DHA YURT BÜLTENİ - 1 - Son Dakika
Son Dakika Logo
Güncel

DHA YURT BÜLTENİ - 1

DHA YURT BÜLTENİ - 1
03.12.2019 08:26

MSB, 2 ASKERİN ŞEHİT, 1 ASKERİN İSE YARALANDIĞINI AÇIKLADI MİLLİ Savunma Bakanlığı, Barış Pınarı Harekatı ile Pençe-3 harekatı bölgesinde toplam 2 askerin şehit olduğunu, bir askerin de yaralandığını açıkladı.

MSB, 2 ASKERİN ŞEHİT, 1 ASKERİN İSE YARALANDIĞINI AÇIKLADI

MİLLİ Savunma Bakanlığı, Barış Pınarı Harekatı ile Pençe-3 harekatı bölgesinde toplam 2 askerin şehit olduğunu, bir askerin de yaralandığını açıkladı.Bakanlıktan yapılan açıklamaya göre, Barış Pınarı Harekatı Bölgesinde bir şehit, Irak kuzeyinde devam eden Pençe-3 harekatında ise 1 şehit, 1 yaralı olmak üzere toplam 2 askerin şehit olduğu bir askerin ise yaralı olarak kaldırıldığı hastanede tedavisine devam edildiği öğrenildi. Barış Pınarı Harekatı bölgesine ilişkin bakanlıktan yapılan açıklamada, "Barış Pınarı Harekat Bölgesinde, 02 Aralık 2019 tarihinde bölücü terör örgütü mensuplarınca havan ile yapılan taciz atışı sonucunda bir kahraman silah arkadaşımız ağır yaralanmış ve kaldırıldığı hastanede yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak şehit olmuştur. Meşru müdafaa hakkı çerçevesinde gerekli karşılık verilmiş, tespit edilen hedefler etkisiz hale getirilmiştir. Bizleri derin bir acı ve üzüntüye boğan bu olayda hayatını kaybeden aziz şehidimize Allah'tan rahmet, kederli ailesine, Türk Silahlı Kuvvetleri ile asil milletimize başsağlığı ve sabır dileriz" denildi.

'1 ASKER ŞEHİT, 1 ASKER YARALI'Öte yandan, Irak kuzeyinde devam eden Pençe-3 harekatına ilişkin yapılan açıklamada ise şu ifadelere yer verildi: "Irak kuzeyinde devam eden Pençe-3 harekatında, 02 Aralık 2019 tarihinde PKK'lı bölücü teröristlerle çıkan çatışmada bir kahraman silah arkadaşımız şehit olmuş, bir kahraman silah arkadaşımız ise yaralanmış ve derhal hastaneye sevk edilmiştir. Bölgede operasyonlara devam edilmektedir. Bizleri derin bir acı ve üzüntüye boğan bu olayda hayatını kaybeden aziz şehidimize Allah'tan rahmet, kederli ailesine, Türk Silahlı Kuvvetleri ile asil milletimize başsağlığı ve sabır, yaralanan kahraman silah arkadaşımıza acil şifalar dileriz."

Haber: Fatih POYRAZ/ ANKARA,==============================

HATAY'A ŞEHİT ATEŞİ DÜŞTÜ SURİYE'nin Tel Abyad kentinde PYD'li teröristlerin havanlı saldırısında şehit olan Uzman Çavuş Harun Çınar'ın (22) Hatay'daki baba evine acı haber ulaştı.Barış Pınarı Harekat Bölgesinde Tel Abyad kentinde PYD'li teröristlerin havanlı saldırısında şehit olan Uzman Çavuş Harun Çınar'ın Antakya ilçesi Açık Dere Mahallesi'ndeki baba ocağına acı haber askeri heyet tarafından ulaştırıldı. Hikmet ve anne Emine Çınar çifti çocuklarının şehadet haberi ile büyük üzüntü yaşadı. Rahatsızlanan Çınar çiftine hazırda bekletilen sağlık ekibi müdahale etti.Bekar olduğu öğrenilen şehit Çınar'ın, baba evi ve sokağına Türk bayrakları asıldı. Acı haberi alan yakınları da Çınar ailesine taziyeye geldi. Şehit Uzman Çavuş Harun Çınar'ın ne zaman defnedileceği konusunda henüz açıklama yapılmadı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: -------------------------------Fotoğraflar

Haber: HATAY,=================

BİTLİS'E ŞEHİT ATEŞİ DÜŞTÜ

ŞIRNAK'ta görev yaparken, Kuzey Irak'ta Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından yürütülen 'Pençe-3' operasyonu sırasında, teröristlerle çıkan çatışmada şehit olan Piyade Sözleşmeli Uzman Er Alparslan Kurt'un (23) acı haberi Bitlis'teki ailesine verildi.Bitlis merkez 8 Ağustos Mahallesinde oturan Feyyaz ve Sevim Kurt çiftine, Piyade Sözleşmeli Uzman Er Alparslan Kurt'un şehadet haberini Bitlis Valisi Oktay Çağatay, beraberinde İl Jandarma Komutanı Tuğgeneral Nail İlbey, Belediye Başkanı Nesrullah Tanğlay, Emniyet Müdür Yaman Ağırlar ve İl Müftüsü Mehmet Faysal Geylani ile birlikte  verdi. Acı haberle gözyaşlarına boğulan Kurt Ailesinin evine Türk Bayrağı asıldı. Yakınları şehit evine taziyeye geldi.Şehit Alparslan Kurt'un bugün Şırnak'ta düzenlenecek olan askeri törenin ardından Bitlis'e getirilerek Mutki ilçesine bağlı Dereyolu Köyünde toprağa verileceği belirtildi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: -------------------------------Fotoğraflar

Haber: Özcan ÇİRİŞ/ BİTLİS,============================

ULUDAĞ'DA ZİRVE TIRMANIŞI YAPAN 2 DAĞCI KAYBOLDU ARAMA ÇALIŞMALARI DEVAM EDİYORUludağ'da kaybolan dağcılar Efe Sarp ve Mert Alpaslan'ı arama çalışmaları, havanın kararmasıyla da devam ediyor. 80 kişilik ekip, 21 saattir haber alınamayan 2 genci bulmak için, eksi 3 derece hava sıcaklığında çalışmaşlarını sürdürüyor. Arama-Kurtarma çalışmaları hakkında bilgi veren Nilüfer Arama Kurtarma (NAK) Başkanı Fatih Işık, bölgede 50 metre aralıklarla iki ayak izine rastlanıldığını ancak bu izlerin dağcılara ait olduğu konusunde net bir bilgiye sahip olmadıklarını ifade etti. Işık şöyle konuştu: "Şu an için, kayıp dağcılarla ilgili herhangi bir gelişme yok. Arazide yoğun bir arama çalışması var. Dün akşam saatlerinde aileler kayıp müracaatı yapmış. İlk etapta, jandarma ve AFAD ekipleri çalışmalarını yaptılar. Bu sabah itibarıyla çalışmalar devam etti. Şu an NAK, AFAD ve Jandarma arazide. Var gücümüzle arıyoruz. Kayıp dağcılara dair herhangi bir emareye ulaşamadık. Hava sıcaklığı şu an sıfırın altında 3 derece. Dolayısıyla oldukça soğuk ve bu da çalışmaları güçleştiriyor. Bölgede yetkili merciler tarafından cep telefonu sinyali alınmaya çalışıldı ancak bölgenin önü çok açık, farklı baz istasyonlarından farklı noktalardan sinyaller geliyor. Bu da yerlerinin tespiti noktasında sorun yaşatıyor. Yerlerinin tespiti konusunda net bir gelişme henüz yok. Oldukça uzak bölgelere kadar ulaşıldı. Arazi yapısı sebebiyle oldukça zorlayıcı bir güzergah. İnsan gücüyle arama yapıldığında çok zorlayıcı bir çalışma yürütülüyor."

'AYAK İZİNE RASTLANDI'Arama-Kurtarma çalışmalarına Jandarma Özel Harekat ekiplerinin de destek vereceğini kaydeden Işık, 50 metre aralıklarla bulunan ayak izleri ile ilgili de şu değerlendirmeyi yaptı: "Ayak izlerine rastlandı, ancak onların ayak izi olup olmadığına dair net bir bilgi yok. Saklıgöl bölgesinden iki çift ayak izi bulundu ama onlara ait olup olmadığını bilmiyoruz. Arama kurtarma ekipleri izleri takip ediyor. Dağcıların biri, dün akşam eşiyle görüşmüş. 'Zirveye doğru yürüyüşe geçiyoruz.' diye bilgi vermiş ve ondan sonra irtibat kesilmiş."

JANDARMA'YA BAĞLI, ISIYA DUYARLI VE GECE GÖRÜŞLÜ UÇAKLAR, ARAMAYA KATILDIUludağ'da kaybolan dağcılar Efe Sarp ve Mert Alpaslan'ı arama çalışmalarında 24 saat geride kalırken, Tunceli'de bulunan, Jandarma Genel Komutlanlığı'na bağlı, gece görüşlü ve ısıya duyarlı 2 'İnsanlı Keşif Uçağı', Tunceli'den Bursa'ya geldi. Uludağ semalarında dolaşan 2 uçak, Efe Sarp ve Mert Alpaslan'ı bulmak için arama çalışmalara havadan destek veriyor. Öte yandan bölgede bulunan 130 kişilik arama-kurtmarma ekibi, karadan arama faaliyetlerini sürdürüyor.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: --------------------------------Arama kurtarma çalışmaları-Havadan arama çalışmaları (cep telefonu)+++-Nilüfer Arama Kurtarma Başkanı Fatih Işık açıklama-Ekip araçlarından görüntüler-Dönen ekiplerden görüntüler-Detaylar

Haber-Kamera: BURSA,========================

EDİRNE'DE 2 KADININ YÜZÜNE YAKICI SIVI ATAN SALDIRGAN GÜVENLİK KAMERALARINDA Edirne'de kimliği belirsiz bir kişi, arkadaşıyla kaldırımda arkadaşıyla yürüyen üniversite öğrencisi A.Y.Ö. adlı genç kız ile şehir içir taşımacılığı yapan midibüste seyahat eden G.Y. adlı kadının yüzüne yakıcı sıvı atarak kaçtı. Hastanede tedavileri yapıldıktan sonra taburcu edilen A.Y.Ö. ile G.Y., yüzlerinde yanıklara yol açan ve acı veren sıvının sinek ilacı olabileceğini öne sürdü. Saldırganın yolda arkadaşıyla yürüyen A.Y.Ö.'nün yüzüne sıvı attığı anlar ise güvenlik kameralarına yansıdı.

GENÇ KIZIN YÜZÜNE SIVIYI DÖKEREK KAÇTIEdirne'de üniversite öğrencisi A.Y.Ö., arkadaşıyla Ayşekadın semtinde yürüdüğü sırada yanlarına gelen bir elindeki plastik şişenin kapağını açıp içerisindeki sıvıyı genç kızın yüzüne doğru dökerek kaçtı. Yüzüne sıvı dökülen A.Y.Ö. acı içinde feryat ederken, çevredekiler polis ve sağlık ekibine haber verdi. Genç kız, olay yerine gelen ambulansla hastaneye kaldırıldı.

İKİNCİ SALDIRI OTOBÜSTE GERÇEKLEŞTİOlayın üzerinden yarım saat geçmeden iddiaya göre, aynı şüpheli, ikinci saldırıyı otobüste gerçekleştirdi. Saldırgan, şehir içi taşımacılık yapan bir midibüste yaşlı bir kadının yüzüne pet şişedeki yakıcı sıvıyı atarak kaçtı. Yüzüne yanıcı madde gelen G.Y., olay yerine yakın bir hastanede tedaviye alındı. Yapılan ilk belirlemelerde sıvının sinek ilacı ile karıştırılmış bir madde olduğu belirtilirken, hastanede tedavi gören A.Y.Ö. ile G.Y. taburcu edildi.

GÜVENİLİK KAMERALARINA YANSIDIŞüphelinin Ayşekadın semtinde A.Y.Ö.'nün yüzüne sıvı attığı ve otobüsten indiği anlar güvenlik kameralarına yansıdı. Güvenlik kameralarında A.Y.Ö, arkadaşıyla yürürken yanlarından geçen 40 yaşlarında sakallı olduğu görülen şüpheli, elindeki pet şişe içindeki sıvıyı yüzüne doğru atıp uzaklaşıyor. Diğer görüntülerde ise şüphelinin elinde poşet ile minibüsten indikten sonra elindeki pet şişeyi sokağa atarak uzaklaştığı görüldü. Sıvılı saldırı Edirne'de özellikle kadınlar arasında büyük tedirginlik yarattı. Polis, saldırganı yakalamak için çalışmalarını sürdürüyor.

POLİS HER YERDE ŞÜPHELİYİ ARIYOREdirne Emniyet Müdürlüğü ekipleri 2 kadının yüzüne yakıcı sıvı atarak kaçan şpheliyi bulmak için kentte geniş çaplı arama başlattı. Haberin sosyal medyada yayılmasının ardan çok sayıda ihbar alan polis, kentin birçok bölgesinde güvenlik kameralarına görüntüleri yansıyan sakkalı 40 yaşlarındaki şüpheliyi arıyor. Kentin giriş çıkış noktalarında güvenliği artıran ekipler, gece mesaisinde park ve metruk binalarda aramalarını sürdürüyor.

'BÖYLE BİR İNSANLA AYNI ŞEHİRDEYİZ'Saldırının yaşandığı Ayşekadın semtinde oturan Trakya Üniversitesi öğrencisi Aslıhan Cin, yaşanan olayın endişe verici olduğunu belirterek, "Bir hadsizin, kendini bilmez psikolojik rahatsızlığı olan birisinin, böyle çağdaş bir kentte ve böyle bir devirde bize korku salması çok büyük bir acizlik. Böyle bir insanla aynı şehirdeyiz. Umarım bir an önce bulunur." dedi. Aynı semtte oturan üniversite öğrencisi Merve Yıldırım ise "Yaşanan korkunç olayı internette gördüm. Kız- erkek ayrım olmadan herkeste bir tedirginlik yaşattı. Bu şahsın psikolojik sorunu olduğu belli, bir anda gelip saldırıyor. Korkuyoruz. Karşına çıksa ne yapacağını bilemezsin. Korkunç olay. Bir an önce bulunmasını istiyoruz." diyerek endişesini ifade etti.Edirne'de bakkal dükkanı işleten Yaşar Varel, yaşanan olaydan dolayı tedirgin olduğunu belirterek, "Edirne gibi küçük çağdaş bir kentte bu tür olayların yaşanmasını hiç hoş karşılamıyoruz. Kadınlar, çocuklar çok tedirgin. Bu kişinin bir an önce bulunmasını istiyoruz." diye konuştu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: -------------------------------İki kızın yolda yürümesiYanlarına yaklaşan kişinin sıvı atmasıSıvıyı atan kişinin kaçmasıDetaylar+++Şüphelinin midibüsten inmesiElindeki plastik şişeyi caddeye atmasıŞüphelinin elinde çanta ile yürümesi+++Polislerin aramasıDetaylı aramaPolis aracından detayKentten detayMuhabir Ali Can Zeray'ın anonsuDetay görüntüÖğrenciler ile röp.Kaldırımda yürüyen öğrencilerVatandaş ile röp.Farklı açılardan detaylar

Haber: Ali Can ZERAY - Olgay GÜLER/ EDİRNE,===========================================

EĞİRDİR'İN TABANDAN BAĞLI OLDUĞU BEYŞEHİR GÖLÜ DE KURUDU TÜRKİYE Tabiatını Koruma Derneği (TTKD) bilim danışmanı ve göl uzmanı Dr. Erol Kesici, göl yüzeyinde son 10 yılda 84 kilometrekare su kaybı yaşanan Eğirdir Gölü'nün tabandan bağlı olduğu Beyşehir Gölü'nün yüzeyinde ise son 20 yılda 112 kilometrekare su kaybı yaşandığını ve ortalama derinliğin 26 metreden 5,5 metreye düştüğünü açıkladı. Dr. Kesici, Eğirdir ve Beyşehir'in, vahşi tarımsal sulama yüzünden tamamen kuruyan Aral Gölü'nün kaderini yaşadığını söyledi.TTKD'nin bu yıl yaptığı bilimsel araştırmalarda Isparta'daki Eğirdir Gölü'nün son 10 yılda 520 kilometrekare olan göl yüzeyinin 84 kilometrekare kayıpla 436 kilometrekareye düştüğü, su seviyesinin de ortalama 16 metreden 6 metreye düştüğü belirlendi. TTKD bilim danışmanı ve göl uzmanı Dr. Erol Kesici, Eğirdir Gölü ile ilgili yapılan bilimsel araştırmalar ve uyarıların ardından Beyşehir Gölü'nün de aynı sorunlar nedeniyle hızla yok olduğuna dikkat çekti. Dr. Kesici, iki göl için de tamamen kuruyan Aral Gölü'nü örnek gösterdi.

AŞIRI SULAMA VE GÖLETLEREğirdir Gölü'nün tabandan yani yeraltından Beyşehir Gölü ile bağlantılı olduğunu belirten Dr. Erol Kesici, aşırı tarımsal sulama ve etrafındaki binlerce su kuyusu ve göletler nedeniyle beslenmesi engellenen Eğirdir Gölü gibi, Beyşehir Gölü'nün de aynı sorunları yaşadığı uyarısında bulundu. Tabandan bağlantılı olması nedeniyle de iki gölün yaşadığı su kaybının birbirini bileşik kaplar hesabıyla olumsuz etkilediğini kaydetti.

ORTALAMA DERİNLİK 26 METREDEN 5.5 METREYE DÜŞTÜEn son araştırmalara göre Beyşehir Gölü'nün 20 yıl önce 26 metre olan su derinliğinin son yıllarda 5,5 metreye kadar düştüğünü açıklayan Dr. Kesici, "Geçen yıllarda Beyşehir çevresinde oluşan obruk yani göçüklerin temel nedeni gölü besleyen ve yastık görevi gören yer altı sularının çekilmesidir. Ülkemizin en büyük havzası Konya'da hala aşırı su isteyen pancar üretimi en büyük etkendir. Yapılan araştırmalarda da belirtilmektedir ki, Konya havzasında ruhsatlı veya ruhsatsız on binlerce kuyu bulunmaktadır" dedi.

BEYŞEHİR'DEKİ YÜZEY KAYBI 112 KİLOMETREKAREDr. Erol Kesici, bölgede oluşan obrukların, Meke Gölü'nün kuruması ve Beyşehir Gölü'ndeki aşırı su kaybının temel nedeninin, yer altı sularının kuyular aracılığıyla çekilmesi olduğunu söyledi. Göllerin yer altı sularından ve kaynaklardan beslenemediğini vurgulayan Dr. Kesici, "Ayrıca göller biliminde temel bir ilke olan, eğer bir doğal gölün su seviyesi giderek azalırsa artan en büyük doğal olay buharlaşmadır. Yani göllerimizin derinliği ne kadar yüksekse buharlaşma o kadar az olur. Bir zamanlar 650 kilometrekare göl yüzeyine sahip Beyşehir Gölü'nün şu an az 112 kilometrekaresi kurumuş. Çekilme nedeniyle gölün bazı kesimlerinin bataklık haline geldiğini gösteren kayıtlar mevcuttur. Üzücü olan tarafı ise kuruyan alanlar işgal ediliyor ve pancar üretimi yapılıyor" dedi.

ARAL GÖLÜ'NÜN BAŞINA GELENLERDünyanın en büyük göllerinden biriyken kuruyan Aral Gölü'nün başına gelenlerin Eğirdir ve Beyşehir göllerinin de başına geldiğine dikkat çeken Dr. Kesici, "Beyşehir ve Eğirdir'den 15 kat daha büyük olan Aral Gölü de 60'lı yıllarda ülkemizde olduğu gibi ilkel ve bilim dışı tarımsal su alımları sonucunda neredeyse tamamen kurumuş durumda. Ülkemizin en büyük iki doğal gölü Eğirdir ve Beyşehir de kuruma tehlikesiyle karşı karşıya. Aral Gölü'nün kuruma nedeni ise tarımsal amaçlı aşırı sulama. Eğirdir- Beyşehir göllerinin kurumaya başlamasının da nedeni tarımsal amaçlı aşırı sulama" diye konuştu.

SU BÜTÇELERİ AŞIRI ORANDA AÇIK VERİYORAral Gölü'nün etrafındaki pamuk üretimi ve aşırı su tüketimiyle yok olduğuna dikkati çeken Dr. Kesici, Eğirdir'in elma, Beyşehir'in ise pancar üretimleri için, gölün su akışını kontrol altına alan regülatör, gölleri besleyen çok sayıda dere ve çaylar üzerine gölet, HES yapımı ve pompajla aşırı su alımları sonucu beslenemediğini söyledi. Bu nedenlerle de su bütçelerinin her yıl aşırı oranda açık verdiğini belirten Dr. Kesici, "Aral Gölü'nde benzer şeyler yaşandı. Aşı su kaybı nedeniyle bir süre sonra alınan tedbirler işe yaramadı. Neticede Aral Gölü yok bugünkü haline geldi" dedi.

İKİ GÖLDEKİ KURUMA ORANI YÜZDE 40'A YAKINAçık kanallarla, vahşi sulamayla tarıma devam edilmemesi gerektiğini vurgulayan Dr. Kesici, "Yüzde 90'ı kuruyan Aral Gölü'nde artık fotoğrafçılar karaya oturmuş gemilerin fotoğrafını çekiyor. Develer, uçsuz bucaksız çölleşen arazide yol alıyor. Gölün çekilmesiyle bölge, dünyanın geri kalanından uzak, ıssız bir hayalet kasabaya dönüştü. Eğirdir ve Beyşehir göllerinin kuruyan alanları neredeyse yüzde 40'a yaklaştı. Kuruyan alanlar tarım için ya da çeşitli amaçlarla kullanılan yapılarla işgal edilmektedir. Havzada göllerin su kalitesindeki olumsuzluklar ve aşırı kimyasal kullanımı, toprağı verimsizleştirdi. Gübrenin yanı sıra aşırı sulamayla yöredeki klasik elma türlerinin verim ve kalitesi de düştü" dedi.

GERİ DÖNÜŞÜMÜ MÜMKÜN DEĞİLEğirdir ve Beyşehir göllerinde de tıpkı dünyanın en büyük göllerinden Aral Gölü ile aynı sorunların yaşandığını ifade eden Dr. Kesici, şöyle dedi: "Aral Gölü'nde olduğu gibi doğal kaynakların geri dönüşümü 100 yılda mümkün değildir. Tıpkı Dipsiz Göl'de de olduğu gibi. Artık aynı Amik, Avlan, Meke, Akşehir gibi kuruyan/kurutulan diğer doğal göllerimiz gibi Dipsiz Göl de Türkiye'mizin coğrafyasında yer almamaktadır. Buralara dünyanın suyunu taşısanız bile artık birer su birikintisidir. Çünkü bu doğal gölleri göl yapan sadece su değil içerisinde yaşayan canlılardır. Yıllarca adeta demlenerek, mücadele ederek oluşturmuş olduğu doğal ekolojik, hidrolojik dengesidir. Yaşanmış bu felaketlerden, dersler alarak göllerimizi korumalıyız."

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: -------------------------------Dr. Erol Kesici RÖPORTAJEğridir ve Beyşehir Gölü detay

Haber-Kamera: Mehmet ÇINAR/ ANTALYA-İZMİR, ============================================

ACİL TIP TEKNİSYENİ, ÖLDÜRDÜĞÜ KİŞİYİ KÖPEK ÇİFTLİĞİNE GÖMERKEN YAKALANDI

Denizli'nin Pamukkale ilçesinde acil tıp teknisyeni Hamza D. (27), tabancayla öldürdüğü Sercan Yıldırım'ın (23) cesedini köpek çiftliğine gömerken yakalandı. Olayla ilgili Hamza D. ile birlikte 4 kişi gözaltına alındı.İl Emniyet Müdürlüğü ekipleri, dün saat 17.00 sıralarında Zümrüt Mahallesi Turgut Pınarı Mevkii'nde bulunan bir köpek çiftliğinde öldürülen bir kişinin cesedinin gömüleceği ihbarını aldı. Köpek çiftliğine baskın düzenleyen polis ekipleri, bahçede kimliği belirsiz bir cesedi çukur açıp gömmeye çalıştığı ileri sürülen Hamza D.'yi gözaltına aldı. Yapılan incelemede çuval içerisindeki cesedin Sercan Yıldırım'a ait olduğu ve tabancayla göğsünden vurularak öldürüldüğü tespit edildi. Olayla ilgili soruşturma başlatan polis, Hamza D. ile birlikte, Serhat Ç. Savaş Ş. ve Tolga Y.'yi gözaltına aldı. Olay yerinde yapılan detaylı incelemenin ardından Yıldırım'ın cesedi, otopsi yapılmak üzere Pamukkale Üniversitesi Hastanesi Adli Tıp Kurumu Morgu'na kaldırıldı. Şüphelilere ait olay yerindeki iki otomobil, incelenmek üzere çekiciyle emniyet bahçesine götürüldü. İddiaya göre, gözaltına alınan şüphelilerle öldürülen Yıldırım'ın Cumartesi günü gece saatlerinde köpek çiftliğinde alkol almak için buluştuğu, bu sırada henüz bilinmeyen bir nedenle aralarında çıkan tartışmanın ardından Hamza D. tarafından tabancayla öldürüldüğü ileri sürüldü. Gözaltına alınan cinayet zanlısı Hamza D.'nin polise verdiği ilk ifadesinde, Sercan Yıldırım'ı tabancayı temizlerken yanlışlıkla vurduğunu, ardından paniğe kapılarak halıya sarıp, çuvala koyduğunu söylediği öğrenildi. Hamza D.'nin Beyağaç ilçesinde acil tıp teknisyeni olarak görev yaptığı belirtildi. Polisin olayla ilgili başlattığı soruşturma sürüyor.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: --------------------------------Polis ekiplerinden detaylar-Polis ekiplerinin köpek çiftliğinde inceleme yapması-Köpek çiftliğinden görüntü-Ceset taşıma aracından görüntüler-Öldürülen Sercan Yıldırım'ın fotoğrafı-Hamza D'nin fotoğrafı

Haber-Kamera: Ramazan ÇETİN - Deniz TOKAT/ DENİZLİ,=======================================

KAHRAMAN İTFAİYECİ, BİR KADINI YANMAKTAN SON ANDA KURTARDI İZMİR'in Konak ilçesinde çıkan yangında evin içinde kalan Özgehan Gökçay (24), itfaiye eri Mehmet Çağlar tarafından kurtarılıdı. Erken müdahale için maskesiz eve gider Çağlar, dumandan etkilenerek bayıldı.Yangın, saat 01.00 sıralarında Akarcalı Mahallesi 1095 sokakta bulunan 2 katlı bir evin zemin katında çıktı. Henüz belirlenemeyen bir nedenle başlayan yangını gören mahalle sakinleri durumu itfaiye, polis ve saglık ekiplerine bildirdi. İhbar üzerine bölgeye çok sayıda itfaiye ve sağlık ekibi sevk edildi. Söz konusu adrese gelen itfaiye eri Mehmet Çağlar, yangının büyüdüğünü görünce evde bulunan Özgehan Gökçay'ı kurtarmak için zaman kaybetmemek için maskesiz alevlerin arasına daldı. İtfaiye eri Çağlar'ın müdahalesi sonucunda, Gökçay son anda kurtarıldı. Gökçay'ı evden çıkartan itfaiye eri Çağlar, dumandan etkilenmesi nedeniyle sokakta bayıldı. Vücudunda 3. dereceden yanıklar bulunan Gökçay ve dumandan etkilenen itfaiye eri Çağlar ambulans ile Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne sevk edildi.Yangın sıra sında evde yalnız bulunan Özgehan Gökçay'ın 5 yaşındaki kızı Nehir Gökçay'ın ise komşuda olduğu öğrenildi. İtfaiye ekiplerinin yaptığı çalışmalar sonucunda, evdeki yangın kısa sürede söndürüldü.Yangın ile ilgili soruşturma başlatıldı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: --------------------------------Evden görüntü-İtfaiye ekiplerinden görüntü-Sağlık ve polis ekiplerinden görüntü

Haber-Kamera: Halil İbrahim KARABIYIK/ İZMİR, =================================

FIRAT NEHRİ'NE KAMYONET DEVRİLDİ, SÜRÜCÜSÜ ARANIYOR

ELAZIĞ'ın Keban ilçesinde, sürücüsünün kontrolünden çıkan kamyonet, Fırat Nehri'ne devrildi. Akıntıya kapılarak kaybolan sürücü Bedrettin Oruç (41) için arama çalışması başlatıldı.Kaza, dün öğle saatlerinde Keban ilçesindeki Nimri Dağı eteğinde meydana geldi. Bedrettin Oruç'un yönetimindeki 23 AT 269 plakalı kamyonet, kontrolden çıkıp Fırat Nehri'ne devrildi. Çevredekilerin ihbarıyla olay yerine sağlık görevlileri ile jandarma ve AFAD ekipleri sevk edildi. İl Emniyet Müdürlüğü Su Altı Grup Amirliği'ne bağlı dalgıçlar da bölgeye gelerek, arama başlattı.Ekipler, akıntıya kapılarak sürüklenen kamyonete ulaşılırken, sürücü Oruç bulunamadı. Sürücü Bedrettin Oruç'un bulunması için geniş çaplı arama yapılıyor.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: -------------------------------Suya düşen kamyonetten görüntü Genel ve detay görüntü

Haber-Kamera: Erkan BAY/ ELAZIĞ,=================================

SOBADAN SIZAN KARBONMONOKSİT GAZINDAN 2 KİŞİ ZEHİRLENDİ

AYDIN'ın Çine ilçesinde, iddiaya göre 2 kişi sobadan sızan karbonmonoksit gazından zehirlendi. Çine Devlet Hastanesi'ne kaldırılan 2 kişinin hayati tehlikesinin bulunduğu öğrenildi.Olay, dün akşam saatlerinde Çine ilçesine bağlı Şevketiye Mahallesi'nde meydana geldi. İddiaya göre, Felekşan Ok ve eşi Veli Ok'dan haber alamayan komşuları durumu Ok ailesinin yakınlarına  bildirdi. Eve gelen yakınları, çilingir yardımı ile içeri girdi. Felekşan Ok ve eşi Veli Ok'u hareketsiz şekilde yatarken gören yakınları, durumu sağlık ekiplerine haber verdi. İhbar üzerine gelen sağlık ekipleri, Ok çiftini ambulansa alarak Çine Devlet Hastanesi'ne sevk etti. Burada tedaviye alınan Veli Ok ve Felekşan Ok'un hayati tehlikesinin bulunduğu öğrenildi. Evde yapılan incelemede, Ok çiftinin sobadan sızan karbonmonoksit gazından zehirlendiği ortaya çıktı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: --------------------------------Felekşan Ok ve eşi Veli Ok'un evlerinin bulunduğu Mahalleden detay görüntü. -Sağlık ekiplerinden polis ve vatandaşlardan görüntüler. -Felekşan Ok ve eşi Veli Ok isimli zehirlenen şahısların sağlık ekiplerince evlerinden çıkarılırken-Sobadan zehirlenen eşler sağlık ekiplerince ambulansa bindirilirken detay görüntüler.

HaberKamera: Bahattin ALBAYRAK/ ÇİNE(Aydın),==================================

BARIŞMAK İSTEMEYEN ESKİ SEVGİLİSİNİ ÖLDÜRÜP, İNTİHAR ETTİ

ADANA'da Yakup E. (29), eski sevgilisi olduğu ve barışmak istemediği öne sürülen Leyla B.'yi (30) pompalı av tüfeğiyle öldürdükten sonra aynı silahla intihar etti.Olay, dün saat 19.45 sıralarında merkez Seyhan ilçesi Mithatpaşa Mahallesi 58167 Sokak'ta iki katlı müstakil evde meydana geldi. İddiaya göre, eski sevgilisi Leyla B.'nın ablasının yanına geldiğini öğrenen Yakup E., barışmak için yanına gitti. İki arasında çıkan tartışma sonucu Yakup E., Leyla B.'yi yanında getirdiği pompalı av tüfeği ile vurduktan sonra selanik namlusunu kendisine çevirip, tetiğe bastı. Bu sırada evde bulunanların ihbarı üzerine olay yerine ambulans ve polis sevk edildi. Sağlık ekibinin yaptığı kontrolde Yakup E. ve Leyla B.'nin öldüğü belirlendi. Polisin olay yerinde yaptığı incelemenin ardından cenazeler, otopsi için Adana Adlı Tıp Kurumu'nun morguna kaldırıldı. Polis, olayla ilgili soruşturmaya çok yönlü olarak devam ediyor.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: -------------------------------Olay yeri genel görüntüCenazelerin  araca bindirilmesiGenel ve detaylar

Haber-Kamera: Gökhan KESKİNCİ - Eser PAZARBAŞI/ ADANA,============================================

HAFİF TİCARİ ARAÇLA OTOMOBİL ÇARPIŞTI: 4 YARALI

DİYARBAKIR'da hafif ticari araçla otomobilin kafa kafaya çarpıştığı kazada 2'si ağır 4 kişi yaralandı. Kaza, dün akşam saatlerinde Kayapınar ilçesi Musa Anter Caddesi'nde meydana geldi. Murat Cengiz'in kullandığı 21 AG 523 plakalı hafif ticari araç ile Yunus Hangiller idaresinde 34 LP 6230 plakalı otomobil kafa kafaya çarpıştı. Otomobil bir sitenin bahçe duvarına çarparak dururken, her iki araçta bulunan 4 kişi yaralandı. Yaralılar, ihbarla olay yerine gelen sağlık görevlilerince ilk müdahalelerinin ardından ambulanslarla hastaneye götürüldü. Acil serviste tedaviye alınan yaralılardan 2'sinin sağlık durumlarının ağır olduğu öğrenildi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: -------------------------------Kaza yapan araçlarAmbulansKaza yerindeki vatandaşlar

Haber-Kamera: Elif FİLİZ/ DİYARBAKIR,=====================================

OTOMOBİL, KALDIRIMDAKİ MASA SANDALYELERE ÇARPTI, 4 KİŞİ KIL PAYI KURTULDU

ANTALYA'nın Manavgat ilçesinde, aynı yönde seyreden başka bir otomobilin çarpması sonucu kontrolden çıkan otomobil bir iş yerinin önündeki masa sandalyelere çarparak, durabildi. Kazadan saniyeler önce masadan kalkan 4 kişi ise otomobilin altında kalmaktan kıl payı kurtuldu.Manavgat'ın İbrahim Sözen Caddesi'ndeki ışıklı kavşakta dün sabah saat 07.30 sıralarında aynı yönde seyreden Hayri Okutan'ın kullandığı 07 JB 760 plakalı otomobil, Fatma Binnaz Küçük'ün kullandığı 07 LS 844 plakalı otomobille çarpıştı. Çarpmanın etkisiyle kontrolden çıkan Fatma Binnaz Küçük'ün kullandığı otomobil, kaldırıma çıkarak bir iş yerinin önündeki masa ve sandalyelere çarparak durabildi. Kazadan saniyeler önce bir şeyler yiyip, içtikleri masadan kalkan 4 kişi ise otomobilin altında kalmaktan kıl payı kurtuldu.Kaza anı iş yerinin güvenlik kamerasına anbean yansıdı. İş yerinin önünde çay içip bir şeyler yiyen 4 kişi masadan kalkarak ayrıldığı görülürken, yaklaşık 1 dakika sonra kazanın meydana geldiği ve otomobilin masa ve sandalyelere çarptıktan sonra durduğu görüntülerde yer aldı. Görüntülerde kazayı gören işletmeciler ve çalışanların iş yerinden çıkması ve yaşadıkları şaşkınlık da görüldü.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: -------------------------------Güvenlik kamerası görüntüleri

Haber: Mithat ABAKAN/ MANAVGAT(Antalya),========================================

ESKİ EŞİNİN ÖLDÜRDÜĞÜ AYŞE TUBA, DİLEKÇESİNDE 'YALÇIN'DAN KORKUYORUM' YAZMIŞ ESKİŞEHİR'de, 6 ay önce boşandığı eşi Yalçın Özalpay'ın (52) satırlı saldırısı sonucu ağır yaralanan ve tedavi gördüğü hastanede 44 gün süren yaşam mücadelesini kaybeden Ayşe Tuba Arslan'ın (44), el yazısıyla yazdığı bir dilekçe daha ortaya çıktı. Arslan'ın çantasındaki evrak arasında bulunan dilekçede, eski eşi Özalpay'ın kendisine tecavüz ettiğini, kezzap atıp öldürmekle tehdit ettiğini yazdığı görüldü. Dilekçede, 'Yalçın Özalpay tekrar fiziksel şiddet gösterdiği için hayatımdan endişe ediyorum. Yalçın Özalpay'dan korkuyorum' yazdığı ortaya çıktı.Eskişehir'deki anaokulunda aşçı olarak çalışan, 2 çocuk annesi Ayşe Tuba Arslan, 6 ay önce boşandığı 24 yıllık eşi Yalçın Özalpay'ın 11 Ekim'de, Odunpazarı ilçesindeki Atatürk Bulvarı'nda saldırısına uğradı. Arkasından gelen Özalpay, Ayşe Tuba Arslan'ın başına satırla vurduktan sonra çevredekilerin tepkisi üzerine kaçtı. Polis ekiplerince yakalanıp, gözaltına alınan Özalpay, sevk edildiği adliyede çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Eski eşinin satırlı saldırısı sonucu ağır yaralanan Ayşe Tuba Arslan ise sağlık görevlilerince ambulansla Osmangazi Tıp Fakültesi Hastanesi'ne kaldırılarak, tedaviye alındı. Arslan, 44 gün süren yaşam mücadelesini pazar sabahı kaybetti. Cenaze töreninde tabutu kadınlar tarafından taşınan Ayşe Tuba Arslan, gözyaşlarıyla toprağa verildi. Ayşe Tuba Arslan'ın, ölmeden önce eski eşi hakkında 23 kez suç duyurusunda bulunduğu ve 1, 2, 6 aylık uzaklaştırma kararları aldırdığı belirlendi. Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığı'nca Arslan'ın başvurusu üzerine Yalçın Özalpay hakkında 10 iddianame hazırlanarak, dava açıldığı açıklandı.

'CAN GÜVENLİĞİM YOK' YAZMIŞAyşe Tuba Arslan'ın, eski eşi hakkında 23 kez suç duyurusunda bulunduğu ve el yazısıyla yazdığı dilekçenin ardından Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığı'na hitaben kaleme aldığı bir dilekçe daha ortaya çıktı. Arslan'ın, Yalçın Özalpay'ın kendisini ölümle tehdit ettiğini ve korkudan sokağa çıkamadığını belirttiği başka dilekçesi, çantasındaki evrak arasında bulundu. Avukatların elde ettiği dilekçede Arslan'ın, tecavüze uğradığını, eski eşinin kendisini kezzap atmakla tehdit ederek, öldüreceğini söylediğini el yazısıyla yazdığı görüldü. Ayşe Tuba Arslan'ın dilekçesi şöyle:  'Tedbir kararı olmasına rağmen hiçbir şekilde sonuç alamadım. Yalçın Özalpay tekrar fiziksel şiddet gösterdiği için hayatımdan endişe ediyorum. Yalçın Özalpay'dan korkuyorum. Her gün işe gelip giderken beni takip ediyor. Yalnız sokağa çıkaramıyorum, bu nedenden dolayı işe babam getirip götürüyor. Babamın yanımda olmadığı zamanlarda şahsıma yönelik ağza alınmayacak hakaretlerde bulunuyor. Artık namusuma dil uzatıyor. Sokaklarda bağırıyor. Herkes bize bakıyor. ve bütün arkadaşlarımı rahatsız ediyor. Telefonla arayıp kötü kadın diye anlatıyor. Beni çocuklarımdan uzaklaştırdı, anneniz kötü kadın diye anlattı. Ben evimden çıkmayacaktım uzaklaştırma kararı olduğu halde zorla eve girdi. Ben evi terk etmek zorunda kaldım. Çünkü fiziki şiddet ve tecavüz ediyordu zorla dayanamadım artık ben evimden çıkmak zorunda kaldım. Benim can güvenliğim hiç yok. Kezzap atmak, öldürmek, tehdit ediyor. Dayanacak gücüm kalmadı. Bunun gibi bir çok tehditlerde bulunuyor. Bana artık iftira atıyor. Bankada param varmış adamla yaşıyormuşum. Bana para vermiş, ev almış. Artık çok yoruldum, ne yapacağımı bilmiyorum. 25 yıllık evliliğimde ne kadar altın varsa elimden aldı. Ben 25 yıldır iyiydim evi terk edince kötü oldum. Herkese böyle anlatıyor. Artık bu iftiralara dayanamıyorum. Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan rica ediyorum bir kadın olarak ben öldükten sonra mı bana yardımcı olacaksınız. Tek başıma ayaklarımın üzerinde durmaya çalışıyorum.'

BABA ARSLAN: CANIM YANIYORAyşe Tuba Arslan'ın babası Serdar Arslan ise kızının fotoğraflarıyla avunmaya çalıştığını söyledi. Kızının fotoğraflarına bakarak, gözyaşı döken Arslan, "Geç kalındı, diyebilirim. 23 tane dosya, 4 tane uzaklaştırma. Biz tabi kanunları bilmiyoruz. 4 uzaklaştırma kararı varken her uzaklaştırma kararının ayrı ayrı ceza müeyyidesi olduğu söyleniyor. Ama bunlar hiç uygulanmamış, hiçbir ceza kesilmemiş. Sadece 3 bin lira para cezası kesilmiş. Ne önemi var? Giden gitti. Bir an önce suçlunun cezalandırılması istiyorum. Bundan sonra yetimler olmasın, yuvalar sönmesin, ocaklar sönmesin. İnşallah bundan sonra cinayetler son bulur. Bir an önce dava açılarak suçlu cezasını alsın. Bir baba olarak canım yanıyor ama ne yapabilirim" dedi. Ayşe Tuba Arslan'ın annesi Meral Sondikme de kızının fotoğraflarına bakarak, gözyaşı döktüğünü söyledi. Sondikme, eski damadı Yalçın Özalpay'ın bir an önce hak ettiği cezayı alması gerektiğini dile getirdi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: --------------------------------Baba Serdar Arslan-Arslan'ın açıklaması-Kızının fotoğrafı-Arslan detaylar-Meral Sondikme detay ve açıklaması -Dilekçe örneği-Genel görüntüler

Haber-Kamera: Engin ÖZMEN - Hakan TÜRKTAN/ ESKİŞEHİR,=======================================

TRAFİK KAZASINDA ÖLEN SPORCULAR TOPRAĞA VERİLDİLER

YOZGAT'ın Aydıncık ilçesinde, Ordu Gençlerbirliği Kız Hentbol takımı oyuncularını taşıyan minibüsün devrildiğikazada hayatını kaybeden sporculardan Göksu Akyel (14) ile kaleci Sinem Aksu (12) gözyaşları arasında toprağa verildi.Hayatını kaybeden Göksu Akyel'in cenazesi okuduğu Ordu Lisesi'nde düzenlenen törenin ardından Aybastı ilçesine bağlı Beşdam mahallesine götürüldü. Burada kılınan cenaze namazının ardından Göksu Akyel, aile kabristanlığında toprağa verildi.Aynı kazada hayatını kaybeden Sinem Aksu'nun cenazesi ise 60.Yıl Orta Okulu'nda düzenlenen törenin ardından Gürgentepe ilçesine bağlı Bahtiyarlar mahallesine götürüldü. Burada  kılınan cenaze namazının ardından  Aksu, gözyaşlarıyla son yolcuğuna uğurlandı.Öte yandan kazada yaralanan 15 öğrencinin genel sağlık durumunun iyi olduğu, Yozgat'ta çeşitli hastanelerde devam ettiği belirtildi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: --------------------------------Göksu Akyel'in cenazesinden görüntü-Cenaze namazından detay görüntü

Haber-Kamera: Nedim KOVAN - Mustafa KIRLAK - Yavuz ŞEN/ ORDU,=================================================

OTOMOBİLİNDE SİLAH VE ESRAR BULUNAN SÜRÜCÜ TUTUKLANDI

KÜTAHYA'da polisin ihbar üzerine otomobilde ruhsatsız kuru sıkı tabancadan bozma olduğu tahmin edilen silah ve bir miktar esrar uyuşturucu maddesi ele geçirildi. Gözaltına alınarak adliyeye sevk edilen otomobil sürücüsü M.Ç. tutuklandı.Kütahya Emniyet Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Şubesi ekipleri, Tavşanlı ilçesinden gelen 43 UC 789 plakalı otomobilde uyuşturucu ve silah olduğu ihbarı üzerine harekete geçti. Dumlupınar Üniversitesi önünde aracı takibe alan polis Kızıl Bayır mevkiinde aracı durdurmak için ihtarında bulundu. İhtarlara uymayan otomobil ile polis ekipleri arasında kovalamaca yaşandı. Tavşanlı çevre yolu polis denetleme noktasına yakın alanda aracın önünü keserek durdurdu. Otomobildeki 1'i kadın 4 şüpheli yakalandı. Araçta yapılan aramada ön koltuğun altına gizlenmiş bir adet kuru sıkı tabancadan bozma olduğu değerlendirilen silah ile içime hazır esrar maddesi ele geçirildi. Sağlık kontrolünün ardından ifade işlemleri tamamlanan şüphelilerden 3'ü serbest bırakılırken, araç sürücüsü M.Ç. tutuklandı. Ele geçirilen silah ise incelemeye alındı. Soruşturma sürüyor.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: --------------------------------Kelepçelenmiş şüphelilerin araç yanında görüntüsü-Şüphelilerin üst araması ve ekip otosuna alınması-Polislerin durdurulan otomobilde arama yapması-Silah ve uyuşturucu bulunması-Genel görüntüler-Ele geçirilen malzemelerin fotoğrafı

Haber-Kamera: Oğuzhan KILIÇ/ KÜTAHYA,=======================================

YARALANMALI KAZANIN ARDINDAN MAHALLELİ YOLU TRAFİĞE KAPATTI

KÜTAHYA'nın Domaniç ilçesinde İlçe Emniyet Müdürlüğü kavşağında otomobilin çarptığı motosiklet sürücüsü yaralandı. Kazadan sonra yolu trafiğe kapatan mahalle halkı, son günlerde çevre yolunda meydana gelen kaza sayısında artış olduğunu belirterek, kavşağa trafik ışıkları konularak tedbir alınmasını istedi.Kaza, dün akşam saatlerinde Domaniç-Tavşanlı çevre yolunda meydana geldi. Bursa yönünden gelen Ali Serçe yönetimindeki 43 U 9937 plakalı otomobil, İlçe Emniyet Müdürlüğü kavşağında Semih Cambaz yönetimindeki plakasız motosiklete çarptı. Kazada metrelerce savrulan motosiklet sürücüsü yaralandı. İhbar üzerine bölgeye polis ve sağlık ekibi sevk edildi. Yaralı Cambaz, ilk müdahalenin ardından ambulansla hastaneye kaldırıldı.

MAHALLELİ YOLU TRAFİĞE KAPATTIKazanın ardından İlçe Emniyet Müdürlüğü kavşağında toplanan mahale halkı, çevre yolunda her gün kaza olduğunu ve tedbir alınmasını isteyerek yolu trafik kapattı. Mahalle halkı kavşakta son günlerde kaza sayında artış olduğunu belirterek, trafik ışıkları konularak tedbir alınmasını istedi. Kazaları protesto edenlerden Hasan Hüseyin Kocaağa, çevre yolunda her gün kaza olduğunu ve trafik ışıklarının konulması gerektiğini ifade ederek, "Burası tehlikeli geçiş noktası. Her gün bir kaza oluyor. Dün bir kaza, bugün bir kaza buraya mutlaka trafik lambası, trafik işaretleri konulması lazım. Bugün yolu kapatıp protesto ediyoruz. Buraya artık bir çözüm bulunsun" diye konuştu.Olay yerine gelen İlçe Emniyet Amiri Adil Ahmet Köşe toplanan kalabalığa yaptığı konuşmada kısa sürede tedbir alınacağını söyledi. Bunun üzerine kalabalık dağıldı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: --------------------------------Çevre yolu ve toplananlar-Polis ve kaza yapan araçlar-Üst geçit ve kalabalık-Hasan Hüseyin ile röp.-Genel görüntüler

Haber-Kamera: Mustafa YİĞİT/ DOMANİÇ(Kütahya),=============================================

AYAĞINI ŞOFÖR KAPISININ PENCERESİNDEN UZATARAK SEYREDEN SÜRÜCÜYE CEZA

ANTALYA'nın Manavgat ilçesinde açık şoför kapısının penceresinden ayağını uzatıp, yüksek sesle müzik dinleyerek otomobiliyle seyreden sürücüye 650 lira idari para cezası uygulandı ve ehliyetine 65 ceza puanı işlendi.Manavgat'ın Beşkonak turizm bölgesinde sürücüsünün bir ayağını açık olan şoför kapısının penceresinden dışarı uzatmış, açık bırakılmış bagajdan da yüksek sesle müzik yayını yaparak ilerleyen 06 HAP 23 plakalı otomobili görenler, jandarmaya haber verdi. Devriye görevinden dönen jandarma ekibi, otomobili Beşkonak yakınlarında durdurdu. Otomobili kullanan kişinin S.E. (22) olduğu belirlendi.Beşkonak Jandarma Karakolu'na götürülen S.E. hakkında, 'trafik güvenliğini tehlikeye sokmak' suçundan 2 yıla kadar hapis cezası istemiyle adli işlem yapıldı. Ayrıca sürücüye 650 lira idari para cezası uygulandı ve ehliyetinden de 65 puan düşürüldü.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: -------------------------------(Cep telefonu)Sürücünün ayağını pencereden uzatıp ilerlemesi

Haber-Kamera: Mithat ABAKAN/ MANAVGAT(Antalya),===============================================

SEYYAR SATICIDAN 90 BİN LİRALIK TELEFON ÇIKTI

KAHRAMANMARAŞ'ta polis, sosyal medya üzerinden kaçak cep telefonu satan seyyar satıcıya operasyon düzenledi. Tezgaha bıraktığı birkaç eski cep telefonu ile ikinci el satışı izlenimi veren seyyar satıcının zulasından piyasa değeri 90 bin lira olan kaçak cep telefonu ve aksesuarı ele geçirildi.Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü (KOM) ekipleri, Ö.Y.'nin sosyal medyada açtığı sayfada sıfır cep telefonu sattığını belirledi. Yapılan araştırmada Ö.Y.'nin Yunus Emre Mahallesi'ndeki sosyete pazarında seyyar satıcılık yaptığı, sosyal medyadan bulduğu müşterilerine IMEI klonlanmış kaçak cep telefonu sattığı tespit edildi.Ekipler, dün akşam saatlerinde Sosyete Pazarı'na operasyon düzenledi. Tezgahına bıraktığı birkaç eski cep telefonu ile ikinci el satışı izlenimi veren Ö.Y.'nin tezgahın altındaki sepette kutusu açılmamış 25 kaçak cep telefonu ile 91 cep telefonu aksesuarı ele geçirildi. Dünyaca ünlü markalara ait olan telefonlarının piyasa değerinin 90 bin lira olduğu öğrenilirken, Ö.Y. gözaltına alındı. Telefonlara el koyan polis, Ö.Y.'yi de sorgulamak üzere emniyete götürdü.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: -------------------------------KOM tabelasıTelefonlarTelefonlardan detay

Haber-Kamera: Ömer KOÇ/ KAHRAMANMARAŞ,===========================================

TEL ABYAD'DA TERÖRİSTLERİN TAHRİP ETTİĞİ OKUL ONARILARAK EĞİTİME AÇILDI

'BARIŞ Pınarı Harekatı' ile PKK/YPG'den temizlenen Suriye'nin Tel Abyad kentinde, terör örgütünün saldırıları sonucu hasar gören Müşrifet el Havi Okulu, Türk Silahlı Kuvvetleri'nce (TSK) onarıldı. 115 öğrencinin eğitim alacağı okulun açılışı için düzenlenen törende konuşan Şanlıurfa Valisi Abdullah Erin, "Mazlum ve mağdur Suriyeli kardeşlerimizin yanında durmaya devam edeceğiz" dedi.Şanlıurfa'nın Akçakale ilçesinin karşısında bulunan Suriye'nin Tel Abyad kentine bağlı Müşrifet el Havi köyünde teröristlerin karargaha dönüştürüp, tahrip ettiği okul, TSK tarafından onarıldı ve 'Barış Pınarı' ismi konularak eğitime açıldı. 115 öğrencinin eğitim gördüğü okulun açılışı için dün tören düzenlendi. Törene Şanlıurfa Valisi Abdullah Erin, 2'nci Ordu Komutanı Korgeneral Sinan Yayla, 20'nci Zırhlı Tugay Komutanı Tuğgeneral Oktay Akbuga, Emniyet Müdürü Şelçuk Doğan ile çok sayıda Suriyeli sivil ve öğrenci katıldı. Törende kürsüye çıkan ilkokul 5'inci sınıf öğrencisi Reyhan el Havi, Türkiye'ye, okulları onarıldığı için teşekkür etti. Öğrencilerden Amer el Halaf ise okullarının eskisinden daha iyi olduğunu belirterek, "Okulumuz çok güzel oldu. Eskisi gibi okula gelip derslerimizi yapabileceğiz. Türkiye'ye okulumuzu onardığı için çok teşekkür ederiz" dedi.Vali Erin ise TSK'nın çok kısa sürede Tel Abyad ve Resulayn'da terör örgütünü temizlediğini söyledi. 'Barış Pınarı Harekatı'nın amacının bölgeye huzur ve barış getirmek olduğunu vurgulayan Erin, "2011 yılından bu yana Türkiye, Suriye'deki mağdur ve mazlumlara kucağını açmış, her türlü yardımı sağlamıştır. Haksızlığa maruz kalan evinden, yurdundan edilen, ailesi paramparça olan mazlum ve mağdur Suriyeli kardeşlerimizin yanında durmaya devam edeceğiz" diye konuştu.

'TERÖR KORİDORUNA MÜSAADE ETMEYECEĞİZ'Vali Erin, Türkiye'nin terör koridoruna müsaade edilmeyeceğini belirterek, "Teröristleri ve terör gruplarını PKK başta olmak üzere DEAŞ'ı bu bölgeden tamamen temizledikten ve etkisiz hale getirdikten, Suriyeli kardeşlerimizin ayaklarının üzerinde durabilecek yetkinliğe ve kabiliyete sahip hale getirdikten, kendi kendilerini yönetebilecek noktaya geldikten sonra da Türkiye Cumhuriyeti Devleti hiçbir şey beklemeden bu kardeşlerimizi kendi başlarına, kendi kendilerini yönetmelerini sağlamak üzere bırakacak, Türkiye yardım ve desteklerini vermeye devam edecek" dedi. Tel Abyad Yerel Meclis Başkanı Vail Hamdu ise terör örgütünden kendilerini kurtaran Türkiye'ye teşekkür ederek, "'Barış Pınarı Harekatı'nın neticesini almış bulunmaktayız. Desteklerinden dolayı Şanlıurfa Valisi Abdullah Erin ve çalışma arkadaşlarına teşekkür ediyoruz" diye konuştu.Açılışın ardından Vali Erin ve beraberindekiler, okulun sınıflarını dolaşıp, sohbet ettikleri öğrencilere çeşitli hediyeler verdi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: -------------------------------Okul açılışı için törene gelenlerGüvenlik önlemi alınan okulYapılan kınuşmalarSınıfların gezilmsiGenel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Ali LEYLAK - Hadi KURT/ ŞANLIURFA,================================================

TBMM BAŞKANI ŞENTOP, TEKİRDAĞ'DA AÇILIŞ YAPTI, TAPU DAĞITTI

TÜRKİYE Büyük Millet Meclisi Başkanı, Tekirdağ Milletvekili Prof. Dr. Mustafa Şentop, Namık Kemal Üniversitesi'nde yeni faaliyete alınan, Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Uygulamaları Merkezi'nin (GETAT) açılış törenini yaptı. Şentop, yeni hizmete giren merkezle birlikte üniversite hastanesinin Doğu Avrupa ve Balkanlar'ın sağlık üssü haline geleceğini söyledi. Tekirdağ NKÜ'de, bünyesinde akupunktur, ozon tedavileri, kupa tedavisi (Hacamat) ve inme halinde acil müdahale birimi gibi merkezleri barındıran, Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Uygulamaları Merkezi'nin (GETAT) açılış töreni gerçekleştirildi. Açılışa, TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Vali Aziz Yıldırım, Ak Parti Tekirdağ Milletvekili Mustafa Yel, Cumhuriyet Başsavcısı Güngör Karakuş, NKÜ Rektörü Prof. Dr. Mümin Şahin, İl Emniyet Müdürü Mehmet Erduğan, doktorlar ve akademisyenler katıldı. Açılışta konuşan TBMM Başkanı Şentop, geleneksel ve tamamlayıcı Tıp'ın geniş bir konu olduğunu ifade ederek, "Modern düşünce, modern dünya modelinde olduğu gibi, alternatif tıp tedavileri de hayatımızda geniş yer buluyor" diye konuştu.

'ALTERNATİF TIP'I TAMAMEN REDDETMEK YANLIŞTIR'Modern dünyanın ürettiği herşeyin teknoloji dahil olmak üzere insanlık tarihinde ortaya çıkan bir tecrübe olduğunu söyleyen Şentop, "İnsanlara çok büyük faydalar getirmiştir. Bu inkar edilemez. Fakat insanların bütün birikimi tıp alanında da sadece modern tıptan ibaret değildir. Dünyanın çok farklı yerlerinde modern tıp öncesinde tarih olarak da böyledir. Ama modern tıp ortaya çıktıktan sonra da halen devam eden ve modern tıp dışında kalan uygulamalardan olan, bu anlamda bakanlığımızın kullandığı ifade ile, 'geleneksel ve tamamlayıcı tıp uygulamaları'  ifadesi insanın sağlığını kazanması için bilinen model dışında başka bazı faydalı uygulamalar olarak hizmete sunuluyor. Alternatif Tıp, o baktığımız paradigmanın dışında kalıyor diye tamamen reddetmek yanlıştır. Önemli olan bu arada insanın sağlığıdır. Tedavisini gerçekleştirecek olan geleneksel ve tamamlayıcı tıp alanında destek vermek gerekir ve verilmesi gereken yerde hastanelerdir" diye konuştu.

'TRAKYA'NIN MERKEZİ OLACAK'Söz konusu hizmetin Trakya'nın merkezi haline geleceğini söyleyen Şentop, "Böyle bir merkez Tekirdağ'da yoktu, sadece İstanbul'da vardı. Tedavi için vatandaşlarımız Kırklareli'den Tekirdağ'dan çevre illerden İstanbul'a gidiyorlardı. Şimdi burası Trakya açısından bir merkez olacaktır. Birçok açıdan, hem yakınlık açısından, kolaylaştırması açısından ve harcanacak masraflar bakımından da birçok kolaylık sağlayacak" dedi.

ŞENTOP TAPU DAĞITTITBMM Başkanı Prof. Dr. Mustafa Şentop ve beraberindekiler açılışın ardından Yahya Kemal Beyatlı Kültür Merkezi'nde tapu dağıtım etkinliğine katıldı. Süleymanpaşa Belediyesi ve Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi tarafından bakanlıkla yürütülen sürecin ardından, Aydoğdu Mahallesi Dere Sokaktaki yaklaşık 40 yıldır süren ve ihtilaflı olan arazi ve meskenlerin hukuki süreçlerinden sonra çözülmesi ile 233 parselin tapuları sahiplerine teslim edildi. Şentop tapu sahiplerinden bazılarına tapularını takdim ettikten sonra, karayolu ile Çorlu havaalanına hareket etti.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: -------------------------------TBMM başkanının NKÜ hastanesine gelişiTBMM başkanının protokol tarafından karşılanmasıAlternatif tıp merkezi açılışındaki konuşmasıKurdela kesilmesiKültür merkezine gelişiTapu dağıtmasıTBMM başkanına şilt verilmesiDetay görüntüler

Haber-Kamera: Ruhan YALÇIN/ TEKİRDAĞ,=======================================

OTİZMLİ ELİF, KONUŞAMIYOR AMA TÜRKÜ SÖYLÜYOR

Trabzon'un Beşikdüzü ilçesinde, doğuştan konulan otizm teşhisi nedeniyle konuşmakta zorluk çeken Elif İlpar Bilgen (15), lisede aldığı eğitimlerle hastalığının etkilerini azaltmayı başardı. Konuşup, cümle kurmakta güçlük çekse de, müzik eşliğinde şarkı ve türküyü kolayca söyleyebilen Bilgen, kendisini daha da geliştirip, konservatuar eğitimi almayı hayal ediyor.Beşikdüzü ilçesinde, doğuştan otizm teşhisi konulan ve konuşmakta zorluk çeken Elif İlpar Bilgen, öğrenim gördüğü Vakfıkebir İMKB Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi'nde aldığı eğitimle hastalığının etkilerini azaltıyor. Müzik öğretmeni Mustafa Bebek ve sınıf öğretmeni Ayşe Birinci'nin girişimleriyle müziğe yakın ilgi duyan Bilgen, cümle kurmakta güçlük çekse de, müzik eşliğinde şarkı ve türküyü kolayca söyleyebiliyor. Aldığı eğitimlerle kendisini geliştiren Bilgen'in seslendirdiği şarkı ve türküler, arkadaşları ile öğretmenlerinin yanı sıra dinleyenlerin de beğenisi kazanıyor. Lise 9'uncu sınıf öğrencisi Elif İlpar Bilgen, hayata bağlanmasında etkin rol oynayan müzikle kendisini daha da geliştirip, kazanmayı hedeflediği üniversitede konservatuar eğitimi almayı hayal ediyor.

'İLK ŞARKIDA GÖZLERİM DOLDU'Elif'in şarkı söylediğini duyduğunda çok duygulandığını anlatan sınıf öğretmeni Ayşe Birinci, "Elif, okulumuza ilk geldiği zaman çok sessiz ve çok içine kapanık biriydi. Zaten otizmlilerin genel özelliği hayata karşı kendilerini kapatmalarıdır. Elif hiç konuşmuyordu. Zamanla Elif'i tanıdıkta bunları aşmaya çalıştık. Konuşmakta güçlük çekse de artık arkadaşları ve bizimle iletişim kurabiliyor. Arkadaşı ile el ele tutuşup okul bahçesinde geziyorlar. Eskiden kimseye dokunamazdı ve kimsenin kendisine dokunmasına izin vermezdi. Elif'in ilkokul öğretmeni ile tanıştığımda güzel şarkı söylediğini belirtti bana. Sonra okula geldiğimde Elif'ten şarkı söylemesi rica ettim. İlk şarkı söylediğini duyduğum zaman gözlerim doldu, duygulandım. Elif şarkı söylerken kendine hayran bırakıyorö dedi.

'ŞARKI SÖYLEMEK ONA ÇOK YAKIŞIYOR'Müzik anlamında Elif'in yetenekli olduğunu söyleyen Müzik öğretmeni Mustafa Bebek, "Elif bize 2018-2019 eğitim ve öğretim sezonunda geldi. Kendisinin çok güzel sesi vardı. Aileden aldığı bir müzik kültürü vardı. Bizde elimizden geldiği kadar ona yardımcı olduk. Konuşmakta güçlük çekse de şarkı söylerken bunu hiç hissettirmiyor. Çok ağır hüzzam şarkıları okuyor, klasik eserleri de çok iyi seslendiriyor. Biz istiyoruz ki müzik anlamında bir geleceği olsun. Bu anlamda eğitim alsın. Çünkü şarkı söylemek ona çok yakışıyorö diye konuştu.

'İYİ BİR EĞİTİM ALMASI İÇİN ÇABALIYORUZ'Okul Müdürü Sezgin Özdin ise, "Okulumuzun özel eğitim sınıflarında eğitim gören Elif kızımız, annesinin vefatından sonra çok sarsıldı. Biz onu burada bağrımıza bastık. Müzik yeteneği ile herkesi şaşkına çeviriyor. Elif'in iyi bir eğitim alması için çabalıyoruz. Umarım Elif, konservatuar okuyup toplumdaki bu tarz bireylere de örnek olurö diyerek Elif'in başarılı olması için ellerinden geleni yapacaklarını söyledi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ-Okuldan detaylarÖğrencinin okul bahçesinde arkadaşları ile gezmesiÖğrenci ile röportajÖğrenciden detaylarSaz eşliğinde şarkı türkü söylemesi-Okul müdürü ile röportajOtizmli öğrencilerden detaylarÖğrencinin müzik öğretmeni ile org eşliğinde türkü söylemesi-Müzik öğretmeni ile röportajSınıf öğretmeni ile röportajHaber Aleyna KESKİN, Kamera Selçuk BAŞAR-TRABZON  DHA


Kaynak: DHA

Son Dakika Güncel DHA YURT BÜLTENİ - 1 - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement