Dha İstanbul Bülteni - 2 - Son Dakika
Güncel

Dha İstanbul Bülteni - 2

Beyoğlu'nda iki katlı bir binanın giriş katında çıkan yangın paniğe neden oldu.

23.12.2017 13:03
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Beyoğlu'nda iki katlı bir binanın giriş katında çıkan yangın paniğe neden oldu. Yangın kısa sürede söndürülürken, binada mahsur kalan 6 kişi itfaiye ekipleri tarafından kurtarıldı.

Beyoğlu Yenişehir Mahallesi Çavdar Sokak'ta bulunan 2 katlı bir evin giriş katında saat 08.30 sularında henüz bilinmeyen bir nedenle yangın çıktı. Binadan duman yükseldiğini fark eden mahalle sakinleri durumu itfaiye, sağlık ve polis ekiplerine bildirdi.

PENCERELERE ÇIKARAK KURTARILMAYI BEKLEDİ

Yangın nedeniyle mahallede panik yaşanırken, yoğun duman kısa sürede binayı kapladı. Binada mahsur kalan Suriyeli 6 kişi ise pencerelere çıkarak kurtarılmayı bekledi. Olay yerine gelen itfaiye ekipleri tarafından yangın kısa sürede söndürülürken, binada mahsur kalan 6 kişi ise merdiven yardımıyla kurtarıldı. Dumandan etkilenen iki kişi ambulansla hastaneye kaldırıldı.

Yangının çıkış nedeni araştırılıyor.

Görüntü Dökümü

----------------------

-Yangında mahsur kalanların camlara ve balkonlara çıkması

-Mahsur kalanlardan detay görüntü

- İtfaiye ekiplerinden detay görüntü

-İtfaiye ekiplerinin mahsur kalanları kurtarmaya çalışması

-İtfaiye merdiveni ile mahsur kalanların kurtarılması

-Dumandan etkilenen kişilerden detay görüntü

-Dumandan etkilenen kişilerin ambulansa alınması

-İtfaiye ekiplerinin çalışması

-İtfaiye araçlarından detay görüntü

-Mahalle sakinlerinden detay görüntü

-Mahalle sakini ile röportaj

-Genel ve yakın detaylar

23.12.2017 - 09.30 Haber Kodu : 171223022_

======================

(ÖZEL)

2-  SARIYER'DE YOL BOYUNCA 20 ARACIN LASTİĞİNİ BÖYLE PATLATTI

Haber-Kamera: Hakan KAYA - Özgür EREN/ İstanbul, DHA

Sarıyer'de bir kişi sokakta park halindeki araçların lastiklerini yol boyunca bıçakla patlattı. Yaklaşık 20 aracın lastiklerini patlatan ve bazı araçlara da zarar veren kişi kayıplara karıştı. Sabah araçlarının lastiklerini  patlak halde gören araç sahipleri ise olayı şaşkınlıkla karşılarken olay anı güvenlik kameraları tarafından saniye saniye kaydedildi.

Olay Sarıyer Yeniköy Mahallesi'nde sabah saat 04.30 sıralarında meydana geldi. Edinilen bilgiye göre sokakta elinde bıçakla yürüyen bir kişi yol boyunca park halindeki araçların lastiklerini patlatarak ilerledi.

YAKLAŞIK 20 ARACIN LASTİKLERİNİ PATLATTI

Yaklaşık 20 aracın tekerleklerini patlatan ve bazı araçlara da zarar veren kişi daha sonra kayıplara karıştı.Sabah araçlarının lastiklerini patlak halde gören araç sahipleri olayı şaşkınlıkla karşıladı. Araçta yedek lastik bulunduran bazı araç sahipleri patlak tekerlekleri sökerek yenisiyle değiştirdi. Yedek lastikleri olmayan sürücüler ise lastikçinin yolunu tuttu.

OLAY ANI GÜVENLİK KAMERALARINA YANSIDI

Öte yandan olay anı güvenlik kamerası tarafından saniye saniye kaydedildi. Güvenlik kamerasına yansıyan görüntülerde elinde bıçak olan birinin park halindeki araçların lastiklerine defalarca bıçak sapladığı ve ardından yola devam ettiği görülüyor.

"SABAH KALKTIĞIMIZDA ARAÇ BU VAZİYETTEYDİ"

Aracı zarar gören Osman Oymar "Sabah kalktığımızda araba bu vaziyetteydi. Ne olduğunu da bilmiyoruz. Büyük ihtimalle bıçaklamışlar. Bütün arabaları bıçaklamışlar. Sanırım 15-20 araca zarar vermişler, aynayı da kırmışlar. Ne yapmamız gerektiğini bilmiyoruz. Başa gelen çekilecek herhalde inşallah yakalanırlar" dedi.

"BÜTÜN MAHALLENİN LASTİKLER PATLATILMIŞ"

Başka bir araç sahibi Zafer Polat ise "Bütün mahallenin lastikleri patlatılmış. Aklı yetersiz bazı insanlar yüzünden durum bu. Lastikleri değiştiriyoruz, geri kalan yorum sizin" dedi.

Görüntü Dökümü

----------------------

-Lastikleri patlatılan araçlardan genel ve yakın detaylar

-Patlatılmış lastiklerden genel ve yakın detaylar

-Sokaktan genel ve yakın detaylar

-Bazı araçların aynalarının kırık görüntüsü

-Araç sahiplerinden detay görüntü

-Araç sahiplerinin araçlarının başında olmasından detay görüntü

-Araç sahiplerinin lastikleri değiştirmesinden detay görüntü

-Araç sahipleri ile röportajlar

-Güvenlik kamerası

-Genel ve yakın detaylar

===============================

3- JAPON KEİKO'NUN TÜRKİYE MACERASI...

EMLAKÇI BIÇAK ÇEKTİ, HUKUKÇU OLMAYA KARAR VERDİ

KEİKO TORİGOE ŞİMDİ  İSTANBUL BAROSU'NA KAYITLI TEK JAPON AVUKAT.

Haber: Serpil KIRKESER/ Kamera: Güven USTA İSTANBUL DHA

Keiko Torigoe... O bir Japon...Aynı zamanda hukukçu... İstanbul Barosu'na kayıtlı tek Japon avukat olma özelliği taşıyor. Yıllar önce 18 yaşını doldurur doldurmaz kendi deyimiyle Japonya'ya 'Elveda' diyerek yola çıktı. Önce Almanya'da 5 yıl süren bir yaşam mücadelesinin ardından televizyonda gördüğü İstanbul Boğazı'nı görmek için turist olarak geldiği Türkiye'ye ve insanlarına aşık oldu.

Bir gün para tahsil etmek için gittiği emlakçının kendisine bıçak çekerek tehdit etmesi nedeniyle davalık oldu. Yaşadıklarının ardından hukukçu olmaya karar veren Torigoe, Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni bitirdi. 4 yıldır İstanbul'daki adliyelerde davadan davaya koşarak Avukatlık yapan Keiko Torigoe (44) örnek yaşam hikayesini DHA muhabirine anlattı.

"AİLEM JAPONYA'DA YAŞAMAMI İSTEDİ"

Şişli'de bulunan avukatlık ofisinde DHA'ya konuşan Avukat Keiko Torigoe, Japonya'da dünyaya geldiğini, ilk ve orta öğreniminin ardından, uçağa tek başına binebileceği yaşına geldikten sonra Almanya'ya taşındığını anlattı. Torigoe, "Babam ve annem benim Japonya'da yaşamamı istiyordu. Kesinlikle yurtdışında yaşamama izin vermek istemiyorlardı. Zorla tutabilecek çocukta olmadığım için tek bir aylık şans verdiler. Bir ay içinde iş ve ev bulabilirsem artık Japonya'ya dönmeden istediğim hayatı yaşayabileceğimi söylediler. Ama sadece iş ya da sadece ev bulursam Japonya'ya hatta kasabaya dönüp komşudaki kızlar gibi normal hayat yaşamamı istediler" dedi.

JAPONYA'DA UÇAĞA BİNERKEN 'ELVEDA' DEDİM

Japonya'dan ayrılırken sadece gidiş bileti aldığını dönüş bileti almadığını söyleyen Keiko Torigoe, "Türkçe'de 'güle güle' var 'elveda' var. Japonya'da uçağa binerken 'Elveda' dedim. Benim için artık dönülmeyecek bir ülke. 'Benim kendim gibi hissedebileceğim bir yer bu yerüstünde  mutlaka olmalı' düşüncesiyle Japonya'dan çıktım" ifadelerini kullandı. Almanya'da bir odada 8 kişinin kaldığı hostelde bir ay kaldığını, ardından da  asgari maaşla iş bulduğunu belirten Torigoe şunları söyledi: "İki haftanın sonunda maaşımı aldım. Maaşımın yarısını dil kursuna yatırdım.  Gündüz çalışarak, akşamda konuşma tekniğini öğrenmek için haftada birkaç gün kursa gitmeye başladım. Anne ve babamı aradım; 'İş buldum, evde buldum, dönmeyeceğim' dedim ve telefonu kapattım"

"5 AY TÜRKÇE KURSUNA GİTTİM"

Her zaman ruhunun nefes almak istediği yerde yaşamak istediğini söyleyen Torigoe, "Yıllar içinde başka ülke arayışı içerisine girdim. Bir gün televizyon Galata Kulesi'nin üstünden Boğaz manzarasını gösteriyordu. O kadar masmavi, o kadar güzel bir şehirdi ki...İstanbul'a kışın kısa süreliğine geldim, yazın da geldim. 'Yaşayabilirim' dedim. Yiyebileceğim şeyler de vardı. Bir ay içinde taşındım. İlk gittiğim yer tabi ki dil kursuydu.  Türkçe hiç bilmiyordum. 'Benim adım Keiko Torigoe'den' başka hiç birşey bilmediğim için kursa gittim, 5 ayda kursu tamamladım" diye konuştu.

"BİR SAYFAYI ANLAYABİLMEK 4 SAAT SÜRÜYORDU"

Parası kalmadığı için iş arayışına girdiğini söyleyen Keiko Torigoe, "Japon Havayolları beni işe aldı. Böylece Atatürk Havalimanı'nda personel olarak başlangıçta Fransız Hava Yolları ve Türk Hava Yollarıyla çalışmak üzere iş hayatı başladı" dedi. Avukat olma hayali ya da isteği içinde olmadığını söyleyen Torigoe, "Bir gün arkadaşıma yardımcı olmak amacıyla emlakçıya gittim. Senet karşılığında para tahsil edecektim. Gittim. Adam bıçak çıkarttı.  Benim elimden senedi aldı. Beni de yere iterek bıçakla tehdit etti. Ben de zar zor o binadan çıkıp emniyete gittim. Orada anlatım anlattım ama zaptı okudum. 'Söylediğin şeyler yazıyor mu?' Okuyamıyorum ki...Nasıl okuyacağım. Benim anlattıklarımı anlamışlar adamı yakalamaya gittiler .O günlerde kanun bilseydim çok  üzülmezdim ama ancak 24 saat tutulabileceğini sonradan sonradan öğrendim. Adam ertesi gün dışardaydı" dedi.  Torigoe dava için avukat tutuğunu, sanığın da söz konusu senetlere ilişkin parayı ödediğini ve davanın düştüğünü anlatarak şunları söyledi:  "Japon Konsolosluğu da ceza konusunda yardımcı olamayacağını söyledi. Eğer Japonca'yı bilen herhangi biri avukat,  konsolosluğun yapabileceği şey ile o avukatın yapabileceği şeyleri birleştirince Japon vatandaşı ya da o yabancıyı koruyamayacak şey kalmayacağını öğrendim."

"HANUTÇULARIN TEMASI HERGÜN KAÇINILMAZ OLACAĞI DÜŞÜNCESİYLE ORAYA GİDEMEDİM"

Yaşadığı bu hukuki sürecin ardından hukuk fakültesi okumaya karar verdiğini kaydeden Torigoe  "Hukuk fakültesini okuyacak kadar kendimce Türkçe biliyordum.  Sınava girdim. Galatasaray Üniversitesi'nden Fransızca bilmediğim için vazgeçtim. İstanbul Üniversitesi de Sultanahmet'in göbeğinde olduğu için, bu yabancı görünümümle oraya her gün gidince hanutçuların teması hergün kaçınılmaz olacağını düşününce korkudan oraya gidemedim. Orayı tercih edemedim.   Sonunda seçtiğim yer Marmara Hukuk Fakültesi...Motive olsun diye binaya bakmaya gittim. Çok güzel bina... Tarihi çok güzel bina...Sınav gününe kadar her hafta  o binaya bakmaya gittim. 'Kazanınca buraya geleceğim' diye. Sınavı kazandım. İlk gün o binaya girince sevinçten ağladım. Alınacak kitap listesini verdiler. 'Tamam bunları alacağım'  diye hemen kitapçıya koşuyorum orada tanıştığım kızlarla...Hepsini aldım eve döndüm. 'Yarından itibaren ders başlayacağına göre bir göz atıp gitmem gerekiyor değil mi " diye kendimce düşünüyorum. Baktım tek bir kelime bile bildiğim kelime yok. Siz Türk olduğunuz için bu kelimenin Osmanlıca kelime mi, Arapça kelime mi' tahmin edebiliyorsunuz ama ben Japon olduğum için o tahmin falan yok. Gözümün önünde Osmanlıca-Türkçe sözlük bu kadar kalın, onun yanında hukuk terimleri kanunu ve onun yanında daha ince hukuk terimleri var ve onun yanında Japonca-Türkçe sözlük var. Hangisine bakacağım bilemiyorum. Tercüme ediyorum kelimelerin anlamını.   Kitabın içine küçük küçük yazıyorum ne demek  olduğunu... Böylece bir sayfayı anlayabilmek 4 saat sürüyor ama hala anlamadım. Bunu çözmek için tekrar üstüne vakit sürüyor. 'Bu kitap bir senede bitmez' dedim. İlk aldığım Anayasa vizesinin sınavı notu sekizdi. Bunun da nezaketen olduğuna inanıyorum. (gülüyor)"  ifadelerini kullandı.

"5 SENEDE MEZUN OLDUM"

Torigoe "Hiçbir kelime okumak istemiyorum, hiçbir dil konuşmak istemiyorum, işe gitmek istemiyorum. Okula gitmek istemiyorum. Hiçbir insanla temas kurmak istemiyorum. Buradan kaçmam lazım en uzak yere ki en uzak yer Japonya oraya gitmek istemiyorum. Başka uzak yer neresi Capetown Dağı'na ( Güney Afrika'daki Capetown) kadar kendimi gönderdim. Aslında elimde olan herşeyi özlemeye başladım. ya aslında okul iyiydi. İş yeri aslında çok iyiydi. O arkadaşlarla tekrar sohbet etmek istiyorum. Bir sözlük falan tekrar bakmak istiyorum. Dönme zamanı' diyerek hemen bilet alarak döndüm. Eski hayatıma o kadar sevinç içinde döndüm ki... O günden itibaren sınavdan kötü not alsam da dahi kendime teselli olsun diye kendime yeni kalemler, defterler, çantalar alıp kendimi teselli ediyordum. En iyi arkadaşlarım herkes 4 senede mezun oldu. O listede kendimi göremedim diye öylesine ağladım, yataktan çıkamadım. Çanta, kalem ve defterle kendimi teselli edemeyeceğimi bildiğim için daha iyi hediye lazım diye bu sefer kendime sıfır araba aldım. 5 senede mezun oldum" diye konuştu.

"HAKİM TÜRKÇE BİLİP BİLMEDİĞİMİ ARKADAŞIMA SORUYOR"

"Genelde uluslararası duruşmalara giriyorum. İş davalarına, uluslararası ticaret uyuşmazlığı davalarına, uluslararası boşanma davası ya da dolandırıcılık davalarına ve başka türlü ceza davalarına giriyorum" diyen Keiko Torigoe, her ne kadar ben cübbe giyiyor olsa da girdiği duruşmalarda hakimin yanındaki arkadaşına(avukat) Türkçe bilip bilmediğini sorduğunu belirtti. Torigoe "Yanımdaki arkadaşım da 'Cübbe giyiyor Hakim Bey! Cübbe giyiyor..Avukat. Marmara Hukuk Mezunu ve Türkçe bilmiyor olması mümkün değil diye söylüyor. Ama bunu defalarca söylüyoruz" dedi. Kazandığı bir ilginç davayı da anlatan Torigoe, Japon kadının bir Türk tarafından dolandırıldığını ve bu  davayı da üstlendiğini  hem hukuk hem de ceza davalarını kazandığını belirtti.

"BU TOPLUMDA YAŞAMAKTAN ÇOK MUTLULUK DUYUYORUM"

Boğaz'da yaşamayı hayal ederek İstanbul'a geldiğini ancak komşusunun penceresine bakarak yaşadığını söyleyen Keiko Torigoe, Nişantaşı ve Bebek'i de beğendiği yerler arasında olduğunu söyleyerek şunları belirtti: Şişli Osmanbeyi sevmemin nedeni orada bütün Yahudiler, Ermeniler, Rumlar ve müslümanlar herkes insan olarak hep beraber çok neşeli bir şekilde yaşıyor olduğunu hergün görebiliyor olmam bu beni çok mutlu ediyor. Türkiye'de insanların merhametli, cana yakın olması ve her durumda neşeyi kaybetmeme yeteneğine sahip oluyor olmanız bu benim için çok güzel. Bu toplumda yaşamaktan çok mutluluk duyuyorum.

İnşallah bu şehirde ömür boyu yaşayabilirim"

"RAMAZAN DÖNEMİNDE FIRININ ÖNÜNDE SIRAYA GİREREİM"

"Yemeklerinizi de çok beğeniyorum. Hünkar beğendi, patlıcan yemekleri, sebze yemekleri, yaprak sarması, zeytin yağlı ege yemeklerini çok seviyorum. Ekmek de çok seviyorum" diyen Torigoe, "Ben oruç tutmasam dahi Ramazan döneminde fırının önünde sıraya girerim. Sıcak pide alarak aslında yanında bir şey gerekiyor mu bilmiyorum ama ben o sıcak pidenin yanında tere yağdan başka hiçbir şeye ihtiyaç olmadan yiyebilirim" diye konuştu. Japonya'ya da çok nadiren iş amaçlı gittiğini söyleyen Keiko, "Ülkenize bir özleminiz var mı?"  sorusuna da "Elveda dediğime göre özlemim yok" diye cevap verdi.

Torigoe, "Çok güzel ülke (Japonya) olduğunu düşünüyorum. Bizim bildiğimiz ya da hiç bilmediğimiz varlığı hiç hayat bile edemediğimiz teknoloji ürünleri Kobilerin elinde oluyor. O kobilerin elinde olan o teknolojiyi Türkiye'ye getirmek için köprü olabilirsem çok mutlu olurum" dedi.

Görüntü Dökümü:

--------------

-Avukat Keiko Torigoe'den görüntü

-Keiko Torigoe'nin konuşması

-Genel ve detaylar

23.12.2017 -  12.20 Haber Kodu : 171223062_

23.12.2017 - 12.21 Haber Kodu : 171223063

==================================

4- O ŞİRKETE BAKANLIKTAN SUÇ DUYURUSU

Haber-Kamera: Gülseli KENARLI - Güven USTA - İSTANBUL DHA

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, kurdukları internet sitesi aracılığıyla ve sosyal medyada yaptıkları tanıtımlarla çok yüksek karlar vereceğini iddia ederek milyonlarca lira topladığı belirtilen KKTC menşeli 'Çiftlik Bank' hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulundu.

"İnternet yoluyla yalan haber yapmak, yaymak ve menfaat sağlamak" için bazı sosyal medya kanallarında Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Dr. Faruk Özlü'nün adının da karıştırıldığı kaydedilen suç duyurunda özetle şöyle denildi: Facebook adlı sitede Çiftlik Bank adlı kullanıcı tarafından "6.Uluslararası Dünya Kalite Zirvesi'nde Çiftlik Bank ailesi adına düzenlenecek ödül töreninde, Çiftlik Bank CEO'su Mehmet Aydın, Çiftlik Bank ailesi adına 20 markanın hak kazandığı kalite ödülünü Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Sn. Dr.Faruk Özlü'nün elinden alacak" içerikli afiş şeklinde resim paylaşılmış, yorum bölümünde de belirtilen ifade tekrar kullanılmıştır.

Bu haber tamamen hayal ürünü olup, gerçeği yansıtmamaktadır. Çiftlik Bank adlı kullanıcının internet sitesi, üyelerin para yatırması üzerine kurulmuş bir sitedir. Üyelerine güven vermek ve daha fazla yatırım yapılmasını teminen bu yalan haberin yapıldığı açık olup, ilgili şirket hakkında suç duyurusunda bulunulması ve yalan haberin siteden kaldırılmasını talep etmek zorunluluğu doğmuştur."

"SİSTEM BİR GÜN ÇÖKER"

Bilişim ve İş Hukuku Uzmanı Avukat Gürsel Devrim İyim ise Çiftlik Bank'ın sistemi hakkında değerlendirmede bulundu. İyim, şirketin  KKTC'de kurulduğunu kaydederek, "Bu sistem sanal bir oyun değil, sanal oyun boyutunu tamamen aşmış. Ben burada suç görüyorum" dedi. İnternet sitesi aracılığıyla para toplandığına dikkat çeken Avukat Gürsel Devrim İyim, "Bu sisteme sanal oyun denilemez. Sanal oyun ücretsizdir. Garanti veriyorlar. Başka bir üye getirene onun karından para vermeyi vaat ediyorlar. Bu tam bir saadet zinciri. Sistem büyür büyür ve bir yerden sonra çöker" şeklinde konuştu.

"BÜYÜK CEZALAR SÖZ KONUSU"

Çiftlik Bank adındaki internet sitesinin, iflas halinde ana paraların ödeneceğini ve bunu ıslak imzalı belge ile garanti etmesinin yanıltıcı olduğunu da ifade eden Avukat İyim, "Bu ifade çok yanıltıcı. Çünkü hiçbir ticari kuruluş iflas halinde para ödemez. İflas halinde yönetim iflas idaresine geçer. İflas etmek demek, borçlarını ödeyememek demektir" dedi.

İyim, sanal kumar ve saadet zinciri modellerinin suç olduğuna dikkat çekerek, "Türk Ceza Yasası'nın 228. Maddesinde hem para, hem de 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası var. Bu dolandırma olayı gerçekleşmişse, her dolandırılan için ayrı ayrı ceza verilir" şeklinde konuştu. Avukat İyim, çok büyük cezaların söz konusu olduğunu belirterek, "Sanal oyun diye başka bir organizasyon içine girilmiş. Bu konu Cumhuriyet Savcılığı'nın görev alanı içine giriyor" diye konuştu.

CEO MEHMET AYDIN ÇİFTLİK AÇTI

Çiftlik Bank yetkilileri ise, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı ve Maliye Bakanlığı'nın izinlerine sahip olduklarını ileri sürdü.

Bursa'nın İnegöl ilçesinde yeni bir çiftlik açılışını yapan şirketin 25 yaşındaki CEO'su Mehmet  Aydın yatırım yapan üyelerine seslenerek, "Çıkan dedikodulara kulak vermediğiniz için sizleri alkışlamak istiyorum. Türkiye'de tarım ve hayvancılığın tekrar eski haline gelmesini istemeyen, bizim dışa bağımlı halimizi sürdürmek isteyenler Kudüs'ü başkent ilan eden aynı kişilerdir" dedi.

Görüntü Dökümü:

---------------------

-Suç duyurusu dilekçesi

-Çiftlik açılışından görüntüler

-CEO'nun açıklaması

-İyim'in açıklamaları

===========================

5- "NURİ KİLLİGİL: NAMLUNUN UCUNDA BİR HAYAT"  BELGESELİNİN GALASI YAPILDI

Haber-Kamera: Murat DELİKLİTAŞ - İdris TİFTİKCİ İstanbul DHA

TRT kanallarında yayınlanacak olan ve Türkiye'de yerli savunma sanayinin temellerini atan Nuri Killigil'in hayatının anlatıldığı "Nuri Killigil: Namlunun Ucunda Bir Hayat" televizyon filminin galası yapıldı.

TRT Tepebaşı Stüdyosunda yapılan galada konuşan TRT Genel Müdürü İbrahim Eren,  belgeselin gerçek bir kurgu üzerine inşa edilmiş dönem draması olduğunu ifade ederek,  "Ama bir belgesel yönü var. Biz işi ilk aldığımız zaman belgesel zannettik. Ancak standart bir belgesel olmadığını, gerçekten işe para yatırıldığını, emek verildiğini, zaman harcandığını ve ortaya çok güzel bir dönem draması çıktığını, 80 dakikada bize hem dönemi anlatan hem de Nuri Killigil'in hayatını anlatan bir iş çıktığını gördük" dedi.

"FİLMİ 4.5 GÜNDE ÇEKTİK"

Belgeselin yapımcılığını üstlenen İlkem Şahin de, "Nuri Killigil bizim yerli ve milli unsurların başında, liderlik etmiş, Türk milli savunma sanayiine ilk tohumları dikmiş çok önemi bir şahsiyet. Kendisinin unutulmaya yüz tutulmuş ismini canlandırabilmek bizim için bir onurdur" diye konuştu.  "Nuri Killigil: Namlunun Ucunda Bir Hayat"ı yöneten Süleyman Mert Özdemir ise, "Nuri Killigil, tarihimizin sayfalarında biraz gizli saklı kalmış kahramanlarımızdan biri. Filmi 4.5 günde çektik. Türk Sinemasında böyle bir zaman yok. 4.5 günde, arkadaşlarımızın özverileriyle, bir şekilde ortaya çıkardık filmi" şeklinde konuştu.

"BİR OYUNCU OLARAK BU ÇOK HEYECAN VERİCİ BİR ŞEY"

Belgeselde, Nuri Killigil'in gençliğini canlandıran Eray Türk, "Tarihin gizli sayfalarında kalmış, bu kadar önemli birini canlandırmak bir oyuncu olarak herkesi heyecanlandırır. Bilinmeyen bir şeyi sonuçta; ben oynamasam bile, başka arkadaşlarım oynayacaktı. Hiç bilmediğim ve Türkiye Cumhuriyeti için önemli birini bilmiş oldum. Bu bana nasip oldu. Ben bunun kıyısından köşesinden tuttum. Bir oyuncu olarak bu çok heyecan verici bir şey" diye konuştu.

YERLİ SAVUNMA SANAYİİNİN TEMELLERİNİ ATTI

İslam Ordusu Kumandanlığı da yapmış olan Nuri Killigil, Enver Paşa'nın kardeşidir. Türkiye'de yerli savunma sanayinin temellerini atan Nuri Killigil, İstanbul Sütlüce'de, Nuri Killigil Silah ve Muhimmat Fabrikası'nı kurdu. Killigil, Osmanlı ordusu için silah üretmesinin yanı sıra, hak ve özgürlük mücadelesi veren Filistinlilere silah ve cephane göndererek dikkat çekti.

Görüntü dökümü:

------------------

-TRT Genel Müdürü İbrahim Eren'in konuşması

-İlkem Şahin'in konuşması

-Süleyman Mert Özdemir ile röp

-Eray Türk ile röp

-Belgesel gösterimi

-Salondan detaylar

23.12.2017 - 09.27 Haber Kodu : 171223021

====================

Kaynak: DHA

Son Dakika Güncel Dha İstanbul Bülteni - 2 - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement