ifade etti ve Sayın Başbakanımıza bugüne kadar gösterdiği performans, gayretli çalışmalar ve hükümetimizin başarısı noktasında teşekkürlerini, taktirlerini ifade etti" dedi.

Bakanlar Kurulu'nun gündeminin hayli yoğun olduğunu vurgulayan Arınç, şunları kaydetti:

"Gündemimizin birkaç bölümü var. 2014 yılının genel bir değerlendirmesini yaptık. Değerlendirmenin birincisinde güvenlik ve asayiş yönünden bir değerlendirme oldu. Güvenlik ve asayiş konuları 3 bölümde değerlendirildi; bir genel değerlendirme, çözüm sürecindeki gelişmeler, paralel devlet yapısıyla mücadeledeki gelişmeler. Burada bakan arkadaşlarımızın bazı soruları, konuyla ilgili üzerinde çalışılması, görüşülmesi gereken konular, MİT Müsteşarı Hakan Fidan'ın da bir sunumu gerçekleştirildi.

İkinci bölüm, dış politika açısında 2014 yılının değerlendirilmesiydi. Burada da birinci öncelik Suriye, Filistin ve Irak'taki gelişmeler Sayın Dışişleri Bakanımız tarafından ve küresel terörizm faaliyetleri, son günlerde Türkiye, Fransa, Nijerya, Suudi Arabistan ve Yemen'deki saldırılar konusunda MİT Müsteşarlığı'nın kapsamlı bir değerlendirmesi oldu. Bir başka bölümde Doğu Akdeniz'deki gelişmelerin değerlendirilmesi Dışişleri Bakanlığımızın sunumuyla gerçekleştirildi. Bir diğer bölümde 2014 yılının ekonomik gelişmeler yönünden değerlendirilmesiydi. Burada da Sayın Ali Babacan'ın geçen yılın bir genel değerlendirmesi yapması yanında Sayın Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi de ihracat, ithalat, teşvik uygulamaları, yabancı sermaye ve yurt dışı yatırım fonlarının değerlendirilmesi konusunda bir sunumda bulundu. Bu bölümün son kısmında da finansa sektörünün değerlendirilmesi ve katılım bankacılığı konusu ele alındı. Bildiğiniz gibi kamu bankası saydığımız, Halkbank, Ziraat Bankası ve Vakıf Bankası'nın genel müdürleri, 2002 yılından bugüne kadar bankalarının gösterdiği gelişmeleri grafiklerle, ayrıntılı biçimde ortaya koydular. Bildiğiniz gibi bu bankaların artık katılım bankası kurması artık mümkün oldu. Kendilerinin kuracağı katılım bankalarıyla ilgili bilgi sunmuş oldular. Bugünkü Bakanlar Kurulu'nun son maddesi de Avrupa Birliği (AB) süreciyle ilgili gelişmelerin değerlendirilmesiydi. AB Bakanımız Sayın Volkan Bozkır bu konuda ayrıntılı bir değerlendirme yaptı."

Arınç, Bakanlar Kurulu toplantısında yapılan sunumlara ilişkin soruların sorulduğunu ve son kısımda Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bir genel değerlendirme yaptığını belirtti.

CİZRE OLAYLARI

Açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını cevaplayan Arınç, " Cizre'de yaşanan olaylar toplantıda görüşüldü mü? Jandarma Genel Komutanı'nın geldiğin gördük, kendisi toplantıya katıldı mı, bilgi sundu mu ya da Sayın İçişleri Bakanı'ndan bu yönde herhangi bir bilgi alındı mı?" sorusu üzerine, "Her bakanımızın sunduğu görüşmeler çerçevesinde ilgili bürokratlar da toplantıya katıldılar, Sayın Cumhurbaşkanımızın izin ve müsaadeleriyle. Sayın İçişleri Bakanı Efkan Ala, güvenlik ve asayiş yönünden uzun bir sunum yaptı. Bunun içerisinde şüphesiz Cizre'de yaşanan olaylar da değerlendirildi. Genel bir değerlendirme olduğu için Sayın Jandarma Genel Komutanı da Emniyet Genel Müdürlüğü yetkilileri de yine konuyla ilgili bürokratlar da hazır bulundular. Sorulara Sayın Bakanımız mutlaka cevap verdi ama bürokratlardan bazen ek bilgiler alındı. Son günlerde Cizre'de yaşanan acı olaylar da gündemimiz içerisindeydi. Bu sadece bir asayişsizlik olayı değil aynı zamanda çözüm sürecini de yakından ilgilendiriyor, Cizre konusu gündeme geldiğinde bunun bir siyasi boyutunun da olabileceği düşünülüyor. Yani orada ölen sadece 12 yaşındaki masum bir yavrumuz değil veya daha önceki olaylarda hayatını kaybedenler değil şu anda sayının 8 civarında olduğunu biliyorum. Hepsi bizim için çok değerli insanlarımızdır. Maalesef bu şiddet olayları sırasında hayatlarını kaybetmişlerdir. Konu üzerinde çalışmalar yapılıyor" karşılığını verdi.

Cizre olaylarıyla ilgili adli ve idari soruşturma sürecinin sürdüğünü hatırlatan Arınç, "Cizre nüfusu çok yoğun bir ilçemiz ve geçmişten bu yana bu tür olaylara zemin hazırlanması için bazı çalışmaların yapıldığını da biliyoruz. Bazı konuları belki çok genel ifadelerle söylemek istiyorum ama Cizre'ye bu olayları takiben daha çok polis ve araç takviyesi yapılmıştır. TOMA'lar ve zırhlı araçlar dışında süratle olaylara müdahale edebilecek zırhlı iş makinası ve araçları da bölgeye gönderilmiştir. Orada hendeklerin kazılmış olması sebebiyle mahallelerde çıkan olaylara belediyenin de imkanlarını vermemesi suretiyle müdahale belki zorlanmış oldu. Bunun karşılığında bu yolların düzeltilmesi ve mukabil yapılacak hareketlerin de önlenmesi amacıyla araç, insan ve iş makinası takviyesi yapıldı. Ayrıca olaylar bütün boyutlarıyla inceleniyor. Çünkü orada HDP'li milletvekillerinin de gitmesi ve bazı talimatların verilmesini takiben bunun geriye 12 yaşındaki bir çocuğun cansız cesedi olarak dönmesi hepimizi fevkalade üzdü. Bunların hepsi bir mesaj olabilir. Yani 'Biz silahı, şiddeti elden bırakmayız, burası bizimdir, kimseye vermeyiz, burada ancak biz olabiliriz, başkasının burada yaşamasına izin vermeyiz' diyen bir eşkıya grubu varsa bunların sesini kesmek, bunları o bölgeden artık ilişiğinin kalmayacak şekilde uzaklaştırmak şüphesiz hükümetimizin görevidir. Bir taraftan toplumsal olaylar şiddet olaylarına dönüşmesin, kan dökülmesin diye çaba sarf ederken, bir taraftan da o peygamber şehrinde, Hz. Nuh'un bulunduğu ilçemizde gözü dönmüş canilerin böylesine cinayet işlemesine izin vermeyeceğiz. Şu anda Türkiye kamuoyu Cizre konusunda fevkalade hassastır. Bu hassasiyeti biliyoruz, bu olayların bir daha yaşanmaması ve bu olaylara sebebiyet verenlerin süratle cezalandırılması, adliye önüne çıkarılması temel hedefimizdir" ifadelerini kullandı.

Arınç, MİT'i ilgilendiren bu konuda ilgili MİT Müsteşarı Hakan Fidan'la birlikte müsteşar yardımcıları ve ilgili daire başkanlarının da yer aldığını belirtti.

"BU TOPLANTILAR RUTİN OLARAK YAPILMAYACAK"

"Toplantıda bir sonraki toplantının tarihi belirlendi mi? Sayın Cumhurbaşkanının başkanlığında yapılacak bir sonraki toplantının kararı verildi mi? Bir periyodik zamanlama söz konusu mu?" sorusuna ise Arınç, "Müteakip Bakanlar Kurulu toplantımız 26'sında, her pazartesi yaptığımız gibi Başbakanlık'ta yapılacaktır. Bu tür toplantıların periyodik olarak yapılması gündeme gelmemiştir. Sayın Cumhurbaşkanımız ilerleyen süreç içerisinde tekrar toplantıya başkanlık yapma isteğini dile getirirse Sayın Başbakanımızla birlikte buna karar verebilirler. Ama sizin ifade ettiğiniz gibi rutin olarak bu toplantılar yapılmayacaktır. Ne ayda bir ne iki ayda bir bu konu görüşülmemiştir. Nasıl bu toplantı 19 Ocak'ta Sayın Başbakanımızla birlikte açıklanan şekliyle yapılmışsa Sayın Cumhurbaşkanımız Anayasal yetkisini ne zaman kullanmak isterse Sayın Başbakanımızla bu konuyu kararlaştırabilirler" yanıtını verdi.

4 ESKİ BAKANLA İLGİLİ SORUŞTURMA KOMİSYONU RAPORUNUN GENEL KURULA SUNULMASI

4 eski bakanla ilgili Soruşturma Komisyonu raporunun yarın TBMM Genel Kurulu'nda görüşüleceğini hatırlatarak, "Bu konu bugün Bakanlar Kurulu gündeme geldi mi? Siz yarın Genel Kurul'da rapor doğrultusunda bir sonuç mu bekliyorsunuz yoksa bir fire bekliyor musunuz?" sorusunu da cevaplayan Arınç, "Bugünkü Bakanlar Kurulu toplantımızda bu konu kesinlikle gündeme gelmedi. Esasen işin özelliği vardır biliyorsunuz. Burada gruplarda bile toplantı yapılamaz ve karar alınamaz. Kaldı ki burası bir Bakanlar Kurulu toplantısıdır. Burada da gündemin içerisinde bu konuya bir kelimeyle bile girilmemiştir. Yarın eğer yapılacaksa sanıyorum bir Danışma Kurulu kararı alınması lazım. Bunun da Anayasamızın 100. Maddesi, İç Tüzük'ün 110. Maddesinden sonraki hükümlerinde milletvekillerinin konuşması, komisyon raporunun görüşülmesi ve eğer bir önerge verilirse onun da her bakan için gizli oylamasının yapılması gerekecektir. Bu konu ne zaman gündeme gelse ben hiç kimsenin kendi oyunu, kararını açıklamak gibi bir yanlışa düşmemesi gerektiğini söylüyorum. Bu ihsası reydir. Maalesef bu hatayı MHP'li milletvekilleri de CHP'li milletvekilleri de yapmıştır. Hatta bir sene öncesinden bugüne kadar ama en son komisyon raporu oylanırken herkes kendi görüşünü ifade etmiştir. Hiçbir milletvekili Meclis çalışmalarında kullandığı oydan, sarf ettiği sözlerden dolayı hukuken sorumlu değildir. Vicdanen nasıl bir karar verecekler onu gizli oylamada hep beraber göreceğiz. Ben de doğrusu oylamaya katılacağım. Hukukun, vicdanın emrettiği noktada oyumu kullanacağım" karşılığını verdi.  

"CUMHURBAŞKANI, BAŞBAKAN'LA ARASINDA BİR ÇEKİŞME GÖSTERME VARMIŞ DİYE GÖSTERMEYE GAYRET EDENLERİN YANLIŞ YAPTIĞINI SÖYLEDİ"

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, Cumhurbaşkanı'nın, Başbakan'la arasında bir çekişme gösterme varmış diye göstermeye gayret edenlerin yanlış yaptığını söylediğini belirtti. Arınç, "Sayın Cumhurbaşkanımız açış konuşmasında Sayın Başbakanımızın ve hükümetinin ve kendilerinin sadece millete hizmet amacıyla çalıştığını, başbakanlığı döneminde de cumhurbaşkanlığı döneminde de başka bir gayesinin bulunmadığını, millete hizmet yolunda çalışmak için de Cumhurbaşkanlığı'nın görev ve yetkilerinin olabildiğince daha çok koşarak daha çok çalışarak daha çok hükümetle uyum içerisinde bir gayret göstererek gerçekleştirilebileceğini söyledi. Bu uyumu bozmaya çalışan veya Cumhurbaşkanıyla Başbakan ve hükümeti arasında bir çekişme gösterme varmış diye göstermeye gayret edenlerin yanlış yaptığını söyledi" dedi.

İlk defa halkın oylarıyla seçilen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığındaki Bakanlar Kurulu toplantısı sona erdi. Daha önce 17 kez Cumhurbaşkanı başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulu, 15 yıl aradan sonra yeniden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında toplandı. 

Yaklaşık 8.5 saat süren toplantının ardından basın toplantısı düzenleyen Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, gazetecilere açıklamalarda bulundu.

Anayasanın ilgili maddeleri gereğince geçtiğimiz dönemlerde eski Cumhurbaşkanlarından Cemal Gürsel, Fahri Korutürk, Kenan Evren, Turgut Özal ve Süleyman Demirel'in bu yetkilerini kullandıklarını hatırlatarak sözlerine başlayan Arınç, "Sadece Ahmet Necdet Sezer ve Sayın Abdullah Gül kendilerine Anayasa'da tanınan bu yetkiyi cumhurbaşkanlığı süreci içerisinde kullanmadılar. Anayasamızın bahşettiği bir yetkiyi Sayın Cumhurbaşkanımızın kullanmasında bir fevkaladelik yok. Bu isteğini bildirdiği zaman 4. maddenin 2. fıkrasında ya Bakanlar Kurulu'na gelir başkanlık eder veya kendi başkanlığı altında Bakanlar Kurulu'nun toplantıya çağırır. Bu anayasal yetki bugün kullanılmıştır ve Sayın Cumhurbaşkanımızın başkanlığında Bakanlar Kurulumuzun tümünün de bulunduğu gündem etraflıca gerçekleştirilmiş, üzerinde çalışmalar yapılmıştır" dedi.

Toplantının saat 11.00'de başlayacağının önceden bildirildiğini hatırlatan Arınç, toplantı öncesi Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Başbakan Davutoğlu'nun baş başa bir görüşme gerçekleştirdiğini açıkladı. Toplantının bu yüzden 12.30'da başladığını belirtti.

Bakanlar Kurulu toplantısının Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bir açılış konuşması yaparak başladığını açıklayan Arınç, "Sayın Cumhurbaşkanımız açış konuşmasında Sayın Başbakanımızın ve hükümetinin ve kendilerinin sadece millete hizmet amacıyla çalıştığını, başbakanlığı döneminde de cumhurbaşkanlığı döneminde de başka bir gayesinin bulunmadığını, millete hizmet yolunda çalışmak için de Cumhurbaşkanlığı'nın görev ve yetkilerinin olabildiğince daha çok koşarak daha çok çalışarak daha çok hükümetle uyum içerisinde bir gayret göstererek gerçekleştirilebileceğini söyledi. Bu uyumu bozmaya çalışan veya Cumhurbaşkanıyla Başbakan ve hükümeti arasında bir çekişme gösterme varmış diye göstermeye gayret edenlerin yanlış yaptığını söyledi. Herkesin kendi görev ve sorumlulukları çerçevesinde çalışmalarını yürüteceğini ifade etti. Sayın Cumhurbaşkanımızın Anayasa'da tanınan yetkileri çok açık biçimde yazılıdır" ifadelerini kullandı. 

"Cumhurbaşkanı Anayasa\'da 40 Yıldır Olan Yetkiyi Kullanıyor"
Kaynak: İHA

Son Dakika Güncel 'Cumhurbaşkanı Anayasa'da 40 Yıldır Olan Yetkiyi Kullanıyor' - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement