1
OSMANİYE'YE ŞEHİT ATEŞİ DÜŞTÜ
BARIŞ Pınarı Harekatı kapsamında Suriye'nin Resulayn bölgesinde el yapımı patlayıcıya (EYP) müdahale sırasında Osmaniyeli İstihkam Uzman Çavuş Suat Topçu (31) şehit oldu. Topçu'nun şehadet haberi yetkililer tarafından ailesine verildi.İstihkam Uzman Çavuş Suat Topçu, Suriye'nin Resulayn bölgesinde icra edilen Barış Pınarı Harekatı kapsamında terörden temizlenen bölgede tespit edilen teröristlerce döşenen EYP'ye müdahale sırasında infilak etmesi sonucu şehit düştü. Osmaniyeli Topçu'nun acı haberi, Kadirli Kaymakamı Ahmet Arık, Belediye Başkanı Ömer Tarhan ile İlçe Jandarma Komutanı Jandarma Binbaşı Yusuf Avcı tarafından Yeni Mahalle'de oturan Harkaçtığı Köyü Muhtarı baba İrfan Topçu'ya verildi. Şehidin ailesinin evine Türk bayrakları asıldı.Tunceli Hozat'ta görev yaparken, Barış Pınarı Harekatı'na görevlendirilen Bilge Topçu ile evli ve 2 çocuk babası şehit Suat Topçu'nun cenazesi, bugün törenle toprağa verilecek.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: -------------------------------Kadirli Arık ve heyetin taziyeye gelmesiGenel ve detaylarBayrak asılmasıAmbulans görüntüsüŞehidin fotoğrafları
Haber-Kamera: Efendi ERKAYIRAN/ KADİRLİ(Osmaniye),=====================================
ŞEHİT UZMAN ÇAVUŞ, KONYA'DA TOPRAĞA VERİLDİ İZMİR'de, Foça 7'nci Jandarma Komando Er Eğitim Alay Komutanlığı'ndaki eğitim sırasında fenalaşıp, kaldırıldığı hastanede şehit olan Jandarma Uzman Çavuş Mehmet Yaralı (23), memleketi Konya'da düzenlenen törenin ardından gözyaşlarıyla toprağa verildi.Jandarma Uzman Çavuş Mehmet Yaralı, dün eğitim sırasında fenalaşıp, kaldırıldığı Foça Devlet Hastanesi'nde tüm müdahaleye rağmen şehit oldu. Şehit Yaralı'nın cenazesi dün memleketi Konya'ya getirildi. Sancak Camiinde düzenlenen törene Konya Valisi Cüneyit Orhan Toprak, protokol üyeleri ile şehidin annesi Havva, babası Ahmet, yakınları ve vatandaşlar katıldı. Baba Ahmet Yaralı, oğlunun tabunun başında, "Hakkını helal et paşam. Bir oğlum daha var. Onun canı da vatan için feda olsun" dedi.Törene katılanlara "Hakkınızı helal edin" diyen baba Yaralı, oğluna asker selamı vererek veda etti. Şehit Yaralı, kılınan cenaze namazın ardından Yediler Mezarlığı'nda toprağa verildi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: -------------------------------Şehit töreninden detayBabasından detayGenel ve detay
Haber-Kamera: Tolga YANIK/KONYA,==================================
SAĞANAK YAĞIŞ MARMARİS'TE HAYATI FELÇ ETTİ MUĞLA'nın Marmaris İlçesi'nde etkili olan sağanak yağış, hayatı felç etti. Sağanak yağış nedeniyle dereler taşarken, çok sayıda ev ve iş yerini su bastı, cadde ve sokaklar ile Kapalı Çarşı göle döndü, elektrik hatlarında kesintiler yaşandı.Marmaris'te dün akşam saatlerinden itibaren aralıklarla süren yağmur, gece saat 01.30 sıralarında etkisini artırarak sağanağa döndü. Yaklaşık 2,5 saat aralıklarla süren sağanak yağış ilçede hayatı felç etti. Sağanak nedeniyle göle dönen şehrin ana cadde ve sokaklarında vatandaşlar araçları ile mahsur kaldı. Ketenci Kavşağı ve Atatürk Caddesi de iki derenin taşmasıyla göle döndü. Cadde ve sokaklarda park halinde bulunan araçlar su aldı. Kemal Seyfettin Bulvarı, İhsan Mermerci Sokağı, Armutalan Mahallesi, Tepe Mahallesi, Beldibi Mahallesi'nde yaşanan su taşkınları nedeniyle çok sayıda ev, iş yeri ve bankayı su bastı. Marmaris-Muğla Karayolu, Marmaris-İçmeler ve İçmeler-Turunç Karayolu da yağmur nedeniyle gevşeyen toprak ve kaya parçaları karayoluna düştü. Yat Limanı'ndaki Azmak Deresi'nde bağlı 3 ile 4,5 metre uzunluğundaki 7 balıkçı teknesi yağmur suyu dolmasıyla battı. Armutalan ve İçmeler Mahallesi'nde bulunan enerji nakil hatlarının zarar görmesiyle kesintiler yaşandı. Yaşanan elektrik kesintileri nedeniyle birçok iş yerinin alarm sistemleri kısa devre yaptı.
EKİPLER SEFERBER OLDUKarayolları, belediye, polis ve itfaiye ekipleri etkisini yitiren sağanağın ardından seferber oldu. Belediye temizlik personeli 3 dozer ile derelerden sel suları ile taşan çamurları temizledi. Tıkanan rögarlar açılarak su tahliyesi sağlandı. Karayoluna düşen kaya parçaları ve çamur temizlenirken, ev ve iş yerlerini su basan vatandaşlar da kendi imkanlarıyla suları tahliye etmeye çalıştı. İlçe merkezinde bulunan Kapalı Çarşı, sağanak sonrası göle döndü. Çok sayıda dükkanı su basarken, çarşı esnafı, dükkanlara giren suları tahliye etmek için seferber oldu.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: -------------------------------Marmaris'in ana cadde ve sokaklarının göle dönen genel-ayrıntılı görüntüsüGöle dönen ana cadde ve sokaklarda araçların geçişlerde zorlanmasıAna caddelerde park halindeki motosikletlerin sulara gömülmesiYağmur suyunun çekilmesiyle kaldırımlardaki atıklar ve onları temizleyen esnaflarGöle dönen kapalı çarşı genel görüntüGöle dönen kapalı çarşıda esnafların dükkanlarında su tahliyesi yapmasıKemal Seyfettin Elgin Bulvarı ve Atatürk Caddesi'nde su basan dükkan, banka ve otel genel-ayrıntılı görüntü
Haber-Kamera: Ali GÜNDOĞAN/ MARMARİS(Muğla),====================================
KAMYONETİN ÇARPTIĞI FORKLİFTEKİ DEMİR PROFİLLER ÜZERLERİNE DÜŞTÜ; 1 ÖLÜ, 1 YARALI İZMİR'in Bornova ilçesinde, forkliftin taşıdığı demir profillere arkadan gelen kamyonet çarptı. Kazada, devrilen demirlerin altında kalan 1 kişi hayatını kaybetti, 1 kişi de ağır yaralandı. Güvenlik kamerasına yansıyan görüntülerde ise motosikletin kasasında bulunan 2 yaşındaki bir çocuğun çarpmanın şiddetiyle yola fırladığı ve demirlerin altında kalmaktan son anda kurtulduğu görüldü.Olay, dün saat 17.00 sıralarında Doğanlar Mahallesi 1610 sokak üzerinde bulunan bir iş yerinin önünde meydana geldi. İddiaya göre, bir forklift yaklaşık 5-6 metre uzunluğundaki çok sayıda demir profili kamyondan alarak iş yerine götürdüğü sırada, arkasından gelen H.C. (21) yönetimindeki plakası öğrenilemeyen kamyonet, forklifti geçmek isterken demir profillere çarptı. Çarpmanın etkisiyle forkliftin üzerinde bulunan çok sayıda demir, o sırada forklifti geçmek isteyen kasalı motosikletteki Gül Ergün (26) ve Döne Ergün'ün (20) üzerine devrildi. Döne ve Gül Ergün, demir parçalarının altında kalırken, motosikletin kasasında bulunan 2 yaşındaki bir çocuk ise yola fırladı. Yola fırlayan çocuk kazadan son anda kurtulurken, Gül Ergün ve Döne Ergün demirlerin altında kaldı. Çevredekilerin ihbarı üzerine olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. İhbar üzerine olay yerine gelen sağlık ekiplerinin yaptığı kontrolde, Gül Ergün'ün hayatını kaybettiği belirlenirken, ağır yaralı olan Döne Ergün ile hafif şekilde yaralandığı öğrenilen çocuk, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'ne sevk edildi. Döne Ergün'ün hastanedeki tedavisi sürerken, 2 yaşındaki çocuğun taburcu olduğu belirtildi. Gül Ergün'ün cansız bedeni, savcının incelemesinin ardından İzmir Adli Tıp Kurumu morguna gönderilirken, kazadan sonra kaçan kamyonet sürücüsü H.C. ise kısa sürede polis ekipleri tarafından yakalanarak gözaltına alındı. Olayın yaşandığı o anlar ise bir iş yerinin güvenlik kamerasına saniye saniye yansıdı. Olayla ilgili başlatılan soruşturma sürüyor.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: -------------------------------Güvenlik kamera görüntüsü+++-Olay yerinden görüntü-Polis ekiplerinden görüntü
Haber-Kamera: Halil İbrahim KARABIYIK/ İZMİR,=================================
OTOMOBİL KAMYONA ÇARPTI: 1 ÖLÜ 1 YARALI
UŞAK'ta içinde 2 kişinin bulunduğu otomobilin kamyona arkadan çarptığı kazada, 1 kişi öldü, 1 kişi yaralandı.Kaza, gece saat 00.45 sıralarında D-300 Karayolu Çınarcık köyü yakınlarında meydana geldi. İzmir'den Uşak yönüne giden Mehmet Fatih Kardaş (39) yönetimindeki 34 RD 1755 plakalı otomobil, henüz belirlenemeyen bir nedenle önünde bulunan Ünal T. yönetimindeki 06 BCR 645 plakalı kamyona arkadan çarptı. Çarpmanın şiddetiyle sürücü Kardaş araçta sıkıştı, otomobilde bulunan Murat F. ise yaralandı. Yoldan geçen diğer sürücülerin ihbarı üzerine olay yerine polis, jandarma, sağlık ve itfaiye ekipleri sevk edildi. Sağlık görevlilerinin kontrolünde, Kardaş'ın hayatını kaybettiği tespit edildi. Otomobilde bulunan Murat F. ise yaralı olarak ambulansla hastaneye kaldırıldı. Sürücü Kardaş'ın cansız bedeni, itfaiye ekiplerince otomobilden çıkarılarak incelemeler sonrası otopsi için Uşak Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Adli Tıp morguna kaldırıldı. Öte yandan, kazanın ardından kamyon sürücüsü Ünal T. de ifadesi alınmak üzere emniyete götürüldü. Kazayla ilgili soruşturma sürüyor.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: --------------------------------Kaza Yerinden Genel ve Detay Görüntü-Jandarmanın Olay Yeri İncelemesi-İtfaiye ekiplerinin sıkışan sürücüyü çıkarma çalışması-Otomobilin çekici yardımı ile kaldırılması-Kaza yerinin Karayolları ekibi tarafından temizliği
Haber-Kamera: Feyzi DAVULCU/ UŞAK,====================================
KAZADA YARALANAN EŞİNİN AYAKKABISIYLA HASTANEYE KOŞTU; EŞİ KURTARILAMADI
AKSARAY'da kamyonunun otomobille çarpışması sonucu meydana gelen kazada 3 kişi yaralandı. Kazada eşi ve kızı yaralanan, kendisi de yara almadan kurtulan Durmuş Yüce, kazanın şokuyla eşinin ayağından fırlayan ayakkabıyı eline alıp, hastaneye geldi ve ağladı. Durmuş Yüce'nin, kazada yaralananlardan Zeynep Yüce, doktorların yaptığı tüm müdahalesine rağmen yaşamını yitirdi. Kaza, dün saat 15.30 sıralarında Tacın Mahallesi'nde Aksaray Eğitim ve Araştırma Hastanesi yakınında meydana geldi. Durmuş Yüce (50), rahatsızlığından dolayı muayene olmak için eşi Zeynep Yüce (50) ve kızı Hilal Yüce (21) ile birlikte hastaneye geldi. Ardından da geldikleri komşusu Adem Çınar'ın (35) kullandığı 68 FK 166 plakalı otomobille evlerine dönmek için yola çıktı. Çınar'ın yönetimindeki otomobil, kavşakta Hanifi Aksoy(56) idaresindeki 68 EL 396 plakalı kamyonla çarpıştı. Kazada sürücülerden Adem Çınar ile yanında bulunan Zeynep Yüce ve Hilal Yüce yaralandı. Araç içinde sıkışan yaralılardan Adem Çınar ve Zeynep Yüce, ihbar üzerine çağrılan itfaiye ekiplerinin müdahalesiyle sıkıştığı yerden çıkartıldı. Yaralılar, çağrılan ambulanslarla Aksaray Eğitim ve Araştırma Hastanesine kaldırıldı. Kazadan yara almadan kurtulan Durmuş Yüce de, kazanın şokuyla eşinin ayağından fırlayan ayakkabıyı eline alıp, hastaneye geldi. Ağlayarak kazayı anlatan Durmuş Yüce, hastanede muayene olup, evlerine dönmek üzere olduklarını söyledi. Soruşturma sürüyor.
1 KİŞİ ÖLDÜ Kazada yaralananlardan Zeynep Yüce, doktorların yaptığı tüm müdahalesine rağmen yaşamını yitirdi. Eşinin ayakkabısıyla hastaneye koşan Durmuş Yüce de, eşinin öldüğünü öğrenince fenalışıp,tedavi altına alındı.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: -------------------------------Kaza yerinden detayYaralıların çıkartılması Ambulansa alınması Durmuş Yüce'den detay
Haber-Kamera: Erkan ALTUNTAŞ/ AKSARAY,=========================================
OTOMOBİL, POLİS ARACINA ÇARPTI: 2 POLİS YARALI
DENİZLİ'nin Pamukkale ilçesinde, 'dur' ihtarına uymayan otomobil, polis aracına çarptı. Kazada 2 polis memuru yaralandı. Kazanın ardından olay yerinden kaçtığı belirtilen otomobil sürücüsünün yakalaması için çalışma başlatıldı. Kaza, dün saat 23.30 sıralarında Kayhan Mahallesi Bekirli Caddesi'nde meydana geldi. Bölgede devriye görevi yapan polis ekibi, şüpheli bir otomobili durdurmak istedi. Polisin 'dur' ihtarına uymayan sürücünün kaçması üzerine bir süre kovalamaca yaşandı. Kovalamaca sırasında, sürücü Mehmet Gönül, yönetimindeki 20 DC 465 plakalı otomobil ile yolu kesen Muhsin Altaş idaresindeki 20 A 7561 plakalı polis aracına çarptı. Kazada, polis memurları Altaş ve İsmet Aydoğan yaralandı. Gönül ise olay yerinden yaya olarak kaçtı. İhbar üzerine olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Yaralı polis memurları Altay ve Aydoğan, sağlık ekibinin ilk müdahalesinin ardından ambulanslarla Pamukkale Üniversitesi Hastanesi'ne kaldırıldı. Polis, kaçan otomobil sürücüsü Gönül'ü arıyor.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: --------------------------------Olay yerinden genel görüntüler-Polis ekiplerinden detay görüntüler-Polis aracı ve otomobilden detaylar-Kazaya karışan araçlar çekiciye yüklenmesi
Haber-Kamera: Deniz TOKAT/ DENİZLİ,====================================
ORDU'DA BALKON ÇÖKTÜ: 1 YARALI
ORDU'da inşaat halindeki evinin balkonu çöken Burhan Ocak (64) yaralandı.Olay, dün akşam saatlerinde Altınordu ilçesine bağlı Yıldızlı Mahallesi'nde meydana geldi. Burhan Ocak, yeni yaptırdığı tek katlı evinin inşaat halindeki balkonu, betondaki kalıpları söktüğü sırada henüz bilinmeyen nedenle çöktü. Çöken beton bloklar arasında kalan Ocak, yaralandı. İhbar üzerine gelen sağlık ekipleri tarafından ilk müdahalesi yapılan Ocak, ambulansla Ordu Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Tedaviye alınan Ocak'ın hayati tehlikesinin bulunduğu belirtildi. Jandarma. olayla ilgili soruşturma başlattı.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: --------------------------------Çöken balkondan görüntü-Olay yerinde vatandaşla röportaj-Olay yerinden detay görüntü-Evden görüntü
Haber-Kamera: Nedim KOVAN/ ORDU,===================================
'ÇAN'DA HAYVANLAR ZEHİRLENDİ' İDDİASIZEHİRLİ ET İDDİASI... ÇANAKKALE'nin Çan ilçesine bağlı Halilağa köyündeki ormanlıkta, yaban hayvanları ile köpeklerin, zehirli et verilerek, telef edildiği öne sürüldü. Çan merkeze 40 kilometre uzaklıkta bulunan Halilağa köyündeki ormanlık alanda, iddiaya göre, domuz ölüsüne, kimliği belirsiz kişi ya da kişilerce zehir karıştırıldı. Bundan yiyen köpekler ile tilki, sansar ve çakal telef oldu. Zehir katıldığı ileri sürülen domuz ölüsünün etinden yiyen, Erenler Avcılar Derneği Yönetim Kurulu üyesi olan fahri av müfettişi Mehmet Şevik'in av köpeği de telef oldu. Halilağa köyünden Cengiz Doğan (23), "Ormanlık alanda gezerken, Dereoba mevkisinde tilki ve çakal ölülerini gördüm. Onun biraz ilerisinde de parçalanmış domuz ölüsü gördüm. Bu bölgede daha önce de buna benzer olaylar olmuştu" dedi.Doğa Koruma ve Milli Parklar Bölge Müdürlüğü yetkilileri, hayvan ölümleriyle ilgili bölgede inceleme başlattı.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: -------------------------------Cengiz Doğan röpZehirlenen hayvanlardan detay
Haber-Kamera: Fatih DALDAL/ ÇAN(Çanakkale),==========================================
'KİMYASALLAR NARIN KABUĞUNDAN İÇİNE GEÇEBİLİR'
KAYSERİ İl Sağlık Müdürü Ali Ramazan Benli, çarşamba günü Yeşilhisar ilçesinde yediği nardan zehirlenerek öldüğü iddia edilen Saliha Çakır'ın (4) durumuyla ilgili otopsi sonucunun beklendiğini söyledi. Kayseri Devlet Hastanesi Başhekimi Uzman Dr. İsmail Altıntop ise "Nar ve diğer bitkiler koruma amaçlı birçok kimyasala maruz kalmaktadır. Bunlar basit yıkamayla çıkmamaktadır. Muhtemel bu tür ilaçlar narın kabuğundan içine geçebilir" dedi.Yeşilhisar ilçesindeki Kavak Mahallesi'nde oturan Çakır ailesi, geçen çarşamba günü akşam makarna yedikten sonra nar yedi. Aileden Mustafa (65), eşi Saliha (59), oğulları Osman (24), Üzeyir (34) ve onun eşi Keser (42) ile çocukları Saliha Çakır, bir süre sonra rahatsızlandı. 6 kişilik aile, karın ağrısı ve baş dönmesi şikayeti ile Yeşilhisar Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. İlk belirlemelere göre gıda zehirlenmesi şüphesiyle aile fertlerine serum tedavisi uygulandı. Durumu ağırlaşan Saliha, Kayseri Şehir Hastanesi'ne sevk edildi; ancak müdahaleye rağmen yaşamını yitirdi. Ailenin diğer üyeleri, hastanede tedavileri tamamlanarak taburcu edildi.
'KONU BİZE, BEKLEMİŞ NAR OLARAK GELDİ'İl Sağlık Müdürü Ali Ramazan Benli, "Konu bize, beklemiş nar olarak geldi. Bu konuda biraz bilgi kirliliği var. Otopsi yapıldı, sonuçlarını bekliyoruz. Otopsi sonucu gelmeden bir şey söyleyemeyiz. Özellikle bizim böcekleri 'organofosfat' dediğimiz tarım ilaçlarıyla ilaçladıktan sonra mutlaka koruma önlemlerini almamız gerekiyor. İlaçlayan kişiler de zehirlenebilir. 'Organofosfat' dediğimiz şey tabiri caizse vücuttaki her şeyi bir anda pause (duraklatma) yapıyor. İnsanın her şeyi pause yapınca rahmetli olabiliyor. Bunun için zehirlenme vakaları önemli" diye konuştu.
'BOL SUYLA YIKMALARI KORUYUCU OLACAKTIR'Kayseri Devlet Hastanesi Başhekimi Uzman Dr. İsmail Altıntop ise, Türkiye Acil Tıp Derneği Toksikoloji Eğitmenleri ve Çalışma Grubunda aktif olarak çalışmalar yaptıklarını belirterek, "Bu konu bizim çalışma gruplarımız arasında yer alıyor. Nardan zehirlenme ve İstanbul'da olan vakalar değerlendirildiğinde biz bu tür vakalarda genellikle 'organofosfat' diyoruz; ama halk arasında tarım ilacı olarak bilinir, bunların bulaşması olabilir. Ancak sorduğumuzda sahada bunun çok kullanılmadığını öğrendik, belki içine karışan başka bir bitki olabilir mi diye düşündük. Acil servisimize gelen bu tür vakalar olabiliyor. Ispanağa benzeyen başka bir bitkiyle karışması olabiliyor. Onun için halkımızın bu konuda bu besinleri tüketirken bol suyla yıkamaları ve yabancı bitki gördüklerinde onları ayıklamaları koruyucu olacaktır" dedi.
'BASİT YIKAMAYLA ÇIKMAZ'Nar ve diğer bitkisel yiyeceklerin kimyasal maddelerle korunduğuna dikkat çeken Altıntop, "Nar ve diğer bitkiler koruma amaçlı birçok kimyasala maruz kalmaktadır. Bunlar basit yıkamayla çıkmamaktadır. Muhtemel bu tür ilaçlar narın kabuğundan içine geçebilir. Nar yiyen vatandaşlarımız azami derecede buna dikkat etmeliler, narı ovuşturarak yıkamalılar. Ellerine yapışkanımsı ya da yağımsı bir şey değdiğinde de kullanmamalılar. Bu konuyu sadece nar olarak düşünmemek lazım. Benzeri tüm bitkilerde özellikle elmalarda bunu görebiliyoruz" diye konuştu.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: --------------------------------İl Sağlık Müdürü Ali Ramazan Benli ile röportaj-Devlet Hastanesi Başhekimi İsmail Altıntop ile röportaj,
Haber-Kamera: Olcay DÜZGÜN/ KAYSERİ,=======================================
MALATYA'DA 'SAHTE İÇKİ' OPERASYONU: 3 GÖZALTI
MALATYA'nın Hekimhan ilçesinde, jandarma ekiplerince düzenlenen operasyonda 600 litre sahte rakı ele geçirildi, 3 kişi gözaltına alındı.İl Jandarma Komutanlığı'na bağlı ekipler, ilçede sahte içki üretimi ile satışı yapıldığı ihbarı üzerine harekete geçti. Belirlenen adreslere operasyon düzenleyen ekipler, yaptıkları aramalarda 600 litre sahte rakı, 60 litre etil alkol ve 5 alkol yapımında kullanan malzeme ele geçirdi. Gözaltına alınan 3 kişi, ifadeleri alınmak üzere jandarma merkezine götürüldü.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: -------------------------------Olay yeriKaçak içkilerGenel ve detay görüntüler
Haber-Kamera: Taha AYHAN/ MALATYA,=====================================
YALOVA'DA 'TERMAL DOLANDIRICILIK' İDDİASI; VURGUN BİLMECESİNDE TARAFLAR KONUŞTU YALOVA'DA, 2 bin 500 kişiye satılması gereken termal devre mülk hisseli tapuların 40 bine yakın kişiye satıldığı iddia edildi. Demirören Haber Ajansı hem iddia sahipleri, hem de iddiaların hedefindeki şirketin yöneticisiyle konuştu. Mağdur edildiğini iddia eden Enver Göçek, "Tapuyu teslim ettiğimde öğrendim ki ayrı yer 3 bin 600 kişiye daha satılmış. Bu durumda en az 500-600 kişi daha bizim gibi mağdur konumuna geldi" dedi. Dolandırıcılık iddialarına, Royal Doğa Turizm Yonetim Kurulu Başkanı Güray Öngen, yanıt verdi. Öngen, dolandırıldığını iddia eden kişinin kendilerinden hisseli gayrimenkul, aynı zamanda da tatil üyeliği aldığını belirtti ve "Satmış olduğum üyelerden yüzlercesine, binlercesine tatil yaptırdım. Hepsinin dataları mevcuttur" diye konuştu.Yalova'nın Armutlu ilçesi ile Çınarcık ilçesine bağlı Esenköy beldesinde 2 bin 500 kişiye satılması gereken hisseli tapunun 40 bine yakın kişiye satıldığı ileri sürüldü. Geçen ocak ayında da devre mülk satın alma vaadiyle dolandırıldıklarını iddia eden 30 mağdur, 8 şirket ve 11 şüpheli hakkında 'nitelikli dolandırıcılık' suçundan Yalova Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunmuştu. Yalova'nın Termal ilçesindeki 180 milyon dolarlık termal devre mülk tesisi, geçen temmuz ayında sanatçı Bülent Ersoy'un verdiği konser ve protokolün katıldığı törenle açılmıştı. Ancak iddiaya göre, 2 bin 500 kişiye satılması gereken hisseli tapu, farklı kentlerden yaklaşık 40 bin kişiye satıldı. Mağdur edildiğini ileri sürenler, savcılıklara şikayetçi oldu. Sosyal medya üzerinden bir araya gelen mağdurlar, tanıtım amacıyla götürüldükleri tesiste, imza attıkları 'memnuniyet anketi'nin aleyhlerinde kullanıldığını iddia ettiler. Satışın çoğunun ise boğaz turu ve AVM'lerde açılan stantlar ile 'bedava tatil kazandınız' telefonlarıyla gerçekleştirildiği belirtildi.
MAĞDUR OLDUĞUNU İLERİ SÜREN ENVER GÖÇEK KONUŞTUMağdur edildiğini iddia eden Enver Göçek, satın aldığı yerin 3 bin 600 kişiye daha satıldığını ileri sürdü. İddiaya göre Göçek, elinde tapu olmasına rağmen tesiste kalmak istediği dönemde kalamayınca tapu iptal davası açtı ve kazandı.
"TATİL KAZANDINIZ BAHANESİYLE ARADILAR "Yalova'da bir termal tesisten oda satın aldığını ve dolandırıldığını iddia eden Enver Göçek, " Bu süreç yaklaşık bir buçuk yıl öncesinde başlayan bir süreçtir. Bir buçuk yıl önce benzin istasyonunda benzin alırken pazarlamacı olduğunu düşündüğüm bir bayan yanıma geldi. Israrla ben öğrenciyim bunlarla geçim sağlıyorum diyerek bedava tatil kazanacağımı söyleyerek telefon numaramı aldı. Telefon numaramı verdikten 3-5 gün sonra Yalova tatil kazandınız bahanesiyle tarafıma bir telefon edildi. Bu telefon sonrasında ısrarla telefonlar devam etti. Görüşmek istemedim, engellediğim numaralar olmasına rağmen tekrar tekrar aramalar devam edince biz de kalkıp Yalova'ya gittik. " dedi.
"TAPUYU TESLİM ALDIĞIMIZDA 3600 KİŞİYE DAHA SATILDIĞINI ÖĞRENDİK"Muhasebeci olan Göçek, "Gittiğimiz zaman gecenin ilerleyen saatlerinde uzun bir mücadelenin sonucunda bize oradan bir yer satmaya ikna ettiler. İkna ettikleri zaman 1000 TL gibi bir ön ödeme yaptım, ardından da 11 bin TL miktarında ikinci bir ödeme yaptım, toplam 12 bin TL'lik bir ödeme yaptım. Bunun ardından tapuyu bana teslim ettiler. Tapuyu teslim ettiğimde öğrendim ki ayrı yer 3600 kişiye daha satılmış. Bu durumda en az 500-600 kişi daha bizim gibi mağdur konumuna geldi. Daha sonrasında yaptığınız araştırmalarda bize söylenen hiç bir sözün doğru olmadığını gördük. İlk başta söylenen 4 tane otelde bizim yılda birer haftalık tatil kullanabileceğimizde bu tatilleri kullanma imkanımızın olmadığından dolayı bizde hukuk sürecini başlattık." şeklinde konuştu.
"DUYGU SÖMÜRÜSÜYLE PAZARLAMA TEKNİĞİ UYGULUYORLAR "Başkasının mağdur olmasını istemediğini belirten Enver Göçek, " Avukat İsmail Engin Köse bize çok yardım etti. Davayı da kendisi kazandı. Benim mağdur olduğum duruma başkasının mağdur olmasını istemiyorum. Bu yüzdende hukuk sürecini sonuna kadar yöneteceğim. Haksız kazanca sebep sağlayan kişilerin ceza almasını, adalet önünde isteyeceğiz. Şirket yetkilileriyle görüşme imkanımız olmuyor, telefonlara cevap verilmiyor, telefonlar kapalı, aradığınız zaman sürekli telefonlarda bekletiliyorsunuz. İki sefer daha gittim otele, gittiğimiz zaman orada bizi en çok yaralayan konulardan bir tanesi 18-20 yaş aralığındaki insanların orada pazarlama işini yapıyor olması, bunlardaki pazarlama tekniğinden bir tanesi de şu, yeni evlendim işe ihtiyacım var, okuyorum paraya ihtiyacım var şeklinde duygu sömürüsüyle insanın vicdanını yaralayacak şekilde bir pazarlama tekniği uyguluyorlar. Bu pazarlama tekniği çerçevesinde de insanları mağdur ediyorlar. " diye ifade etti.
"AİDAT'A 470 TL, KONUM YÜKSELTMEYE 13 BİN TL İSTEDİLER"Ödemeye göre konumlandırma olduğunu belirten Göçek, " Yüksek kırmızı konuma geçebilmem için benden 13 bin TL daha para istediler toplam 25 bin TL ye tamamlamam için, bende parayı ödemeyeceğimi, o parayı ödemek istemediğimi kendilerine ilettim. Yüksek kırmızı dönen yılın her ayı kullanılan bilen bir dönem, bizim dönemimiz kırmızı dönemmiş sadece kış aylarında bir hafta kullanılan bir dönem olduğunu sonradan öğrendim. Aidat konusunda da 470 TL'lik bir aidat konusu var. 470 TL bir miktar insanlardan zorla aidat alarak bu aidatları da kendilerine gelir kapısı olarak sağlıyorlar. En son 1 ay önce bana SMS ile bilgilendirme mesajı geldi aidat konusunda avukatım Engin İsmail Köse davayı kazandığından dolayı kendileriyle irtibata geçtiğini düşünüyorum. Şu an için aidat isteyen yok" dedi.
"40 BİN KİŞİNİN MAĞDUR OLDUĞU KONUŞULUYOR"Kendisine ulaşanlar olduğunu da ifade eden Enver Göçek, "Çok fazla mağduriyetin olduğunu biliyorum, bugün bile sosyal medya üzerinden tarafıma ulaşan 50'nin üzerinde mağdur insan olduğunu biliyorum, 40 bin kişinin bu şekilde mağdur olduğu konuşuluyor. Bu konuyla ilgili ilk dava açtığımızda edindiğimiz bilgi bize pazarlamayı yapan şirket ayrı, aidatı toplayan şirket ayrı, paranın toplandığı şirket ayrı, satışı yapan şirket sadece bir tabela şirket olduğunu ve içinin boş bir şirket olduğunu öğrendik. Aidatı toplayan şirkette yine aynı şekilde aidatı topluyor parayı başka bir şirkete aktarıyor, o şirkette tamamı ile parayı ilk şekilde olduğu gibi ana şirketin üzerinde parayı toparlıyor. Şu an biz davayı kazandık, gerekçeli kararın yazılması bekleniyor bildiğim kadarıyla, gerekçeli karar yazıldıktan sonra davayı istinafa taşıyacağız çünkü bu şirketin içerisinde olan Kuşadası'ndaki şirketi de istinaf mahkemesinde bu şirketin süreç içerisine dahil olmasını istiyoruz " şeklinde konuştu.
ŞİRKET YÖNETİCİSİNDEN AÇIKLAMAYalova'nın Termal ilçesindeki termal devre mülk tesisi ile ilgili ortaya atılan dolandırıcılık iddialarına Royal Doğa Turizm Yonetim Kurulu Başkanı Güray Öngen, yanıt verdi. Öngen, dolandırıldığını iddia eden kişinin kendilerinden hisseli gayrimenkul, aynı zamanda da tatil üyeliği aldığını belirterek, şunları söyledi: "Şahsın imzalamış olduğu tamamen yasal bir belge var. Bu belge, bizden üye olan herkese bir nüshası onda kalmak üzere veriliyor ve altında da imzası var. 'Okudum, anladım' da yazıyor, bu belge kendisinde de var. Sözleşmede en önemli kısımlardan bir tanesi, bunun Termal Tapu Müdürlüğü'nün oluru ve Termal Kaymakamı'nın oluruyla hazırlanmış bir belgedir. İkinci maddeye bakarsak diyor ki 'Bu taşınmazlar bir devre mülk değildir' diyor. Bize devletin oluruyla verilmiş belge, biz de kendilerine takdim ediyoruz, kendileri de 'okudum anladım' diyor, imzalıyor. Birincisi bu yanlış,'devre mülk' deniyor, biz devre mülk değiliz. 'Artı hisse' diyor, burada diyor ki; 'Bu taşınmazların her bir bağımsız bölümü genellikle 7-3650 hisse olarak satılmaktadır', yaklaşık 521 hissedar etmektedir. Bu kadar çok hissedara bir bağımsız bölüm satılması için yasal bir engel bulunmamaktadır. Termal Tapu Müdürlüğü ve Termal Kaymakamlığı'nın onayıyla bizim hakkımızda şikayetçi olan belgedir, kendi imzası da vardır."Sözleşmenin hisseli gayrimenkul satış sözleşmesi olduğunu ifade eden Özgen, şunları söyledi: "Kendisinin tapusu verilmiştir. Satmış olduğum tesis şu anda 2 bin 200 yataklı bir tesistir. Burada şu anda konaklayan onlarca, yüzlerce hediye tatil ve satmış olduğum üyeler konaklamaktadır. Buyursunlar, gelsinler görsünler kocaman bir tesis yaptık yaklaşık 180 milyon dolarlık, ben de bunu pazarlıyorum. Satmış olduğum üyelerden yüzlercesine, binlercesine tatil yaptırdım. Hepsinin dataları mevcuttur. Bir de hediye tatil diyoruz alsa da almasa da elimde hediye tatil kullanan 2018 ve 2019 yazında Kuşadası, Bodrum, Yalova'da birçok hediye tatil vardır. Firmam hakkında da söylenen çok şey var, bundan dolayı çok üzgünüm."
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: ---------------------------------Güray Öngen röportaj-Evraklardan detaylar-Otelden detaylar++++Enver Göçek röp.
Haber-Kamera: Berktuğ ÖNCÜ - Hüzeyfe ÖZDEMİR - Mehmet İNAN - Ali ABLAY - Buğra BENLİOĞLU/ YALOVA - İSTANBUL,===============================================================================
AKBÜK KOYU'NDA KAÇAK YAPILAR YIKILIYOR
Muğla'nın Gökova Körfezi'ndeki dünyaca ünlü Akbük Koyu'nda, imara aykırı bölümleri tespit edilerek, kaldırılması istenen kafe ve konutların olduğu 16 projede yıkım çalışmalarına başlandı.Kontrolsüz yapılaşmayla ilgili tepkiler üzerine Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, 20 Ağustos'ta Muğla'ya gelerek, incelemeler yaptı. Denetimler ve belediyelerin çalışması sonrası kentte imar planına aykırılıklarının bulunduğu tespit edilen birçok projede inşaatlar durduruldu. Ardından sırayla bu yapıların yıkımına başlandı. Gökova Körfezi'nde 35'e yakın motel, pansiyon, market, restoran ve kafenin bulunduğu dünyaca ünlü Akbük Koyu'nda ise imar planında aykırılıklar olduğu tespit edilen 16 projenin yıkım işlemine dün başlandı. Çevre ve Şehircilik Muğla Müdürlüğü yetkilileri, jandarma gözetiminde öğle saatlerinde, Menteşe Belediyesi'ne ait iş makineleriyle yıkımı gerçekleştirmek için kaçak yapıların bulunduğu alana geldi. Yaklaşık 1,5 kilometre uzunluğundaki plaja sahip Akbük Koyu'ndaki yıkım çalışmalarında zorluk yaşanmazken, çalışmaların 2 gün süreceği öğrenildi.Öte yandan Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın verilerine göre, 'İmar Barışı'na aykırı yapı sayısında Muğla, ilk sırada yer aldı. Bodrum, Milas, Yatağan, Kavaklıdere, Ula, Marmaris, Datça, Köyceğiz, Ortaca, Dalaman, Fethiye ve Seydikemer'de toplam 1351 yapının yıkılacağı kaydedildi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: -------------------------------Yıkım çalışmalarından görüntü
Haber-Kamera: Cavit AKGÜN/ MUĞLA,===================================
DOWN SENDROMLU ŞAMPİYON YÜZÜCÜNÜN HAYALİ ERDOĞAN'I GÖRMEK ANTALYA'da, 3 yılda 26 Türkiye şampiyonluğu kazanan down sendromlu milli yüzücü Alperen Menç, 'Down Sendromlu Sporcuların Olimpiyat Oyunları' olarak kabul edilen 'Trisome Games 2020'de altın madalya hedeflediğini söyledi. 18 yaşındaki milli sporcu, "Benim tek isteğim Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı görmek" dedi.Antalya'da Ferhat - Gülşen Menç çiftinin ilk çocukları Alperen, down sendromlu olarak dünyaya geldi. Menç çifti, Alperen'i, sosyalleşmesi için 8 yaşında yüzme kursuna gönderdi. Kurstaki yüzme eğitmenleri, sporcu ışığı gördükleri Alperen'i antrenör Semra Karayılanoğlu'yla buluşturdu. İlk kez down sendromlu bir sporcuyla çalışan Karayılanoğlu, Alperen'deki azmi görünce antrenman sayısını haftada 5'e çıkardı. Türkiye Özel Sporcular Spor Federasyonu'nun düzenlediği yarışlara 15 yaşında katılmaya başlayan Alperen, sırt üstü, serbest, kurbağalama ve kelebek kategorilerinde Türkiye şampiyonlukları kazandı. 16 yaşında milli takım sporcusu olan Alperen, 3 yılda 26 Türkiye şampiyonluğu kazandı. Günde iki antrenman yapan Alperen Menç, 'Down Sendromlu Sporcuların Olimpiyat Oyunları' olarak kabul edilen 'Trisome Games 2020'de Türkiye'yi temsil edecek. Antalya'da 31 Mart-7 Nisan 2020 tarihlerinde gerçekleştirilecek oyunlara hazırlanan Alperen, "Ben olimpiyatta birinci olmak istiyorum. Benim tek isteğim Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı görmek" dedi.
YÜZME SPORU MEŞAKKATLİ VE MADDİ YÖNDEN AĞIR BİR SPOR'Anne Gülşen Menç, oğlunun şampiyonalarda Ankara Amatör Spor Adamları Spor Kulübü adına yarıştığını söyledi. Oğlunun toplamda 43 madalyası bulunduğunu dile getiren Gülşen Menç, Alperen'in Trisome Games 2020'de madalya kazanmasını arzuladıklarını belirtti. Maddi ve manevi konularda Alperen ile zaman zaman yalnız kaldıklarını hissettiklerine değinen Gülşen Menç, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı CHP'li Muhittin Böcek ile görüşmelerinde oğluna verdiği destek sözünü yerine getirmemesine üzüldüğünü söyledi. Belediye Başkanı Böcek ile görüşmelerini anlatan Gülşen Menç, şunları söyledi: "Her zaman tek başımıza mücadele ettik. Maddi destek almadık. Yüzme sporu meşakkatli ve maddi yönden ağır bir spor. Geçen mayıs ayında Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek ile görüşmeye gittik. Alperen'i çok sevdi. Maddi manevi destek olacağını, onun ağabeyi olarak yanında olacağını söylemişti. Biz de buna güvenerek bekledik ama bu süreçte Alperen İtalya'ya gitti. Kendi imkanlarımızla gittik. İtalya dönüşü görüşmek istedik. Kendisine ulaşamadık. Hiçbir şekilde dönüş yapılmadı. Alperen ile buna çok üzüldük. İsterdik ki bize olumlu ya da olumsuz dönüş yapsınlar, bizi dinlesinler. Nisan 2020'de olimpiyat var. Alperen hazırlıklarına devam ediyor, Trisome Games'te ülkemizi temsil edecek. Alperen bizim çocuğumuz ama milli sporcu olduğu için hepimizin çocuğu."
'ANTALYA ADINA YARIŞMAK İSTİYORUZ'Alperen'in sportif başarısı için ellerinden gelen çabayı göstermeye devam edeceklerini vurgulayan Gülşen Menç, "Sayın başkanımızı ziyaret sebebimiz, Antalya adına yarışmak istiyorduk. Buranın sporcusu, Antalya'mızı temsil edelim. Antalya Büyükşehir Belediyesi bünyesinde yarışmak istediğimiz için gitmiştik. Söz verdi ama bir şekilde kendisine ulaşamadık. Çok üzgünüz, Alperen de üzgün. Böyle olsun istemezdik. Bize dönüş yapmalarını, bizi dinlemelerini isterdik. Yapmadılar, canları sağ olsun. Biz çalışacağız, imkanlarımızı zorlayacağız. Maddi manevi Alperen'in yanındayız. Daha güzel günlere geleceğiz. Alperen'i seven on binler, yüz binler olacağına inanıyorum" diye konuştu.
'ANTALYA'DA BİR ANTRENÖR VAR, O DA BAŞKA KULÜPTE'Ailenin, Başkan Muhittin Böcek'in, Alperen'e destek sözünü yerine getirmediği yönündeki iddialarına Antalya Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Cansel Çevikol Tuncer, şöyle cevap verdi: "Alperen'in ailesiyle ziyareti sonrası başkanımızın talimatıyla aileyle görüştük. Görüşmemiz sonrasında ASAT Spor Kulübü bünyesinde özel sporcular için yüzme branşının açılması için yönetim karar aldı. Alperen'in resmi müsabakalarda yer alabilmesi için kulüpte B kategorisinde antrenör görev yapması gerekiyor. Antalya'da bir tane B kategoride antrenör bulunuyor. O da şu anda başka kulüpte görev yapıyor. Alperen'in başarısına destek amacıyla özel sporcular yüzme branşının açılması için çalışmamız devam ediyor. Antrenör arayışımız devam ediyor. ASAT Spor Kulübü yönetimi de aileyle bu konuda görüşüyor. Anlaşma sağlayabileceğimiz antrenörü bulduktan sonra Alperen için yüzme branşı açılacak. Özel sporcular için 3 branşımız var."
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: -------------------------------Alperen'den detay görüntüAlperen yüzerken görnütüleriRöp: AlperenRöp: Gülşen Menç
Haber-Kamera: Tolga YILDIRIM - Emrah GÜL/ ANTALYA,====================================
KAHRAMANMARAŞ'TA KORE RÜZGARI ESTİ
GÜNEY Kore Büyükelçiliği, Kahramanmaraş'ta 'Kore Kültür Günü' düzenledi. Adeta Kore rüzgarının estiği kültür gününün son etkinliği olan Koreli sanatçıların dans gösterisi, salonu dolduranlar tarafından büyük alkış aldı.Kore Büyükelçiliği Kore Kültür Merkezi, Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi (KSÜ) ve Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesi işbirliği ile gerçekleştirilen Kore Kültür Günü, KSÜ'de Kore filmi gösterimi ile başladı. Ardından Kore-Türkiye ilişkileri semineri düzenlendi. Seminerde konuşan Kore Büyükelçiliği Kültür Müsteşarı Dong Woo Cho, ülkesi hakkında öğrencilere detaylı bilgiler verdi.
CHO: "SADECE TÜRKİYE'YE KAN KARDEŞ ÜLKE DİYORUZ"Seminer sonunda öğrenciler Kore'nin geleneksel kıyafetlerini giyip fotoğraf çektirdi. KSÜ'den ayrılmadan önce gazetecilerin sorularını yanıtlayan Kore Büyükelçiliği Kültür Müsteşarı Dong Woo Cho, Kore Savaşı'ndan sonra iki ülke arasında çok büyük bir dostluğun başladığını söyledi. Cho, "Bildiğiniz gibi Kore ve Türkiye, Kore Savaşı'nda beraber savaştı. Biz onun için Kore'de Türkiye'ye 'Kan kardeş ülke' diyoruz. Bir de Ayla filminin Ayla ile Süleyman komutan arasındaki sevginin kan kardeşliğini çok iyi yansıtan hikaye olduğunu biliyoruz. Biz Kore'de sadece Türkiye'ye kan kardeş ülke olduğunu söylüyoruz. Onun için Kore'de Türkiye'nin yeri çok farklı. Gerçekten Koreliler olarak Türkleri çok seviyoruz ve kardeşliğini hiç unutmuyoruz. Savaşta Kore'ye gelen Türk askerleri gerçekten kahramanca savaşmıştı ve Korelilere çok yardım etmişti. Bu Kore savaşında yaşamış olan yaşlı olanlar daha iyi biliyor ama Kore'deki gençler de onlardan öğreniyor ve gençler Türkiye'nin kardeş ülke olduğunu hemen hemen biliyorlar" diye konuştu.
"YAKINDA KORE'DEN 1 MİLYON TURİST GELECEK DİYE TAHMİN EDİYORUM"Kore ve Türkiye'nin turizmini de değerlendiren Dong Woo Cho, şunları söyledi: "2018'te Kore'den Türkiye'ye gelen turist sayısı 160 bin civarında ve bu sene 200 bin civarında olacağını tahmin ediyoruz. Gerçekten Kore içerisinde Türkiye'ye ilgi artıyor. Biz, geçen sene 208'inde Kore nüfusunun yarısı, 26 milyon civarında Koreliler yurt dışına seyahat etmiştir. Türkiye Kore'den .ok uza olsa da bu Türkiye'ye gelecek Koreli turistler çok fala olacak diye tahmin ediyoruz. Mesele Çin'den Türkiye'ye gelen turist sayısının 1 milyon olması için girişimleri olduğunu duymuştum. Bence yakın zamanda Kore'den Türkiye'ye 1 milyon turist gelecek diye tahmin ediyorum. Türkiye'den Kore'ye giden turist sayısı ise 20 bin civarında. Kore'de de Türkiye'de olduğu gibi doğal güzellikler olan, kültürleri çok eskiye dayanan ülke olduğu için Daha ok Türk'ün Kore'ye seyahat etmesini umuyoruz."
DANS GÖSTERİLERİYLE BÜYÜLEDİLERKore Kültür Günü'nün son etkinliği ise, Necip Fazıl Kısakürek Kültür Merkezi'nde düzenlenen Kore geleneksel müzik ve dans gösterisi oldu. Koreli 11 sanatçı ile vurmalı çalgı rubunun sahne aldığı gösteriye Kahramanmaraş halkı büyük ilgi gösterdi. Kahramanmaraş Büyükşehir Belediye Başkanı Hayrettin Güngör, KSÜ Rektörü Prof. Dr. Niyazi Can'ın da davetliler arasında yer aldığı gösterdi sanatçılar danslarıyla salonu dolduranlara unutulmaz bir gece yaşattı. Gösterinin sonunda Başkan Hayrettin Güngör ile Rektör Niyazi Can sanatçılara çiçek verdi. Kore Büyükelçiliği Kültür Müsteşarı Dong Woo Cho, gecenin onur konukları olan Kore Gazileri'nden Veli Gülnar'ın elini öpüp hediye verdi.
GÜNGÖR: MEHMETÇİĞİMİZİN KORE'DE BIRAKTIĞI ÇOK ÖNEMLİ İZLER VARGecenin sonunda değerlendirmelerde bulunan Kahramanmaraş Büyükşehir Belediye Başkanı Hayrettin Güngör, Kore'nin bağımsızlık savaşına birçok ülkenin asker gönderdiğini ancak Türk askerinin yerinin Koreliler için ok farklı olduğunu söyledi. Mehmetçiğin Kore'de bıraktığı izleri, 3-4 yıl önce ziyaret için gittiğinde ok açık bir şekilde gördüğünü ifade eden Güngör, "Orada bizim Mehmetçiğimizin, atalarımızın, dedelerimizin, ağabeylerimizin, dedelerimizin bizi nasıl temsil ettiğini gördük ve gururlandık. Şehitliğimizi gezdik ve orada 'Nerelisin?' diye sorduklarında biz 'Kardeş şehir' dediğimiz hemen 'Türkiye' diyorlar. Tabi orada bizi temsil eden askerlerimiz, Mehmetçiğimizin orada bıraktığı çok önemli izler var. Biz orada tabi bağımsızlık savaşında destek verdik ama Mehmetçiğin yetimlere, dullara, çocuklara, kimsesizlere yapmış olduğu destek orada çok büyük etki yaratmış. Ayla filmindeki Astsubay Süleyman Dilbirliği Kahramanmaraşlı bir hemşerimiz ve onu da bu programın yapılmasında bir vesile olarak görüyoruz" diye konuştu.Kore Büyükelçiliği Kültür Müsteşarı Dong Woo Cho ise, salonun tıklım tıklım dolmasına hem şaşırdığını hem de çok sevindiğini belirtirken, Kore gazilerine ve Kahramanmaraşlılara misafirperverliğinden dolayı teşekkür etti.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: -------------------------------KonuşmalarGeleneksel dans ve gösterilerden görüntülerRöportajlar
Haber-Kamera: Ömer KOÇ/ KARAMANMARAŞ,==========================================
Son Dakika › Güncel › DHA YURT BÜLTENİ - 1 - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?