Dha Yurt Bülteni-10 - Son Dakika
Güncel

Dha Yurt Bülteni-10

Dha Yurt Bülteni-10

ASTSUBAY DAĞDAŞ'I FETÖ'CÜLER ŞEHİT ETMİŞANKARA Cumhuriyet Başsavcılığı, Fethullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimi sırasında Genelkurmay Başkanlığı önünde hayatını kaybettiği belirtilen Kara Harp Okulu Bando Komutanlığı'nda görevli 31 yaşındaki Astsubay Başçavuş Ziya İlhan Dağdaş'ın,...

13.12.2016 17:04
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

ASTSUBAY DAĞDAŞ'I FETÖ'CÜLER ŞEHİT ETMİŞ

ANKARA Cumhuriyet Başsavcılığı, Fethullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimi sırasında Genelkurmay Başkanlığı önünde hayatını kaybettiği belirtilen Kara Harp Okulu Bando Komutanlığı'nda görevli 31 yaşındaki Astsubay Başçavuş Ziya İlhan Dağdaş'ın, şehit olduğunu duyurdu. Muğla'da yaşayan anne Bilsen Dağdaş, "Evladım mezarında rahat uyuyacak" dedi.

15 Temmuz darbe girişiminden 4 gün önce Erzincan'dan Ankara'ya Kara Harp Okulu Bando Bölük Komutanlığı'na tayin edilen ve bekar olan Astsubay Başçavuş Ziya İlhan Dağdaş, ev kiralayıp yerleşme hazırlıkları yapıyordu. Darbe gecesi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın halkın sokağa çıkması çağrısı üzerine sivil kıyafetle Genelkurmay Başkanlığı'nın önüne gitti. Astsubay Dağdaş, başına isabet eden tek kurşunla yaşamını yitirdi.

Dağdaş'ın Muğla'da yaşayan ailesi, darbe girişimi sonrası oğlundan haber alamayınca Ankara'ya gitti. İlk etapta oğlunun gözaltına alınan askerler arasında olduğunu düşünen işçi emeklisi anne Bilsen Dağdaş, listede çocuğunun adını bulamayınca bu kez hastanelerin yolunu tuttu. Altı gün oğlunu arayan anne Dağdaş, son çare olarak istemeyerek de olsa Ankara Adli Tıp Kurumu'na gitti. Burada kimliksiz cenazeler olduğunu öğrenen Bilsen Dağdaş, DNA örneği verdi. Darbe girişiminden tam 8 gün sonra adli tıp kurumundaki görevlilerin kendisini aramasıyla acı haberi alan anne Dağdaş, oğlunun cenazesine ulaştı. Ancak Dağdaş, darbeci asker olabileceği şüphesiyle ilk başta şehit sayılmadı.

"CENAZE NAMAZI, VATAN HAİNİ SUÇLAMASIYLA KILDIRILMADI"

Bu gelişme üzerine Astsubay Dağdaş'ın annesi Bilsen Dağdaş, oğlunun darbeci askerlerin öldürdüğünü söyleyerek, 'şehit' sayılmasını istedi. Şehitlik verilmesini beklediği oğlunun tören yapılmadan mezarlıkta kılınan cenaze namazıyla toprağa verildiğini, camide mevlit okutma isteklerinin de kabul edilmediğini söyleyen Bilsen Dağdaş'ın bu isyanı ulusal ve yerel basında yer aldı.

Bilsen Dağdaş, oğlunun şehit sayılması için Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na da başvurdu. Savcılık, soruşturmanın ardından Dağdaş'ın FETÖ'cü askerler tarafından şehit edildiğini duyurdu.

Dağdaş'ın ailesine de konuyla ilgili savcılık tarafından bir bilgilendirme yazısı gönderildi.

Anne Birsen Dağdaş, "Ziya'mın hainler tarafından şehit edildiği açıklandı. 15 Temmuz'dan bu yana çok büyük mücadeleler verdim. Yavrumun suçsuz olduğunu biliyordum. Evladım mezarında rahat uyuyacak. Çocuğum Akar Paşa için şehit düştü. Oğlumun cenaze namazı vatan haini suçlamasıyla kıldırılmamıştı. Vatanı için canını veren Ziyam bunların hiçbirini hak etmedi. Yaşadıklarımız bizi çok yıprattı" dedi.

Görüntü Dökümü

---------------------------

-Astsubay Başçavuş Ziya İlhan Dağdaş'ın fotoğrafları

-Dağdaş'ın annesi Bilsen Dağdaş ile röp.

-Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Cavit AKGÜN/ MUĞLA, DHA)

========================================

BEBEĞİN KULAĞININ KOPMASIYLA İLGİLİ HASTANEYE İKİNCİ SUÇ DUYURUSU (2)

TİMUR BEBEĞE BELEDİYE DESTEĞİ

İzmir'in Menderes İlçesi'nde Kerem Sarıoğlu'nun birlikte yaşadığı İngiliz uyruklu turizmci Hannah Louise Jackson'ın dünyaya getirdiği, özel hastanede tedavi sırasında zarar gören kulağının bir bölümü evde kopan Timur bebeğini, Menderes Belediye Başkanı Bülent Soylu da evinde ziyaret etti. Yenidoğan bebekler için hazırladıkları 'Hoşgeldin bebek' paketini aileye hediye etti.

Belediyenin 'Evde Sağlık Hizmetleri Ekibi' de Timur bebeğin sağlık kontrolünü gerçekleştirdi. Soylu, aileye her türlü desteği vereceklerini belirterek, "Bundan sonra o bizim bebeğimizdir, bizim evladımızdır. Gereken bütün yardımlar, gereken bütün tıbbi tedaviler uygulanacaktır" dedi.

DHA-Genel - Türkiye-İzmir - İZMİR,

==============================================================

CHP KAYSERİ İL BAŞKANI: TERÖRÜ KİM YAPMIŞSA, KİM YAPTIRMIŞSA, ALLAH BELASINI VERSİN

CUMHURİYET Halk Partisi (CHP) İl Başkanı Feyzullah Keskin, bazı çevrelerin partilerini terör yanlısı gibi göstermeye çalıştığını belirterek, bu duruma tepki gösterdi. Keskin, "Terörü kim yapmışsa, kim yaptırmışsa, kim maddi-manevi destek olmuşsa, her kim zerre kadar bu olaya sevinmişse Allah belasını versin diyoruz ve lanetliyoruz" dedi.

CHP İl Başkanı Feyzullah Keskin, partisinin il yönetim kurulu üyeleri ile birlikte basın toplantısı düzenledi. İl binasında düzenlediği basın toplantısında İstanbul'daki terör saldırısına değinen Keskin, "Yaşadığımız süreç içinde maalesef kelimelerin boğaza düğümlendiği anları yaşamak fazlalaştı. İstanbul'daki son saldırıda 44 şehidimiz ve yine yaralılar var. Bu vatan uğruna toprağa düşen şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyoruz, yakınlarına başsağlığı diliyoruz. Şehitler biyolojik olarak ailelerine, akrabalarına düşmüştür ama bütün Türk Milleti'nin acılarını paylaşması, onlar için de moral olmuştur. Acıyı, Türk toplumu her evde yaşamaktadır. Terörü kim yapmışsa, kim yaptırmışsa, kim maddi-manevi destek olmuşsa, her kim zerre kadar bu olaya sevinmişse Allah belasını versin diyor, lanetliyoruz. Terör insanlık ayıbıdır. Terör insanları din, dil, etnik yapı, mezhep, siyasi görüş ayrımı yapmamaktadır. İstanbul'da yaşanan olaylardan bir tanesi Sinop merkez ilçe başkanımızın oğlu olan tıp öğrencisidir. Bir tanesi de Güneydoğulu Kürt kardeşimizdir. Törerö kim yapıyorsa, teröre kim destek veriyorsa, Türk toplumu olarak bunun karşısında mücadele etmek zorundayız. Buna, birlik beraberlik en güzel derstir. Maalesef Cumhuriyet Halk Partisi kardeşlik, birlik, beraberlik dili dedikçe bazı şer odakları, provokatörler bu işi farklı yönlere çekme gayreti içindeler ve öyle bir algı oluşturmak istiyorlar" ifadelerini kullandı.

Basın toplantısında, "CHP hiçbir zaman kim ve nasıl olduğuna bakmadan terörü lanetlenmiştir ve terörün karşısında dim dik ayakta kalmıştır" diyen Keskin, şunları kaydetti:

"Bizi terörle yan yana getirmeye çalışanları ve böyle algı oluşturmaya çalışanları lanetliyorum, kınıyorum. Sürekli barışın dilini konuşan, kardeşlikten dem vuran, bu ülke hepimizin diyen CHP'ye yönelik böyle bir algı oluşturmak istiyorlar. Bu dilin hiç kimseye faydası olmaz. Huzursuzluk yayılmaya başladığı anda sokak, mahalle şehir ayrımı yapmaz. Kullandıkları dille birleştirmek, kardeşlik, birlik, beraberlik algısı yerine ayrıştırıcı dil kullananları da ayrıca kınıyorum. Bu ülkenin ayrışmaya değil, birleşmeye ihtiyacı var. Biz CHP olarak, her dem kardeşlikten barıştan, hoş görüden, sevgiden yana olduğumuzu söylem ve hareketlerimizle göstermeye çalışıyoruz. Maalesef aynı duyarlılığı bazı çevrelerde görmemenin üzüntüsü içindeyiz. Bu sorun hepimizin sorunudur. Parti sorunu değil, her ferdin sorunudur. Sorun, sorun çözücüler tarafından çözülmediği sürece bir adım ileri gidemeyiz. Karşıyı suçlayarak, ayrıştırıcı dil kullanarak olumlu sonuç alamayız."

Bazı çevrelerin uzun süredir Cumhuriyet Halk Partisi'nin terör örgütü destekçisi parti konumuna getirmek için iftiralar attıklarını dile getiren Keskin, Habur, Dolmabahçe görüşmeleri ile ilgili bazı fotoğraflar göstererek, "Bunları yapan CHP ve CHP iktidar. Sakın AKP zannetmeyin, fotomontajö ifadelerini kullandı. Keskin, "Biz her seferinde kimseyi suçlamadan, ana muhalefet partisi olarak bunun sorumlusunun çözüm kaynağının, çözüm üretecek olanların iktidar partileri olduğunu ve iktidar partilerinin de bu konularda yanında olduğumuzu söyledik. Genel Başkanımız terörle mücadelede her türlü desteği vermeye hazır olduğumuzu sık sık gündeme getiriyor. Ama, maalesef ısrarla, zorlamayla bunu da kitlesel iletişim araçlarını kullanarak yapıyorlar, o yüzden hepimize görev düşüyor. Bize (terör örgütünü desteklediniz) diye suçlamalar yapılıyor" şeklinde konuştu.

Açıklamasında, bazı fotoğrafları da gösteren Keskin şunları söyledi:

"Ben size birkaç resim göstereceğim. 21 Ekim 2009 yani Cumhuriyet Halk Partisi iktidar, yollar kapatılıyor. CHP'li belediye başkanı, CHP iktidarı Habur'da mahkeme kuruyor, mahkeme kuran CHP, arkadaşlar. Terörle ilgili bizi suçluyorlar, bu resimdeki fotomontaj. Görülen dönemin Başbakanı değil, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu. Fotomontaj yapmışlar, Şivan Perver'le el ele tutup 'megri', 'megri' diye ağlamışlar. Bu Kılıçdaroğlu, sakın bakıp da resimdeki Tayyip Erdoğan zannetmeyin arkadaşlar. 28 Şubat 2015 Dolmabahçe'de, şu oturan baştaki arkadaş, onun yanındaki arkadaş ve öbür taraftaki kişi Cumhuriyet Halk Partisi milletvekilleri. Fotomontaj yapmışlar, AKP'nin resimlerini koymuşlar. Bu oturanlar orada çözüm süreci adı altında çözüm yapanlar CHP'li. Sakın Yalçın Akdoğan ya da dönemin İçişleri Bakanı zannetmeyin. Bunlar fotomontaj yapmışlar, AKP'lilerin isimlerini koymuşlar. (CHP milletvekilleri terörist cenazelerine gidiyor) diyorlar. 21 Haziran 2015, YPG'li terörist Abdulkadir Durgun. Öyle konuşarak olmaz bu işler, belgesi ile olur. Yanında oturan sakın zannetmeyin Galip Ensarioğlu, AKP milletvekili zannetmeyin. CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu aslında bu arkadaş. O fotoğrafı da fotomontaj yapmışız, Galip Ensarioğlu'nun resmini koymuşuz arkadaşlar."

"ŞEHİT CENAZESİNDE PROVAKATÖRLER İŞBAŞINDAYDI"

Kayseri'deki şehit cenazesinde CHP çelengine yönelik saldırıya da tepki gösteren Keskin, provokatörlerin iş başında olduğunu belirtti. Açıklamasında, "Maalesef dün provokatörlerin kötü bir örneği gördük" diyen Keskin, şunları söyledi:

"Biz Türk toplumu olarak geleneklerine, göreneklerine sıkı sıkı bağlı toplumuz. Şehit cenazesinde bırakın bağırmayı, dualardan başka bir şey yapılmaz ama bazıları provokatörler, maalesef şehit yakınlarını da dahil ederek, çelengi parçalayacak kadar basitleşiyorlar. Şehit yakını olabilirler ama o şehit artık biyolojik olarak senin akraban olabilir ama bu Türk toplumunun yani bizim de şehidimizdir, sizden çıkmıştır artık. Türk toplumunun şehididir o artık. Bu yüzden orda o çelengin parçalanmasını şiddetle protesto ediyoruz, kimseye faydası getirmez. Biz AKP'li Bakan Taner Yıldız'a yumruklu saldırı olduğunda da bu tür şeylerin olmaması gerektiğin ifade ettik. Dün ne söylediysek bugünde aynısını söylüyoruz. Bir ilke çerçevesinde ilkesel davranıyoruz. O yüzden şehit cenazelerinde toplumun sağ duyulu olması lazım. Dün 15 binin üzerinde kalabalık vardı. 3-5 kendini bilmez haricinde sağduyulu davranan Kayseri halkına teşekkür ediyorum. Çelenkleri parçalamaya, bizim düşüncemizi yok etmeye izin vermeyeceğiz. Mücadelemiz neyse aynısını yapacağız. Bu arada şehidimizin annesinin kalp krizi geçirdiğini de duyduk. Buradan acil şifalar diliyorum.ö

Görüntü dökümü:

------------------------

-CHP Kayseri İl Başkanı Feyzullah Keskin'in açıklamaları

-Detaylar

Haber: Cafer ZENGİN/KAYSERİ, -

========================================

ÜNİVERSİTELİ ÖĞRENCİLERDEN TERÖRE TEPKİ YÜRÜYÜŞÜ

ERZURUM, Atatürk Üniversitesi öğrenci konseyi tarafından kampüs içerisinde teröre tepki yürüyüşü düzenledi.

Bugün saat 13.00'da Atatürk Üniversitesi kampüsündeki Gençlik ve Bilim Anıtı önünde toplanan yaklaşık 2000 kişilik grup ellerinde Türk Bayrakları ile, 'Vatan sana canım feda', 'Ne mutlu Türküm diyene', 'Ya Allah Bismillah Allahu Ekber', 'Polise uzanan eller kırılsın', 'Şehitler ölmez vatan bölünmez' sloganları atarak kampüs içinde bir süre yürüyüp aynı yere gelerek basın açıklaması yaptı. Öğrenci Konsey Başkanı Abdulkadir Gökcan, 'terör örgütlerine karşı dik duracağız. Yılmayacağız, yıkılmayacağız. Kanımızın son damlasına kadar Türk milletinin huzuru refahı bütünlüğü için savaşacağız. Türkiyeyi böldürmeyeceğiz daha çok birbirimize bağlı olacağız. Bu görevde biz gençlere düşüyor. Biz de bu konuda ne kadar duyarlı olursak şehre o kadar da yansır. Diğer bir konu ise Halep ve dünya üzerinde zulüm gören Müslümanlar. Halep te her gün çocuklar katlediliyor. Ninnilerle uyutulması gereken çocuklar kurşunlarla susturuluyor. Suriye'de savaşan Türk ordusunun sonuna kadar yanındayız. Dünyada akan Müslüman kanının hesabını soracağız. Buna dur diyeceğiz. Kimse sessiz kalmayacak. Elbetteki bu savaşların sonu refahtır" diye konuştu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

-------------------------------

-Bilim anıtı önünde toplanan öğrenciler

-Abdulkadir Gökçacn'ın basın açıklaması

-Öğrencilerin slogan ve tekbirlerle yürüyüşe geçmesi

-Yürüyüş

Haber-Kamera: Zafer KUMRU/ ERZURUM,

===========================================

SİVAS'TA STK VE ÖĞRENCİLERDEN POLİSE MORAL ZİYARETİ

SAĞLIK ve Sosyal Hizmet Çalışanları Sendikası (Sağlık-Sen) Sivas Şubesi üyeleri ile kentteki bazı ilkokullar, İstanbul Beşiktaş'ta gerçekleştirilen bombalı terör saldırısının ardından karakolları ve Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü'nü ziyaret ederek polise moral verdi.

Sağlık-Sen Sivas Şubesi üyeleri dernek binasında basın toplantısı düzenleyerek, Beşiktaş ile Bursaspor arasında oynanan maçın ardından 36 polis ve 8 sivil olmak üzere 44 kişinin hayatını kaybettiği bombalı saldırıya tepki gösterdi. Sağlık-Sen Sivas Şube Başkanı Zileli, terörün kan ve şiddetten beslenen bir insanlık suçu olduğunu belirterek, "Bu insanlık suçunu ancak aklı, ruhu ve vicdanı iflas etmiş kişiler ve gruplar işleyebilir. Terör hain amacına ulaşamayacaktır. Gün, dünyada ve bölgemizde itibarı yükselen, bu yolda emin adımlarla ilerleyen güçlü ve lider Türkiye'ye destek verme günüdür." dedi. Sendika üyeleri basın toplantısının ardından Üçlerbey Mahallesi'ndeki Şehit Ali Yüce Polis Karakolu'na geçerek burada görevli polisleri ziyaret edip karanfil verdi.

ÖĞRENCİLERDEN ÇEVİK KUVVETE MORAL ZİYARETİ

Sivas Vali Aydın Güçlü İlkokulu ve Danişment Ortaokulu öğrencileri de Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü'nü ziyaret ederek polis abilerine moral verdi. Öğrencileri karşılayan Çevik Kuvvet Şube Müdürü Hakkı Yılmaz, öğrencilerden terörün bitmesi ve bir daha böyle üzücü olayların yaşanmaması için dua etmelerini istedi. Daha sonra öğrenciler polislere çiçeklerle birlikte yazdıkları mektupları verdi. Bazı öğrenciler de polisler için yazdıkları mektupları okudu.

CHP TERÖRÜ LANETLEDİ

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Sivas İl Başkanı Ulaş Karasu'da parti binasında basın toplantısı düzenleyerek terörü lanetledi. İl Başkanı Karasu, terörün, cumhuriyete ve demokrasiye yenileceğini belirterek şunları söyledi: "Ülkemizde kamu güvenliğinin, huzur ve güven ortamının sağlanması hükümetin görevidir. Hükümet makamları sadece kınama mesajları yayınlayacak makamlar değildirler. İktidar da olanlar gerekli öz eleştiriyi açıkça yapmalı, akılcı, bilimsel, sürdürülebilir milli bir terörle mücadele politikası belirlemelidir." CHP'nin terör örgütlerine destek verdiği yönündeki söylentilere de cevap veren Karasu, "Bu ülkeyi kuran partimizi terör örgütleriyle birlikte göstermek hiç kimsenin haddine değildir. Bu tarz algılar yaratıp kendi krallıklarını kurmaya çalışanlara da en iyi cevabı halkımız verecektir." dedi.

Görüntü Dökümü:

------------------------

-Sağlık-Sen'in açıklaması

-Sağlık-Sen üyelerinin karakol ziyareti

-CHP İl Başkanı Karasu'nun açıklamaları

-Öğrencilerin çevik kuvvet polisini ziyareti

Haber-Kamera: Hüsnü Ümit AVCI/SİVAS,

===========================================

ÇANAKKALE DEVLET HASTANESİ'NDE ŞÜPHELİ VALİZ PANİĞİ

ÇANAKKALE Devlet Hastanesi'nde, başhekimin odasının yakınında unutulan bir valiz bombalı olabileceği şüphesiyle paniğe neden oldu. Bomba imha uzmanlarının fünye ile patlatmaya hazırlandığı sırada sahibi bulununca herkes rahat bir nefes aldı.

Bugün saat 13.30 sıralarında, Çanakkale Devlet Hastanesi ana kapısından girişteki başhekim odasının da bulunduğu koridorda bir valiz olduğu fark edildi. Yanında kimsenin bulunmadığı valizden şüphelenen hastane görevlileri, durumu polise bildirdi. Çanakkale İl Emniyet Müdürlüğü'ne 200 metre mesafede bulunan hastaneye çok sayıda polis ekibi sevk edildi. Çevre güvenliğini alan polis, ana giriş kapısını giriş ve çıkışa kapattı. Olay yerine bomba imha uzmanı istendi. Olay yerine gelen bomba imha uzmanları, valizi fünye ile patlatmaya karar verip, özel kıyafetleri giyip, hazırlıklarını yapmaya başladı. Görevliler bir yandan da valizin sahibini bulmaya çalıştı. Yaklaşık yarım saat süreyle panik yaşanırken, görevliler valizin fizik tedavi için hastaneye gelen S.Y.'ye ait olduğunu tespit etti. S.Y.'ye ulaşılıp, valizini alarak hastanenin ana giriş kapısından dışarı çıkması sağlandı. Dışarı çıkartılmasının ardından açtırtılan valizden S.Y.'ye ait giyecek ve şahsi eşyalar çıkması üzerine polisler, hastane çalışanları ve çevredekiler rahat bir nefes aldı. S.Y., daha sonra ifadesi alınmak üzere İl Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-------------------------------

-Hastane önünden görüntü

-Hastane önünde alınan güvenlik önlemlerinden görüntü

-Valizin sahibi ve içerisinden çıkanlardan görüntü

-Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Mustafa SUİÇMEZ/ ÇANAKKALE,

Kaynak: DHA

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement