Kılıçdaroğlu İzmir'de

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Roman mahallesinden ayrıldıktan sonra Konak Vapur İskelesi'nden Bergama Vapuru'na bindi. Burada İZSU Genel Müdürü Ahmet Hamdi Alpaslan'dan 'Yüzülebilir Körfez' projesi hakkında bilgi aldı. Alpaslan sunumunu barkovizyonda körfezi göstererek yaptı.

Brifingin ardından Kılıçdaroğlu'nun 'Denizin balık açısından zenginliği ne' sorusunu yöneltmesi üzerine İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, körfezde canlılığın belli bir noktaya geldiğini belirterek, 'Körfeze artık kirlilik gelmiyor, ama durgun su şeklinde, oksijen kaybediyor. Büyük Kanal Projesi'nin tamamlanmasının ardından gelecek taze suyla birlikte hem oksijen artacak hem de canlılık artacak. O zaman olta balıkçılığının yapılabileceği minik minik iskeleler yapmak istiyoruz' diye konuştu.

Kılıçdaroğlu Konak ve Üçkuyular arasındaki vapur yolculuğunun sonunda martılara ekmek attı.

BAKANLAR ATLAMIŞTIR

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, basın mensuplarının Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay'ın metro istasyonlarının açılışına davet edilmediği yönündeki açıklamasını sorması üzerine şunları söyledi:

'Hem Ulaştırma Bakanı'nı hem de Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın tebrik telgrafları var. Biz de davet ettik. Bütün Bakanlar Kurulu'nu davet ettik. Özellikle İzmirli bakanları ve milletvekillerini davet ettik. Sayın Bakan'a ya konuyu haber vermediler ya da atladı. Kendisinin tebrik telgrafı da geldi. Gerekirse size ve kendilerine o telgrafı tebliğ ederiz. Atlamış olabilir. Hepimiz insanız düşünmesi bile bizim için önemli.'

YER GÖSTERMEK GİBİ BİR SORUMLULUĞUM YOK

Bakan Günay'ın 'Mazaret üretmesinler, iş üretsinler' şeklinde açıklama yaptığını söylemesi üzerine Kocaoğlu, şöyle konuştu:

'Ertuğrul Bey 'yer göstersin, müze yapayım' diyor. Yer göstermek gibi bir sorumluluğum yok. Müze görevi Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın. Spor Bakanlığı da 'yer göstersin' diyor. Benim gelenlere, yatırım yapacak olanlara yer gösterme gibi bir zorunluluğum yok ve herkes yerini bulacak. Ben İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak 5 senedir fuar alanını kamulaştırarak proje gerçekleştiriyorum. Kamu mallarının tamamı hükümetin, Milli Emlak'ın yetkisinde. Onun için onlar da kendileri bulacak, kendileri yapacak. Ama baraj havzasında olmayacak daha sağlıklı bir yerde olacak. Bize mazeret üretmeye gerek yok. Biz Örnekköy'deki stadın yüzde 100 parasını ödeyerek yapabileceğimizi söyledik. Havzada stat olacak iş değildi. 300-400 dönüm yerler başka amaçlarla aranmaktadır. Stat için 70-100 dönüm arasında yer yeter de artar bile. 300 dönümlük projeyi İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak görmemiz gerekiyor.'

KADINLARI SİYASETE ÇAĞIRDI

Kılıçdaroğlu, Üçkuyular Vapur İskelesi'nde vapurdan inip karayoluyla Urla'ya gitti. Urla Atatürk Kültür Merkezi'nin açılış töreni için Urla Cumhuriyet Meydanı'nda düzenlenen törende Kılıçdaroğlu CHP'li Belediye Başkanı Selçuk Karaosmanoğlu'nu yanına alan Kılıçdaroğlu konuşmasında, kadınları siyasete davet ederek, şunları söyledi:

'Üç dönemdir belediye başkanlığı yapıyor. Başkanımızı yürekten kutluyorum. Ona sahip çıkan sizsiniz. O sizin için çaba harcıyor. Yerelde halkın iktidarını kurdunuz. Umuyorum çalışır çabalarsak yolsuzluklara karşı direnirsek Türkiyeli geriye götürmek isteyen karanlık güçlere karşı direnirsek endişeniz olmasın Türkiye'de iktidarı kuracağız. Biz tüzük kurultayımızı yaptık. İlk kez bir siyasal parti yüzde 33 cinsiyet kotası getirdi. Bütün yönetimlerde en az yüzde 33 kadın kotası olacak kadınlar fazla olursa erkek kotası olacak. CHP'nin kapısı sonuna kadar bütün kadınlara açıktır. Başka ülkeler kadınlara seçme ve seçilme hakkı veremezken Atatürk kadınlara seçme ve seçilme hakkını getirdi. Onu biraz daha ileriye götürdük. Kadınların daha fazla siyasete girmelerini istiyorum. Kadının eli bir yere değiyorsa orada bereket vardır yolsuzluk yapılamaz demektir. İnsan haklarına saygı var demektir. Mustafa Balbay pankartları görüyorum. Silivri toplama kampında olan haksız yere tutuklanan aylarca neden tutuklandığından haberi olmayan oradaki tüm hukuksuzluklara karşı direnen tek parti CHP'dir.'

NAZIM HİKMET'İ SÜRÜNDÜRDÜK NECİP FAZIL'I GÖRMEZDEN GELDİK

Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

'4+4+4 ucubesini getirdiler. Urla sanat, edebiyat merkezi olacağız diyor. Köklü bir geçmişi var. Urla'da Belediye Başkanı 'sanat sokağı yapacağım' diyor. Bu ülkenin Başbakan'ı sanata 'bu ucubedir' diyor. Tarihin tüm dönemlerinde tüm engin insan sevgisi taşıyan yöneticilerinde sanata sanatçıya sevgi vardır. Biz ne yapıyoruz. Var olan sanatçımızı nasıl zor durumda bırakır, aşağılarız diye bakıyoruz. Sanatçılar, toplumun öğretmenleri yol göstericileridir. Nazım Hikmet'i aylarca hapishanelerde süründürdük, Necip Fazıl'ı görmezden geldik o da bizim kültürümüzün bir parçasıdır.'

RECEP TAYYİP ERDOĞAN AMELİYATA GİRİP 'BYPASS YAPACAĞIM' DERSE ŞAŞIRMAYIN

Kılıçdaroğlu, 4+4+4 yasa tasarısının toplumda tartışılmadan meclise getirildiğini belirterek, '4+4+4'ten örnek vermek isterim. Birinci dörtten sonra dokuz yaşındaki çocuğa diyoruz ki 'mesleğini seç'. Liseyi bitiren çocuklar bile nereyi tercih edeceğiz diye sorarlar. 9 yaşındaki çocuk bunu nereden bilecek' 5 yaşındaki çocuk ilköğretime nasıl başlayacak. Okul öncesi eğitim deseler onu biz de savunuyoruz. Okul öncesi eğitim ile zorunlu eğitim farklıdır. 4+4+4 toplum tartıştı mı? Üniversiteye öğretmenlere anne ve babalara soruldu mu? 'Ben yaptım ben çıkaracağım.' Recep Tayip Erdoğan, ameliyata girip 'durun bypass ameliyatını ben yapacağım' dese şaşırmayın. O kişi ameliyat masasında kalır ama 'ben her şeyi bilirim' diyen dünyanın en cahil adamıdır. 'Ben her şeyi yaparım' diyen diktatördür. Bilen insan konunu uzmanıdır. Bilen insanı çağıracaksınız. İlkokulu bitiren herkes milletvekili olabilir ama ilkokulu bitiren herkes avukat, mimar, mühendis olamaz.' dedi.

KURAN 20 MİLYAR DOLARLIK PROJE İÇİN PEÇE OLARAK KULLANILIYOR

Kılıçdaroğlu, iktidarın 4+4+4 yasa tasarısına tepkisini Tevfik Fikret'in dizeleriyle şöyle dile getirdi:

'4+4+4 Türkiye'yi ileri değil geriye götüren bir projedir. Bu projede 20 milyar dolarlık bir yolsuzluk var. 20 milyar dolarlık yolsuzluk tartışılmasın diye Kuran'ı örtü olarak getirdiler oraya. Kuran bizim kutsal kitabımızdır. Okurken tanrıyla bütünleşmek isteriz. Manevi dünyamız zenginleşir. Şimdi Kuran'ı 20 milyar dolarlık proje için peçe olarak kullanıyorsunuz bu ahlaksızlık değil midir' 20 milyar dolarlık yolsuzluğa karşı çıkanlara 'bunlar Kuran'a karşı' diyecekler. Bunlarda ahlak yok. Biz her inanca saygılıyız. Herkesin kimliğine rengine diline saygılıyı. İnsana saygı duymak sosyal demokrat felsefenin temel duruşudur. 20 milyar dolarlık ihale, Kamu İhale Kurulu dışına çıkarılıyor. Yemekten doymadınız mı siz. Yetim hakkı yemekten doymadınız mı siz. Az değil 1, 5, 10 değil 2030 yılına kadar en az 20 milyar dolarlık ihale KİK dışına çıkarılıyor. Bu memlekete bu insana yazık günah değil mi? Hem çocukların geleceğini çalışıyorsun hem milletin cebinden çalıyorsun. Kalkıyorsun din bezirganlığı yapıyorsun din bezirganlarına izin vermeyeceğiz onların yüzündeki maskeyi indireceğiz aşağıya. Tevfik Fikret'in şiiriyle diyeceğiz; Aksırınca tıksırıncaya kadar yemekten doymadınız mı öbür dünyaya bir kefen gidecek ya yetmiyor mu artık size.'

ZULMÜN ARTSIN KI KARANLIKLAR AYDINLANSIN

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, kefen giyerek demokrasi mücadelesi yoluna girdiklerini belirterek, 'Bir diktatör var karşımızda herkesin korktuğu sesini çıkaramadığı bir diktatör. Bu mücadelede ne bedel varsa ödemeye hazırız. Biz demokrasi ve özgürlük yolunda kefen giydik yolumuza kefenle devam edeceğiz. Baskıdan ve zulümden korkmayacağız. İktidara Recep Tayyip Erdoğan'a sesleniyorum. Zulmün artsın, artsın ki karanlıklar aydınlığa çıksın. Milletvekillerimizi yerlerde sürüklediler, tekmelediler. Ama milletvekillerimiz dimdik ayakta. Kaba güç kafasında beyin taşımayanların işidir. Düşünen insan konuşur karşısındaki insanı dinler. Türkiye'de orman kanunu mu var. Ormandan mı geldiniz' Yeri gelince milletin iradesi.' dedi.

Kılıçdaroğlu, daha sonra Atatürk kültür merkezi'nin açılışını yapıp inceledi.