Dha Yurt Bülteni-5 - Son Dakika
Güncel

Dha Yurt Bülteni-5

5 CHP'li Erdem Mersin'de konuştu (2) (Yeniden) CHP İstanbul Milletvekili Eren Erdem, 15 Temmuz darbe girişiminin kurgusal bir senaryo olduğunu öne sürüp, "Ardından birkaç asker FETÖ adı altında tutuklandı, onlar bahane edilerek ayak bağı olanlar da ortadan temizlendi" dedi.

06.08.2017 13:11

DHA YURT BÜLTENİ-5

CHP'li Erdem Mersin'de konuştu (2) (Yeniden)

CHP İstanbul Milletvekili Eren Erdem, 15 Temmuz darbe girişiminin kurgusal bir senaryo olduğunu öne sürüp, "Ardından birkaç asker FETÖ adı altında tutuklandı, onlar bahane edilerek ayak bağı olanlar da ortadan temizlendi" dedi.

CHP Milletvekili Eren Erdem, Edebiyat Festivali kapsamında Mersin'in Silifke İlçesi'nde parti binasını ziyaret etti. Partisinin yöneticileri ve gençlik kolları üyeleri ile buluşan Erdem, 15 Temmuz darbe girişimine değinerek, "15 Temmuz'da bir darbe girişimi oldu. O gece MİT Müsteşarı yemekteydi. Karşısında aynı masada kim oturuyordu? ÖSO'nun siyasi kanadının eski lideri Muaz Hatip. MİT Müsteşarının telefonuna o gece ulaşılamadı. Güya sözüm ona darbe yapıldı. Kurgusal bir senaryo. Ardından birkaç asker FETÖ adı altında tutuklandı, onlar bahane edilerek ayak bağı olanlar da ortadan temizlendi" dedi.

Eren, Türkiye'de demokrasinin büyük bir zarar gördüğünü belirterek, "Geçenlerde bir öneri sundum. Dokunulmazlıkları kaldıralım kimler Bylock kullanmış, hangi milletvekillerinde bu uygulama var, bilirkişi gelsin araştırsın ortaya çıkaralım, eğer milletvekillerinizden 40 tanesinde Bylock çıkmazsa istifamı vereceğim dedim. Kimse yanaşmadı. FETÖ terör örgütünün iddianamedeki amacı Türkiye Cumhuriyeti anayasasını ortadan kaldırmaktır. Bir anayasa kaldırılırsa, FETÖ ile aynı yerde yer alınır" diye konuştu.

Partisinin Mersin Milletvekili Fikri Sağlar tarafından Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz'ın yanıtlanması istemiyle TBMM Başkanlığı'na verilen soru önergesine değinen Erdem, bir okulda yaşanan taciz olayında Silifke Kaymakamlığı'nın savcılık soruşturmasına izin vermediğine dikkat çekti. Erdem, "Silifke'de bir kaymakam var. Kendisi kaymakam mıdır, bir partinin unsuru mu, çözemedim. 657'nci kanunun 7'nci maddesine göre devlet memurları her durumda devletin menfaatlerini korumak mecburiyetindedirler. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'na ve kanunlarına aykırı olan, memleketin bağımsızlığını ve bütünlüğünü bozan Türkiye Cumhuriyeti'nin güvenliğini tehlikeye düşüren herhangi bir faaliyette bulunamazlar. Aynı nitelikte faaliyet gösteren herhangi bir harekete, gruplaşmaya, teşekküle veya derneğe katılamazlar, bunlara yardım edemezler" dedi.

Görüntü Dökümü

-----------------------

Eren Erdem'in açıklamaları

Haber: Mehmet OKUR/SİLİFKE(Mersin), -

=======================================

Bingöl'de 1 terörist ölü ele geçirildi

BİNGÖL'de güvenlik güçleri ile çatışmaya giren 1 PKK'lı terörist  silahı ile birlikte ölü olarak ele geçirildi.

Bingöl Valiliği'nden yapılan açıklamada, "5 Ağustos 2017 günü Adaklı İlçemizde güvenlik güçlerince yapılan takibat neticesinde bir bölücü terör örgütü mensubu ile sıcak temas yaşanmıştır. Çatışma neticesinde terörist silahı ile birlikte ölü ele geçirilmiştir" denildi.

Haber: BİNGÖL,-

=======================================

Köydeki tavuk ölümleri paniğe neden oldu

SİVAS'ın Suşehri ilçesine bağlı Çataloluk köyünde meydana gelen toplu tavuk ölümleri köy halkını endişelendirdi.

Suşehri ilçesine bağlı Çataloluk Köyü Bakacak Mahallesi'nde yaşayan Necla Yazıcı, Nuriye Yazıcı ve Zeynep Yazıcı'ya ait toplam 59 adet tavuk aralıklarla telef oldu. Telef olan tavuklardan 32'sinin sahibi Necla Yazıcı, "3 Gün içerisinde tavuklarım peş peşe öldü. Ölen tavukları çuvalladık attık. Hayvanlar yedi. Kuş gribi olabileceği söylendi" dedi. Aynı mahallede yaşayan ve 20 tavuğundan 17 tanesi 6 gün içerisinde telef olan Nuriye Yazıcı ise ölen tavuklarını poşetlere koyup attığını belirtti. Köyde peş peşe tavuk ölümlerinin görülmesi üzerine İlçe Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü ekipleri, ölen hayvanlardan numune alarak incelenmek üzere laboratuvara gönderdi. Yaşanan tavuk ölümleri, köy halkını tedirgin etti.

Suşehri ilçe Kaymakamı Ender Faruk Uzunoğlu DHA muhabirine yaptığı açıklamada konudan haberdar olduklarını belirterek, "hHenüz kuş gribi olup olmadığı belli değil. Ölen tavukların hepsi bir anda ölmemiş. 3 gün içinde ölen var, 6 gün içinde ölen var. Bu konuyla ilgili İlçe Tarım Müdürlüğü ekiplerini görevlendirdik. Ekipler köye giderek ölen tavuklardan numune alarak laboratuvara gönderdi. Laboratuvar incelemesi sonucu kuş gribi olup olmadığı kesinlik kazanacak" ifadelerini kullandı.

Sivas kent merkezi yakınlarındaki Kumyurt, Serpincik ve Akören köylerinde de 1 Ağustos'ta kanatlı hayvan ölümleri üzerine yapılan incelemede, telef olan kazda kuş gribi virüsüne rastlanması üzerine tüm kanatlı hayvanlar itlaf edilmişti.

Görüntü Dökümü:

-Köyden görüntüler

-Ölen tavukların görüntüleri

-Sahiplerinin konuşmaları

Haber-Kamera:  Bülent TATLI/SUŞEHRİ(Sivas),

============================================

Bilerek köpeği ezip kaçtı (2) (Yeniden)

ANTALYA'da kimliği henüz belirlenemeyen sürücü, kullandığı hafif ticari aracı önce yol kenarında bekleyen köpeklerin üstüne sürdü, sonra birisinin başının üzerinden geçerek ezdi. Güvenlik kamerasına saniye saniye yansıyan insanlık dışı olayın ardından sürücü kaçarken, diğer köpeklerin ölen köpeğin başında toplanması dikkati çekti.

Kepez İlçesi'nde güvenlik kameralarına yansıyan olay, 17 Temmuz'da meydana geldi. Görüntülerde, Yükseliş Mahallesi'nde 07 JN 433 plakalı hafif ticari araçla seyreden henüz kimliği belirlenemeyen sürücü, kasise geldiğinde hızını düşürerek geçiyor. Sürücü, yolda hiçbir araç olmamasına rağmen aniden aracını yolun sağ tarafından bekleyen bir köpeğin üstüne sürüyor. Bu köpek kaçarak ezilmekten kurtulurken, diğer bir köpek aracın peşinde koşmaya başlıyor. Bunu fark eden sürücü, sola manevra yapmak yerine aracı köpeğin üzerine sürmeye devam ediyor. Başı aracın sağ ön tekerinin altında kalarak ezilen köpek telef olurken, sürücü hızla kaçıyor.

KÖPEKLER BAŞINDA TOPLANDI

Çevredeki diğer köpeklerin ezilen köpeğin başında toplanması da kameralara yansıdı. Vatandaşın şikayeti üzerine güvenlik kamerası kayıtlarını inceleyen polis, plakasını tespit ettiği aracın sürücünü yakalamak için çalışma başlattı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

----------------------------------

Aracın kasiste yavaşlaması

Aracın köpeğin üzerine sürülmesi

Köpeğin kaçması

Aracın ikinci köpeğin üzerine sürülmesi

Aracın köpeğin başının üzerinden geçmesi

Aracın uzaklaşması

Köpeklerin ölen köpeğin başında toplanması

Haber: Hasan DEMİRBAŞ- Kamera: ANTALYA,

========================

(ÖZEL) - Alkol ve uyuşturucuyu bıraktı, yazar oldu

KAHRAMANMARAŞLI 41 yaşındaki Mustafa Korukçu, 18 yaşındayken çalışmak için gittiği İsviçre'de alkol ve uyuşturucuya başladı. Beraber yaşadığı kadından olan oğlu 4 yaşındayken uyuşturucu suçundan tutuklanan Korukçu, sınır dışı edildi. Almanya ve Türkiye'nin çeşitli kentlerinde çalıştıktan sonra 2001 yılında döndüğü memleketinde 2011 yılında tedaviyle alkol ve uyuşturucudan kurtularak ayakkabı boyacılığına başlayan Korukçu, birbiri ardına 3 kitap yazdı.

Kahramanmaraş'ın Pazarcık İlçesi'nde yaşarken 1986 yılında 18 yaşındayken çalışmak için İsviçre'ye giden Mustafa Korukçu, 1994'te alkol ve uyuşturucuya başladı. 1995'te çalıştığı barda Alman asıllı İsviçre vatandaşı Christine Glasel ile tanışan Korukçu'nun bu birlikteliklerinden 1996 yılında Marco adında bir oğlu dünyaya geldi.

Alkol ve uyuşturucu bağımlısı olduğunu belirten Korukçu, bunun da yaşamı olumsuz etkilediğini söyledi. Bağımlılıktan kurtulmak için tedavi olduğunu ancak, sonuç alamadığını ifade eden Korukçu, uyuşturucu nedeniyle 2000 yılında tutuklandığını belirterek, şöyle dedi:

"Cezaevindeyken çocuğuma senede 4 defa göreceğime daire bir yazı verdiler bana. Uyuşturucu ve alkolün etkisinde olduğum için okumadan imzaladım. Ama gerçekte ben o ülkeye bir daha giremeyeceğimi onaylayan imzayı atmışım. İmzadan kısa süre sonra sınır dışı edildim ve yanlış imza ile o zaman 4 yaşında olan oğlumdan ayrılmak zorunda kaldım."

TEDAVİ OLUP 3 KİTAP YAZDI

Türkiye'ye dönerek vatani görevini yapan Mustafa Korukçu, oğlunu görmek için İsviçre'ye gitmek istedi ancak, her başvurusundan olumsuz yanıt aldı. 2003'te Almanya'ya giden ve alkol ve uyuşturucudan kurtulmak için burada da tedavi gören Korukçu, yine sonuç alamayınca tekrar yurda döndü. Adana Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi'nde de gördüğü tedavilerde sonuçsuz kalan Mustafa Korukçu, 2010 yılında tarım ilacı içerek intihara kalkıştı. 11 gün yoğun bakımda kaldığını ifade eden Korukçu, şunları söyledi:

"Çok özlediğim oğlumu görmek için Almanya'dan İsviçre'ye gitmek istedim anacak polisler beni yakaladı. Almanya'da bu nedenle bir süre cezaevinde kaldım. Yeniden ülkeme döndüm ve 2011'de Pazarcık Devlet Hastanesi'nde tedaviye başladım, alkol ve uyuşturucudan kurtuldum. 2012 yılında sosyal medya üzerinden oğlum ile görüşmeye başladım. Kendimi toparlayıp 2012 yılında otogarda ayakkabı boyacılığı yapmaya başladım. 2014'te İsviçre'de yaşadıklarımı, kötü arkadaş çevremi ve bir imzayla oğlumdan nasıl uzaklaştırıldığımı anlatan 'Yanlış imza' isimli ilk kitabı yazdım. 2015'te 'Boyacı lösemili kız', 2016'da da 'Kış' isimli kitaplarım yayınlandı. Boyacı lösemili kız kitabının filmini çekmek istiyorum ve senaryosunu da bitirmek üzereyim. Bunun için de kamu kurumlarından, sivil toplum kuruluşlarından ve iş adamlarından destek bekliyorum."

"TEK HAYALİM OĞLUMU KUCAKLAMAK"

Alkol ve uyuşturucuyu bırakarak hayatında tertemiz bir sayfa açtığını belirten Mustafa Korukçu, oğluyla sosyal medya aracılığıyla görüştüğünü söyledi. Oğlu Marco'nun kokusunu çok özlediğini belirten Korukçu, "Marco'dan ayrıldığımda 4 yaşındaydı. Şimdi 21 yaşında ve tek hayalim oğlumu kucaklayıp ona sarılmak. Annesinin inadı yüzünden görüşemiyoruz ama oğlum 'Baba yanına geleceğim' diyor ve o günü sabırsızlıkla bekliyorum" dedi.

Mustafa Korukçu ayrıca, en son yazdığı 'Kış' isimli kitabını Pazarcıklı bir gurbetçinin İtalya'ya götürdüğünü belirterek, "Kitabı Türkçe bilen bir İtalyan okumuş ve beğenince 'Bunu papanın da okuması lazım' demiş. Bunun üzerine ben de 3 kitabımı kargo ile Papa Francesco'ya gönderdim" diye konuştu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

-------------------------------

Mustaf Korukçu kitaplarını gösterirken

Mustafa Korukçu'nun konuşması

Mustafa Korukçu'nun ayakkabı boyaması

Mustafa Korukçu'nun yazdığı kitaplar

Genel ve detay görüntüler

Haber-Kmera: Ömer KOÇ-Mustafa KILIÇLI-KAHRAMANMARAŞ-DHA)

=============================================

Arazisi imara açılmayınca açlık grevine başladı

ADAPAZARI'nda, belediyenin 9 bin 450 metrekare büyüklüğündeki tapulu arazisini imara açmamasına tepki gösteren 45 yaşındaki Samet Gürtay 4 gündür açlık grevi yapıyor.

Adapazarı Korucuk Mahallesi 4142. Sokak'taki 9 bin 450 metrekarelik arazinin mirasçı yakınlarından biri olan 45 yaşındaki Samet Gürtay, diğer mirasçılarla birlikte 2014 yılında Adapazarı Belediyesi'ne imar izni için başvurdu. Başvurunun kabulü sonrasında Sakarya Büyükşehir Belediye Meclisi araziye imar izni verilmesiyle ilgili kararı onayladı. Ancak 14 gün sonra 'sehven' verildiği gerekçesiyle kararı iptal etti. Bunun üzerine belediye hakkında dava açılırken, Sakarya 2. İdare Mahkemesi'nden çıkan kararda mahkeme belediyeyi suçlu bularak belediye kararının bozulmasına hükmetti. Mahkemenin bu kararına itiraz eden Sakarya Büyükşehir Belediyesi, meclis onayı sonrası yaptığı plan değişikliğiyle araziyi 'Kapalı pazar yeri' ilan etti.

4 gündür arazideki çadırında grev yapan Samet Gürtay, grevini arazileri için gerekli işlem yapılıncaya kadar sürdüreceğini belirterek, "Kendi tapulu arazimin mülkiyet hakkı kısıtlanıyor, herhangi bir işlem yapamıyorum. Burası benim tapulu arazim. Burası için imar planı alabilmek için 2014 yılında belediyeye başvurduk, imar planımızı aldık. 14 gün sonra imar planı sehven verilmiştir diye iptal etti. Daha sonra belediye hizmet alanı sınırları içinde gösterildi. Dava açtık, Sakarya 2. İdare Mahkemesi'nde davamızı kazandık. Sonrasında plansız kaldı diye belediye buraya kapalı pazar alanı diye plan yaptı, tekrar bizi mağdur etti. Yani şu an tapu bizim üzerimize, benim yerim ama üzerine herhangi bir çivi çakmaya dahi hakkım yok. Burası 9 bin 450 metrekare. Nakit olarak satıldığında günümüz şartlarında 4,5-5 milyon lira civarında. Daire karşılığı da 90-100 daire karşılığında" dedi.

Samet Gürtay, Cumhurbaşkanı ve Başbakan'a yardım çağrısı yaparak, "2 hafta önce belediyede başkan yardımcısıyla görüştüm. Gerekirse bizim davamızdan vazgeçeceğimizi, buranın kamulaştırılmasını, istiyorsanız kamulaştırma yapmalarını söyledim. Belediyede ödenek olmadığını, 2018 yıllarında görüşmemizi istediler. Mağduruz, kendi arsamızı kullanamıyoruz. Tamamen mülkiyet hakkımızı kısıtlıyor, bizim bir şey yapmamızı engelliyor. Bunun giderilmesini istiyorum. İlk mahkemeyi kazandığımızda plansız kaldı dediler, aslında burası bin/25000 ölçekli imar alanı, bunu değerlendirip bin/5000'lik kapalı pazar yeri yaptılar. Açlık grevine 4 gündür devam ediyorum. Hakkımı alana kadar da devam etmeye çalışacağım. İnsanları mağdur edip, arsalarını elinden almak bu kadar kolay olmamalı. Buradan Cumhurbaşkanımız ve Başbakanımıza sesleniyorum, onlar bu devletin büyükleri bize yardımcı olmalarını istiyorum" diye konuştu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

Samet Gürtay ile röp.

Samet Gürtay'ın çadırda görüntüleri

Haber: Aziz GÜVENER/ADAPAZARI(Sakarya), -

================================================

Kaynak: DHA

Son Dakika Güncel Dha Yurt Bülteni-5 - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement