FETÖ'CÜ BAŞYAVER ALİ YAZICI: KRİPTO OLSAM, SUİKASTİ BEN YAPARDIM (EK)
1)'İFTİRA ATANLARI ALLAH'A HAVALE EDİYORUM'
Duruşmada daha sonra tutuklu sanıklardan Üstteğmen Murat Köse savunmasını yaptı. Olaya ilişkin delillerin kasıtlı olarak karartıldığını ileri süren Murat Köse, bunları karartanlar hakkında suç duyurusunda bulunduğunu söyledi.
Mahkemenin bir an önce bitirilmek istenmesinin de duruşmaya gölge düşürdüğünü öne süren Murat Köse, diğer sanıklar gibi kendilerinden önce başka bir grubun Marmaris'e geldiğini iddia edip, "Tanık ifadeleri bizden önce bir grubun saat 24.00- 02.00 arasında geldiği helikopterden iple indiğini ortaya koyuyor" dedi. Bu sırada araya giren Mahkeme Başkanı Emirşah Baştoğ, "Savunmanın can alıcı bölümlerini söylesen. Bunların hepsinden bilgimiz var. İfadelerin tamamını iki kez baştan sona okuduk" dedi.
Murat Köse'nin SEGBİS üzerinden kayıt altına alınan konuşmaların bazı yerlerinin hatalı olarak deşifre edilmesini gündeme getirip kasıt araması üzerine, Mahkeme Başkanı Emirşah Baştoğ, "Çözümde bunu yapan isimlerde kasıt yok, ancak hata olabilir. Amiyane tabirle bir yerden yağ çıkarmaya gerek yok" diye konuştu.
DURUŞMA ÖNCESİ AÇIKLAMA YAPTI
Duruşmaya öğle arası veren Mahkeme Başkanı Emirşah Baştoğ, yeniden başlayan duruşma öncesinde açıklamalarda bulundu. Sanıkların dün mağdur avukatlarıyla yemek yediğine yönelik dedikoduları gündeme getirmesi üzerine, "Bunu ispatlayamayan alçak şerefsizdir" ifadesini kullanan Emirşah Baştoğ, "Müşteki avukatlarıyla yemek yediğimize yönelik sarf ettiğim sözlerim sanıklara yönelik değil. Medyada yer almayı seven biri olmayı tercih etmiyoruz. Ancak dava nedeniyle sık sık medyada konu oluyoruz. Bizim hiçbir yerde müşteki avukatlarıyla yemek yemişliğimiz, su içmişliğimiz, çay içmişliğimiz yoktur. Beni bugüne kadar hiçbir şekilde ziyaret etmediler. Mahkeme kaleminde bile ki haklarıdır zaman zaman sanık avukatlarıyla orada karşılaşıyoruz. Dilekçe vermeye geldiklerinde onlarla orada bile karşılaşmadık. Benimle görüşmeye yönelik en ufak talepleri bile olmadı. İftirayı atanları Allah'a havale ediyorum" dedi. Sanıkların savunmalarına yönelik taleplerine karşılık konuşan Emirşah Başytoğ, "Hepiniz ekim ayı diyorsunuz ancak ikinci heyet oluşturuldu, üzerimizdeki yük kalktı. Yoğun dava trafiğimiz kalmadı. Biz de duruşmayı hızlandırdık" dedi.
'HADDİNİ BİL'
Murat Köse'nin savunmasında sık sık dosya dışında olan kişilere yönelik ithamlarda bulunmasının ardından Ergenekon, Balyoz gibi kumpas davalarını gündeme getirip, kendilerine operasyon yapan, yargılayan kişiler için de 'FETÖ'cü imasında bulunması üzerine, salonda gerginlik yaşandı. Murat Köse'nin sözünü kesen Mahkeme Başkanı Emirşah Baştoğ, "Herkesi, bizi 'FETÖ'cü' olarak ilan ediyorsun. Haddini bil, bizlere bu şekilde ithamlarda bulunamazsın. O şekilde suçlamak senin haddin değil" dedi. Murat Köse savunmasında ayrıca kendilerinin kripto FETÖ'cü olarak değerlendirilmelerinin de paranoyakça bir yaklaşım olduğunu ifade etti.
Taylan YILDIRIM - Cavit AKGÜN-MUĞLA/DHA
========================================================
2)CHP İL BAŞKANLARI NEVŞEHİR'DE BİR ARAYA GELDİ
CHP'li 81 ilin il başkanları, Nevşehir'de bir araya geldi. CHP Genel Başkan Yardımcısı Tekin Bingöl'ün de katılacağı toplantıda parti içi istişarede bulunulacak.
CHP'nin il başkanları, Nevşehir'in Gülşehir İlçesi'ndeki otelde bir araya geldi. Bugün ev sahibi Nevşehir İl Başkanı Kamil Gülmez ve 20'ye yakın il başkanının ortaklaşa düzenledikleri basın toplantısında CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na destek verildi. CHP Nevşehir İl Başkanı Kamil Gülmez'in duyurduğu ortak açıklamada şöyle denildi:
"Adalet ve Kalkınma Partisi'nin Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın tehditlerine asla pabuç bırakmayacağız. Erdoğan rejimi her türlü muhalefeti suç örgütü gibi tarif ederek siyaseti baskı altına almaya çalışmaktadır. Geçmişte FETÖ ile iştirak halinde kumpas davalarını tezgahlayan Erdoğan iktidarının, FETÖ ile yolları bugün ayrılmış gibi görünse de aynı yöntemleri uygulamaya devam ettikleri, yeni kumpas girişimleri içerisinde oldukları görülmektedir. Ortada bir casusluk su yoktur. Anayasa mahkemesi de böyle söylemektedir. Buna rağmen Erdoğan'ın talimatıyla İstanbul Milletvekilimiz Enis Berberoğlu haksız yere mahkum edilmiş ve tutuklanmıştır. Önce mahkeme başkanı ve heyet değiştirilmiş mahkumiyet kararı verilmiş, daha sonra da bu kararı inceleyecek mahkemenin başkanı değiştirilmiştir. Bütün bu uygulamalar kumpas davalarının tipik özelliğidir. Kurgulanan kumpas üzerinden Enis Berberoğlu'nu rehin alan anlayış şimdi de genel başkanımızı tehdit etmektedir. Amaç genel başkanımızı tehdit ederek topluma korku salmaktır. Erdoğan'ın tehditlerine boyun eğmeyeceğiz. Baskıcı ve zorba rejiminizi tanımıyoruz. Mazlumların sesi olmaya devam edeceğiz."
Görüntü Dökümü:
----------------------
-CHP İl Başkanı Kamil Gülmez'in açıklaması
-Toplantıya katılan İl Başkanlarından genel görüntü
Haber - Kamera: Sinan KORKMAZER/NEVŞEHİR,DHA)
DV 1 Dosya 3 Dakika 23 Saniye 221 -MB
==================================================
3)CHP MİLLETVEKİLİ ÖZKAN SERT KONUŞTU
MUĞLA'nın Marmaris İlçesi'ndeki partilileriyle buluşan CHP İzmir Milletvekili Tuncay Özkan; "Çağdaşlığı, cumhuriyeti, aydınlığı ve ülkenin yurtsever birikimini temsil ediyoruz. Her kim ki bu birikime, CHP kurumsal kimliğine ve CHP Genel Başkanı'na el uzatırsa biz, o eli kırarız. Hiçbir karanlık güç, CHP'nin aydınlığı karşısında dayanamayacak" dedi.
CHP İzmir Milletvekili Tuncay Özkan, Marmaris İlçesi'nde bulunan parti teşkilatına ziyarette bulundu. Marmaris Belediye Başkanı CHP'li Ali Acar, Belediye Başkan Yardımcısı Dursun Kaplan, CHP İlçe Başkanı Acar Ünlü ve delegelerin katıldığı ziyarette; CHP'li Milletvekili Özkan, partililerle tek tek tokalaşarak hatır sordu. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na son dönem iftira atılıp saldırıda bulunulduğunu söyleyen İlçe Başkanı Acar Ünlü, "Vatan hainliği ve terörist tanımı bir tek CHP'de durmaz. Yapılan çirkin saldırılarımızı halk görüyor, gereken cevabı verecektir" dedi.
Marmaris Belediye Başkanı Ali Acar ile 30 yıllık geçmişe sahip olduğunu vurgulayan Milletvekili Özkan ise ilk olarak Türk turizminin geldiği nokta hakkında açıklama yaptı. Türk turizminin AK Parti iktidarının vurduğu darbe ile on yıllarca geri gittiğini öne süren Özkan, "Turizme düşmanlar çünkü turizmin aydınlığına düşmanlar. Turizm ile birlikte Türkiye'ye gelen insanlara ve ekmek kazanan esnaflara düşmanlar. Son on yılda Türk turizmin geldiği nokta felakettir. Biz, bundan önce felaketlere de karşı karşıya omuz omuza verdik bundan sonra da vereceğiz" dedi. CHP'li Özkan, şunları söyledi:
"Mustafa Kemal Atatürk kızdığı zaman 'Şaşarım o zavallıların aklı perişanlığına' cümlesini söylermiş. Şimdi ben, CHP kurumsal kimliğine ve genel başkanımıza dil uzatanlara sesleniyorum. Şaşarız sizin aklı perişanlığınıza. CHP, bu karanlığı söker atar. CHP Genel Başkanı'na uzanacak her karanlık eli perişan ederiz. Bizim sakin gücümüz onların akıllarına dahi gelmez. Sakin sakin durduğumuzu görenler, bu güç ne yapar diye düşünüyorlar. Bu sessiz, CHP'nin demir yumruğu kafalarına iner. Cezaevi, polis, asker, baskı ve zulümle bizi korkutamazlar. Biz yedi düvele direndik ve ülkemizin aydınlığını inşa ettik. Biz, yedi düvele karşı direnmesini biliriz. Bir daha asla ve asla bundan sonra ağızlarına CHP genel başkanı alırlarsa, tehdit ederlerse onları perişan ederiz. Türkiye eğitim sistemi yok edildi, ekonomi bitti, kentleşme bitti. Türkiye'yi en iğrenç bataklığı orta doğuya sürüklüyorlar. Kanlı terör örgütleri her türlü eylemlerine devam ediyor ve bunları saklamak için CHP ve CHP genel başkanına cam baza bak oyunu oynayarak dikkat çekmek isteyenler unutmasınlar tarih mutlaka onları yargılayacak ve kimsenin yaptığı yanına kar kalmayacaktır. Biz dün PKK ile görüşme yapmayın terörü şımartmayı söylemiştim. Şeytan ile yatağa girmeyin. Şeytanla yatağa girerseniz çarpılırsınız dedim. Bugün şeytanla yatağa girdiler ve çarpıldılar. AKP iktidarı ülkenin sorunlarına çözemeyeceği ortadır. 15 yıl önce AB giriyorduk ve havai fişeklerle gösteriler yapıldı, temeller atıldı. Bugün gelinen nokta Afrika'nın bir ülkesi Zanzibar. Yönetilemeyen ülke için omuz omuza vererek ortak akılla sorunların üstünde çıkmalıyız. Ülkemizin düzelmesi ve geleceğimizin teminatları çocuklarımızın karanlığa gömülmemesi için hukukun üstünlüğü sağlanmalıdır."
Görüntü Dökümü:
----------------------
İzmir Milletvekili Tuncay Özkan'ın parti binasına gelerek delegelerle tokalaşması
CHP Marmaris İlçe Başkanı Acar Ünlü açıklaması
Milletvekili Tuncay Özkan'ın haberde geçen açıklamaları
(Toplam: 6 dakika 25 saniye-464 MB görüntü)
(Haber- Kamera: Ali GÜNDOĞAN/ MARMARİS (Muğla),
======================================================
4)AİLELERİ FINDIK TARLALARINDA ÇOCUKLARI EĞİTİMDE
DÜZCE'nin Çilimli ilçesi'nde yaz aylarında Doğu illerinden fındık toplamak için gelen işçilerin küçük yaştaki çocukların tarladan çalıştırılmasının önüne geçerek eğitimlerinden geri kalmamaları için 7 haftalık eğitim programı başlatıldı.
Her yıl yaz aylarında fındık toplamak için Doğu ve Güneydoğu'dan Karadeniz illerine gelen fındık işçilerinin küçük yaştaki çocuklarının tarladan çalıştırılmasını engelleyerek eğitimlerinden geri kalmamaları amacıyla eğitim projesi başlatıldı. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile Uluslararası Çalışma Örgütü'nün birlikte yürütmüş olduğu 'Tarımda Çocuk İşçiliğinin Sonlandırılması Model Çalışması' projesi kapsamında yaşları 5 ile 15 arasında değişen 179 çocuk Çilimli Anaokulu'nda eğitim programına alındı. Okulların açıldığı tarihlerde ailelerin bölgede olması nedeniyle derslerinden geri kalan öğrenciler 7 haftalık eğitim programıyla eksikliklerini gideriyorlar. Eğitimlerini sürdüren çocuklar çeşitli aktivitelerle oyunlar oynayarak neşeli zaman geçiriyorlar.
Öğrencilerin eğitim programı sayesinde tarladan çalıştırılmasının önüne geçilerek derslerinden geri kalmalarının önlendiğini belirten Edebiyat Öğretmeni Sadegül Yeşilyurt, "Bu proje Türkiye'de fındık üretiminde ilk sıralarda yer alan Ordu ilinde 2013 yılında başladı. Daha sonra Çilimli Kaymakamlığı'da projeye dahil olarak her yıl başarısını arttırdı. Proje, mevsimlik tarım işi için bulundukları bölgelerden Mart, Nisan aylarında göç etmek zorunda kalan, Ekim, Kasım aylarında memleketlerine dönen ailelerin çocuklarına yöneliktir. Bu süreçte 4 aylık örgün eğitimlerden mahrum kalan öğrencilerin 7 haftalık yaygın eğitimle eksiklikleri giderilmeye çalışılıyor. Aynı zamanda asıl hedef 7 haftalık eğitimle çocukların çalışmalarının önüne geçmek. Çilimli'de Ağustos ayında fındık toplamak için gelen aileler, çocuklarını fındık tarımında çalıştırmayıp proje kapsamında verilen eğitimlere gönderiyorlar. Böylece çocuklar daha mutlu ve başarılı bir şekilde geleceğe hazırlanıyorlar" dedi.
Şanlıurfa'dan geldiklerini söyleyen çocuklar ise "Biz burada çok mutluyuz. Hem spor yapıyoruz hem de memlekete gittiğimiz zaman derslerden geri kalmıyoruz. Düzce'yi çok seviyoruz. İnşallah seneye de buraya geliriz" diye konuştular.
Görüntü Dökümü:
----------------------
-Çocukların spor yapmaları
-Sadegül Yeşilyurt röportaj
-Çocukların röportajları ve detay görüntüler
HABER-KAMERA: Tezcan SOLMAZ/DÜZCE
========================================================
5)SOKAKTA YAŞAYAN 9 KİŞİLİK AFGAN AİLEYE ESNAF SAHİP ÇIKTI
ZONGULDAK'ta, ev bulamadıkları için park ve sokaklarda kalan 9 kişilik Afgan ailesini çevredeki esnaf boş bir eve yerleştirerek sahip çıktı. Afganistan'dan çalışmak için 11 gün önce Türkiye'ye ardından da Zonguldak'a gelen 9 kişilik Afgan ailesi, maddi imkansızlık nedeniyle ev kiralayamayınca bir süre park ve sokaklarda kaldı. On Temmuz Mahallesi'nde esnafın dikkatini çeken aile, geçici olarak Tepebaşı Mahallesi'ndeki boş bir eve yerleştirildi. 27 yaşındaki Nurullah Noori, 30 yaşındaki İslamuddin Yousuf, 18 yaşındaki Fakhrullah Aizadah, 15 yaşındaki Husain Ali Noorı, 21 yaşındaki Zarifa Noori, 32 yaşındaki MahBıgum Yousuf, 5 yaşındaki Sadruttin Yousuf, 3 yaşındaki SeyayeshNoorı ve 2 yaşındaki TabıshNoori, kullanılmaz haldeki evde bir odada bulunan eşya ve esnafın gıda yardımıyla geçiniyor. Nurullah Noori eşi, 2 çocuğu, kardeşi ve akrabalarıyla birlikte Türkiye'ye çalışmaya geldiklerini anlatarak şöyle dedi:
"Zonguldak'ta ev ve iş bulamadık. Bir haftadır parklarda yatıyoruz. Türkçe bilmiyoruz. Türk halkının bize yardım edeceklerini, ev, iş ve yiyecek vereceklerini düşünerek geldik. Fakat düşündüğümüz gibi olmadı. Vatandaşın sayesinde geçici olsa da bir eve yerleştik."
Esnaf Deniz Kavraz ise ailenin durumuna üzüldüğü için yardım etmeye çalıştığını ancak ellerinden fazla bir şey gelmediğini ifade etti. Yetkili kurumlara başvurduklarını ancak bir çözüm bulamadıklarını anlatan Kavraz, "Devletimizin mercilerini arıyoruz ama emniyet bir şey yapamayacaklarını söyledi. Göç idaresi de 'bir şey yapamıyoruz. Bekleyecekler, mülteci konumundalar' diyor. Şimdi bu insanlar ne olacak. Biz de elimizden geldiğince böyle bir yer bulduk. Sağolsun bir arkadaşımızdan eski bir ev ama en azından biz sokaklarda yatmalarına engel olduk. Bu insanlara sahip çıkılması için devletimizden ve vatandaşlarımızdan yardım bekliyoruz. Biz esnaf olarak elimizden geleni yapıyoruz ve yapacağız da. Benim vicdanımı rahat ettirmem gerekiyor bir insan ve bir Türk olarak." dedi.
Görüntü Dökümü:
---------------------
-Afgan ailesinin eşyalarının araçla taşınması
-Evde dolaşmaları
-Deniz Kavraz ile röp.
-Afgan Nurullah Nuri ile röp.
-Ailenin odada oturmaları
-Ailenin dışarıda beklemeleri
Süre: (3.10) Boyut: (251 MB)
Haber-Kamera: Cüneyt ÖZFİDAN/ZONGULDAK,
==========================================================
6)İMO GENEL BAŞKANI GÖKÇE: 250 YILLIK YIKICI DEPREM PERİYODUNA ULAŞILDI
İNŞAAT Mühendisleri Odası Cemal Gökçe, Türkiye topraklarının yüzde 92'sinin, nüfusunun yüzde 70'nin deprem tehlikesi altında bulunduğunu söyledi. Gökçe 250 yıllık deprem periyoduna ulaşıldığını ve yıkıcı depremlerin beklendiğini öne sürdü. Kentsel dönüşüm bölgelerinin deprem riski olan bölgelerle örtüşmediğini de savunan Gökçe, "Depreme karşı yapı stokunu güvenli hale getirmek iddiasıyla başlatılan kentsel dönüşüm uygulamaları, yeni sorun alanları yaratıyorö dedi.
İnşaat Mühendisleri Odası Genel Başkanı Cemal Gökçe, 17 Ağustos 1999 Gölcük depreminin 18'inci yılı dolayısıyla Bursa'da basın toplantısı düzenledi. Bursa Akademik Odalar Birliği Salonu'nda düzenlenen toplantıda konuşan Gökçe, deprem riski ve kentsel dönüşüm çalışmalarını değerlendirdi. Türkiye'nin de üzerinde bulunduğu Kuzey Anadolu fay hattının dünyanın en tehlikeli faylarından biri olduğunu söyledi. Bingöl hizasından başlayıp Yunanistan'a kadar uzanan fay hattının herhangi bir noktasında yaşanabilecek depremin başka bir noktada yeni bir deprem riskini ortaya çıkarabileceğine işaret eden Gökçe, şöyle dedi:
"Bu nedenle 17 Ağustos Gölcük merkezli deprem, İstanbul'u deprem tehlikesi ile karşı karşıya bırakmıştır. Kuzey Anadolu fay hattının ürettiği tarihsel depremlere baktığımızda, yaklaşık 250 yıllık dönemlere denk gelen ve büyüklüğü 7 ve üzeri büyülükte olan depremlerin olduğunu görüyoruz. 1766 depremini dikkate aldığımızda 250 yıllık periyoda ulaştığı anlaşılmaktadır.ö
Bu yıl Çanakkale, Manisa, Adıyaman, İzmir ve Bodrum yakınlarında görülen depremlerin Türkiye'nin sürekli olarak deprem tehlikesi altında bulunduğunu ortaya koyduğunu kaydeden Gökçe, "Açıkçası ülke topraklarımızın yüzde 92 deprem tehlikesi altında; yüzde 66'sı ise birinci ve ikinci derecede tehlikeli deprem bölgesinde yer almaktadır. Nüfusu 1 milyonun üzerinde bulunan 11 büyük kent ve ülke nüfusumuzun yüzde 70'i deprem tehlikesi altında bulunuyor. Yine, büyük sanayi tesislerinin yüzde 75'i de deprem tehlikesi altındadır" dedi.
"KADERE BAĞLAYIP SORUMLULUKTAN KAÇMAYALIMö
Depremin kaçınılmaz bir doğa olayı olduğunu söyleyen Gökçe, şöyle devam etti:
"Bu gerçek kabul edilmeli fakat bilimin ve mühendisliğin gerekleri de yapılmalıdır. Depremle birlikte ortaya çıkan can ve mal kayıplarını 'kadere' bağlayarak sorumluluktan kaçıp kurtulma anlayışı doğru değildir. Ülkemizi, kentlerimizi, yapılarımızı depreme karşı hazırlamanın 3 temel yolu bulunmaktadır; Mevcut yapı stokunun iyileştirilmesi, onarılması ve güçlendirilmesi, Yeni yapılacak olan yapıları; bilimin, tekniğin ve mühendisliğin ortaya koyduğu ilkeleri yapı üretim sürecinin içine sokmaktadır. Bu nedenle proje üretim sürecinden başlayarak yapı üretim sürecinin tüm evreleri sertifikalı mühendisler tarafından denetlenmelidir.ö
"KENTSEL DÖNÜŞÜM BÖLGELERİ RİSKLİ BÖLGELERLE ÖRTÜŞMÜYOR"
Olası yıkıcı depremlere karşı planlanan kentsel dönülüm projelerini de değerlendiren Gökçe, "Binanızı depreme karşı yenileyecek olan müteahhit için tek amaç ticari riske girmemektir" dedi.
Kentsel dönüşümün fiziksel, sosyal ve ekonomik yönden çöküntü ve bozulma sürecine girmiş kentsel alanları, içinde yaşayanlar için yaşam kalitesi daha yüksek olacak şekil de kente kazandırmayı hedefleyen bir plan stratejisi olduğunun altını çizen Gökçe, "Müteahhitler eliyle parsel bazlı yapılan Kentsel Dönüşüm alanları ile Bakanlar Kurulu tarafından ilan edilen Kentsel Dönüşüm proje alanları, İDMP haritalarında belirtilmiş olan risk bölgeleri ile örtüşmüyorö diye konuştu.
Bu durum riskin azaltılmasını engellediği gibi toplumsal adaleti ve güven duygusunu da ortadan kaldırdığını savunan Gökçe şöyle devam etti:
"Bakanlar Kurulu tarafından ortaya konan ve riskli alan olarak belirlenip ilan edilen alanlar riskin yüksek olduğu alanlar değildir. Daha çok kamu alanlarının oldukça fazla ve yoğunluğun düşük olduğu alanlardır. Can ve mal güvenliğinin öncelikli olduğu yerlere öncelik vermek yerine, ekonomik dinamikler öne alınarak deprem riski azaltılmadığı gibi başka risklere ve afetlere yol açılmaktadır. Ayrıca mühendislik mesleğinin ve bilimin dinamikliği yok sayılarak kestirme yoldan çözümler aranmaktadır."
"ACI ÇEKMEYE DEVAM EDECEĞİZö
Kentsel dönüşüm sürecinde en çok adı geçen kurum TOKİ'nin planlı ve ya plansız şekilde konut ürettiğini söyleyen Gökçe, şöyle konuştu:
"Yapıların yanı sıra İstanbul başta olmak üzere tüm kamu arazileri ve boş alanlar yapılaşmaya açıldı. Özelleştirilen KİT arazileri gökdelenlere ve alışveriş merkezlerine dönüştü. Var olan yapı stoğunun sorunlu olduğu bilinmesine rağmen 2012 yılına kadar bu yapılara dokunulmadı. Depreme karşı yapı stokunu güvenli hale getirmek iddiasıyla başlatılan kentsel dönüşüm uygulamaları, yeni sorun alanları yaratıyor. Daire alanlarının küçülmesi kat sayısı ve daire sayısının artmasına neden oluyor. Biz İnşaat Mühendisleri Odası'nın ve Odaya bağlı şube yöneticileri olarak geleceğe endişeyle değil, güvenle bakmak istiyor ve bu isteğimizin her zaman arkasında duracağımızı kamuoyuna duyurmak istiyoruz. Çünkü toplumsal duyarlılığımız, yaşamın kutsallığına olan inancımız, bilimsel ve mesleki gerçeklikler bunu gerektiriyor. Bunlar yapılmadığı sürece sürekli olarak acı çekmeye devam edeceğiz.ö
Görüntü Dökümü
-------------------------
-Genel Başkanının konuşması
-Detay görüntüler.
Enver Fatih TIKIR-Gürkan DURAL/BURSA, -
=========================================================
7)YANGINDA PALMİYELER KÜL OLDU
ANTALYA'nın Kemer İlçesi'nde boş arazideki atıklarda başlayan yangının sıçradığı palmiye ağaçları kül oldu.
Kemer'e bağlı Çamyuva Mahallesi Ağva Deresi yanındaki boş arazide atıkların olduğu bölgede dün çıkan yangının ardından bugün de aynı yerde yangın çıktı. Saat 13.00 sıralarında başlayan yangın 5 yıldızlı bir otele ait atıl vaziyetteki palmiye ağaçlarına da sıçradı.
Yangına Antalya Büyükşehir Belediyesi'ne bağlı itfaiye ekipleri müdahale ederek söndürdü. Kemer Belediyesi'nden de soğutma çalışması için destek istendi. Yangında yaklaşık 30 palmiye ağacı yandı.
Görüntü Dökümü
-------------
Olay yerinden detaylar
İtfaiyenin yangın söndürme çalışmalarından detaylar
Detaylar
48 MB/// 01.30"
HABER- KAMERA: Levent YENİGÜN/KEMER (Antalya),
=========================================================
8)BOĞULMAK ÜZERE OLAN GENÇ KURTARILDI
KAHRAMANMARAŞ'ta, dengesini kaybederek baraj gölüne düşen 17 yaşındaki Serkan Çevik, boğulmak üzereyken itfaiye ekipleri tarafından son anda kurtarıldı.
Olay, dün akşam saatlerinde Hasancıklı Mahallesi'nde meydana geldi. İddiaya göre, arkadaşlarıyla birlikte balık avlamak için Kılavuzlu Barajı'na giden Serkan Çevik, dengesini kaybetmesi sonucu baraj gölüne düştü. Arkadaşlarının ihbarı üzerine olay yerine itfaiye sualtı arama kurtarma ekipleri sevk edildi. Kısa sürede olay yerine giden ekipler, Serkan Çevik'i boğulmak üzereyken sudan çıkarmayı başardı. Botla göl kıyısına taşınan ve tedavi için hastaneye götürülen gencin sağlık durumunun iyi olduğu belirtildi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
-----------
Gencin bota alınması
Baraj gölü
Botun gidişi
Genel ve detay görüntüler
( Haber: Ömer KOÇ -Kamera: KAHRAMANMARAŞ-DHA)
GÖRÜNTÜ BOYUTU: 68 MB
Son Dakika › Güncel › Dha Yurt Bülteni-10 - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?