Diyarbakır'daki HDP binası önünde, 4 yıl önce kaçırılan oğlu Erkan (23) için 20 Eylül'den beri oturma eylemi yapan Fahrettin Akkuş, "Üzüntüyle felç geçirdim. Evladını kaybetmek ne kadar büyük acı" dedi.
İstanbul'dan Diyarbakır'a gelen, Bitlisli Fahrettin Akkuş, 2015'te Sultangazi ilçesinde, 19 yaşındayken kaçırıldığını iddia ettiği oğlu Erkan için 20 Eylül'de HDP binası önündeki oturma eylemine katıldı. Akkuş, terör örgütü PKK tarafından kaçırıldığını öğrendikten sonra oğlunu almak için teröristlerle görüştüğünü anlattı. Teröristlerin oğlunu vermeyeceklerini söylemesinin ardından felç geçirdiğini belirten Akkuş, evladını kaybetmenin büyük acı olduğunu söyledi.
'ÜZÜNTÜYLE FELÇ GEÇİRDİM'
Terör örgütü PKK tarafından kaçırılmasa oğlu Erkan'ın vatani görevini yapacağını anlatan Fahrettin Akkuş, "2 ay sonra askere gidecekti. Çocuğumu nasıl götürdüler, farkına varmadım. Evladımın peşine düştüm. Türkiye'de gitmediğim yer kalmadı. Evladımı onların elinden koparmak için çok mücadele ettim, maalesef koparamadım. Evladımın Bitlis'in Hizan ilçesinde olduğunu öğrenip, oraya gittim. PKK'lılarla görüştüm, 'Oğlum sizdedir, bana evladımı verin, tek oğlumdur' dedim. Bana evladımın orada olduğunu, vermeyeceklerini söylediler. Bundan daha ağır bir büyük acı var mı? O üzüntüyle felç geçirdim. O üzüntüyle kolum, ayağım gitti. Psikolojim tamamen çöktü. Evladını kaybetmek ne kadar büyük bir acıdır, bu acıyı ancak ana- baba bilir. Şu anda ilaçlarla yaşıyorum. Yüzde 85'im gitmiş, yüzde 15 canlılığım kalmış, hep üzüntüden. Ben vazgeçmedim, sonuna kadar da mücadele edeceğim. Erkan'ım gelene kadar buradan ayrılmayacağım" diye konuştu.
Oğluna seslenen Fahrettin Akkuş, "Erkan, beni dinliyorsan eğer çık, gel oğlum. Bir yolunu bulursan kaç, gel oğlum. Gel bak, 81 milyon insan bizim arkamızda oğlum. Başımın üstünde yerin var; çünkü 81 milyon insan bizden taraftır. Bu çocukları bunların elinden çıkarmak için 81 il şu anda bize destek veriyor. Çıkabiliyorsan çık gel oğlum, bunlarla bizim işimiz yok" dedi.
Görüntü Dökümü
-----------
Akkuş'un oturma eylemi
Akkuş'un ağlaması
Akkuş'un açıklaması
Muhabir anonsu
Genel ve detay görüntüler
GÖRÜNTÜ BOYUTU: 619 MB
Haber-Kamera: Mehmet Mucahit CEYLAN-Nurettin FİDANCAN/DİYARBAKIR,
===================
Saklı hazine Adamkayalar, definecilerin talanına uğruyor
Mersin'in Erdemli ilçesinde Şeytan Deresi Kanyonu'nda bulunan 'saklı hazine' Adamkayalar, yok olma tehlikesiyle karşı karşıya. Mersin Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Murat Durukan, Adamkayalar'ın define avcıları tarafından tahrip edildiğini belirterek, "Burası Göbeklitepe, Nemrut, Perge ve Efes kadar değerlidir. Burası kaybolmadan burayı ören yeri statüsüne getirmeliyiz" dedi.
Mersin'in önemli arkeolojik değerleri arasında yer alan 11 erkek, 4 kadın, 2 çocuk, bir dağ keçisi ve kartaldan oluşan Adamkayalar, sarp bir yamaçta yer alması nedeniyle ulaşımı büyük sorun yaratıyor. Keçilerin bile zor inebildiği kayalıklardan geçerek Adamkayalar'a ulaşan meraklılar, bu anı görüntüleyerek ölümsüzleştiriyor. Tüm bu zorluklara karşın Adamkayalar bölgesi bugüne kadar hiçbir tarihi kalıntı bulunmamasına karşın define avcıları tarafından talan ediliyor. Define avcıları iş makineleri ve dinamitlerle tarihi eserlerin büyük bir bölümüne zarar verirken Mersin Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Murat Durukan, Adamkayalar'a giderek bölgede incelemede bulunup yaşanan tahribatı fotoğraflayıp, görüntüledi.
ÖZEL İNSANLAR İÇİN YAPILMIŞ KABARTMALAR
Adamkayalar'ın kentin en önemli ören yerlerinden biri olarak tanımlanabileceğini söyleyen Prof. Dr. Murat Durukan, bölgedeki kabartmaların ölü kültüne ilişkin yapılan kabartmalar olduğunu belirterek, "M.Ö 3'üncü yüzyıldan M.S. 3'üncü yüzyıla kadar geniş bir perspektifte bu kabartmalar inşa edilmiştir. Burada kabartmaların sonunda büyük ihtimalle Tanrı Pan ve Tanrı Hermes'e adanmış bir alanda bulunmaktadır. Bu kutsal alanın hinterlandında yer alan bu kabartmalar, belki de bu tanrıların ihsanından yararlanmak üzere onların ruhlarından, ruhlarını bu tanrılar korusun diye özel insanlar için yapılmış kabartmalardır" dedi.
'ÖREN YERİ STATÜSÜ' DERHAL HAYATA GEÇİRİLMELİ
Son yıllarda Adamkayalar bölgesinde büyük bir tahribatın yaşandığını ifade eden Prof. Dr. Durukan, şu bilgileri verdi:
"Kabartmalar 2'nci kez dinamitlendi ama maalesef Adamkayalar gittikçe kayboluyor, kaybediyoruz. Burada yapılan tahribat sadece bununla sınırlı değil. Az ötedeki sunak üzerinde de hırsızlık ve definecilik çalışmaları ile patlatmalar devam ediyorlar. Kültür ve Turizm Bakanlığı bu haberi ihbar olarak kabul etmelidir. Burada ciddi bir koruma ve güvenlik önlemi alınmalıdır. Burası bir proje ile ören yeri statüsüne getirilmelidir. Şu anda buradan para kazanamadığımız gibi güvenlik önlemleri de olmadığı için kaybediyoruz, Adamkayalar yok oluyor. Burası Antalya'da ya da Avrupa'nın herhangi bir ücra köşesinde bir nokta olsaydı belki dünya en çok ziyaret edilen yerlerinden bir tanesi olurdu. Buranın cazibe değeri çok yüksektir. Burası Anadolu'nun en önemli noktalarından bir tanesidir. Burası Göbeklitepe, Nemrut, Perge ve Efes kadar değerlidir. Ancak biz burada herhangi bir güvenlik önlemi bile almış değiliz. Burası bir proje ile derhal hayata geçirilmeli, Kültür ve Turizm Bakanlığı durumdan vazife çıkarmalıdır. Aksi takdirde bizim boş bıraktığımız noktayı hırsızlar ve defineciler doldurmaktadır. Burası kaybolmadan burayı ören yeri statüsüne getirmeliyiz."
Görüntü Dökümü
----
-Adamkayalar'ın bulunduğu kanyonun görüntüsü
-Adamkayalar'ın bulunduğu alanın drone ile çekilen görüntüsü
-Kabartmaların görüntüsü
-Tahrip edilen kabarma
-Sarp yamaçtan inenler
-Tahrip edilen kabartmadan genel ve detay
-Prof. Dr. Murat Durukan fotoğraf çekerken
-Kabartmada açılan dinamit yuması
-Prof. Dr. Murat Durukan konuşurken
-Prof. Dr. Murat Durukan tahrip edilen sunağa giderken
-İş makinesi izleri
-Prof. Dr. Murat Durukan kazılan yere girip konuşurken
-Prof. Dr. Murat Durukan, fotoğraf ve video çekerken
-Prof. Dr. Murat Durukan ile röp
(BOYUT: 591 MB) (SÜRE: 5,17 DK)
Haber-Kamera: Mustafa ERCAN/MERSİN,
=======================
Traktör uçurumdan yuvarlandı
Isparta'nın Gönen ilçesinde kontrolden çıkan traktör 15 metrelik uçurumdan yuvarlandı. Araçtan atlayan sürücü Ramazan Alaca (24) ise yaralandı.
Kaza, dün saat 16.00 sıralarında Isparta'nın Gönen ilçesinde meydana geldi. Manastır mevkiinde bulunan Yunus Emre Türbesi'nden gelen Ramazan Alaca yönetimindeki 32 FC 295 plakalı traktör, virajda sürücünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu yoldan çıkarak, yaklaşık 15 metrelik uçurumdan yuvarlandı. Sürücü Ramazan Alaca son anda traktörden atladı.
Kazayı görenlerin haber vermesi üzerine olay yerine itfaiye ve sağlık ekipleri sevk edildi. İtfaiye ve sağlık görevlileri tarafından uçurumdan çıkarılan Ramazan Alaca'nın bacağında kırıklar tespit edildi. İlk müdahalesi yapılan Ramazan Alaca, 112 ekipleri tarafından Süleyman Demirel Üniversitesi (SDÜ) Araştırma ve Uygulama Hastanesi'ne götürüldü. Traktör ise çekici yardımıyla uçurumdan çıkarıldı.
Görüntü Dökümü
------------
-Kaza yerinden görüntüler
-Uçuruma yuvarlanan traktörden görüntüler
-Kazayı merak eden halktan görüntüler
33.2 MB/// 01.02"
Haber-Kamera: Nurettin ARKAN/ISPARTA,
====================
14 yaşındaki İlker, 4 kilo ağırlığında, 65 santimetre boyunda
Bursa'da yaşayan İlker Bayrak (14), 4 kilogram ağırlığı ve 65 santimetrelik boyu ile görenlerin ilgisini çekiyor. Doğuştan Silver-Russell sendromu (büyüme ve gelişme geriliği) hastası olan İlker Bayrak'ın en büyük hayali ise Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Fenerbahçe'nin eski kalecesi Volkan Demirel ile tanışmak.
İnegöl'de yaşayan ve 2005 yılında dünyaya gelen Adnan ile Elif Bayrak çiftinin çocukları İlker Bayrak, doğduğunda gelişme şikayeti ile ailesi tarafından Bursa'daki hastanelere götürüldü. Burada teşhisi konulamayan Bayrak, daha sonra Ankara Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi'ne götürüldü. İlker Bayrak'ın burada yapılan tetkiklerinde, milyonda bir görülen 'Silver- Russell' hastası olduğu tespit edildi. 14 yaşında olmasına rağmen 4 kilogram ağırlığı ve 65 santimetre boyu ile dikkat çeken Bayrak, görenlerin ise ilgisini çekiyor.
EN BÜYÜK HAYALİ, CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN VE VOLKAN DEMİREL İLE TANIŞMAK
Görenlerin kendisine ilgi gösterdiğini belirten İlker Bayrak, "Görünümümle insanların dikkatini çekiyorum. Evimde eğitim görüyorum, öğretmenlerim evime gelerek bana eğitim veriyor. Ailemi, arkadaşlarımı ve öğretmenlerimi çok seviyorum. En büyük hayalim, Cumhurbaşkanınımız Recep Tayyip Erdoğan ve Fenerbahçe'nin eski kalecisi Volkan Demirel ile tanışmak" dedi.
'GİTTİĞİ HER YERDE NEŞE KAYNAĞI'
Çocuğunun 850 gram ağırlığında dünyaya geldiğini belirten baba Adnan Bayrak, "Çocuğumuz doğduğunda 100 gün küvezde kaldı. Gelişmediğinden dolayı hastanelere başvurduk. Ankara'da yapılan incelemelerde 'Silver Russel' adı verilen hastalık teşhisi konuldu. Milyonda bir görülen bir hastalık. Allah, bize nasip etmiş. Türkiye'de bu hastalığı bulunan 3 kişi vardı. Birisi hayatını kaybetti. Onlar, çok özel ve farklı çocuklar. Biz bu konuda çok şanslıyız. Evimizin ve Bursa'nın neşesi oldu. Gittiği her yerde neşe kaynağı haline geldi. Şu anda 8.sınıf öğrencisi, evde eğitim alıyor." diye konuştu.
Görüntü Dökümü
-----------
-Aileden görüntüler
-İlker'den görüntüler
-İlkerin oyun oynaması ve yürümesi
-Röportajlar
Süre: 6.32 Boyut: 732 MB
Haber-Kamera: Yavuz YILMAZ/İNEGÖL,
=====================
'Küçük Çin' denilen Ula'da iki noktaya bisiklet tamir istasyonu kuruldu
Genç ve yaşlı her kesimin bisiklete binmesi nedeniyle 'Küçük Çin' olarak anılan Muğla'nın Ula ilçesinde, belediye tarafından 2 noktaya 'Bisiklet tamir istasyonu' kuruldu. İstasyona bisikletlerini getiren vatandaşlar, ücretsiz olarak tekerleklerinin havasının şişiriyor, arızalarını gideriyor.
Muğla'nın 25 nüfuslu ilçesi Ula'da, 7'den 70'e herkes bisiklete biniyor. İlk olarak 1930'lu yılların sonunda kullanılmaya başlayan bisiklet, daha sonra halkın yaşam tarzı haline geldi. İlk zamanlar bir yumurta karşılığında 3 dakikalığına kiraya verilerek deneyimlenen bisikleti şimdilerde çocuklar okula, ev kadınları ise pazara giderken kullanıyor. 2 yaşından 90 yaşına kadar herkesin günlük hayatının bir parçası haline gelen bisiklet, kenti diğer yerleşim yerlerinden ayırıyor. İlçenin düz arazi üzerine kurulması bisiklet kullanımı için avantaj sağlarken, sağlık açısından da faydalı oluyor. Kent halkı, herkesi daha sağlıklı bir yaşam için bisiklet kullanmaya davet ediyor. Son yapılan yerel seçimde AK Parti'den Ula Belediye Başkanlığı görevini kazanan İsmail Akkaya, halkın bisikletlerini ücretsiz olarak kendilerinin tamir edebilmesi için 2 noktaya bisiklet tamir istasyonu kurdurdu. İlçe sakinleri ise üzerinde tamir seti ve pompa bulunan istasyondan ücretsiz yararlanmanın mutluluğunu yaşıyor. Başkan Akkaya, "Ula, coğrafi konumu düz bir arazidedir. Lastiği patlayan veya bisikletle ilgili herhangi bir sorunu olanlar için iki ayrı yere tamir istasyonu koyduk. Vatandaşlardan olumlu geri dönüşler aldık. Daha fazla yere koymayı düşünüyoruz. Ula'da olması gereken bir uygulama. Umarım, diğer belediyelere de örnek olur. İlçemizde yaşlısı genci bisiklete biner. 25 bin nüfusumuz var. 24 bine yakın kişi bisiklet kullanıyor" dedi.
Ula'da yaşayan Yusuf Aydınlıoğlu (65) da "Hizmet çok güzel. İstasyonun her köşede olmasını isteriz. Bisiklet bizim olmazsa olmazımızdır. Her evde hemen hemen 3 bisiklet var" diye konuştu.
Görüntü Dökümü
-----------
-İlçe merkezinde bisiklet kullananların görüntüsü
-Bisiklet tamir istasyonundan görüntü
-Vatandaşın bisikletin tekerleğine hava basması
-Ula Belediye Başkanı İsmail Akkaya ile röp.
-Vatandaşlardan Yusuf Aydınlıoğlu ile röp.
Haber-Kamera: Cavit AKGÜN/ ULA (Muğla),
=======================
Kadınlar kick boks öğrenerek öz savunmaya hazırlanıyor
Artan kadına şiddet olaylarının ardından, özellikle genç kadınlar, kendilerini koruyabilmek adına önlem almak için dövüş sporlarına yöneldi. İzmir'de özel bir spor kulübünde kick boks eğitimi alan kadınlar, güçlenerek, herhangi bir fiziksel saldırı anında ne yapmaları gerektiğini öğreniyor.
Son yıllarda artan kadına şiddet olaylarının ardından kadınlar harekete geçti. Özellikle bilinçli genç kadınlar, saldırı anlarında öz savunma yapabilmek için dövüş sporlarına yöneldi. İzmir'de özel bir spor kulübünde kick boks eğitimi alan kadınlar, fiziksel güçlerini artırıp, olası bir fiziksel saldırıda neler yapabileceklerini öğreniyor. Eğitmen Mehmet Özer, yaşları 14-25 arasında değişen, içlerinde milli sporcuların da bulunduğu kadınlara haftada 3 gün 1,5
saat ders vererek kick boks sporunun inceliklerini ve vuruş tekniklerini öğretiyor. Kadınların öğrendiği karma dövüş, yumruk, tekme ve güreş kombinasyondan oluşan teknikler, onların herhangi bir boğuşma anında kendilerini daha rahat savunmasına yardımcı oluyor. Derslerde hem kum torbaları ile hem de ringe çıkarak ikili antrenmanlar yapan kadınların özgüvenleri artıyor ve sokaktan korkmuyorlar. Kadınlar hem yumruklarını, hem tekmelerini kullanarak saldırılara karşılık vermeyi öğrenirken, kuvvet antrenmanlarında fiziksel olarak güçleniyor.
'YUMRUK, TEKME VE GÜREŞ TEKNİKLERİNİ ÖĞRETİYORUZ'
2002 yılından bu yana milli sporcu olan eğitmen Mehmet Özer (37), son zamanlarda kadınların ilgisinin arttığına dikkat çekerek, şöyle dedi:
"Son zamanlarda kadınların talebi biraz daha arttı. Öncelikli amaç sporu öğrenmek ama, daha sonra kendilerini nasıl savunacaklarını, neler yapabileceklerini öğrenmek istiyorlar. Birçok kayıt almaya başladık, kadın sporcu sayımız oldukça arttı. Biz de o yönde çalışmaya başladık, artık sokakta kendilerini nasıl savunabileceklerine yönelik eğitimler veriyoruz. Gençler hem kick boks sporunu yapmak istiyorlar, hem de başlarına bir şey geldiğinde güçlü ve hazırlıklı olmak istiyorlar. Öğrencilerimin arasında Türkiye şampiyonu olanlar ve milli takım sporcuları da var. Onların zaten kendilerini savunma gibi bir sorunu yok, çok rahat bir şekilde bir erkeği saf dışı bırakabilirler. Bu sporda erkek kadın diye ayırmıyoruz, ikisi de eşit. Hatta bazı kadınlar o kadar güçlü ki, çoğu erkeği kolaylıkla saf dışı bırakabiliyorlar. Biz bazı branşlarda olduğu gibi, 'Tut, kıvır, çevir, düşür' gibi eğitimler vermiyoruz. Bundan ziyade, yumruk-tekme ve güreş teknikleri öğretiyoruz. Kadın erkek arasındaki fiziksel farkı herkes biliyor, fakat yumruk atabiliyorsanız ve güçlendiyseniz karşı tarafı saf dışı bırakabilirsiniz. Diğer türlü, bir kadın kolunu kıvırarak bir erkeği saf dışı bırakamaz."
GENÇ KADINLAR GÜÇLENİYOR, ÖZGÜVENLERİ ARTIYOR
2 aydır kick boks eğitimi alan Betül Yılmaz (23), "Sporla uğraşmayı çok seviyorum. Bunu aynı zamanda hem hareketle, hem de enerjimi atabileceğim, kendimi savunabileceğim bir sporla yapmak istedim. Son dönemlerde kadına şiddet haberlerini çok fazla okuyoruz. Bu insanı önlem almaya itiyor. Henüz yeni başladım, fakat bu sporu yaptıkça özgüvenim arttı. Erkeklere göre daha savunmasızız, en azından teknik öğrenebilirsem kendimi korumak adına daha fazla şansım olabileceğini düşündüm" dedi.
Kick boks yaptığı için kendini daha güçlü hissettiğini anlatan Özge Denli (23), "3 yıldır bu sporu yapıyorum, dışarıda insanlara karşı tavrım değişti. Buca'da tek başıma yaşıyorum ama artık korkmuyorum. Bu spor sayesinde kendimi daha güvende hissediyorum" diye konuştu.
3 yıldır kick boks çalışan Mediha Çetinsoyu (20) ise, "Düzgün bir çalışmayla ve doğru tekniklerle kendimizi sokakta da savunabileceğimizi düşünüyorum. Önceleri çok pasif ve içine kapanık birisiydim. Bu sporla birlikte kendi gelişimimi tamamladığıma inanıyorum. Kick boksla kendi ayakları üzerinde durabilen ve kendini savunabilen bireyler olduğumuza inanıyorum" diye anlattı.
Dersin en küçük sporcusu Beyza Çetinkaya (14) ise, "Yaşıma göre kendimi çok daha güçlü ve özgüvenli hissediyorum. Herhangi bir saldırıda kendimi koruyabilirim. Artık kendime inanıyorum ve kendimi seviyorum. Bir şeyler başarabileceğime dair inancım arttı" dedi.
Görüntü Dökümü
-------------
-Kick boks antrenmanından genel ve detay görüntüler
-Kadınlardan genel ve detay görüntüler
-Anons
-Kum torbaları ile çalışırken görüntüler
-Ring'de yapılan antrenmandan görüntüler
-Mehmet Özer'le röp.
-Sporcu kadınlarla röp.
Haber: Melis KARAKUZULU, Kamera: Hande NAYMAN/İZMİR,
===================
Çorum'da 9 ev yandı
Çorum'un İskilip ilçesine bağlı Yukarıörenseki köyünde bir tandırda çıkan yangında alevlerin sıçramasıyla 9 ev kullanılamaz hale geldi.
İlçeye bağlı Yukarıörenseki köyünde Sadık Cücük'e ait tandırda gece saatlerinde henüz bilinmeyen nedenle yangın çıktı. Kısa sürede büyüyen yangın rüzgarın da etkisiyle bitişikteki diğer ahşap evlere de sıçradı. Birçoğu boş olan evlerde bulunanlar, kendilerini dışarı attı. Kendi çabaları ile yangını söndüremeyen köylüler, itfaiyeye haber verdi. İhbar üzerine bölgeye itfaiye ve sağlık ekipleri sevk edildi. İtfaiye ekipleri yangını söndürmek için çalışma başlattı. İtfaiye ekiplerinin çalışmaları sonucu yangın güçlükle kontrol altına alındı. Soğutma çalışması yapılan bölgede, yangında 9 evin yandığı tespit edildi. Kimsenin yaralanmadığı yangının çıkış nedenin belirlenmesi için soruşturma başlatıldı.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
----------
-Yangın cep tel. görüntüsü
Haber-Kamera: İSKİLİP (Çorum),-
==================
Hayvanat bahçesinde kış hazırlıkları başladı
Kocaeli'nin Darıca ilçesinde bulunan Faruk Yalçın Hayvanat Bahçesi ve Botanik Parkı'nda, hayvanların soğuk havalardan etkilenmemeleri için kış hazırlıkları başladı.
Darıca Piri Reis Mahallesi'nde bulunan Faruk Yalçın Hayvanat Bahçesi ve Botanik Parkı'nda kış hazırlıkları başladı. Yaklaşık 250 türden 3 bine yakın hayvana ev sahipliği yapan hayvanat bahçesinde, özellikle sıcak iklimlerde yaşamaya alışık olan kaplan, zürafa, şempanze, lemur gibi türlerin kışın yaşayacakları alanlar titizlikle hazırlanıyor. Hayvanların soğuktan etkilenmemesi için kapalı alanlara yalıtım uygulayan ekipler, aynı zamanda binaların çatılarını da akıntılara karşı kontrol ediyor. Hayvanların doğal yaşam ortamlarına en yakın ortamı hazırlayan ekipler, hayvanat bahçesinde yoğun bir çalışma yürütüyor.
Yapılan kış hazırlıkları hakkında bilgi veren Faruk Yalçın Hayvanat Bahçesi Hayvan Yönetimi Müdürü Nil Can Açıkyüz, "Faruk Yalçın Hayvanat Bahçemizde 250'ye yakın türümüz bulunmakta, bu da 3 bine yakın canlıya tekabül ediyor. Kış için çalışmalarımız büyük bir hızla sürüyor. Hazırlıklara Temmuz ayından başladık. Şu anda çalışmanın yüzde 80'inden fazlasını tamamladık. Çok az bir kısmı kaldı. Çalışmalarımız kapsamında bütün iç mekanların yer zeminleri onarıldı. Çatılarda herhangi bir akıtma olup, olmadığına bakıyoruz. Bütün ısıtıcılar kontrol ediliyor. Bunların ardından tüm canlıların yaşam alanlarını da kontrol ediyoruz. Bunların içerisinde tünekleri veya sallandıkları dallar oluyor. Onları kontrol ediyoruz. Burada herhangi bir afet durumuna karşın neredeyse tüm canlılarımızın iç mekanı bulunuyor.ö dedi.
Görüntü Dökümü
--------
-Hayvanat bahçesin den görüntüler
-Hayvanlardan çeşitli görüntüler
-Hazırlanan iç mekanların görüntüleri
-Yetkili ile röp.
-Detay
Haber-Kamera: Dinçer AKBİR/DARICA(Kocaeli),
=====================
Tarih ve doğa cenneti Kekova'da dalış keyfi
Antalya'nın Demre ilçesindeki tarih ve doğa cenneti Kekova, dalış tutkunlarının da gözdesi olma yolunda ilerliyor. Dalış tutkunları Kekova'nın sualtı zenginliklerini keşfetmek için bölgeye akın ediyor.
Demre'ye bağlı Üçağız Mahallesi'nde başlayan dalış turlarına katılmak isteyenler buraya geldikten sonra teknelerle Kekova'nın mavi koylarındaki 23 dalış noktasında suyun altındaki gizemi keşfediyor. Teknede dalış için profesyonel dalgıçlar tarafından ilk ders veriliyor. Ardından dalış elbiseleri giyiliyor. Tespit edilen dalış noktalarına varılıyor. Kısa brifingin ardından tüpler takıldıktan sonra denize dalınıyor. Dalış grupları, keşfin ardından su üstüne çıkıyor. Dalış turu, Üçağız Mahallesi'nde sona eriyor.
DENİZ SUYU SICAKLIĞI 28 DERECE
Dalış için sadece Kekova Adası'nın güneyinde izin veriliyor. Buradaki başlıca dalış noktaları Deniz Feneri, Antrum Mağarası, Mavi Mağara, Eğri Liman, Salyangoz Koyu ve The End Mağarası olarak biliniyor. Dalış yapanlar ayrıca 72 metre boyundaki İberian Cast adlı gemi batığının yanı sıra balık sürüleri, amforalar, nesli tükenmekte olan orfozlar, mağara geçişleri, yumuşakçalardan oluşan deniz tavşanları ve caretta carettalar'ı da görebiliyor.
Sonbahar gelmesine rağmen deniz suyu sıcaklığının 28- 29 derece, hava sıcaklığının ise 32 derece olduğu Kekova'ya dalış için gelen son grup, Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden bir grup dalış meraklısı doktor ile Kaş'tan katılan yabancı bir grup oldu. Turlara katılan ve Kekova'da ilk kez dalış yaptığını belirten Prof. Dr. Yetkin Söyüncü, "Güzel bir havada, güzel bir ortamda dalış yapmaya geldik. Hava güzel, deniz güzel. Kekova'ya bekleriz" dedi. Prof. Dr. Selim Yalçın Kaya ise "Kekova'nın üstü ve altı harika. Dalış için çok güzel bir yer. Görüş gayet iyi. Denizin altında tabiat güzel, canlılar değişik" diye konuştu.
Dr. Nur Özen, "Dalış çok güzel Kekova'da. Görüş mesafesi oldukça iyi, 15- 16 metre mesafede. Canlılık açısından çok güzel. Orfoz balıklarını çok fazla miktarda görebiliyorsunuz. Kekova'da dalış mutlaka rehberinize eklenmesi gereken etkinliklerden" dedi. İskoç Andrew Fuller, "Birkaç yıldır Türkiye'deyim. Bugün iki dalış yaptım. Ben Kekova'yı tanrının ülkesi olarak görüyorum. Müthiş bir güzellik. Dalış harika. Su görüşü, suyun altındaki manzaralar harika" diye konuştu.
Kekova'da dalış eğitmenliği yapan Levent Işık da şöyle dedi: "Kekova'nın öne çıkmasının nedeni hem suyun üstündeki, hem altındaki tarih. Çünkü suyun altında 4 bin yıllık bir hikaye var. Amforalarıyla, kalıntılarıyla çok ayrı. Görüş mesafesi çok güzel. Aynı zamanda dönem dönem buralardan balık sürüleri geçiş yapmakta. Bu geçişlere denk gelindiği zaman görsel bir şölen oluyor. Buraya tüm dalış severleri bekliyoruz."
Görüntü Dökümü
--------------
Tekneye biniş ve dalış hazırlıkları
Suya atlayışlar ve dalışlar
Sualtında değişik görüntüler
Sudan çıkış
Kekova'daki dalış yerlerinden kesitler
Röportajlar
255 MB/// 08.00"
Haber-Kamera: Ahmet ACAR/DEMRE(Antalya),
Son Dakika › Güncel › Dha yurt bülteni - 4 - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?