1)BAKAN ÖZLÜ: AB'NİN TÜRKİYE'YE İHTİYACI, TÜRKİYE'NİN AB'YE İHTİYACINDAN FAZLADIR
BİLİM Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, Avrupa Birliği'ne 'Bizi birliğe alın' diye yalvarmadıklarını belirterek, "Biz, AB'nin Türkiye'ye, Türkiye'nin de AB'ye ihtiyacı olduğunu söylüyoruz. Bölgemizde ve dünyada yaşanan son gelişmeler şunu gösteriyor: AB'nin Türkiye'ye ihtiyacı, Türkiye'nin AB'ye ihtiyacından fazladır. AB ülkelerinin ve sorumlularının bu açık, basit ve net gerçeği görecek kadar akla ve izana sahip olduklarını umut ediyorum" dedi. Kocaeli Sanayi Odası'nın meclis toplantısına Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, Kocaeli Valisi Hasan Basri Güzeloğlu, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Zekeriya Özak, sanayici ve işadamları katıldı. Kocaeli Sanayi Odası'nın konferans salonunda düzenlenen toplantıda konuşan Faruk Özlü sadece daha fazla mal ihraç ederek istenilen seviyeye gelinemeyeceğini belirterek, "Sanayi üretiminde ve ihracatta nitelikli ürünlerin ağırlığını artırmak durumundayız. Ar-Ge, tasarım ve markalaşma yoluyla ürünlerimizi daha değerli hale getirmeliyiz. Bakınız, ihraç ettiğimiz ürünler ithal ettiğimiz ürünlerin ortalama fiyatlarını mukayese ettiğimizde, neyi değiştirmemiz gerektiği açıkça ortaya çıkıyor. Sizlerle otomotiv ve makine gibi iddialı ve güçlü olduğumuz iki sektöre ait bazı verileri paylaşmak istiyorum. 2015 yılında ihraç ettiğimiz motorlu kara taşıtlarının ortalama kilogram fiyatı 7 lira iken, ithal ettiklerimizin ortalama kilogram fiyatı 10,3 liradır. İhraç ettiğimiz makinelerin ortalama kilogram değeri 6,1 lira iken, ithal ettiklerimizin ortalama kilogram fiyatı 11,1 liradır. Basit bir hesapla, makine sektöründe, başa baş hale gelmemiz için, bir kilo makine ithal ediyorsak, iki kilo ihraç etmemiz gerekiyor. Açık söylemek gerekirse, bu farkın daha dramatik olduğu sektörler de bulunuyor. Yapmamız gereken işler aslında bellidir. Otomotiv, tekstil ve makine gibi sektörlerde teknoloji, tasarım ve markalaşma seviyemizi artıracağız. İlaç, optik, elektronik, havacılık gibi ileri teknoloji gerektiren sektörlerde yatırımlarımızı artıracağız. Sadece ürünlerimizi değil, üretim sistemlerimizi de çağın ve geleceğin ihtiyaçlarına göre yeniden kurgulayacağız. Bunları başarmak için çok ciddi bir gayret içindeyiz. Bu yıl hayata geçirdiğimiz Ar-Ge Reform Paketi'yle birçok önemli adım attık. Ar-Ge merkezi kurmayı ve işletmeyi çok daha kolay bir hale getirdik. Tasarım ofislerini de Ar-Ge merkezleri gibi desteklemeye başladık. Şu anda ülkemizde 287 Ar-Ge Merkezi bulunuyor" dedi.
SORUNLARA DEĞİL, FIRSATLARA ODAKLANMALISINIZ
Fırsatlara odaklanılmasını isteyen Özlü, "İhraç ettiğimiz ürünler petrol veya doğalgaz değildir, tarım ürünleri veya hammaddeler değildir. Türkiye, yarı mamulleri ve nihai ürünleri ihraç etmektedir. 2015 yılında, ihracatımızın yüzde 93'ten fazlasını sanayi ürünleri oluşturmaktadır. Eğer ihracata dayalı bir ekonomik büyüme modeline sahipseniz, dış ülkelerle geliştirdiğiniz diplomasi faaliyetleri son derece önemlidir. Dış politika, ekonomik hedeflerinizi destekleyecek, iş dünyasının önünü açacak bir anlayışla kurgulanmalıdır. Pasif değil aktif olmalısınız. İçinize kapanmak yerine dışa açılmalısınız. Sorunlara değil, fırsatlara odaklanmalısınız. Biz de 2002'de göreve geldiğimiz andan itibaren bunu yaptık. Bütün dünya ülkeleriyle olan ilişkilerimizi, kazan-kazan prensibine göre yeniledik, tazeledik. Bu tavrımızı bundan sonra da sürdüreceğiz" diye konuştu.
TERÖR ÖRGÜTLERİYLE İŞ TUTANLARIN BİZE DEMOKRASİ DERSİ VERMESİNE KARNIMIZ TOKTUR
Özlü dostlukları artıracaklarını, düşmanlıkları azaltacaklarını belirterek, şöyle konuştu:
"Dünya ülkeleriyle olan ilişkilerimizi geliştirmeye devam edeceğiz. Dostlukları artıracağız, düşmanlıkları azaltacağız. Bizimle iyi geçinmek isteyen, Türkiye'yi bir dost ve müttefik olarak gören her ülkeyi, biz de dost ve müttefik olarak görüyoruz ve göreceğiz. Bize uzatılan hiçbir eli biz boşta bırakmayacağız, geri çevirmeyeceğiz. Ancak bu tavrımız, uysal başlı koyun olduğumuz şeklinde anlaşılmamalıdır. Her egemen ülke gibi, bizim de kırmızı çizgilerimiz vardır. Terörün, teröristlerin, terör destekçilerinin hangi gerekçeye dayanırsa dayansın, korunmasına ve kollanmasına asla tahammülümüz yoktur. Biz ülke olarak, siyasiler olarak, yapıcı eleştiriye her zaman açığız. Ancak kendi ülkelerinde teröre çanak tutanların, bize hariçten maval okumalarına kulağımız kapalıdır. Terör örgütleriyle iş tutanların bize demokrasi dersi vermesine karnımız toktur. Bize ders ve öğüt verecek olan yegane otorite milletimizdir. Özellikle son günlerde, AB'nin ortaya koyduğu tavır, milletimizi rahatsız etmektedir. Avrupa kıtası, bizim en büyük ticaret ortağımızdır. Avrupa Birliği'ne tam üyelik, Türkiye'nin uzun zamandır sahip olduğu bir idealdir. Ancak Türkiye-AB ilişkileri tek taraflı bir ilişki değildir. Nasıl Türkiye'nin sorumlulukları varsa, Avrupa Birliği'nin de vardır. Türkiye, 7 Haziran seçimlerinin ardından defalarca terör saldırılarına maruz kaldı. Daha birkaç gün önce görevi başındayken bir kaymakamımız Muhammed Fatih Safitürk kardeşimiz şehit edildi. Ancak Avrupa Birliği bu süreçte bize destek olmak bir yana, engel olmaya çalıştı ve çalışmaya devam ediyor"
AB'YE 'BİZİ BİRLİĞE ALIN' DİYE YALVARIYOR DEĞİLİZ
AB'nin Türkiye'ye ihtiyacı olduğunu belirten Özlü konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Şunu herkes bilmelidir, terörle mücadele bizim en temel hakkımızdır. Daha doğrusu, terörle mücadele bizim en temel vazifemizdir. Biz bu vazifeyi yerine getireceğiz. Türkiye'yi terör belasından kurtaracağız. Demokrasisi ve ekonomisi çok daha güçlü olan bir Türkiye inşa edeceğiz. Biz, Avrupa Birliği'ne, 'Bizi birliğe alın' diye yalvarıyor değiliz. Biz, AB'nin Türkiye'ye, Türkiye'nin de AB'ye ihtiyacı olduğunu söylüyoruz. Ancak bölgemizde ve dünyada yaşanan son gelişmeler şunu gösteriyor: AB'nin Türkiye'ye ihtiyacı, Türkiye'nin AB'ye ihtiyacından fazladır. AB ülkelerinin ve sorumlularının bu açık, basit ve net gerçeği görecek kadar akla ve izana sahip olduklarını umut ediyorum. Türkiye, son birkaç yıldır oldukça zorlu bir süreçten geçiyor. Bölgemizde ortaya çıkan jeopolitik riskler, ekonomi ve ihracat üzerimizde bir baskı oluşturuyor. Dünya ekonomisi küresel kriz sonrasında hala tam olarak toparlanabilmiş değil. Küresel ekonomide ve bölgesel jeopolitikte bunlar yaşanırken, Gezi olayları, 17-25 Aralık ve 15 Temmuz gibi darbe girişimleri gibi çok zorlu hadiselerle boğuşmak durumunda kaldık. Şükürler olsun, bütün bu zorluklara rağmen, dimdik ayaktayız. Böyle zamanlarda temel makroekonomik göstergeleri korumak büyük önem taşıyor. Zira temel sağlamsa gerisini bir şekilde halledebiliriz. Bu sağlam temel üzerinde daha yenilikçi, rekabetçi, verimli ve yüksek katma değerli bir üretim yapısına geçebiliriz. Sizler de çok iyi biliyorsunuz ki, Ar-Ge Reform Paketi'nin de etkisiyle önümüzdeki süreçte Ar-Ge Merkezi sayımızı önce 500'e, ardından 1000'e çıkarmayı hedefliyoruz. Özel sektörümüzün de bu hedefi bizimle paylaşıyor olması çok önemlidir. Kocaeli Sanayi Odası'na da bu konuda çağrıda bulunuyorum. Kocaeli Sanayi Odası'nın her üyesinin ya Ar-Ge merkezi veya tasarım merkezi olması gerekir diye düşünüyorum. Bu konuda beraber çalışalım ve bu şehirdeki Ar-Ge ve tasarım merkezi sayısını artıralım" Bakan Özlü daha sonra Kocaeli Valisi Hasan Basri Güzeloğlu'nu makamında ziyaret etti.
Görüntü Dökümü
---------------
-Bakanın gelişi
-Karşılama
-Bakanın konuşması
-Salondan detaylar
HABER: Ergün AYAZ-KAMERA: Faruk KIYAK- İZMİT(Kocaeli), -
===================================================
2)YOZGAT'TA MEVSİMİN İLK KARI YAĞDI.
YOZGAT'ta, sabah saatlerinde hafif şekilde başlayan mevsimin ilk kar yağışı, yüksek kesimlerde etkisini gösterdi.
Yozgat şehir merkezinde,hava sıcaklığının hissedilir derecede düşmesiyle birlikte sabah şehir merkezinde mevsimin ilk kar yağışı hafif şekilde başladı. Yüksek kesimlerde etkili olan kar yağışıyla birlikte otomobillerin üzeri ve çatılar beyaza büründü. Kurak günler yaşayan Yozgat'ta kar yağışı sevinçle karşılandı.
Görüntü Dökümü
---------------
Otomobillerin üzerinde kar görüntüsÜ,
Kar yağışında yürüyen vatandaşlar,
Detay görüntüler
Harun GÖKÇEOĞLU/YOZGAT,
=============================================
3)KARLIOVA'DA AYAĞI KIRIK KÖPEK YAVRUSUNUN İÇ ACITAN DRAMI
BİNGÖL'ün Karlıova İlçesi'nde ayağı kırılmış ve üzerine yapışkan bir madde dökülmüş köpek yavrusunun dramı görenleri üzüntüye boğdu. İlçe Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü'nde görevli veterinerler, yeterli ilaç ve malzeme olmadığı için yaralı köpek yavrusuna yardım etmedi.
Karlıova İlçesi'nde, bugün sabah saatlerinden itibaren Gıda Tarım ve Hayvancılık İlçe Müdürlüğü bahçesine gelen bir yavru köpeğin sürekli havlaması üzerine, burada görevli veterinerler bahçeye çıkarak köpeği incelemeye aldı. Bahçede yapılan ilk incelemenin ardından yavru köpeğin ayağının kırık olduğunu belirten veterinerler, köpeğin üzerine de yapıştırıcı madde döküldüğünü tespit etti. Veterinerler yaptıkları incelemenin ardından, ellerinde yeterli ilaç ve malzeme olmadığı için yavru köpeğe yardım edemeyeceklerini söyledi.
Veterinerlerin ayrılmasının ardından buradaki yaralı köpek yavrusu, acılar içerisinde havlaması, görenleri üzüntüye boğdu. Vatandaşlar, kış mevsiminin gelmesiyle birlikte, zorlu geçeçek soğuk ve yüksek kar yağışının olacağı günlerde sokak hayvanlarının da düşünülmesini istedi. Vatandaşlar, sokak hayvanları için kış mevsimi boyunca kalabileceği barınak ve bunlara yardım edilebilmesi için gerekli ilaç ile tıbbi techizatla donatılmış bir ekibin kurulmasını istedi.
Görüntü Dökümü
---------------
Veterinerin köpeğe müdahalesi
Veterinerin köpeği incelemesi
Köpeğin üzerindeki yapışkan madde
Köpeğin havlaması
Genel ve detay görüntüler
Haber-Kamera: Serkan BİNGÖL/KARLIOVA (Bingöl), -
==========================================================
4)TÜRKİYE'DEKİ 5 KUŞ CİNSİNİN 54 FARKLI TÜRÜ TESPİT EDİLDİ
BURDUR Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi'nin (MAKÜ) Orman ve Su İşleri Bakanlığı ile Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu'nun (TÜBİTAK) desteğiyle 3 yıldır yürüttüğü proje kapsamında 5 farklı kuş türünün gen haritası çıkarılırken, bunlardan 54'ü ilk kez tespit edildi.
MAKÜ Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü, 3 yıl önce Orman ve Su İşleri Bakanlığı ile TÜBİTAK desteğiyle 'Ulusal Gen Kaynaklarının Korunması Kapsamında Bazı Orman Ötücü Kuşlarının Araştırılması, Korunması ve Genetik Çeşitliliklerinin Belirlenmesi Projesi'ni tamamladı. Kuş türlerinin koruma eylem planını hazırlamak amacıyla yapılan projede Anadolu Sıvacısı, Büyük Baştankara, Mavi Baştankara, Karatavuk ve İspinoz kuş türlerinin gen haritası çıkarıldı.
'GENETİK ÇEŞİTLİLİKTE BİLGİ EKSİKLİĞİMİZ VAR'
MAKÜ Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü öğretim üyesi Ornitolog Doç. Dr. Tamer Albayrak, yaptıkları araştırmayla milli parklarda bulunan 5 farklı kuş türünün gen haritasını çıkardıklarını belirtirken, tespit ettikleri 77 farklı genetik yapıdan 54'ünün ilk kez tespit edildiğini aktardı. Albayrak, "Türkiye'deki kuş çeşitliliğimizi biliyoruz. Hangi türlerimiz var, nerelerde yaşayış gösteriyorlar bunlar artık bilinmekte. Ancak türün altındaki popülasyonların genetik çeşitliliği konusunda bilgi eksikliğimiz var. Bu konuyu bilmiyoruz. Dünyada bu konu son zamanlarda hızla gelişen artan bir ilgi odağı haline gelmiştir. Türkiye'deki bu tarzdaki genetik çalışmalarımız son derece sınırlı" dedi.
5 FARKLI KUŞ TÜRÜ İNCELENDİ
MAKÜ Moleküler Ornitoloji Laboratuvarı'nın da bu projeye verilen destekle oluşturulduğunu vurgulayan Doç. Dr. Albayrak, "Türkiye'nin çeşitli bölgelerinde Aladağlar Milli Parkı, Beydağları Milli Parkı, Sipil Dağı Milli Parkı, Kazdağları Milli Parkı, Küre Dağları Milli Parkı ve Yozgat Çamlığı Milli Parkı olmak üzere 6 alanda 5 farklı kuş türünü yakaladık ve gen haritasının çıkartılması için gerekli olan kan örneklerini aldıktan sonra kuşları yakalandıkları yerde doğaya geri saldık. Hiçbir ölüm vakamız olmadı. MAKÜ Ornitoloji Laboratuvarı'nda bu kan örneklerinden DNA'yı izole ederek özel gen bölgelerini çoğalttık ve literatürdeki, gen bankasındaki kayıtlarla karşılaştırdık. Böylelikle hem kendi gen çeşitliliğimizi tespit etmiş hem de ülkemize özgü gen kaynaklarımızı kayıt altına aldık" diye konuştu.
54'Ü İLK KEZ TESPİT EDİLDİ
Gen kaynağı olarak Anadolu Sıvacısı'nın 21'inin genetik çeşitliliğini tespit ettiklerini aktaran Doç. Dr. Albayrak, bunlardan 9'unun ilk kez belirlendiğini kaydetti. Doç. Dr. Albayrak, şöyle dedi:
"Büyük Baştankara'nın 11 genetik çeşitliliğinin sadece 3'ü daha önce biliniyordu, 8'i bilim dünyasında ilk kez tespit edildi. Mavi Baştankara'nın 12 genetik çeşitliliği tespit edildi. Bunun sadece 1'i bilinirken 11'i bilim dünyasına ilk kez sunuldu. Karatavuk'un 11 genetik çeşitliliğinden 8'i ilk kez, İspinoz'un ise 22 genetik yapıdan 18'i ilk kez tespit edildi. Geneline baktığımız zaman 5 türün 77 farklı genetik yapıda olduğunu tespit ettik. Bunların 54'ü ilk kez tespit edilen, bilim dünyasında bilinmeyen genetik yapıda olmasından dolayı ülkemize özgü kendi gen kaynağımız diyebiliriz ve bunları bilim dünyasına duyuruyoruz."
YENİ PROJE GÜNDEMDE
Bu türler ve genetik çeşitliliğinin korunması amacıyla yapılan çalışmada elde edilen bulguları Doğa Koruma ve Milli Parklar Şube Müdürlüğü ile de paylaştıklarını belirten Doç. Dr. Albayrak, projenin Türkiye'de yapılan ve tüm bölgelerle farklı türleri kapsayan en kapsamlı proje olduğunu vurguladı. Projeye destek sağlayan TÜBİTAK'a teşekkür eden Doç. Dr. Albayrak, "Türkiye'deki özellikle tüm yerli kuş türleri için genetik çeşitliliğin, gen kaynağının tespitine yönelik yeni bir proje hedeflemekteyiz. Bu kapsamda ön çalışmalarına başladık. Bu projeyle beraber farklı türler yakaladık. Şu anda laboratuvarımızda yaklaşık 95 kuş türüne ait 2 bin 400 bireyin kan örnekleri ve telek örnekleri mevcuttur. Bunun akabinde bunların genetik yapılarının tespit edilmesi ve diğer türlerinde genetik çeşitliliğine yönelik çalışmalara devam edeceğiz ve böylelikle de bilmediğimiz gen kaynaklarımızı kayıt altına almış ve koruma içinde önemli bir adım atmış olacağız" diye konuştu.
Görüntü Dökümü
---------------
Tamer Albayrak Laboratuvarda çalışırken,
Laboratuvardan detay,
Tamer Albayrak'ın açıklamaları,
Alandaki çalışmalardan
296 MB/// 09.18"
Haber- Kamera: Mesut MADAN/BURDUR,
======================================================
5)OTOMOBİLİN GİZLİ BÖLMELERİNDE 1600 PARÇA TARİHİ ESER ELE GEÇİRİLDİ
KONYA'da tarih eser kaçakçılığı yaptığı iddia edilen Mustafa B. idaresindeki otomobile yapılan aramada koltuk altına izlenmiş 1600 parça tarihi eser bulundu. Satıcı değil, koleksiyoner olduğunu ileri süren Mustafa B. gözaltına alındı.
Konya İl Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şubesi Kaçakçılık Büro Amirliği ekipleri tarihi eser kaçakçılığı yaptığı iddia edilen Mustafa B.'yi (50) takibe aldı. Polis, fiziki takibi ardından Mustafa B.'nin otomobilini dün akşam saatlerinde merkez Meram ilçesi Yeni Yol Caddesi üzerinde durdurdu. Otomobilde yapılan aramada koltuk altına gizlenmiş, Roma, Osmanlı ve Bizans dönemine ait 1600 parça sikke, heykel, ok uçları ve değişik türde tarihi eser ele geçirildi. Gözaltına alınan Mustafa B., polise satıcı değil, koleksiyoner olduğunu söyledi. Olayla ilgili soruşturma sürüyor.
KONYA/DHA
Son Dakika › Güncel › Dha Yurt Bülteni-6 - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?