1)HONAZ'DA SEÇİM İPTAL EDİLDİ, 2 HAZİRAN'DA TEKRARLANACAK
DENİZLİ'nin Honaz Belediye Başkanlığı seçimi, AK Parti'nin Yüksek Seçim Kurulu'na yaptığı itiraz sonucu iptal edildi. Seçimde oy kullanmaması gereken kişilerin oy kullandığının tespit edildiği gerekçesiyle iptal edilen seçim, 2 Haziran'da tekrarlanacak.
Honaz ilçesinde, 31 Mart'ta yapılan Mahalli İdareler Seçimini, 8 oy farkla Milet İttifakı'nın CHP'li belediye başkan adayı Yüksel Kepenek resmi olmayan sonuçlara göre kazandı. Bunun üzerine AK Parti, seçim kuruluna itiraz etti. Oyların tekrar sayılması üzerine Kepenek ile en yakın rakibi Cumhur İttifakı'nın AK Partili adayı Turgut Devecioğlu arasındaki oy farkı 1'e indi. AK Parti, bu kez seçimde oy kullanmaması gereken engelli 5 kişinin oy kullandığını gerekçe gösterip, Yüksek Seçim Kurulu'na itirazda bulundu. İtirazı değerlendiren Yüksek Seçim Kurulu, Honaz ilçesindeki seçimleri iptal edip, 2 Haziran 2019'de tekrar seçim yapılmasına karar verdi.
Görüntü Dökümü
-------------------
Seçim kurulu önünden detay
Seçim kurulundan tabelasından detay
Polislerden detay
( Haber: Ramazan ÇETİN - Kamera : Deniz TOKAT/DENİZLİ,
=====================================================
2)CHP'Lİ ESKİ VE YENİ BAŞKANLARIN BORÇ TARTIŞMASI
ÇANAKKALE merkeze bağlı Kepez beldesinde yeni Belediye Başkanı CHP'li Birol Arslan, göreve başladıktan bir hafta sonra hizmet binasına belediyenin kasasındaki parayı ve borçlarını gösteren afiş astırdı. Belediyenin borcunun 61 milyon 825 bin 517 lira 91 kuruş olarak gösterildiği afiş, belde sakinlerinin dikkatini çekti. Birol Arslan, afişi şeffaf belediyecilik anlaşıyı gereği astırdığını belirtirken, uygulamaya tepki gösteren eski başkan CHP'li Dr. Ömer Faruk Mutan ise 2031 yılına kadar geri ödemesi olan borçların gelecek 5 yıl içerisinde tamamı ödenecekmiş gibi gösterildiğini ifade etti.
Millet İttifakı'nın adayı olarak girdiği 31 Mart Mahalli İdareler Genel Seçimleri'nde Kepez Belediye Başkanı seçilen CHP'li Birol Arslan, 4 Nisan'da mazbatasını alarak göreve başladı. Başkan Arslan ilk iş olarak da, önceki başkan CHP'li Dr. Ömer Faruk Mutan yönetiminden devraldığı belediye bütçesini afiş üzerine kalem kalem yazarak hizmet binası önüne astırdı. Afişte, Kepez Belediye Başkanlığı'nın kasasında bulunan para ve borçlara yer verildi. Afişte, kasa toplamının 375 bin 618 lira 64 kuruş, borçların ise 61 milyon 825 bin 517 lira 91 kuruş olduğu belirtildi. Afişin en altında ise "04.04.2019 tarihi itibari ile toplam 61.825.517,97 TL borçla belediyeyi devir almış bulunmaktayım. Birol Arslan, Kepez Belediye Başkanı" ifadesi yer aldı. Belediyenin borçlarını gösteren afiş belde sakinlerinin dikkatini çekerken, CHP'li iki başkan arasında da tartışmaya neden oldu.
'AFİŞİ ŞEFFAF BELEDİYECİLİK ANLAYIŞIM GEREĞİ ASTIM'
Kepez Belediye Başknı Birol Arslan konuyla ilgili yaptığı açıklamada, herhangi bir kriz ortamı yaratma çabasında olmadığını söyledi. Amacının şeffaf belediyeciliği insanlara anlatmak olduğunu belirten Arslan, "Ben bu afişi şeffaf belediyecilik anlayışım gereği astım. Kimseyle bir kaos ortamı yaratma gibi bir isteğim yok. Kimseyi zan altında da bırakmak istemiyorum. Amacım insanların Kepez Belediyesi'nin şeffaf olduğunu görmesi. Görevdeki birinci yılım dolduğunda da benim yönetimimdeki belediyeye ait son durumu yine afiş yöntemiyle insanlara duyuracağım" dedi.
CHP'Lİ ESKİ BAŞKAN TEPKİ GÖSTERDİ
Kasadaki para ile borçların yer aldığı afişin belediye hizmet binasına asılmasına tepki gösteren Kepez Belediyesi eski Başkanı CHP'li Dr. Ömer Faruk Mutan, sosyal medya üzerinden, 'Popülizm ve Yalan Üzerine' başlığı altındaki açıklamasında, şu ifadelere yer verdi:
"Belediyelerde 'borç' olgusuna SGK ve Hazine borçları üzerinden bakılır. Kepez Belediyesi'nin bu iki kuruma da 1 kuruş borcu bulunmamaktadır. İller Bankası ise belediyelere proje üzerinden kredi olanağı sağlamaktadır. Bu kredileri alabilmek için öncelikle projeler ve haliyle bu projeleri bütçelendirip sunacak bir belediye başkanı asgari şarttır. Özetle; o kredileri herkes alamaz. İller Bankası verdiği kredileri kaynağından keser, kredi verirken ise projelerin yanında belediye bütçesinin kendi dinamiklerine bakar. Bütçe dinamiğine bakan kurum ise sadece İller Bankası değil, tüm finans kuruluşlarıdır. Örneğin, bahse konu olan Halkbank kredi borcu 10 yıla yayılmış bir borçtur. Proje ve belediye bütçe dinamiği baz alınarak kullanılan borç tutarları; İller Bankası (Pazaryeri)= 5.000.000, İller Bankası (Hastane Yolu)= 4.500.000, SUKAP (Su-Kanalizasyon- 2'nci Etap Arıtma)= 5.000.000, Halkbank= 6.000.000, Denizbank= 1.000.000, Cari Borçlar= 7.000.000, Toplam= 28.500.000. Hal böyleyken, 61.825.517,91 TL borç nasıl bir hesap sonucu ortaya çıkmıştır. 2031 yılına kadar geri ödemesi olan borçların önümüzdeki 5 yıl içerisinde tamamı ödenecekmiş gibi göstermek en hafif deyimle yalancılıktır. Mevcut popülist zihniyetin değil, 2031'i göreceği görevde olduğu dönemde bile mali ve idari açıdan ibra edileceği şüpheli iken yapılmak istenen lafla peynir gemisi yürütmektir. Sonuç olarak; devlette devamlılık esastır. Biz geldiğimizde de borç vardı; mağdur edebiyatı yapmadık, iş yaptık. Kepez siyasi kültürü ve buna yansıyan belediyecilik anlayışı yalanlara dayalı kuru popülizmi kabul etmez, hizmet bekler. Kabul etmeyeceğini de hep beraber göreceğiz. Saygılarımla."
Görüntü Dökümü
----------------------
-Kepez belediyesi hizmet binasından genel ve detay görüntü.
-Kepez belediyesindeki afişten genel ve detay görüntü.
Haber-Kamera: Mustafa SUİÇMEZ/ÇANAKKALE,
=====================================================
ÇAVUŞOĞLU'NDAN, FRANSIZ PARLAMENTERE 1915 OLAYLARI TEPKİSİ (EK)
3)ÇAVUŞOĞLU: HAK ETTİĞİNİZ CEVABI HER ZAMAN GÖRECEKSİNİZ
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, TBMM'nin ev sahipliğinde Antalya'daki Turizm Belek Merkezi'nde başlayan NATO Parlamenter Asamblesi 99. Rose-Roth Semineri ve Akdeniz-Orta Doğu Özel Grubu Ortak Toplantısı'na katıldı. Bakan Çavuşoğlu, konuşmasını tamamladığında, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un partisinden parlamenter Sonia Krimi, TBMM Başkanı Mustafa Şentop'un sözde Ermeni soykırımına yönelik eleştirilerinin kendisini şoke ettiğini savunarak, "Tarih kazananlar tarafından yazılmaz mı? Birçok ülke için PKK terörist değildir ama sizin için böyledir. Bunu dikkate almamız gerekiyor" dedi. Çavuşoğlu, bunun üzerine şöyle dedi: "Uluslararası hukukun üstünlüğü konusunda Türkiye'ye ders vermeye çalışıyorsunuz. Burada benim söylediğime bile tahammül göstermiyorsunuz, demokrasiden ve ifade özgürlüğünden bahsediyorsunuz. Ama Macron'un aldığı karar, Fransa Anayasa Mahkemesi'nin aldığı kararla çelişiyor mu, çelişiyor. Fransa'nın aldığı karar, Macron'un Avrupa İnsan Haklar Mahkemesi'nin kararlarıyla çelişiyor mu, çelişiyor. Geçmişte, tarihteki bir olayı soykırım olarak ya da değil olarak değerlendirmek siyasetçilerin görevi mi? Birleşmiş Milletler'in kararını okudunuz, uluslararası hukuktan ve sistemden bahsediyor. ve BM bir tarihi olayı soykırım olarak değerlendirmek için neler olması gerektiğini mahkeme kararlarıyla açıkça söylemiştir. Dolayısıyla burada siyasilere böyle bir karar verme yetkisi vermemiştir. Siz siyasetçiler tarihle ilgili yargılamayı, karar vermeyi kendinize hak olarak görüyorsunuz. Görüş vermek başka bir şey karar vermek başka bir şey. Peki hangi bilgiyle tarih konusunda bu kadar kesin karar veriyorsunuz. Bu bilgi eksikliği olduğu halde karar vermenizin tek sebebi vardır, o da popülizm. Maalesef sizin başkanınız da popülizme yenik düştü. Ayrıca soykırım ve tarih konusunda Türkiye'ye ders verebilecek en son ülke Fransa'dır. Çünkü Ruanda'da, Cezayir'de olanları unutmadık. Fransa önce kendi karanlık tarihine baksın. Türkiye'ye ders vermeye kalkmasın. Evet sizler böyle üstten bakmaya devam edin. Ama biz de size bu şekilde haddinizi bildirmeye devam edeceğiz. Artık eski Türkiye yok. Hak ettiğiniz cevabı da her zaman göreceksiniz. Siz kendinizi üstün görmeye devam edin ama bu muameleyi kabul etmeyen, doğruları söyleyen bir Türkiye var."
Bakan Çavuşoğlu'nun bu sözleri üzerine alkışla protesto eden Sonia Krimi'ye, Bakan Çavuşoğlu, "Çok teşekkür ediyorum, sağolun ne kadar nezaketli olduğunuzu da gördük. Ben de size alkışlıyorum, bravo. Ne kadar saygılı olduğunuzu görüyoruz, gerçekleri duymaktan hoşlanmıyorsunuz. Gerçekleri söylemeye devam edeceğiz, buna alışacaksınız. Başka seçeneğiniz yok. Gerçekleri duymaya alışacaksınız o kadar" dedi.
NATO ÜYE ÜLKE PARLAMENTERLERİ ANTALYA'DA BULUŞTU
TBMM'nin ev sahipliğinde yapılan, 29 ülkeden 82 parlamenter, uluslararası kuruluşların temsilcileri ve ilgili ülkelerin diplomatlarının katılımıyla toplantının açılışını, TBMM Başkanı Mustafa Şentop yaptı. 2000'li yılların kanlı çatışmalar bakımından 1990'ları aratmadığına işaret eden TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Türkiye'nin, her zaman ittifaklarına sadık, dostlarına karşı güvenilir bir ülke olduğunu belirtti. Şentop, "Bin yıllık tarih, özellikle de İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra NATO içindeki tavrımız bunun en açık delilidir. Soğuk Savaş boyunca Türkiye, Sovyetler Birliği'ne sınırı olan tek NATO ülkesiydi. ve Türkiye ittifak üyesi olarak üzerine düşen her sorumluluğu yerine getirdi" dedi.
'TERÖRİZMLE MÜCADELEDE TÜRKİYE HAK ETTİĞİ DESTEĞİ GÖREMEDİ'
Türkiye'nin müttefiklerinin değerlendirmelerine ve tanımlarına itibar ederken, onlara karşı girişilen saldırılarda müttefiklik hukukunun gereği olarak dayanışma sergilerken, aynı sorumlu tavrı onlardan göremediğine değinen Şentop, "Türkiye'ye karşı terör faaliyetlerini halen sürdüren, PKK terör örgütünün Suriye uzantısı PYD/ YPG'nin müttefikimiz ABD tarafından açıkça desteklenmesi, bu kanlı terör örgütüne binlerce Tır silah verilmesi müttefik hukukuyla bağdaştırılabilir mi? Bu tavrın, 11 Eylül olayları sonrası bir NATO üyesi ülkenin El Kaide terör örgütüne silah yardımı yapmasından ne farkı vardır" dedi.
S-400 AÇIKLAMASI
Rusya'dan S-400 füze alımı konusunda da açıklamada bulunan Şentop, "Ülkemizin hava ve füze savunma yetenekleri konusunda ciddi bir boşluğu mevcuttu. 10 yıldan fazla bir süredir farklı seçenekler üzerinde çalıştık. Bu süreçte, öncelikle ABD başta olmak üzere müttefiklerimizle görüştük. Ne yazık ki, samimi ve ciddi girişimlerimiz müttefiklerin politik ve ticari düşünceleri nedeniyle yetersiz kaldı. Öte yandan, Rusya bize çok iyi bir teklif sunmuştu. Bu teklif, teknik kabiliyetler, teslimat ve zaman çizelgesi ve fiyat açısından beklentilerimizi karşılayan bir mahiyetteydi. Sonunda, acil ihtiyaçlarımızı karşılamak için S-400 sistemini satın almaya karar verdik. S-400 sistemi, NATO sistemleriyle bütünleşmeyecek veya çatışmayacaktır. Bizim bu sistemi satın almamıza gösterilen tepki, 'Türkiye için, diğer NATO üyelerine uygulanandan farklı ikinci bir standart mı mevcut' sorusunu aklımıza getiriyor. Bazı NATO üyelerinin Rusya'dan S-300 almasında sorun yok, ama Türkiye'nin Rusya'dan S-400 almasında sorun var diyen bir mantık samimi ve dürüst kabul edilebilir mi? Şu noktayı da üstüne basarak vurgulamak istiyorum ki, S-400 sistemini satın alma kararımız, Türkiye'nin NATO'ya bağlılığından sapma olarak asla görülemez" diye konuştu.
İTALYA VE FRANSA'YA SESLENDİ
İtalya Temsilciler Meclisi'nin 1915 olaylarının İtalyan Hükümeti'nce soykırım olarak tanınmasını talep eden 10 Nisan 2019 tarihli kararını da değerlendiren Şentop, müttefiklik ruhu ile bağdaşmadığını söyledi. Kararın, bazı Ermenilerin iddialarının iç politika malzemesi olarak kullanılmasının yeni bir örneğini teşkil ettiğini ve tarihi gerçeklerle asla bağdaşmadığını belirten Şentop, şöyle dedi:
"İtalya Temsilciler Meclisi kendini uluslararası mahkemelerin yerine ikame ederek soykırım gibi uluslararası hukukta açıkça tanımlanmış spesifik bir suç hakkında hüküm vermeye kalkmış, tarihi ve hukuku istismar etmiştir. İtalya'ya 2. Dünya Savaşı'ndaki rolünü hatırlatmak isteriz. Keza bir başka müttefikimiz olan Fransa'nın Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle '24 Nisan'ı Ermeni soykırımı için anma' günü ilan etmesini de şiddetle kınıyorum. Siyasi kaygılarla gündeme getirildiği aşikar olan devlet ciddiyetinden uzak bu girişim, asılsız ve hukuki dayanağı olmayan bir iddia aracılığıyla tarihin siyasallaştırılmasından başka bir amaca hizmet etmemektedir. Fransa Cumhurbaşkanı'nın bu dayatmacı kararı aynı zamanda, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ile Fransız Anayasa Mahkemesi içtihatlarını yok sayarak kendi vatandaşlarının da ifade özgürlüğünü kısıtlamaktadır. Fransız dostlarımıza da bir tavsiyem var. Sömürgecilik dönemini, Cezayir'de yaşananları, 100 günde 800 bin insanın yok edildiği Ruanda Soykırımı konusunda Fransa'nın kamuoyuna ikna edici bir açıklama yapması hususunda inisiyatif alınız ve bunu yapmadan da başka memleketlerin tarihini politik gerekçelerle manipüle etmeyiniz. Ve, Türkçeye 'Sorgu' adıyla çevrilen, Henri Alleg'in 'La Question' adlı kitabına Jean Paul Sartre'ın yazdığı önsözü bir kez daha okuyunuz."
TÜRKİYE MİLYONLARCA MÜLTECİYİ KURTARDI
Bölgedeki sorunların çözümü ve istişareler için Türkiye'nin gerçekten çok önemli bir ortam oluşturduğunu belirten NATO PA Başkanı Madeleine Moon ise "Aynı zamanda Ortadoğu ve Avrupa arasında bir köprü görevi görerek bu bölgede liderlik rolü oynamaktadır. Türkiye'yi milyonlarca mülteciyi çok büyük çatışmadan kurtararak ev sahipliği yaptığı için kutlamak istiyorum. Türkiye'nin bu muhteşem ev sahipliği cömertliği olmasaydı nasıl bir mülteci krizi yaşayacağımızı göstermek istiyorum. Aynı zamanda bu bölgede çıkan bütün krizlerle ilgili Türkiye her zaman ön plana çıkarak çözümün içinde yer almaya çalışmaktadır" dedi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
------------------
Toplantı detay
Haber: Mehmet ÇINAR- Kamera: Mehmet KILIÇASLAN/ANTALYA-DHA)
==================================================================
4)5 İLDE DOLANDIRICILIK OPERASYONU: 6 GÖZALTI
DİYARBAKIR'da, sahte senet ve belgeyle yurtdışında yaşayan kişileri dolandırdığı iddia edilen, aralarında icra müdürü, asker ve polisin de bulunduğu çeteye yönelik 5 ilde yapılan operasyonda 6 kişi gözaltına alındı. Ocak ayında ise çetenin liderinin de aralarında bulunduğu 9 şüpheli çıkarıldıkları mahkemece tutuklanmıştı.
Sahte senet ve belgelerle yurtdışında yaşayan bazı kişileri borçlandırıp, banka hesaplarındaki parayı icra yoluyla alan dolandırıcılık çetesine yönelik, Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şubesi ekiplerince operasyon düzenlendi. Diyarbakır, İzmir, İstanbul, Antalya ve Aydın'da düzenlenen eş zamanlı operasyonda kamuda çalışan, aralarında icra müdürü, asker ve polisin de olduğu hakkında gözaltı kararı alınan 9 şüpheliden 6'sı yakalandı. Polis, diğer 3 şüphelinin yurtdışına kaçtığını tespit etti. Şüpheliler, emniyetteki işlemlerinin ardından 'suç örgütü kurmak ve yönetmek', 'nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik' ve 'rüşvet' suçlarıyla adliyeye sevkedildi. Örgüt üyelerinin şimdiye kadar 22 banka müşterisinin hesaplarındaki 10 milyon lirayı çekmeye çalıştıkları belirlendi.
9 ŞÜPHELİ TUTUKLANMIŞTI
Dolandırıcılık çetesinin liderinin de aralarında bulunduğu 7 Ocak'ta gerçekleşen operasyonda da, 9 şüpheli çıkarıldıkları mahkemece tutuklanmıştı. Tutuklanan zanlılardan birinin Interpol tarafından Almanya'da dolandırıcılık yaptığı için arandığının tespiti ile suç örgütünün uluslararası ayağı olduğu da belirlendi. Polis ekipleri, benzer mağduriyetlerin yaşanmaması için özellikle yurt dışında oturanların e-devlet üzerinden haklarında icra dosyaları olup olmadığını kontrol etmelerini, şüpheli bir durum fark etmeleri durumunda konuyu emniyete bildirmelerini istedi.
Görüntü Dökümü
-----------------------------
Zanlıların adliyeye getirilişi
Adliyeden detaylar
Genel ve detay görüntüler
Haber-Kamera: Emrah KIZIL-Mesut BUDRAÇ/DİYARBAKIR,
GÖRÜNTÜ BOYUTU: 230 MB
=====================================================
5)ŞEHİDİN BAĞIŞLANAN ORGANLARI İLE HAYAT BULDULAR
SURİYE'de Türk askerlerinin bulunduğu bölgeye teröristler tarafından yapılan saldırıda ağır yaralanan ve tedavi gördüğü hastanede şehit olan Uzman Onbaşı Halis Sayın'ın (23) ailesi tarafından bağışlanan böbrekleri, Gaziantep'te 2 hastaya nakledildi. Organ nakli ile hayata tutunan hastalar, şehidin ailesine teşekkür etti.
Suriye'nin Azez ve Afrin bölgeleri arasındaki Melkiye'de Türk askerlerinin bulunduğu bölgeye 31 Mart'ta teröristler tarafından havanlı saldırı gerçekleşti. 1 askerin şehit olduğu saldırıda yaralanan Uzman Onbaşı Halis Sayın, Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde tedaviye alındı. Yoğun bakım ünitesinde tedavisi süren Halis Sayın, 9 Nisan günü doktorların tüm çabasına karşın yaşamını yitirdi.
Doktorlar, şehit onbaşının ailesinden organlarını bağışlamaları için izin istedi. Sayın ailesi de isteğe olumlu yanıt verdi. Şehit Halis Sayın'ın 2 böbreği, Gaziantep Üniversitesi'nde Prof. Dr. Fahrettin Yıldız, Prof. Dr. Sacit Çoban ve Doç. Dr. Mehtap Akdoğan'ın katıldığı ameliyat ile alınarak, Mustafa Çelebi (57) ve İsmail Bolat'a (17) nakledildi.
Gaziantep Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ali Gür, bugün nakil olan hastaları ziyaret ederek doktorlardan bilgi aldı. Şehit onbaşının üniversite hastanesinde tedavi gördüğünü hatırlatan Rektör Gür, "31 Mart'ta terör saldırısında yaralanan askerimiz bizim üniversitemizde tedavi görmeye başladı. Burada çok büyük çabalar sarf edilmesine rağmen kurtarılamayarak şehit oldu. Şehidimizin ailesi askerimizin canı ve kanıyla beraber Türk milletine organlarını da bağışladı. Bu herhalde Türkiye'de görülmüş bir şey değildi. Şehidimizin yakınları o duygu içinde makul bir şekilde düşünerek bize izin verdiler. 2 böbreği bizim üniversitemizdeki hastalara, karaciğeri ise Adana Şehir Hastanesi'nde sıra bekleyen hastaya nakledildi" dedi.
'ŞEHİDİMİZİN AİLESİ İLE TANIŞMAK İSTERİM'
Nakil yapılan hastalardan Mustafa Çelebi, 8 yıldır böbrek hastası olduğunu ifade ederek, "Hastaydım ve bir şehidimizin böbreği bana nasip oldu. Şehidin ailesinden Allah razı olsun. Çok büyük bir mutluluk ve gurur yaşıyorum. Şehidimizin ailesi ile tanışmak isterim" diye konuştu.4 yıldır böbrek hastası olan 1,5 yıldır da diyaliz tedavisi gören lise öğrencisi İsmail Bolat ise, "Sağlığıma kavuştuğum için mutluyum. Şehidimizin mekanı cennet olsun. Ailesinden Allah razı olsun. Herkesi organ nakli konusunda duyarlı olmaya çağırıyorum. Benim dışımda nakil bekleyenler de var" diye konuştu.
Nakil yapılan hastaların önümüzdeki günlerde taburcu edileceği belirtildi.
Görüntü Dökümü
------------------------------------
Organ nakli yapılan hastalar
Ali Gür ile Röp.
Mustafa Çelebi ile Röp.
İsmail Bolat ile Röp.
Genel ve detay görüntüler
( Haber: Eyyüp BURUN-Kamera: Mustafa KANLI-GAZİANTEP-DHA)
GÖRÜNTÜ BOYUTU: 483 MB
=============================================
6)KAYSERİ'DE 2 OTOMOBİL ÇARPIŞTI: 1 ÖLÜ, 8 YARALI
KAYSERİ'de kavşakta 2 otomobilin çarpışması sonucu meydana gelen kazada 1 kişi öldü, 8 kişi yaralandı. Korkunç kazanın görüntüleri ise güvenlik kameralarına yansıdı.
Kaza, dün saat 23.30 sıralarında Talas Atatürk Bulvarı'nda meydana geldi. Eren Saygılı (30) yönetimindeki 38 ABG 325 plakalı otomobil, iddiaya göre kırmızı ışık ihlali yaparak, Mevlana Caddesi'nden gelen Mert Yılmaz (25) yönetimindeki 38 HB 977 plakalı otomobil ile çarpıştı. Güvenlik kamerasına yansıyan kazada sürücüler Eren Saygılı ve Mert Yılmaz ile araçlarda bulunan Hasan Şentürk (27), Muhammet Kaya (24), Dorukhan Altıntaş (27), Bayram Yılmaz (21), Uğur Kaya (29), Durdu Saygılı (25) ve Osman Aslantaş (25) yaralandı. Yaralı 9 kişi, çağrılan ambulanslarla çevredeki hastanelere kaldırıldı. Özel hastanede tedavi altına alınan Dorukhan Altıntaş, doktorların tüm müdahalesine rağmen hayatını kaybetti. Kazayla ilgili soruşturma başlatıldı.
Görüntü Dökümü:
---------------------------
-Olay güvenlik kamera görüntüsü
-Olay yerinden cep telefonuyla çekilen görüntü
-Genel detay
Süre: 30 saniye Boyut: 58 MB
Haber-Kamera: KAYSERİ, DHA
Son Dakika › Güncel › Dha Yurt Bülteni-6 - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?