MHP Genel Başkan Yardımcısı Tanrıkulu Açıklaması

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Kenan Tanrıkulu, "İnandırıcılığını ve piyasaya güven telkin edemediğini düşündüğümüz Merkez Bankası Başkanı'nın Bakanlar Kurulu'na yaptığı sunum güvenilir bir öngörüden çok temenni niteliğindedir ve dualara çok ihtiyacı vardır" görüşünü savundu.

Tanrıkulu, yaptığı yazılı açıklamada, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın ekonomi ile ilgili rakamlar ve bürokratlar üzerinden siyaset yaparak, cumhurbaşkanlığı adaylığını pekiştirmeye çalıştığını öne sürdü.

Faiz tartışmasının suni ve temelsiz bir tartışma olduğunu iddia eden Tanrıkulu, "Daha yılın başında başarısız ekonomik öngörüler, politikalar nedeniyle faizler artırılmıştı. Dışarıda ve daha çok içeride gelişen ekonomik ve politik olaylar bu fiyatlamayı zorunlu hale getirmiştir" değerlendirmesinde bulundu.

Tanrıkulu, söylemlerin neden olduğu kur artışının etkilediği fiyat artışları ve son 2 yılın en yüksek rakamına çıkan enflasyon ortamında faizlerin indirilmesi söyleminin ekonomi bilgisi yetersizliğini de beraberinde getirdiğini iddia etti.

"Bugünkü küresel şartlarda Türkiye enflasyon ve cari açık rakamlarını düşünmeden faiz indirimini sırf Başbakan tatmin olsun diye yaparsa, bir ekonomik çalkantı içine girilebilecek, kur ile faizde tekrar hızlı bir yükseliş başlayacak ve sermaye çıkışları daha da hızlanabilecektir" görüşünü savunan Tanrıkulu, faizlerin inmeme nedenini, suçu, başarısızlığı başkasına yükleme politikası çerçevesinde Merkez Bankası'na yükleyenlerin, bu konuda en az banka kadar sorumlu olduklarını öne sürdü.

Tanrıkulu, Merkez Bankası Başkanı'nın enflasyon hedeflerinin de görevde olduğu süre içinde tutmadığını ileri sürerek, Merkez Bankası'nın son 8 yılda 5 kez hükümete, enflasyon hedefinden yukarı yönlü sapmalar için mektup yazdığını savundu.

Öngörüsüz enflasyon hedefleri nedeniyle girişimcilerin mağdur olduğunu ileri süren Tanrıkulu, "Bu nedenle inandırıcılığını ve piyasaya güven telkin edemediğini düşündüğümüz Merkez Bankası Başkanı'nın Bakanlar Kurulu'na yaptığı sunum güvenilir bir öngörüden çok, temenni niteliğindedir ve dualara çok ihtiyacı vardır" değerlendirmesinde bulundu.

Türkiye İstatistik Kurumu'nun açıkladığı Mayıs ayı enflasyon rakamlarının çift haneye dayandığını ifade eden Tanrıkulu, yıllardır dar gelirli vatandaşların yüksek enflasyon karşısında mağdur olmasına seyirci kalanların, bunun hesabını siyaseten millete vermesi gerektiğini savundu.

Tanrıkulu, Uluslararası Şeffaflık Örgütü (Transparency International) 2013 Dünya Yolsuzluk Algısı Endeksi'nde yer alan 176 ülkeden, Türkiye'nin 53'üncü sırada yolsuzluk vakalarının bir önceki yıla göre artış gösterdiği ülkeler arasında yerini aldığını öne sürerek, yolsuzluk arttıkça, kamu borcu ve harcamalarının artmasını daha da körükleyen başta Kamu İhale Kanunu'nda yapılan değişiklikler olmak üzere, birçok uygulamanın AK Parti döneminde hız kazandığını iddia etti.

Merkez Bankası'nı yetersiz net rezerviyle dış finansman ihtiyacını karşılayamayacak duruma getirenlerin, yap-işlet-devret projelerine Hazine garantisi vererek, esas amaçlarını da ortaya koyduğunu öne süren Tanrıkulu, torba tasarı nedeniyle dürüst bir şekilde vergisini ödeyen, cezalarını yatıran vatandaşın da bir kez daha iktidar eliyle cezalandırıldığını iddia etti.

Tanrıkulu, başarısız uygulamaların sonucunda yıllardır Türkiye'nin vergi gelirlerinde kaçaklar oluştuğunu, maliye yönetiminin ise vergiyi tabana yayamama başarısızlığını gösterdiğini ve çarpık vergi sisteminin tamamen bordrolu çalışanların üzerine yüklediğini iddia etti.

Türkiye'de politik istikrarsızlık olduğunu, döviz kaçışları bulunduğunu, Türkiye'nin tasarruf oranının 2002'den beri sürekli düştüğü ve yüzde 12-13 düzeyine gerilediğini, işsizlik oranının ise düşürülemediğini öne süren Tanrıkulu, "Açıklanan verilere baktığımızda ülkemizin son on yılının ortalama büyüme hızının yüzde 4,9 olduğunu görmekteyiz. Bu rakam tüm Cumhuriyet tarihimizin ortalamasına ancak ulaşabilmiştir. Oysa bu ortalama ülkemiz benzeri gelişmekte olan yükselen ekonomilerin söz konusu dönem boyunca sergilediği büyüme performansının çok altındadır" ifadelerini kullandı.

Tanrıkulu, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Ekonomik ve sosyal alandaki başarısızlıklarını algı yönetimleriyle perdelemeye çalışanlara karşı, tüm sorumluluk sahibi kişi, kurum ve kuruluşları büyük bir görev beklemektedir. Artık bu rakamların düzeltilmesi için gereken yapısal reformlar, istikbal mücadelesinin önünde görülmeli ve ülke olarak daha fazla zarar görmemeliyiz.

Milliyetçi Hareket Partisi olarak; milletimizin ipotekli hayatlar sürmesini ve geleceğinin karartılmasına karşı olduğumuzu bir kez daha vurgulamak istiyoruz. Amaç; ülkemizi büyük ekonomiler arasında ön sıralara getirmekse, bunun samimi ve somut adımlarının bir önce atılmasını bekliyoruz. Yoksa iktidarlarından sonra geriye Türkiye'ye bırakılacak büyük bir mali ve ekonomik enkazın vebali de büyük olacaktır." - Ankara