1)5 İŞÇİNİN ÖLDÜĞÜ GÖLET FACİASINDA, YARGITAY CEZAYI AZ BULDU
ERZURUM'un Aşkale İlçesi'nde 6 yıl önce, göletin içinde bulunan elektrik direğindeki arızayı gidermek için bindikleri deniz bisikleti alabora olan 5 elektrik işçisinin ölümüne neden oldukları gerekçesiyle 6 sanığa verilen cezayı Yargıtay az buldu. Yerel mahkemenin verdiği kararı bozan Yargıtay 12'nci Ceza Dairesi, adalet ve hakkaniyet kuralları uyarınca sanıklar hakkında alt sınırdan yeterince uzaklaşılmadan eksik ceza tayinine gidildiğine dikkat çekti.
Erzurum ile Bayburt karayolu üzerindeki Karasu-2 Hes'e ait gölette 3 Nisan 2012 günü, 29 köyün elektriğini sağlayan 4 direkten birinde arıza meydana geldi. Enerji nakil hattındaki arızayı gidermek için TEDAŞ çalışanı Mustafa Arifoğulları (56), taşeron işçiler Feridun Öztürk (39), Rıdvan Takım (35), Şahin Baykal (24), Ahmet Sait Turan (21), deniz bisikleti ile gölete açıldı. Ancak bisiklet alabora oldu ve üzeri buz tutan gölete düşen işçiler, boğularak yaşamını yitirdi. Bunun üzerine 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde Aras Elektrik İl Müdürü Ziya Özpeker, İşletme Bakım Müdürü Tuncer Yeşilyurt, Personel Müdür Vekili Şahin Torun, taşeron firmanin sahibi Fehmi Temel, mühendis Nurullah Gülmüş, İdeal Enerji'nin Proje Müdürü Ahmet Duran Kürkçü hakkında 'taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olmak' suçundan dava açıldı.
24 TAKSİTLE PARA CEZASI
Erzurum 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde 26 Kasım 2014'de görülen karar duruşmasında, sanıklar Ziya Özpeker, Şahin Torun, Tuncer Yeşilyurt, Fehmi Temel, Ahmet Duran Kürkçü ve Nurullah Gülmüş, 'taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olmaktan' 3'er yıl 4'er ay hapis cezasına çaptırıldı. Heyet, hapis cezasını 36 bin 450 TL adli para cezasına çevirdi, paranın da 24 ay eşit taksitlerle ödenmesine hükmetti.
KURTARILMAK İÇİN 1 SAAT MÜCADELE ETMİŞLER
Sanık ve ölen işçilerin avukatlarının karara itiraz etmesi üzerine dosya Yargıtay 12'nci Ceza Dairesi'nde incelendi. Yargıtay, sanıklara verilen cezayı az bularak kararı bozdu. Üç üyenin bozma, başkan vekili ile bir üyenin muhalefet şerhi koyduğu kararda, barajda su içerisinde kalmasına rağmen kaldırılmayan Aras-Edaş Erzurum İl Müdürlüğü'ne ait enerji nakil hattı direğinin olaydan üç gün önce devrildiği, bu nedenle köylere elektrik verilemediği hatırlatıldı. İşçilerin kendi imkanları ile temin ettikleri belediyeye ait 2 kişilik deniz bisikletine 5 kişi bindiklerine değinilen kararda, yer yer buz tutan baraj göletinde devrilen direğe ilerledikleri aktarıldı. Deniz bisikletinin su alması ile işçilerin gölete düştükleri, kurtulmak için bir saate yakın mücadele verdiklerine vurgu yapılan Yargıtay kararında, "İl merkezi ve çevreden gönderilen kurtarma ekiplerinin zamanında ulaşıp müdahale edememesi nedeniyle otopsi raporlarından da açıklandığı şekilde gölette boğularak hayatlarını kaybettikleri olayda, taksirli suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde TCK'nın 61/1 ve 22/4 maddelerinde yer alan ölçütlerden olan sanıkların kusuru, meydana gelen zararın ağırlığı, suçun işleniş biçimi ile suçun işlendiği yer ve zaman nazara alınmak suretiyle TCK'nın 3/1'inci maddesi uyarınca işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde maddede öngörülen alt ve üst sınırlar arasında hakkaniyete uygun bir cezaya hükmonulması gerekirken; beş kişinin ölümü ile sonuçlanan olayda, meydana gelen zararın ağırlığı gözetilerek, adalet ve hakkaniyet kuralları uyarınca alt sınırdan daha fazla uzaklaşmak suretiyle ceza tayini gerekirken, teşdidin derecesinde yanılgıya düşülerek sanıklar hakkında alt sınırdan yeterince uzaklaşılmadan eksik ceza tayini, kanuna aykırı olup, katılanlar vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden bozulmasına" denildi.
'KURTARMA ZAAFİYETİ VAR'
Muhalefet şerhi koyan başkanvekili ile bir üye ise yerel mahkemenin verdiği kararın yerinde olduğu görüşüne katıldı. Olayda ölenlerin de kusuru olduğuna değinilen muhalefet şerhinde şu göüşlere yer verildi: "Sanıkların tali kusurlu olması ve idarenin kurtarma çalışmalarındaki zafiyeti; bu minvalde Erzurum Valiliği İl Kriz Merkezi'nin 12 Nisan 2012 tarih ve 102 sayılı üst yazısı Vali Yardımcısı Ömer Hilmi Yamlı tarafından imzalanmış, ekinde olayın kriz merkezine saat 18.24'te bildirildiği, saat 18.50'de Jandarma Bölge Komutanlığı'ndan helikopter istendiği, ancak helikopterin il merkezinden saat 20.15'te havalandığı, saat 20.40'da olay mahalline intikal ettiği, saat 19.45'de Valiliğin talebi üzerine Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı, Genelkurmay Başkanlığı'ndan kurtarma helikopteri görevlendirmesini istediği, Malatya'dan görevlendirilen helikopterin saat 22.55'te olay mahalline ulaştığının bildirildiği dikkate alındığında, eylemin sonuçlarının vahametinde sanıkların dışında kalan dava dışı kurtarma unsurlarının katkısı, ölenlerin de bu sonuçtaki etkileri gözetilerek alt sınırdan çok ayrılmayan mahkemenin, takdirinde ve gerekçesinde bir isabetsizlik bulunmadığından çoğunluk görüşüne iştirak edilmemiştir." Bozma kararı sonrası dosya Erzurum 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde yeniden görülmeye başlandı. Duruşma, eksikliklerin giderilmesi için ertelendi.
Görüntü Dökümü
------------------------- ÖZEL
-Olay yeri
-Kurtarma çalışmaları
-İşçilerinin cesetlerinin aranması
-Cenazeler
-Ailelerin adliyeden çıkması
-Erzurum Adliyesi
Haber: Hümeyra PARDELİ/ ERZURUM,
============================================
(ÖZEL HABER)
2)11 ASIRLIK KİLİSEYİ AYAKTA TUTAN KRİKO VE KÜTÜK KALDIRILACAK
ERZURUM'un Uzundere ilçesine bağlı Çamlıyamaç köyündeki 11 asırlık 'Öşvank Kilisesi'ni ayakta tutan kütük ve ona destek olması için 5 yıl önce konulan kriko yapılacak olan güçlendirme ile kaldırılacak. İtalya'da 12 Mart 2016 günü yapılan Uluslararası Cittaslow İcra Kurulu toplantısında Türkiye'nin 11'inci 'sakin kent'i seçilen Erzurum'un Uzundere ilçesinin Çamlıyamaç köyünde Gürcü Kralı Kuropalat Adarnese'nin oğulları David ve Prens Bagralt tarafından 963- 973 yılları arasında yaptırılan ve yıkılma tehlikesi ile karşı karşıya bulunan Öşvank Kilisesi'ni her yıl yaklaşık 10 bin turist ziyaret ediyor. Bölgenin önemli tarihi eserlerinden biri olan kilisenin yıkılmak üzere olduğunu vurgulayan Uzundere Belediye Başkanı Halis Özsoy şunları söyledi.
"Bölgemizin en önemli tarihi eserlerinden bir olan ve 'Oşki Manastırı' olarak da bilinen kilise yıkılmak üzere. Taşıyıcı sistemlerinde bin yılın vermiş olduğu bir yorgunluk söz konusu. Bununla ilgili binanın acilen onarılması gerekiyor. Bu bağlamda Kültür ve Turizm Bakanlığımız bu binanın yapısal izleme ve yapısal güçlendirme ihalesini bir ay içerisinde yapacak. Yapısal izlemede açılan yerlerdeki tahribatı izleyeceğiz. Kilisenin yanından araç geçtiğinde veya yanında inşaat çalışma faaliyeti olduğunda oluşabilecek zararlarını titreşim yoluyla öğrenmiş olacağız. Bu da tabi bakanlığımız merkezinden de internet üzerinden görebilecek. Yapısal izlenmeden sonra binanın zayıflayan yerleri güçlendirilip ayrılan bölümleri de birleştirilecek. Bir an önce bu ihalenin yapılması büyük bir arzumuz. Bu çalışma esnasında yapıda orijinal olmayan ekler, eklentiler ve yapı elemanları da mutlaka çıkarılmış olacak. Yerli ve yabancı turistlerin büyük ilgisini çeken kolon yerini oluşturan ahşap direk kaldırılıp yerine taş sütün konulacak."
Başkan Halis Özsoy, yöre halkı ile yaptıkları görüşmelerde kütüğün yaklaşık 200 yıl önce tarihi eserin yıkılmaması için köylüler tarafından konulduğunu 5 yıl önce de buraya gelen Gürcü turist kafilesi tarafından kütüğe destek olması açısından kriko şeklinde bir demir parçası ilave edildiğini belirtti.
ÖŞVANK KİLİSESİ
Kilisenin üzerindeki yazıtlara göre 963- 973 yılları arasında, Gürcü Kralı Kuropalat Adarnese'nin oğulları David (krallığı 961- 1001) ve Prens Bagrat (ölümü 966) tarafından inşa ettirilmiş, Vaftizci Yahya'ya (Ioannis Prodromos) adanmıştır. 1022 yılında bölgenin Bizans İmparatorluğu denetimine geçmesinden sonra kilisenin yıkılan kubbesi Bizans İmparatorları II. Basileos (Ö. 1025) ve VIII. Konstantin (Ö.1028) tarafından onartılmıştır. Bölgedeki piskoposluk merkezlerinden biri olan Öşvank Manastırı, 11'inci yüzyılda el yazmalarıyla ünlü önemli bir kültür merkezidir. Bu önemini 15'inci yüzyıla kadar korur. Manastır Kilisesi, 19'uncu yüzyılın sonundan 1980 yılına kadar cami olarak kullanılır. 1985 yılında ise T.C. Kültür Bakanlığı tarafından tescil edilerek korunması gereken taşınmaz kültür varlıkları arasına alınmıştır.
Görüntü Dökümü
------------------------- ÖZEL
-Öşvank Kilisesinden detay
-Kilisenin içinden detay
-Kiliseyi gezen yabancı turistler
-Kiliseyi ayakta tutan ağaç ve kriko'dan detay
-Belediye Başkanın yöre halkına kilise ilgili soru sorması
-Halis Özsoy ile röp
Haber-Kamera: Turgay İPEK - ERZURUM,
(SÜRE: 04.35 BOYUT: 512 MB)
========================================================
3)ÖĞRENCİLERİN SEVGİLİSİ TOMBİ, SINIFA GERİ DÖNÜYOR
İZMİR'in Bayraklı ilçesindeki Ticaret Borsası İlkokulu öğrencilerinin sınıflarında beslediği ve bir velinin endişesi üzerine sınıftan uzaklaştırılan kedi Tombi, yarın (Perşembe) öğrencilerin yanındaki yerine yeniden kavuşacak. Tombi gittiğinde ağlayan ve ona mektuplar yazan öğrencilerin yüzü, bu mutlu haberle yeniden gülmeye başladı.
Ticaret Borsası İlkokulu 3-C sınıfı öğrencileri, okul bahçesinde beslenen birçok kediden biri olan Tombi'yi, kendilerini sürekli sınıflarına kadar takip etmesi üzerine sınıf içerisinde beslemeye başladı. Sınıf öğretmeni Özlem Pınar İvaşçu, öğrencilerin Tombi'ye olan sevgisini görünce, okul yönetimiyle de konuşup kedinin sınıfta barınmasını sağladı. Tombi, bir hafta boyunca 3-C sınıfı öğrencilerinin dersliğinde kaldı. Bazı öğrenciler, Tombi'yi beslemek ve onunla oyunlar oynamak için okula vaktinden önce bile geldi. Bir süre sonra, sınıftaki 33 öğrencinin velilerinden birisi, öğretmen İvaşçu ve okul yönetimine çocukların bir kısmının allerjisi olabileceği endişesini bildirdi. Bunun üzerine Tombi'nin sınıfta beslenmesi ve barınmasına son verildi ve Nilay Coşardemir tarafından sahiplendi. Ancak Tombi'nin macerası bu şekilde bitmedi. Kedi Tombi, Coşardemir'in evinde mutsuz olduğu için beslenmedi ve kilo vermeye başladı. Tombi'nin aşırı kilo vermesinden endişelenen Coşardemir, durumu tekrar öğretmen İvaşçu'ya bildirdi. Bunun üzerine, evinde 3 tane kedisi olan İvaşçu, Tombi'yi de yanına aldı.
Durumdan haberdar olan İzmir Milli Eğitim Müdürü Ömer Yahşi, öğrenciler için herhangi bir sağlık sorunu oluşturup oluşturmayacağı kontrol edildikten sonra Tombi'nin tekrar sınıfa alınmasını ve öğrencilerin yanında eski kilosuna ve sağlığına kavuşmasını söyledi. Tombi'nin okul bahçesinde besledikleri 9 kediden farklı olduğunu belirten öğretmen İvaşçu, şunları söyledi:
"Sokağa atılmış bir kedi olduğunu düşünüyoruz. Çünkü insanlara çok kolay yaklaşıyor, çok kolay güveniyordu. Sabahları benim sınıfımdaki çocuklar sıra olduklarında ilginç bir şekilde onları tanıyordu ve onların peşinden sınıfa geliyordu. Tüm aşılarını ve kontrollerini yaptırdık, karnesini çıkarttık ve kendisini sınıfta misafir etmeye başladık. O günlerde zaten hava da çok soğuktu. Çocuklar üzerindeki olumlu etkisini gördük, velilerden çocukların okula daha bir istekle geldiğini yönünde çok olumlu yorumlar aldık. Sonrasında ben Tombi'nin misafirliğe devam etmesini istedim. Gidince çok üzüldüler ancak onları 'Tombi'nin bir evi olmasını, sıcak bir yuvaya kavuşmasını istemez misiniz' diyerek ikna ettim."
Daha sonra Tombi'nin kendisinin de tanıdığı Nilay Coşardemir'e verildiğini ve ve onun tarafından sahiplendiğini vurgulayan İvaşçu, "Fakat arkadaşımız bilinçli olduğu için Tombi'nin hiçbir şey yememesinden ve aşırı kilo vermesinden korkmuş, 3 gün boyunca hiçbir şey yememiş. Sonra onu aldım ve evime, diğer kedilerimin yanına getirdim. Fakat burada da çok mutlu olmadı. Daha sonra Tombi'nin gerçek yerinin öğrencilerin yeri olduğunu anladık. İl Milli Eğitim Müdürümüz Ömer Yahşi'ye, konu üzerindeki ilgisi için çok teşekkür ediyorum. Tombi için okulda bir yaşam alanı oluşturup tekrar çocuklarda buluşmasını sağlayacağız" dedi. Okul Müdürü Mehmet Aydoğdu da Tombi'nin öğrencilerle çok iyi ilişki kurduğunu ve bu ilişkiyi çok değerli bulduklarını vurgulayarak, çocukların mutluluğunun kendilerinin mutluluğu demek olduğunu dile getirdi.
"ONA MEKTUPLAR YAZIP, RESİMLER ÇİZDİK"
Öğrencilerden Azra Akbunar Kedi Tombi'nin kendilerini rahatsız edebilecek hiçbir harekette bulunmadığını belirterek, "Çok güzel ve uysal bir kediydi. Bizim bebeğimiz gibi olmuştu. Öğretmenimiz gideceğini söyleyince çok ağladık, ona mektuplar yazıp resimler çizdik. Geleceğini duyunca da çok mutlu olduk" diyerek duygularını dile getirdi. Bir diğer öğrenci Berilsu Tütüncü ise, Tombi'nin kendilerini tanıdığını ve görünce takip ettiğini söyleyerek, "Yemeklerini hocamız alıyordu, biz de suyunu veriyorduk. Gidecek diye çok üzülmüştük ama öğretmenimiz bir yuvaya sahip olacağını söylediğinde de sevinmiştik. Şimdi dönecek olmasından ötürü çok mutluyuz" dedi.
Görüntü Dökümü
-----------------------
Sınıftan görüntü
Öğrencilerden görüntü
Tombinin sınıfta dolaşmasından görüntü
Öğretmen İşçavul ve Müdür Mehmet Aydoğdu ile röp.
İşçavul'un Tombi'yi kendi evinde - Çocukların yaptıkları resimlerden ve yazdıkları mektuplardan görüntü
Genel ve detay görüntü
(Haber: Davut CAN - Kamera: Mücahit BEKTAŞ/ İZMİR,
================================================
4)EDİRNE BELEDİYESİ, AFRİN ŞEHİTLERİ İÇİN HELVA DAĞITTI
EDİRNE Belediyesi, kent merkezindeki 31 camide Zeytin Dalı Harekatı'nda şehit olan askerler için ücretsiz olarak 10 bin paket helva dağıttı. Belediye Başkan Yardımcısı Çiğdem Gegeoğlu, tüm ülkenin kulağının Afrin'de olduğunu ifade ederek, "Bütün ülkenin gözü kulağı orada, onlardan acı haber gelmesin diye umut ederek dualarımızı ediyoruz" dedi.
Edirne Belediye Başkanlığı, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Afrin'de terörist unsunlara yönelik sürdürdüğü Zeytin Dalı Harekatı'na destek olmak ve şehit olan askerler için kent merkezindeki 31 caminin önünde öğle namazından sonra 10 bin paket helva dağıttı. Eski Camii önündeki stantta namazdan çıkanlara helva dağıtımı yapan Edirne Belediye Başkan Yardımcısı Çiğdem Gegeoğlu, Türkiye'nin Afrin'deki harekatı sürdüren askerlerin yanında olduğunu söyledi.
Tüm camilerde askerler için hayır duaları edildiğini kaydeden Gegeoğlu, "Edirne Belediyesi olarak Zeytin Dalı Harekatı'nı sürdüren Mehmetçiğimize hayır dualarımızı gönderdik. Onların yanındayız, onlarla birlikteyiz. Hem şehitlerimiz için dua okundu, hem de cephedeki askerlerimiz için dualar okundu. Bütün ülkenin gözü kulağı orada, onlardan acı haber gelmesin diye umut ederek dualarımızı ediyoruz. Yaşadığımız acılar olsun, bitsin. Bundan sonra bu ülke böyle acılar yaşamasın, bu kadar güzel muhteşem bir ülkede bunları konuşmayalım.Daha güzel şeyler konuşalım. Allah yardımcıları olsun. Edirne Belediyesi olarak merkezdeki 31 camide ellerimizi açtık Mehmetçik için dualar ediyoruz. Tüm camilerimizde şehit olan askerlerimiz için helva dağıtımı yapıyoruz. Tüm camilerde 10 bin adet helva dağıtılacak" şeklinde konuştu.
Görüntü Dökümü:
--------------------
-Cami çıkışı ve stant
-Cemaatin çıkışı
-Helva dağıtılması
-Çiğdem Gegeoğlu ile röp.
-Stantta helva dağıtması
-Genel görüntüler
Haber-Kamera: EDİRNE,-
=======================================================
5)LEYLEK YUVALARI ELEKTRİK DİREKLERİNE MONTE EDİLDİ
IĞDIR Doğa Koruma ve Milli Parklar İl Şube Müdürlüğü ile Iğdır Üniversitesi'nin ortaklaşa çalışmasıyla üniversite kampus alanındaki aydınlatma direklerine, göçten dönen leylekler için yapılan yuvalar monte edildi.
Doğa Koruma ve Milli Parklar İl Şube Müdürlüğü ile Iğdır Üniversitesi'nin koordinasyonuyla Türkiye'de ilk defa üniversite yerleşkesine leylekler için yuvalar yapıldı. Iğdır'ın sembolü olan leyleklerin yaşam alanlarının korunması ve daha rahat bir ortamda barınabilmesi için yapılan bu yuvalar sayesinde, yavrularıyla göç eden leylekler kente döndüğünde yuva arayışına girmeyecek.
Doğa Koruma ve Milli Parklar Iğdır Şube Müdürü Mete Türkoğlu, yerleştirilen leylek yuvaları sayesinde üniversite öğrencilerinin yaban hayatına karşı ilgilerinin artacağını söyledi. Türkoğlu, "Bu proje, her ne kadar leylekleri düşünülerek yapılmış olsa da diğer yaban hayatı için de yuva özelliği taşımaktadır. Üniversitemizin Ağrı Dağı eteklerinde olması ve burada kuş çeşitliliğinin fazla olması yuvaların önemini artırmaktadır. Proje Orman ve Su İşleri Şube Müdürlüğü'nce tasarlanarak Iğdır Üniversitesi Rektörü ile paylaşılmış ve projeyi hayata geçirme fikri doğmuştur. Iğdır Üniversitesi bünyesinde demir ve sacdan oluşan yuvalar çanak şeklinde yapılarak, leyleklerin yuva yaptıkları zaman rüzgardan etkilenmemesi için demir kıvrık demirlerle güçlendirilmiştir. Geçen yıl yapılan gözlemlerde her leylek yuvasında 3 ila 5 adet yavru gözlemlenmiştir. Önümüzdeki bahar ayında tekrar aynı koloninin ilimize dönmesiyle o yavrular yuva arayışı içine gireceklerdir. Bir çift leylek, soylarını sürdürmek için buralara yerleşecektir. Diğer leylekler ise uygun alanlarda yuva yapma yoluna giderek üniversite içerisindeki çatılarda veya elektrik direklerini mesken tutacaktır" diye konuştu.
Görüntü Dökümü
-----------------------
-Genel görüntü
-Yuvanın monte edilmesi
-Mete Türkoğlu'nun açıklama
(Haber-Kamera: Suat DENİZ/ IĞDIR,
(Süre 5.20 Dk/ 170 MB)
Son Dakika › Güncel › Dha Yurt Bülteni-10 - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?