GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın konuşması, Cumhurbaşkanlığında muhtarlar toplantısı- Cumhurbaşkanı Erdoğan: (3)- "Her türlü ahlaksızlığı yapan örgütün okullara ve camilere karşı özel bir husumeti olduğunu da görüyoruz. Çünkü bunların gıdası, maddi ve manevi cehalettir. İşte son olarak Diyarbakır'daki tarihi camileri hedef aldılar. Diyarbakır'daki ilk Osmanlı eserlerinden biri olan, 1500'lü yıllarda inşa edilmiş Fatih Paşa Camii terör örgütleri mensupları tarafından yakıldı. Bütün belgeler, her şey ortada. Hadi bakalım, buna ne diyeceksin?"- "Bölücü örgüt ve onun güdümünde hareket eden sayıca az ama organize bir kesim bölge insanına adeta kan kusturuyor. Bu duruma seyirci kalınması mümkün değildir. Devletimiz hukuk sınırları içinde bölgede etkili bir mücadele yürütüyor. Şehirlerde gerektiğinde sokağa çıkma yasağı ilan edilerek, mahalleler birer birer terör örgütünün elemanlarından temizleniyor. Burada durmak yok, aynı kararlılıkla devam edeceğiz"- "Tüm Kürt kardeşlerime, vatandaşlarıma sesleniyorum, bu devlet sizi kendi başınıza bırakmayacak. Sürekli sizinle beraber oralarda olacak, beraber yatıp beraber kalkacak. Çünkü sizin huzurunuza kastedenlere karşı güvenliğinizi biz korumak durumundayız"- " Türkiye, terör örgütü bin defa daha başkaldırsa bin defa o başı ezmeye muktedir bir devlettir. Biz Balkanlardaki ata yadigarı camileri ihya etmeye, dünyanın dört bir yanında ezan sesini yükseltmeye çalışırken Diyarbakır'da cami yakan, ezan susturan bir örgütün bu ortak geçmişte yeri yoktur, ortak geleceğimizde de yeri olamaz" Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Diyarbakır'daki ilk Osmanlı eseri Fatih Paşa Camii'nin PKK terör örgütü mensupları tarafından yakılmasına ilişkin, "Her türlü ahlaksızlığı yapan örgütün okullara ve camilere karşı özel bir husumeti olduğunu da görüyoruz. Çünkü bunların gıdası, maddi ve manevi cehalettir. İşte son olarak Diyarbakır'daki tarihi camileri hedef aldılar. Bütün belgeler, her şey ortada. Hadi bakalım, buna ne diyeceksin?" dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde muhtarlarla bir araya geldi. Erdoğan, yaptığı konuşmada, "Türkiye, çevresinde yaşanan istikrarsızlıklar karşısında duruşunu güçlü bir şekilde muhafaza ediyor, inşallah etmeyi de sürdürecek. Aynı şekilde ülke içinde faaliyet gösteren terör örgütlerine karşı da kararlı bir mücadele sürdürüyoruz. Temmuz ayından bu yana terör örgütleriyle mücadelede 185 güvenlik görevlimizi şehit verdik. Terör örgütlerinin saldırılarında, Ankara'daki canlı bomba saldırısı dahil, 195 sivil vatandaşımız hayatını kaybetti. Sınırlarımız içinde ve dışında yürütülen tüm bu operasyonlarda etkisiz hale getirilen terörist sayısı da 2 binin üzerindedir" diye konuştu.Kalbinde şehitlerin ayrı bir yeri olduğunu kaydeden Erdoğan, "İnancı, ülkesi ve milleti için gözünü kırpmadan ölümün üzerine giden bu kahramanların her biri coğrafyamızdaki varlığımızın, birliğimizin, dirliğimizin birer mührüdür. Şehitlerimize Allah'tan rahmet, yakınlarına ve milletime başsağlığı diliyorum. Gazilerimize uzun ve hayırlı bir ömür temenni ediyorum. Biz öyle dedik, tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet. Bu ilkemizden en küçük bir taviz vermeden yolumuza devam edeceğiz" dedi.Millet kavramının içinde sadece Türk olmadığını vurgulayan Erdoğan, "Türküyle, Kürdüyle, Lazıyla, Çerkeziyle, Gürcüsüyle, Abazasıyla, Boşnağıyla, Romanıyla, 78 milyonunun tamamıyla tek millet. Bunu bir defa böyle bilelim. Zira biz yaratılanı yaratandan ötürü sevdik. Bu yola böyle çıktık. 78 milyonun tek bayrağı var. Bizi bir yerlerden uydurup çıkarılmış paçavralar ilgilendirmez. Burada 78 milyonun tek bayrağı var. Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır, toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır. Tek vatan. 780 bin kilometrekare ile tek vatan" şeklinde konuştu. - "Bunların gıdası maddi ve manevi cehalettir""Bu vatan topraklarının üzerinde kimse operasyona yönelmesin" diyen Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti: "O operasyona yeltenenler bedelini ödüyor mu, ödüyor. ya insanca oturursunuz ve bu ülkede parlamentoya mı gireceksin, buyur girersin... Var mı var. Desteklediğiniz birçok insan şu anda parlamentoda. Şu anda yüzü aşkın Güneydoğulu, Doğulu kardeşlerim parlamentoda siyaset yapıyor. Sen de gel orada insan gibi siyasetini yap. Demokratik bir ortamda bunu yürüt ama bunların derdi başka. Terör estiriyor. Az önce söyledim ya yavuz hırsız ev sahibini bastırır. Ondan sonra da kalkıyor hükümeti suçluyor. Kalkıyor Beştepe'yi suçluyor. İnsan öldürenler bunlar, Diyarbakır'da cami yakanlar bunlar, utanmadan sıkılmadan hala kalkıp 'yok şöyle yok böyle' diyor. Kadın kılığına giriyor, küçük çocuğu kullanıyorlar. Sivilleri kendine siper ediyor, vatandaşın evini, aracını, iş yerini yakıyor bunlar. Sokak girişlerine hendekler kazarak insanlara hayatı zehir edenler bunlar. Üstelik de devletin iş makinaları ile bunları yapıyorlar. Kepenk kapattırarak ekmeğiyle oynadıkları esnafı haraca bağlıyorlar. Çekiyorlar dağlara, belli yerlere 'Şu kadar para ödeyeceksin. Ödemedin, hayatını vereceksin'. Bu şekilde her türlü ahlaksızlığı yapan örgütün okullara ve camilere karşı özel bir husumeti olduğunu da görüyoruz. Çünkü bunların gıdası maddi ve manevi cehalettir."Terör örgütünün son olarak Diyarbakır'daki tarihi camileri hedef aldığını hatırlatan Erdoğan, "Diyarbakır'daki ilk Osmanlı eserlerinden biri olan, 1500'lü yıllarda inşa edilmiş Fatih Paşa Camii, terör örgütleri mensupları tarafından yakıldı. Tüm belgeler, her şey ortada. Hadi bakalım, buna ne diyeceksin. Sadece bununla da kalmadılar. Olay yerine gelen güvenlik güçlerine ve itfaiye ekiplerine de ateş açarak yangına müdahale edilmesini de engellediler" diye konuştu. - "Bu bir kültürel soykırım teşebbüsüdür" Mehmet Akif Ersoy'un İstiklal Marşı'ndaki "Ruhumun senden, İlahi, şudur ancak emeli, değmesin ma'bedimin göğsüne na-mahrem eli, bu ezanlar-ki şehadetleri dinin temeli, ebedi yurdumun üstünde benim inlemeli" dizelerini paylaşan Erdoğan, şunları kaydetti: "Milletimin mağbedimin göğsüne na-mahrem eli değmesin diye varını yoğunu ortaya koyarak, bir kurtuluş savaşı verdi bizim ecdadımız. Aradan geçen 93 yılın ardından bugün üstelik de en çok sahabe mezarlığına sahip şehrimiz olan Diyarbakır'da bu hainler yeniden mabedlerimize el uzatmaya çalışıyor. Bu eylem milletimizin en başta da Kürt kardeşlerimizin inançlarına, tarihlerine, medeniyetlerine, kültürlerine yönelik bir saldırıdır. Bölücü terör örgütü ve onun arkasındaki güçler, silahla, bombayla, hendekle, molotofla Türkiye ile başa çıkmayacaklarını bilmiyorlar mı. Elbette çok iyi biliyorlar. Bunların asıl amacı bölge insanını inancından, dininden, tarihinden, medeniyetinden koparmaktır. Verilen kavga, Kürt kardeşlerimi haklarına kavuşturmak değil, Kürt kardeşlerimi köklerinden koparma kavgasıdır. Aynı zamanda bu bir kültürel soykırım teşebbüsüdür. Suriye'de, Irak'ta camilere, türbelere, kütüphanelere yapılan DEAŞ saldırıları ile Diyarbakır'daki saldırı arasında bir fark var mı, aynı. Onlar da camileri, türbeleri, her yeri yakıp yıkıyor, aynı şekilde bu bölücü terör örgütü bunları yapıyor. Her iki cani örgüt de birbirinin ruh ikizidir. Aynı hastalıklı yapının, farklı söylemlerle ortaya çıkan tezahürleridir."Geçmişte "tek parti CHP'si" döneminde devletin imkanları da kullanılarak aynı amaç doğrultusunda ciddi bir uğraş verildiğini belirten Erdoğan, bölge insanının inancına ve kültürüne sahip çıktığı için bu uğraşın neticesiz kaldığına dikkati çekti. Bugün aynı projenin bölücü terör örgütü tarafından uygulandığını ifade eden Erdoğan, "Bölücü örgütün ve onun güdümündeki yapıların dilinin, kavramlarının, bakış açısının kesinlikle bu coğrafyayla, ortak geçmişimizle ve elbette ortak geleceğimizle bir ilişkisi yoktur. Bu dil husumetin dilidir. Bu dil fitnenin dilidir. Bin yıldır bu topraklarda ortak medeniyetimizi ve tarihimizi yok etmeye çalışanların dilidir. Kürt kardeşlerimiz bu dilin ve bu anlayışın kalplerini zehirlemesine izin vermemelidir" değerlendirmesinde bulundu. Bir süredir bölgenin önde gelen toplum liderleri, dini liderleri ve sivil toplum kuruluşları temscileri ile bir araya gelerek bu meseleleri görüştüklerini kaydeden Erdoğan, görüştükleri kişilerin yaşanan son gelişmelerden duydukları "derin rahatsızlığı" kendisine ifade ettiklerini anlattı. Bölücü örgüt ve onun güdümünde hareket eden sayıca az ama organize bir kesimin bölge insanına adeta kan kusturduğunu ifade eden Erdoğan, "Bu duruma seyirci kalınması mümkün değildir. Devletimiz hukuk sınırları içinde bölgede etkili bir mücadele yürütüyor. Şehirlerde gerektiğinde sokağa çıkma yasağı ilan edilerek, mahalleler birer birer terör örgütünün elemanlarından temizleniyor. Burada durmak yok, aynı kararlılıkla devam edeceğiz" dedi. - "İnancınız namusunuzdur, inancınıza sahip çıkın"Erdoğan, "O terörün estiği, estirildiği yerlerde oradaki tüm Kürt kardeşlerime, vatandaşlarıma buradan sesleniyorum" diyerek şunları kaydetti: "Bu devlet sizi kendi başınıza bırakmayacak. Sürekli sizinle beraber oralarda olacak. Oralarda beraber yatıp, beraber kalkacak. Çünkü sizin huzurunuza kast edenlere karşı güvenliğimizi biz korumak durumundayız. Sarp dağ yamaçlarındaki ve sınır ötesindeki kamplar silahlı kuvvetlerimiz tarafından yerle bir ediliyor. Buradan bölge halkına çağrıda bulunuyorum. Terör örgütü sizin maddi ve manevi varlığınızı birlikte hedef almış durumda. İnancınız namusunuzdur, bizim de namusumuzdur. İnancınıza sahip çıkın. Evladınız geleceğinizdir, evladınıza sahip çıkın. Özgürlük hakkınızdır, yaşama hürriyetinize, seyahat hürriyetinize, ibadet hürriyetinize, ticaret hürriyetinize, siyaset hürriyetinize sahip çıkın. Terör örgütünün ve onun güdümündeki yapıların iradenize ipotek koymasına asla izin vermeyin. Bölücü örgütün bu ülke ile bu millet ile özellikle de sizin değerleriniz ile hiçbir ortak yanı olmadığını artık görmüş olmalısınız. Devletin tamamen proje ürünü bu örgütü, sokağınızdan, mahallenizden, ilçenizden söküp atmasına yardımcı olun. Milli birliğimize, beraberliğimize ortak değerlerimize, istiklalimize ve istikbalimize kast eden bu karanlık örgüte karşı devletinizin yanınızda olduğunu bilin siz de devletinizin yanında yer alın." Muhtarlara seslenen Erdoğan, "Gelin yeni Türkiye'yi birlikte inşaa edelim. Tıpkı Çanakkale'de olduğu gibi, tıpkı Kurtuluş Savaşında olduğu gibi kader birliği içinde 2023 hedeflerini birlikte gerçekleştirelim" dedi.Muhtarlara çok iş düştüğünü belirten Erdoğan, "Suriye'deki kardeşlerimizin yararlarını birlikte saralım, Irak'taki kardeşlerimize birlikte destek verelim, Balkanlar'daki, Kafkasya'daki, Ortadoğu'daki ve Afrika'daki kardeşlerimizi hep birlikte kucaklayalım, ortak bir geleceğe hep birlikte yürüyelim. Gelin bir olalım, iri olalım, diri olalım, kardeş olalım, hep birlikte Türkiye olalım" çağrısında bulundu. Erdoğan, şöyle devam etti: "Türkiye, terör örgütü bin defa daha başkaldırsa bin defa o başı ezmeye muktedir bir devlettir. Çünkü bu devletin arkasında gücünü bin yıllık ortak geçmişinden alan bir millet var. Biz Balkanlardaki ata yadigarı camileri ihya etmeye çalışırken, dünyanın dört bir yanında ezan sesini yükseltmeye çalışırken Diyarbakır'da cami yakan, ezan susturan bir örgütün bu ortak geçmişte yeri yoktur, ortak geleceğimizde de yeri olamaz.""Ben Kürt kardeşlerime güveniyorum, inanıyorum" diyen Erdoğan, bölgedeki sivil toplum temsilcileriyle görüşmelerini her düzeyde sürdüreceğini, milli birlik ve kardeşlik sürecini, milli birlik ve beraberlik iklimini güçlü bir şekilde tesis edeceklerini söyledi.Erdoğan, katılımlarından dolayı muhtarlara teşekkür ederek, mahalle ve köylerindeki herkese selamlarını iletmesini istedi. Muhtarlar Toplantısına İçişleri Bakanı Efgan Ala ve Bakan Yardımcısı Selami Altınok da katıldı
Son Dakika › Güncel › Erdoğan: 'Gelin Yeni Türkiye'yi Birlikte İnşaa Edelim' - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?